14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 AĞUSTOS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İsmetUran toprağa veriMi • İSTANBUL (AA) - Ankara'da önceki gün -> öldürülen Uran Holding ' ' Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa tsmet Uran, Teşvikiye Camii'nde kılınan öğle namazınm ardından Zincirlikuyu Mezarlığı"nda toprağa verildi. Mustafa Ismet Uran - içın, Altunizade'deki Uran Holding'm merkez binasının bahçesinde dün bir tören dûzenlendi. Törene, Ismet Uran'm ailesi. Uran Holding çalışanlan. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz. DYP Istanbul Mılletvekili ve Istanbul Büyûkşehır Belediyesi eski başkanlanndan Bedrettin Dalan. Prof. Dr. Cahit Özgûr ve vatandaşlar katıldılar. Nöbetçi kulesme kurşun • Istanbul Haber Servisi - Ayazağadaki Istanbul Harp _-Akademileri 4 No'lu Nöbetçi Kulesı'ne isabet . eden 2 kurşun heyecan yarattı. Büyükdere " Caddesi'nden geçmekte "-olan bir araçtan sıkildığı ' tahmin edılen 2 kurşun, . yola 5 metre uzaklıktaki 4 No'lu Nöbetçi Kulesi'ne isabet etti. Eski komisen tutuklandı • İSTANBUMAA)- Kadıköy Yeldeğirmeni'nde işyerinde iki kişiyi otomatik tabancayla vurarak öldürdüğü iddia edılen eski komiser Hüseyin Polat, çıkanldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu. Polat önceki akşam saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altmda getırildigi Kadıköy Adliyesi'nde nöbetçi savcı Ünal Ensari tarafından . tsorgulanmış ve '. > tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilmişti. Altılcede, intihara kalkışü • tSTAÎNBLL (AA) - Son üç hafta içinde oynadığı altılı ganyanda yaklaşık bir milyar lira kaybeden Osman Genç, (42) girdiği bunahm sonucu ûzerine benzin dökerek kendisini yaktı. Kol ve bacaklannda üçüncü derece yanıklar olduğu bildirilen Genç, kaldmldığı hastanede tedavi altınaahndt. Sabah bürosuna . bomba v • İstanbul Haber Servisi - •Sabah gazetesinin *' Cağaloğlu'ndaki bürosunun * • önüne önceki gece gazete ' •kâğıdına sanlı bomba •' -bırakıldı. Bomba, imha • ekipleri tarafından etkisiz hale getırilirken, gazeteleri ' arayan bir kişi olayı şeriatçı '; Islami Büyük Doğu •"- Akıncılar Cephesi'nin • (İBDA-C) '*' gerçekleştirdiğini bildirdi. Kozakçıoğlu, ekmek fiyatı artışlan konusunda matematiksel bir formül bulacaklannı söyledi Ekmek zaıtımnia valîlik engeliİstanbul Haber Servisi - tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu. yeni bir fiyat belirleninceye kadar 250 gram ekmeğin, eski fiyatı olan 7 bin 500 liradan satılacağını söyledi. Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu. dün makamında düzenlediği basın toplantısında, İstanbul halkına ucuz ve kaliteli ekmek yedirmeyi amaçladıklannı kaydetti. Hayri Kozakçıoğlu, ekmeğin yeni fiyatının valilik. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve tstanbul Esııaf ve Sanatkârlar Odası ile birlikte belirleneceğinı belirterek şunlan söyledi: "Hiç kimseyi zarara sokmadan, ekmek fiyatını beüriemek istivoruz. En kısa zamanda bu fijat belirlenecek. Ekmek fiyatı artışlan konusunda da • Istanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu, kamuoyunun tepkisini çekmesine rağmen, girdilerdeki artışlar nedeniyle ekmek fiyatını arttırmak zorunda kaldıklarmı belirtti. sokmadan, devlet desteği de sağlayarak sorunu çözeceğiz" dedi. Kozakçıoğlu aynca, ekmeği 9 bin liradan satanlann belediyeye şikâyet edilmelerini de istedi. tstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu da kamuoyunun tepkisini çekmesine rağmen ekmek gırdi fiyatlanndaki artışlar nedeniyle ekmek fiyatını arttırmak zorunda kaldıklannı söyledi. Vali Kozakçıoğlu'nun bir sûre daha eski fiyattan ekmek satmalannı istediğini matematiksel bir formül bulacağız ve bundan sonra fiyat konusunda tartışma olmayacak. Bulacağımız formüle göre, ekmek girditeri hangi yüzdevle arbyorsa, bundan sonra da ekmek fiyatlan o şekilde artacak." Ekmek girdileri konusunda esnafa devlet desteği sağlamak için gerekli girişimlerde bulunacağını da belirten fstanbul Valisi Kozakçıoğlu, "Devtet yetküileri ile görüşüp ne gjbi konularda. ne gibi destek sağlayabiliriz diye araştıracağım. Hiç kimscyi zarara belirten Şahinoğlu. kendisinin de katılacağı birçalışma sonucu. ekmek fiyatını yeniden açıklayacaklannı bildirdi.' İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Suat Yalkın da yasalann valiye, tarife üzerinde anlaşma talebinde bulunma yetkisı verdiğinı belirterek " Valimiz, ekmeğin sık sık artmaması için birlikte. belli esaslara uygun bir çalışma yapmamızı ve bundan sonra ekmek fiyadannuı da bu kriterlere göre yapdmasını Lstedi. Hep birlikte çalışıp bu kriterleri belirleyeceğiz" dedi. Bu arada Istanbul Tıcaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu, bir soru üzenne ekmek fıyatlannın serbest bırakılması halinde, Istanbul halkının daha ucu? ve kaliteli ekmek yiyebileceğini savundu. Ciller'den gözdağı DYP'demıhalif operasyonu • Cindoruk'a yakınhğıyla bilınen ve Başbakan Çiller'e sert eleştirileriyle tanınan Köksalan ile Amasyah, müşterek disiplin kuruluna sevk edildi. AYŞE SAVIN ANKARA-DYP Genel Idare Kurulu'nun (GİK). TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk'a yakın- hğıyla bılinen ve Başba- kan Tansu Çiller'e sert eleştirileriyle tanınan An- kara Mılletvekili İrfan Köksalan ile Kocaeli Mıl- letvekili Ismail Amasya- h'yı müşterek disiplin ku- ruluna sevk etme karan, parti içı muhalefete gözda- gı olarak değerlendinldi. Müşterek disiplin kurulu- na sevk edilen Amasyah, bu tutumun. Çiiler'in "ö- zrieştiriy e dayanamadığını ortaya koyduğunu" söy le- dı. tkı mılletvekılinın grup disiplin kurulu ve yüksek haysiyet divanından olu- şan müşterek disiplin ku- ruluna sevk edilmesi, par- tiyi kanştırdı. Disiplin kurulunun ka- ran, muhalif milletvekille- rine 'istifa basktsı" olarak değerlendınhrken Amas- yah ve Köksalan, şimdilik istifa etmeyeceklerini bil- dirdiler. Önceki gün yapı- lan GİK toplantısı sonrası tatile çıkan Amasyah, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken "tstifam söz konusu değü; çflnkü ben hakhyım. Sayın ÇUler, an kovanına çomak sokmuş- tur. Ancak baskılar devam ederse ben de halkıma dö- nfip bu emaneti (millerve- killiğini). nasü kullanaca- ğunı soranm" diyerek isti- fa mesajı verdi. Başbakan Çiiler'in, di- siplin kuruluna sevk kara- nnın çıktığı GlK toplantı- sından bir saat önce görüş- tüğü Amasyah'ya, bu ko- nuda hiçbir yorumda bu- lunmadığı öğrenildi. Çii- ler'in kendisini araç telefo- nundan buldurduğunu ve GÎK toplantısı öncesine randevu verdiğini anlatan Amasyah, şunlan söyledi: " Kendisi ile baş başa gö- rüşmek istedim. Ama ko- nuşması son derece yorgun ve sıkıntılıydı. Bana, 'Söy- le bakalım derdın ne?' de- dL Ben de 'Hakkında yol- suzluk dosyalan bulunan bakanlar. bürokratlar be- nim hakkımda dava açı- yorlar' dedim. İstanbul'da, Köksal Toptan'ın. Nahit Menteşe'nin getirdiği bü- tün milli eğirim müdürleri görevden alındL Milli Eği- tim Müsteşan, İstanbul ll Başkanı bızden bunu talep edıyor. biz de ahyoruz' di- yor. 'Sayın Başbakan, eğer siyasi otoriteye, ıl başkanı müdahale edecekse, biz bu işin altından kalkamayız" dedim. Başbakan da 'Be- nim yapacak bir şeyim yok, başbakan bu tür işler- le uğraşmaz' dedL Biz de çıktık." Cindoruk, kendisine ya- kınhğıyla bilınen Köksa- lan ile Amasyah'nın disip- lin kuruluna sevk edilme- sine ilişkin değerlendirme yapmaktan kaçındı. Disip- lin karan sonrası Köksa- lan'ı arayarak "Geçmişol- sun" dileğinde bulunan Cindoruk, "Bu sorulan ekimden sonra sonın. şim- diiik yorum yapmayaca- ğun"dedi. DYP Başkanlık Diva- nı'nda iki milletvekilinin disiplin kuruluna sevk edilmesi önerisini getiren ve GlK'in gündemine ahnmasını sağlayan DYP Teşkilat Başkanı Rıfat Ser- daroğhı ise iki milletveki- linin hem genel başkanı hem de partiyi küçültücü açıklamalan nedeniyle müşterek disiplin kurulu- na sevk edildiğini söyledi. DYP tüzüğüne göre müşterek disiplin kurulu, önümüzdeki 1 ay içinde toplanarak iki milletvekili- nin ifadesini alacak. Disip- lin kurulunun, kınama. 1 yıl süreyle ihraç ve tama- men ihraç karan alma yet- kileri bulunuyor. DeımrePden \aürımcılara çağrı HULYATOPCU SAKARYA-KOC AELİ Cumhurbaşkanı Süleyman De- mireL yatmm yapmak isteyen herkesı Türkiye'ye davet ettı. Türkiye'de güvenilir memleket- lerdeki tüm koşullann bulundu- ğunu vurgulayan Demirel, "Türkiye'ye yaklaşanlar mem- nun olacaklardır, uzaklaşanlar daha sonra pişman olacaklar- dır" dedi. Çalışmalannı İstanbul'da sürdüren Cumhurbaskanı Sü- leyman Demirel, dün Sakarya ve Kocaeli'nde birdizi açılış ve temel atma törenine katıldı. De- mirel, ilk olarak TEM Otoyolu Adapazan çıkışmda Hacı Omer Sabancı Vakfı (VAKSA) tara- fından, Toyota-Sa'nın katkıla- nyla yaptınlan "Toyotasa Has- taıtesi"nin açılış törenine katıl- dı. tstanbul Etiler'deki evinden karayoluyla açıhşı yapılacak hastaneye gelen Cumhurbaska- nı Demirel. burada törenle kar- şılandı. Karşılamada, Sakarya Valisi Erdinç Büyûkakalın, VAKSA Yönetim Kurulu Baş- kanı Hacı Sabancı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Baş- kanı SakıpSabaua hazırbulun- du. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hastanenin açılışında yaptığı konuşmada, bugünün, BüyükTaarruz'un başladığı 26 Ağustos 1922'nin yıldönümü olduğunu hatırlatarak bu tari- hin çok güzel, çok mübarek bir gün olduğunu belirtti. Demirel Sakarya'da yapımı tamamlanan ToptancılarÇarşı- sı ve Federal Elektrik AŞ Tesis- leri'nin açıhşına, Sakarya llım ve Külfür Vakfı tarafından yap- tınlacak Yükseköğrenim Öğ- renci Yurdu, Sakarya L'niversı- tesi Rektörlük Binası, lktisadi Idari Bilimler Fakültesi derslik bloklan ve merkezi kafeterya- nın temel atma törenlerine ka- tıldı. Buradan Kocaeli'ne geçen Süleyman Demirel, Uzay Gıda tarafından Suadiye Beldesi'nde yaptınlan fabrikamn açılışını gerçekleştirdi. Özellikle SSCB'nin dağıl- masından sonra Türkiye'nin bölgede bir merkez haline gel- diğini belirten Demirel, "Avras- ya" dıye bilinen bu pazann öne- mine dikkat çekti. Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha çok ihracat, daha çok tesis. üretim, istihdam ve vergi istiyoruz. 1 ürkiye ile çahşacak olanlar dünyanın en güvenilir memleketlerinde hangi şartlan buluyorlarsa Türkiye'de de o şartlan bulacaklardır. Türki- ye'de uluslararası hukuk hâ- kimdir. Türkiye, adil bir mem- leketin dünya ile kucaklaşnuş uygar bir memleketin. adıdır. Onun için burada hizmet yap- mak isteyen herkesi davet ediyo- rum. Türkiye'ye yaklaşanlar memnun olacaklardır. Uzakla- şanlar daha sonra pişman olacaklardır." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Sakarya ve Ko- caeli'nde bir dizi açılış ve temel atma törenine kaüldı. Demirel yaptığı konuşmalarda, "Daha çok ihracat, daha çok tesis, üretim, istihdam ve vergi istryoruz" dedL (Fotoğraf: ERZADE ERTEM) NOTLAR / ORAL ÇALIŞLAR Sıyaset Meydanı'nda önceki - gece yaptığımız şeriat ve ıdam- \ lar tartışması, birçok açıdan öğ- ' reticiöğeleriçeriyordu.TVprog- ramına o gece çok sayıda şeri- ' at yanlısı katılmıştı. Hepsi, idam ' cezasını savunuyordu. Bir kısmı Mnsani, bir kısmı vicdani gerek- ,' çeler öne sürerek ölüm cezası- „ nın sürdürülmesinden yana ol- duklarını söylüyorlardı. Hepsinin ölüm cezasını sa- »;vunmaktaki asıl nedenleri, ölüm •-cezasını Tann'nın, onların deyi- miyle şeriatın emretmesiydi. En "• yumuşak islam savunucusu Ha- • terni de, en sert şeriat yanlısı TIR sürjcüsü de sonuçta kitaba bağlılık adına kendilerini ölüm ce2asını savunmak zorunda his- , seçıyorlardı. 1 Ölüm cezasının hangi hallerde "• savunulacağı ise programa ka- "t tılai her şeriatçı için farklıydı. Ki- ^misine göre dinden dönenler, ,'evl iken başkasıyla cinsel ilişki t lkuranlar ve tasarlayarak adam ,, oldürenler idam edilmeliydi. Ki- '•„ mi re göre yalnızca tasarlayarak . adam oldürenler idam edilebilir- di. Daha aynntılı bir soruştunma _• yapılsa başka idam nedenleri de , buünabilırdi. Î Şeriatçıların bir kısmı daSuudi -.< Arabistan'ı idamlar nedeniyle •. haklı görüyordu. TIR şoförü ve • Sujdi Arabistan'da kadılık ya- <• pan din görevlisi, Suudilerin iç hu<ukları nedeniyle idam ceza- sına başvurmalarını destekle- dikenni söylediler. Programın hemen başında, M«hmetŞevki Eygi'nin "Bazı- lar Suudı Arabistan'daki idam- lar gerBkçe göstererek Islamı ka&lıyoriar" demesi üzerine, bei müdahale ettim. Çünkü Su- uci Arabistan, şeriatla yönetilen Şeriat ve Uygarhk bir ülkeydi ve bu idamlar şeriat adına yapılıyordu. Ortada bir sis- tem tartışması vardı. Şeriat ve hilafet mi, yoksa çağdaş yasalar mı? Çağdaş yasalar insan yapısıy- dı ve değıştirilip geliştirilebilirdı. Nitekim Fransız ihtilalı'yte başla- yan tarihi süreç içinde insanlık, adım adım insan haklarını ve öz- gürlükleri gelişttren bir yol tutmuştu. Tarih ilerledikçe özgürlüklerin ve bi- rey haklarının sınır- ları gelişiyor, öz- gürlük karşıtı des- potikanlayışlarge- riliyordu. Allah'ın buyruğu öne sürülerek her türlü değişime ve gelişime kapalı 1400 yıl öncesinin ihtiyaçlarına göre ortaya çıkmış ku- ralları savunmamın kime ne yararı ola- bilirdi ki? Çağın ih- tiyaçlarına uygun ve keyfi yoruma en az olanak veren in- sanlann kendi ara- larında uzlaşarak geliştirdiği ya- salar yerine, 1400 yıl öncesine dönüş istegi, akla uygun olabilir miydi? Şeriatçılar, kendilerince yo- rumladıklarıtann buyruğuna gö- re yönetilmekten yana oldukla- rını söylüyorlardı. Ama, bu buy- ruğun ne olduğu konusunda bi- le her kafadan bir ses çıkıyordu. Zaten şeriatın uygulamasındaki ayrılıklar nedeniyle önce mez- hepler, daha sonratarikatlar, da- ha sonra cemaatler, daha sonra islam hukuku ekolleri çıkmıştı. Her ülke, her mezhep, farklı bir çizgiyi savunuyor ve uyguluyor- du. islamcılar, Batı kanunlannın ve Batı sisteminin de bozukluklar içinde olduğunu söylüyorlar. Doğru, 1789 • Bizimonlara başından beri önerdiğimiz bir çözüm van Gelin kendi yaptığımız yasalarla yönetilelim. Bu noktada bir CNİaklık bulunabilir. Herkes inancına uygun yapacaklannı kendi iç dünyası içinde yapsın ve dayatmacılıktan vazgeçsin. Çünkü, şeriatın nereye gideceğini kestirmek gerçekten zor. Fransız İhtila- li'yle başlayan, burjuva de- mokratik dev- rimleriyle sü- ren burjuva sistemleri de özgürlük ihti- yaçlarının ve eşitliktalebinin tam karşılığı değil. Orada da sorunlar var. Ama Batı, dinı, gündelik yaşamına mü- dahale eden bir kurum ol- maktan çıkar- mış. Kendi ya- şam kanununu kendisi yapı- yor. Eşitsizliği ve haksızlığı gide- rebilecek yollar açık. Devrimler, sosyal değişimler yoluyla hak- sızlığı kaldırabilecek, emekçile- rin haklarını kollayabilecek ola- naklar yaratılabilir. Ama Tanrı buyruğu bir kere söylenmiştir ve bütün düzen bu- na uyacaktır dediğiniz an, bütün yollar kapanıyor. Oradan bir çö- züm bulabilmek mümkün değil. Bu konuda en çaresiz durum- daki insanlardan birisı, bence Prof. Hatemi'ydi. Çünkü, insan- lığın bugüne kadar mücadele- lerle elde ettıği ne kadar demok- ratik hak ve özgürlükler varsa hepsinin şeriatta da var olduğu- nu kanrtlamak için boş bir çaba içine girdi. Gerçekten çaresiz ve boş bir çaba. iyi niyetli, ama bü- tün yolları ne yazık ki kapalı. Ha- temi'ye en çarpıcı tepkiyi, şeri- atı savunan TIR sürücüsü gös- terdi. "Bizim şeriattan anladığı- mız, senin dedikJerin değildir, bi- ze böyle öğretilmedi" diye ba- ğırdı. Bence haklıydı. Şeriatı sa- vunanların yüzde 90'ından faz- lası, o sürücü gibi düşünüyor. Bizim onlara başından beri önerdiğimiz bir çözüm var: Ge- lin, kendi yaptığımız yasalarla yönetilelim. Bu noktada bir or- taklık bulunabilir. Herkes inancı- na uygun yapacaklannı kendi ıç dünyası içinde yapsın ve dayat- macılıktan vazgeçsin. Çünkü, şeriatın nereye gideceğini kestir- mek gerçekten zor. Bir şeriat yönetiminde Hatemi ile Mehmet Şevki Eygi, Abdur- rahman Dilipak ile kadılık ögre- timi görmüş din görevlisınin bir aradayaşaması oldukça güç. İk- tidarı elinde bulunduranın şeri- atı, öbür şeriatçıyı hemen yok edebilir. O noktada kendi arala- rında bıle uzlaşma sağlayamaz- lar. O zaman gelin, şu laiklik ka- zancını daha ileri demokratik ve insan haklarına uygun öğelerle güçlendirelim ve barış içinde bir arada yaşayalım. Bugünkü sis- temin zorba ve despotik olan yanını düzeltebilmek için mü- cadele edebiliriz. Çünkü Tanrı buyruğu değil. Değiştirilebilir. ACI KAYBIMIZ Merhum Mehmet Tevfik Şenel ve merhume Şaziye Şenel'in oğullan, Remziye Yüksel'in kardeşi, İlker Şenel, Nilgün Dayanç ve llknur Özgen'in babaları, Nazlı Nilay, Şenel Çağla ve Çağkan'ın dedeleri, Murat Dayanç ve Feridun Özgen'in kayınpederleri, Ayla Yüksel ve Nefise Köleli'nin enişteleri, Türkiz Şenel'in sevgili eşi, ASKERİ YARGITAY ONURSAL BAŞKANLARINDAN değerli insan E. Hâkim Tuğgeneral MEHMET İLHAN ŞENEL (1953-b-25) 26 Ağustos 1995 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 28 Ağustos 1995 Pazartesi günü Kocatepe Camii'nden ikindi namazını takiben Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ MAVI YOLCULUK Bodrum - Gökova - Bodrum 1 hafta tam pansiyon kişi başı 14.000.000 APAZ Yatçıhk. Tel: 0212 -2935283-84 çöp dökmeye devam ediliyor Şile'de yargı hiçe sayılıyor• İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait çöp kamyonlannın girişini 4 gündür engelleyen köylüler, dün, jandarma ve beledıye zabıtalan tarafından zor kullanılarak bölgeden uzaklaştınldı. Olaylarda birçok vatandaş yaralandı. İstanbul Haber Servisi - sı gereken olay yaşanıyor, Istanbul 2 No'lu İdare2 No'lu Mahkemesi'nin "yüriit- meyi durdurma" karanna karşın, Şile Karakiraz Kö- yü yakınlanndaki Odayeri bölgesindeki depolama alanına çöp dökmeyi sür- düren Istanbul Büyükşehir Beldiyesi'ne ait kamyonla- nn girişini 4 gündür engel- leyen köylüler. dün, jandar- ma ve beledıye zabıtalan tarafından zor kullanılarak bölgeden uzaklaştmldı. Dün sabah saat 06.00 sula- nnda tazyikli su sıkarak ve zor kullanarak köylüleri bölgeden uzaklaştıran gü- venlik güçleri, bir kişinin kolunun kınlmasına. bir- çok vatandaşın da yaralan- masına neden oldu. Şıle Belediye Başkanı Şeceattin Güney, jandar- manın İstanbul Valiliği'nin talimatı üzerine köylüleri zorla bölgeden uzaklaştır- dığını belirterek "Orman Bakanbgı, bu yer için İstan- bul Büyükşehir Belediye- si'ne verdiği tahsisi mahke- me karan ile kaldırmasuıa karşın, çöp dökülmesine engel olamadı. Bunun üze- rine köylülerimiz haklı ola- rak ve cllerinde mahkeme karan olduğu için bu eyle- ıni gerçekleştirdi. Köylü. meselcsine sahip çıktı. Bir hukuk devletinde olmama- "tstanbul'un çöpü ortada kaldı' diye mahkeme kara- n uygulanmıyor" dcdı. Önceki gün saat 16.00'dan bu yana çevreden başka destek gelmesini önlemek için güvenlik güçlerinin bölgeye gınşleri kapattığı- nı da anımsatan Güney, "Bugün (dün). Şile Cum- huriyet Saveıhğı'na giderek valilik ve belediye hakkında 'suç duyurusu'nda bulun- duk. Pazartesi günü de muhtarlardan oluşturula- cak bir heyvde İstanbul \'a- Bsi Hayri Kozakçıoğlu'nu ziyaret ederek yargı ka- rarlarının uygulanması- nı isteyeceğiz" diye ko- nuştu. İstanbul Büyükşehir Be- ledıyesi'nin bu yer için 300 milyar lıra yatınm yaptıgı- nı ve başka çöp dökecek yerolmadığını savunduğu- nu anımsatmamız üzerine Güney, şunlan söyledi: "Baştan hiç kimseye ha- ber vermeden ve yasal izin- ler alınmadan burada inşa- ata başlandı. Ortada ÇED raponı ve inşaat ruhsatı ol- rnadan inşaat yapılıp çöp dökülüyor. Bir de yasal ola- rak mahkeme karan var. Bir hukuk devletinde, dev- letin hiçbir yetkilisinin ya- salara aykın hareket ede- ceği düşünülemez." İHD'den barıs etkinliklerî 'Kardeşlik ve banş dünyaya haykınlacak' • insan Haklan Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ercan Kanar, Kürt sorununu askeri politikalarla çözmenin yanlış bir yol olduğunu belirtti. İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklan Derneği (İHD), insan haklarını, halklann haklarını aynm- sız savunduklannı ve coğ- rafyadakı banş çabalanna daha iyi bir ivme vermek için çeşitli çalışmalan ola- cağını belirtti. İHD, dün yaptığı basın toplantısında, 1 Eylül Dünya Banş Gü- nü'nün ardından da eylül, ekim ve kasım ayfârında "Coğrafyamızda Banş" konusunda etkinlikler dü- zenleyeceğini bildirdi. İHD Genel Başkan Yar- dımcısı Ercan Kanar, Hit- ler'ın Polonya'yasaldınşı- nın yıldönümü olan 1 eylül kapsamındaki elkinlikler- de. halklann eşitiik ve öz- gürlük temelinde kardeşli- ğinin ve barış hakkının. dünyanın her tarafında haykınlacağını söyledi Kanar. Kürt sorununu as- keri politikalarla çözmenı n yanlış bir yol olduğunu be- lirtti. Kanar, "MGK'ninta- limatlan doğrultusunda toplumu yönctenler, ölen insan sayısının artışıyla öv ünürken. artık kendi ira- deleri dışında zonınlu ola- rak Kürt sorununun aske- ri politikalarla çözümü için cephey e sürülerek yaşamı- nı kaybedenlerin aileleri, hatta bizzat sav aşa itilenler, bu politikanın çıkmaz yol olduğunu, devletin savaşı- nın haksız, kirli, cirkin ol- duğunu hay kırmaya başla- dılar" şekhnde konuştu. 1 Eylül Banş Günü kap- samında üç ay süresinci ba- nş konusunda etkinlikler ve paneller yapacaklannı söyleyen İHD Genel Baş- kan Yardımcısı Ercan Ka- nar. aynca diğer kurumla- rın ve banş güçlerinin ya- pacağı paralel çahşmalara da destek vereceklennı belirtti. T.C. MİLLİ EGITİM BAKANL1GI ÖZEL PKR.% MÜZİK VE EL SANATLARI MERKEZİ TİYATRO 1995-1996 ÖĞRETÖI IIII KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR PROGRAMIN AMACI Doğru bır tiyatro eğitımı yapmak, televizyon, sinema, tiyatro etkinliklerinin ihtiyacı olan sanatçılan yetiştirmek, tiyatro kühürünii oluşturmak ve bu sanatın yaygınlaştınlmasına katkıda bulunmaktır. PROGRAMIN İÇERİĞİ; Ses, Nefes, Diksiyon, Fonetik, Tiyatro DiH, \ Tiyatro Kuramları, Dana, Eskrim, Makyaj, Ş, Yorum, Oyunculuk eğitimi. ?an,m PROGRAMIN SÜRESİ; Haftada 1 gün 4 saat - siire 1 yıl Haftada 2 gün 8 saat - 3 yıl TOPLAM SÜRE 4 vıldır En az orlaokııl ınezıınu, 15 yaşuıdan gün alınış veya azunıı 30 >":ışmı geçıııemıj her yaşta öğrenci Giriş Sınavı ile alınır. SONRAŞVURU: ül.09.1995 SINAV: 02.09.1995 - Cumartesi - Saat: 10.00 Programı başarı üe biüreıı öğreııcilere MtLLİ EĞİTİM BAKANLlfirnm oııaylı (lıploması verilır. abı G—I mi. l/)/1»« !•« n <» S/IJ11 -rl —. * tf A d r e s : K M Celebı Mah Keşelllî Sok Dünya Han 18 '20 Kat 4 5 Taksım IST Tel : (0212)2823082-248 44 60-24482 03 Taı ; (0212) 282 30 62
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear