25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 AĞUSTOS 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Grev yasağı kapsamındaki 120 bin işçinin sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu'nda i grev kararı aldı(Cumhuriyet Bûrosu) - ICamu kesiminde toplusözleşme görüşmeleri devam eden 670 bın işçiden, 267 bin 859'u adına grev ka- ran alındı. tşçilere hafta sonu yeni bir ücret zamrru götür- meyi planlayan hükûmetle yapılacak görüşmelerde olumlu sonuç alınmazsa, Türk-Iş Başkanlar K.uru- lu'nun ortak bir grev tarihi belirleyeceği kaydedildi. Kamu kesiminde işçilere ortalama yüzde 5.4 onanmda zam verilmesine karşı bir di- zi eylem gerçekleştiren Türk- Iş, hükümetten gelecek yeni görüşme çağnsını beklemeye başlaidı. Türk-lş'le toplusöz- leşme görüşmelerini sürdü- ren Devlet Bakanı Beldr Sa- miDaçe'nin. hazırladığı yeni öneriyi hükümetin CHP ka- nadına bildirdikten sonra pazarlığa otur- madan önce Orta Asya gezisini sürdüren Başbakan Tansu ÇiBer'in Ankara'ya dön- mesini bekleyeceği belirtildi. Kamu kesiminde şimdiye kadar yürü- tülen pazarlık görüşmeleri sonucunda, Hükümet sosyal haklardan kaçıyor GÜNNURİLHAN Kamu kesimınde hükümetin son ücret teklif sistemi üzerinde ısrar etmesi halinde işçi ücretleri bazı işkollannda yüzde 45'lere varan oranlarda kayba uğrayacak. Hükümetin değiştirmeye çalıştığı toplusözleşme sistemiyle ücret kaybına uğratılacak işçilerin kazanılrmş haklan da ellerinden alınacak. Harb-lş Sendikası'nın bir araştırmasma göre kamu işçilerinin 1994 yılı dördüncü dıİim ücret zamlannın uygulanmasını 6 ay süreyle erteleyen ve 8 aydır kamu ışçisini toplusözleşme masasında bekleten hükümet, son bir yıl içinde bütçeye 179 trilyon lira kaynak aktardı. Hükümetin, Kamu îşverenleri Sendikası aracılıgıyla Türk-lş'e önerdiği bir milyon lira ile 3.5 milyon lira arasında değişen zam, hiç bir sosyal kaleme yansıtılmıyor. Bir kamu işçisinin ücretini oluşturan, ikramiye, prim, fazla mesai, vardiya zammı ve iş riskı gibi kalemlere uygulanmayan zam teklifi. Türk-lş'e bağlı sendikalar tarafından kabul edilemez ve 'toplusözleşme sistemini bozma çabası" olarak değerlendinliyor. Kamu işçisinin ücretlerinin bazı işkollannda yaklaşık yansını oluşturan yan ödemeler hükümetin "seyyanen zam'" önerisinin uygulanması halinde dondurulacak. Kamu sözleşmesi kapsamındaki bir TEK işçisi ücretinin yüzde 20'sini vardiya zammı, yüzde 20'sini iş riski, yüzde 5'ini bakım onanm riskinden elde ediyor. 120 günlük ikramiye ve diğer yan ödemeler de hesaba katıldığmda TEK işçisinin ücretinin yansından fazlasına el konuyor. Türk-lş hükümetin yeni ücret teklifini görüşürken. bağlı sendikalan toplusözleşme masalannda idari maddelerdeki tıkanıkhklan aşmaya çalışıyor. Harb-lş Sendikası Genel Başkanı Izzet Çetin, kamu ışçisine "yüzddi ücret yerine maktu zam" verilmek istendiğmi ve bu yöntemle işçılenn hak kaybına uğratıldığını söyledı. Çetin, Türkiye Kamu îşverenleri Sendikası ile yaptıklan ve uyuşmazlıkla sonuçlanan 48 TlS maddesiyle kazanılmış haklannın da ellerinden alınmaya çahşıldığını ka>denı. Çetin. "Hafta tatillcri 394 sayüı yasayia beiirlenmiş olmasına karşın yenidcn düzenlenmeye. ara dinknme sürelernle, işin başlama ve bitme zamanlan da esnek bırakıtma>a çahşılrv^r" dedi. Türk-lş'e bağlı sendikalara üye 267 bin 859 işçi adına grev karan alındı. Hükü- metle yapılacak görüşmelerde olumlu so- nuç alınmaması durumunda Türk-lş Baş- kanlar Kurulu'nun ortak bir grev tarihi be- lirleyeceği kaydedildi. Toplusözleşme gö- rüşmeleri süren 670 bin işçiden grev ka- ran alınanlar hariç 236 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uyuşmazlıkla so- nuçlandı. Arabulucu raporlann gelmesi- nin ardından, bu işçilerden 116 bini adına daha grev karan alınacak. Geriye kalan 120 bin işçi ise görev yasağı kapsamında bulunuyor. Bunlardan Tes-lş Sendikası'na üye 84 bin işçinin sözleşmesi Yüksek Ha- kem Kurulu'nagönderildi. Arabulucu ra- porlann gelmesinden sonra diğer 36 bin işçinin toplusözleşmesi de YHK'ye gide- cek. Yaklaşık 170 bin işçinin tuplu iş sözleşmesi görüşme- leri ise normal prosedüre gö- re sürüyor. Türk-lş verilerine göre, grev karan alınan işyerleri ve işçi sayılan şöyle: Tanm-lş'e bağlı Tanm ve Köyişleri Ba- kanhğı'nda 13 bin 400, Ta- nm tşletmeleri Genel Müdür- lüğü'nde 9 bin 200, Şeker Fabrikalan Sannısaklı To- hum Üretme Çiftliği'nde 200, Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nde 53 işçi. Tüm Maden- Iş'e bağlı Etibank Genel Mü- dürlüğü'nde 5 bin 656, Kara- deniz Bakır tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde 1293 işçi. Genel Maden-lş'e bağlı Tür- kiye Taşkömürü Kurumu'nda 34 bin 100, Maden Tekkik Arama Enstitüsü'nde 7 bin iş- çi. Tekgıda-Iş'e bağlı Çay Iş- letmeleri Genel Müdürlüğü'nde 27 bin 579 işçi. Şeker-lş'e bağlı Türkiye Şeker Fabrikalan A.Ş.'de 32 bin 500 işçi. Tek- sif "e bağlı Sümer Holding A.Ş.'de 16 bin 889 işçi. Deri-lş'e bağlı Sümer Holding A.Ş.'nin 5 deri işyerinde 2 bin 390 işçi. Canavarı sahnedeCumhurbaşkanı Süleyman DemireL, eşi Nazmiye Demirel ile birlikte önceki gece üç yıl ara- dan sonra tiyatroya dönen Levent Kırca'nın sahnelediği Aziz Nesin'in'Toros CanavarT ad- lı oyununu yansına dek izlevebildi. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki oyuna gelen Demi- rel ve eşinj Levent Kırca ve Oya Başar oyun kostümleriyle karşıladL Oyunu oldukça ke- yifle izleyip, alkışlayan Demirel, ikinci yanda başlayan yağmura uzun süre şemsiyelerie di- rendi. Yağmurun şiddetlenmesi üzerine, oyunu durdurup 'Devam edelim mi' diye soran Levent Kırca'ya 'evet' diycn Cumhurbaşkanı DemireL seyircilerden alkış aldL Gecenin tüm geliri Nâzım Hikmet Vakfi'na bagışlandı. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN) Çocuklannı kaydettirmek isteyen velilerden, bazı okullarda 150 bin ile 70 milyon arasmda para isteniyor Velîler bağış yapmaya zorlanıyortstanbul Haber Servisi - tlk ve orta dereceli okullarda kayıt dönemiyle bir- likte veliler, "para yoksa kayıt da yok" sözlerini duymaya başladı. Veliler kimi okullarda bağış yapmadıklan için çocuk- lannı kaydettiremediklerinden yakınır- ken, Istanbul Milli Eğitim Müdürü Me- tin Saraçoğlu velilere. "lstemeyen ke- sinlikle bağış yapmasın. Bu nedenle kayıt yapmayan okulları bize haber verin" dedi. ' Her yıl olduğu gibi bu kayıt dönemin- de de birçok okulda "para" konuşulu- yor. Veliler, kimi zaman müdürlerden kimi zaman vakıf ya da okul aile birliği üye- lerinden, yakıt, elektrik, su, boya, bada- na, bakım, temizlik, kaliteli eğitim, In- giliz öğretmerüerin maaşı gibi sözleri dinledikten sonra sıra rakama geliyor. Bu, semtine ve okuluna göre 150 bin li- ra da oluyor, 70 milyon lira da. Belki de daha çok. Sorun, veli bağış yapmak is- temediğinde ortaya çıkıyor. Istanbul Milli Eğitim Müdürü Metin Saraçoğlu üzerine basa basa, "Bağışta bulunulmadığı için kayıt yapmayan okullar bize duyurulsun. Yasal işlem yapacağız. Bağış yapılmadığı için kay- dı yapılmayan tek öğrenci kalmaya- caktır. Kayıttan sonra veli, isterse ba- ğış yapar" diyor. Metin Saraçoğlu, her kayıt dönemin- de "zoruniu bağış" uygulamasının yol açtığı tartışmalara son vermek amacıyla bu öğretim yılı öncesinde yeni bir uygu- lama getirdi: Veliler önce kayıt odasına girerek, çocuklannın kaydını yaptıracak- lar. Kayıt işlemi bittikten sonra isterler- se bağış odasına girecekler. Bağış mik- tannı da okul aile birliği ya da vakıf de- ğil kendileri belirleyecek. Bu konuda tüm okullara da genelge gönderildi. An- cak, kayıtlarla birlikte velilerden "şu okul müdürü, 'şu kadar milyon vermez- sen kayıt yapmam' diyor" yakmmalan dabaşladı. Milli Eğitim Müdürü Saraçoğlu, kayıt için bağış yapılmasını isteyen müdürler- den yakınan velilere şu öneride bulunu- yor: "Şikâyet edilen okullara sordu- ğumuzda 'böyle bir şey yok' cevabını alıyoruz. Kayıt yaptırmava yalnız de- ğil biriyle beraber gidin. fkinci kişi şa- hit olsun. Sonra bize başvurun. Biz söz konusu okula, öğrencinin kaydının ya- pılarak, sonucun bildirilmesini iste- yen bir yazı göndereceğiz." On kayıt için de para isteniyor». Bu arada. çocuklan Anadolu Liselen sınavına ginnış ve Galatasaray Lisesi'ne ön kayıt yaptırmak isteyen velilerden de bir milyon lira isteniyor. Ön kayıt yaph- ran öğrencilerin bu okula gidip gireme- yeceği kontenjan ve puan durumuna gö- re önümüzdeki günlerdebelli olacak. Ve- liler, "Belki de çocuğumuzun puanı bu okula girmesine yetmeyecek ve bu okulun öğrencisi olmayacak. O halde neden para verelim? Veliden para al- mak için her fırsatı değerlendiriyorlar. Rakam önemli değil ama bu yaİdaşım çok rahatsız edici" diyerek tepki gös- tenyorlar. katkı pa>ı 100 bin lira tstanbul'da velilerden alınacak eğitüne katkı payının 100 bin lira olması düşü- nülüyor. Milli Eğitim Müdürü Saraçoğlu'nun verdiği bilgiye göre, katkı payı yoksul ve şehıt çocuklanndan alınmayacak. Bir- den çok çocuğu olanlara da her çocuk için yüzde 50 indirim yapılacak. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI CHP Niçin Böyle Oldu? CHP yeniden açılırken, kurultay öncesindeki son yazımın başlığı şöyleydi: "Umudu Ertelemek, Yıtir- mekten lyidir!" Kurultay ertesindeki yazımın başlığını da şöyle koy- muştum: "Baykal Niçin Kazandı? CHP Nasıl Bü- yür?" Sayın Deniz Baykal, niçin kazandığını unuttu... CHP büyümeyip, küçüldü... Ve umut yitti... Iki Altıok'lu par- tinin tek bayrak altında bir araya gelmeleri de, yiten umudu yeniden bulduramadı... Şimdi CHP kongreleri, bütünleşmeyi değil düş- manlığı, hırçınlığı, bir arada olamamayı yansrtıyor. Niçin böyle oldu? Eğer hâlâ varsa, çıkış bu sorunun yanıtında gizli. • • • Benzemezlerin toplamından, güç değil güçsüzlük çıkar. Inançlı, kararlı, tutarlı ve disiplinli küçük bir örgüt mü? Yoksa her kafadan farklı sesler çıkan, çıkarlann zaman zaman inanctn önüne geçtiği izlenimini veren, disiplinsiz ve tutarsız büyük bir örgüt mü? Toplumun desteğini kazanmanız için, inandına ol- manız gerekir. Insanlar CHP'de neye, kime inansınlar?.. Genel Sekreter'in, Genel Başkan'ı basın önünde eleştirdiği "tavan'a mı? Birbirinin gırtlağına sarılmış olan "ta- öan"amı? Hikmet Çetîn'e mi? Deniz Baykal'a mı? Ercan Karakaş'a mı? Yoksa Mümtaz Soysal'a mı? Hangisinin çizgisi, partinin çizgisidir? Kemalizme inanan, ama inanmayanlarla da uzlaş- mak gerektiğinı sanan bir Hikmet Çetin... Altıok'un en az üçünden vazgeçmek gerektiğinı savunan bir Er- can Karakaş... Kendisinin lider olması kaydıyla, ide- olojinin fazlaca da önem taşımadığını düşünen bir De- niz Baykal... Kemalizmi 21. yüzyıla taşıyacakdoğrul- tudaki bir yapısal ve ideolojik netlık için, kimsenin gözünün yaşına bakılmaması gerektiğinı bilen bir Mümtaz Soysal... Ve bunların hepsini "wMn"inde taşıyan bir CHP. Doğru olan, Kemalizme inanmış olanların CHP'de buluşmasıydı... SHP ise, birtür Boynerci çizgideyo- luna devam etmeliydi; Kemalızm yadsınarak Türki- ye'desolculukyapılıpyapılamayacağını"yaşayara>(" görmeliydi. Boyunun ölçüsünü almalıydı... Ne yazık ki, olmadı! • • • Birleşirken ideolojik netlikten uzaklaşan CHP, ge- ne de bu ölçüde kavgalı bir görünüm kazanmayabi- lirdi... Bugün gazetelerde üzüntü ile izlediğimiz CHP kongrelerinin birer "polisiye vaka"olması kaçınılmaz değildı. CHP'de kongreler niçin kıran kırana oluyor? Çünkü bir oyla kazanan herşeyi alırken, bir oyla yi- tiren herşeyi yitiriyor... Çünkü, "ya hep ya hiç" man- tığı içinde, sol partilerin başlarına çöreklenmiş olan- lar; ülke çapında savundukları "orantılı temsil" siste- mini, parti içi seçimlerde içlerine sindiremiyorlar. Her liste, kazandığı oy oranında yönetimde temsil edileceğini ya da kurultay delegesi çıkaracağını bil- se; parti kongreleri savaş alanına döner mi? Hem "ne olursan ol, ge//"diyeceksiniz; hem de, parti içi seçımleri bir "yaşam kavgası"na dönüştüre- ceksiniz... Hem hiziplerin ötesinde birfarklılığı bile içi- nize sindireceksiniz; hem de, bir "hizipler savaşı"n\, bir "hiziplerkoalisyonu"na tercih edeceksıniz... CHP'nin bugününü hazırlayan bir başka çelişki de budur! ••• Temeldeki iki yanlışlığa, Hikmet Çetin iki yanlış da- ha ekledi. Koalisyona devam için, Milli Eğitim ya da Içişleri Ba- kanlıklanndan birisini, "olmazsa olmaz" koşul olarak isteyebilirdı. Laik-demokratık devletin temeline dina- mit koyan bir kadrolaşmayı "bir ölçüde olsun" önle- yebilirdi. Ve böylece de, CHP'nin hükümette olması bir anlam kazanırdı... CHP bir kişilik kazanırdı. Tansu Çiller'in "neye malolursa olsun" iktidarda kalmak ıstediğini ve fazlaca da bir seçeneği olmadı- ğını gönmedi... İkinci yanhşını ise, partisinin genel sekreterliği ko- nusunda yaptı. "Beni istiyorsanız, genel sekreterimi de ben seçerim!" demedi. Diyemedi. Ve de, kendisini "Baykal'ın yerini geçici olarak iş- gal eden" birisi olarak gören, bir genel sekreterie ça- lışmayı içine sindirdi. Sonra da, o genel sekreterin, kendisini basın önünde aşağılayacak bir noktaya gel- mesine hayret etti... Doğrusu bu ya... Ben de, CHP'nin bu haline hay- ret edenlere hayret ediyorum! Ama gene de üzülüyorum! Atatürk'ün kurduğu partinin adını taşıdığı için üzü- lüyorum... Yeniden açıldığı için üzülüyorum... Inanç- lanm için üzülüyorum! Türkiye'nin 24 scrat haber veren iik ve tek radyo istasyonunda: "Herkes onu dinliyor" Hakan Çelik Her sabah dünyayı radyoya taşıyor Hür FM 92.5 frekansındo "Basmda bugün" progrcmında Hakan Çelik, Pazar hariç her sabah 0800 - 09 30 saaHeri arasında gazeteleri, telefon boğbntıları ve lionukbfıyla mikrofon başında. - Doha çok gazete ve habere uloşmak - Doha iyi Türkçe dinlemek - Daha genîs müztk yeipazesinde gezinmek - Doho çok dünya Kabert duymak ve dürtya gazetelenne uiosmaic - Daha az zamanda, daha fazla ayrıntıyı yakoıomok - Daha çok ses« demokrasi ve laik düzen ^cîunda bir dünyo görü^üne eve- d:ycrsantr Siz de Hür FM'e ve Hakan Celik'e Kukjk Verin 92-s HürFf hdB uzin bir n becıe"e~ - gu£si bir TîkHee, loze ve c «esmde seyW ise • £N OOĞeftüEKANS 92 5 Hur FM'tn yur* . e dkffyo çopftiSdokı genıs haber « Ayrı c 3 hcfeı jçpı gDnlerde ^ kadar yM^^oorle t r tıabar. Cur-Msıi «x* t * X X X Canadoyayındo. Şükaj Kare 'GundMA'r sızterte b>Mık«e bvtnyor - sbıHijryte sact 9 f 30 ve 13 00'de uttl$ ve «luxK>mı djnyastndan en taze haberier A^Ka Hjr FM 4* A)tu^Mfc j^bırlığr/ie soai I OOvBİSOOdeclunvo d^v 2 f rfafen. Hur FM ve TNT VVoridNvâde fepress sbirliği¥«e la'-o jçi gûnierde 0 8 00 08 3 0 . 0 9 00 • - iO£0'da aksa"^ saaiertnde ise 17 J3b'']^ 30 ve f^.OCdfkpynı^ traFk bufcKilen S zın sosinîz, siıv muz ğımz Hür ftA 92J: RADYO / HÜR FM - HÜMrTET RADYO PROOOCTtON VI YAYH A,Ş, , BuyiAaere Cod ] İJA Ş0260 Şıjh/ıaonljoi. .- Tel 232 21 21-22 /230 i» 15 Fob: 240 48 09 Haber ttiaTSSf 89 69 Eğit-Sen Genel Başkanı Kemal Bal ders kitaplarının yenilenmesini istedi Ders kitapları ölü bügilerle dolu FİGENATALAY Eğitim, Bilim ve Kültür Emek- çileri Sendikası Genel Başkanı Kemal Bal. ders kitaplannı eleşti- rerek "Ders khaplan, programla- ra koşut olarak ölü bilğüerie dolu. Kitaplar; gerici, şoven, asimilas- VOIKU bir anlayışı dayatınaktadır" dedi. Eğitim-Sen Genel Başkanı, 1995-1996 ögretim yılı öncesinde ders kitaplannı ve velilerden eği- time katkı payı alınmasını eleştir- di. Ders kitaplannın gereğinden çok hacimli olduğunu, sistemin çağdaş teknolojiye entegre olama- dığını belirten Bal, değişik ders ki- taplan arasında içerik yönünden çelişkiler bulunduğunu. özellikle Sosyal Bilgiler Grubu ile Fen Gru- bu derslerinde bilimle söylence- nin birbirine kanştınldığını söyle- di. Sendika başkanı, ders kitapla- n konusunda şu eleştiri ve öneri- leri getirdi: "Ders kitaplannın. aile, sendika ve bilim kuruluşlannın katılımıv- la içerik ve pazarlama denetimin- deo geçirilmesi gerekir. MEB ki- taplan ile özel sektör kitaplannın fhatlan çok farkbdır. Kitaplar sık değiştirildiğinden bir sonraki yıl kullanılamamaktadır. Kitaplann yanm hatası taşımanıası sağlana- mamıştır. Dil birliği yoktur. Va/ını- da günümüzde kullanılan dil yeri- ne zorlamalarla ölü sözcükler kul- lanılmaktadır. Yanşa uygun olma- sı mantığıyla. alıştırmalar, prob- lemler, >a^seviyesinin üstündedü- zenlenmektedir. Scndikamız, eği- • Ders kitaplannın gereğinden çok hacimli olduğunu, sistemin çağdaş teknolojiye entegre olamadığını belirten Bal, değişik ders kitaplan arasında içerik yönünden çelişkiler bulunduğunu, özellikle Sosyal Bilgiler Grubu ile Fen Grubu derslerinde bilimle söylencenin birbirine kanştınldığını söyledi. timin her alanında olduğu gibi ders kitaplarının içeriği konu- sunda da taraf olmahdır. Aksi halde bilim dışı, bilgi yanlışla- rıyla dolu tek tip adam yetiştir- meye yönelik bir anlayış, insan haklarına aykırı olarak varlığı- nı sürdürccek: bu da ülkemizin ve eğitimimizin geleceği açısın- dan var olan sorunları arttır- maktan başa bir işe yaramaya- caktır." Eğitim-Sen Genel Başkanı. ders kitaplannın içeriğinı bilimsel te- mele oturtmak için her türlü ortak çalışmaya hazır olduklannı da vur- guladı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ke- mal Bal, geçen öğretim yılında pa- ra toplama işinin okul müdürü baş- kanlığında. müdür yardımcısı, iki öğretmen ve bir koruma derneğı üyesinden oluşan komisyon aracı- lıgıyla yapıldığını hatırlattı. Bal. şunlan söyledi: "2860 sayılı yardım toplama ya- sasmuı 13. maddesine göre. kamu görevlileri, vali ve\a kaymakam- dan i/in almadıkça yardını topla- ma faaliyetlerinde çalışamazlar. Kanunda geçen "izın almadıkça' sözünden çıkan anlam şudur: Ka- mu görevtisi, bizzat kendisi mülki amirden yardım toplamak için izin isteminde bulunmahdır. Bir baş- kasının onu, istemi dışında izinli say ması mümkürı degildir. Dolayv sıyla istekli değilse ve de izin alma- nuşsa amiri de oisa bir başkasınm, memuru yardım toplamaya zorla- ması düşünülemez. Görünen odur ki,devlet vatandaşuun eğitim-öğre- rimini bir yük olarak görmekte ve anayasanın açık hükmüne rağmen deviet okuüannda verilen eğitimi, paralı kılmak suretiyle onlan da KİT gibi düşünüp özelleştirmenin kapsamına almak istemektedir. Bunu yaparken de yardım top- lamak bicimiy le suç iştemektedir." Öğretmen atamaları yapıldıANKARA (Cumhumet Bürosu)- Miîli Eğitim Bakanlığı. 1995 yıh atama döneminde 25 bin öğretrnen kadrosuna başvuran 24 bin 200 adaydan 17 bin 306'sının görev yerlerini dün bilgisayar kurasıyla belirledi. Bakan NevzatAyaz. öğretmenlerin kurayla belirlenen yerlerde görev başlayacakîannı belirterek, becayiş yapılmayacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı. Başöğretmen Salonu'nda gerçekleştindiği bilgisayar kurastyla öğretmen atamaiannı gerçekleşrirdi. Personel Genel Müdürü Türgut Akan. 25 bin kadrc^a bas\iıran 25 • Personel Genel Müdürü Turgut Akan, 25 bin kadroya başvuran 25 bin 312 adaydan 24 bin 200'ünün başvurusunun kabul edüdiğini söyîedi. Akan, açıktan, kururrjlararası nakil ve emeklilikten dönen adaylann ataroasının önümüzdeki günîerde yapılacağını kaydederek, bilgisayar kurasıyla ilk kez başvuran 22 bin 913 adaydan 17 bin 306'sının görev yerlerinin belirlendiğini bildirdi. bin 312 adaydan 24 bin 200'ünün başvurusunun kabul edildiğıni söyledi. Akan, açıktan, kurumlararası nakil ve emeklilikten dönen adaylann aiamasının önümüzdeki günîerde yapılacağını kaydederek, bilgisayar kurasıyla ilk kez başvuran 22 bin 913 adaydan 17 bin 306'smın görev yerlerinin belirlendiğini bildirdi. Kontenjandan fazla başvuru bulunan branşlarda kontenjan kadar atama yapıldiğını, boşta kalan adaylann, göreve başîamayan adaylann yerine ikinci kez yapılacak bilgısayar kurasıyla atanacağım belirten Akan, adaylann 1-29 eyhllgünleri" arasında göreve başlayabileceklerini söyledi. Ayaz, kura dışında herhangi bir biçimde atama yapılmasının sözkonusu olmadığını vurgulayarak, adaylann kurayla belirienen yerlerde görev yapacaklannı söyledi. Ayaz, bu yıl becayiş uygulamasının. yapılmayacağmı da sözlerine ekledi. Atama yerlerini yeraldığı Hsteler Milli Eğitim • Bakanlığı $ûra Salonu ve Izmir Milli Eğitim Müdürlüğü'nde askıya çıkanhyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear