Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
Zerdüşt'ün yolunu saşırtnamiş'çocuklan
Zerdüşt dininin en beiirgin simgesi beyaz kemer takmaktır. Yukanda bir kemer takma töreni sı
rasında iki mube (din adamı).
iran'ın Yazd kentinde bulunan en önemli ateşgâh, 1400yıldır hiç söndü-
rülmemiştir. 60 yıl önce Ardekan kentinden taşınırken bile.
'Biz, tüm dinlerin atasıyız'"Ateşe Tapanlar" olarak bilinen Zora-
astnanlar ıle ılgılı bır yazının başlığının.
"Ateşe Tapmavanlar" olması. birçok ın-
sanaganpgelebılir. tki yıl önce. buaraş-
tırmaya başladığım zamana kadar bu ın-
sanlar. benim ıçin de "Ateşe Tapanlar"
ya da
u
Mecusiler"di. Ikı vıl önce öyle-
sine kanştırdığını bir felsefe ansiklope-
disinde, Zarathushtra başlığı altında
okuduğum bir alıntı. beni bu konuda
araştırma yapmaya. hatta belgesel fîlm
hazırlamaya kadar getirdi.
Bu. 1750-1820 yıllan arasında yaşa-
mış olan bir Fransız araştırmacının. Kont
de François Volney'in "Les Ruines" ad-
lı kitabından alınmış çok ıddıalı bir söz-
dü. Volney: Les Ruines'de bütün dın
adamlannı biraraya getirip tartıştınrken.
Zoraastrian din adamına şu sözleri söy-
letmiştir:
" Ey Yahudilerle onlann çocuklan olan
Hıristivanlar, Musa'nın sandığınız kitap.
Musa'dan altı yüzyıl sonra vazılmıştır.
Bunu yirmi gerçek belgeye davanarak
kanıtlavabiliriz. O kitapta. Musa'va va-
kıştınlan düşiincelerin hiçbirini Musa
bilmezdi. O kitabı kaleme alanlar (ki bu
kaleme alınışın büvük bir papa/la bir
kralın anlaşması sonunda vapıldığı su gö-
tflrmez bir gerçektir). ruhun ölümsüzlü-
ğiinii. ölümden sonraki yaşamı, cennet
ve cehennemi. insanların çektiği acılann
en büyük nedeni olan körülüğün başkal-
dırmasını. bizim peygamberimiz Zarat-
hushtra"dan öğrennıişlerdir. Hem de bu
düşünceler, ilk krallannızın \aşadjğı \ üz-
yıldan sonra, sizin yazılarını/da görülür.
Zarathushtra, o yazılardan > üz\ ıllarca
önce bütün bunlan söyiemişti. Babil ve
İNinova krallan tarafından yenilen atala-
nnızın. krahmız Serhas tarafından kur-
tarıldığını ne çabuk unuttunuz? Atalan-
nız, o zamanlar bizi ömek edinmişler \e
bizden ders almışlardı. Sonra Kudüs'e
yeni düşüncelerie döndüler. Siz gücünü-
zü yeniden yüceltecek bir kral bekliyor-
dunuz. biz ise onancı ve kurtancı bir ev-
rensel iyilik tannsınm gelecegini miijde-
liyorduk. İşte Hıristh anlığı bu iki düşün-
cenin birieşmesinden varartınız. Vahudi-
ler. Hıristiyanlar. Müslümanlar: iddiala-
nnızın anlamı ne olursa olsun. sizler ken-
di manevi varhk âleminiz içinde Zarat-
hushtra'nın yolunu şaşırmış çocuklann-
dan başka bir şev değilsiniz."
Yanlış aniaşılmış bir din
Zarathushtra dıni. ı\ı \e sağlıklı bt-
çimde ıncelendıgınde bunun böyle ol-
duğu görülecektır. Zarathushtra dini: di-
ğer dinler tarafından batıl ve çoktanncı
bir din olarak görülmüştür (Hatta bazı-
ları tarafından din olarak bıle kabul edil-
memektedir). Günümüzde bıle hâlâ Za-
rathushtra dininin monalist bir din mı
yoksa düalist bir dın mi olduğu tartışma-
İan sürmektedır. Bu. Zarathushtra diniy-
le ılgıli çok fazla şey bılınmemesinden
kaynaklanmaktadır
Zarathushtra dinı: yalnızca bir din de-
ğil. aynı zamanda bır felsefedir. Bunun
içındir ki diğer dinlerin aksine. insanı
edilgen değil, etken yapar Diğer tektan-
nlı dinler gibi. insana korku veren ya da
ATEŞE TAPMAYANLAR
Yazı: SAMİ SOLMAZ
Fotoğraflar: SAMİYE GÜÇER
M.AKİF SOLMAZ
zerdüşt dini; diğer dinler tarafından batıl ve çoktanrıcı
bir din olarak görülmüştür. Hatta bazıları din olarak
bile kabul etmemektedir. Zerdüştilik, yalnızca bir din
değil, aynı zamanda bir felsefedir. İnsanı edilgen
değil, etken bir varlık kabul eder. Zerdüştilik, diğer tektanrılı
dinler gibi insana korku veren ya da duygu sömürüsü yapan
bir söylemde bulunmadığı için, çok fazla yayılamamıştır.
Yayılmaya başladığı dönemlerde ise önce Büyük Iskender,
sonra da Hz. Omer'in saldırılarına uğramışlardı.
Zerdüşt dinine bağlı olanlar, günde beş vakit ibadet ederler. Ibadethanelerinde mube ön-
de, cemaat arkada, elleri açık ve havada, yüzleri ateşe dönüktür (solda). ibadethanede
bulunan ateş kapalı bir cam bölme içindedir ve buraya sadece mube girebilir (sağda).
duyeu sömürüsü yapan bir söylemde bu-
lunmadığı ıçin. çok fazla yayılamamış-
tır. Yayılma>a başladığı dönemlerde ise
önce Büyük İskender, sonra da Hz.
Ömer'in saldın \ e talanlanna maruz kal-
mış vesinmek zorundakalmışlardı. Öy-
le ki Ömer'in lran"ı işgali sırasında bü-
tün Zoraastrıanlar öldürülmeye başlan-
dığı için. birçok ınsan İran'ı terk edip
Hindistan'a göç etmışlerdır. Göç etme-
yıp Iran'da kalanlar ise çeşitli şekilsel
değışıkliklere grtmişlerdir.
Kemer takma geleneği
Zarathushtra dinine bağlı ınsanlar. ka-
lın beyaz kemer takarlarmış. Hz.
Ömerin istilası sırasında beyaz kemer
takan herkes öldürüldüğü için kemer. in-
ce bir ip haline getirilip gıysinın altından
takılırolmuş.
"Bu en büyük sözlere kulak veriniz.
Onlan avdın bir düşünce iie değerlendi-
riniz. Bu iki ayin (yalan ve doğruIuk) ara-
sındaki farkı düşününüz. Ondan evvelki
son gün gelir ve herkes kendi dinini ka-
bul eder ve sonra muradımıza ere-
riz."(Yasna 30/2)
Gusti-Besten denılen kemeri, bütün
Zoraastrianlar takmak zorundadırlar. 7-
15 yaş arasındaki çocuklar. kendi istek
ve iradeleriyle dine girmek istediklerini
söylediklerinde, dine kabul töreni dü-
zenlenir ve ona kemer takılır.
Diğer dinlerde bir çocuk. doğduğun-
da Müslüman. Yahudi ya da Hıristiyan
doğar. Ama Zarathushtra dininde çocuk.
Zoraastrian doğmaz. Büyüdüğünde ken-
di isteğıy le Zoraastrian olur. Zarathusht-
ra dininin en beiirgin simgesi kemer tak-
mak olduğu için dine kabul edilecek ço-
cuk. gelin ya da damat gibi özenle bugü-
ne hazırianır. Anne ve babanın. çocuk-
lanndan dolayı en mutlu günleridir. Ke-
mer takma töreni için günler öncesinden
hazırlıklaryapılır. evtemizlenir. çeşitçe-
şıt yıyecekler hazırlanır ve o gün bütün
tanıdıklar çağnlır. Çocuğa kemer takıl-
dıktan sonra evde şölen ve eelence baş-
lar.
~K> doğnıluk; Mazda'nın mukaddes
aklını hamd için. ellerinıi yardım isteye-
rek kaldırır ve her şeyden evrel dilerim
ki Vahu-Menahi ve yaradılışın ruhunu
hoşnut edey inı."( Yasna 302)
Zarathushtra dininde ibadet. aynı Isla-
miyetteki gibi günde 5 kezdirve ibadet-
hanede yapılır. Ibadethanenın ortasında
camlı ve kapalı bir bölmede sürekli ateş
yanar. O bölmeye sadece dın adamı gi-
rebilir.
Bembeyaz gıysıleri içındekı "mube"
denılen din adamları. bölmeye gırip ate-
şi alevlendınr Aynı Hırıstıyanlıkta ol-
duğu gıbı ibadet zamanını bıîdirmek ıçın
3 kez çan çalar. İbadetlerinde ise yüzle-
ri yanan ateşe dönük. mube önde. insan-
lar kadın erkek kanşık olarak arkada. el-
lerı havaya doğru açık (aynı Müslüman-
lıktaki gibi) kutsal kıtaplan Avesta'dan
dua okurlar. İbadet sırasında okudukla-
n dualar, genelde tann Ahura-Mazda'ya.
doğruluğa ve iyıliğe bağlılıklarını bil-
dıren dualardır.
Yarın: Zerdüştilerin kökeni
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
Sosyal güvenlik sözleşıııeleri, gelir ve aylıklar
SOR V: 35 yıldırsigortahyım. Bunun 17\ılı Tür-
kiye'de öğrencilikte geçen kısa dönemler. 18
yılı da Almanya'da fıilen çalıştığım > ıllar.
Almanya'da felç oldum. Beni > üzde yüz sa-
katlıktan dolayı malulen emeklive avırdılar.
Maaşınu veriyorlar ve sigortablığım devam
edivor. Bana Alman sigortasından gelen va-
zıda Türkiye'den deemekli olacağım bildiril-
di.
Ekinı I994"te bana Türkiye'den 258 bin lira
gibi çok küçük bir aylık bağlandı. Durumda
bir yanlışlık olduğunu düşündüğümüzden
SSK ^urtdışı tlişkiler Servisi'ne başvnrduk.
tlgili birimden bir ilgili. durumu takip eden
eşime, "Ben 30 senedir çalışıvorunı ve sizin
Almanya'dan aldığınızın varısını bile alamı-
yorum. Daha ne istiyonjsunuz" demiş.
Ben 1939 doğumluyum. Sorum:
Maaşım neye göre ve nasıl hesaplanmıştır?
YAN1T: Tüm kamu kesımindekı memurlar gi-
bi, Sosyal Sigortalar Kurumu çalışanları da çok dü-
şük aylık almaktadır.
Bunun nedeni sigortalılar değildir. Kaldı ki ku-
rumun varlık nedeni sigortalılardır. Uygulanan
yanlış personel politikalannın acısını sigortalıdan
çıkarmaya hiç kimsenın hakkı da yoktur. Gerçek
anlanıda kurumun sahipleri sigortalılar ve sigorta
emeklileridir.
Ancak. sigortanın sahibi olan sigortalılar ve
emeklileri zaman zanıan horlanmakta, itilip ka-
kılmaktadır. Bu konudaki yakınmalar oldukça faz-
ladır.
Sorunuzun yanıtına gelince, 8.10.1965 günlü
Resmı Gazete'de yayımlanan "TürkiyeCumhuri-
veti ile Federal Almanya Arasında Sosyal Güven-
lik HakkındaSözleşme'"nın 29. maddesı uyarınca.
Sosyal Sigortalar Kurumu. her iki ülkede de sigor-
talı süresi bulunan sıgortalılann gelir ya da aylık-
larını "ay lık veya gelirin. kendi me\"zuatına göre ge-
çen prim ödeme sürelerinin her iki akit taraf mev-
zuahna göre geçen prim ödeme sürelerinin topla-
mına olan oranına uyan kısmını hesaplar. Bu şekil-
de hesaplanan aylık veya gelir meblağı. gereği ha-
linde Türk mevzuatinda öngöriilen en düşük aylık
veya gelir düzey ine çıkanlır".
Almanya ve Türkiye'de sıgortalı geçen çalışma
süreleriniz toplamı 6.560 gündür. Bu toplam prim
gün sayısının 490 günü Türkiye'de. 6.070 günü de
Federal Almanya'da geçmıştır. Sözleşmenin 29.
maddesı uyannca Türkiye'de size 490 esas alına-
rak Sosyal Sigortalar Kummu'ncakısmimalullük
aylığı bağlanmıştır.
Sözleşmenin 29. maddesinde bulunan gelir ya
daa\lıklann "Türkmev/uatındaöngörülenendü-
şük aylık veya gelir düzev ine" çı karı Iması öngörül-
müştür.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nca bağlanan en dü-
şük aylık düzeyı 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Ya-
sası'nın "Aylıklann AltSının"başlıklı 96. madde-
sine göre. alt sınır aylığı 1 Ekım-31 Aralık 1994
dönemı ıçin ise 3 milyon454 bin 720 liraydı. 1995
dönemı ıçin 5 milyon 664 bin 120 liradır.
9 Temmuz 1987 günlü Resmi Gazete'de yay ım-
lanan ve aynı gün yürürlüğe giren 3395 sayılı ya-
sa ıle Sosval Sigortalar YasaM'nın alt •.ınır aylık-
lanna ilışkin 96. maddesine bır fıkra eklenmıştir.
Bu fıkraya göre en düşük aylık ya da yasal deyim
ile alt sınır a\ lığı "sosyal güvenlik sözleşmeleri ge-
reğince bağlanan kısmi aylıklar için nazara alın-
maz".
Böv lece. alt sınıra> lığı, 3395 sayılı yasanın yü-
rürlüğe girdiği 9 Temmuz 1987'den sonra sosyal
güvenlik sözleşmesı uyannca her iki ülkenin ken-
di mev zuatlanna göre bağladığı kısmı aylıklar için
uygulama dışı bırakıimıştır.
Türkiye'de ödedığınız 490 günlük prımin her ı-
kı ülkede ödenen toplam prim günü olan 6.560'a
göre oranı yüzde 7.47'dır. Kısmi malullük aylığı
da bu orandan ve yüzde 7.47'den hesaplanmıştır.
I Ekim - 31 Aralık 1994 dönemi için aylığını-
zm hesabı
Alt Sınır Aylığı= 874.720 x %7.47= 65.342 TL
Kısmı Aylık
S Yardım Zammı= 2.580.000 x %7.47=
192.726 TLS. Y. Zammı
Toplam Ayhk= 3.454.720 x %7.47= 258.068
TL Toplam Aylık
Aylığınız. toplam süreniz 6.520 günün. yüzde
7 47 oranındaki bölümü olan 490 güne göre bağ-
lanmıştır.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Kefir Günleri...
"Ankara Notları"nda kefir yazılarına başlayalı bir yıl
olmak üzere. Buna okurlar büyük ılgi gösterdıler. Cey-
han'dan savunman Ali Kuyucuoğlu benim "kefirpro-
fesörü" diye takıldığım, Ankara Üniversıtesi Zıraat Fa-
kültesi Süt Teknotojisi Bölumü'nden Prof. Celalettin
Koçak a yazdığı bir mektupta şöyle demiş:
"Sayın Hocam,
Hiç Mustafa Ekmekçi'ye sır verilir mi? Hemen köşe-
sine alır.
Kefirkonusundaki uğraşınızı Ekmekçi'den öğrendim.
Banayeterli oranda kefir ve tarifiniödemeligöndermez-
seniz, Ekmekçi'ye şikâyet ederim.
Üstün saygı ve başan dileklerimle Sayın Kefir Profe-
sörü!"
Ali Kuyucuoğlu'nun ikinci mektubu daha kısa, şöyle:
"Sayın C. Koçak,
Hazır kefir taneierinden adresime ödemeli göndehr-
seniz sevinirim. Selamlar, saygılar."
Mersin'den Ziraat Mühendısi E. Nergiz Buğdaycı da
Prof. Celalettin Koçak'a şunlan yazmış:
"Değerli Hocalanm,
Gazetedeki kefir/e ilgiliyazıyı okuduktan sonra aynn-
tılı bilgi almak ıçin sizlere yazmaya karar verdim.
Pek çok eş dostlanmız, sizden gelecek yanıta göre
birtaleptebulunacaklar. Öğrenmek istediğım, evdeya-
pılacak kefir için almamız gereken (en az ve en çok gr.
olarak) kefir tanelerınin, eğer hazır kefir alabilirsek, bu-
nun yine miktarlarına göre maliyetinın nasıl olacağı du-
rumlarıdır.
Elınizde bu konu ile ilgili broşüheriniz varsa, çevre-
me yeterli bilgiyi aktarabilmek için nca ediyoaım. Ad-
resime gönderebılirseniz çok sevinirim. Şimdıden te-
şekkür ederim. Saygılarımla."
Prof. Celalettin Koçak, gelen mektuplara yanıtlarını
vermiş. Celalettin Bey. öyle çalıştı ki, Ankara dışından
mektup yazan, sayrı (hasta) bir bayana kefir mayasını
"Varan" otobüsüyle gönderdi...
Istanbul'da "/cefirgün/er/"düzenlendiğini, Serpil Kir-
pikçi adında bir okurumun mektubundan öğrendim.
Okur, "Her cumartesi kefirgünleriniyineleyeceğiz" di-
yor, beni de kefir günlerıne çağırıyordu. Serpil Kirpikçi,
mektubunda özetle şöyle diyordu: ;
"Sayın Mustafa Ekmekçi,
1994 kasım ayında sizin yazılarınızdan sonra, kefir
üretimi yapmak üzere araştırmalara başladım. Kefih,
babamın düzenli olarak kullanmasından tanıyordum.
Ancak, kendısı de bıze önemi üzerinde yeterince vur-
gu yapmamış ki biz kullanmıyorduk. Kendisi 1992'de
80 yaşındaçok sağlıklı olarak yaşamını tamamladı.
Ankara Ün. Süt Teknolojısi Bölumü'nden Sn. Prof.
Dr. Celalettin Koçak ile haberleşıp maya aldım. Üretim
için beni yüreklendiren arkadaşlann katkılanyla, bu işi
çözemeyeceğımi anladım. Evde kendimız ıçın kullan-
dık.
Geçenlerde sevgili dostum Sn. Ayten Ünlüer'/n de
bu işle ilgilendiğinı duyunca kefiri tanıtmak, kullanım
ahşkanlığını sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere kefir
gunlerı yapmaya karar verdık. Yenmiz: Kadıköy, Yelde-
ğirmeni, Unlüer Eczanesi, Karakolhane Cd. Duatepe
Sk. 29/A Istanbul. Telefonlanmız: 345 00 33 (Serpil Kir-
pikçi), 336 12 11 (Ayten Ünlüer) Sevgiler. Kefir günle-
rimizde Istanbul'da olursanız mutlaka bekleriz. ,
Serpil Kirpikçi" ;
Türkiye'nin heryanında, kefir dostları var: Ankara'da,
emekli öğretmen Rânâ Okur. bunlardan. Ben gıdeme-
dim ama, Celalettin Bey, gırti görüştü; kefirle ilgili her
şeyı anlattı. Daha önceleri de "Ankara Notlan"r\da ya-
zıldığı gibi, kefir bır ilaç degıl; ancak sağlıklı yaşamayı
sağlayan, zararsız bır ıçit. Prof. Nesrin Kaptan'ın be-
lırttiğine göre, araştırmacıların kefirin kimi saynlıklarda
kullanılması ıle ilgili önerileri şöyle:
" Sinirsel depresyon, bronşit. astım, çıbanlar. kabız-
lık ve kan bozukluğunda her gün bir litre..
Egzama (sayrılı yerlere de sürülmeli), yüksek tansi-
yon, tansiyon. enfeksiyonlar, safra bozukluklan, sanlık
ve ishalde, her gün yarım lıtre kefir içilmelidir. Fazla ki-
lolardan kurtulmak isteyenler de yağsız sütten yapacak-
ları kefırı, yemeklerden önce içmelen halınde, hem az
yemek yıyecekler hem de dengeli beslenmiş olacak-
lardır."
Daha önceleri Prof. Nesrin Kaptan'ın da adresini ver-
miştim. Onun Cumhuriyet'te çıkan kefirle ilgili yazısı
uzerine, okur mektupları yağmur gıbı yağmış. Mektup-
ların sayısı 2080 dolayında. Antalya'da oturan Prof.
Nesrin Kaptan'ın telefonu şöyle: 0.242/323 39 65. Ad-
resini de veriyorum: Lara Cad. Bannak Evler, 2048 Sk.
No:3 / Antalya. Ancak, Nesrin Kaptan'ın, mektup ya-
zacaklardan bir ricası var: "Bunca mektuba yanıt ver-
memgüç "diyor, "Onun için yanıt isteyenlerın, mektup-
lanna posta pulu da koymalannı rica edıyorum." Prof.
Nesrin Kaptan, emekli. Antalya'da, Akdeniz Üniversi-
tesi'nde halen çalışan bir de Prof. Hasan Yaygın var:
Hasan Yaygın'ın ev telefonu: 0.242 / 334 30 54, Fakul-
te telefonu : 227 45 60.
Izmir'de de Ege Üniversitesı Sütçülük Bölümü'nde,
kefir mayası veriliyor, ancak randevu alınıp sıraya gir-
mek gerekiyor.
Ankara'da Sıhhiye pazannın yanında, çok katlı oto ga-
rajının altında, Ziraat Fakültesi ürünleri arasında, kefir
de satılıyor. Ancak, kefir mayası verilmiyor. Bir ara sa-
tılıyordu, mayanın bittiği gerekçesıyle, vazgeçildi. Bu-
ranın telefonu: 435 28 10. Ankara'da Ziraat Fakülte-
si'nden kefir mayası alacakların, 317 05 50 /1355 nu-
maralı telefonda Yardımcı Doçent Abdi Karacabey'e
başvurmaları gerekiyor.
Istanbul'da - çok yazık - bu, üniversıtede üretılmıyor.
Kefir mayaları dostlardan sağlanıyor. (Kefir yapımı ile il-
gili olarak, Müheyya Izer'in "Bitkısel Protein ıle Den-
geli Beslenme" adlı yapıtına başvurulabilir. "Redhouse
Yayınlan"ndan çıktı.)
Bol kefirli günler!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAJN SAĞA:
1/AzizNesin'ınbır
romanı. 2/Oyunda
cezalı çocuk... Ye-
nı bır taşıtı ya da
makıneyı. moto-
run açılması ıçın
düşük rejımle ça-
lıştırmava venlen
ad. 3/ Meyvelerı-
nın ınsan şeklınde 6
olduğuna ınanılan j
efsane ağacı...
Lzaklık ışaretı.4/ 8
Bır akademık un- g
vanın kısa yazılı-
şı... Kazı verı. 5/ Yükselme.
yücelme... Tanmda kullanı-
İan azotlu gübre. 6/ Doğu
Anadolu'da ve Azen edebı-
yatında halk şaırlerinin cı-
nasaverdiklen.ad... Yiyecek
bulamayan, yoksul kimse. II
Hollandanın hükümet mer-
kezi. 8/ Kendi adını taşıyan
tarihiyle ünlü XVII. yüzvıl
Osmanlı tarıhçisı... tngıltere
ve ABD'de kullanılan arazı
ölçüsü birimı 9/Basıt bır çubuktan oluşmuş ılkel güneş sa-
ati.
YU1C\RIDAN AŞAĞIYA:
1/Nezihe Meriç'ın bır oyunu. 2/Mübalaga... Gümöşün sim-
gesi. 3/Avrupa'da bır ülke... Bozuk vumurta. 4/Yüce. yük-
sek... Molıbden elementinın simgesi. 5/Karakter... Mikros-
kop camı. 6/Yapraklan salata gibi yenen kokulu bır bıtkı...
Bır haber ajansmın simgesi. 7/Dılbilgisindeki sözcük tür-
lennden biri... Üstünlük. yeğlık. 8/ Kadınlar hamamında
hızmet eden ve müşterileri yıkayan kadın... llave. 9/Char-
lotte Bronte'nın tanınmış bır romanı.