Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Memura
grev
tartışması
ANKARA (ANKA) -
TBMM'de uzun süren
görüşmelerin ardından
kabul edılen anayasa
değişikliğı. "memur
sendikalan" tartışmalannı
sona erdirirken bu kez
u
gre\" tartışmasını
gündeme getirdi.
Anayasada "Memurlar
grev yapamaz"şekiinde
açıkça yasaklayıcı bir
hüküm yer almazken, CHP
Grup Başkanvekili Mehmet
Kerimoglu ile memur
sendikalan yöneticileri
"memurun grev
yapabilecegjni" öne
sürdüler. Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe ile ANAP
Grup Başkanvekili Oltan
Sungurlu ise grevin yasak
olduğunu bildirdiler.
Genel Kurul'daki
görüşmeler sırasında
memur sendikalan ile ilgili
önergede "memurlann grev
yapamayacagına*' ilışkin
hüküm de bulunurken bu
önerge reddedildi. Ancak
tıkanıklığın aşılması için
TBMM Başkamekilı
Mustafa Kalemli'nin
yaptığı "redaksKon" ile
memur sendikalan 4'üncü
maddeye girdi. Bu madde
"128*inci maddenin ilk
fıkrası kapsamına giren
kamu görev lilerinin
kanunia kendi aralannda
kurmalanna cevaz verilecek
olan" cümlesiyle
memurlara sendika hakkı
verildi. Bu maddede, kamu
görevlileri sendikalannın.
anayasada grev hakkının
düzenlendiği 54'üncü
maddeye tabi olmadığı
belirtılı>or. ancak açıkça
"Memurlar grev yapamaz"
şeklinde hüküm
bulunmuyor.
CHP: Grev hakkı
verilebüir
Konuya ilışkin olarak
ANKA'nın sorulannı
yanıtlayan CHP Grup
Başkanvekili Mehmet
Kenmoğlu, memura
sendika hakkı tanıyan
madde ile "toplusözleşme"
sisteminin getırildiğıni ve
anlaşmaya vanlırsa
hazırlanacak "mırtabakat
metni"nın Bakanlar
Kurulu'nun "takdîrine"
sunulmasının
öngörüldüğünü anlattı.
Kenmoğlu. "Bakanlar
Kurulu mutabakat metnine
uymak zorunda değil;
uvulmazsa ne olacak,
anlaşmava vanlamazsa ne
olacak, bürün bunlar daha
sonra çıkanlacak bir yasa
ile düzenlenecek. Grev
açıkça vasaklanmadığına
göre, çıkanlacak bu yasada.
Bakanlar Kurulu'nun
takdiri aşamasından sonra
grev hakkı tanınabilir. Bu,
siyasi iktidann insafuıa
kalmış: yanm iktidanmızda
bu kadara hak kopardık.
memurlar destek versin, tek
başunıza iktidara
geküğimizde grev hakkı da
vereüm" diye konuştu.
Eğitım-Sen Genel Başkanı
Kemal Bal da. anayasada
memurlann grev yapmasını
yasaklayıcı açık bir
hükmün yer almadığını
söyledi. Bal. "Daha"
önceleri biz. memuriaruı
sendika kurmalarını
yasaklavıcı açık bir hüküm
bulunmadığı için
sendikalanmızı kurduk.
Şimdi de eğer gerekirse grev
deyapanz"dedi.
'Grevhakkıyok'
Devlet Bakanı Bekır Sami
Daçe ise değişıklikle,
memur sendikalannın grev
hakkının düzenlendiği
54'üncü maddeye tabi
olmadığının belırtıldığini,
bunun memurlara grev
hakkı tanımadığını söyledi.
Atatürk,
Konya'ya 75
yıl önce geldi
KONYA (Cumhuriyet)-
Ulu önder Atatürk'ün
Konya'ya ilk gelişinin 75.
yıldönümü bugün törenle
kutlanacak. Konya
VaJjlıgi'nce yapılan
açıklamaya göre bugün
saat 10.00'da Atatürk
Anıtı'na çelenk konulacak.
Daha sonra toplu halde
Devlet Tiyatrosu salonuna
geçilecek. Buradaki
förende ise Selçuk
Üniversitesi öğretim
görevlisi, Yardımcı Doç.
Dr. Osman Akandere.
Atatürk'ün Konya'ya
gelişiyle ilgili bir konuşma
yapacak. Daha sonra
Atatürk'ün Konya'ya ilk
gelişine ait film izlenecek.
Akşam ise saat 18.00"de
Belediye Mehter Takımı,
flıar alanında gösteri
yapacak.
Vakfm şube yöneticileri hakkmda savcılıklara suç duyurusunda bulunulacak
MGVVe soruşturmaERGUNAKSOY
ANKARA - Vakıflar Genel Müdürlüğü.
Sıvas Cumhuriyet v e Adana Çukurova ünı-
versıtelennde düzenlenen mezuniyet tören-
lerinde "türban provokasyonu" yapan Mil-
li Gençlik Vakfı (MGV) şube yöneticileri
hakkında idari soruşturma başlattı. Gaze-
telerde çıkan haberleri destekleryönde bul-
gular saptaması halinde vakfın şube yöne-
ticileri ile ilgili olarak savcılıklara suç du-
yurusunda bulunulacağı bildirildi. Emniyet
Genel Müdürlüğu'nce MGV hakkında ha-
zırlanan bir raporda da vakfın 1980 öncesi
Akıncı Gençlik gnıbunun görüşleri doğ-
rulrusunda hareket eden kişiler tarafından
kurulduğu, \akfa, RP üyeleri ile yoksul ai-
le çocuklannın ilgı gösterdikleri vurgula-
narak. "İmam-hatipliselerindeokuyanöğ-
rencileri saflanna çekmek için çeşitli faali-
yetierde bulunuyorlar. Yaz avlannda, öğ-
• Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığf nın,
gazetelerde çıkan haberleri ihbar kabul ederek Sıvas ve Adana'da
türban provokasyonuna adlan kanşan Milli Gençlik Vakfı şubeleri
hakkında soruşturma başlattığı bildirildi.
rencilere vönelik dini eğitim programlan
uyguluyorlar" saptamalanna yer \erildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
"shasi faaliyetlerde bulunduğu" gerekçe-
siyle sürekli u> anlan \akıflann başında ge-
len MGV hakkında. bir süre önce Cumhu-
riyet ve Çukurova üniversıtelerinde "tür-
ban" nedeniyle çıkan tartışmalarda "kış-
kırtıcı'' rol oynamalan nedeniyle idari so-
ruşturma başlatıldı. Vakıfiar Genel Müdür-
lüğü Teftiş Kurulu Başkanlığf nca gazete-
lerdeki haberler ıhbar kabul edilerek baş-
latılan soruşrurmada. türban provokasyo-
nunu destekler yönde kanıt saptanması du-
rumunda. MGV şubeleri ile ilgili olarak
savcılıklara suç duyurusunda bulunulaca-
ğı kaydedildi.
Vakıflann, şartnameleri dışma çıkama-
> acaklannı belirten Vakıflar Genel Müdür-
lüğü yetkilileri. bürün vakıflann yılda ıki
kez müfettişlerce denetlendiklerini söyle-
diler. Yetkililer. şöyle dediler "Vakıf şart-
namesi dışma çıkan vakıflar hakkında so-
ruşturma başlatüır ve daha sonra dosya sav-
cılığa iletilir ve gereğinin yapılması istenir.
Sıvas ve Adana MGV şubeleri hakkında da
gazetelerde çıkan haberleri ihbar sayarak
inceleme başlattık. Vakıflar, hayır kurum-
landır. lyi ve güzel şevler için çaüşma yap-
malıdıriar. Vakıflarla ilgili denetimlerimizi
çok sıkı bir şekilde sürdürüvoruz."
Emniyet Genel Müdürlüğü'nce MGV
hakkında hazırlanan bir raporda da vakfın
1980 öncesi faaliyetlerde bulunan "Akıncı
Gençlik*" gnıbunun görüşleri doğrultusun-
da hareket eden kişiler tarafından kuruldu-
ğu belirtildı. Raporda. şu görüşlere yer ve-
rildi: "MGVŞegenelde RP üyeleri iîe fakir
aile çocuklan rağbet etmektedir. Özeüikle
imam-hatip liselerinde okuyan öğrencileri
kendi saflanna çekebilmek için gezi ve spor-
tif faaliyetler düzenliyoıiar, dini içerikli vi-
deo kasetleri izlettirivorlar. İlk, orta ve yük-
seköğrenime vönelik yaz avlannda kamp-
lar düzenliyoıiar. Oğrencijere dini eğitim
programlan uvguluyorlar. Özellikk v üksek
öğrenimde okuvan öğrencilerle bağlannı
güçlendirmek için çeşitli çalışmalar \ ürürü-
yorlar. MGY yöneticileri, çevTelerindeki in-
sanlaıia iyi ilişkiler geliştirip vakfa sem-
patizan kazandınvorlar."
Cillere. Türkeştepkisi
Çiller,
DYP'ye
ihanetle
suçlandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
BaşbakanTansuÇiller'in. MHP Ge-
nel Başkanı AJparslan Türkeş'ten
övgüyle söz etmesı ve ıttıfak arayı-
şına girmesi, DYP"de rahatsızlık ya-
rattı"DYP Merkez Karar Kurulu
(MKK) üyesi ve Demokratik Atılım
Hareketi lcra Komitesi Sözcüsü Nu-
rullah Aydın. "Türkeş eşittir, kan,
gözyaşı ve kamplaşma" diyerek Tan-
su Çıller'in Türkeş'i övmesinden
"hicap" duyduklannı bildirdi.
Aydın. Cumhuriyefe yaptığı açık-
lamada. Türkeş'in neredeyse "de-
mokrasi kahramanı gibi gösterilme-
sini. avdınlardan hiçbir tepki gelme-
mesini anlamakta güçlük çektiğini"
belirterek "Acaba.Türkeş'in vurucu
timlerinden mi korkuyorlar? 12
Martlan, 12 Eylülleri yaşatan Tür-
keş'in demokrat olmayan kişiliğinin
kendilerine zarar vereceğinden mi
endişe ediyorlar" diye sordu.
'35 yıldır siyasette'
Aydın, Türkeş'in Türk siyasetinde
30 yıl değil, 35 yıldır var oldugunu
belirterek şöyle konuştu:
"Türkeş, emekleme döneminde
olan Türk demokrasisine, 1960 yılın-
da ihtilal sözcüsü olarak girmiş. 12
Martlarda, 12 Eylül öncesinde bin-
lerce gencin ölümüne neden olan ku-
fuplaşmalann, kanın, gözvaşının ta-
rafı olarak görülmüş,bilinmiş ve anıl-
mıştır.
Uzun .vülar Türkeş'in yanında
olan, ama demokrat olmadığına ina-
nan en yakın arkadaşlan kendisini
terk etmiş, bir kısmı ANAP'ta ver al-
mış, bir kısmı ise Muhsın Yazıcıoğlu
başkanlığında ayn bir parti kurmuş-
tur. 35 >ıl boyunca Türİdve'deki genç
insanlann hevecanını istismar ede-
rek politika > apan Türkeş, hiçbir za-
man belirii yaş üzerindeki insanlann
tasvip ettiği bir lider olamamıştır.~
Nurullah Aydın. son günlerde
ılımlı uzlaşmacı ve demokrat diye
lanse edilen Türkeş'in bu özelliğe
sahip olmadığının 35 yıllık gazete
arşivlerinde. ışkence yerlerinde \e
cezaevleri du\ arlanndakı izlerle or-
tada oldugunu belirterek DYP Ge-
nel Başkanı Çiller'in aksine övgüye
girmesını anlamanın mümkün olma-
dıfiını söyledi.
Aydın. "DYP, 1946'da başlayan
Demokrat Parti (DP) ve Adalet Par-
tisi (.AP) ile devam eden bir çizgidir.
Sayın Çiller'in DP'vi alaşağı eden 12
Martlarda ve 12 Eylüllerde demok-
rasiyi kesintiye uğratan bir zihniye-
tin taraflanndan olan Türkeş'e yö-
nelmesi DYP'nin geçmişinc ihanet-
tir"dedı.
Cumhurbaşkanı, Tunceli'de neler olup bittiğini bildiğini söyledi
• Cumhurbaşkanı Demirel,
Emniyet Genel Müdürü Mehmet
Ağar ile Içişleri Bakanı Nahit
Menteşe'den polisin 2000 yılına
ilişkin gereksinimleri konusunda
brifing aldı. Devletin polisle
başladığını söyleyen Demirel,
"Halk, polisi görünce rahatlıyorsa
devlet demokratik olmuştur" dedi.
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. devlet
kavramının polisle başladı-
ğını belirterek demokratik
hukuk devleti için emniyet
örgütünün önemine dikkat
çektı. Demirel. "Demokra-
tik devletin polisi olmak ko-
lay değil. Halk polisi görün-
ceendişeye kapılmıvorsa, ra-
hathvorsa devlet demokra-
tik olmuş demektir" dedi.
Demirel. özel tim görev lile-
rinin kanştıgı Tunceli'deki
olaylan çok ıvı bildiğini: an-
cak bu tür •münferitolaylar
için genelleme yapılmama-
sı gerektiğinı söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel.
Emniyet Genel Müdürü
Mehmet Ağar ile tçışleri Ba-
kanı Nahit Menteşe'nın bir-
kaç aydan berı vıneledıkleri
Cumhurbaşkanı Demirel, "Polise sıkılan kurşun devlctedir, halkın huzurunadır" dedi.
Bakan Ziya Halis, 5 bürokratla çalışmak istemiyor
Bürokradar zorunlu îzînde
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Çalışma \e Sos\al
Güvenlik Bakanlığı, çok sayıda
bürokratın görevden alınması ve
ıstifalannın ıstenmesı nedenivle
zorunlu %
izne' çıktı. Çalışma
Bakanı Ziya Halis'ın eskı Bakan
Mehmet Moğultay döneminde
oluşturulan üst düze> bürokrat
kadrosunu 'tasfiye' ginşımleri
nedeniyle. Çalışma Genel
Müdürü İsmail Bayer, Çalışma
Genel Müdür Yardımcısı
Perihan San. İş ve İşçı Bulma
Kurumu Genel Müdürü Mete
Törüner. Bağ-Kur Genel
Müdürü Rıdvan Selçuk \e
Personel Dairesi Başkanı
İbrahim Çıknk yıllık izne
aynldı.Erdemir'de Türk-lş'e
bağlı Türk Metal Sendikası'na.
toplu iş sözleşmesı bağıtlama
yetkisi \erme konusunda 'söz
verdiğT gerekçesıyle bakan
tarafından yıllık ızne çıkması
ıstenen Müsteşar Kutlu Türker
ise geçen hafta izınden dönerek
görev ine başladı. CHP Genel
Başkanı HikmetÇetin'ın dayısı
olan Türker'in. 'bakana
rağpıen' görevını sürdüreceğı
belirtıldi.
Halis'ten önce kısa bir süre
bakan olarak görev yapan Aydın
Güven Gürkan ın görevden
aldıöı. ancak istifa etmesi
nedeniyle, yeniden göreve
dönen Çalışma Genel Müdürü
İsmail Bayer. 40 gün kadar önce
yıllık ızne çıktı. ANAP
döneminde Çalışma Bakanı
olan İmren Aykut'un zamanında
Çalışma Genel Müdürü olarak
göre\ > apan, ancak Mehmet
Moğultay'ın görevden aldığı Ali
Toptaş ise göreve iadesi
konusunda yargı karan aldı.
Ancak. Danıştay'ın karan henüz
bakanlığa tebliğ edılmedı.
Halıs'ın göre\e başladığı sırada
izne aynlan Bayer'ın yerine
Çalışma Genel Müdür
Yardımcısı Kasım Afşin
vekâleten atandı.
DGM, The Marmara'ya bomba koyduğu ileri sürülen sanıklar hakkındaki iddianameyi tamamladı
KutLar'm katil zaıılılamıa idam istendi
İstanbul Haber Servisi - Yazan-
mız Onat Kutlar ile arkeolog Ya-
semin Cebeno>Bn'ın öldürüldüğü
bombalama e>leminin de aralann-
da bulunduğu çok sayıda eylemi
gerçekleştirdikleri ileri sürülen 15
kişi hakkında dava açıldı. İstanbul
DGM Başsavcılığı'nca hazırlanan
iddianamede 2 sanık hakkında i-
dam cezası istendi.
istanbul 3 No'lu DGM'deaçılan
davanın iddianamesinde, sanıklar-
dan Deniz Demir ve Hkran Kaç-
maz'ın "devletin birliğini bozmak
ve hâkimiyeti altında bulunan top-
raklardan bir kısmını devlet idare-
süıden ayırmak amacıyla bölücü
örgüte üye olmak, bu örgüt aduıa
bombalı eylemlerde bulunmak ve
adam öldürmek" iddialanyla ida-
mı. HamitŞen'in ise "yasadışı bö-
lücü örgüte üye olmak ve bomba i-
mal etmek" suçundan 30 yıla ka-
dar hapisle cezalandınlması isten-
di.
îddianamede, davanın diğer sa-
nıklan Abdullah Yunus, Zeydin
Güleç, Abdullah Çolak ve Ömer
FiHzer'in "yasadışı örgüt üyeliği"
suçundan 15 ile 22.5 yıl. Nimet
• Yazanmız Onat Kutlar ile arkeolog Yasemin
Cebenoyan'm yaşamlarını yitirdikleri bombalama eyleminin
de aralannda bulunduğu çok sayıda bombalama eyleminden
sorumlu tutulan 15 kişi hakkında dava açıldı.
Kaçmaz, Sait Avtemiz. Abdulka-
dir Er, Mehmet Şahaltan. Abdul-
rezzak Aydın, Ramazan Gülle,
Mehmet ÂliGüneş ve Abdulhaluk
Yunus'un da "yasadışı örgüte yar-
dım ve yataklık" suçundan 4.5 ile
7.5 yı! arasında hapis cezalanna
çarptınlmalan istendi.
Eylemler
tstanbul DGM Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nca hazırlanan iddiana-
mede, sanıklann şu eylemleri ger-
çekleştirdikleri ileri sürüldü:
- 6 Temmuz 1994'te, Hekimba-
şı'nda orman yangmı çıkanlması.
- 31 Ekim 1994'te, Kadıköy Ak-
bank Şubesi'nin otomatik para
çekme makinesine bomba konul-
ması.
- 13 Kasım 1994'te, Kartalda
maliyeye ait otomobillerin altına
bomba konulması.
-11 Arahk 1994'te. MaslakÇar-
şı Mağazası'na bomba konulması.
- 11 Araük 1994'te, Cağaloğ-
lu "ndaki Türkiye gazetesinin önün-
deki otomobilin altına patlayıcı
madde konulması.
- 13 Arahk 1994'te. Lalelı'deki
parfümeri dükkâmna patlayıcı
madde atılması ve yaralanmaya
yol açılması.
- 14 Araük 1994'te, Kadıköy
Migros mağazasına patlayıcı mad-
de atılması ve yaralanmaya yol açıl-
ması.
- 17 Aralık 1994'te, 4. Levent
Ordu Pazan'na patlayıcı madde
atılması.
- 30 Arahk 1994'te, The Marma-
ra Oteli'ne Hamıt Şen'in evinde i-
mal ettiği ve Gülşen Özdemir'in
paltosuyla götürüp kafeye bırakd-
ğı bombanın patlaması sonucu va-
zar Onat Kutlar ile arkeolog \ ase-
min Cebenoyan'm öldürülmesi.
- 1 Ocak'l995'te. Şişli Divan
Oteli'ne zaman ayarlı parca tesirli
bomba konulması.
-1 Ocak 1995te, Bakırköy YeşU-
vnrt Ekim Sokak'taki bir eve za-
man avarlı ve parça tesirli bomba
konulması.
- P Ocak 1995'te, Halil Ba-
lan'ın evinden alınarak öldürülme-
si.
- 24 Ocak 1995'te. Ümraniye Sa-
rıgazi Asav iş Kolordu Binası'na ya-
kın yerde park halinde bulunan 34
SHC 88 plakalı otomobile patlavı-
cı madde konulması.
- 1 Şubat 1995'te, Haliç Köprü-
sü'nün ayaklanna konulmaya çalı-
şılan bombanın patlaması sonucu
örgüt üyelerinden Gülşen Özdemir
ve Mesut Ünsal'ın ölmesi.
-17 Nisan 1995'te, Maltepe Sa-
nayiciler Sitesi'nde park halinde
bulunan Medeni Güzel'e ait 34
Bl S 14 plakalı otomobile bomba
konulması ve yaralanmaya yol açıl-
ması.
-21 Nisan 1995'te, Sultanahmet
Meydanı Ayasofya Müzesi'nin
önüne bırakılan bombalı otomobi-
lin çekildiği Saraybumu'ndaki Be-
lediye Otoparkı'nda patlaması ve
çekici sürücüsü AyhanManga'nın
hayatını kaybetmesi.
davet üzerine dün örgütün
2000 yılına ilişkin gereksi-
nimleri konusunda brifine
aldı.
Demirel. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nde aldığı bn-
fing öncesinde gazetecilere
yaptığı açıklamada. istanbul
Emniyet Müdürü Necdet
Menzir'in açıklamaları ve
Tunceli'de ozel timın karış-
tığı olaylar nedeniyle dogan
tartışmalan üstü kapalı ola-
rak eleştırdı. Demırel, de-
mokratik hukuk devletınin
en önemli unsurunun emni-
yet örgütü olduğunu kayde-
derek şunlan sövledı.
"Bir ülkede huzur ve gü-
ven voksa başka bir şey vap-
mak mümkün olmaz. Hu-
kuk devleti. demokratik oto-
ritevle olur. Devlet, polisle
başİar. Bir ülkenin halkı po-
lisi gördüğü zaman endişe
içine değil; rahatlık içine gi-
rhorsa devlet, demokratik
devlet olmuştur. Demokra-
tik dev letin polisi olmak ko-
lay değildir. Türk polisi de
büyük bir değişimi gerçek-
leştirmiştir."
Demirel. Türkiye'nin et-
rafının 'ateşle dolu' olduğu-
nu ve bölgede esen rüzgâr-
lann bu ateşi Türkiye'ye ge-
tirebileceğini kaydederek
Güneydoğu Anadolu'da yo-
ğun bir terör olayı yaşanır-
ken huzur ve güvenin sağ-
lanmasinın da kolay olma-
dığını söyledi.
Şehit polislerden, "Bu in-
sanlar kahramandır" dive
söz eden Cumhurbaşkanı.
"Herkesin polisi eleştirirken
dikkatetmesi lazım. Polise sı-
kılan kurşun devletedir. hal-
kın huzurunadır" dedi.
Menzir'e örtülü destek
Demirel. polıs örgütünün
disiplin içinde çalıştığını
vurgularken tstanbul"da ya-
şanan olaylara da değindi.
îstanbul'un. dünyanın bir-
kaç büyük kentinden biri ol-
duğunu kaydeden Demirel.
"Bürün bunlara rağmen, ts-
tanbul hadiselerin en az ol-
duğu. hadise olduğunda da
hadisevi gerçekleştirenlerin
yakalanma oranının en > ük-
sek olduğu şehirdir" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın İstan-
bul'a ilışkin değerlendirme-
si, hükümetin CHP kanadı-
nı hedef alan suçlamalan ne-
deniyle görevden alınması
istenen ve Çankaya Köş-
kü'nce korunduğu ileri sürü-
len İstanbul Emniyet Müdü-
rü Necdet Menzir"e de des-
tek olarak yorumlandı.
POIİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİK>IET ÇETtNKAYA
Debreli Cem'!..
YDH Genel Başkanı Cem Boyner, Tunceli'ye gi-
decekti. Yazıişlerı müdürlerimiz ibrahim Yıldız ve D-
inç Tayanç, Aydın Engin'e görev verdiler.
Iki gün sonra Aydın Engin, Yazıişleri'ne geldi. Boy-
ner. gazetecileri Tunceli'ye götüremiyordu. Aydın'a
sordum:
"Hayrola ne oldu? Tunceli'ye niye gidemedinız?"
Aydın, hınzırca gülümsedi:
"Ankara'dan uçakla Malatya'ya gidecektik, ancak
asker sevkıyatı varmış; THY'de yer bulunamadı, gi-
demedik..."
Şaşırmıştım...
Dedim ki:
"Koskoca YDH Genel Başkanı, bir özel hava yol-
ları şirketinden uçak kiralar ve sorunu çözer..."
Aydın, omuzlarını kaldırıp yanıt verdi:
"Vallahi orasını bilmiyorum..."
Sonuçta Cem Boyner Tunceli'ye özel bir uçakla
gitti. Özel uçakta bir YDH yöneticisi, iki detelevizyon
muhabiri vardı.
Cem Bey, Malatya'da bir basın toplantısı yapıyor...
Diyor ki:
"Tunceli'de ağır bir özel tim baskısı var..."
Cem Boyner 'Debreli Hasan' gibi mübarek...
Sürekli atıptutuyor...
Eğer iktidarda olsalar neler yapacaklar neler!..
Yahu adama sorariar:
"Kardeşim mangalda kül bırakmıyorsun, ama Türk
Hava Yollan 'Asker sevkıyatı var' deyip senin gidişi-
ni engellemek istiyor, oyun oynuyor; nerede kaldı se-
nin babayığitliğin?.."
• • •
Cem Boyner'e "THY'de yer yok. asker sevkıyatı
var" denilıyor, ama Malatya uçağında gazeteciler bi-
reysel çabalarıyla kendilerine yer bulabiliyorlar.
Bu işte bir karışıklık var...
Acaba iyı saatte olsunlar Cem Boyner'i uyarıp şöy-
le mi dediler:
"Şu şu gazeteciler gider, şunlar gitmez..."
Bilmiyoruz...
Bu işte bir bit yenığı var...
THY yetkilileri uçakta yer olmadığını söylüyor ve
Cem Bey özel uçakla Malatya'ya gıdiyor. Diğer YDH
yöneticileri geziye katılmıyor.
Eğer Cem Boyner bir siyaset adamı olsa 'iyisaate
olsunlar'a karşı koyar ve şöyle derdı:
"Eğer Türkiye Cumhurıyeti laik, demokratik bir hu-
kuk devletiyse ben YDH 'nin genel başkanı olarak ga-
zetecileri ve televizyon muhabirlehni yalnız bırak-
mam. Aynı uçakla Malatya 'ya götürür ve oradan Tun-
celi'ye gidenz..."
Cem Bey bunu yapmıyor ve şu yanıtı veriyor 'iyi-
saatte olsunlar'a:
"Emrıniz olur, ben özel uçakla gıderim. Yanıma da
ne olur ne olmaz diye ikı televizyon muhabiri alırım,
buyüzden de öbür gazeteciler geziye katılmaz; böy-
lece de sizin dediğiniz olur..."
Cem Boyner, Tunceli'ye gidip gelmiş. Bılinen açık-
lamaları yapmış. YDH'nin 'manevi destekçisi 'gaze-
teye yörede bakın neler söylemiş:
"Malatya 'da gazetecilere Tunceli ızlenimlerini ak-
taran Boyner, güvenlik guçlerine fazlayüklenmekten
de kaçındı. Boyner, güvenlik güçleri ve sistemi eşit
eleştirerek şöyle dedi:
'Özel tim iyi niyetle kurulmuş bir örgüt, ama yeni-
çeri gibi oldu. Devlet içinde devlet gibi. Resmi, ama
illegal davranıyor. Özel tim, teröre karşı etkin bir mü-
cadele biçımi. ama hukukun içine çekılmeli. Hukuk-
tan aynlırsa resmi devlet eşkıyasına dönüşür'.
Boyner, özel timin MHP sempatizanı olduğu iddi-
alanna da değinerek 'MHR Türk mıllıyetçıliğinden
beslenen ve geçmışte şiddet yanlısı oldugunu gös-
termiş bir parti. Polisin içindeki partizan unsurlarann-
dırılmair dedi."
• • •
Cem Boyner'i zaman zaman özel televızyonlarda
izliyor. gazetelere verdiği demeçlerı okuyoruz.
Maşallah mangaida kül bırakmıyor...
Coşuyor, Mirkelam gibi koşuyor; iktidara geldik-
lerinde 'çöken ve çürüyen sistemi' 24 saatte yeniden
kuruyor, demokrasiyi biryaşam biçimine dönüştürü-
yor; Kürt sorununu 'şıppadanak' çözüyor; Diyarba-
kır E Tipi Cezaevi'ndekı PKK'liler bile Cem Bey için
"Turgut Özal'dan sonra en devrimci //der"sözünü
kullanıyor.
Ama Cem Boyner, Malatya'ya gazetecilerin. tele-
vizyon muhabirlerinin tümünü aynı uçakla götüremi-
yor..
Aklınca da 'iyi saatte olsunlar'ın sakıncalı bulduğu
gazetecilerin Tunceli'ye girmesini önlüyor...
Neden acaba?
Birileri diyor ki:
"Yanınıza bızim sakıncalı gördüğümüz gazetecile-
ri ve televizyon muhabirlerini almayacaksınız..."
Cem Bey bu buyruğu kabul ediyor. Özel bir uçak-
la Malatya'ya. oradan da Tunceli'ye gidiyor. Gazete-
ciler de Malatya'da Cem Boyner'i bekliyor.
Cem Bey bu kez Malatya'da aslanlar gibi kükremi-
yor, fazlaca bir şey söylemiyor...
Acaba Cem Bey'in kulağını kim çekti? Cem Bey'e
'iyi saatte olsunlar' neler söyledi?
Merak bu ya, öğrenmezsem çatlayacağım...
Siz ne diyorsunuz 'Debreli Cem Bey'?..
Ümraniye'de maskeli cinayet
Oğlunu kurtarmak
isteyen baba öldürüldütstanbul Haber Senisi - Ümraniye'de
kimliği belirlenemeyen maskeli beş kişi
tarafından kaçınlmak istenen Gülücan
Türe'nin babası Mehmet Salih Türe, engel
olmak istemesi üzerine öldürüldü.
Saldırganlar olay yerinden kaçmayı
başardı. Emniyet yetkilileri. maskeli beş
kişi tarafından kaçınlmak istenen Gülücan
Türe'yi sorgulanmak üzere Terörle
Mucadele Şubesi'nde gözaltına aldı.
Ümraniye Boztepe Mahallesi Uyanık
Sokak'ta önceki gece meydana gelen olay
şöyle gelişti: Mehmet Salih Türe ve oğlu
Gülücan Türe, kimliği belirlemeyen ve
yüzleri maskeli 5 kişi tarafından
evlerinden dışan çağrıldılar. Maskeli beş
kişi. Türe'den oğlu Gülücan'ı kendilerine
vermesini istedi. Mehmet Salih Türe'nin
buna karşı çıkması üzenne saldırganlar
baba ile oğulu. evlerine yaklaşık 200
metre uzaklıkta bulunan boş bir araziye
götürdüler. Ormanlık alanda silahlı
saldırıya uğrayan baba Türe. 3 kurşun
yarası alarak ağırşekilde varalandı. Türe
olay yerinde yaşamını yitirdi. 19
vaşındaki Gülücan Türe, saldırganlann
elinden kurtulmayı başardı.
Hayatını kaybeden Türe'nin cesedi
başında aile üyelen sinir knzleri
geçirirken. oğullannın PKK tarafından
kaçınlmak istendigini iddia ettiler. Bu
arada tek görgü tanığı olan oğul Türe ise
olayı polise şu şekilde anlattı:
"Evde oturuyorduk. Biri dışanda olmak
üzere toplam 5 maskeli kişi geldi. Beni
dışanya çağırdılar. Babamın Ölürüm de
oğlumu vermem'demesi üzerine bizi
kollanmızdan tutarak silah tehdidi ile
evimizin aşağısında bulunan araziye
götürdüler. Burada babam yardım
istemek için bağınnca içlerinden biri
babamı kurşunladı. Bu nrsattan
yaraıianarak olay yerinden kaçtım."
Maskeli olduklan belirtılen 5 kişi
cınayetten sonra olay yennden kaçmayı
başardı. Olay yennde inceleme yapan
polıs yetkilileri 9 mm. çapında 3 boş
kovanbuldu. Emniyet yetkilileri, Türe'yi
öldüren maskeli kişılerin vasadışı örgüt
üvesi olabıleceklerinı belirttıler.