Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayin Yönetmenı: Orhan E r i n ç # Dış Haberier Ergun Balcı 9 Istıhbaral Yılçın YayınKurulu İlhan Selfvk ı Başkan >.
Genel Yayın Koordinatöru Hikmet Ç»kır • Ekonomı Bülenl Kızanlık • Kulıur Orhan Erinç, Okra\ kurtbökt
Ç e t i n k a \ a • Yazıışleri Mudürlerı. HandanŞenköken • Spor Abdülkadir Yücelman Hikmet Çerinka\a. Şükran Soner.
lbrahim Vlldız .Dinç Tayanç(Sorumlu) • Makaleler Sami Karaören • Ce^n Se>fettin Ergun Balcı. DinçTa>aırç. İbrahim
0 Haber Merkezı Müdurü. Hakan Kara Tnrhan • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Bılgı-Bel- \ı|dız. Orhan Bursalı. Mustafa Bal-
• Görsel Yönetmen Fikret Eser ge- Edibe Buğra • Fotograf Erdoğan Köseoğlu ba>. Hakan Kara.
Ankara Temsıkısr Mustafa Ba!ba> • Haber Mudürü MuesseseMudünı ErolErkut»Ko- MEDYA C: • Yoneiım MEDYA G: •
Doğan Akın Matflrk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar- ordınatör: Ahmet Kürulsan • Kurulu Başkam-Genel Yonetım Kurulu
Ankara Tel 4193020(7hatl. Faks-4195027
#lzmırTem- Muhasebe Bülent Yener • Idare Müdur Gıilbin Erduran Başkanı - Genel
«ılcısı SerdarKızık,H ZışaBIv. 1352 S.23Tel 4411220. Hüstyin Gürer • Işletme'Önder • Koordınator Reha Müdür C'stfin Ak-
Faks 4419117• Adana TemsılcısrÇetin Yiğenoghı, Inonü ÇeHk#Bılgı-l$lem \aillnal#Bıl- Ijıtman • Genel Mudur raen • Murahhas
Cd 119S No 1 Kat. 1, Tel-3522550. Faks 3522570 gısavar Sıstem Mürüve* Çifcr Yardımcısı. Mine Akdağ uye Bora Ganeırç
Yatimlaıan *e Basan: Yerı Gun Haber ^ans>ı. Basın \e Ya>mcıhk A Ş.
Turkocagı Cad. 39 41 Cagaloğiu 34334 lslPK. 246 istanbul Tel- (0 212 ı 512 05 05 (20 hal) Faks IO'2I2| 513 85 95
26EYLÜL1995 Imsak: 4.23 Güneş: 5.48 Öğle: 12.03 Ikindi 15.23 Akşam 18.03 Yatsı: 19.23 MEDYA C Tel 51407 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61. Faks 5118466
Michael Jackson
ödülünü aldı
• Haber Merkezi-Ünlü
şarkıcı Michael Jackson,
Black Entertainment
Televızyonu'nun verdıği
'WalköfFame'(Şöhret
Yüriiyüşü) ödülünü cuma
akşamı televizyonun
kurucusu Robert Johnson'ın
elmden aldı. Jackson.
törende "'You are not alone"
(Yalnız Değılsınız) şarkısını
söyledi.
Menopoz ve
Osteoporoz
Sempozyumu
• Haber Merkezi-
Türkiye'de mevcut
üni\ersıteler ile eğitım ve
SSK hastanelennin bır araya
gelmesiyle kurulan ve
önderlıği İstanbul
Üniversitesı Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Kadın Hastalıklan
ve Doğum Anabilım Dalı
Reprodüktıf Endoknnolojı
Bılim Dalı'ncayürütülen
Ulusal Vlenopoz ve
Osteoporoz Derneği
sempozyum düzenledi.
Sempozyum, 27-30 eylül
tarihlerı arasında İstanbul
Holiday !nn Oteli'nde
gerçekîeştirılecek.
Altinsay, Kanal
D'den istifa etti
• TV Senisi - Kanal D
Genel Yayın Yönetmeni
tbrahım Altınsay. dün
görevinden istifa etti.
Altınsay ıstifasına gerekçe
olarak "Son bir ay içindeki
gelişmelerin Kanal D'yı
kendi anlayışı ve ilkeleri
doğrultusunda yönetme
olanağını kaldırmış
olmasım" gösterdi.
Altınsay'ın görevıni yeni bır
atamaya kadar Kanal D lcra
Kurulu Başkanı Yaşar
Eroğlu üstlendı.
Patrikhane
statüsünde
• ANKAR* (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara. Fener
Rum Patrikhanesi'nin Lozan
Antlaşması ile belirlenen
statüsünde herhangi bır
değişiklik olmadığını
bildirdı. Diplomatik
kaynaklar, "Vahiy ve Çevre"
sempozyumu sırasında
gündeme gelen ve Fener
Rum Patriği'nin
"ekümenik" (Ortodoks
dünyasının Iideri) sıfatı
alab'ileceğine ılişkin savlann
Türkiye tarafından dikkatle
izlendiğı belirtildi.
Ücretsiz kurslar
• İstanbul Haber Servisi -
Zeytınburnu Beledıyesi
Kültür ve Sosyal Işler
Müdürlüğü'nün düzenlediğı
ücretsiz "Ingilizce,
bilgisayar, tiyatro, halk
oyunları. Türk halk müziği,
Türk sanat müziği, bıçki
dikiş, el sanatlan ve makine
nakışı" kurslan, geçtığimiz
cumartesi günü başladı.
Kav ıtlan 1 ekıme kadar açık
tutulan kurslar. 9 ay sürecek.
Kamu çalışanı
için dil kursu
• ANKARA (AA) - Kamu
kurum ve kuruluşlannın
bürokratları ile personeline,
Türkçe, tngilizce. Fransızca,
Almanca ve Arapça
dıllerinde hizmet vermek
üzere dil kurslan açılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre,
Devlet Memurlan Yabancı
Dıller Eğitim Merkezi, 1991
yılmdan ben sürdürdüğü
Halka Açık Yabancı Dil
Hızmetleri'ne. buyıl Türkçe
dilini de ekleyerek özel
protokol çerçevesinde yeni
dil kurslan açacak. 14
ekımde seviye tespit
sınavının yapılacağı kurs, 15
Ekım 1995 de başlayacak.
20 Haziran 1996 da sona
erecek. Başvurular, bır
kımlık ve iki resimle
beraber. Devlet Memurlan
ve Egıtım Merkezi'nin Gazi
Üniversitesi Kampusu
içindeki binasına
yapılabilecek.
YOK Başkanı Mehmet Sağlam, vatandaşın aldatıldığını öne sürdü:
Korsan iiniversiteye tepldANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kurs
adı altında yabancı üniversitelerin Türkı-
ye'de şubesinı açan korsan üniversitelere
savaş açan YÖK Başkanı Mehmet Sağlam,
bu kurumlann vatandaşlan aldattığını be-
lirterek, "Berber dükkanı için bile beledi-
yeden Izin alınıvor. Bu iş artık çığnndan çık-
ü. Bu kurumlann önlenmesi şart" dedi.
YÖK Başkanı Sağlam, Cumhuriyefe
yaptığı açıklamada, Türkiye'de yabancı
üniversıtelerin şubelerinin açılması yoluy-
la bazı kuruluşlann üniversıte eğitimi ver-
mesinin mantığını anlamanın mümkün ol-
madığını söyledi. Kımler tarafından üni-
versıte açılabıleceğı ve yükseköğretim ve-
rileceğinın anayasa ve Y'ÖK Yasası'nda
açıkça belırtildiğinı kaydeden Sağlam. şu
görüjleri dıle getirdı:
"Lniversiteler devlet tarafından yasayla
kurulur. Kazanç amacı olmamak kav dıyla
vakıflar da yasayla üniversite kurabilirîer.
Bir kesim 'YÖK bu ışe nıye kanşıyor, katı
davranıyor'diyor. Bunun yasal yollan belli-
• YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, kurs adı altında yabancı
üniversitelerin Türkiye'de şubelerini açan korsan kuruluşlann
öğrencileri aldattığını belirterek, "Berber dükkânı için bile
belediyeden izin alınır. Bu iş artık çığnndan çıktı. Bu kurumlann
önlenmesi şart" diye konuştu.
dir. Ama birtakım kişiler bunu tanımak is-
temiyor ve yasalara aykın hareket ediyor-
lar. Bunu YÖK değiL yasalar istiyor."
Sağlam, bir berber dükkânı açmak için
bile belediyeden ruhsat alındığına dikkat
çekerek, insanlann kendi kafalanna göre ış
yapamayacaklarını vurguladı. Dünyanın
hiçbir uygar ülkesinde böyle bir uygula-
manın olmadığına işaret eden Sağlam. "EH-
\elim ki bir şirket kurmak istediniz. Bunun
için gerekli koşullan hazıriadıktan sonra
başvuruda bulunmanız. hatta bu şirkerin
kuruluşunun ticaret sicili gazetesinde Dan et-
meniz gerekir. Ben bu şirketi kurdum diye-
mezsiniz. Dünyanm hiçbir ülkesinde, ilko-
kuldan üniversiteye kamu hizmeti veren özel
veya kamu kuruluşunun yasal düzenieme-
si olmanıası diye bir şe> yok" dedi.
'Bu iş çığnndan çıktı'
Y'ÖK'ün görevinın yasada belirlenen a-
maç ve hedeflere göre kurulan ünıversite-
len gözetim ve denetım altında tutmak ol-
duğunuanımsatan Sağlam. yükseköğretim
kurumlannın Ataturk ilke ve devrimlen
doğrultusunda. ınsan haklanna saygılı.
Türk milletinin çıkannı kendi çıkannın üs-
tünde tutan bireyler yetiştırmek zorunda
olduklanna değindi Korsan üniversitele-
nn ne amaçla kurulduğunun bile belli ol-
madığını belırten Sağlam, şunları söyledi:
"Bu iş o kadar çığırından çıkmış durum-
da ki, bırakın kuruluşu bunlar bize kurul-
duktan sonra bile nasıl bir eğitim verdikle-
rini göstermek zorundalar. Kev iflerine bağ-
lı değil. İşte ben kursum" deyip yapamaz-
sınız. Ben bile bile bunu seyredemem. Nasıl
milli eğitimde ilkokuldan liseve eğitim bir-
liğinin ilkeleri \e gerekleri var. Bunun dışın-
da bir eğitim verilemeyeceği gibL üniversi-
te de \apamazsuuz.~
Lnıversite kurmak için yasal düzenle-
meler yerine getinlse bile. yabancı üniver-
sitelerin şubelennin açılamayacağını kay-
deden Sağlam. "İsteyen istediğini yapar
dersek, iş nereye kadar gider bilinmez" de-
di. Sağlam. ANAP Bolu Mılletvekili Avni
Akyol'un yabancı üniversitelerin Türki-
ye'de şube açılması yönündeki yasa öneri-
sinın anımsatılması üzerine de. şunlan söy-
ledi:
"Dünyada böyle bir sistem yok. Hiçbir
yasa geriyedoğru işlemez. Bunun kabul edfl-
mesi akıl almaz bir olav olur. Öyle bir olası-
bk karşısında bile iki vıl nov unca veliler al-
datılmıştır. Bu kurumlann etkinlikleri bir
an önce durdurulmalıdır."
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel:
Sanayi bölgesi, Burdur
Gölü'ne zarar vermez
BÜLENTECEVİT
ISPARTA- Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel,
Burdur Gölü kıyısında ya-
pılan lsparta Havaalanı ve
Organize Sanayi Bölge-
si"nin(OSB)göle zarar ver-
meyeceğinı, Burdurlular ile
Ispartalıların arasını boz-
maya çahşan bazı "yanhş
önderierin" olduğunu söy-
ledi.
Cumhurbaşkanı Demi-
rel. geçen hafta sonu yaptı-
ğı lsparta gezisi sırasında
OSB"de altyapı ve sanayi
tesislennin temel atma tö-
renindeki konuşmasında,
10 bin kişiye ış imkânı sag-
layacak 114 parsel üzerine
fabrikalar kurulmasını ön-
gördüklerini dıle getirdi.
1991 sonrasında yeni bır
devnn açıldığını vurgula-
yan Demirel, " Türkiye'de
nerede ne yanm kalmışsa
onlan alıp götürmeye çab-
• "Ben herkesten çok
çevreciyim" diyen
Demirel, "Birtakım
kimselerin, çevTecilik
arkasma saklanarak
ülkeninin kalkınmasını
önlemeye
çalışmalanna razı
olmayız" dedi.
şılmış. eksik hizmetler ner-
dev se onlan yapma gavreti
içine girilmistir. Burada > a-
pılacak sanayi sitesinin,
Burdur Gölü'nü kirletmesi
mümkün değil" dedi. De-
mirel. yapılan çalışmalann
çevre teknığine uygun ol-
duğunu. ona göre raporlar
alındığını belirterek "Bur-
dur Gölü kirlenecek diye 10
bin kişiye iş imkânı sağlaya-
cak bir tesisi baltalamanın
aslında tevrecilikle alakası
joktur" diye konuştu.
"Ben herkesten çok çev-
reciyim" dıyen Demirel.
sözlerini şöyle sürdürdü:
u
Bu ülkenin insanlannı
aç bırakmaya da birtakım
kimselerin, çevrecilik arka-
sına saklanarak ülkeninin
kalkınmasını önlemeye ça-
lışmalanna da razı olmayız.
Sanayi sitesi yüksek mah-
kemeden ilam almıştır."
Burdurlularla Ispartalılar
arasında ihtılaf olmadığını
sık sık belirten Demirel. ı-
ki ılin insanlannın bırbirini
sevdiğinı söyledi. Demirel.
"Ama birtakım yanlış ön-
derler, birtakım yanlış gay-
retler Isparta-Burdur me-
selesi çıkarmaya kalkmış-
lardır. Ama insanlanmız
buna mani olnıuştur" diye
konuştu. Havaalanının,
Burdur Gölü'ndeki Dik-
kuyruk ördeklenne zarar
vermeyeceğıni ileri süren
Demirel. herkesin bu hava-
alanından Istanbul'a, An-
kara'ya sabah gidip akşam
dönebıleceğını söyledi.
Trilyonluk
elmaslar alıcı
bekliyor
Çe>iri Ser\isi - Windeor
Düşesi'nin takılannın satışa
sunulduğu 1987yılındanbu
yana belkı de en görkemli
koleksiyon kasımda Chris-
ties tarafından Cenevre'de
açık artırma ile satışa sunu-
lacak.
Ağa Han'ın eski bir foto-
model Sarah Croker Po-
ole'un 7 milyon sterlin (yak-
laşık 525 m'ilyar TL) değe-
rindeki takılan içinde olağa-
nüstü göz kamaştıncı olan
parçalar yer alıyor. Bunlar
arasında Begüm mavsi yü-
rek biçiminde. içinden bir
ikinci sarkacın uzandıgı 41
elmasla bezenmiş, yaklaşık
340 milyar TL değerindeki
gerdalığın tam bir göz ziya-
feti olduğu bildiriliyor. Pren-
ses Salisa'nın armut biçi-
mindeki Van Cleef& Arpels
tasansı elmas yüzük ve bu-
nunla birlikte kullandığı yi-
ne elmaslarla bezeli iğnenin
ise yaklaşık 25 milyar değe-
rinde oldufu bildiriliyor.
O balıkçının kızıydı...
O, bir balıkçının kızıydı. Sabah, günün ilk ışıklanyla uyanır, gun
batımına kadar baba >olu gözlerdi. Deniz, onlara istedigi kadar
murluluk sunardı. Sevinç, ağlann doluluğuna bağlıydı. Balıkçının kızı,
günün ilk ışıklarında babasına uğur getirmek için sahile gelmiş ve
ağlann kenanna oturmuştu. Yüzüne gülücükler dolması için daha
zamanı vardı. Çıplak ayaklan ayaza day aruklıydı. O balıkçının kızıydı;
yorgunluğa. soğuğa karşın mufju olmavi becerebilirdi.
(Fotograf: HATİCE TUNCER)
Vahiy ve Çevre Sempozyumu
Efes Antik
Tiyatrosu'nda
yersiz gösteri
LE YLA TAVŞANOĞLU
EFES / PATMOS - Orto-
doksluğun gıttıkçe ağırlık
kazandığı "N'ahiy ve Çevre"
sempozjnmu nedeniyle ön-
cekı akşam Efes Antık Ti-
yatrosu'nda düzenlenen
konser, Yunanca ve Orto-
doks mezhebınin göklere çı-
kanldığı bir gösteriye dö-
nüştü.
Anglıkan olduğu halde
daha sonra mezhep değışti-
np Rus Ortodoksluğunu be-
nimseyen John Tavener'in
besteleyip yönettiği "Apo-
cadypse" (Mahşer) orator-
yosu ilginç bır biçımde baş-
ladı.
Fener"e baglı Ingılız Or-
todoks Kılisesfnden bir pa-
paz ve Atina Üniversitesı
Ilahıyat Fakültesi ögretim
üyelerinden Prof. Hristos
Yannaris sahneye çıktı. In-
giliz papaz Saint Paul'ün I n-
cil tefsirinden "Mahşer"le
ilgilı pasajlan Ingilizce.
Prof. Yannaris ise Yunanca
okudu.
Bunun ardmdan sahneye
tepeden tırnağa beyazlar
giymiş, uzun san saçlan
omuzlanna dökük John Ta-
vener çıktı. Yüzünde ilahi
bir ifadeyle önce bozuk bir
Yunanca, arkasından da In-
gilizce "Apocahpse
T>
orator-
yosunun anlam ve öneminı
anlattı.
Bunun ardmdan sahneye
bir v ıyolonselist. bir gongcu
ve bır de tenor çıktı. Tavener
de "şef" olarak yenni aldı.
Heyecan içinde müzığın
başlamasını beklerken vıyo-
lonselden birtakım tiz sesle-
rin çıktığmı duyduk. Bu ara-
da Tavener, vıyolonselden
daha da tız sesler çıkarması
için viyolonselistı elıyle yö-
netiyordu.
.Antik tiyatronun yan tara-
fında da bır korno ve üç
trombondan garip sesler
yükselmeye başladı. Bunun
gerçekten alışılmışın dışın-
da bir oratoryo müziği oldu-
ğunu düşünürken arka taraf-
lardan gerçekten nefis bır
soprano sesi yükseldı. Bom-
bay doğumlu soprano Patri-
cia Rozarionun sesıydı bu.
Tavener' in oratoryosunu
seslendirenler ise "TheCity
ofLondon Sinf6nia"nm üyc-
ien Marrvn Hill, Raphael
VVallfısch've Stephen Ric-
bardson'dı.
Derken sıra oratoryonun
son bölümüne geldı. Bunun
adı Melina'ydı. Bırkaç yıl
önce ölen eski Kültür Baka-
nı ve Yunanlı sanatçı Vlelina
Mercouri'ye ithaf edilmıştı.
Genel değil, ama özel ka-
nı konserin başansızlıkla
bittiğiydi. Izleyıcilerin bır
bölümü bırbirlenne. "lz-
mir'in Efes'inde düzenlenen
bu konserden önce John Ta-
vtner sahneye çıkıp nezake-
ten birkaç Türkçe sözcük
sovleyemez miydi" diye sor-
maktan kendılerini alamadı-
lar.
Carras'ın tepkisi
Konsenn hemen ardın-
dan. sempozyumun mimar-
lanndan ünlü Yunanlı çevre-
ci Costa Carras'ı bulduk.
Tanınmış bır Yunanlı arma-
tör aılenin oğlu ve Yunanıs-
tan' ın eski Ankara Büyükel-
çısı Aleksandr Filon'un ba-
canağı olan Carras'a Tave-
ner'ın bu davTanışını nasıl
karşıladığını sorduk. Carras
bıze şu yanıtı verdı:
-.Müziği beğendim. Ama
Tavener'in Efes gibi bir \er-
de açış konuşmasını Yunan-
ca yapmasını doğrusu >adır-
gadım."
Öte yandan sempozyiima
ev sahıplığı yapan Prevelı
gemısı dün sabah Yunanıs-
tan'ın Patmos adasına geldi.
Yunanistan Başbakanı And-
reas Papandreu Yunan
TV"sıne verdiği demeçte eşı
Dimitra Liani'yle Fener
Rum Patngi Bartholomeos
arasındaki sürtüşmede Yu-
nan basınını ağır bir dille
suçladı ve ıddialann tümüy-
le asılsız olduğunu söyledi.
Onun ardından mikrofonla-
ra konuşan Liani son derece
sinırli bir ifadeyle. "Basın
ber şeyi çarpıttı, patriğin ko-
nuşmasını bile..." dıyerek
Bartholomeos'un sempoz-
yumu açışındaki sözlerine
gönderme yaptı.
Patmos zirvesi
Patnk Bartholomeos da
önceki akşam Yunan basın
ve TV'sıne yaptığı açıklama-
da Fener Rum Ortodoks Pat-
rikhanesf ne bağlı 11 yerel
kilise lıderiyle Patmos'ta Sa-
int Jean'ın "Vahiy" kıtabı-
nın 1900. yıldönümünerast-
layan toplantının son derece
olumlu olduğunu. her şeyin
dostluk ve kardeşlık içinde
geçtığinı söyledi.
Bu arada "Vahiy ve Çev-
re" sempozyumuna katılan-
lar dün sabah Patmos Ada-
sı'na geldıler. Saınt Jean'a
vahiy inmesi olayı v a da Pat-
mos Mucizesfnın gerçek-
leştıgı Saınt Jean Mağara-
sı'nı zıyaret eden sempoz-
yum heyeti daha sonra bır
kaleye benzeyen Samt Jean
Manastın'nagıttı.
II. yüzyılda yapılan ma-
nastın heyete gezdıren Ox-
ford Üniversitesı Ilahiyat Fa-
kültesi üyelerinden Pıskopos
Kaüıstros, mazgallarda dal-
galanan san üzenne sıyah
çıft başlı kartal bulunan bay-
raklan göstererek "Bakîn
Bizans bayraklanmız da
>ar" dedi.
Sempozyum olaylı
sonaerdi
Patnos "V'ahiv ve Çevre"
sempozyumu dün akşam
üzen olaylı bır şekilde son
buldu.
Sempozyumun son oturu-
muna geçilmeden önce dü-
zenlenen törende Yunanis-
tan Başbakanı Andreas Pa-
pandreu'nun eşı Dimitra Li-
ani'nın isteğı doğrultusunda,
Patrik Bartholomeos'un Yu-
nan Bankalar Bırliğı Başka-
nı Mirkos'a sagladıklan des-
tek için ödül veımesı bilım
komitesı üyelenni ayaga kal-
dırdı.
Bu arada patriğin toplan-
tının yansında kalkıp gıtme-
si onalığın daha da elektrik-
lenmesine yol açtı. Bılim
Komıtesi Başkanı olan Ang-
likan Kilisesı Pıskoposu Ric-
hard. "Biz burada çevre uğ-
runa din ve bilimi bir araya
gerirmeye çalışırken iş çevre-
lerine ödül veriliyor'" sözle-
riyle tepkisinı dıle getirdı.
9 bin yıllık renkli duvar resimlerini koruyacak eriyik, Esenboğa Havaalanı'nda takıldı
'Tarih'i koruyacak ldtnyasal sıvıya gümrük engeli
ÖZGENACAR
ÇUMRA - Esenboğa Havaalanı gümrüğü-
nün bir kimyasal sıvının Türkiye'ye girişini
engellemesi. Anadolu'nun en eski ve en bü-
yük antik kentinde çıkanlan 9 bin yıllık renk-
li duvar resimlerinin geleceğini tehlikeye sok-
tu. Anadolu'nun, belki de dünyanın, bilinen en
eski antik kenti, Konya'nın Çumra ilçesinde-
ki Çatalhöyük'tür. Kentın tarihi günümüzden
9 bin yıl öncesine uzanır Çatalhöyük, ınsanoğ-
lunun mağaradan çıkıp tanma başladığı, ya-
bancı hayvanlan evcilleştirdiği, ticaret yaptı-
ğı ilk önemli yerleşmelerin başında gelir. Ça-
talhöyük. tarih öncesi dönemlerde dünyanın en
kalabalık kentidir de. Nüfusunun daha o za-
manlar 10 bini bulduğu sanılıyor. Uygarlıkla-
nn beşiği Anadolu ise. Çatalhöyük de Anado-
lu uygarlıklannın beşiği olarak kabul edılir.
Bu kentin pek çok özelliği bulunuyor. Bun-
lann başında kent halkının; iri göğüslü, tom-
bul, doğurgan "ana tannça"ya tapmalan ge-
lır. Evlerin "anatannça'*ya adanmış odalann-
daki duvarlan. her ne hikmetse "boynuzlu bo-
ğa başlan" süsler.
9 bin yılhk resimler
Kentin bir başka önemli özelliği de evienn
duvarlarında, sıvalann üzenne çeşitli konula-
n anlatan çeşitli renkli resimlere ya da boyalı
süslemelere bolca rastlanmasıdır. Organik bo-
yalarla yapılmış bu resimlerdeki renkler, arke-
olojik kazılarla 9 bin yıl sonra gün ışığına çık-
tıktan ve belirli bir süre geçtikten sonra yok ol-
maktadır.
Neolitik dönemın en önemli yerleşmesi olan
Çatalhöyük'ü Hollanda kökenli tngiliz arke-
oloğu James Mellart bulmuş ve 1961-65 yıl-
lan arasında burada ilk bilımsel kazıyı yapmış-
tı. Kazıda bulunan "ana tannça" ve öteki bu-
luntulann yanı sıra korunabılen bazı duvar re-
sımleri Ankara 'daki Anadolu Uygarlıldan Mü-
zesi'nde sergiye çıkanlmıştı.
Ancak, Türk hükümeti 1965 yılında aldığı
bir kararla "duvar resimleri için modem koru-
yucu önk-mler bulununcaya değin" Çatalhö-
yük'tekı arkeolojik çalışmalan durdurmuştu.
Kültür Bakanlığı. çağdaş ve güvenilir koru-
yucu yöntem ve kimyasal maddelerin bulun-
duğunu saptamasından sonra Çatalhöyük ka-
zılannın yeniden başlanmasına izin verdi.
Daha önceki kazılan Ingilız Arkeoloji Ens-
titüsü yürüttiiğü için Çatalhöyük kazı ruhsatı
Cambridge Üniversitesi'nden Dr. lanHodder
başkanlığındaki bilim heyetine verildi. Heyet.
1993-94'te höyükte önce yüzeysel araştırma
yaptı ve 30 yıllık bir aradan sonra bu yaz ka-
zılara başladı.
Kazı heyeti; yerlı ve yabancı arkeologlarca
Anadolu'daki arkeolojik kazılarda şimdiye de-
ğin hıç kullanılmamış ve "21. yüzyıluı tekno-
lojisi" denilen bazı araç ve gereçleri de devre-
ye soktu. Bunlar arasında, Çatalhöyük'ten uy-
dulara topografik sinyal gönderip yerde bilgi-
sayara veri aktarmaya yarayan araçlar da bu-
lunuyor.
Heyet ayrıca, kazılarda yeniden duvar re-
simleri çıkması olasılığını ve Türk hükümeti-
nin 30 yıldır titizlikle öne sürdüğü koşulu dik-
kate alarak duvar resimlerini koruyacak kim-
• Gümrük yetkilileri, "uyuşturucu
yapımında kullanılabileceği" savı
ile "Wacker" adlı Alman kimya
firmasının patentini taşıyan bu
kimyasal sıvının ithalini
engellediler. Arkeologlar, bu
kimyasal eriyiğin herhangi bir
uyuşturucu yapımında
kulanılmasmın söz konusu
olmadığını söylüyorlar.
yasal eriyiği de Türkiye'ye getirdi. Heyette, bu
tür duvar resimlerinin korunmasında başanlı
olmuş uzmanlara da özellikle yer verildi.
Esenboğa gümriiğünün engeli
Heyetin öteki araç ve gereçleri, Esenboğa
Havaalanı gümrüğünden geçerken bu duvar
resimlerinin korunmasında kullanılacak "etil
silikat" adındaki bu kimyasal sıvıya izin veril-
medi.
Gümrük yetkilileri, "uyuşturucu yapımında
kullanılabileceği" savı ile "NVacker" adlı Al-
man kimya firmasının patentini taşıyan bu
kimyasal sıvının ithalini engellediler.
Arkeologlar. bu kimyasal eriyiğin herhangi
bir uyuşturucu yapımında kulanılmasmın söz
konusu olmadığını söylüyorlar.
Bu sıvının gümrükte alıkonması üzerine bi-
lim adamları sadece 1965 yılındaki son kazı-
da bulunan ve erozyonun örttüğü çukurlarda
temizliğe ve bir başka alanda da yüzey tara-
ması ile gelecek yıllarda yapılacak kazılann
planlama çalışmalanna başladılar.
Türkiye'deki kazılarda Çatalhöyük'te kul-
lanılmasına başlanan ve toprağın altındaki yer-
leşmelerin planını çıkaran magnometre adlı
modern bir araçla bir >üzey taraması yapıldı.
Bu taramanın bilgisayara aktardığı sonuca da-
yanarak gelecek yıl kazılacak alanlann planı
da çıkanldı. Höyüğün >wey taraması yapılan
alanındakı bir sondaj çalışmasında pazar gü-
nü bır duvar resmınin ilk bölümleri ortay a çık-
maya başladı. Gün ışığına çıkan bölüm, yak-
laşık 25x35 cm bo>oıtunda. ruruncu renkli bir
zemınden oluşuyor. Bu parçadan. toprak altın-
daki bölüm hakkında herhangi biryorum yap-
ma olanağı henüz bulunmuyor.
Duvar resimlerinin korunması işıni "etilsi-
likat" eriyiğini kullanarak gerçekleştirecek
olan ve Pensilvanya Universıtesi'nden özel
olarak bu amaçla gelen Amerikalı bayan kon-
serv ator ConstanceSilver,boyal ı duvar hakkın-
da Cumhuriyet'e şu bilgıyi verdı:
Fiber optik çabşması
"Gördüğünüzgibi duvarda bir ruruncu renk
egemen. Duvardaki sı\anın dört kat olduğunu
saptadık. Bu ruruncu renkli kat, sıvanın en dı-
şındaki en son bo\a katıdır. Bu katın altında-
kilerden birinde renkli bezemelerin bulundu-
ğunu beliriedik. Resimlerin koruyucu madde-
sinin yakın birzamanda gümriikten çıkacağı-
nı ve sorunun çözümleneceğini umuyorum."
Kazı başkanı Dr. Hodder'e bır soru yönelt-
tik: "Nasıl oluvor da dört kat sıvanın üstünde-
ki bo>a katlannı kazımadan. altındaki katlar-
dan birinin renkli ve desenli olduğunu sapta-
yabüiyorsunuz? "
Dr. Hodder, şu yanıtı verdi: "Srvalann çeşit-
li noktalannda açılan kılcal deliklerden içeriye
sokruğumuz' fıber optikli" özel bir araçtan ya-
rarlanıyoruz. Bu 'fiber optik", bize sıva katla-
nnın hangilerinin bovalı ve hangilerinin düz v a
da desenü olduğunu üstteki srva katiannı kazı-
madan bildiriyor. Ancak, bu titiz bir yöntem
olup çok yavaş işlemekte ve çok pahalıya mal ol-
maktadır. Çatalhöjlik'te günümüzden 9 bin yıl
öncesinden başlavıp 7500 yıl öncesine kadar
uzanan ve kerpiç duvariı ev lerin sıvalannda ba-
zen yüzü aşkın katın variığını dahi saptadık."
Pazar günü aynca, konservatorSilver'ınça-
lıştığı ruruncu boyalı duvann hemen yanı ba-
şındaki duvarda bir kabartma heykel kalıntısı
ve Çatalhöyük'ün ünlü ana tannçanın dınsel
öğelennden bıri olan bir "boğa DOJTIUZU" da
ortaya çıktı.
Çatalhöyük Dostlan Derneği'nden bir yet-
kili. Esenboğa'da ahkonulan "etil siükat" eri-
yiğinin bir an önce gümriikten çıkanlması için
Anıtlar ve Mü2eler Genel Müdürlüğü'nün
devreye girmesini önerdi. Bilindıği üzere. ya-
bancı arkeoloji heyetlerinin her türlü bilimsel
amaçlı araç ve gereçleri Türkiye'ye gümrük-
süz ithal edilmektedır.
DNA testi Çatalhö>ük'te
Dr. Hodder, gazetecilere Çatalhöyük'te bu-
lunan iskeletlere DNA testi uygulanması ile bu
ıskeletler arasındaki aile bağlantılannın sap-
tanması için çalışmalann yapıldığını da açık-
ladı. Böylece. DNA testi. Anadolu arkeoloji-
sinde ilk kez uygulanmış oluyor.