29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ölüm haberi aynntısız şekilde verilirken, köşe yazarlan da çirkin yorumlarda bulundular Şeriatçı basın, Nesiırİ yine karahyorIstanbul Haber Servis- Şeriatçı basın, Aziz Nesin'in ölüm haberini aynnusız bir şekilde duyururken, köşe yazarlan Nesin'i karalayıcı yorumlara yer verdiler. Nesin'i, Sıvas olaylannın tek sorumlusu olarak gös- termeye çalışan şeriatçı basın, yazann kök- tendincilik tehlikesine karşı yaptıgı uyan- cı konuşmalan da tslamiyete karşı yapılmış hakaretler olarak yorumladı. Aldt gazetesının. "Köktendinsiz Nesin sustu" başlığını kullandığı habenn spotun- da şöyle denildi: "CsÖendiği tahrikçi roiüy- le Srvas'ta 37, Başbağlar'da 33 kişinin ölü- müyle sonuçlanan katiiamlan hazıriavan, toplumda çatışmalara ve huzursuzluJdara sebep olan açıklamalar yapan ateist Aziz Nesin'in yeni bir provokasyou için finan kalmadı.'' Milb Gazete'nın "Yazar Aziz Nesin ö(- dö" başlıklı haberi ise şöyle: "Komediya- zan Aziz Nesin, fzmir'in Çeşme ilçesinde geçirdiği kalp krizi sonucu dfinya hayanna veda etti. 80 yaşında ölen ve 80. yaş gfinün- de 'Bu hükümet iktidarda kaldığı müddet- çe ölmeyeceğim' di>en yazar, 1996'da Is- tanbul'da fundamentalizme karşı uhıslara- ras bir toplanü düzenlemeyi amaçhyordu. Toprağı bot olsun." "Toprağı bol olsun" başlığını kullanan Ortadoğugazetesinin spotunda ise "Önce- ki gecekalp krizi sonucu ölen yazar Ariz Ne- sin'in cenazesi de dert oldu. İslami usulle- re göre tören istemeyen Nesin'in, Çatal- ca'daki adını taşıyan vakfin bahçesine gö- mûhnek istediği açıklandı. ancak konu>r a BakanlarKuruhı'nunkararverecegiöğre- nfldi" denildi. Gündfiz gazetesi ise haberini, "Oüneye- ceğim diyordu— Aziz Nesin ökhı"başlığıy- la duyurdu. Gazetenin haberinde şu görû- şe yer venldi: "Önceki gece ölen Aziz Ne- sin, Müslümanhğa oian düşmanhğıyla ta- nmıyordu. Yazarhğa ilk adımını atüğı yıl- lardan beriyazchğı eserlerde, tslamiyet baş- ta olmak üzere Türk toplumunun milli de- ğerierini, örf ve âdederini. tarih ve kültürü- nü tahrip etmek için özel bir gayret sarf e- den Aziz Nesin. gectiğimiz yıllarda Türk MiUeti"nin büyük bir bötfimfinfin 'aptal' olduğu ifürasında buhınnuışhı." Yeni Sayfa'nın haberinde ise "Hayatta iktn yapnğı açıklamalarla sık sık Müslü- man olmadığını. Allah'a inanmadığını ve hiçbir dini benimsemediğini beiirten Aziz Nesin'in cenazesûıin, İslami kurallar çerçe- vesinde gömülmesi de imkânsH" denildi. Şenatçı basının köşe yazarlan ise olduk- ça cüretli yorumlarda bulundular. Ortado- ğu gazetesinin "Açıkça" köşesinde Akkan Suver şunlan yazdı: "Biz onun künliğini merak edip araşnnrken, bir başka pısınk, bir başka uyuşuk bir ses sardı dört yanımı- ZL 'Ben ınanmazdım... Ben O'nun varlığı- nın inkârcısıydım... Ben dünyaya kendim geldiğim gibi kendim dûnyadan gitmeli- yım... Beni, bana bırakınız.' Bu pısınk, hayvan, korku dolu sese, ye- rin altmdan bütün kanalizasyonlardan, bü- tün lağımlardan çıkan giiriiltülü. yer gök parçalayicı bir ses cevap verdi: Biz de iste- meyiz!" Aynı gazeteden Mehmet Ali Bulut, "Yansıma" köşesinde görüşlenni şöyle di- le getirdı: *_ Nesin,sadece din düşmanı de- ğfl, aynı zamanda amansız bir mukaddesat dQşmanı\dLİnsan elbcttc inanmak kadar inanmamak hakkına da sahiptir. Ama o, bu hakkını kötüyc kullandı. İslam'aveonun te- miz, göklü Fteygamberi'nin namusuna, is- metine ve dolayısıyla bfitün inananlann mukaddesanna dil uzarü. Kâfır olmak, küfriinün hakkını vermek başkadır, hasmını tahrik etmek başkadır. Aziz Nesin, flkirlerie bir hait edemediğini anlayınca insanlan tahrik etme yolunu seç- ti Bir dinsize ne denir, bilmiyonım. Her- halde 'Canı cehenncmc' demek en isabet- OLUMUNUN ARDINDAN 'Ozgürlük savaşçısı' Haber Merkezi-Aziz Ne- sin'in ölümûnün ardından yayımlanan mesajlarda, Tûrkiye'nin ve dûnyanın; emperyalizme, faşizme, te- okratik düzene karşı dire- nen, şeriatçılarla mücadele eden, laikliğin, düşünce öz- gürlüğûnün savunucusu bir aydını yitirdiâi vurgulandı. tHD Genei Sekreteri Hus- nü Ondül: Türkiye halkı, ya- zın dünyası ve dünya halkJa- n bir öncüyü, gerçek bir dos- tunu kaybetti. Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan: Genel merkez ve tüm şube- ler olarak, degerli yurtsever aydınımız Aziz Nesin'i, O'na çok gereksinimimiz olduğu bir dönemde yitir- menin büyük üzüntüsünü ve burukluğunu yaşıyoruz. Partamento Muhabirleri Derneği: Ünlü yazar Aziz Nesin'i kaybetmenin üzün- tüsü içindeyiz. Dünya çapın- da bu edebiyat ustasının ölü- mü sonrasında Türkiye es- kisi kadar renkli olmayacak. Öğretim Üyeteri Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıkh:Aziz Nesin'in sonsuz- luğa göçüşüyle, ülkemizin aydınlan, büyük bir öğret- meni yitinniş oldular. An- cak onun eşsiz dersleri. asla unutulmayacaktır. Pir Sultan AbdaJ Kültür Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir: Aziz Ne- sin, uluslararası saygınlığı, etkınliğı ve ünü olan bir ya- zanmızdır. Yazarlığının öte- sinde aydın olarak sorumlu- luğunun bilinciyle, emper- yalizme, faşizme ve teokra- tik düzene karşı direnerek demokrasinin. laikliğin, dü- şünce özgürlüğünün savu- nucusuydu. ÜnKersiteÖğretim tfyete- ri Derneği Başkanı Prof. Dr. Burnan Şenatalar. Aziz Ne- sin 'in Tûrkiye'nin kültür ve polıtika yaşamında seçkin bir yeri vari. Bıraktığı boş- luk doldurulamaz. Pir Sultan Abdal Derneği Istanbul Şubeleri: Aziz Ne- sin, dünya çapmda ünlü bir yazanmız olmanın ötesinde, aydın olma sorumluluğunu yerine getirmenin simgesi haline gelmişti. O, emperya- lizme ve şeriatçı dalgaya karşı sonuna kadar dırendi. Laikliği, bağımsızlığı, de- mokrasiyi savunmayı bir ha- yat biçimi haline gefirdi. Izmir Demokrasi Platfor- mnrDemokrasi güçleri, o- nun beynine, onun yüreği- ne, inancına sahip çıkıyor, demokrasi savaşımını sür- düreceğimizi bildiriyoruz. tzmir Üniversiteleri Öğre- tim Elemanlan Derneği (tZÜNİDER) Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kaymak- çı: O, Türkiye halkmın mut- luluğu için çalışan, çaba gösteren ve düşüncelerini eyleme dönüştüren, her tür- lü yozluğa direnen bir halk önderiydi. Bilimi tek yol gösterici seçmişti. Bizler, o- nun anısını yaşatacagız. Öğretim Elemanlan Sen- dikası Dokuz E>1ül Üniver- sitesi Şubesi Başkanı Prof.Dr. lbrahim Annağan: Insan haklan ve özgürlükçü demokrasi savunucusu, dü- şünce özgürlüğünün yılmaz savaşçısı, 20. yüzyıhn bü- yük düşün ve yazın ustası, gerçek aydın Aziz Nesin'i kaybetmenin üzüntüsü için- deyiz. Çağdaş Gazeteciler Der- neği Ege Şubesi: Yılmaz bir demokrat olan Nesin'in yokluğunu tüm Türkiye his- sedecektir. Edebiyatçı kim- liğinin yanı sıra Türkiye'de siyasal demokrasinin yerleş- mesi için büyük mücadele veren Nesin'in yerinin dol- durulamayacağına inaruyo- ruz. tzmir Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı tsmail Siyri: Aydın ve renkli kişiliğiyle her gün gündemde kaİan Aziz Nesin büyük çoğunlu- ğu yabancı dillere çevrilen eserleriyle yurt içi ve yurt dışında haklı bir üne kavuş- muştur. Aziz Nesin'in kay- bı nedeniyle ailesine, yazar- lar ve basın camiasma baş- sağlığı dileriz. lisi olur. Nasıl olsa cebennem diye bir şey yokf!)" Yine Ortadoğu gazetesinden Sefer Hakkı, Terde Arkası" köşesinde şöyle de- di: u Eğer bu \-asiyet nıtulursa tavsiyemiz van Nesin'in külleri Haüç'eanlsın. BeUdça- murhı Haliç'te bov verir." Yeni Asya gazetesinden Cemil Tokpınaı ise şu yorumu yaptı: "Onun öldüğünü duyan bir kısım insan- lann, inançlanna saldınbnasının psikoloji- siyle, "ıyı olmuş' veya 'gebersın' fûründen sözler ettiğine rasüadıın... Ben, böyie bir şey de di\emedim." Yeni Şafak'tan Ahmet Taşgetiren de şu görüşlere yer verdı: "Onun, pek çok ateistin oportünizmine karşüık, dobra dobra bir yanı bulunduğu- nu tesüm etmek gerek. Şuna üıanıyorum ki o, kişihgini iman ikliminde dokusaydı, ço- cuk se\gisu düriisüük. netlik, dobra dob- ralık gibi güzel insani vasıflarda çok daha Ueri hizmetier yapardL" AN1S1NA Aziz Nesin köşesi Haber Merkezi- Kültür Bakanlığı, kütüphanelerde "Aziz Nesin Köşesi" oluşturulması ve etkinlikier düzenlenmesi için valiliklere bir genelge gönderdi. Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar imzasıyla valilıklere gönderilen genelge ile kütüphanelerde Aziz Nesin Köşesi oluşturulması ve yıl boyunca çeşitli etkinlikier düzenJenmesi istenildi. Aziz Nesin'in her koşulda çağdaş ve demokratik bir Türkiye için mücadele ettiğinin belirtildiği genelgede, Aziz Nesin'i gelecek kuşaklara aktarmanın Kültür Bakanlığı 'nın bir görevi olduğu kaydedildi. Genelgede "etkinlikkrde insanlann Aziz Nesin ile kucaklaşmalan, O'nu daha iji ve yakmdan tanımalan sağlanacak. Aynca Aziz Nesin gibi bir düşün adamına sahip olmanın onuru paylaşılacaktır" denildi. Sevenlerini ilk kez üzdüEdebiyat ve sanat dünyası, ünlü yazann bıraktığı mesajlan yeni nesillere taşımak için ant içiyor MİNA URGAN: Aziz, bu kötü günlerin en yiğit adamıydı. Birçoklanmızın söylemekten çekindiğini ancak o söylerdi. Aziz ender bulunur, cesur bir insandı. Yaşlılar kendini korur, kendine dikkat eder. Aziz bunlann hiçbirini düşünmezdi. Aziz'in bize emanet ettiği mesajlan yaşatmamız lazun. O, kitaplanndan da büyük bir insandı. ALPAY KABACALI: Mizah edebiyatımızın bir anıtıydı. Yapıtlannda yaşamın esprisini yakalayan duyarlı bir aydındı. Toplumu sarsmak için aydın olarak olağanüstü çaba verdi. Bu yönleri Aziz Nesin'i tanımlamaya yeterli değil. Vakıf kurucusu, sendika başkanı olarak da önemli görevler yaptı. Kaybı, Türk toplumu için önemli bir eksikliktir. Büyük üzüntü duyuyorum. ATIL ANT (Türkiye Yayıncılar Birüği Başkanı): Çok üzüldük tabii. Aziz Nesin, Türkiye'de bir taraftan yazarlığın diğer taraftan kültür sektörünün duayeniydi. Hepimiz adına büyük bir kayıp. Türk toplumu bu kaybın ağırlığmı çok fazla hissedecek. AHMET OKTAY: Türk edebiyatı, Türk yazını için büyük bir kayıp. Yazarlığının yanında medeni cesarete sahip, düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyen bir insandı. Çok büyük ve üzücü bir kayıp. ADALET AGAOĞLU: Aziz Nesin, yazın dünyasının yeri doldurulamaz büyük bir mizah ustasıydı. Bu gerçekte hemen herkesin birleştiğine kuşku yok. Ama o, çok daha temel anlamda bir yönünden ötürü de yeri büsbütün doldurulamaz bir kişiydi. Aziz Nesin, içine doğduğu dûnyadan, arasında yaşadığı insandan sorumluluğunun bılincinde, bu bilincin gereklerini hayata eksiksiz geçirme çabalanndan hiç geri durmamış tam bir aydındı. lnsan ve bir kişi olmanın en yüksek temellerini hedefleyen Aziz Nesin, yazar olmasaydı, düz bir vatandaş olsaydı bile bence hayata karşı aynı sorumluluk bilinci içinde tavır ahşı ile yine aynı Aziz Nesin olurdu. MÜJDAT GEZEN: Aziz Nesin, Türk milleti için büyük bir kayıp, yazarhğınm yanmda çok medeni cesarete sahip, düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyen cesur bir insandı. Çok büyük ve üzücü bir kayıp. TÜRKTYE YAZARLAR SENDlKASI: Sendikamızın kurucu genel başkanı, büyük yazar, büyük insan, büyük aydın Aziz Nesin'i kaybettik. Çağdaş, öncü, ödünsüz kişiğiyle o, benzersiz bir aydınımızdı. Yalanla, haksızlıkla kirlenmiş bir dünyada, doğruluğun, aydınlığın yorulmak bilmez savaşçısıydı. Son nefesine kadar da öyle kaldı. Aziz Nesin'in eşsiz cesareti, ödünsüz aydın kişiliği, büyük vatanseverliği biz Türk yazarlan için ölümsüz bir örnek olacaktır. Türkiye'de yazarlığın bir meslek olarak örgütlenmesindeki çabalan ve özverisi de unutulmayacaktır. TÎVATRÖ \T. TV YAZARLAR1 DERNEĞİ: Türk edebiyat ve düşünce dünyasının yılmaz savaşımcısı ve derneğimizin değerli üyesi Aziz Nesin ustayı da yitirdik. O, düşünce özgürlüğü için yaşamını korkusuzca ortaya koyarken. uygarlığı da amaçhyordu. Çünkü ona göre uygarlık, ancak, özgür düşünce temellerine oturtulabilirdi. Bunun için yılmadan, yorulmadan savaşımını sürdürdü. Ağabeyimiz ve ustamız olarak onu örnek alacağız. Mizah edebiyatınm ve tiyatromuzun bu büyük ustasının acı kaybı karşısmda üyelerimize ve onun bütün dostlanna başsağlığı dileriz. MELAHAT TOGAR: Çok üzgünüm. lyi dosttuk. Aziz Nesin Tûrkiye'nin yeriştirdiği en büyük kafalardan birisiydi. Bunca büyük eserlerin yaratıcısı bu büyük adami kaybetmek hepimizi çok üzdü. BUKET UZUNER: Aziz Nesin'le son olarak Heinrich BöD toplantısında birlikteydik. Nesin toplantıda Böll'ün Almanya'nın vicdanı olduğunu söylemişti. Bence Aziz Nesin de Tûrkiye'nin vicdanmın sesiydi. Çok üzgün olmak yetmiyor. Başımız sağolsun. ESAT'KURAL: Kahire'de Dünya Mizah Yazarlan toplantısına çağnlmış. Ancak toplantıya geç kalmış. o arada da başkan seçilmiş. Başkan, Aziz Nesin salona girdiğinde ayağa kalkmış ve ''İşte yaşayan en büyük mizah yazan" demış. Orada büyük ıtibar görmüş. Dünya çapmda şöhret sahibi bir insandı. 50-60 senedir tanırdım. Çok sevdiğimiz bir insandı. Karagöz evleri ve Aziz NesinOKTAY EKtNCİ 1980'li yıllann ortasıydı. Muğ- la'da, NaiİÇakırhan ın 1983 yı- lında aldığı Ağa Han Mimarhk Ödülfi'nü de kutlamak amacıyla bir kültür ve sanat şenliği düzen- lemiştik. Konuklanmızın arasın- da, Çakırhan'ın yaşıtı ve eski ar- kadaşı Aziz Nesin de vardı. Her Muğla şenliğınde olduğu gibi, o etkinliğimizin de en keyifli prog- ramı, gündüzün yorgunluğunu at- mak üzere düzenlenen unutulmaz akşam sofralanydı. Aynı zamanda, yine vaktiyle Nftzım Hikmet'le de, ünlü **1+1=1" adlı ortak şiir kitabını y azarlarken dost olan Nail Çakır- han, Ağa Han Mimarhk Odülü için Topkapı Sarayı'nda yapılan törende yaşadığı gerilimi, biraz . ^ x ^ . ^ . ,^^ı, sadece 20. yüzyılın ve ülkemizin değil, kim ne derse desin, dı. a § a tarihin yarattığı ve dûnyanın yetiştirdiği en güçlü, en bilge ve kimi zaman en çakırhan gerçekçi mizah ve eleştiri yazan olarak yaşadığı çağa imzasını attı. için, "Oeski bir sokudur" uya- nsmda bulunulan dönemin Cum- hurbaşkanı Kenan Evren, bu uluslararası büyük ödülü Türki- ye'ye kazandıran "Nail \!yen na- sıl davranacağını pek kestireme- mişti. Topkapı Sarayı'ndaki tö- rende, Evren'in eski bir solcuya, üstelik Nâzım Hikmet, Aziz Ne- sin gibi isimlerin "kadim dostu" olan bir sakıncalı ihtiyara, Türki- ye adına teşekkür etmekte çekti- ği sıkıntı, o mutlu günün buz gi- bi geçmesıne neden olmus.ru. Olayı ilgiyle dinleyen Aziz Ne- sin, bir ara "Yahu NaJF dedi, "Kenan Evren senln yapüğın o Karagöz'ün evierinin de değerini zaten bilmez kL." Yıllann mizah ve düşün adamı Aziz Nesin, yine yıllann ustası ve bir anlamda yazgı arkadaşı Nail Çakırhan'a, bir yandan Evren hakkındaki düşüncelerini yinele- yerek destek olurken, öbür yan- dan, belki de yaşammın en bek- lenmedik eleştirisini yöneltmişti. Muğla ve Ula yöresinin özgün ahşap sivil mimari geleneğini ye- ni uygulamalarla da söndürme çabasındaki başan ve kararlılık- tan ötürü Ağa Han Mirnarlık ödülü ile onurlandınlan Nail Ça- kırhan, uluslararası jûrinin evren- sel bir kültür mirası kabul ettiği binalan için "Karagöz'ün evleri' benzetmesini Aziz Nesin'den de- ğil de bir başkasından duysaydı. kuşkusuz tepkisi çok daha farklı olurdu. Hoş, zaten Aziz Nesin'den baş- ka belki de hiç kimse böylesi bir yakıştırmayi usuna getiremezdi. Hele Nail V.'ye söylemeye cesa- ret de edemezdi... Izleyen gûnlerde Nail Çakır- han, "Aziz her şeyden çok iyi an- lar, ama mimarûktan hiç anla- maz" diyerek, zaten çok fazla kır- gın olmadığını da dostluk duygu- lan içerisınde dile getırmiş oldu... Şimdi. yaklaşık 10 yıl önce ta- nık oldu- ğum -ve o tarihlerde her ikisi de galiba 70 yaşında olan bu iki aydınımız arasındaki duy- gulu diyaloğu anımsadığımda, son zamanlarda bizim kuşağı tut- sak alan şu acımasız "polemik" hastalığının ne denli anlamsız ol- duğunu daha iyi kavnyorum. Aziz Nesin, sadece 20. yüzyı- hn ve ülkemizin değil, kim ne derse desin, tarihin yarattığı ve dûnyanın yetiştirdiği en güçlü, en bilge ve kimi zaman en gerçekçi mizah ve eleştiri yazan olarak ya- şadığı çağa imzasını attı. Ama hiç bir öyküsünde, fıkrasında, şiirin- de, yazısında ve konuşmasında, eleştirdiği ya da karşı çıktığı ki- şileri "düzeysiz ve içeriksiz pole- miklerle köşeye sılaştırma'' gibi, insan sevgısinden uzak ve sürek- li çatışma yaratan yöntemleri be- nimsemedi. Düşüncesini ortaya koydu ve karşılığında da yine dü- şüncenin sergilenmesini istedi. Zaten, hiç kuşkusuz bu nedenle de "Aziz Nesm" oldu. O'nun bu zorlu günlerimizde aramızdan aynlmış olmasının hûznünü gelecek günlerde belki de daha çok hissedeceğiz. Ama, galiba tek bir tesellimiz var. O da, Aziz Nesin'le aynı çağda yaşa- mış olmak ve çocuklanmızın, to- runlanmızın ve tüm gelecek ku- şaklann da bir Aziz Nesin kitap- lığına sahip olabıleceklerinin güvencesini şimdiden duyum- samak... ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Devleti Küçültmek Kimi "kalem erbabının" yıllardır süren bir bombar- dımanı var. "Devleti küçültmek gerek" diye yazıp çi- zerfer. Zaten böyle yazıp çizmek ve konuşmak, ne- redeyse "çağdaş" ve "demokrat" olmanın ana ko- şulları arasında sayılacak. Devlete, hele Türkiye Cumhuriyetl devletine karşı değilseniz yandınız... Ne demokrat olabilirsiniz, ne de çağdaş... Bu "süperzekâlı"ve "süperdemokratlan" okuyup dinleyenler, "Türkiye'de herhalde devlet aşın dere- cede büyük" diye düşünüyoriar. Zaten böyle bir an- Iayışpompalanmasa"öze//eşf/m7eya<jmas/"dacid- di bir biçimde tepki toplayacak. Kitle iletişim araçlan, Türkiye'deki egemen gücün borazanı olmaktan başka bir özellik taşımıyor. Bu sistemin dışına çıktığınız anda da tüm kapılar yüzü- nüze kapanı/or. Atalarımız "Bir yalanı kırk kez söy- lersen inanırlar" demişler. Gerçekten aynı yalanlar söylene söylene inanılır oldu. Biz burada doğaıyu an- latmaya, doğruyu aramaya çalışıyoruz. Ama tirajımız belli. Ote yandan, adam bir televizyon programı ya- pıyor ve insanın gözünün içine baka baka yalan söy- lüyor, milyonlarca insan izliyor ve söylenenleri doğ- ru sanıyor. Bugün size Ankara Sanayi Odası'nın yayın organı olan ASOMEDYA başlıklı aylık dergide yayımlanan bir araştırmadan söz edeceğim (Haziran 1995). TO- DAlE'den Prof. Dr. Turgay Ergun tarafından kaleme alınan bu makale, "Personel Rejiminde Reform Ih- tiyacı" başlığını taşıyor. Aslında personel rejimimiz dökülmekte. Zaten dö- külmeyen neremiz kaldı ki? Ama ben bu makalede- ki öneriler üzerinde değil, bazı rakamlar üzerinde durniak istiyorum. Kamu kesiminde çalışan insan sayısı ve bunun değişik oranlannı ele aiacağım. Bazı rakamlan sürekli olarak yinelemekte yarar var. Zira geçenlerde izlediğim bir televizyon programın- daki konuşmacılar, Türkiye'de kamu kesiminde ça- lışan insan sayısını bir tüıiü "çıkaramadılar. "Biri "iki milyon" dedi, bir diğeri "bir buçuk milyon" dedi, bir diğeri de "iki milyonun üzerinde" görüşünü ortaya attı. Işin ilginci, bu konuşmacılardan biri, sayın bir ba- kan, öbürü önemli birgazeteci idi. Neyse, burası Tür- kiye. Olur böyle şeyler... Türkiye'de Devlet Personel Başkanlığı'nın verile- rine göre merkez yönetim birimlerinde çalışmakta olan görevli sayısı, 1993 yılında 1.641.544 imiş. Bun- lardan 1.436.307'si memur statüsünde, 12.657'si sözle'şmeli statüde, 72.462 kişi geçici işçi olarak ve 120.118'i de işçi olarak çalışmaktaymış. ll özel idarelerinde çalışan kamu personeli sayısı 8.251, belediyelerde 256.550 ve KlT'lerde 577.835 olarak karşımıza çıkjyor. Bunlardan 24.285'i memur, 232.816'sı sözleşmeli, 215.660'ı sürekli işçi ve niha- yet 105.074'ü geçici işçi statüsünde. Tüm bu rakamları topladığımız zaman, Türkiye'de kamu kesiminde çalışan personel sayısı 2.484.180 oluyor ki Prof. Ergun'un belirttiği gibi o zamanki top- lam nüfus içindeki oranı yüzde 4.14. Bu oran tüm OECD ülkeleri içindeki en düşük oran... Bu oran Isveç'te yüzde 16.31, Ingiltere'de 1321, Danimarka'da 12.53, Belçika'da 8.77, ABD'de 8.07, Almanya'da 7.70, halya'da 6.11, Hollanda'da 5.78, Isviçre'de4.78... Kamu kesiminde çalışanların oranı, kimi OECD ül- kelerinde Türkiye'deki oranın üç-dört katı. Ama o ül- kelerde hiç kimse "devleti küçültmek" gereğinden söz etmiyor. Ve bu ülkelerin hemen tümünde kamu görevlilerinin sendika haklan var. Kamu kesiminde çalışanlann toplam çalışan nüfus içindeki oranlannı incelediğimiz zaman da ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Fürkiye'de kamu kesiminde çalışanlann toplam çalışanlar içindeki oranı yüzde 9.3. Bu oran Norveç'te yüzde 32, Isveç'te 31.9, Da- nimarka'da 30.5, Fransa'da22.6, Avusturya'da 20.8, tngiltere'de 19.4, Italya'da 17.2, ABD'de 15.5, Al- manya'da 15.1... Rakamlan daha fazla uzatmak istemiyorum. Ama Türkiye'de kamu kesiminde çalışan insanlann hem toplam nüfusa oranı; hem de çalışan nüfus içindeki oranlan, OECD üyesi ülkelerin tümünün altında. Bu rakamlar ortadayken, nasıl "küçülteceksi- n/z"devleti? Acaba sürekli olarak devleti küçültmek- ten bahsedenler, Türkiye'de devletin çok mu büyük olduğunu sanıyoriar? Yoksa gene kurnazlık mı yapı- yorlar? DIS BASIN 6 Bizi sevmişti, biz de onu sevdik' • Isveç'in önde gelen gazetelerinden Dagens Nyheter'in başredaktörü ve Aziz Nesin'in özel dostlanndan Arne Ruth, "Tûrkiye'nin en dişli yazan" olarak tanımladığı Nesin'i, dün yazdığı yazıyla okurlanna bir kez daha tanıttı. Haber Merkezi - Ünlü yazar Aziz Nesin'in ölümü yurtiçinde olduğu gibi yurt- dışında da büyük yankı uyandırdı. Ingiltere, Fran- sa ve Isveç'in önde gelen basın yayın kuruluşlannda yayımlanan haberlerde Ne- sin'in köktendincilerin baş- lıca hedeflerinden biri ol- duğuna dikkat çekilirken Yunan basmı haberi. "Yu- nanistan büyük bir dostunu yitirdi'' diyerek duyurdu. Ingiltere'de Aziz Ne- sin'in ölümü ardından dün iki büyük gazetede makale- ler yayımlandı. Yazar Nesin. Indepen- dent'taTahrik edici, ken- dine özgü ve sert bir şeriat karşrü" diye tanıtıldı. Gu- ardian'da ise "Laiklik ve düşünce özgürlüğünün şampiyonu" olarak nıtelen- dirildi. Ünlü îngiliz oyun yazan Harold Pinter ise BBC'ye verdiği demeçte "Yapükİa- nna, açık yürekliliğine ha\ - randım. Karşı karşıya bıra- kıldığı eziyet \e kovuştur- malar karşısındaki korku- suzluğuna da~." sözlerini kullandı. Fransa'nın sağ eğilimli gazetesi Le Figaro, dünkü sayısında Nesin'in Türk toplumunu anlatan yüzden fazla kitap yazdığına işaret ederek ateist olduğunu açıkça söylemesi nedeniy- le de "köktendinci İslamo lann baştaca hedeflerinden biri"" haline geldiğine dik- kat çekti. Yunanistan basmı, yazar Aziz Nesin'in ölümünü, "Yunanistan büyük bir dos- tunu kaybetti" diyerek du- yurdu. Apoyevmatini gaze- tesi, "Bir dostu kaybettik'' derken Adesmeftos Tipos da "Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk havarisi öldü" başlığını kullandı. Elefteros Tipos gazetesi ise haberde "AzizNesin'in kal- bi durdu. Bizi sevmişti. Biz de onu çok sevdik" sözleri- ne yer verdi. Isveç'in önde gelen ga- zetelerinden Dagens Nyhe- ter'in başredaktörü ve Az- iz Nesin'in özel dostlann- dan Arne Ruth, "Türld- ye'nin en dişli yazan" ola- rak tanımladığı Nesin'i, dün yazdığı yazıyla okur- lanna bir kez daha tanıttı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear