23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SEK'in satış sözieşmesi • AJVKARA(AA)-SEK. Süt Endüstrisi AŞ'ye ait İstanbul Süt ve Mamulleri Işletmesi ile SEK ısım hakkımn Süt Endüstrisi Kuruluşlan Sanayi ve Ticaret AŞ'ye satışına iiişkin sözleşme imzalandı. Başbakanlık Özelleştirme Idaresı Başkanlığı'ndan (ÖlB.) yapılan yazılı açıklamada, yapılan sözleşme uyannca alicı firma, SEK İstanbul Işletmesi'nin satış bedeli olan 1 trilyon 420 mılyar lira ıle SEK isim hakkımn satış bedeli olan 380 milyar lirayı peşin olarak ödedi. SEK istanbul Işletmesi için Özelleştirme Idaresi Başkanı ıle Süt Endüstrisi Kuruluşlan Sanayi ve Ticaret AŞ adına 7 şirket temsilcisi tarafindan imzalanan satış sözieşmesi, işletmede 1475 sayıli kanuna tabı olan personelin fıili teslim itibanyla geçerli süre ve ücret üzerinden kıdem ve ihbar tazminatlan ile diğer haklara ilışkin yükümlülüklerin, SEK Süt Endüstrisi AŞ'ye ait olmasını öngörüyor. Tanıtıma kaynak • ANKARA (ANKA) - Devletin yatınmlan ve döviz kazandıncı hizmetleri teşvik için yapacağı tanıtım ve promosyon giderlerinin finansmanı için Yatınmlan ve Dövız Kazandıncı Hizmetleri Teşvik Fonu'ndan kaynak tahsis edilecek. Buna göre Yatınmlan ve Dövız Kazandıncı Hizmetleri Teşvik Fonu'nun birönceki yıl ödeneğinin yüzde biri ülke kaynaklan, yatınm olanaklan, yatınmlar, ıhracat ve döviz kazandıncı hızmetlerin öngörülen hedeflere uygun biçimde gerçekleşmesı için yapılacak "tanıtım ve promosyon" giderlerinin fınansmanında kullanılacak. Tiirk Malı logo yamşması • Ekonomi Servisi - Türk ihraç mallan üzerindekı "Türk Malı" logosunun değiştırilmesi için açılan yanşmaya grafik sanatçılan büyük ılgi gösterdi. Türkiye thracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada. bugüne kadar başvuran grafik sanatçısı sayısının 200'e ulaştığı bildirildi. G-7'ler hız kesti • WASHENGTON (AA) - Uluslararası Para Fonu (IMF), önde gelen yedi sanayileşmış ülkenin (Yedıler Grubu G-7) 1995 ve 1996 yılı ekonomik büyüme hızı tahminlerini düşürdü. ABD. Japonya ve Avrupa ülkelerinde büyümenin çok yavaşlaması. hatta bazı ülkelerde durgunlaşmasını dikkate alan IMF, G-7 ülkelerinın 1995 yılı ekonomik büyüme hızı tahminini ortalama yüzde 2.4'e. 1996yılınınkınide yüzde 2.2'ye indirdi. ŞİRKETLER • KOÇ-l N1SYS Roland Corporation Ortadoğu Toplantısı'nın evsahipliğini I BM Türk, PC kullanıcılanna yönelık olarak yaz aylannda başlatmış olduğu seminerleri ilginın yüksek olması nedenıyle eylül ve ekım aylannda da tekrarlamaya karar verdi. • BAYRAKLI BOYA Dewılux Polyester Dolgu Vernıği'nden sonra aynı seriden Dewılux Polyester Astar'ı da pazara sundu. • ECZACIBAŞI Yapı Grubu kuruluşlanndan Intema. ürün yelpazesıne eklediğı Bulthaup Mutfaklan ıle müştenlerine yeni fırsatlar sunuyor. • EMIRATES GRUBL 1994-95 mali yılmı toplam 39.70 mılyon dolar kârla kapatti. • ALARKO 29 Ağustos-3 Eylül 1995 tarihleri arasında AGROGAB'95 Urfa Fuan'na katılıyor. • V1SA INTERNATIONAL Card Tech Ltd ile işbırliğine gıderek hazırlattığı, üyelennın kart programlannın gereksınimlerine yardımcı olacak "Start" adındaki yenı yazılun paketınin tarutımmı yaptı. • LOGO YAZILIM'ın Logo 10 Parmak, Logo Dr. Ekonomı \ e Logo Alınteri ürünlen Türkiye çapında bütün büyük kitapev lerinde satışa sunuluyor. • AVTAÇ tüketicinın fikirlennı öğrenmek ve sorulanna yanıt vermek amacıyla "Aytaç Ücretsız Tüketicı Danışma Hattı"ru hizmete sundu. • PlMAPEN Rusya'da standartlara uygunluk belgesıni aldı. • JUMBO konusunda dünyanın en ıvı flıan sayılan Herbstmesse Fuan'na katılıyor. Tanm Bakanı Şahin, serbest piyasa gereği TMO'nun alımlardan çekilmesini savundu Buğday tüccara emanetAHMETÇELtK Tanm Bakanı Refaiddin Şahin. bu yıl buğdayda meydana gelen ve ekmek zammına neden olan spe- külasyonu savunarak buğday alı- mının tümüyle tüccara bırakılması- nın serbest piyasanın gereğı oldu- ğunu ileri sürdü. Şahin, buğdayla ilgili haberler konusunda Cumhu- riyet'e yaptığı yazılı açıklamada, Toprak Mahsulleri Ofısi'nin gele- cek yıllarda piyasadan çekilmesı- nin esas olduğunu kaydetti. Ekmek fiyatlarmdakı karmaşa- nın doruğa ulaştığı, buğdayın tüc- cann deposunda beklediği. tanm- daki politikasızhğın katlanarak tü- keticinin sirtına yüklendiği Türki- ye'de, Tanm Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler ve serbest piyasa ekonomisinin ardına sığm- mayı seçti. "Türldye, AB üyeliğine adây bir ülkedir. Ğümriik birliği anlaşması imzalanmıştır. AB've uyum çahşmalan yapılmaktadir. Dolayısryla tanmda paralellik kur- mak söz konusudur. Türkiye'de pi- yasa ekonomisi şartlannda hubu- babn AB ülkelerinde oiduğu gibi borsa işlemlerine tabi olması gerek- mektedir" diyen Şahin, buğdayın alımlannın devlet eliyle değıl, bor- salar, üreticı birlikleri re tüccar ta- Bakan Şahin tüccan savundu Hangisi dogru?. • Rekolte Tanm Bakanlığı na göre 18 milyon, TMO'ya göre 15.8milyon ton. • Türkiye'nin buğday ihtiyacı TMO'ya göre 10.8 milyon ton, uzmanlara göre 19-20 milyon ton. • Fiyatlar, bakanlığa göre dûnya fiyatlannın yükselmesi nedeniyle, uzmanlara göre ise TMO'nun altm yapmaması ve tüccann stoklaması nedeniyle arttı. • Tüccar spekülasyon yapıyor, ancak bakanlık alımlann serbest piyasada tüccar tarafindan yapılması gerektiğini savunuyor. • 13.5 trilyon liralık nakiti olduğunu açıklayan TMO, 250 milyon dolar dış kredi kullandı ve buğday alımı konusunda henüz kılını kıpırdatmadı. • TMO, Türkiye'nin tüm buğdayını alabileceğini ileri sürerken elındeki parayla piyasa fiyatı kılo başına 14 bin liradan ancak 950 bin ton alım yapabiliyor. rafından yapılmasının işin mantı- ğına uygun düşeceğini savunuyor. Uzmanlar ise buğdayın kimin tara- findan alındığının değil, bunun tü- kericiye yansımasının önemli oldu- ğuna dikkat çekiyorlar. Buğdaydakı fiyat artışını, dünya fiyatlannın hazıran ve temmuz ay- lannda anormal deTecede artması- na bağlayan Şahın'in. "Fiyatlar T- MO'nun fhatlannın üzerine çık- nııştır. TMO'nun 200 bin ton buğ- dayı vardır. Bakanlığunıza ait 300 bin ton buğday tohumluk dışı, 100 bin tonu da ambarianmızda bekle- mektedir. Aynca TMO, ABD'den krediti 100 bin buğday ithal etme karan alnuştır*7 şeklindeki açıkla- masına rağrnen, uzmanlar kiloda 14-15 bin liraya, çuvalda ise 1 mil- yon liraya varan buğdaydaki Fıyat artışını, TMO'nun alım yapmama- sına ve tüm buğdayın tüccar tara- findan toplanmasına bağlıyor. Çün- kü uzmanlara göre buğdayı alarak stoklayan tüccar. fiyat kendı istedi- ği seviyeye ulaştığında buğdayı elinden çıkanyor. Türkiye'nin yılda 500-600 bin ton un ihraç ettığini belirten Şahin, "thraç edilen bu un, 750 bin ton buğday demckrir. Makarna ve ir- mik ihracaü da söz konusu ohıp bu da 150 bin ton buğday demekrir. Buğday ihracaü ile biriiktebu 1 mil- yon ton buğday demekrir. Demekki ithalat da söz konusu olacaktir" derken. bu görüş uzmanlar tarafin- dan bahane olarak kabul ediliyor. Ihracatın ihtiyaca göre sınırlandın- labileceğini belirten uzmanlar, ih- raç edilen buğdayın ihtiyaç başgös- terdikten sonra çok daha yüksek fi- yattan geri alındığını belirtiyorlar. Hükümet ya da bakanlık tarafin- dan resmen açıklanmasa da T- MO'nun bu yıl buğday alamaması parasızlığa bağlanırken, sağlanan 250 milyon dolarlık kredi de buna kanıt olarak gösteriliyor. TMO'nun sahip olduğunu açıkladığı 13.5 tril- yon nakitle 2 milyon ton buğday alabileceğini açıklamasına rağmen, henüz alımlara başlamaması da ile- ri sürülen "Aü alan Üsküdar'ı geç- ti. Ilikmet Çerin buğday taban fiyat kararnamesini imzalayıp TMO pa- rayı bulana kadar tüccar tüm buğ- dayı topladı. Ortada alım yapılacak buğday kalmadı^açıklamalannı doğnıluyor. Her şeyden önemlisi de TMO'nun elinde olduğu 13.5 trilyon lirayla kılo fiyatı 13-14 bin liraya ulaşmış olan buğdaydan an- cak 950 bin ton alabılecek olması. Çünkü uzmanlar, çıftçinin satacak buğdayı kalmadığını belirterek T- MO'nun ancak tüccardan, o da pi- yasa fiyatıyla buğday alabileceği- ni belirtiyor. Ya da TMO'ya ithalat yolu görünüyor ki dünya buğday fıyatlan zaten yüksek. Bu arada T- MO tarafindan sağlanan 250 mil- yon dolarlık kredinin.ya tüccann cebine ya da geldiği gibi ithalatla dışanya gideceği vurgulanıyor. Tüm gelişmelerin tüketicıye yansıyan boyutu ekmeğe yansıyan zam şeklinde olurken, üreticı boyu- tu ise çiftçinin bugday ekiminden uzaklaşması oldu. Ureticınin düşük taban fiyat nedeniyle buğday eki- minden uzaklaştığını belirten uz- manlar. daha yüksek fiyatlı bakli- yata yönelindiğini belirtiyorlar. Sanayi Bakanlığı'ndan 8 eylülde yürürlüğe girecek Tüketici Yasası öncesi önemli adım Perakende sabsta 6 etiket' zonınlu ANKARA (ANKA) - Sa- tışa perakende olarak sunu- lan mallann veya ambalaj- lannın üzerine fıyat etiketi konulması zorunlu hale ge- tirildi. Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı'nın Resmi Gazete'de yayımlanan "Etiket, Tarife ve Fiyat Listeleri Yönetme- liği'*yle tüketici haklannın korunması için bir adım da- ha atıldı. 8 eylüldeTüketicı- yi Koruma Yasası'yla bir- likte yürürlüğe girecek yö- netmeliğe göre perakende satışlarda mallann ya da ambalajlannın üzerine eti- ket konulacak. etiketin ko- nulamayacağı durumlarda ise aynı bilgileri kapsayan listeler kolaylıkla görülebi- lecek ve okunabilecek yer- lere asılacak. Etikette ve listelerde ma- lın üretim yeri, cinsi, fiyatı, ıthal edilmışse ithal edildı- ği ve üretildiği ülkenin adı yer alacak. Üreticı veya satıcılar tara- • 8 eylülden itibaren yürürlüğe girecek yönetmeliğe göre, perakende satışlarda malın etiketi üzerinde üretim yeri, cinsi ve satış fiyatının bulunması zorunlu olacak. findan yapılarak cam, nay- lon. karton. kâğıt veya bun- lara benzer ambalajlar için- de satılan her türlü gıda, yi- yecek, ıçecek ve temizlik maddelerinin etiketlerinde net ağırhklan da belirtile- cek. Üzerinde ve ambalajında etikette aranan bilgileri taşı- yan kitap, dergi ve gazete gibi yayınlar için etiket ve liste koyma zorunluluğu aranmayacak. Etiket ve lis- telerde satış fiyatlan "Türk Lirası" olarak gösterilecek. Fiyat indirimine giren mal ve hizmetlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinde söz konusu bilgilerin dışın- da malın alış fiyatı, kendi imalatı ise ımalat fiyatı ve indirimli satış fiyatı da bu- lunacak. Bu yönetmelik maddele- rinin uygulanması ve ızlen- mesine ilışkin işler beledi- yeler tarafindan yürütüle- cek. Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı müfettişleri ve kont- rolörler ile bakanlıkça ve belediyelerce görevlendın- lecek personel, perakende mal satılan ve hizmet sunu- lan her yerde denetleme ya- pabilecek. Tüketiciyi koruyacak hakem aranıyorADANA (Cumhuriyet Gfiney iDe- ri Bürosu) - Tüketici Yasası gün sa- yıyor. Her türlü bozuk, kalitesiz, da- yanıksız mal ve fahiş fiyatla satışa karşı tüketıcılen korumayı amaçla- yan 4077 sayılı "Tüketidnin Korun- ması Hakkında Kanun"un uygulan- masına yönelık hazırlıklar son aşa- maya geldi. Üreticılerin "cezai yapti- nma" uğratılmalan dışındakı konu- lan "göriişmeler yoluyla" bir başka ifadeyle u anlaşma-uzlaşınayöntemi n ile çözmeyi amaçlayan Tüketici So- runlan Hakem Heyetleri, bütün il ve ilçelerde oluşturulmak zorunda. Yö- netmeliğe göre heyetin görevi uyuş- mazlıklan çözümlemek ve tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sü- rülebilecek kararlan almak. Hakem heyetlerinde şu kişiler bulunacak: "Sanay i ve Ticaret il müdürii veyagö- revlendireceği bir memur. beİediye başkanının görcvlendireceği bir uz- man. bir avukat, tüketici örgütierinin sececekJeri bir iiye, saücılan temsilen bir üye." Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı tarafindan sanayi ve ticaret il mü- dürlüklenne gönderilen bir yazıda. ıl ve ilçelerdeki tüketici derneğı tüke- tici vakfı, yoksa tüketim kooperatıf- lennin adlan ve üye sayılan istendi. Hakem heyetınde yer alacak tüketici örgütütemsilcısinmöncelıklebirder- nekten, yoksa bir vakıftan oluşuna özen gösterilmesı gerekıyor. Eğer ıl veya ılçe merkezmde aynı türden bırden fazla tüketici örgütü varsa kayıtlı üyesı veya ortak sayısı en fazla olan dernek, heyete temsilei verebilecek. BENCE İZZETTtN ONDER Goruntunun Gizlediği Gerçek - II Geçen haftaki yazımda emekçi kesimin sıkıntısının geçici olmadığı sonucuna ulaşırken, bu sıkıntının eko- nomik kalkınmaya katkı yapıp yapmadığı sorusunu gündeme getirmiştim. Bu sormadaki amacım, eğer emeğin sıkıntısı ekonomik kalkınmaya katkı yapıyor- sa. sorunun sadece kalkınma yükünün dağılımında- ki adaletsizlik olduğunun, buna karşın, eğer böyle bir katkı da söz konusu değilse çekilen sıkıntının tümü ile anlamsız olduğunun saptanmasıdır. Tüm ekono- mik sorunların olduğu gibi, bu konuda da tek neden- tek sonuç aramak doğru olmamakla beraber, bazı ipuçları ve anahtarlan saptamak da fazla yanlış sa- yılmaz. Türkiye. henüz sanayileşme aşamasını tamamla- yamadan, finans-sermayesi aşamasındaki ve küre- selleşme eğilimi ağırlık kazanmış olan güçlü merke- zin yörüngesine oturtulmuş bir ekonomiye sahiptir. Bu ilişkinin iç dinamikleri etkilemesi ve kendi yönün- de biçimlendirmesi kaçınılmazdır. Diğer bir deyışle, iç piyasalar söz konusu dış dinamiklerin ciddi etkisi altına girmiştir. Kamu kesiminin küçültülmesi, özel- leştirme, finansal liberalizasyon vb. gibi öneri ve araç- lar hep aynı etkinin sonuç ve uzantılarıdır. Işleyış sü- reçlerini ihmal ederek sadece sonuçlara yöneldiği- mizde, dış âlemdeki gelişmelere paralel olarak, fi- nansal-sermayenin üretici sermaye aleyhine büyüdü- ğü, yükselen faiz ve artan dış ve iç açıklar ve bu ya- pı üzerine oturtulan tüketim-ağırlıklı bir harcama eği- liminin oluştuğu ileri sürülebilır. Böyle bir ekonomide, tüketim ve finansal işlemler birikim ve üretim aleyhi- ne ağırlık kazanır. Çok genel görüntüsü ile bunun an- lamı, ekonomik açıktır. Bu açık, iç boyutu ile kamu kesimi açığını, dış boyutu ile de dış açığı oluşturmak- tadır. Birbiri ile ilintili olan iç ve dış açıklar, kaynakla- n, ekonomi dışına doğru mobilize etmektedir. Dışa kaynak kanaması yaşanırken, ıçte de beliıii kesımle- re yoğun kaynak aktarımı yapılmaktadir. Bunun yü- kü, yüksek faiz biçiminde üretim ünitelerine ve top- luma yansımaktadır. Yastık altında ya da dışarıdan döviz toplamak için faızin yükseltilmesi bir görüntü- den ıbarettir. İşin aslı, görece daralan kaynaklara ku- manda gücünü elinde tutanların, yükselen açıkları karşılamak üzere, giderek daha fazla bedel talep et- meleridir. Bu süreç içinde. toplumsal kaynaklar gö- rece daralırken, yüksek fınansal gelir sağlayanlann tü- ketimi de (hem ıç hem de dış tüketımi) artarak tüm kaynaklar üzerindeki yük daha da ağırlaşmaktadır. Işte, emekçiler ve toplumun eriyen kesimi bu do- kuları omuzlannda taşımaktadır. Bu çaba beyhude- dir. Sistemin aktarma mekanizması etkin çalışmadı- ğı için, motorun gücü tekerleklere iletilmemektedir. Bu aktarım mekanizmasının etkinliğini finans parazitleri bozmaktadır. Bu bozukluk, uretici kesimde de hem yatınmlann hacmini hem de teknoloji düzeyini fren- lemektedir. Bu yük piyasa sürecı içinde en güçsüz do- kuya yansıtılmaktadır. Onlar da emekçiler ve siyasal gücü zayıf olan kesimlerdir. Bu sürecin durdurulup düzeltilmesi. yoğun birikim ve yatınm ile olasıdır. Birikim için kaynaklara hâkim güçlere başvurmak gerekiyor. Oysa onlar, finansal süreçlerle, sısteme kaynak vermek bir yana, durma- dan sistemden kaynak çekmekteler. Üretici kesime gelınce, onlar da bir yandan ağır finans yükünü kar- şılamak, diğer yandan da üretici sermaye getirisinı fi- nansal sermaye getirisıne yaklaştırabilmek için en zayıf dokuyu bastırmaktadır. Bu gidişle fazla bir çö- züm olasılığı görülmediği gibi, böyle bir gidiş de faz- la anlamlı değıldir. Tebliğlerle sıkça değiştirilen tam tasdik uygulaması, bir türlü netleşmedi Uygulama yılbaşından sonra başlıyor Serbest rnuhasebeci ve mali müşavir ile yeminli mali rnüşavirler, bu yılın şubat ayında yürürlüğe giren, ancak 30 temmuzda yeni bir tebliğle ihtiyari hale getirilen tam tasdik uygulamasından sonra, beyanname zorunluluğu bulunanlann da beklentiye girmesinin vergi kaybına neden olduğunu savunuyorlar. Zorunlu muhasebeci kargaşası bitmiyor Tofaş, siparişe göre otomobfl üretecek Ekonomj Servisi - Muha- sebeci ve mali müşavirler, 1995 yılının şubat ayında yürürlüğe giren tam tasdik uygulaması konusunda en- dişeli. Söz konusu tebliğde yeralan. gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde yıllık 60 milyar lira net sa- tış cirosunu aşanlan kapsa- yan tam tasdik zorunluluğu. 30 temmuzda yayımlanan yeni bir tebliğ ile ihtiyari ha- le getirildi. Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan tstanbul Serbest Muhasebe- ci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Ankan, bu kez tam tasdik sınınnın altında kalan mü- kelleflerin "Beyannameleri imzalama zorunluluğu da ihtiyari olur mu" diye bek- lediklerini ifade etti. Muha- sebe camiasında cok ciddi endişeler bulunduğunu kay- deden Ankan, bunlan şöy- Zorunlu beyanname kapsamı 9 60 milyar net satış hasılatının altında kalan birinci sınıftacirler. 0 Alım satım veya imalat faaliyetinde bulunan ve satışlan 500 milyon- 60 milyar arasında kalan ikincı sınıftacirler. •Yukanda yazılı olanlar dışındakı ışlerle uğraşan 1994 yılı satışlan 250 milyon ıla 60 milyar arasında kalan ıkıncı sınıftacirler, •Zıraı kazancı ışletme esasına göre tespit edilen 1994 yılı hasılatı 500 milyon ile 60 milyar arasında kalan serbest meslek erbabı. le dile getiriyor: " Muhase- be camiası olarak, ihtiyari bırakılan tam tasdik limitle- rinin düşürülmesindcn en- dise duyuyoruz. Aynca tam tasdik yaptıranların. beyan- namelerini aynca Serbest Muhasebeci veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir- lerce imzalatmalanna gerek yoktur denerek, muhasebe- nin nıhsatsız kişilerce tutul- ması yönünde endişelerimiz var." Bu nedenle Yeminli Mali Müşavirler Odala- n'nın tam tasdik konusunda ruhsatlı muhasebecilerle ça- lışacaklannı kamuoyuna deklare etmeleri gerektiğini de vurgulayan İSMMMO Başkanı Yahya Ankan, tam tasdike tabi olan kesimin büyük çoğunluğunun sana- yi ve ticaret odalan üyeleri ile TOBB üyelerinden oluş- tuğunu kaydetti. Ankan açıklamasında, bu kesimin tıpkı Net Aktif Vergisi ve ekonomik denge vergilerin- de olduğu gibi sıkıntılannı medyaya pek yansıtmadan el altından çözmeye çalış- tıklannı belirterek. 5 Nisan kararlannda, TOBB'nin herkesin fedakarlık yapma- sı gerektiğini dile getirerek, alınan kararlara destek ver- diğini hatırlattı. Ancak yıne ajiıı kesimin. söz konusu vergilerin iptalı için davalar açtığını da \ur- gulayan Ankan. beyanna- melerin imzalanma zorun- luluğuna, barolar ve TESK'nin de büyük tepkı gösterdiklerini ifade etti. Yahya Ankan, açıklaması- nı şöyle sürdürdü: "Bütün bu kesimler her scferinde gündemi başka konulara çektiler. Hangi ke- simden geBrse gelsin, gerek beyannamelerin imzalanma zorunluluğunda, gerekse tam tasdik işlerinde meslek mensuplanmıza rant ka- zandınlacağı iddialan sami- mi bir yakiaşım degUdirf Maliye Bakanlığı Gelır- ler Gn. Md. Daire Başkanı Nurettin Canikli ise. tam tasdik uygulamasında her- hangi bir sorun bulunmadı- ğını belirttı. Canikli, şu an- da tek sorunun Danıştay ta- rafindan yürütmeyı durdur- ma karan alınan "beyanna- mderi imzalama zorunlulu- ğu'' nda yaşandığını belirte- rek, bunun da en kısa za- manda çözüme kavuşturu- lacağını söyledi. Canikli, serbest muhasebeci ve mali müşavirlerle yapılacak söz- leşme süresinin ise 31 ağus- tosta sona ereceğini hatırla- tarak, yeni sözleşmelerin en kısa zamanda odalara gön- derileceğini belirtti. Denizcilik İşletmeleri'ne bağlı Şehirhatlannda özelleştirme, rekabeti getirmeyecek Istanbul^da özel sektörü deniz tutuyor Ekonomi Servisi- Üç tarafı de- nizlerle çevrili Türkiye'de, özel sektör deniz yolcu taşımacılığına sıcak bakmıyor. Bu yüzden Deniz- cilik Işletmeleri'nce yürütülen özelleştirme çalışmalannın, reka- betsiz ve bir anlamda özel sektör- süz bir ortamda gerçekleşmesı ka- çınılmaz gözüküyor. Denızciler tarafindan çizilen tablo, Istanbul'da deniz yolcu taşımacılığımn. motor- cular tarafindan oluşturulan "özel sektör tekeli"ne kalacağını ortaya koyuyor. Özelleştirme kapsamına alınan gemi ve iskelelere şu ana kadar sa- dece motorculann teklif vermesi ve büyük denizcilik şirketlennın özelleştirmeye talip olmaması bu gerçeğı doğruluyor. Sözkonusu ge- mılenn kâr getirir hale gelebılme- si için büyük yatınmlara gereksı- nim duyulacağını söyleyen arma- törler, yapılacak yatınmın ancak fi- yat arttınmıyla karşılanabıleceğini bunun da vatandaşın ışine gelme- yeceğini söylüyorlar. Şehiriçi deniz taşımacılığımn 1986 yılına kadar devlet tekelinde Rakamlarla deniz tasımacılığı Türkiye Denizcilik Işletmeleri toplam yetmiş taşıtla yılda ortalama 125 bin yolcu taşıyor. # fkinci ağırlık turist tekneleri de dahil olmak üzere toplam 200 araçla yılda 50 bin yolcu taşıyan motorcularda.Kapasiteleri yüzde 40. # Motorculan belediye tarafindan çalıştınlan ve toplam 12 araçla 25 bin yolcu taşıyan deniz otobüsleri izliyor. Bunlar yüzde 35 dolulukla çalışıyor. # Şehirhatlan kapasitesinin yüzde 25'ini kullanırken deniz otobüslerinde bu oran yüzde 35 dolayında. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-TofaşGenel Müdü- rü Uğurman Velkencioğlu, yılbaşından sonra siparişe gö- re otomobil üreteceklerini söyledi. Yelkencioğlu, tüke- timde rekabetin yogunlaşma- sıyla bırlikte, müştennin ıs- teklennin öne çıktığını belir- terek bu yüzden böyle bır ka- rar aldıklannı açıkladı. Yel- kencioğlu, gümrük birliğin- den sonra otomobil fiyatlan- nın ucuzlayacağı yolundaki haberlerin gerçegi yansıtma- dığını da belirterek "Şu an otomobil alan, daha kârlı çı- kar" diye konuştu. 64. Uluslararası tzmır Fu- an'na katılan Tofaş'ın Genel Müdürü Yelkencioğlu. Türki- ye'de son yaşanan ekonomik knzın ardından ıhracata da ağırlık verdiklerini söyledi. 1995 yılının ılk 7 ayında 13 bin 600 otomobil ihraç ettik- lennı, yıl sonuna kadar sayı- yı 45 bine çıkarmayı hedefle- dıklerinı söyledi. Türkiye'nin yaşadığı eko- nomik krizin ardından ekono- mide bir canlanma yaşandığı- nı, buna karşın otomotıv sek- törünün beklenen canlanma- ya gıremedığini dile getiren Selkencıoğlu, "Tofaş. başka- lan gibi 300 mihon dolar ya- tınm yapıp yılda 100 bin adet araç üretmekyerine. 1988'den başlayıp 1995'e kadarlık bir sürecte 550 mihon dolarük vatınm yapan bir kuruluş. Bunu 800 mihon dolara ta- mamlayacağız. Henüz kriz öncesi rakamlara ulaşama- dık. Ama son 3 aylık bölümde piyasada bir canlanma bekli- yoruz" dedi. Kendılennin sık sık 1970'lenn teknolojisiylearaç ürettiklen yolundaeleştirildi- ğini belirten Yelkencioğlu, bunun dogru olmadığını, en son teknolojıyle üretim ger- çekleştırdiklenni söyledi. Tofaş'ın taksicilere yöne- lik olarak "taksi kart'" uygu- laması başlattığını ve bu kart sahibı olanlara araçlannda ıs- tedikleri değışimi ücretsız ya da indınmlı yaptıklannı be- lirten Yelkencioğlu, Avru- pa'da yıllardır uygulanan si- parişe göre otomobil üretımi- nin yılbaşından itibaren To-, faş'ça da uygulanmaya baş-' la\acağını söyledi. Yelkenci- oğlu, "Türkrye'de rahatlık, döiK'mi bitti, dağıtıcılık döne- mi bitiyor. Eskiden otomobil aiınca müşteri teşekkür edor- dL Şimdi ise sadcı. Müşteri ve-; linimetimiy ola>ı da bitti. Ar- tık kalite ve müşteri memnu- niyeti önemli. Bunun tek nede-. ni de rekabet"' diye konuştu. ' Yurttaşlann. "Ğümriik bir-) liğinden sonraaraba fiyatlan, ucuzlayacak" yolunda bir; beklentiye gırdığını belırten- Yelkencioğlu. bunu olanakhı gönmüyor. Yelkencioğlu, bu,' konuda şunlan dedı: ; "Gümrük birliği, AVTU-! pa'nın iştahını kabarttı. Çün-', kü Türkiye onlar için çok bü-( yük bir pazar. Tofaş olarak 1 biz, gümrük bitiiginc hazınz.i Tofaş zaten gerçekleştirdiğJ! ihracatla gümrük biriiğine; çoktan girmiştir. Gümrük bir-i Uğine geçmeden şimdi araç-! lannı ahriarsa daha kârb) çıkarlar.'" olması nedeniyle özel sektörün is- kele ve diğer aîtyapıdan yoksun ol- ması. devralınacak gemıler için re- vızyon zorunluluğu büyük şirket- leri şehir içi yolcu taşımacılığından uzaklaştınlıyor. Cerrahgıl Denizcilik A.Ş Genel Müdürü Eşref Cerrahoğlu özel- leştırmeyle satın alınacak gemile- nn çok bakımsız ve ekonomik an- lamda verim vermekten uzak ol- dukjannı belirtti. Özel sektörün böyle bir işe el at- masının çok büyük yatınmlar ge- rektirdiğıni,buyatınmlannfinans- manımnsa fiyatlann artınlarak halktan sağlanacağını söyleyen Cerrahoğlu, halka daha kalitelı ulaşım hizmeti vermenın bedelinin pahalı olacağını belirterek kısava- dede hiç bir denizcilik şirketının böyle bır ginşımde bulunmayaca- ğını ifade etti. Dünya Denizcilik Işletme Mü- dürü tlhan Kurtuluş da şehır ıçı yolcu taşımacılığında özel sektö- rün arka planda kalmasının temel sebebini çok yakın bir gecmişe ka- dar bu alanda devlet tekelinin bu- lunmasına bağlayarak "ne de olsa devlet yapıyor" mantığıyla hareket edildığinden özel sektörde düşün- mediğıni belirtti. tstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'nın Müdürü Binali Yıldınm da, özel sektörün şehir ıçı ulaşım- la ılgilenmemesinın başlıca nede- nınin gecmişteki tekel ve büyük şir- ketlerin yeterlı altyapı donanımın- dan yoksun olmasına bağladı. Arkadaşımız Hüh/a Genç yıDık iznini kullandığmdan bu haftaki yaasını yayımlayaımyonız
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear