25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeCtmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç <# Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazrışlen Müdürleri. Ibrahim V üdız. Dinç Tayanç (Sonımlu) # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara • Göreel Yönetmen- Fikret Eser Dış Haberier Ergun Balcı • lstıhbarar. Yalçın Çakır • Ekonomı Bülcnt KızanJık • Kültür Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücclman • Makalelcr Sami Karaören • Çevın- Seyfettin Turhan • Düzeitme: Abdullah Yazıcı* Bilgi-Belge: EdibeBuğra • Fotoğraf Erdoğan Köseoflu Yayın ICurulu. İlhın Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şükran Sooer, Ergun Balcı, Dinç Ta> anç. Ibrahim Yıldtz, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay 9 Haber Müdürü: Doğan Akm Atatûrk Buhan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısı. SenUr Kızık,H.ZryaBlv. 1352S 2/3Tel:4411220.Faks:44191H • AdanaTemsilcısi:ÇetinYiğenoğlıı,lııönüCd.ll9S.No 1 Katl, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yonetım Kurulu Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Başkanı-Genel Mudur Golbin Er- Muhasebe:BülentYener#!ıiare duran • Koordınaıör Rehj Işrt- HüseyinGûrer#lileime Onder man # Genel Müdur Yardimcısı: Çeiik • Bılgı-lşlem: Nail İnal • Mine Akda| • Halkla llışkıler BUgısayar Sıstem. Mnrövet Çfler Müdürü: Nurten Berkny V*}imU;iD vt Bıuı: Ycnı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A $ Tü*oca£cad 3941 Cagaloglu 34334 Isl PK.246 Istanbul Tel. (»212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95 6TEMMUZ1995 Imsak: 3.33 Güneş:5.31 Öğle: 13.16 lkindi: 17.13 Akşam20.46 Yatsı: 22.36 MEDYACTd 5140753-5i39580-5i3846o^ı.Faks:5ii8466 Gülhane sohbetleri • İstanbul Haber Servisi - Gûlhane etkinlikleri kapsamında dûzenlenen geleneksel Gülhane Sohbetleri'nin ilki dûn yapıldı. Sohbete konuşmacı olarak gazetemiz yazan Prof. Dr. Toktamış Ateş ile gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak katıldı. Dilipak yaptığı konuşmada, Batılılaşma çabalanmn Gülhane'den başlatıldıgını, ancak aradan uzun yıllar geçmesine karşın Batılılaşmanın gerçekleşmediğine dikkat çekti. Toktamış Ateş de laikliği anayasasına yerleştiren Türkiye'nin Müslüman ülkeler arasında özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Yaymcı Zarakolu yargıç önünde • Haber Merkezi- Gazeteci yazar A. Kadir Konuk'un özgür Gündern gazetesi Bıtlis muhabiri Ferhat Tepe'nin 1993 yılında kaçınlarak öldürülmesi hakkında yazdığı "Bizim Ferhat" adlı kitabı yayımlayan yayıncı Ayşe Nur Zarakolu bugûn mahkemeye çıkacak. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılacak davada Zarakolu, TMY'nin 8. maddesinden yargılanacak. Erguvan • Haber Merkezi - Çatalca Belediyesi tarafindan bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Erguvan Şenlikleri yann yapılacak açılış kokteyliyle başlayacak. Aralarında TYS Baskanı Ataol Behramoğlu, eski İstanbul Belediye Başkanı Nureftin Sözen'in de bulunduğu birçok ünlü kişinin katılacağı açılış kokteyline Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut ev sahipliği yapacak. Türk Kaip Vakfı 24 saat • Haber Merkezi-Türk Kalp Vakfı'nın Şişli'deki Sağlık Merkezi cumartesi ile pazar dahil her gûn 24 saat acil bakım, anjiyo ve her türlü kalp, damar sağlığı hizmeti vermeye başladı. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Merkezi 2. Kardiyoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Oral Pektaş'ın yönetimindeki merkezde hastalar, yanındakiler ve ziyaretçiler için hijyenik olanakalar da bulunuyor. Kolera salgını için önlem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da geçen yıl ortaya çıkan ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan "kolera" salgını, yetkililerin bu yıl alınacak önlemler konusunda daha titiz davranmasını sağladı. Ankara ll Sağlık Müdürü Sabiha Uzun, gerekli önlemlerin ocak ayından başlayarak alındığını, geçen yıl kolera salgımna neden olan Ankara Çayı'ndan sebze sulanmasının da yasaklandığıru bildirdi. Uzun, çocuklarda sıklıkla görülen yaz ishalleri konusunda da ana ve babalan uyardı. 500 yılldc hasret • KAHRAMANMARAŞ (AA)-OrtaAsya'dan Anadolu'ya gelen Türkmenlerden, Fettahlıoğlu Aşireti'nin torunlan, 500 yıl sonra Kahramanmaraş'ta hasret giderdi. Türkiye'nin değişik illerinden gelerek, Çağlayancerit ilçesinin Düzbağ kasabasında toplanan 200 kişi, tek tek tanışarak yemek yedi ve namaz kıldı. Tupizmde doluluk onartarı • ANKARA (ANKA) - Turizm tesislerinin doluluk oranlannın geçen yıla göre önemli ölçüde arttığı bildirildi. Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada 12 ildeki turizm işletmesi belgeli konaklama tesislerinde yapılan araştırmanın sonuçlanna göre doluluk oranının mayıs ayında yüzde 51.1 'e yükseldiği belirtildi. Uluslararası Af Örgütü, 151 ülkedeki insan haklan ihlallerine ilişkin gözlemlerini açıkladı 4 Irkçı görüşler yaygınlaşıyor'• Af Örgütü, bu yılki raporunda kadın haklanna ağırlık verdi. Raporda "Kadınlar en temel hak ve hürriyetlerden yararlanamıyor. Bu nedenle bu yılki insan haklan raporunun özünü kadınlann eşitlik ve özgürlük yolundaki mücadeleleri oluşturuyor" denildi. Dış Haberler Servisi - Çarşamba günü yıllık olağan raporunu yayımlayan Ulusla- rarası Af Örgütü, 151 ülkedeki insan hakla- n ihlallerine ilişkin gözlemlerini dünya ka- muoyunun gözleri önüne seriyor. Rapora gö- re 70 ülkede binlerce sıyasi suçlu yargı önü- ne çıkanlmadan tutuklanırken 33 binin üze- rinde tutuklu uluslararası adalet standartla- nna ters düşen mahkemelerde yargılanarak hapse atıldı. Af Örgütü, 120 ülkenin hapishanede ve karakolda işkenceye göz yurnduğunu, en az 34 ülkede bine yakın kişinin işkence sırasın- da öldüğünü bildiriyor. Hükümet organlan- nın 54 ülkede yönetim karşıtlannı öldürdü- ğü, en az bin kişinin de "kayboldugu" belir- tiliyor. Raporda 33 ülkede ölüm cezasına çarptı- nlan 2 bin 500 kişinin cezasının infaz edil- dığini, 57 ülkede de aynı cezaya çarptınlan binlerce tutuklunun infaz gününü beklediği- ne dikkat çekiliyor. Tûm dünya sonımlu Af örgütü, Çeçenya ve Bosna'daki çatış- malann ortaya çıkarttığı insan ihlallerinden tüm dünyanın sorumlu olduğunu belirtiyor. Ruanda'daki etnik kıyımın ise vahşet boyut- lanna ulaştığı vurgulanarak şöyle denili- yor: "Ruanda'daki kryun; sistemli, planh ve örgütlü bir şekilde yiirütülmektedir. Ulusla- rarası örgütkrin bu kryımı önlemektetd be- ceriksizlikleri ise aynca üzerinde durulması gereken önemli bir husustur." Arap ülkelerindc, Cezayır örneğinde gö- rüldüğü gibı yönetim muhaliflerinin yetki- liler kadar suçlu olduğu belirtilerek "Yüz- lerce srvil güvenlik güçleri veya teröristier ta- rafindan planu, programh bir şekilde öldü- rülmektedir" deniliyor. Irak'ta Saddam Hüseyinin baskı rejimi- nin yarattığı terörün yanı sıra Kürtlerin de- netimindeki bölgelerdeki keyfî tutuklama- lara ve yargısız infazlara dikkat çekiliyor. Avrupa da bu rapordan nasibini alıyor. Çe- çenya'daki direnişi kırmak isteyen Rus as- kerlerinin binlerce sivili öldürmesi ve Bos- na-Hersek'teki Boşnak kıyımı son yûzyılın en büyük insan ihlallerinin başında geliyor. Türkiye'deki insan haklan ihlalleri Avrupa ülkeleri kapsamında ele ahnıyor. Kürt ayn- lıkçı güçlere karşı iktidann benimsediği po- litikanın kısır döngüye yol açtığı öne sürü- lerek şöyle deniliyor: "Pöfis karakollannda gözalbna alınan siyasitutuklulara ve adi suç- lulara uygulanan işkencelerin sonucunda 29 kişinin öldüğü rapor edildi. Öte yandan 55 kişinin kavbolduğu belirtiHyor" Sığınmacılar konusu Avrupa'daki sığınmacılar konusu Af Ör- gütü'nün başını ağntan sorunlann başında geliyor. "Irkçı görüşler, hoşgörününgiderek yok olduğu dünvaaûzda her gün biraz daha >'ayı]ryor. GüvenUk gfiçlerinin azınhklara ve göçmenkre yönelttiği haksız darvranışlar ne yaak Id cezasH kalryor"denilen raporda, Av- rupa ülkelerinın uluslararası göçmen yasa- lanna sadık kalmadığı ileri sürülüyor. Amerika kıtasında da insan haklan ihlal- lerinin kaygı verici boyutlara ulaştığı belir- tiliyor. Özellikle Kolombiya'da binin üze- rindeki faili meçhul cinayete dikkat çekilen raporda, Güney Amerika'daki kimsesiz ço- cuk avma da değiniliyor. Af Örgütü, bu yılki raporunda özellikle kadın haklanna ağırlık vererek konuya iliş- kin gözlemlerini şöyle dile getiriyor: "Ka- dınlar en temel hak ve hürriyetlerden yarar- lanamıyor. Bu nedenle bu yılki insan hakla- n raporunun özünü kadınlann eşitlik ve öz- gürlük yolundaki mücadeleleri oluşturuyor. Şkldetin egemen olduğu dünyamızda cinsel tacize uğrayan, öldürülen ve sakat bırakılan kadınlann sessiz mücadelesi çağımızın en Uluslararası Af Örgütü, raporunda Bosna-Hersek'teki olaylara da yer verdi. Küçükarmutlu Yıkım ekibi için barikat kuran halkla polis çatıştı tstanbul Haber Servisi - San- yer Küçükarmutlu'da tSKl ekipleri- nin yıkım yapacağı söylentisi üze- rine barikat kuran halk ile polis ça- tıştı. Olayda 13'ü polis olmak üze- re çok sayıda kışi yaralanırken, 30 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Küçükarmutlu'da önceki akşam İSKl'nin kanalizasyon çalışmalan nedeniyle 4 evin yıİcılacağı söylen- tilen yayıldı. Bunun üzerine halk zabıta ekiplerinin semte girmesini engellemek amaçıyla Kanlıkavak ve Reşitpaşa girişine barikatlar kur- du. Zabıtanın haber vermesi üzeri- ne Küçükarmutlu'ya gelen polis ba- rikatlarla karşılaştı. Dün sabahtan itibaren bankatla- nn arkasında yıkım ekiplerini bek- leyen Küçükarmutlu halkına, olay yerine gelen Sanyer îlçe Emniyet Amiri yıkım olmayacağını belirtip barikatlann kaldınlmasını söyledi. M Siz çeldlıneden barikatlan kaldır- mayız" diyen halk, "Halkız, haldı- VTZ, kazanacağız" 1 . "ArmurJu faşiz- me mezar olacak" şeklinde siogan- lar attı. Bunun üzerine polis panzer- leri barikatlara dogru ilerlemeye başladı. Barikattakilerin de molo- tofkokteylleri atarak karşılık verme- sinin ardından güvenlik güçleri ha- vaya ateş ederek barikatı deldi. Küçükarmutlu'daki olaylan pro- testo etmek isteyen bir grup. dün ak- şam 21.30'da Kâğıthane'de gösteri yaptı. Protesto için Nurtepe'de bu- lunan cemevine gelen 30-40 kişilik topluluk, polis tarafından dağıtıldı. Fatih Sultan Mehmet Caddesi üze- rinde toplanan ve yaklaşık 50 kişi- den oluşan bir başka grup, otomo- bil lastiği yakıp çevreye molotof- kokteyli attıktan sonra dagıldılar. Türkiye'de 57 yılda, 1 milyon 424 bin 234 hektar ormanlık alan yandı Ormanlar için tehlikeli saat: 15.00 • 1937-1993 yıllannı kapsayan ' dönemde meydana gelen 53 bin 805 yangının yüzde 99'u insan eliyle çıkanldı. Orman Bakanlığı'mn verilerine göre yangınlar, haziran-ekim dönemini kapsayan 5 aya yayıhyor. BÜLENTSARIOĞLU ANKAR\ - Yüzlerce yılda yetişen on- binlerce ağacın bir kıvılcımla yok olduğu haziran-ekim aylan arası, "yeşil çığhk" dö- nemine dönüştü. Türkiye'de 1937-1993 yıl- lannı kapsayan dönemde, yüzde 99'u insan eliyle çıkanlan 53 bin 805 yangında, 1 mil- yon 424 bin 234 hektar ormanlık alan yok oldu. Orman Bakanlığı'mn verilerine göre or- man yangüan, haziran-ekim dönemini kap- sayan 5 aya yayıhyor Bu dönemde, tem- muz ayında yoğunlaşmaya başlayan yan- gınlar, ağustosta doruk noktasına ulaşıyor. Yangın tehlikesi, 13.00-18.00 saatleri ara- sında artarken çoğunlukla saat 15.00 sıra- lannda çıkıyor. Yangınlann yüzde 99'un- un insan eliyle çıktığı belirtilen araştırma raporlannda, onnanlann içi ve bitişiğinde 23 binden fazla yerleşim bölgesinin bulun- ması ve buralarda 13 milyondan fazla in- sanın yaşaması nedeniyle risklerin arttığı kaydedıldi En yangınsız yıl, 1938 Yapılan araştırmalara göre, yangın ista- tistiklerinin tutulmaya başlandığı 1937 yı- hndan 1993 yılına kadar geçen 57 yıllık dönemde en az sayıda yangın 1938, en çok Orman yakana ağır ceza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ormanlann kasten veya tedbirsizlik sonucu yok edilmesine karşı ağır hükümler getiren yasa tasansı TBMM Genel Kurulu'nun önceki gece geç saatlere kadar süren oturumunda kabul edildi. Genel kurulda, ANAP, yanan ormanlık alanlara geç müdahale edildiği, gerekli önlemlerin alınmadığı ve *Hasamıf önlemlerı'' nedeniyle Türk Hava Kurumu (THK) uçaklannın kullanılmaması sonucu binlerce hektarlık alanm yok olduğu gerekçeleriyle Orman Bakanhğı'nı eleştiri yağmuruna tuttu. Genel kurulda aynca, ANAP'lı milletvekillerince, Bolu'da on binlerce hektarlık ormanlık alanı etkısı altına alan hastalıklara değinilerek bu yörede ağaçlan yok eden böceklenn yangından daha tehlikeli olduğu vurgulandı. Bolu milletvekilleri. bakanlığı bu konuda önlem alması için uyardılar. Orman Yasası ve Türk Ceza Yasası'nda değişiklik yapan yasaya göre, terör amaçıyla orman yakan örgüt üyesi kişiler, 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis ve 5 milyar liradan 10 milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilecekler. Yanan orman alanınm bir hektardan fazla olması veya bir kişinin yaşamının tehlikeye girmesi durumunda, ömür boyu ağır hapis cezası öngörülüyor. Yangın nedeniyle ölüm meydana gelirse suçu ışleyenler hakkında idam cezası verilecek. Yasaya göre, terör amaçıyla orman yakanlar hakkındaki davalara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce bakılacak. Devlet ormanlannda, Orman Idaresi'nce belirlenen konaklama yerlerinden başka yerlerde gecelemek, ormanlarda izin verilen ve ocak olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak, yakılan ateşi söndürmeden aynlmak, ormanlara sönmemiş sigara veya her türlü yakıcı madde atmak yasaklandı. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu orman yangınına neden olanlar, 1 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve 200 milyon liradan 500 milyon liraya kadar ağır para cezasına çarptınlacaklar. ise 1993yıhndaçıktı. 1938 yılında 398 adet orman yangını çıkarken 1993 yılı, 2 bin 547 adet yangınla ilk sırada yer aldı. Sap- tamalara göre Türkiye'de en az orman ala- nı 1983, en çok orman alanı ise 1945 yılın- da tahrip oldu. 1983 yılında çıkan 968 yan- gında 3 bin 556 hektar alan yanarken 1945'te 1169 yangında 165 bin 307 hektar ormanlık alan kaybedildi. Son yıllarda çıkan yangın sayısında yüz- de 82'ye varan artış kaydedilmesine karşın yanan alan miktannda önemli ölçüde azal- ma olduğu belirtildi. Yanguıa duyarh alanlar Türkiye ormanlannın yüzde 8.6 milyon hektannı oluşturan yüzde 43'lük bölümün yangınlara duyarh özellik taşıdığı belirlen- di. Yangına birinci derecede duyarh orman alanlannın çoğunluğu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde, sahil boyunca yak- laşık 1800 kilometre uzunlukta ve 160 ki- lometre derinlikte bir şerit oluşturuyor. Yangınlann çoğu, bu şeridin 0-800 metre yükseltideki kızılçam ormanlannda mey- dana geliyor. Yanan alan açısından Ege Bölgesi yüz- de 41 ile ilk sırada yer alırken bunu yüzde 24 ile Akdeniz, yüzde 22 ile Marmara Böl- gesi izliyor. Anayasal yok etme Yapılan araştırmalara göre, 1950-1992 yıllan arasında 720 bin 503 hektar alan, or- man yangınlan sonucu yok olurken 185 bin 731 hektar da tarlaya dönüştürüldü. 24 bin hektar "verieşme'', 46 bin 500 hektar «or- mancıhk çalışmalan". 184 bin hektar da "basarısrz gençleştinne çalışmalan" sonu- cu yok edildi. Yangmlarda yok olan alanlardan daha fazlası, yasa ve anayasal hükümlere daya- nılarak tahrip edildi. Orman Genel Müdür- lüp'nün verilerine göre 1950-1956 yılla- n arasında "Makiliklerin Tefrikj Hakkında- Id YönetmeUk-e dayanılarak 617 bin 977 hektar, 1956-1960 yıllan arasında Orman Yasası'na dayanılarak 293 bin 282 hektar, 1961 Anayasası'nın, "15.10.1961 tarihin- den itibaren orman niteliğini \itinniş alan- lann tarla >apüması" hükmüne dayanılarak 116 bin 584 hektar, 1982 Anayasası'nın "31.12.1981 tarihinden itibaren orman ni- teliğiniyitinniş alanlann kullanıma açılma- sı" hükmüne dayanılarak 82 bin hektar ve bu alandaki benzer düzenlemeler nedeniy- le 1973-1992 yıllan arasında 444 bin hek- tar olmak üzere toplam 1 milyon 554 bin 988 hektar alan ağaçlandınlmayıp tarlaya dönüştürüldü. Balo salonlan ve loş kulüplerden opera salonlanna taşman gelenek: Wynton Marsalis & Lincoln Center Jazz Orchestra MEHMET ULUĞ Amerika'nın en önemli gösteri merkezle- rinden biri olan Lincoln Center, 57'inci cad- de ile Broadway' in kesiştiği köşeden başla- yarak Manhattan'ın göbeğine doğru 3 blok kadar uzanır. 1987 yılına kadar caza pek rağbet göstermeyen Lincoln Center, o sene başlattığı "Yaz Konserleri" dizisinin ardın- dan 1991 yılında bünyesinde açtığı bir caz bölümüyle Amerikan kültürünün sonunda cazı sahiplendiğini de ilan ediyordu. Bu ge- lişme çok geç gelmekîe birükte, Afro-Ame- rikan müziginin diğer Avrupa kökenli kla- sik müzikler gibi kalıcı olduğunun bir ma- nifestosu oldu. "Jazz at Lincoln Center" bo- lümünün başına da dönemin yıldızı en par- lak, çizgisi Lincoln Center'e en uygun ve de müzikal hedefleri klasik anlayışla en uyum- lu bir isim seçildi: VVynton Marsalis. Wynton o günlerde daha henüz 30 yaşı- na yeni girmekle birlikte cazın yeni ilahı olarak lanse edilmeye başlanmıştı bile. 18 ekim 1961 tarihinde New Orleans'ta müzik dolu bir aile ortamında dünyaya gelen VVyn- ton, caz müzisyeni olan babası Ellb Marsa- lis'in himayesi altında on iki yaşında ciddi olarak trompet çalmaya başlıyor, 18 yaşın- da Juillard Müzik Okulu'na giriyordu. Daha ilk yılında okulun en iyi trompetçi- si olarak göze batan NVynton, 20 yaşına gel- diğinde kendisini daha değişik bir okulda buluyordu: ArtBlakey'nin caz okulu. Efsa- nevi davulcu Art Blakey'nin "JazzMessen- gers" adını verdiği ve 25 sene boyunca Art Farmer, Johnny GruTın, Jackie McLean, VV'ayne Shorter,Horace SOver, Curtis Fuller ve diğer pek çok müzisyenin gelip geçtiği bu toplulukla kısa bir süre çalan Wynton. 1982 yılından itibaren kendi liderliği altın- daki topluluklarla dünyayı dolaşmaya baş- ladı. 1991 yılı geldiğinde içinde Gram- my'nin de bulunduğu sayısız ödülün sahibi bir müzısyen olmaktan öte, Vv'ynton can çe- kişmekte olan cazın bulduğu 30 yaşındaki yeni bir kandı. "Jazz at Lincoln Center"ın müzikal direk- törlüğünü kabul eden Wynton, böylelikle bu bölümün himayesi altında faaliyet gös- terecek olan "Lincoln Center Jazz Orchest- ra" adlı büyük bir orkestrayla Duke EDing- ton, Count Bask\ Benny Carter, Charles Mingus, Thelonius Monk, Mary Lou Wüli- ams ve Dizz>' Gillespie gibi ustalann eserle- rini yeniden seslendirerek yaşatacaktı. As- lmda bu yeni proje VVynton için biçilmiş bir kaftandı, daima cazın köklerine bağlı kal- mayı yeğleyen vv'ynton, 80"li yıllarda can- lanan neo-bop Jcımın en güçlü öncüsü ola- rak caz tarihinin derinliklerininde yatan pek çok eseri yeniden aranje ederek seslendire- cekti. Wynton zaten hiçbir zaman müzikte- ki çağdaş arayışlara yönelmeyi tercih etme- yerek, ilerici birtakım arayış ve denemeleri de kendisi için fazla aykın olduğunu açık- ça ifade ediyordu. Vv'ynton için en değerli müzisyen, müzi- ğin Pkasso'su diye nitelendirdiği Duke El- lington'du ve Lincoln Center Jazz Orchest- ra'nın repertuarı ağırlıklı olarak Elling- ton'un eserlerinden oluşacaktı. 1992 yılın- da Lincoln Center'de verilen bir konser de tamamen Duke Ellington bestelennden olu- şuyordu. Sony/Columbia tarafından piya- saya CD olarak da çıkanlan bu konserin kaydı kısa bir süre içinde Billboard caz lis- telerinde dört numaraya kadar joikseliyor- du. 1993 yılında ilk olarak Amerika dışına çıkarak Avrupa'daki festivallere katılan L- CJO, 1994 yılında 30 şehirlik bir Amerika tumesi yaparak birçok değişik bestekânn eserlerinden örnekler verdi. Aynı yıl içinde "The Fîre of the Fundamentels" ve "They cameto Swing" adlı ikinci ve üçüncü CD ya- pıtlan piyasaya çıktı. Istanbul'a vv'ynton Marsalis'in yanında trompetlerde Marcus Printup. Jesse McGuire ve Rj-an Kysor, sak- sofonlarda \Vesa Anderson, Bill Easly, Sher- man Irby, Joe Temperly ve Michael VVhite. trombonlarda VVycKffe G«rdon, Robert Tro- vers ve Ronald Westray, piyanoda Cyrus Chestnut. basta BenVV'eiİfe. davulda Herün Rfley ve vokalde MiltGrayson'dan oluşan 16 kişilik bir kadroyla gelmesi beklenen LCJO, 95 yaz turnesi kapsamındaki konserinde Jd- ly RoO Morton, Duke Ellington, Thelonious Monk ve Charles Mingus'un eserlerinden ömekler seslendirecek. Balo salonlannda ve loş kulüplerde şekil- lenen bu ustalann müziklerini Lincoln Cen- ter'da yoğuran Vv'ynton Marsalis ve ekibi, bu akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda sanki melo- dileri yeniden hayata getirirken, Elling- ton'un renkli kompozisyonlannı, Monk'un aksak melodilerini ya da Mingus'un tempo- lu ve değişken ruhunu yansıtabilmenin san- cısını yaşayacak mı acaba? 15. Milli Eğitim Şûrası Kredili sisteme eğitimci desteği EMİNEKAPLAN ANKARA-Milli Eğitim Bakanlığı, fen ve Anadolu güzel sanatlar lisesi ile meslek liselerinde ders geçme ve kredi sistemini kaldırarak genel liselerde yeni bir model arayışına gi- rerken, 15. Milli Eğitim Şûrası bölge toplantılann- da "ders geçmeve kredi sis- temine devam" karan alın- dı. Kredili sistemin kaldı- nhnasını gerekçe gösteren Talim ve Terbiye Kurulu Program Dairesi Başkanı tızet Çevik, görevinden ay- nldı. 15. Milli Eğitim Şûrası bölge toplantılannda eği- timciler, Başbakan Tansu Çiller'in "okullarda şiddet olaylanna"neden olduğu gerekçesiyle kaldınlması- nı istediği ders geçme ve kredi sistemine destek ver- diler. Adana, Antalya, Bo- lu, Diyarbakır, Erzincan, Izmir, Kars, Kayseri, Kü- tahya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van'da 19-23 haziran günleri arasında dûzenlenen bölge toplantı- lannda, kredi sisteminin "öğrenci merkezli ve de- mokratik bir model" oldu- ğu görüşü savıınularak sis- temdeki aksaklık ve sorun- lann çözümlenerek uygu- lanmasına devam edilmesı gerektiği bildirildi. Bu ka- rann. 13-17 kastm günleri arasında yapılacak Milli Eğitim Şûrası'nda onay- lanması durumunda ba- kanlık. Bakanlar Kuru- lu'nun istemiyle aldığı ka- ran yeniden gözden geçir- mek durumunda kalacak. Üst düzey bir yetkili, "Türk milM eğitinı sistemi- nin 2000'ti yıllara göreyeni- den yapılanması" konu- sundabüyük bir şûra hazır- lanırken, kredili sistemin alelacele kaldınlmasının büyük bir hata olduğunu savunarak, K Bu karar da - şûrada ahnmabydL Yakla- şık 850 eğitimcinin kaûldı- ğı şûra toplantılannda kre- dili sistemin devam ettirü- mesine karar verildL Ama bafcanhk, hiçbir kamuoyu yokfaunası yapmadan siste- mi birden kakfanverdL Bu şekilde hiçbir yere vanla- maz" diye konuştu. Aynı yetkili, kredili sis- temin yaranna ilk önce ba- kanlık bûrokratlannın inanması gerektiğini vur- gulayarak şöyle dedi: "KrediM sistem 0k uygu- lanmaya başlandığında bi- le bakanhğm en yetküileri bunun yaranna inanmak istemediler. Okul müdürle- ri de aynı yönde düşündü- ler. tstiyorlar ki öğrencileri sabah okulun kapısından içeri alsuüar ve çıkışa ka- dar da hiçbir yere salma- sınlar. Oğrenciierin ders se- çimlerindeve karariannda bağımsız olmasuıa da> ana- madılar."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear