23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Tanmırnızı çökertenlere... Prof. Dr. TAHStN TOKMANOĞLU Z iraat ve Orman Miihen- disleri Odasf yla veteriner hekimlerimiz, uzun yıllar- dan beri •'Tanmımız, hay- vancıhğınuz ve ormancıîı- ğınıız ciddi tehMkder içeri- sindedir. ivedi önlemler alınmazsa 21. yüzyılda aç bir Türkiye fle karşılaşabfli- riz" demektedirler. Ne yazık ki politika- cılanmız ve öbür ilgililerimiz, bu uya- nya pek ilgi göstermemektedirler. Dev- let İstatistik Enstitüsii'nün son raporla- nna göre "Son on yil içerisinde dış ülke- lerden saün aldığunız et miktan devam- h artmış ve 300 kabna kadar çıkmıştır. On yıl önce dış ülkelerden yılda 2 milyon dolâriık et alırken. bugün 500-600 mil- yon dolarük et almaktayız. Öbür tanm ve orman ürünleri için dış ülkelere her yıl ödemekte otduğumuz para, aynı oranda artmışör.'" Bu korkunç rakatnlar üzerinde'çok düşüranemiz ve her konunun derinliği- ne inen tartışmalar yapmamız gerekir- ken, önemsiz işlerle uğraşıyor ya da di- dişiyor, bu büyük sorunu göz ardı edi- yoruz. Gün geçtikçe de rakamlar büyü- yor, korkunç durumageliyorlar. Biryan- dan nüfusumuz süratle artıyor, öte yan- dan tüketim maddelerimizin üretiminde gerilemeler oluyor. Bu gidişin sonunun nereye varacağını söylemeye gerek ok. YakJaşmakta olan felaketin nasıl önlene- bileceğini tartışmak ve yöneticilerimize de bu amaçla baskılar yapmak zorunda- yız. Bu felaketi önleyebilecek insanlan işbaşına getirmek zorundayiz. Bir Gözlem: Yaklaşık 40 yıl önce bir- kaç Türk arkadaş, bir sabah NVashing- ton'dan trene bindik ve batıya doğru gün boyu gittik. Yolumuzun iki yanı mısır tarlalanyla kaplıydı, öbür ürünler yok denecek kadar azdı. Hayretler içerisin- de birbirimize "Amerikalılann bu ka- dar nusın neyapüklannı"' sorduk ve bir yanıt bulamadık. Daha sonra aynı soru- yu yol arkadaşımız Amerikalılara sor- • Arkası 17. Sayfada PENCERE f Ozellestir eştirecek "yeni Özellestirme: Asli görevlerinde, Devlet'in etkinlîğini güçlü kılncnk "derlenip toparlanma" sürecidir. Özellestirme: et'in, ticaret ve üretim faaliyetleri yerine, özel s^ktör tarafında ayacak olnn "asli fonksiyonlarına gecis" sürecidir. . Devlet, Ozellestirme'yle: ..illi Snvırrîmn ve Adalet'e... Sosyal Güvenlik, Ulusal Eğîtim ve ^Iık hizmetlerine daha fazla kaynak ayırabilecektir. Böylece Devlet, daha da güçlenecek, icnret ve üretimde îse düzenleyici ve denetleyici olacaktır! j#Özelleştirrne: Çoğunluğun ynrnrınîf bir yenilenme demektir! Verimsizlik, yönetirn znnfları, teknolojik gerilik ve aşırı borçlanma gibi yıllarjn olnn nedenlerle tıkanan KİT sistemini rme'ye f ^ A S B A K A N L I K ş a y a Dağlarca'nın Soluğu... Cumhuriyet'e girdiğim yıl, yazılarımı elle yazıyor, daktiloyu öğrenmeye çalışıyordum. Bir gün Fazıl Hüsnü Dağlarca gazeteye gelmişti. Kahve içtik. Şimdi içeriğini unuttuğum bir yazıyı daktiloya çek- mek gerekmişti. Masanın başına oturdum. Dağlar- ca okuyor, ben yazıyo- rum. Bir yerde madde ba- şına geldik: - Bir.. Duraksadım. Yazı maki- nesinde rakamla '1' nasıl yazılıyor? '2'yi buldum; '1'\ göremiyorum... Fazıl Hüsnü: - Ben de sana bir şey öğretmiş olayım, dedi, makinede '1' yoktur, 'L' harfine basarsan '1' olur. Bilmem neden, aradan kaç yıl geçti, bu olayı unutmadım, belleğime yazıldı. Önceki gün, gözüm ça- lışma odamdaki kitap raf- larından birinde pembe sırtlı bir dergiye takıldı: : "Papirüs - 1980 - Ba- har". Dergiyi raftan çekip açınca Fazıl Hüsnü Dağ- larca'ya rastladım; 50 sayfalık bir konuşması vardı. Çok sevindim, oku- maya başladım, okuduk- ça benliğimi mutluluk sar- dı... Ve güven duygusu... Fazıl Hüsnü'ye ilişkin bir kitap yazmak isterdim; şairiiği bir ayrı konu; ama, 'Anadolu Aydınlanması' dediğimiz evrensel olayın içindeki yeri, yaşadığımız dönemin değerine paha biçilmesini bilenlerce ile- rıde ele alınacaktır. Bugün Dağlarca'nın Papirüs'e verdiği yanıtlar- dan alıntılar yapmak isti- yorum. • Soru: "- Osmanlı Imparator- luğu üzehne düşüncele- riniz nedir?.. Özetlermisi- niz?.." Dağlarca anlatıyor: "Osmanlı Imparatorlu- ğu, neyazıkki tarihten ge- rekligözlemlerialamamış birimparatorluktur. Yalnız çağın bazı olanaklanndan yararlanmış, bu yüzden uzun biryaşama sürecine girişmiştir. Karşılığında hâlâ ödeyemediğimiz bü- yük bir borç, bir 'karanlık borcu' bırakmıştır, çağını yitirdiğinianlamamakla ve gereken devrimlerini ge- rektiği dönemlerde yap- mamakla, bugün bizi, ne yazık ki geri kalmış ulus- lar katında bırakmıştır. Geri kalmış sayılanlar içinde hiçbir ulus bizim gibi büyük bir imparator- luktan sonra bu duruma düşmüş değildir. Onların hepsi tarihselgelişmeleri- ni yaparken geri kalmış ulus düzeyindedirler. Biz koca bir imparatorluktan sonra geri kalmış bir top- lum düzeyindeyiz. Bunun utancını Osmanlı Impara- îortuğu'nun bütün başan- lan bile taşıyamaz, kaldı- ramaz." Fazıl Hüsnü Dağlar- ca'nın bu yaklaşımına ka- tılmayan, alsın eline kale- mi kâğıdı, 1923'te Cum- huriyet'in kurulduğu 29 Ekim günü Türkiye'nin dökümünü yapsın!.. Nü- fus, okur - yazar, yetişmiş insan, fabrika, baraj, elektrik santralı, kitap, res- sam, yazar, felsefeci, bi- m adamı ve topluma egemen hukuk açısından neredeydik?.. • Fazıl Hüsnü, 1923 dev- rimiyle kurulan Cumhuri- yetin köşetaşlarından biri; şiirimizin en büyüklerin- den; bilincindeki köşe- bent, geçmişle geleceğin güvencesi; varoluşumu- zun şiir kapsamında bel- gesi... Çocukluğundan bir fo- toğraf yansıtıyor: "... O evde, uyanırdım geceleri birdenbire; an- nemin, içerdeki odada yatan babamın soluklan- nı dinlerdim; onlann so- luklanndan evde oldukla- rını duyar, mutlu olurdum. Artık rahat uyuyabileceği- mi sezinlerdim. Şaşar- dım.. bunlar, derdim, an- nelerinin babalannın ya- nında değillerken nasıl uyuyabiliyorlar?" Ev ya da ülkeL Ülkemizde gece yatar- ken soluklannı duyabile- ceğimiz büyük insanlar var; Dağlarca onlardan biri... J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear