Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE
HABERLER
Af örgütü
5yılda
251
idam• Dışişleri
Bakanlığı'nın
verilerine göre bu yıl
7.5 ayda S.
Arabistan'da idam
edilen mahkûm sayısı
143'eulaştı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Uluslararası Af
Örgütü (UAÖ), Suudi
Arabistan'da son 5 yılda
251 kişinin idam edildiğini
bildirdi. UAÖ'nün Türkiye
Masası Şefi Jonathan
Sugden, idam cezasının
geri alınamaz bir hüküm
oldugunu belirterek "İdam
cezasu kurban için
aşağılayıcı ve zaUmce bir
uygulamadır" dedi.
S. Arabistan'daki insan
haklan ihlalleriyle ilgili
rapor hazırlayan UAO, bu
ülkede 1990yıhnda 15.
1991'de29, 1992'de66,
1993'te88, 1994'tede53
kişinin idam edildiğini
saptadı. Dışişleri
Bakanlığı'nın verilerine
göre de bu yıl 7.5 ayda S.
Arabistan'da idam edilen
mahkûm sayısı, 143'e
ulaştı. UAO'nün Türkiye
Masası Şefi Jonathan
Sugden. "Suçlular
cezalandınlsın, ama idam
cezası caydıncı değil" dedi.
İdam cezasının gen
alınamaz bir hüküm
oldugunu belirten Sugden,
Cumhuriyet'e şunlan
söyledi: "İdam çok kötü
ve acı bir olay. İdamın her
türiüsü vahşidir. İdam
cezası, kurban için
aşağılayıci ve zaümce bir
uygulamadır. İdam, bütün
toplum için aşağılayıcı bir
cezadır. Suudi Arabistan
dahil, idam cezalannı
uygulayan ülkelere yönelik
uluslararası
kampanyalanmız vardır.
Bu ülkelerin başında Çin,
ABD, İranve Suudi
Arabistan yer almaktadır."
Captagon
Araplardan
afrodizyak
talebi
• Kaçakçılık lstihbarat
ve Harekât Dairesi
Başkanı Tuncay Yılmaz,
Captagon adlı ilacın
Türkiye'ye sokulduğunu
ve genellikle de Suudi
Arabistan'a
götürüldüğünü söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Suudi
Arabistan'da 4 Türk
yurttaşının ıdamına neden
olan ve "cinsel arzuyu
arttmcı" (afrodizyak)
özelliklere sahip olduğu
öne sürülen "Captagon"
adlı ilaca, Arap ülkelerinin
yoğun talepte bulunduklan
bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
dün yapılan açıklamada,
merkezi sinir sistemi
uyancısı grubunda,
afrodizyak özelliklere
sahip olduğu ileri sürülen
ve içeriğinde fenetyllıne
maddesi bulunan
"Captagon" adlı ilaca, en
yoğun talebin Arap
ülkelerinden geldiği
belirtildi. Bakanlık
açıklamasında, fenetyllıne
maddesinin 1971 tarihli
Psikotrop Maddeler
Sözleşmesi'ne göre, üretim
ve ticareti kontrol altma
alınan maddeler grubunda
olduğu kaydedilerek
"Kural olarak fenetyfline
maddesinin Türkiye'ye
fthalaü için Sağlık
Bakanlığı'nın özel iznine
gerek vardır. Bu maddeyi
içeren ilaçlar. ancak yeşil
reçete' ile satılabilir.
Birleşmiş M illetler
isütistiklerine göre, 1989-
1993 yıllan arasında
Türkiye, fenerv lline ithalatı
yıpmamışür'" denildi.
Kaçakçılık lstihbarat ve
Harekât Dairesi Başkanı
Tuncay Yılmaz ise
Captagon'un Türkiye'ye
Bulgaristan'dan karayolu
taşımacılığında kullanılan
a|ır yük taşıtlanyla
sokulduğunu ve genellikle
<fe Suudi Arabistan'a
gjtürüldüğünü söyledi.
Sıudi Arabistan başta
cimak üzere, Arap
ükelerine gelen
Captagon'un bir
bilümünün deniz yoluyla
lûbnan'dan sokulduğunu
aılatan Yılmaz. "Bizan
ilcemizde bu hapın
inBamcısı yok. Transit
ktçakçılıgı, zaman zaman
iüiemizden vapıhyor'dedi.
Suudi Arabistan'atepkiyağıyor• Baştarafi 1. Sayfada
karşı çıkmaya çağırdı.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı İmren Ay-
kut Hacıbektaş'ta gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken, Suudi Arabistan'daki ıdamlan "vah-
şet ve cinayet" olarak değerlendirdi. Aykut.
"Bu olayiar, Türkiye've çağdaş hukuk sistenü-
ni getiren Atatürk'ün büyüklüğünü bir kez da-
ha ortaya koymuştur. İdamlarda hükümetin
büyük sorumluluğu vardır. İdamlar, Türki-
ye'nin itibannın düştüğünün göstergesidir.
Türk hükümeti ağırhğuıı koyarak hiç değilse
bundan sonraki idamlan durdurmah" dıye
konuştu.
DYP Grup Başkanvekili Turhan Tayan ise
Türkiye'nin olayla ilgili diplomatik girişimle-
rini sürdürdüğünü anımsatarak "Temennimiz,
hem suç işleyenler hem de bu suça ceza uygu-
layanlar açısından konunun biraz daha soğtık-
kanlı biçimde ele almmasıdır" dedi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen,
Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçiliği
önünde yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan
yönetiminin uygulamalannın Türkiye'de şeri-
at isteyenlere ibret olması gerektiğini vurgu-
layarak "Şeriat yönetimi gerçek yüzünü orta-
ya koymuştur. Türldye'de şeriat düzeni getir-
mek isteyenler, görsünler. Daha da önemlisi,
buna firsat tamyanlara ibret olmaudır. Mey-
danlarda eşarp taşıyanlar, çarşaf da taşıyacak-
lardır. Bunlara izin vereniere söylüyoram" di-
ye konuştu. Türkiye'nin Suudi Arabistan'la
olan ticari ve siyasi ilişkilerini gözden geçir-
mesi gerektiğini kaydeden Sevigen. Avrupa'yı
"Suudi Arabistan'ı petrol deposu olarak gör-
düğü için sessiz kahnakla" suçlayarak Avru-
pa'nın bu tutumunu kınadığını bildirdi. De-
mokratik kitle örgütlerinin, sendikalann tepki
göstermesini isteyen Sevigen, Dışişleri Bakan-
lığı'nın ve Başbakan Tansu Çöler'in konuya
el atması gerektiğini belirtti.
Bir önlem alınmazsa tepkilerini sürdürecek-
lerini, idam edilenlerin aileleriyle birlikte bü-
yükelçiliğin önüne geleceklerini söyleyen Se-
vigen, "Suçlan ne olursa olsun yurttaşlannu-
zın Türkhe'ye getirüip cezalandınlması gere-
kir" dedi."
RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk,
Suudi Arabistan konusuyla ara seçimle ilgili
düşüncelerinin geriye atılmak istendiğini öne
sürüp olayla ilgili sorulan yanıtlamaktan ka-
çınırken BBP Genel Başkan Yardımcısı Okkeş
ŞendiUer, uygulamalann şeriat hükümleriyle
bir ilgisi bulunmadığını kaydetti. RP Genel
Başkan Yardımcısı AbduHah Gül ise RP'nin
idama mahkûm edilen yurttaşlann kurtanlma-
sı için çeşitli girişimlerde bulunacağını belir-
terek RP Genel Başkanı Necmettin Erba-
kan'ın. eski Diyanet tşleri Başkanı Lütfi Do-
ğan'ı bu konuda görevlendirdiğini söyledi.
Gül, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçi-
si'yle konuya ilişkin görüşmelerin sürdürüldü-
ğünü kaydetti.
İHDGenel Başkanı Akın BirdaL dün dûzen-
lediği basm toplantısında, Suudi Arabistan Bü-
yükelçiliği'ne başvurarak, bu vahşeti kınadık-
lannı söyledi. 21. yüzyıla doğru bÖyle bir yol-
la yaşam hakkına son vermenin insan vicda-
nını rahatsız ettiğini kaydeden Birdal, konuyu
uluslararası platformda gündeme getirecekle-
rini bildirdi. Uluslararası kuruluşlann, Islam
ülkelerindeki insan haklan ihlallerine, Bos-
na'da yaşanan Sırp vahşetine olduğu gibi yak-
laştıklannı vurgulayan Birdal, "Bunlan insan
haklan adına kınıyonız" dedi.
TMMOB'den yapılan açıklamada da Suudi
Arabistan'da bir insanlık utancı yaşandığı be-
lirtilerek "Suudi Arabistan'da kafalan kesilen
insaniar, tüm insanbğa dünyamızdaki ikiyüz-
lülüğü ve 21. yüzyıhn eşiğinde dünya halklan
üzerindeki baskı ve şiddeti vahşetiyle gösterdi-
ter" denildi.
lstanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan
da konuyla ilgili olarak yaptığı yazıh açıkla-
mada. Suudi Arabistan'daki idam cezalannı
"dehşet verici" olarak niteledi.
Asıl önemlisinin, bu cinayetin TC hükümet-
leri tarafından seyredilmesi oldugunu vurgu-
layan Av. Kazan, şu görüşlere yer verdi: "Eğer
basına yansıyan haberler doğruysa Arabis-
tan'daki çağdışı infazın sorumlulan,ANAP hü-
kümeti ve sonraki hükümetlerdir. Başta Yıkh-
run Akbulut ve eski Dışişleri Bakanı Mesut Yıl-
maz olmak üzere Demirel, İnönü, Karayalçın.
SoysaL, Çetin: hopsi. geiiyorum diyen bu cina-
yeti seyTetmiştir. OzelKkle Dışişleri Bakanlığı ve
Adaiet Bakanlığı'nı elinde tutan SHP ve yeni
CHP bu cinayete iştirak ctmiştir. Şimdi çarpı-
a nutuldar ve şatafatlı mektuplarla kimse bizi
kandıramaz. Bugün Suudi Arabistan'daki çağ-
dışı rejimi suçlamanın hiçbir anlamı yoktur.
Adamlar daha 1989'larda suçlulann iadesi an-
laşması önermişlerse bu öneriyi hemen kabul
etmeyen hükümet, cinayetlerin sorumlusudur.
Özelİikle başbakanlık. dışişleri bakanlığı ve
adaiet bakanlığı yapmış zevat kesinlikle sonım-
ludur. Eğer Mecfis Medis'se bu sorumlulardan
hesap sormabdır."
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel
Başkanı Türkân Saylan da konuya ilişkin ya-
zıh açıklamasında, Suudi Arabistan'daki idam
cezalan olayının "21. yüzyüa girerken hiçbir
inanç sistemince onaylanamayacağını, onay-
lanmaması gerektiğini" vurguladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetım Kuru-
lu adına yazılı açıklama yapan Bilge Bilgjç ise
"bu olayîn. şeriatla yönetilmek isteycn ve bu
amaçla halkımızın din duygulannı istismar e-
den din tüccarlaruıa ve herkesin kendi huku-
kunu belirlemesinde sakınca görmeyen sözde
demokrat ve aydınlar için, eğer alabilirierse
önemli bir ders olduğu" görüşünü savundu.
Kjrgızıstan'daki gezileri sırasında gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlayan Çiller, idamlann
durdurulmasına yönelik girişimlerin sürdürül-
düğünü kaydederek "Ben bizzat Saym Fahd'ı
aramaya çalışacağım ve en üst duzey temasla-
n kurmay a de\am edeceğim ve bunlan önleme-
ye çalışacağım. Burada bir kez daha ifade edi-
yflrum ki, şefaat duy gulan son derece yüce duy-
gulardır, buna davet ediyorum. İki ülkenin ara-
sı, ciddi bir biçimde zedeienir. Bu, hepinuzi üzen
bir olaydır. Girişimlerimiz devam ediyor" de-
di.
Başbakan Çiller, Suudi Arabistan Büyûkel-
çisi'nin geri çağnlıpçağnlmayacağı sorusuna
ise "Şu aşamada onlan değertendiriyoruz.
Eğer bu devam ederse düşünülecek şeyierden
birisidir" yanıtını verdi.
Iranlı mültecilerden gösteriANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) -
Birleşik Sosyalist Parti (BSP) lstanbul il
örgütüne üye bir grup, Türkiye'den
sığınma hakkı isteyen 130 Iranlının
ülkelerine geri gönderilmemesi için
protesto gösterisi yaptı. Türkiye
Sosyalist lşçi Partisi Genel Başkanı
Turgut Koçak da tran'daki molla
rejiminin yıllardır ilerici ve
devrimcilerin kanını içtiğini
vurgulayarak tran rejiminden kaçaraic
Türkiye'ye sığınan Iranlılann ıade
edilmelerinin 'ölüm' anlamına geldiğıni
söyledi. BSP tstanbul il örgütü üyeleri,
Cağaloğlu'nda bulunan lran
Başkonsoloslugu önünde bir basm
açıklaması yaparak sığınma hakkı
isteyen Iranlılann geri gönderilmemesi
gerektiğini savundu. Ellerinde "tnsanlan
mollalann ölümüne terk etmeyetim".
"Türkiye'de İranlılar yaşamab",
"Mültecüeri İran'a vermeyelim'' yazılı
pankartlar taşıyan göstericiler adına
konuşan BSP Genel Başkan Yardımcısı
Masis Kürkçügü, 130 tranlının partisinin
Ankara'daki genel merkezinde 12
günden bu yana oturma eylemi yaptığını
söyledi. Evrensel hukuk kurallannın
uygulanmadığı İran'a, bu insanlann geri
gönderilmeleri halinde, akıbetleri
hakkında hiçbir güvence bulunmadığını
savunan Kürkçügil, "Me\r
cut rejüne
muhalif olan ya da bu rejim altında
yaşamak istemeyenlerin zoria iadeleri
halinde, geçmişte görüldüğü gibi idam
edilmeleri büyük ihtiraaidir" dedi.
Molla rejimi kan içiyor
Türkiye Sosyalist lşçi Partisi Genel
Başkanı Turgut Koçak, yaptığı yazılı
açıklamada, BSP tarafından konuk
edilen 130 kişiye sahip çıkmanın. bütün
sosyalistlerin insanlık borcu oldugunu
kaydetti. Koçak, "Bu insaniar birim
kardeşimizdir, sahip çıkalım.
Karayobaziara teslim edilmesini
önleyelim" dedi.
Koçak, Iran'ın molla rejiminin yıllardır
ilerici ve devrimcilerin kanını içtiğini
kaydederek şunlan söyledi:
"İnsaniar, gösterdilderi en küçük bir
muhalefeti yaşamlanyla ödüyorlar. Ülke,
şeriatın kara zulmünde inim inim
inletiliyor. İnsaniar, en dokunulmaz olan
vaşama hakkından yoksunlar. Binlerce
Iranlı bu yüzden ülkelerini terk etmek
zorunda kakİL Kinıi İranlılar. sığındıklan
ülkelerde rejimin karanlık kullan
tarafından katkdildL"
(Fotoğraf: HATÎCE TUNCER)
Mezarcı idamları savunduHaber Merkezi - Suudi Arabistan'da 4 Tür-
k'ün idam edılmesine yönelik tepkiler giderek
artarken Diyanet tşleri Başkanlığı Din Işleri
Yüksek Kurulu'ndagörevli bıryetkili, Islam hu-
kukuna göre Suudi Arabistan'ın önemli buldu-
ğu bir suça istediği cezayı verme hakkına sahip
oldugunu savundu. Aynı yetkili, uyuşturucu ka-
çakçılannı başlannı keserek cezalandırmanın
dine aykın olmadığını belirtti.
Bağımsız Millervekili Hasan Mezarcı da Su-
udi Arabistan'daki idamlara destek verdi.
Mezarcı, idam cezasının Avnıpa ve ABD'de
de oldugunu belirterek idamlara karşı çıkan ka-
muoyunu ise şeriata ve tslamiyete "küfretmek-
le" suçladı. Mezarcı, Türkiye'nin resmi girişim-
lerini ise "Suudi Arabistan'ın içişlerine mü-
dahale" olarak niteledi.
Suudi Arabistan'da yaşanan ve Türkiye'de bü-
yük bir tepkiye neden olan infaz olaylan üzeri-
ne Diyanet Işleri Başkanlığı Din lşleri Yüksek
Kunılu'nu arayarak "Suudi Arabistan'da uygu-
lanan şeriat mı, yoksa totaliter rejimin bir yansı-
ması mı" sorumuza yanıt aradık. Adırun açıklan-
masını istemeyen Din lşleri Yüksek Kurulu'nun
bir üyesi yaptığı açıklamada. Islam hukukunun
uyuşturucu kaçakçılığı suçuna verilecek cezayı
devletin yetkili organlannın takdirine bıraktığı-
nı söyledi.
Adam öldürme, hırsızlık, zina, iffete iftira, y-
ol kesme. eşkıyalık ve içki içmek gibi suçlann
cezasının Kuranı Kerim'de yer aldığını belirten
• Mezarcı, idam cezasının Avrupa
ve ABD'de de oldugunu belirterek
îdamlara karşı çıkan kamuoyunu ise
şeriata ve tslamiyete "küfretmekle"
suçladı. Mezarcı, Türkiye'nin resmi
girişimlerini ise "Suudi
Arabistan'ın içişlerine müdahale"
olarak niteledi.
kurul üyesi, ancak bunun dışmdaki suçlann ce-
zasının Islam hukukunda devlet ya da yetkili or-
ganlannın takdirine bırakıldığını bildirdi. Bu ne-
denle Suudi Arabistan'ın uyuşturucu kaçakçılı-
ğı suçuna istediği cezayı verebileceğini savunan
yetkili "Çünkü, şeriata göre uyuşturucu kaçak-
çılığı suçtur, ancak ne ceza verileceği konusunda
bir hüküm yoktur. Şeriat uyuşturucu kaçakçılı-
ğınuı cezasuıı de\ lete bırakmışnr. Bu nedenle Su-
udi Arabistan Devleri uyuşturucu kaçakçıhğuu
önemli ve gençliğinin geleceği açısından tehlike-
li buluyorsa ölüm cezası verebilir" dedi.
Suudi Arabistan'ın uyuşturucu kaçakçılannı
başlannı keserek idam etmesinin dine aykın ol-
madığını vurgulayan yetkili, ölüm cezasının en
caydıncı ceza oldugunu ve tehlikeli bir suçun ön-
lenmesi için gerekiyorsa verilebileceğini savun-
du.
Suudi Arabistan'a hac için gittiğinde edindi-
ği izlenimleri de anlatan yetkili. şunlan söyledi:
"Suudi Arabistan'da, esnaf akşam evine gider-
ken dükkânlannın kapısmı kOHlemiyor, sadece
bir örtü asıp gidiyor. Çünkü, bu ülkede şeriat ka-
nunlanna göre hırsızlık yapan bir kişinin ceza
olarak eli kesiliyor. Mesele suçun işlenmesini ön-
lemektir. Yoksa el kesmek ya da adam öldürmek
değüdir. Aynı şey Türkiye'de olsaydı bütün dük-
kânlar yağmalanırdı."
Mezarcrdan destek
Bağımsız Millervekili Hasan Mezarcı da Türk
hükümeti ve kamuoyunun, Suudi Arabistan'da-
ki son idamlan bahane ederek "şeriata ve Isla-
ma küfrettiğini" öne sürdü. Türkıye'nin diplo-
matik gırişimlerinin de Suudi Arabistan'ın içiş-
lerine müdahaie anlamına geldiğini savunan Me-
zarcı şöyle konuştu:
" Bu bir devletin içişleri değfl mi? Bu kadar say-
gısız bir dille saldırnıak da ne oluyor? İdam ce-
zalan dünyanın her yerinde var. ABD'de de var,
Avrupa'da da var. ABD'de sanıklar elektrikli san-
dalyeye oturtuluyor. Bu daha mı medeni bir yön-
tem? Neden ülkemizde katil haklan, hırstz hak-
lan, namussuz haklan savunuluyor. Irzdüşman-
lan savunuluyor? Neden insanlanmızuı canuu,
malını, namusunu nasıl konıyacağımızdüşünüt-
müyor?"
Mezarcı, şeriattan namuslu, suç işlememiş in-
sanlann korkmadığını. korkmasına hiç gerek ol-
madığını söyledi.
Cellata kelle başına prim
• Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda, S.Arabistan'da
gözaltına alınan ve avukat tutma hakkı tanınmayan sanıklara
işkence yapıldığı, ağır işkence sonucu elde edilen "itiraflann"
da idam için yeterli sayıldığı vurgulandı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Uluslararası Af Örgütü, Suudi Ara-
bistan'daki idam cezalannın adil ol-
mayan yargılamalar sonucu gerçek-
leştirildiğı görüşünü bildirdi. Af Ör-
gütü, S.Arabistan'da gözaltına alı-
nan ve avukat tutma hakkı tanınma-
yan sanıklara işkence yapıldığını,
ağır işkence sonucu elde edilen "iti-
raflann" da idam icin yeterli sayıl-
dığını vurguladı Orgüt. S.Arabis-
tan'da, idam cezası verilen erkekle-
rin başlannm keskin bir kılıçla ke-
sildiğine. kadın suçlulann kurşuna
dizildiğıne, zina yapan kadınlann da
taşlanarak idam edildiğine dikkat
çekti.
Erkek idam mahkûmlannın ceza-
lannı infaz eden cellatlann İçişleri
Bakanlığf na bağlı resmi görevliler
oldugunu kaydeden Af Örgütü, bu
kişilere kesilen herbaş için prim ve-
rildiğine işaret etti^
Uluslararası Af Örgütü'nün Orta-
doğu Masası'nca S.Arabistan'daki
adil olmayan yargılamalar ve idam-
lar konusunda hazırlanan Şubat-
Mart 1995 tarihli raporda, bu ülke-
de ölüm cezası için gözaltında bulu-
nan sanığın itîrafinın yeterli sayıldı-
ğı bildirildi.
Raporda, Suudi Arabistan'ın.
Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar
Anlaşması'nın (ICCPR), "Öhlm ce-
zasmı kaldırmanuş ülkelerde idam
karan, sadece ölümcül veya çok ağır
sonuçlara neden olan kasıdı suç du-
rumlannda uygulanabüir" hükmü-
ne ve Birleşmiş Milletler'in (BM)
1984'te aldığı ölüm cezasma çarptı-
nlan kışilerin haklannı garanti alan
kurallara da aykın davrandığı belir-
tilerek bu ülkede ölüm cezasının adil
bir mahkemede sağlanması gereken
uluslararası standartlar dışında veril-
diğinin saptandığı ifade edıldi.
S.Arabistan'da baro kuruluşunun
bulunmaması nedeniyle sanıklann
avukat tutamadıklan ve kendilerini
savunamadıklanna dikkat çekilen
raporda, gözaltındaki sanıklara
"ağır işkence" uygulandığı belirti-
lerek cinayet, tecavüz ve diğer cin-
sel suçlar, uyuşturucu kullânımı ile
satışı, kaçakçılığı ve sabotaj gibi
suçlann ölüm cezası kapsamında ol-
duğu anımsatıldı.
Raporda, 1988 yılında çıkanlan
bir fetvayla da ölüm cezasının kap-
samının genişletildiği, insanlann ya-
şamını, kamu ve özel mülkiyet var-
lığını tehlikeye sokacak sabotaj gibi
suçlann da bu kapsama alındığı vur-
gulanarak ev, cami, okul, hastane,
fabrika, köprü, cephanelik, su depo-
lan, petrol boru hatlannı ortadan
kaldırmak ve uçak kaçırmak gibi
suçlann da ölümle cezalandınidıği
bildirildi.
Raporun son bölümünde, Suudi
Arabistan'daki erkek suçlulann baş-
lannın keskin bir kılıçla kesildiği,
kadın suçlulann da kurşuna dizildi-
ği belirtilerek özetle şöyle denildi:
"Zina yapan evli kadınlar ise taşla-
narak idam edilmektedhier. İdam-
lar, cuma namazından sonra, büyük
kentlerde ve bölge valilerinin saray-
lan önünde yapılmaktadır. İnfazda
öiümü tasdik etmek için bir doktor
da hazır bulunmaktadır. Cellaüar,
Suudi Arabistan'da hükümetin res-
mi bir görevlisidir ve İçişleri Bakan-
bğı'na bağlı olarak çahşmaktadırlar.
Cellat, kestiği her baş için prim al-
maktadır."
idam
• Baştarafi 1. Sayfada
receğine yönelik açıklama-
sına verdiği yanıtta, "Biz,
Suudi Arabistan'ın, Türki-
ye-Suudi Arabistan ilişkile-
rinin daha kötüye gitmesine
engd olmak amacıy la. bu ko-
nuda ihrjyatla hareket ede-
ceğini ümit ve temenni ediyo-
ruz" dedi.
Nurkan. Suudi Arabis-
tan'daki idamlann engellen-
mesine yönelik, son 24 saat-
te yoğun diplomatik girişim-
lerde bulunulduğımu anlata-
rak Suudi Arabistan'ı "çağ-
daş değerler ve insani müla-
hazalan" uygulamaya ça-
ğırdı.
Nurkan. Suudi yönetimi-
nin Türkiye'nin bu konuda-
ki hassasiyetini anlayacağı-
nı ümit ettığmi kaydederek
Türkiye'nin, bu esnada Ri-
yad Büyükelçisi'ni geri ça-
ğırmayı düşünmediğini de
belirtti.
Türkiye'nin Riyad Büyü-
kelçiliği yetkilıleri. idam
edilen 4 Türk'ün cenazeleri-
nin teslim edilmesı için yo-
ğun çaba harcandığını bil-
dirdiler.
YetkilHer, basında 40 kişi-
nin daha idam edilmeyi bek-
lediği yolunda haberlerin y-
er aldığını anımsatarak, "Bu
doğru değil. Tutuklu bulu-
nanlardan kaçının idama
mahkûm edildiğini bilmiyo-
ruz. Kendimizi bu havaya
sokmayahm. Bu tür duygu-
sal yaklaşunlann bir faydası
yok" dediler.
Yetkililer, sorunun çö-
zümlenmesi için en üst dü-
zeyde diplomatik temaslann
yoğun şekilde sürdü-
rüldüğünü bıldirdiler.
Edinilen bilgiye göre Tür-
kiye uzun süredir diploma-
tik girişimlerle Suudi Ara-
bistan'daki Türklerin idamı-
nı durdurdu.
Suudi yetkilileri, buna bir
süre anlayış göstererek ülke-
deki Özelİikle Filipinler,
Hindistan ve Pakistan yurt-
taşı suçlulan kılıçtan geçi-
rirken Türk hükümlülerin
cezalannı infaz etmediler.
Riyad yönetimi, Suudi Ara-
bistan'daki yabancılann bu-
na dikkat çekmeye başlama-
sı üzerine, Türkleri de şeriat
hükümlerine göre idam et-
meye başladı.
İdamlar sürecek
Suudi Arabistan'ın Anka-
ra Büyükelçisi Naci el-Müf-
ti ise resmi Suudi Haber
Ajansı'na önceki gün yaptı-
ğı açıklamada, ülkedeki
idamlann, Islam yasasına
göre devam edeceğini belirt-
ti. Naci el-Müfti, açıklama-
sında. "Suudi Arabistan, ba-
zı taraflann istekleri yüzün-
den, bir dini cezayı değiştir-
meyi amaçlayan baskılara
boyun eğmeyecektir" dedi.
Büyıikelçi. bazı ülkelerin
vatandaşlannın, uyuşturucu
suçundan Suudi yetkililerin-
ce idam edılmelenne göste-
ri len tepkilerin, ülkede dini
cezalann uygulanmasının
devam etmesini engelleme-
yeceğini söyledi.
DtYANET İŞLERİ BAŞKAJNI YILMAZ
'Dahahaflf
bir ceza
uygulanabüirdi'
• Diyanet lşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz,
Kuran'da uyuşturucu kaçakçılanna ölüm cezası
verileceğine dair bir hüküm bulunmadığını belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyanet lşleri
Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz, Kuran'da
uyuşturucu kaçakçılanna
ölüm cezası verileceğine
dair bir hüküm
bulunmadığını belirterek,
"Bu cezayı befirleyen
devlet, bu fıil için daha
hafif bir ceza da tesbit
edebilirdi. Bu da dine
aykın olmazdı" dedi.
Suudi Arabistan'ın, u-
yuşturucu kaçakçısı
olduklan gerekçesiyle 4
Türk'ü idam etmesiyle
ilgili tartışmalara Mehmet
Nuri Yılmaz da katıldı.
Yılmaz dün yaptığı yazılı
açıklamada, Islam
hukukunda, Kuran ve
sünnet tarafından suç
sayılan fiiller ile bunlan
işleyenlere uygulanacak
cezalann belirlendiğini
belirterek, "Bir de Kuran
ve sünnetie belirlenmey en.
ancak toplumun veya
ferUerin zaranna neden
olacak suçlan işleyen
kimselere uygulanacak
ta'zir cezalannın takdiri
siyasi otoriteye
birakılmıştır" dedi. İslam
hukukunda kanunsuz suç
olmayacağı gibi, hiçbir
fiile de Kuran ve sünnette
belirlenmiş cezalann
dışında bir ceza
uygulanamayacağını da
vurgulayan Yılmaz, şu
görüşleri dile getirdi:
"Uyuşturucu kaçakçıhğı
nedeniyle Suudi
Arabistan'da idam edilen
vatandaşlanmıza
uygulanan ceza. ta'zir
cezalan sınınna
girmektedir. Uyuşturucu
kaçakçıhğı suçu işleyenlere
ölüm cezası verileceğine
dair, Kuran ve sünnette
açık bir hüküm yoktur.
BÖyle bir ceza adı geçen
devlet tarafindan takdir
edilmiştir. Bu cezayı
bdirleyen deviet, bu fıil
için daha hafif bir ceza da
tespit edebilirdi Bu da
dine avlan oimazdLr
İP Kampının basılmasına tepki
Perinçek: Emniyet Müdürü
Gökyüz bir provokatördü
İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - lş-
çi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,
Muğla'nın Milas ilçesinde kurduklan kam-
pm, polis vejandarma tarafından basılması-
nı sert bir dille eleşnrdi. Perinçek. "Bu bas-
kmlarm ardmda, Muğia Emniyet Müdürü
Erdal Gökyüz'ün oldugunu öğrendim. Gök-
yüz, 1968 yıhnda ben Dev-Genç Genel Baş-
kanı'yken ajan prmokatörtük yapıyordu.
Ben de bunun ajan prrrvokatör oldugunu or-
taya çıkarmıstun. 30 ydın hıncını aunak Lsti-
yor" dedi.
Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Gürçamlar
Köyü'nde"Gefincanlarbirolaam"çagnsıy-
la kurulan yaz dınlence kampına kendisinin
de katılmasının ardından, polısın ve jandar-
manın baskısının başladığını savunan Perin-
çek. "13 ağustos gecesi bir jandarma timi,
başlannda astsubay la geldi. Ne yapoklan >«
neyapacaklannı bilmeden kampın içindedo-
lasülar. Aynı gece silahlar aüldı ve elektrikle-
rimiz kesildi. Önceki gün de 40-50 kişilik bir
jandarma takımının yanı sıra 20'ye yakın si-
vi] polis ve Mİ 1. otomatik silahlarla geldi,
kampı aramak istediklerini söyledüer. Biz de
arama izinlerini sorduk. Vokmuş, aratmadık.
Kampı 6 saat kuşatma altına aldüar"dedi.
Pennçek, şunlan söyledi: Amaç, orada
terörestirmekti. Aradılar. hiçbirşey bulama-
dılar. Bir araşürma yaptun. Ardında Erdal
Gökyüz.ErdalGökyüz. 1%8 yılında ben Dev-
Genç Genel Başkanı oMuğumda üyeydi. A-
jan-provokatördü. Ben bunu saptadım. Şura-
ya bomba atalım. şurayı dinamitleyelim. bu
bankaya molotnfatalım. şu adam faşist öldü-
reBm derdi. 1968 yılında gençlik harekctinin
içine terör sokan birkaç kişiden birisidir bu.
Uğur Mumcu da ajan-provokatörlerden bah-
sedince mutlaka bunu da yazardı. Ben onun
vuzündeki maskevi indirdim."