Catalog

22 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 680 bin kamu işçisi, toplusözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle eylem yaptı Kamu îşçismden ilk uyarıHaber Merkezi-Türk-lş'e bağlı sendi- kalara üye işçiler. kamu ışyerlerinde çalı- şan yaklaşık 680 bin işçiyı kapsayan top- • lu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine Türk-tş Genişle- - tilmiş Temsilciler Kurulu'nun eylem prog- - ramını yurt çapında uygulamaya başladı- lar. işçiler. dün, ışyerlerine gitmek ıçin serv ıs araçlanni kullanmayarak yürüdüler. Gazıantep'te ise ışyerlenne yürüyerek gıt- mek ısteyen ışçilere izın verilmedi. lşyerlen önünde açıklama yaparak hü- kiimeti protesto eden işçiler, ısteklerini; demokratik bir anayasa ile asgari ücretin 4 kışilık bir ailenın ınsanca yaşamasına ye- tecek düzeyde olması, asgan ücretin 1 ağustos tanhinde yürürlüğe gırmesi ve ' vergi kesilmemesi olarak sıraladılar. Ankara'daMılliSavunmavelçışleriba- "Ekmek yoksa banş da yok", "Susma, kanlıklannda Harb-İş Sendıkası Ankara Şubesi'ne bağlı 1011 Ordu Ana Tamir Fabrikası ışçilen Samsun yoluna çıkarak, ışyerine yürürken: 2 Nolu Dikimevı Mü- dürlüğü işçılen Cebeci Kavşağı'ndan, 3. Hava Ikmal ve Hava Dıkimevi işçıleri Is- tanbul Yolu Şaşmaz mevkunden yürüye- rek ışyerlenne gıttıler 900 Ordu Ana De- po Komutanlığı, 1011 Ek Tesisler ve Elektro-Optık işyennde çalışan işçiler ile 700 Mu. Ana Depo Komutanlığı işçılen de, ışyerlenne yürüyerek, hükümeti pro- testo ettıler. Yol-lş Sendikası'na bağlı iş- çiler, ODTÜ girişinde servıs araçlanndan ınerek, Köy Hızmetleri Genel Müdürlü- ğü'ne yürüyerek gitti. 3 bınden fazla işçı- nın katıldığı yürüyüş eylemlen sırasında. sustukça sıra sana gelecek". "Kahroisun IMF, bağunsız Türkiye", "Işçi memur el ele. genel greve". "Hükümet istifa, Tansu Amerika'ya" sloganlan atıldı Tam kafahm sağlandı istanbul Milli Eğitim Basımevı'ndeki darphane ve damga matbaalannda çalı- şan yaklaşık ıki yüze yakın işçı. dün sa- bah saat 07.45'te Eminönü Kaymakamlık binası önünden ışyerlenne kadar yürüdü. İşçiler, tramvay yolunu izleyerek Sulta- nahmet'te bulunan işyerlenne doğru yü- rüyüşleri sırasında "Vur vur inlesn, Tan- su ÇiUerdinlesin" sloganı attılar. Aynı slo- gan işçiler tarafından, Tansu Çiller yenne CHP lıderi Hikmet Çetin'ın adı da konu- larak defalarca söylenırken, koalisyon hü- kümeti protesto edildi. Yürüy üş öncesi Cumhuriyet'e bir açık- lama yapan Basın-lş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Kenan Kaya. "Hükümetin vermiş olduğu yüzde beşlik zamma hayır diyoruz. Bizdeki zam oranı 1 milyona te- kabül ediyor. Bu rakam da brüttür. Biz de buradan Sultanahmet'e kadar yürüyerek Türk-tş'in eylemine destek oJacağız" de- di. Türk-lş Binncı Bölge Temsılcisı Faruk Büyükkucak ıse Türk-lş'ın kamu sözleş- melerindeki tıkanıklığın aşılması amacıy- la aldığı eylem kararlan çerçevesinde. iş- çilerin bugün ışlenne yürüyerek gitmele- n eylemınm. bölgelerinde tam katılım ile gerçekleştırildığinı bıldirdi. Büyükkucak, Türk-İs Memur işçiye düş ediliy man orANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş, hüküme- tin düşük ücret artışı öneri- sine "enflasyon canavannr gerekçe göstermesinı tep- kıyle karşıladı. Türk-tş'e bağlı sendikalara üye işçiler, dün servis araçlanna binme- yıp işyerlenne yürüyerek git- me eylemi gerçekleştinrken Türk-lş Genel Başkanı Bay- ram Meral, Devlet Bakanı BekirSami Daçe'yı "gerçek- leıie bağdaşma\an iddialar- da bulunmak"la suçladı. Bayram Meral, dün dü- zenledıği basın toplantısın- da. "Hükümet, ülkenin hu- zura susadığı bir dönemde memuıian işçilere karşı kjş- kntmaya çalışıyor"dedi 'Sözlerinitutsunlar' Meral, Devlet Bakanı Da- çe'nın ışçi ücretleri ile me- mur aylıklannı karşılaştınp "yüfcsekmiş gibi göstermeye çâhştığınrkaydederek "Bu- günkü koşullârda işçilere ve- rilen ücret, çok defildir. Me- mıuiara verilen ücret ise çok azdır. Bu fark da ana> asanın emrettiği sos>al devlet anla- yışının hayata geçirilmemiş ounasının ü/ücü bir sonucu- dur" diye konuştu. Başbakan Tansu Çiller'in "işçiyi, memuru. emekliyi enflasyonun attındaezdirme- yeceklerine* daır söz verdı- ğıni anımsatarak "Biz, zam talep etmedik. Onlann sözle- ri doğrultusunda hareket et- tik ve kavıplarımızın tclafi edilmesini istedik. Sö/lerini yerine getirmelerini bekliyo- ruz" dedı. Sorunlannın çö- zümü ıçin Başbakan "dan ran- devu talep edeceklennı de belirten Meral, ancak ülke- de huzur isteniyorsa kendi- lerinden önce Başbakan 'ın ve bakanlann çağnda bulun- ması gerektığini söyledi. Meral, asgari ücretle ilgi- li bir soru ûzerine, "Hükü- met umarız bu noktadan sonra bir yanuşlık yapmaz" dedi. 15 yıloldu Kemal Türkler anılıyor İstanbul Haber Servisi - Kemal Türklerkatledı1 ışinin 15. yılındaanılıyor. DlSK'in kurucusu olan, DlSK ve T Maden-lş Sendi- ka-sı'nm uzun yıllar başkan- hkJannı yapan Kemal Türk- ler,bugün saat 10.00'da Top- kapı'daki mezan başında anılıyor. Türkler. 1947 yılmda Ba- kırköy'de kurulu Emayetaş Fabrikası'nda işçi olarak ça- lışmaya bajladı. ve 27 tem- muz 1947'ce kurulan Türki- y e Mader-lş Sendiksı'na üve oldu. ~ürkler, 13 Eylül 1953'te T Maden-lş Sendi- kası Bakıicöy Şubesi'nın yönetim kuuluna, 28 Mart 1954'te yapılan T. Maden-lş Sendikası'mn kongresinde genel sekrcterliğe seçıldi. Aynı yıi oy birliğiyle T. Maden-fş Sendikası'nın Ge- nel Başkaılığı'na seçilen Tıürkler, kıtledilişıne kadar 2 1 yıl aralasız olarak bu gö- revı sürdüıdü. Türkler.l3Şubatl967'de Türkiye Drvrimci İşçi Sen- dâkalan Konfederasyo- iMi'nun (CİSK) ilk Genel Efcaşkanlıg'nı yaptı. Türk- ler'in silalu bir saldınyla öl- dnriilmesi izerine işçiler ül- k«çapındigenel greve gitti. EBK işçüeri önceki yıllarda da ücretlerinin yetersizliği nedeniyle orurma eylemi yapmışlardı. EBK işçisi ve üretici direniyorANKARA (Crnnhuriyet Bürosu) - Hükümet, kamu iktisadı teşebbüslerinın (KlT'ler) satış çalışmalannı hızlandınrken, özelleştirilecek kuruluşlarda çalışan işçiler eylemlerini arttırarak sürdürme karan aldılar. thalesi gelecek hafta yapılacak olan Et ve Balık K.urumu'nda (EBK) çalışan işçiler, önceki gün başlattıklan işyerini terk etmeme eylemini hafta boyunca sürdürecekler. Hükümetin, kurumun satışını ertelememesı durumunda, 3 bin 641 EBK işçisi ile birlıkte besici ve üreticilenn de Ankara'ya gelerek eylemlen sürdürecekleri bildirildi. Özelleştinne sürecı hızlandınlan ve teklif verenlerle pazarhk görüşmeleri sürdürülen Erdemır'ın çalışanlan da kurumun satışını engellemek içın ayakta. Yaklaşık 7 bin Erdemır işçisi özelleştirmeye karşı Ankara'ya yürüme karan aldı. EBK kombinalannın satışı için 26-28 temmuzda yapılacak ihaleler öncesınde. Türkiye Ziraat Odalan Birliğı (TZOB) Başkanı Erol Barazbaşkanlığında, Ankara Üniversitesi Ziraat ve Vetennerlik Fakültelen. Türk Veteriner Hekimleri Birltğı, Türk Veteriner Hekimler Vakfi, Türkiye Ziraatçılar • İhalesi gelecek hafta yapılacak olan EBK'de çalışan işçiler, önceki gün başlattıklan işyerini terk etmeme eylemini hafta boyunca sürdürecekler. Hükümetin, kurumun satışım ertelememesi durumunda, 3 bin 641 EBK işçisi ile birlikte besici ve üreticilerin de Ankara'ya gelerek eylemleri sürdürecekleri bildirildi. Derneği, Erzurumlu, Ankaralı besiciler ile Hak-lş Konfederasyonu ve Kamu Işletmecilığıni Geliştirme Merkezi'nin (KİGEM) katılımlanyla oluşturulan platform da, kurumun satılmasının önlenmesı ıçin yürütülecek eylemler ve kombinalann yenıden yapılandınlması ıçin getirilecek öneriler üzerinde çalışmalannı sürdürüyorlar. Platform, hazırlayacağı raporlan, Başbakan Tansu Çiller, CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin ve özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'ye sunarak, EBK'nın satılması durumunda hayvancılık sektörünün 'öleceği' uyansında bulunacak. 3 bin 641 EBK işçisi önceki gün 40 ilde • başlattıklan işyerini terk etmeme eylemini gelecek hafta da sürdürecek. Hükümetin EBK'nın satış ıhalesini ıptal ermemesı durumunda. ışçılerle birlikte besiciler ve hayvan üreticilennin de Ankara'ya gelerek eylemlerini başkentte sürdürecekleri bildirildi. Öz Gıda-lş Genel Sekreten Salim Uslu da dün yaptığı yazılı açıklamada, EBK işçisınin eylemlerinde kararlı olduğunu vurgulayarak. şu görüşlen dile getırdi: "Yapılmasi gereken, gerek ülkemizin tanm ve hayvancılığı açısından ve gerekse üretici ve tüketici gibi sosyal boyutlar nedeniyle büyük önem arz eden EBK'nin vaşatılmasıdır. Siyasi iktidann bu demokratik tepki>i doğru değerlendirmesi gerektiğini ifade ediyor; ülkemiz ve halkımız için yaşamsal önemi olan özelleştinne konusunda, başta hükümet olmak ü/cre. ilgili \e vetkili herkesi sorumlu davranmaya vağınvoru*." Özelleştinne süreci hızlandınlan ve eylül ayında satılması programlanan Erdemır için de çalışanlar ayakta. Yaklaşık 7 bin Erdemır işçisi kurumun satılmasını önlemek amacıyla Ankara'ya yürüme karan aldı. yaptığı yazılı açıklamada, hızmet sahala- n içınde yer alan 85 şubenin üyelennin. bu sabah serv ıs araçlanna bınmediklerini ya da ışyerlenne bir veya ıkı kılometre uzaklıkta toplanarak, yürüyerek gittikle- nnı kaydetti. Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi'nde Deri-lş Sendikası'na bağlı 49 işyennde çalışan 1.500 işçi, 4,5 aydır top- lu ış sözleşmesi görüşmelennde anlaşma- ya vanlamadığı gerekçesıyle dün iş bırak- ma eylemıne başladı. İşçilerpazartesigü- nü de greve çıkacak. Izmır'de Bornova Hükümet Alanı, Kar- şıyaka Anayasa Parkı ve Konak Alam'nda ve Aliağada rafineri yakınlannda topla- nan Tek Gıda-lş, Teksıf-lş, Lıman-lş, Tes- Iş. Tarım-lş, Yol-İş, Onnan-lş, Harb-lş, Türkiye Maden-lş. Metal-lş ve Demıryol- Iş üyesı 8 bıne yakın işçi, slo- ganlar atarak ışyerlenne yü- rüyerek gittiler. Aliağa'da Petkim, Tüpraş ve Petrol Ofisi'nde örgütlü Petrol-lş üyesi 3 bine yakın ışçi, işyerlerine yürüyerek gittiler. Manisa'nın Soma ilçesin- de de maden işçıleri ışyerle- rine yürüyerek gıttiler. Ege Lınyitlen Işletmeleri'nde ça- lışan yaklaşık 5 bin maden işçisi, istasyon mevkiinde toplanarak buradan sendıka binası önüne geldiler. Gölcük'te Tersane ve diğer asken işyerlennde çalışan iş- çiler saat 07.30'dan ıtıbaren Donanma Kavşağı, Mobil ve Kavaklı'da servislerden ıne- rek yakın çevrede oturan ar- kadaşlannın da katılımıyla Tersane kapısına kadar alkış- lı ve sloganlı protesto ile yü- rüdüler. işçiler, "Hükümet is- tifa, Tansu Amerika'ya, Geli- yor geüyor genel grev gelivor'' sloganlan attılar Kocaeli'deki Türk-lş'e bağlı sendikalara üye işçiler bu sabah servis araçlanndan inerek ışyerlenne kadar top- luca yürüdüler. Katılımın yüksek düzeyde gerçekleştığı ilk eylem Tüpraş, Igsaş, Petkim ve Ya- nmca Seramik gibi sanayi kuruluşlannın yer aldığı Kör- fez ilçesinde yapıldı. Burada topluluğa bir konuşma yapan Petrol-ış Sendikası Genel Sekreten Bayram Yıldınm, hükümetin önerdıği şartlar altında sözleşme imzalama- nın işçiye ihanet olacağını söyledi. Eyleme Hereke Sü- merbank, Petrolofisi, Devlet Malzeme Ofısı, SEKA ve Gölcük Tersane Komutanlı- ğı'nda çalışan işçiler dekatıl- dı. Tekirdağ'da Köy Hizmet- leri'ndegörevli270mevsım- lık işçıyle 151 kadrolu işçi de bu sabah ışyerlenne gitmek için kunımlannın servis oto- büslenne binmediler. Tekir- dağ'dakı bu uyan yürüyüşü- ne yaklaşık 500 Tekel ve Ka- rayollan personeli de katıldı. Eğitimcilerin bütünleşme kurultayı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Kamu çalı- şanlan sendikalan arasında en yaygın ve 120 bin üyesiy- le geniş bir örgüt olan Eğı- tim-Sen dün 1. Olağan Ge- nel Kurulu'nutopladı. Sen- dıkal anlayışlann karşılaşa- cağı kongrenin. aynı zaman- da ıkıden daha çok "epi- min" yönetimde yer alma mücadelesıne sahne olması bekleniyor. Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Ziya Halis. genel kurulda yaptığı konuşmada, "CHP, memur sendikalannı yasal hale ge- tirmek için samimi mücade- lesini vermektedir" dedı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kayada eğitimin • Genel kurulda konuşan Bakan Ziya Halis, CHP'nin, memur sendikalannın yasallaşması için mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. emperyalist tekellenn ıstek- len doğrultusunda yapılan- dınlmak ıstendiğini söyle- di. Yaklaşık altı ay önce ya- pılan birleşme genel kurulu sırasında Eğitim-Sen'in Ge- nel Başkanlığı'na getirilen Yıldınm Kaya yeniden baş- kanlığa aday olduğunu açık- ladı. Kurultay öncesinde gaze- tecılenn sorulannı yanıtla- yan Kaya, "İki sendikanın birleşmesinden bu yana da- ha çok birleşmenin teknik yönlerini çözdük. Bu genel kurul Eğitim-Sen'de bütün- leşmenin sağlanacağı bir ge- nel kurul olacaktır" dedı. Eğıtim-Sen'ın genel baş- kan adaylan arasında adı ge- çen Eğit-Sen Genel Başka- nı İsmet Aktaş ise "E0tim- Sen, bu genel kurulunun ar- duıdan nitelik ve nketik ola- rak şimdikinden bir adım geriye düşmemelidir"dcdi. Kamu çalışanlan sendi- kalan arasında farklı bir akım olarak değerlendirilen Eğitim-lş'ın Genel Başkanı Niyazi Alrunya da birleşik sendikanın genel başkan adaylan arasında anılıyor. Altunya, Eğitim-Sen ıçinde bırden çok eğilimın yer al- masının bütünleşmeye en- gel olmayacağını belirterek "Parçab yapı kimsenin işine yaramaz" dedi. Eğitim-Sen 1. Olağan Ge- nel Kurulu'na katılan Çalış- ma Bakanı Halis. ögretmen hareketinin, Türkiye'deki si- vıl toplum örgütlenmesin- deki önemine ve anlamına dikkat çekti. Halis, şöyle konuştu: " Demokratikleşme mücade- lesinde koalisyon protokolü- ne göre, bu işi gerçekleştire- bilmemiz için, en az bizim kadar DYP 1 nin de sorumlu- luğu vardır" dedı. ŞimdLheyeoıgyrerici taksitlerle MÜZİK SETLERİ MS-1600 PORTABLE MUZK SETl MS-1700PORTABLE MUZIKSET1 MS4380 MUZIK SETl MS-2610 CD PORTAKf MUZK SETl MS3740 CD MIKRO SISTEM MUZIK SETl MS-5670 MUZIK SETl PEŞIN 3,350,000 3,950,000 30,650,000 9,900,000 13,400,000 25,600,000 PEŞINAT+6 TAKSfT PEŞİNAT 550,000 650,000 5,020 000 TAKSİT 550,000 650,000 5,020,000 TOPLAM FIYAT 3,850,000 4,550,000 35 140 000 F 1,500,000 2,000,000 3,700,000 1,400,000 1,900,000 3,650,000 9,900,000 13,400,000 25,600,000 PEŞİNAT+10 TAKSİT | PEŞİNAT 410,000 490,000 3,780,000 1,070,000 1,440,000 2,760,000 TAKSİT 410,000 490,000 3,780,000 1,070,000 1,440,000 2,760,000 TOPLAM FIYAT 4,510,000 5,390,000 41,580,0CC 11,770,000 15,840,000 30,360,000 | ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Türkeş Gibi Konuşmak Bakırköy Belediye Tıyatrolan 15 temmuz-1 ağus- tos arasında "Hayal Bahçesı" (1. Yaz Etkinlikleri) adıy- la bir dizi faaliyet düzenlemış. (Şu etkinlik sözcüğü- ne de illet oluyorum...) Tümüyle ücretsiz olmak üzere müzık, tiyatro, sine- ma, halk dansları ve geleneksel temaşa gösterileri- nin yanı sıra; her gün akşamüstlen bir yazarla söyle- şi ve kitap imzası yapılıyor. Geçen çarşamba günü de beni konuk ettiler. Söyleşi veimza; "HayaJAğacı"adını verdikleridün- ya güzeli bir ağacın gölgesinde yapılıyordu. Dallan yer- lere kadar sarkan ve inanılmaz bir gölgelik oluşturan bu ağacın ne olduğunu anlayamadım. Kimı dostla- rım, yabani fıstık ağacı dedıler, kimileri başka bir şey söylediler. Her şey çok güzeldı. Anneler, babalar bebelerini ku- caklanna almış gelmişlerdi. Gençler ve heyecanlan in- sana umut venyordu. Bir yandan kitap ımzalıyor, bir yandan sohbet ediyorduk. Bir ara önüm boşaldı. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyolojı Bölümü'nde okuduğunu söyleyen bir genç geldi. "Sizınle bıraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. "Elbette" diye yanıtladım. "Zaten gördüğünüz gibi sohbet ediyorvz." Aynı arkadaş geçen sene Ali Sirmen'le birlikte ka- tıldığımız bir panelde de benzer sorular yöneltmiş fa- kat tatmin edici yanıtlar alamamış. "Sor bakalım " de- dim, "Umanm bu kez sizi tatmin edici yanıtlar vere- bilirim." Genç arkadaş başladı konuşmaya "Kürt ulusu, ba- ğımsızlık, azınlık haklan, kendi kaderini tayin hakkı, vs. vs..." peş peşe soruyor. "Dur bakalım" diye müdahale ettim. "Sen bu ko- nularda bızim yazdıklanmızı okudun mu?" Okuyama- mış. Zira her gün gazeteye ayıracak parası yokmuş. "Peki bu konularda neler okudun?" diye sordum. Cevap yok. Kulaktan duyduğu bazı şeylerı gelip ba- na satmaya çalışıyor. Doğrusu ortam ınsana huzur veren bir ortamdı. Bu nedenle sabırla bir şeyleri anlatmaya çalıştım. Azın- lık nedir, ulus nedır, ulusların kaderlerini tayin hakkı ne demektır... "Bunları bırakın" dedı, "Bu kirti sava- şın sona ermesı için ne yapacaksınız?" Bu kirli sava- şın sona ermesinın ancak ayaklanmanın bastırılma- sıyla mümkün olabileceğinı söyledim. 'Türkeş de böyle söylüyor" demez mi... Buyrun bakalım. "Insanlara topraklarını vermek gerekmez mi?" di- ye sorunca. doğrusu tepem atmaya başladı. Kitap standındaki arkadaşlann da canları sıkılmaya başla- mıştı. "Kimin toprağını kime venyorsunuz?" dedim, "Bir kanş bıle toprak veremeyız, bir çakıl taşı bile ve- remeyiz." Yeniden "Boyle konuşmayı size yakıştıramadım, Türkeş de böyle konuşuyor"üerr\ez mi... Adam her- halde benim sabnmı deniyordu. Ama sonunda "Güneydoğu'dakı işgal ordusu..." deyince, benim sabrım da tükendi. "Hadi bakalım" dedim, "Yıkıl karşımdan. önce bir şeyler oğren ve en azından nasıl konuşulacağını öğren de, ondan son- ra gel bir şeyler tartış." Bu tavnmı da çok baskıcı buldu. Herhalde gene Tür- keş'e benzetmiştır. Çekti gitti. Amatüm sinirlenmi al- tüst etmiştı. Güneydoğu'da şu anda askerlik hizmetlerini ya- pan yakınlarımı ve tanışlanmı düşündüm. Tanımadı- ğım onbinlerce gencimızi düşündüm. Kavurucu yaz sıcağında ülke topraklarını korumaya çalışırlarken, Ataköy'de "kültürel etkinlik"^) izlemeye gelen bir ada- mın, kendilerinı "işgal ordusu" olarak nıtelemesine ne derlerdi acaba? Eğer bu adamlar ülkesinin bütünlüğünü isteyen herkesi "Türkeş gibi" görüyorlarsa, bundan kendıle- ri değil Türkeş kazançlı çıkar. Güneydoğu'da sava- şan "Mehmetçiklerımız", Türkeş'ın değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin askerlerı ve para ıçin değil, vatanla- n için savaşıyorlar. "İşgal ordusuymuş..." Eğer bu kafada gidıhrse; Güneydoğu'da kimı zalim uygulamalara karşı duyulan nefret, yavaş yavaş or- tadan kalkar. Türkeş'e ve Türkeş gibi düşünenlere du- MArkosıSa. 17, Sü. l'de verıcı ARÇELİK •< tmıtıuıs oHouıııunmuıııiT