Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1995 CUMA
HABERLER
15PKKH
öUiirüMü
• DİYARRAKIR(AA)-
Güvenlik güçlennce
Güneydoğu'da sürdürülen
operasyonlarda. CHP
Tunceli Milletvekili Sinan
Yelikaya'run yeğeni ve
okul müdürü ile bir
hemşireyi kaçıran 15
PKK'li öldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valilıği'nden yapılan
açıklamaya göre
Tunceli'nin Ovacık ilçesi
Hanuşağı Köyü'nde
önceki gün bombanın
patlaması sonucu
yaralanan 4 çocugu
hastaneye kaldmrken
ambulansı durdurarak
CHP'li Yeriikaya'nın
yeğeni ile bır okul
müdürü ve ambulansta
görevli hemşireyi kaçıran
15PKK'lı,çıkan
çatışmada güvenlik
güçlennce öldüriildü. Öte
yandan Sıvas'm Irmanlı
ilçesinde yol arama-
tarama görevıni yapan
askerlerin bulunduğu
aracın devrilmesiyle
komando er Ramazan
Sulak şehit oldu. 2 er de
yaralandı.
Bomba patladı:
1 yaralı
• Istanbul Haber Servisi
- Küçükköy Beşyüzevler
Poligon Caddesi 3
numaradaki Pamukbank
şubesi önüne. kımlıgı
belirlenemeyen kişi ya da
kişilerce konulan ses
bombası dün akşam saat
21.30 sıralannda patladı.
Patlamada Ayşe Bozkurt
ayağından yaralandı.
Bozkurt, ilk müdahalesi
Gaziosmanpaşa Özel
Hay at H astanesi' nde
yapıldıktan sonra Vakıf
GuTaba Hastanesi'ne sevk
edildi. Emniyet yetkilileri,
Bozkurt'un olay sırasında
bankanın önünden
geçtiğini belirttiler.
Beş sendikacıya
gözaltı
• tstanbul Haber Servisi
-Tüm Sağlık Sen Genel
Merkez yöneticileri,
sendikanm Genel Başkanı
Fevzi Gerçek'e, Anti
Terör Yasasfnın 8.
maddesi uyannca verilen
20 aylık hapis cezasmı
protesto etmek için önceki
gün Sirkeci
Postanesi'nden telgraf
çekmek isterken gözaltına
alındı. Gözaltına
alınanlann adlan şöyle:
Tüm Sağlık-Sen Genel
Örgütlenme Sekreteri
Songül Beydilli, Genel
Basın Yayın Sekreteri
Veysi Ülgen, Genel Mali
Sekıeter Cafer Balcı,
sendikanın 1 Nolu Şube
Toplusözleşme Sekreteri
Özkan Tüm ve işyeri
temsilcisi Metin
Karabulut.
Mumcu suikastının 31. ayında, soruşturmayı savsakladığı gerekçesiyle
ceza verilen savcı Coşkun'un savunması müfettişlerce dikkate alınmadı:
Coşkun mandıncıGÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Yazanmız L'ğur Mumcu'ya
31 ay önce yöneltilen bombalı saldmnın
ardından başlatılan soruşturmanın ilk aşa-
masında savcı olarak görev alan ve Adalet
Bakanlığı soruşturması sonucunda, ihmal-
leri nedeniyle "disiplin cezasına" çarptın-
lan Hâkim Binbaşı Ulkii Coşkun'un savun-
ması, müfettişlerce "mandıncı olmaktan
uzak" bulundu.
Coşkun, disiplıncezasının gereğı yapıl-
mak üzere Milli Savunma Bakanlığı na
gönderilen soruşturma kapsamında verdi-
ği savunmada, Mumcu suikastı soruştur-
masıni doğrudan yürütmemesini ve tuta-
nak tahrifatını, "Devlet Güvenlik Manke-
mesi (DGM) BaşsavcıhgTnda geceti-gün-
dü/lü araştırma ve sorgulama yapılması
mümkün değil; zaman ve imkân şartian ye-
tersiz'%
gerekçelerine dayandırdı. Coşkun.
suikastın arkasında, "Ortadoğu'dan bir ül-
ke ile bağtanhlı bir dış terör örgütünün bu-
lunduğunu" söyledı.
• Savcı Ülkü Coşkun, Mumcu suikastının "tslami Hareket Örgütü
ile bağlantılı olmadığının bilindiğini, bu nedenle bağlantının
araştınlmadığını" öne sürdü. "DGM'de gece-gündüz araştırma
yapılamaz" diyen Coşkun'a göre suikastın arkasında bir Ortadoğu
ülkesi bağlantılı dış terör örgütü var.
Mumcu suikastının "İslami Hareket Ör-
gütü ilebağianülı olmadığınj n bilindiğini. bu
nedenle bağlanhnın araştınunadığını" öne
süren Coşkun'un savunması, yazanmızın
eşı Gükial Mumcu ve tanıklann ifadelen
doğrultusunda yapılan değerlendirmelerin
ardından, Adalet Bakanlığı müfettişleri ta-
rafından "inandıncı olmaktan uzak" bu-
lundu.
Soruşturma sürecinde gerekli özenı gös-
termeyerek görevini savsakladığı iddiası
üzerine hakkında başlatılan soruşturma ne-
deniyle ifadesine başvurulan Ülkü Coşkun.
savunmasmda. Mumcu sonışturmasını An-
kara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın
"bilgisi ve talimatlan dairesinde yürüttü-
ğünü" belirterek inisiyatifi emniyet ma-
kamlanna terk etmediğini ifade etti. Mum-
cu suikastının arkasında "Ortadoğu"nun
bir ülkesi ilebağlantılı dış kaynakh terör ör-
gütünün bulunduğu kanısma vanMığını"
kaydeden Coşkun. bu bilginin dayanağına
açıklık getirmedi.
Mumcu'nun aracına bomba yerleştiren-
leri gördüğünü ilen sûren sürpriz tanık Ay-
han Aydın'ın ifadesini. "beyanına'hibaret-
meyerek" almayan, ancak "Hüra" suçunu
işlediğinı ılen süren Ülkü Coşkun, İslami
Hareket Örgütü (İHÖ) sanıklannın yakala-
ma ve ev arama tutanaklanndaki tarih tah-
rifatını "açıkça görüldüğü halde" fark et-
memesinin gerekçesını de şu unsurlara da-
yandırdı:
- DGM Başsavcılığı'nda geceli gündüz-
'Düşünceye özgürlük' kitabı nedeniyle 44yayıncı DGM'de
1080
aydnm
kitabı
'Düşünee suçu'nun
kaldınlması icin
lOSOaydın
tamfıridan
yayımlanan kitap
için açılan davaya
tstanbul 3. No'lu
DGM'de başlandı.
6
Düşiince suçhdan' yargdandı
tstanbul Haber Servisi - Yasalarda
yer alan ve düşünceyi suç sayan
maddelerin kaldınlması içın 1080
aydın tarafından yayımlanan
'Düşünceye Özgürlük' kitabıyla
ilgili olarak 99 yayıncı hakkında
açılan davaya başlandı.
Istanbul 3 No'lu DGM'de dün
yapılan ve 44 yayıncının katıldığı
ilk duruşmada, kimlik
yoklamalanndan sonra Terörle
Mücadele Yasası'nın 8
maddesiyle ilgili 'anayasaya
aykınlık itirazT tartışıldı.
Savunma avukatlan, DGM
Savcısı Aytaç Totay'ın 8.
maddenin uluslararası
sözleşmelere \e dolayısıyla
anayasaya aykınlığı iddiasına
katıldıklannı ancak iddianamede
uygulanması istenen Türk Ceza
Kanunu'nun 162. ve 312.
maddelerinin de anayasaya aykın
olduğunu ileri sürdüler.
Duruşmaya ıddianamedeki sıraya
göre ilk 50 sanığın çağnldığını.
diğer 48 sanığın kimlik
yoklamasının yapılmasından
önce mahkemenin anayasaya
aykınlık itirazına ilişkin karar
vermemesi gerektiğini dile
getiren savunma avukatlan,
öncelikle bütün sanıklann kimlik
yoklamasının tamamlanması
gerektiğini bildirdiler.
Tüm sanıklar adına söz alan
Ahmet Altan, düşünceyi suç
sayan bütün maddelerin
kaldınlmasını amaçladıkiannı.
bu nedenle kitabın yayıncısı
olduklannı belirterek
mahkemenin önünde bulunan
davada uygulanması istenen
maddelenn hepsiyle ilgili
anayasaya aykınlık iddiasında
bulundu.
Sanıklar arasında bulunan
anayasa hukuku profesörü Bülent
Tanör de anayasaya aykınlık
itirazlannın gerekçelerini daha
sonra yazılı olarak mahkemeye
sunacaklannı belirterek süre
istedi.
Mahkeme, diğer sanıklann
kimlik yoklamalannın
tamamlanabilmesı ve anayasaya
aykınlık iddiasıyla ilgili yazılı
kanıtlann sunulması için
duruşmayı 26 ekim tarihine
erteledi.
lü araştırma \e sorgulama yagılmasının
mümkün olmaması nedeniyle, Omer Çift-
çi,YunıısErtekin veTunus Elçiliği'nde ko-
ruma görevlıleri olan polis memurlannın
sorgulamalannın yapılması için, Emniyet
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne ta-
limat verildı.
- Doğrudan soruşturma yapılması halin-
de, zaman ve ımkân şartlan ile sorgulayı-
cılann tekniklerinden ıstifade edilemeyece-
ği aşikârdır.
-Araştırma ve soruşturma talimatı. 2845
sayılı DGM'nın Kuruluş ve Yargılama
Usülleri Hakkındaki Yasa'nın 10. ve Ceza
Muhakemelen Usulü Yasası'nın 154 ve
155. maddelerindeki takdir yetkısine istina-
den verildi.
- İslami Hareket Örgütü ile Mumcu su-
ikastı arasında bırbağlantı bulunmadığı da-
ha önce bilindiğinden. bır araştırmaya gi-
rişilmemesine karşın. anılan örgüt üyelen-
nin yakalanmalanna ilişkin İstanbul'da dü-
zenlenen tutanaklarda tahrifat olduğunun
basında yeralması üzerine. aradan 7 ay geç-
tikten sonra İstanbul'agıde-
rek, gerekli inceleme yapıl-
dı, ancak bir kanıt elde edi-
lemedi.
Adalet Bakanlıği soruş-
turmasmda, Ülkü Coş-
kun'un ifadesi inandıncı bu-
lunma\arak "Konunun, sa-
mimi olduğu kabul edilen ta-
nık anlatımlanna davalı ola-
rak anlablan bicimi ve açık-
lığı karşısında, Cumhuriyet
Savcısı Ülkü Coşkun'un,
Güldal Mumcu ya da başka
bir kişiye "Bu işi devlet yap-
mıştır. Siyasi ıktidar isterse
çözülür'biçiminde bir söz
söylemesinin mümkün ola-
mayacağı yolundaki savun-
ması inaıidıncı olmaktan
uzaktır" dendi.
Savunmada çeüşki
"Bu işi devlet yapmıştır.
Siyasi iktidar isterse, çözü-
lür" şeklinde bir söz söyle-
mesinin "mürnkün olama-
yacağınr kaydeden Coşkun,
savunmasında. yazann eşi
Güldal Mumcu'nun ifadesi-
ni olaydan 20 gün sonra al-
masının gerekçesini, "Gül-
dal Mumcu'nun bir talebi ol-
mamasına rağmen, acısı di-
nip, kafasını bira/ toparia-
yabilsin diye, olavdan 20 gün
sonra ifadesi alındı" diye
açıkladı.
Coşkun'un, savunmasın-
da dile getirdiği geç ifade al-
masına ilişkin gerekçenin.
gerçekle çeliştiği belirlendi.
Yazanmızın eşi Güldal
Mumcu'nun ifadesi, kendi-
sinin Coşkun'a ifadesinin
alınmadığını iletmesinin ar-
dından alınmıştı. Güldal
Mumcu. olaydan sonra,
bombanın patlaması sonucu
geride kalan otomobilin en-
kazının kaldınlmak isten-
mesi üzenne, enkazın "delil
olduğunu ve kakunbnarnası
gerektiğini'' Ülkü Coşkun'a
iletirken, henüz ifadesinin
alınmadığını da bıldirmiştı.
BIRBAKIMA
İLAN
ÇAYKARA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994 106
Davacılar Ferşat ve Mustafa Önal tarafından davalılar Alıme ve Mehmet Önal aley-
hine açılan kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan yargılaması sırasında:
Davalılardan Mehmet Önal, zabıtaca tüm aramalara rağmen adresi tespit edilememış
ve dava dılekçesı teblig edılememıştir.
Caykara L'zungöl Yenimahalle'de kâin 121 ada, 10 parsel ve 122 ada, 10 parsel sayılı
taşınmazlann kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının açıldığı, duruşmanın 3.10.1995
günü saat 9.30'a bırakıldığı, davalılardan Uzungöl'den Ismail oğlu Mehmet Önarın bel-
li edilen gün ve saatte mahkememizde hazır bulunmadığı veya bır vekılle kendisıni tem-
sil ettirmedıği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği i-
ljınen tebliğ olunur.
Basın: 36936
ILAN
TERME KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1992/52
Davacı Hazinei Malıye tarafından davalılar Terme'nin Kocaman kasabasından Hasan
Azaklı ile Asi>e Karaahmetoğlu ve ölü Mustafa kızı Hava aleyhine mahkememize açılan
tespıte itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda:
Davalılardan Asiye Karaahmetoğlu ve ölü Mustafa kızı Hava'nm tüm yapılan aramalara
rağmen kendilerine tebligat yapılamadığı ve bulunamadıklanndan bahisle bu kişiler ile
varsa mirasçılannın ışbu ilan tarihınden itibaren 15 gün içersinde mahkememize müra-
caat etmeleri, aksi takdırde davanın gıyaplannda sonuçlanacağı hususu ilanen tebliğ ol-
unur.
Basın: 36808
İLAN
T.C.
ESKİŞEHİR1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994/328 Esas
1995 463 Karar
Ömer Köker tarafından Sultey KökeT aleyhine açılan
boşanma davasında:
Afyon ili, Emırdağ ilçesi, Yenıköy Köyü, cılt 104/03,
sayfa 17, kütük 37'de nüfusa kayıtlı davacı Satılmış ve
Ayşe oğlu, 15.5.1934 doğumlu Omer Köker ile eşi da-
valı Alı veHanımkızı 1.1.1941 doğumluSultev Köker'ın
zina nedeniyle boşanmalanna,
367.500 lira mahkeme masrafının davalıdan tahsihne
14.6.1995 tarihinde karar verilmiştır
Bu karar özeti davalı. adresi meçhul Sultey Köker'e.
ilanın tebliğı ile 7 gün beklemc 15 gün tem> iz müddetı
sonunda karann kesinleşeceği ilan olunur.
Basın: 37350
TERME KADASTRO
HAKİMLİĞrNDEN
DosyaNo: 1992/55
Davacı Hazinei Maliye tarafından davalılar Terme'nin
Kocaman kasabasından Hasan Azaklı ile Asiye Karaah-
metoğlu ve ölü Mustafa kızı Hava aleyhine mahke-
memize açılan tespite itiraz davasının yapılan
yargılaması sonunda:
Davalılardan Asiye Karaahmetoğlu ve ötü Mustafa
kızı Hava'nm tüm yapılan aramalara rağmen kendiler-
ine tebligat yapılamadığı ve bulunamadıklanndan
bahisle bu kişiler ile varsa mırasçılannın ışbu ılan tari-
hınden itibaren 15 gün içersinde mahkememize müra-
caat etmeleri, aksi takdirde davanın gıyaplannda
sonuçlanacağı hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 36807
İLAN '
;
•
HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1995'87
Davacı Yusuf Teksöz tarafından davalı Güllü Teksöz aleyhine açılan boşanma davası
dolayısıyla;
Yayladağı Kışlak Köyü'nde oturur Güllü Teksöz'ün açık adresi tespit edılemedığınden
adına gazetede ılan yoluyla tebligat yapılmasına karar verildiğınden duruşma günü olan
14.9.1995 günü saat 9.00'da duruşmada bızzat hazır bulunması veva kendını bir vekılle
temsil ettirmesi. gelmediğı takdirde yokluğunda karar verileceği hususu ilanen tebliğ ol-
unur. 31.7.1995
Basm: 36974
İLAN
T.C.
SERİK ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1995/38
Davacı Abdurrahman Körk vekili Av. Lütfiye Erdem
vekilı tarafından davalılar Turgm Şimşek ve Nihat Ce-
sur aleyhine açılmış olan trafik kazası sebebi ile
80.700.000 TL tazmınattn tahsihne karar venlmesine
ilişkin açmış olduğu davanın yapılan duruşması sırasın-
da venlen ara karan gereğince:
Davalı 3. Cadde 100/8 Demetevler Ankara adresinde
oturur Nihat Cesur adına çıkartılan tebligat bilateblığ ıa-
de edılmiş ve adres tahkıkatı sırasında davalının adresi
tespit edilemedığinden ilanen tebligat yapılmasına karar
verilmış olmakla, davalı yukandaki adreste oturduğu bıl-
dırilen Nihat Cesur'un duruşma günü olan 13.9.1995
günü saat 09.35"te mahkeme duruşma salonunda hazır
bulunması veya kendisıni bır vekille temsil ettirmesi,
aksi takdmfc vargılamanın yokluğunda yapılacağı ve hü-
küm kurulacağı dava dılekçesı yenne geçerli olmak üze-
re ilanena tebliğ olunur. 31.7.1995
Basın: 3729
7
ELAZIĞ SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1995/599
Ramazan Yılmaz ile Ali Kanber Akyol, Ayten Şenci,
Erdoğan Bılinç aralarındaki ortaklığın giderilmesi
davasında Elazığ Hüseynik Mahallesi Aslanpınarı
mevkiindeki ada 796, parsel 24 sayılı taşınmazın satişı
suretı ile ortaklığın giderilmesi talep edilmiş olup, taşın-
maz malıklerinden davalılann adreslen tespit edileme-
diğinden ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış ol-
makla Ali oğlu Ali Kanber Akyol. Kazım kızı Ayten
Şenci ve Hasan oğlu Erdoğan Bilinç'ın 14.9.1995 günü
saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunmalan veya k-
endilerini bır vekille temsil ettirmelerı, aksi takdirde
yokluklannda yargılama yapılarak karar verileceği
hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 37227
TERME KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1992/54
Davacı Hazinei Maliye tarafından davalılar Terme'nin Kocaman kasabasından Hasan
Azaklı ile Asiye Karaahmetoğlu ve ölü Mustafa kızı Hava aleyhine mahkememize açılan
tespite itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda:
Davalılardan Asiye Karaahmetoğlu veölü Mustafa kızı Hava'nm tüm yapılan aramalara
rağmen kendilerine tebligat yapılamadığı \e bulunamadıklanndan bahisle bu kişiler ile
varsa mırasçılannın işbu ilan tarihınden itibaren 15 gün içerısınde mahkememize müra-
caat etmeleri, aksi takdirde davanın gıyaplannda sonuçlanacağı hususu ilanen tebliğ ol-
unur.
Basm: 36810
HAYRABOLU ŞJJLH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo. 1993/1053
Davacı Şaziye Eren vekili tarafından davalılar Izzet
Öztemel ve 60 arkadaşı aleyhine Hayrabolu Doğcalı
Köyü'nde bulunan 377 parsel nolu taşmmaz hakkında
mahkememizde açılan taksım ve ızaleyı şuyu davasının
yapılan ve bıtinlen açık duruşması sonunda dava konusu
taşınmazın satışı sureti ıle ortaklığın giderilmesıne karar
venlmış olup. karar tebliğı yenne kaım olmak üzere du-
ruşmalarda adresi tespit edilemeyen Salım oğlu Sefer
Öz'e ilanen tebliğ olunur.
Basın: 31060
İLAN
KALKANDERE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1995/52
Davacı Kalkandere ilçesi Çayırlı Köyü'nden tsmail
oğlu. 1934 doğumlu Hüseyin Balık tarafından kardeşi
Mustafa Balık aleyhine açılan gaiplik davasının yapılan
yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince;
Kalkandere ilçesi Çayırlı Köyü 97 hanede nüfusa
kayıtlı bulunan tsmail ile Hatıce'den olma 01.07.1937
doğumlu Mustafa Balık'ın bundan 40 sene önce Istan-
bul'a gittiği ve bir daha da kendisinden haber alınamadığı
ve tüm aramalara rağmen bulunamadığından, kendisıni
tanıyanlann veya açık adresıni bilenlerin, yargılamanın
bırakıldığı 7.9.1995 günü saat 09.00'daki duruşma
gününe kadar hâkimliğimızin 1995/52 esas sayılı
dosyasına açık adresıni bildirmeleri ilanen tebliğ olunur.
14.7.1995
Basın: 34800
SERVER TANtLLİ
Feodal Bataklık
Geçtigimiz arka arkaya ıki cuma günü, Suudi Ara-
bistan'ın bir kentinde, dört yurttaşımızın boyunlanna i-
nen kılıç, boyunlanmıza inmiş gibi oldu. Bir bölüm halk-
tan ve aydınlardan gelen tepkinın şiddeti bunu göste-
riyor. Dünyanın neresınde olursa olsun vahşete karşı
çıkmak, insanhk görevimiz.
En başta da, yaşam hakkına yönelmiş vahşete!
Üstünde duranlar oldu, bir de ben altını çizeyim: Is-
yanımız, ıdamın şu ya da bu biçımine değildir, daha
doğrusu o olmamalı; ha kafası kılıçla uçurulmuş beden,
ha ipte sallanan ölü, hepsi insanhk dışıdtr. Bizim isya-
nımız, doğrudan dogruya ölüm cezasının kendisinedir.
Çok yazılmış ve söytenmiştir; Hiçbir şeyi önlemez bu
ceza, asla "tbret-ı â/em" değildir; üstelik toplumun, o-
nun temsilcisi olarak da devletın kalkıp cezalandınyo-
rum diye elini kana boyaması, örneklerin en kötüsü-
dür. Böytece, gunlerdirtiksintimizı katmerleştirip duran
olay, Türkiye'yi ölüm cezasını uygulama ilkellığinı sür-
düren bir devlet olmaktan çıkarma eylemine yol açma-
yıp da, sadece Arabın hışımla inen kılıcına itirazdan iba-
ret kalacaksa, bu dört insanımız bir kez daha nafile ye-
re gitmiş olacak.
Konu önemlidir, butün boyutlanyla ele alınmalıdır.
Ve arkası, asla bırakılmamalıdır.
Benim burada üzerinde aynca durmak istediğim,
şeriatçı aydınlanmızın -ne demek oluyorsa bu tip!- ko-
nuyu bir yerde saptınp, dolaylı da olsa, şeriata toz kon-
durmamalandır.
Neymiş, Suudi Arabistan şeriatla yönetilen bir dev-
let değilmiş; öyle olunca da, ondan her kötülük bekle-
nebilirmiş!
Hayır efendim, Suudi Arabistan şeriatla yönetilen bir
devlettir; üstelik adamlar, övüne övüne söyleyip bunun
cakasını da atıyorlar. Suudi Arabistan şenatla yöneti-
lir, Iran öyledir, Sudan öyledir, Pakistan öyledir. örnek-
leri arttırmanın anlamı yok: Bütün bu rejimlerin yaşa-
ma bakışlannın temelı, şenattır; en başta kadına ba-
kışları. emeğe ve daha başka değerlere yaklaşımlany-
la boyledirler. Şu ya da bu noktadaki uygulamanın kı-
taptayerinin olmaması, butunü gözlerden kaçirtamaz
ya da kaçırtmanın vesilesi olmamalı.
Ne yapalım, bu tezgâh bunlan üretiyor!
Ha siz kalkıp söz konusu ürünlerin kötü olduğunda
ve bu tezgâhın daha iyi mal ortaya koyacağında ısrar-
lı iseniz. diyecegim ki, hayır o tezgâhın yeteneği, insan-
lığın gelip girdıği çağda, şu şimdi örneklerinı gördük-
lerimizden çok farklı ürunler üretmeye yeterli değil.
Tarih, kapamış bu kapıyı ona!
Şeriatçı aydınlanmızın bir yaptıklan da, lafı kaydınp
şeriatın iç yüzünü gözlerden kaçırmak.
Neymiş, Kuran'da -hele söz konusu suçta- kılıçla
kelle uçurmak yokmuş!
Doğrudur yoktur; zina edenlerin -kimi Müslüman ül-
kelerde bugün de gorülen- taşlanarak öldürülmesi, ya-
ni "recm" cezası da yoktur Kuran'da. Bunlar, o ülke-
lerin düzeyine göre ortaya çıkıp vartığını sürdüren -iğ-
renç- savruluşlardır.
Ama açınız Kuran'ı, şunu okuyacaksınız: "Allah ve
peygamberiyle savaşanlann ve yeryüzünde bozgun-
culuğa uğraşanlann cezası,öldûnılmek ya da as//mak
ya da çapraz olarak el ve ayaklan kesilmek ya da yer-
lerinden sürülmektir." (Maide suresi, 33); çevirin yap-
rağı, şunu göreceksiniz: "Erkek hırsız ve kadın hırsızm
yaptıklanndan ötürü Allah tarafından ibret verici bir
ceza olarak ellerini kesin." (Maide Suresi, 38).
Aynca "kısas" vardır Kuran'da, kadının kocası tara-
fından dövülmesi vardır.
Örnekleri arttırmayalım...
Şimdi siz, o bahtsız dört yurttaşımız, işledikleri söy-
lenen suçu değil de, Maide suresinin 33 sayılı ayetine
aykın hareket edip ondan dolayı "elleri ve ayaklan çap-
razlamasına" kesilmiş ya da düpedüz hırsizlık edip de
elleri bileklerinden kopanlmış olarak önünüze atlmış
olsalardı, ne söyleyecektiniz?
Kitabına uygundur deyip "oh" mu çekecektiniz?
Uygariığa sırt çevirmeden yapabilir miydiniz bunu?
Denecekodurki, Osmanlı aptal değildi: Birsistemin
tıkandığını ve çağdışına suruklendiğini de gördüğü için-
dir ki, 19. yüzyıldan başlayarak, ceza ilkeleri de ıçinde
olmak üzere, Avrupa yasalanna yüzünü çevirdi; Cum-
huriyet, düpedüz laikliği ilan edip Medeni Kanun dev-
rimiyle de, gelışmeye tarihin doğrultusunda bir yön
verdi.
Her şeyden önce, feodal ideolojinin bataklığı kuru-
tulmak istenıyordu.
Ne acıdır, bu bataklığa özlem duyanlar var bugün.
Dışardaki örnekler yetmıyomnuş gibi sanki!..
BAŞSAĞLIĞI
22.08.1995 günü vefat eden değerlı meslektaşmuz,
Orhangazi llkokulu Müdürü
REMZİ ATOK'un
kederli ailesine, sevgili öğrencilerine ve
tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
24.08.1995
MALTEPE HAZIRLIK DERSHANESt
BÜNYAN KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1992/1215
Davacı Hazine vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı
Selahattin Emer. Zeynep Yalnız aleyhine mahkememize
açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan du-
ruşmasında verilen ara karan gereğince: Davalı mi-
rasçılanndan Selami Emer, Ömer Emer, lsmail Onar. Nil-
ifer Onar. Kader Onar, Halit Onar, Okan Onar, Ali Onar,
Fatma Emer, Nazife Bahçebaşı, Hediye Aydemir ve Ağ
Mehmet Aydemır'in araştırmalara rağmen tebligata yarar
açık adresi tespit edilemedığinden adı geçenlere dava
dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edılememiştir. Mahke-
memizde yargılaması dev am eden Samağir Köyü Arpalık
(Karakaya) mevkiinde 131 ada 32 parsel sayılı taşınmaza
ilişkin dava içın ibraz etmek ıstedikleri belgeleri, du-
ruşmanın bırakıldığı 25.10.1995 günü saat 9'a kadar ı-
braz etmelen ve dunışmaya katılmalan ya da kendileri-
nı bır vekille temsil ettirmeleri, aksi halde davanın yokluk-
lannda devam edeceği ve karar venleceği hususu dava
dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 36798
KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993/808
Aşağıdaeski adresi veaçıkkimlıği yazılı davahnınteb-
liğe yarar açık adresinin tüm araştırmalara rağmen bu-
lunamadığı, kendisine dava dilekçesinin tebliğ edıleme-
diği anlaşıldığından.
Dava konusu Kayseri Melikgazı ilçesi Eskişehir mev-
kiinde kaın 134 pafta, 594 ada. 58 parselde kayıtlı taşın-
maz üzerindeki davalılann haksız müdahalelerinin
men'ı, üzerindeki müştemilatın kal'ı ve ecri misıl dava-
sma konu dava dilekçesinin kendılenne ilanen tebliğine
karar verilmiş olmakla,
Davalının mahkememizde yapılacak olan 10.10.1995
tarih ve saat 09.00'daki duruşmasında bizzat hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi tak-
dirde davanın yokluğunda karar venlıp yokluğunda gö-
rüleceği ilanen tebliğ olunur. 29.6.1995
Davalı: Hüseyin Bıçer, Karacaoğlu Mah. Gürpınar
Cad. 91, Kayseri
Basın: 37764