Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLEÎÎ
23 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA
Şeriatın Kestiği Baş...
Başlan kumda olanlar şenatm kestığı başı düşunemez, göremez.
Toplumumuz bu kara dönemı de aşacak, uygarlığın paslanmaz
kapılarını açacaktır.
ÖZGÜN TÜZECANHukukçu
B
ır özdeyiş gıbı yıneler du-
ruruz "Şeriaün kestiği
parmak acflnazL" Duru-
mu kurtannak, aykmlığı
uygun gostermek, tepkıle-
n önlemek ya da ışlemı ge-
çerlı saydırmak ıçın Uygulama ya da
yapnnmın dayanağı bulunduğunu kanıtla-
mak, ınandıncı olmasa da bır kurala bağ-
hlığını ve geçerlılığını savunmak ıçın
Osnıanlı dönemınden kalma, dınsel ba-
gımlılığımızla ılgılı dıl alışkanlıkJanmız-
dan bındır bu soz Dınsel hukukuıi -ger-
çekte dmle hukuk bağdaşmaz- yakınma-
lan önleme, dırenmelen durdurma, gın-
şımlen engelleme sloganıdır Şımdılerde
de "Buna bir şe> denmez, katianacaksın,
ses çıkarmajacaksuı, raa olacaksın, sine-
ye çekeceksın" anlamında bır tur uyuştu-
rucuolarak kullanılıyor Hukukabağlıîık-
tan, adalete saygıdan ötede varsayımlara
bağımlıhğın. eğılmışlığın ve ezılmışlığın,
gıderekçaresızlıgınsoylemı Ahlaksalde-
ğıl, dınsel bır özur Bu sözden esınlenerek
şenatın kestığı başlara değinerek şenat
tehlıkesını vurgulayacağız Yıllardıryazı-
Iıp söylenenlere aldırmayıp ancak başlar
kesıhnce uyananlara adıyoruz bu yazımı-
zı
Şeriatdedikleri ~
Osmanlı dönemınde baş kaldıran. soka-
ğa dökulen, Saray'a saldınp padışahlan
"alaşağT eden, tahta çıkaranlar da "Şeri-
at isterük!" dıye Istanbul'u ayaklandın-
yor, Anadolu'yu dalgalandınyordu Ata-
türk'ün oldunılmesını öngoren fetva da
"şeriata karşı gektiğT gerekçesıne daya-
nıyor, Kurtuluş Savaşı'nı durdurmak ıste-
yen ısyanlar da "şeriat adına" başlatılıp
sûrdürüluyordu Yenılıklenn. bılımm ve
özgurluğün karşisına dıkılen ya da karşı
guçlenn ışlenne geldığı ıçın oyle gösten-
len şenat, bır dın. daha doğrusu bır Islam
kaynağı ve gerçeğı olmaktan çok, yorum
kapılan çıvılenen ınanç evrenınde, bağ-
nazlann elınde bır "İslam öcüsü" gıbı ta-
nıtılıp sunuluvordu Kımse karşı çıkamı-
yor, İamse bır şey söyleyemıyordu Artık
hukuksuzluklar zorbalıklar, kötulukler
hep şenat adına yapılıyordü Bukaradö-
nem, cumhunyetle sona ermıştı Huku-
kun ve genelde bflimin üstfinlük ve ege-
menliğL dın adınaişlenen kötütülderi dur-
dunnuş; dıni, vicdan tahündald özgün ye-
rinde saygınlığryla baş başa bırakmıstı.
Gerçekte Kuran-ı K.enm den kaynaklanan
dınsel kurumlann tümunun adı olan şen-
at, demokrasılere karşın saltanatlannı sür-
dürmek ısteyen yönetımlenn zoruyla yay-
gınlaşmış ve olumsuz etkılenyle yaşamı
karartmayabaşlamıştır Sonyı1larda Türk-
tslam sentezıyle guç kazanan dıncı anla-
yış (köktendıncılık) egemenlık kurma ça-
balannı hızlandırdıkça karşıtlıklan onle-
mek ıçın dınsel kaynaldı her şeye şenat
denmeye başlanmıştır Gunümüzde "Din
dev leü, dıncı de\ let, dın kurallany la >öne-
tflen de\let; usu, bilimi, hukuku \adsryan,
laikliği dışlayan jönenın türu \e bıçimi"
anlammın karşısına "Allah, Kuran, din,
Fevgamber" dıye çıkanlan şenat, dının
katı, acımasız, ozundekı bırleştıncılık ve
sevecenlığe aykın, her bıçım ve yöntem-
le uygulanıp gerçekleştınlebılecek dınsel
yonetımı anlatmaktadır Dın lıdennın
buyruklandır Allah adına davrandığı sa-
vıyla yururluğe koyduklandir Güçlenn
en buyuğu. en karşı konulmazıdır Gozda-
ğı, yakma. öldurme (nasıl olursa olsun)
gereklı ve geçerlıdır Şenat adına yapılan
her şey kutsal göstenlmekte, eleştın ve
tepkıler dınsızlıkle suçlanmaktadır Uğur
Mumcu'nun cenaze törenınde (Süleyman
Demirel o günlerde Umre'deydı) dınsel te-
röru kınarken şenattan soz edenler, gen-
cı medya, sozde dındar kımı şenat tellal-
lan ve yaygaracılannca karalanmışlardı
Ov sa kımsenın Allah'a, dın ve pe> gambe-
re bır dedığı yoktu Sahte dındarlara, dın
adına cmayet ışleyenlere, ışletenlere ve
olaylara seyırcı kalanlara ıdı tepkıler Bun-
lardı şenatçı olanlar Şenat bugun ancak
8O-85'ı yaşamla ılgılı olan dın kurallanm
degıt, değışmezlığı nedenıyle çağdışı kal-
mış anlayışı sımgelemekte, aydınlanma-
nın başlıca engelı sayılan sınırlama ve kı-
sıtlamalar olarak algılanmaktadır Kımı
dın sömuruculen, oldurmek ıçın hedef
gosteren özürlü ve bozuklar, Atatürk'e,
cumhunyete, hukuk devletıne, laıklığe
saldıran bağnazlar, eylemlennın dayana-
ğı olarak şenatı öylesıne dıllenne pele-
senk ettıler kı, şenat artık katılığın gen
kalmışlığın, us ve hukuk dışılığın, vahşe-
tın kaynağıdır Yoksa kımse dınsel değer-
ler ve yücelıkler olarak algılamamakta,
bunlan kötulemek ıçın de kullanmamak-
tadır
Islam hukuku kapsamında aynntılany-
la değınmek olanağı bulunmasına karşın
(kımı mıras davalan dışında) hıçbır yara-
n kalmadığı ıçın uzennde durmadığımız
bölümlennı geçıyoruz îslam hukukunun
öylesıne rutkunlan, dûşkunlen, hastalan
aramızda kı bılgılendırmek anlamsız kal-
maktadır Öyle Osmanlı sevdalılan var kj
doğruyu benımsetmemız duşünulemez
Şımdılerde rektorluk yapan bır anayasa
profesöru Anayasa Hukuku kıtabında
"tnsan hayır ve şer için yaraülnuşür, dün-
ya bir sınav yeridir'" demektedır Böyle
kımselere ne anlatsanız, ne yazsanız boş-
tur Kımi avdınlanmız Suudı ktlıcıyla
uyanmış görunmekte, kimileri de " şenata
saygı' ıstemek olçüsüzlugunde bocala-
maktadıriar. Bır parti genel başkan yar-
duncıa, "tepkılenn tslam dınıne yönelık
oldugunu" söyleyecek kadar şeriata yan
çıkmaktadır, şenaün \e şenat adına yapı-
buılann biiuunesine karşın! Tanhın acı or-
neklen belleklerdedır Kokenı tartışmalı
"şeriat" sözcuğunun, tartışmalı ıçenğının
uzennde duracak değılız Onemlı olan,
gûnümuzde nasıl algılanıp uygulandığı-
dır Şenat ısteyenlenn neyı amaçladıkla-
n. neyın ayırdında olup olmadıklandır
Genelde çıkar ağır basmakta. kımı aydın-
lar yararlan ıçın şenatçılarla bıle bıle ış-
bırlığınegırebılmektedır Hac davetlen ve
akçalı destekler bırçok şeyı unutturmak-
tadır
tşteşeriat
Yıllardır ınsan haklannı, hukuku, dev -
letı, cumhunyeti demokrasıyı laıklığı,
Turkıye'yı Türkıye yapan ılkelen. avakta
tutan kurumlan savunanlann (baştaCum-
hunyet gazetesı yazarlan ve kımı aydın-
lar) haklılıgının anlaşılması ıçın bır yılda
başı kesılen 142 kışı ıçınde 4 Türk yurtta-
şının bulunması mı koşuldu' Çol zından-
lannda sıra bekleyen 40'a yakın Tûrk'ün
gelecegıyle ılgılenmek ıçın acıyı mı tat-
mak gerekırdı' Atarurk ve laıklık karşıtı
bır ogretım üyesının aracı olarak gorevlen-
dınlmesının anlamı nedır9
Oldu olacak
Naim Hoca, Kıbnslı Hoca, FethulUh Ho-
caefendi ıle Necmettın Hocabırlıkte gıtse-
ler daha çok başan(')saglanırdı Olanak-
lan ve çevresıyle yaptıklan bılınen, kravat
takmayan. kadın elı sıkmayan eskı bırkurs
hocasını Cumhurbaşkanlığı 'nda \e Başba-
kanlık'ta"kabuletmek"en azındahonun
doğrulanması anlamına gelmez mı' Önce-
kı yıl, Suudı zındanlannda çunımeye bı-
rakılmış vakınlanna ılgı ıstemek ıçın ge-
lenlenn gunlerce Çankaya sırtlannda bır
otobus ıçınde bekletılmelen unutuldu mu9
Şımdı, çok kımse, olayın ınsanlık \e hu-
kuk boyutunu da tartışıp savunmasız yar-
gı, ölçusuz yaptınm, çağdışı yöntem uze-
nnde durmuyor, sonucun duygusal yönûy-
le uğraşıyor Ağırlık venlen, şenatın ken-
dısıdeğıl sonucudur Şenat ıştebudur Ül-
ke neresı olursa olsun ınsanlık hangı du-
zeye gelırse gelsm yönetım nasıl yapıla-
nırsa yapılansın binlerce yıl öncesinin or-
tamı ve koşuHan değişnıemişçesine o gü-
nun kurallan. ustelık kendı dınsel anlayış-
lanna gore, uygulanacaktır Baş kesme bu
da Sıvas'ta sanat. duşun ve yazın adamla-
nnı yakmak, Samsun'da uzun etek gıyme-
yen anne-kızı, Gumüşhane'de Danıştav
Anayasa Mahkemesı ve Barolar Bırlığı
kararlanna göre gorevını yapan Baro Baş-
kanrnıöldürmek.kızlanmızıgereksızbı-
çımde ortunmeye (çarşaf. başortusü, pe-
çe), erkeklenmızı sank gıymeye zorlamak
nedır9
Kubiby olayı ne ıdı7
Nurculuk, Su-
levmancılık, tankatlar nedır9
Şımdılerde
tehlıkelı oyunlan sahneyekoymanın ama-
cı nedır' Şenat, baş kestıren değıl, baş ke-
sendır Basımevını engelleyen, Kurtuluş
Savaşı'na karşı çıkan odur Kımı gun ka-
ra giysı, kımı gün beyındekı sank, kımı
gün sılah, kımı gün kılıçtır Kımı gun bom-
badır Şenat yalnız uyuşturucu nedenıvle
baş ıstemıyor "Baş" gundeme gelınce
"parmak"unutuldu Şenat, kol kesme,
taşlanarak oldurme yanında, ınsan onu-
ruyla bağdaşmayan nıce ağır cezalar da
öngörüyor Bunlaryenı konulmadı Once-
den de vardı, bu gıdışle var olacak, ülke-
mızde de uygulanması gündeme gelebıle-
cektır Yalnız başa gelınce. karşılaşınca
değıl, her zaman karşı çıkılması gereken
bır durumdur
Kımı sıyasetçıler, tanhsel bılgılerden
yoksun olduklannı kanıtlarcasına, "faıOdi-
ğindeğerinıbUnıek''tensozedıyorlar Gu-
naydın1
Bunu soylemek ıçın Suudı kılıç-
lannın çekılmesı, cellatla röportajlann ya-
yımlanması mı gerekırdı7
Bakanlıklarda
kadrolaşmalar surdurûlurken kımı valıler
ve yuksek yargıçlar hacca göturülürken
Oğretım Bırlığı Yasası sav saklanırken
unıversıtelerde tankatçılarorgutlenırken
Sayıştay'da başkanlık tartışmalan çırkın-
leşırken yönetımde, yargıda, emnıyette
laıklık ve Ataturk karşıtlannın arttığı ko-
nuşulurken "kanlı geçjş"ten soz edılır-
ken sankı sıkıntı \ armış gıbı, dınını en öz-
güryaşavanlann ulkesınde Başbakan, "Ne
nnrthı Müslünumm, berkes Müsluman ol-
duğunn çekinmeden söyteyebilmeli-
dir"derken (Malatya ve Gıresun konuş-
malan) fîgüran ve seyırcı durumuna du-
şenlenn bır şey söylemeye hakkı olamaz
Sekız yıllık öğretıme geçmeyı gecıktıren
baskı. ımam-hatıp okullannın durumu, kı-
mı camılenn bır partı kolu gıbı çalışması
ortada ıken ızleyıcı yennde kalanlar ne ya-
pabılır7
Şenat artık kol gezıyor Şenat yö-
netımındekı ülkelen bılen halkımız, zo-
runlu gereksınımlen \e kurumlan bırakıp
"İmanvhatip lisesi isteriz!" pankartlan
açabılıvor(Pamukova'da) Buyolla herye-
re gırmek olanaklan yaratıldı da onun ıçın
Şenat, Turkıye'nın karşısındadır Şenat,
Arap mıllıyetçılığının kalkanıdır Suudıle-
nn, topraklannı ABD kadın askerlen bek-
lerken dın dıktatörluğunü sürdurme araç-
landır Şenat kımı yerde kımı gun seçım-
dır, karardır, kadrodur Kımı gün dendır
(kurban densı), paradır, bankadır Kımı
günbırpartılı. bırpartıdır Yardım parala-
nnı araklamaktir Iktıdara gelmek ıçın bo-
lucuyle, yıkıcıyla mandacıyla, Kürtçüyle
ve 'numaraa cumhuriyetçi'yle cılveleş-
mek. anlaşmak ve oynamaktır Kımı gun
Alevı-Sünnı çatışmasıdır Akıl ve bılım
dışılıktır Tekkedır, zavıyedır, dergâhtır
(Aczmendıler) Tankattır, sıyasette tıca-
rettır Abdülhamit Derviş Vahdeti. Vab-
• Arkası 6. Sayfada
ARADABIR
HALtT ÇELENK
Yanlış Olan Ne?
Suudı Arabıstan'da uyuşturucu kaçakçılığı suçun-
dan dort Turk yurttaşına şenat yasalanna gore olum
cezası venlmesı ve ınfazlann kılıçla yap4İması ulkemız-
de ve yurtdışında buyuk tepkılere neden oldu. Ulus-
lararası Af Orgutu, yargılama yontemı uzennde du-
rarak ve sadece ıkrar anlatımına dayanılarak sanık-
lara olum cezası venlmesını ve cellatlara kelle başı-
na prım odenmesını eleştırdı Kımı çevreler/nfaz/ann
yöntemıne karşı çıkarak kılıçla ınsan oldurulmesının
ılkellığını ve vahşılığını on plana çıkardı Yine yayım-
lanan kımı yazılarda, uygulanan şenat yasalannın
çağdaşlığı ve demokratık ılkelerle bağdaşmadığı dı-
le getırıldı Kımı sıyasal partıler de konuyu bır polıtı-
ka malzemesı olarak kuilanma yoluna gıttıler
Suudı Arabıstan ınfazlannın bır polrtıka aracı ola-
rak kullanılması dışında yapılan eleştınlerden kımıle-
nnın haklı ve yennde olduğu kuşkusuzdur Gerçek-
ten Ceza yargılamasında sadece sanığın ıkraryollu
anlatımlanna dayanılarak hukum oluştunılması ka-
buledılebılecekbıryontem değıldır Çunku sanık, çe-
şrtlı baskı ve tehdıtler altında ıkrarda bulunabıleceğı
gıbı başkasını kurtarmak amacıyla da bu yola baş-
vurmuş olabılir
Şenat yasalannın çağdışı duzenlemelerden oluştu-
ğu, bu duzenlemelerın demokratık ılkelerle, çağdaş
ceza hukuku sıstemıyle uzaktan yakından ılgısı bu-
lunmadığı bır gerçektır Çağımızda, Turkıye dışında,
Avrupa Konseyı'ne bağlı devletler, yasalanndan olum
cezasını kaldırmışlardır Amerıka Bırieşık Devletle-
n'nın 51 eyaletınden 39'u da bu cezayı yasalanndan
çıkarmışlardır Bu ölumler, yapılan bılımsel araştırma-
lar sonunda bu cezanın çekındıncı bır yonu olmadı-
ğını saptamışlar ve onu ınsanın temel hakkı olan ya-
şama hakkına aykın bulmuşlardır Bu açıdan çağdaş
dunyada şenat kurallannın kabul gormesı olanaksız-
dır
Yontem konusuna gelınce, olum cezası tanhte ıp-
le asılarak, kurşuna dızılerek, gıyotın kullanılarak,
elektnk sandalyesıne oturtularak, recmedılerek de-
ğışık bıçımlerde uygulanagelmıştır Bır pıyano yapım-
cısı olan Dr. Guillotine, kendı adı venlen gıyotını bul-
duğu zaman bu aletın olumu en kısa zamanda ger-
çekleştırdığı ılerı surulerek bu yontemın ne kadar ın-
sancıl olduğunun propagandası yapılmıştı Bu bırza-
ferdı(!)
Gerçekte, ınfaz şeklının yanı ınsan oldurmenın ın-
sancıllığını duşunmek ve bunu tartışmaya açmak ın-
sancıllığa temelden aykın ve ınsan haklannın yaşa-
ma hakkının yadsınmasından başka bır şey değıldır
Yapılacak şey, Batı'da olduğu gıbı soruna temel bır
çozum getıımek ve caydıncılığı olmayan olüm ceza-
sını kaldırmaktır
Şenat kurallarının çağdışılığı açıktır, tartışmasızdır
Suudı Arabıstan'dakı vahşıyane ınfazlara karşı çıkıl-
malı, bunlaronlenmeyeçalışılmalıdır Amahedefi şa-
şırmamak, sorunun çozumunun, olum cezasının kal-
dınlmasında yattığını unutmamak gerekır
NOT: Cumhurıyet'ın 117 1995 gûnlü sayısında
4 sayfada "Anayasa Ihlal Ediliyor" başlıklı yazım-
da 4 sutunun 1 paragrafında RP ve sağ partı-
ler" sözcuklennden onceyazıdabulunan "24/son.
maddeye gelınce" ara başlığı hernasılsa çıkmış
ve RP ve sağ partılerın anayasanın 2. maddesı son
fıkrasının kaldınlmasını ıstedıklen şeklınde yanlış
bır anlatım ortaya çıkmıştır Dûzeltır, ozur dılenm
Global değişim ve yeni ülkeler düzeni
MUZAFFEROZSOY £/»«*/! Tumgeneml
Akdenız geçmışm, Atlantıkgunumuzun, Pası-
fik ıse gelecegın okvanusıtdur
John Hay
D
unyamız hızlı bır değışım ıçınde
yenı bır çağa gırmek uzere
Onümüzde, uygarlık tanhının en
onemlı on yılının etkıleme süre-
cı başlıyor Akıllara durgunluk
veren yenılıkler, görulmemış
ekonomık olanaklar, şaşırtıcı sıyasal reformlar
ve kultürel yenıden doğuş, bu donemde bırbınnı
ızleyen trendler halınde bızı 2000'den ayınyor
tktısatçı ve sosyal bır düşunur olan Kennettı
Bouküng; ınsanlık tanhının, onemlı bır donemı
ıçınde olduğunu söyluyor Bouldıng, "İnsaney-
lemlem leflgiliistatistik dizilerine balolırsa insan-
hk tarihini yaşad^unız sfirece ikiye böferiz" (1)
dıyor
Bu çarpıcı savdan hareket edıldığı zaman, ın-
sanlık tanhı, ıkı büyük uygarlık yaşanösı ıçınde
görulebılır Bunlardan bın tanm uygariığı, obu-
ru sanayı uygarlığıdır
Tanm uygariığı, on bm yıl önce (MÖ 800) baş-
lamış ve bın yıl (1650-1750) yeryüzünde ege-
menhğını surdurmüştur Bu tanhten sonra, tanm
uygariığı hızını yntırmeye başlamış ve yennı sa-
nayı uygarlığina bırakmıştır Ikıncı büyük savaş-
tan on, on beş yıl sonra da bu uygarlık, ulaşabı-
leceğı en yuksek noktaya vannıştır Boylece, sa-
nayıleşmede 300 yıl kadar dunyaya egemen ol-
muş, sonra o da genlemeye başlamıştır
Kısacası, yenı güçler, yenı şoklar; sanayı uy-
gariığı yenılgıye uğrayarak dünya egemenlığını
yenı doğan ve yukselen güçlere teshm ederken bı-
zı bekleyen, gıderek de yoğunlaşan güç mücade-
lelen olmuşrur
Bugün, değişim şafağı sökmektedır Dünyayı
bır butün halınde tutmuş olan tüm guç yapısının,
şımdı çozulmekte olduğu gorulmektedır Yapı-
sında radıkal farklılıklar bulunan bır başka guç
şekıllenmekte ve bu, ınsan toplumunun her du-
zeyınde yer almaktadır (Uçuncu dalga uygariığı)
Yenı gucun bu şekıllenme bıçımı, dunya ülke-
lennı ıçınde bulunduklan tıcan, ekonomık ve kul-
turel ılışkılerden dolayı yenı bır düzen eksenın-
de toplama olanaklan vermektedır
Yeni ülkeler düzeni
Sanayıleşme ve modemleşme ılerleyışlen dık-
kate alındığmda, 21 yuzyıldakı ülkeler düzenını
şu beş grupta toplamak doğru olacaktır Bunlar
- Endüstn otesı ülkeler (ABD Japonya, AT,
Kanada ve BDT'nın Avrupa bölümu)
- Endustnyel ülkeler (Çın, Hındıstan, Pasıfık
devletlennın bır bölümu, Turkıye ve BDT'nın
Asya cumhunyetlen)
- Geçış dönemınde endustnyel ülkeler (Arjan-
tın, Brezılya, Şılı ve öbürlen)
- Endüstn öncesı ülkeler (Asya, Afhka ve La-
tın Amenka)
Genelde bu gruplaşma, geçış dönemınde (en-
dustnyel ve endustnyel öncesı) ülkeler olarak,
dünyanın ıkı kutupluluktan ekonomık çok kutup-
luluğa doğru yönelış trendlennı gösterecek bı-
çımde olacaktır
Geleceğe kısa bir bakış
Geleceğe bakışı, gerçekçı bır bıçımde şekıl-
lendırmek çok guçtür Burada esas sorun, dunya-
dakı guç devnmının yaratacağı genış alanın han-
gı ekonomık anlaşmalar, ittıfaklar ve ortaklıklar-
la doğruya yakın bır bıçımde doldunılmasmın
saptanmasıdır Anlaşmalar. bu yönde bazı ku-
ramsal (teonk) kavramlara bına edılebılır Bu
amaçla varsayımlarda (hıpotezlerde) ele alınacak
esaslann ıçınde bulunan yaşamın temel gelışım-
lennı ve değışımlennı kavraması gereğı bulun-
maktadır Futunstler kehanetle uğraşmaz
Taylor-1992'de, 2010'da dünyanın yenı bır ul-
keler duzenıne geçeceğını söylemektedır Bu,
dunya çevresının 2010'da nasıl olabileceği yo-
lundakıbırtahmındır Butahrrun, 20 yuzyıltrend
ve olaylannın sonuçlan ıle oluşum halındekı
trendlenn, yazar tarafından yapılan yansımasına
dayanmaktadır
Taylor'a göre, 21 yüzyılın ılk on yıllanna aıt
çevrelen, 2005 ve 2020 ötesındekı yıllarda ola-
bıleceğı şeklı ıle evnlen bır ülkeler hıyeTarşısı üs-
tuneınşaedılecektır Gerçekten20 yüzyılda, kla-
sık sınıflandırmada kullanılan, daha gehşkın, ge-
lışmekte olan, az gelışmış gıbı tanımlamalar, 21
yuzyıl dunyasındakı bır ülkeler sıralanmasını ta-
nımlamakta artık yetersız olacaktır Bu neden-
le, bütun ulkeler kendı modemleşme ve sanayı-
leşme tenmlenne göre sıralanacaklardır Bu du-
rumda, dünya toplumunda ya da ulkeler aılesın-
de her ulkenın brr statüsü meydana gelecektır
Statü sahıbı olmak. her ülkenın değennı yuksel-
tecek ve her bınnın ulusal hedeflere kaymasını
sağlayacaktır
Ekonomidekı bu zarun kayişlar ve kümelen-
meler. 2000 ötesınde yenı güç merkezlen mey-
dana getırecek, gelecegın bu büyuk guçlennı Pa-
sıfık kuşağına yerleşOrecektır
Bunlardan Japonya, kuşağm en gelışmış ülke-
lennden bındır Çın ve 4 Kaplan, buyuk bır kul-
türun mıras sahtbı olarak Doğu Asya ve Gune>-
doğu Asya da dünyanın en hızlı gelışen ülkelen-
dır
Pasıfık kuşağında Sovyetler Bırlığı'nın de hıs-
sedılır bu ağırlığı bulunuyor, ulkenın Sıbırya kj-
yısı, Pasıfık boyunca Alaska'dan Japonya'ya ka-
dar 2 200 mıl uzunluga sahıptır
Bolgede, yenı guçlenn durumu ve Rusya"nın
buyuk asken ımkânlannın statıkleştınlmesı,
ABD'nın polıtık. ekonomık ve asken durumunun
tum ycteneklenyle muhafaza edılmesını gerektı-
nyor Bu nedenle, Bırleşık Devletler, çeşıtlı yön-
lerdekı araştırma çalışmalannı, genış venlenn
ışığı altında bırtakım varsayım analızlenne yonel-
terek, kendı güvenhk boyutlannı, sıyasal ve stra-
tejık bır konsey ıçınde saptamaya çalışmaktadır
lşte bunlardan Rusya ıçın yapılan üçlu bır kom-
bınezon
Nüfus ve yüzölçumu bakımından en buyuk en-
düstn ulkesı olarak sınıflandınlabılecek ılk ulke,
birfederasyon bıçımınde. Moskovaetrafindatop-
lanan, Egemen Devletler Bırlığı EDB/USR ola-
bılir
Bu yenı demokratık konfederasyonda, eskı
cumhunyetlerden bır kısmırun bır araya gelme-
sını sağlayan olgu, başlıca hercumhunyetın ken-
dı egemenlığmın buyük bır parçasını muhafaza
etmesıdır Bu bıranlamda, Bırleşık Devletler'ın
federal hukümete karşı ıçınde bulunduklan ılış-
kıye benzemektedır
Ikıncı ulke, yıne bır konfederasyon olan yüzöl-
çumu ve nufusu EDB'nm yan buyükluğune sa-
hıp, marjınal olarak da endustn-otesı olan Ukray-
na'dır Kıev'de odaklanan bu ulkeye, Sosyal De-
mokratık Cumunyetler Bırlığı SDCB adı venle-
bılir Genelde. SDCB bazı eskı sosyalıst/komu-
nıst refah programlannı demokratık bır hükumet-
te sürdurebıleceğıne ınanan ülkelerden oluşacak-
tır
Üçuncu ulke de bır konfederasyonda eskı Sov -
yetler Bırlığı'nın Kafkasya'dakı cumhunyetle-
nnden teşekkul edecektır Bu yenı ulkeye, Bağım-
sız Devletler Bırlığı adı venlecektır Endüstn on-
cesı bır yapıya sahıptır, konfederasyonun merke-
zı ıse, Baku ve Tıflıs arasında değışecektır
Burada ılerı sürulen düşuncelenn dayandığı
varsayımlar da genelde, gelecek yüzyılın ılk ıkı
on yılına taşan görelı bır banş donemıne ızın ve-
recek nıtelıkte kabul edılmıştır
Uluslann yenı tasrufmde, dunya de\ letlen, ye-
nı bır uluslararası polıtık ve sosyal ılışkıler kalı-
bı ıçınde de bırbırlenyle ılışkılennı kaybetmeye-
rek, ıkı kutuplu polıtık ıdeolojıye dayanan super
guç etkınlığının yokluğunda gelecek yüzyılda da
bır güç naklı surecını yaşama olanaklannı bula-
caklardır Yanı bu çerçevede, daha çok kutuplu bır
dunya ve daha çok vurgulanan bır ekonomık ıde-
olojı söz konusudur
Kuresel gucun naklı, 20 yy super guç çehresi-
nı gıttıkçe değıştınp yenı bır dev letler manzume-
sının kurulmasını sağlayarak 2010-2020'ye ka-
dar uluslararası ekonomık yapısını buyuk bır ola-
sılıkla VVashıngton, Berlın Pans, Sıngapur, Tok-
yo, Pekın ve Moskova arasında dönuşumlu ola-
rak gerçekleştırecektır Bu evrede, dünyanın bu-
tun devletlen, devlet olarak kalacak, hıçbın her-
hangı bır bölgesel veya ulke ötesı organızasyon
ıçın ulusal egemenlıklennden vazgeçmeyecek-
tır
PENCERE
TARTIŞMA
Selam, Türkiye'nin aydınlık geleceğine...
OCZALA KAHKKILICI
TRANS
" * " «•» KAÇKAK
BEKÂB 301 d ( 0 212) 293 91 95
16/4 BBTOĞLü " ( 0 212) 252 30 39 Ogzala
1
6Agustoi
akşamı Nıhayet
gazetelen
okuyacak
zamanı
bulmuşum
Gazetenın bınncı sayfasmı
çev ırdığımde. karşıma
neredeyse tam sayfa bır
reklam çıkıverdı, yanm
sayfası buyuk puntoyla
yazılmış "Sdam,
Türkiye'nin aydınhk
geleceğıner
Bırden ırkılıyorum Bır
gunde neler değıştı acaba
Turkıye'de' Yoksa
u
sosyalizmin bavTagını
Medh'e mi diktik" de ış
guç arasında habenm
olmadı Hemen metnın
altına bakıyorum TC
Başbakanlık Ozelleştırme
ldaresı Başkanlığı
Metmde de KlT sıstemının
"100 trilyon lirayı bulan
zararlan" karşıhğı
yapılabılecekler sıralanıyor
Sonuç "ÖzeHeştirme,
Türkiye'nin mdınhk
geleceğine gecış demektir.:
Reklam metnı yazarlannın
"esin kaynaldan'nın
genışlığıne bır kez daha
hayran oluyorum
Yaklaşık yırmı yıl genye,
22Kasım 1976'ya
gıdıyorum YerAnkara
(Dılşad Düğun Salonu),
Türkıye lşçı Partısı'nın ıl
temsılcıler toplantısı
yapılıyor Açılış
konuşmasını bıtınyor Genel
Başkan Behice Boran:
"Selam Türtaye'nin
aydınlık geteceğine.''
(Inanmayanlar ıçın not
Konuşma metnı ıçın bkz
TİP, Selam Turkıye'nın
Aydınlık Geleceğine,
Turkıye lşçı Partısı
Yayınlan, No 8 lstanbul,
Ocak 1976 ) lşte sıze enıne
boyuna-tartışılması ve
yanıtlanması gereken
yığınla soru
Türkiye'nin sosyalızm
tanhınde onemlı bır yen
olan Turkıye lşçı Partısı'nın
genel başkanının, yaklaşık
yırmı yıl once kullandığı -
ve partmın de sahıplendığı-
bır sloganın, ancak yırmı yıl
sonra, 1995 Turkıyesı'nde
kıtle ıletışım araçlannda
(medyada) boy
göstermesıne üzulmeh mı,
sevınmelı mıy
Turkıye'yı aydınlık
geleceğine göturecek araç
olarak "özeBestinne''nın
bulunabılmesme ne demelı
7
Turkıye'dekı sosyalızm
mucadelesıne omrunu
vermış Boran'ın sozlennm,
yaşasaydı on saflarda karşı
çıkacağına kuşku olmayan
"özeUeştirme"nın sloganı
olarak kullanılmasını nasıl
yorumlamalı7
"Özeüeştirme'
>
'nın sınınnm
sadece kamu ıktısadı
teşebbuslennın değıl,
ınsanlann göruşlenmn,
duşuncelennın de ustunden
geçeceğınm a>Timına
varmak ıçın sadece
sozcuklenn, sloganlann
değıl, kışılenn de "özel
çıkar
n
ıçın kullanılmasını
mı beklemelı
7
Bır sıyasal partının,
Turkıye'nın sıyasal
yazınında yennı almış olan
sloganını reklam
kampanyasının sloganı
olarak kullanmaya
kalkışmanın, Turkıye'dekı
^•aratıa dûşünce"nın gıde
gıde bır arpa boyu yol
gıtmış olmasının faturasını
kım(Ier)ın odemesı
gerekıyor7
TUNÇTAYANÇ
DinlenceL.
Uç yılda bır gun bıle tatıl yapmadığımı bılen dost-
lar sıkıştınyorlardı
- Sen bıraz dınleni.
Insan kuşkulanıyor, ıçın ıçın soruyor Neden tatıl ya-
pacakmışım? Çok mu kotu gorunuyorum?
- Neden dınlenecekmışım?
- Uygar ınsan tatıl yapar Gâvuhann aklı yok mu?..
Dınlence guç ıstıfı, eneqı bınkımı demektir Al başı-
nı gıt bıryere, başını dmle!
Soytemesı kolay:
Al başını gıt!.
Oysa eskı zaman bılgesı tatılde dınlenemeyen dos-
tuna ne demış "Gıttığın yere kafanı da gotünjrsen
tatıl yapamazsın1
" Ustelık şu günlerde 'baş' deyın-
ce 'kafa' kafa deyınce 'kelle' çağnşımından kurtul-
makolanaksız .
Çaresız, dınlenceye başını da gotureceksın!.
•
Kımı zaman ınsanın değıl devenın bıle başı govde-
sıne, dert olabılir, Tevfik Fikret'ın unlu masalındakı
gıbı
Vaktıyle bır devenın,
bır başı varmış
Insanlar şaştıklan ve ınanmadıklan olaylar karşısın-
da "devenın başj" demıyorlar mı'' Ama ne de olsa
devenın başıyla ınsanın kafası arasında bır aynm
yapmalıyız, kışıye ne oğut venlıyor
1) Al başını gıt1
;
2) Kafanı dınle1
<
3) Hıçbır şey duşunme1
'
Bence bu uç oğut bırbırıyle çelışiyor; başını alıpta-
ttle gıden kışı, kafasını dınledığı zaman duşunuyor
demektir ',
Hem ne demek "duşunme! " *
Sankı tatıl dışında çok duşunen insanlarmışız gıbi
kafayı dınlendırmekten soz açıyoaız Oysa kafa tem-
bellığı bızım toplumda yaygın ve salgın bır hastalık
sayılır ,
•
Bernard Shaw demış kı
"Sen gunde uç saat duşunduğum ıçın dâhı ol-
dum> "
Vietnam Kurtuluş Savaşı'nın efsaneleşmış kahra-
manı General Giap, emeklı olduktan sonra muzığe
merak sannış Bu konuda bır gazetecının sorusuna
verdığı yanıt ılgınç
"Benım yaşamım gunun 24 saatınde 'duşmanı
yurdumuzdan nasıl kovanz'' 'dıye duşûnmekle geç-
tı Bu arada neler yıtırmışım? Müzığe bu yûzden
geç başladım "
Duşunmek ve muzık
Eskıden yazı yazarken pıkaba bır plak koyardım,
fon muzığı gıbı gelırdı bana...
NadirNadi:
"lşte ben bunu yapamam "demıştı, "muzık çalar-
kençalışamam ."
Nadır Bey melomandt, muzık çalarken muzığı du-
şunuyordu
•
Geldık yazının sonuna
Bu kadar laftan sonra anlamışsınızdır, tatıle çıkıyo-
rum, bır haftalık dınlenceye
Dınlenebılecek mıyım''
Başımı, kafamı ve kellemı de bıriıkte gotunjyorum,
ama bu konuda derdım yok, yapttğı ışle ınatlaşan ve
dınlenceyı sorun yapanlardan değılım
\ssos
HOTEL NAZLIHAN
Cuma-Pızar (2 Gece): Standart odada 2.150.000 TL.
Balkonsuz ön odada2J50.000 TL.
Bılkonlu ön odada 2.750.000 TL.
P.tesi-Cuma (4 Gece): Standart odada 5.600.000 TL
İki kişilik odayı paylaşan
1 kişi yarım pansiyon
Otel Disco'suna giriş ve
birinci yerli içki ücretsiz
İSTANBUL tRTtBAT BÜROSl
TeL» 212 250 94 45 -25071W
OTELTH. 0 286 7217064 IHOFl AM» riWF CO
ATATÜRK VE BARIŞ KONSERİ - 2
HARBIYE
AÇIKHAVA
TIYAT«OSU
SAAT 20 00
BAfT TEMIN YERLERI
• ADD İSLHNUlMBKEZMEa 1EI |O212) 272 62 U
• A D D »OICOY..&MOKOY ŞUMSI
• VtUKORAM* GIŞaaD (1MC5IM SLMCIYE
. (TIA5 SltsCM» GtŞES»
h v y v 200OOOTL d>r
MBBHOTHM(ÇM(OCA
Orman, Denız, Sessızlık, Havuz, Plaj.
Cuma-Pazar 2 gece 3 gun Oda+Kahvaltı 2 kışi:
3 500 000,- TL
Pazar-Perşembe 5 gun
Oda+Kahvaltı 2 kışı 7 875 000,- TL
Rez; 0374 611 44 36
36 78