Catalog

18TEMMUZ1995SALI CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN JT ÎLMLERİ TELEVIZYON 15 Sonin İçin Bir Kadeh 08.30 Kanal D Duygusal Yazlan kaptanlık yapan tıp öğrencisi genç kız. barda tanıştığı bankacı gençle duygusal ilişkiye gırer. Yn: Bilket llhan. Oyn: Sibel Tunıagöl, Hakan Ural. Tamirci Parçası 10.00 atv Duygusal /^\ Bir otomobıl tamircisiyle zengin ve güzel kızın aşk öyküsü KZ/ anlatüıyor. Türker Inanoğlu'nun yönettiği filmde Filiz Akın ve Ay- han Işık başlıca rolleri paylaşıyor. Bebek YüzJÜ 10.30 ShowTV? Katifler de Ağfar 10.30 interstar Dram /^J\ Filmde, oğluyla aynı kadına âşık olan bir kabadayının öyküsü an- 'Ö' latılıyor. Orhan Elmas'm yönetmenliğinde Cüneyt Arkın ve Banu Alkan baslıca rollerde. Bir Yiğit Gurbete... 11.30 Kanal D Melodram /Ç^\ Kan davalı ikı ailenin çocuklan arasında umutsuz bir aşk gelişir. \£s Kemal Kan'ın yönettiği filmde Nuri Sesigüzel, Esen Püsküllü ve Aysun Güven başlıca rolleri paylaşıyor. Okul Bandosu 12.00 Show TV Güldürü (Leader Of The Band)- Maddi sıkıntılar içindeki piyanist, lise bandosunu çalıştırma teİdifi alır. Ancak bu iş göründügü kadar ko- lay değildir. Yn: Nessa Hyams. Oyn: Steve Landsberg. Çılgın Gençler 12.10 İnterstar Macera /77\ (Crazy Times)- lki gençlık çetesi "kız meselesi' yüzünden bırbinne \£s girer. Ancak çetelerden birinın lideri çok duygusaldır. Yn: Lee Philips. Oyn: Ray Lıotta, David Caruso. Aşk Peşinde 12.45 atv Dram ^\ Yıllardır büyük kentte yaşayan köy kökenlı bir sinema sanatçısı, 'O' kansının modem olamamasından şikâyetçidir. Bu nedenle genç bir kadınla ilişkiye girer. Yn: Samım Utku. Oyn: tlyas Salman, C.Akyol. Ağlayan Gûlmedi mi? 14.30 Show TV Melodram ®tki talihsız genç birbirlenne kavuşmak içın büyük mücadele verir. Ancak kavuştuklan sırada da ölüm onlan ayınr. Yn: Remzi Jön- türk. O>TI. Mahmut Tuncer, Bahar Öztan. Kader Ayırsa Bile 15.30 atv Duygusal Annesını trafık kazasında kaybeden küçük kız, bir gün döneceğı umuduyla onu beklemektedir. Yn: Semih Evin. Oyn: Ekrem Bora, Sema Özcan, Cenk Er. KınnızGece 16.00 Kanal D Gerilim ®Röntgenci bir sapıkla kızı kaçınlan zengin bir kadinın öyküsünü konu alan fîlmi Şahin Gök yönetmiş. Oynayanlar: Sevtap Parman, Selçuk Özer ve Murat Soydan. Ekmekçi Kadın 16.40 Show TV Dram /î^s Evinin geçimini ekmek satarak sağlayan dul bir kadının öyküsü. vCV Mehmet Dinler'in yönetiminde FatmaGirik, Orçun Sonat ve Yalçın Gülhan başlıca rollerde. Dönüş Yolu 17.15 TGRT? Tarkan/ Gümüş Eğer 17.30 Show TV Macera ®Çizgı roman kahramanı 'güçlü Türk' Tarkan'ın bir büyücüye karşı verdiği mücadelenın öyküsü. Yönetmen: Mehmet Aslan. Oy- nayanlar: Kartal Tibet, Eva Bender. Adem ile Havva 18.15 atv Dram /^>> Kirahk katılden kaçarak bir tatil köyüne sığınan Adanalı bir kaba- ^& dayınrn, kültürlü bir kızla yaşadığı aşk öyküsü. Yn: Şerif Gören. Oyn: Tank Akan. Sibel Turnagöl, Erdal Ozyağcılar. Her Gönülde Bir... 20.35 Show TV Güldürü /Ç^\ Yaşlan geçkin bir hademe ıle bekçinin ilkokulu dışandan fjırirme vC/ çabalannın güldürülü öyküsü. Yn: Osman F. Seden. Oyn: Zeki Alasya, Metin Akpınar. Melanie Rose 21.00 TRT1 Macera /T7\ (Melanie Rose)- Kendinı tamamıyla işine adamış borsacı, bir gece V3' soyulur ve Melanie Rose adındaki fahişeden yardım ister. Yn: Amos KoIIek. Oyn: Sally Kırkland, Robert Lupone. Güneşin Tutulduğu Gün 21.50 interstar Dram /ÇZ\ Tutucu bir ailenin gözü yükseklerde olan kızının öyküsü. Genç kız ^Ür yeni yaşam arayışı ıçinde kötü yola düşmekten kurtulamayacaktır. Yn: Şerif Gören. Oyn: Müjde Ar, Bülent Bilgiç. Cinayet Bilmecesi • 23.30 atv Korku /TT\ (Lights Out)- Mesleğine çok bağlı deneyimlı polis memuru, ko- vH/ rkunç bircinayetle karşı karşıya kalır. Katil çok zeki ve tehlikeli bir sapıktır. Yn: Nigel Dick. Oyn: Michael Madsen, Lisa Bonet. Cazibe Hanımın Gündüz ... 23.30 Kanal D Dram Güzel ama evde kalmış bir kızın, tutkulu düşlerle dolu yaşamının öyküsü. Katıldıği festivallerde ödüller alan fılmi Irfan Tözüm yönet- miş. Oyn: Hale Soygazi, Uğur Polat. 'Cazibe Hanun'ın Gündüz Dfişieri'nde Hale Soygazi'yi, oldukça cüretkâr sahnelerde izleyeceğiz. Maestro 23.50 TRT 2 Dram (U Maestro)- Savaş sırasında kendini orkestra şefi diye tanıtan bir kimsânin aslında orkestrada davulcu olduğu daha sonra ortaya çıkar. Yn: Mario Hansel. Oyn: M. McDowell, Charles Aznavour. 00.101 Show TVI Gangsterier... Aynntı yanda 00.101 Kanal 61 Kanayan Afrika Aynntı yanda Kansas Planı 00.15 HBB Macera /T> (Kansas City Confidential)- Mükemmel gibi görünen bir soygun v i ' planını konu alanfilmde,çete, soygundan sonra Guatemala'ya kaç- mayı amaçlamaktadır. Yn: P. Carlson. Oyn: Lee Van Cleef. Sara'nın Erkekleri 03.10 TRT 1 Gerilim /77\ (Sara's Men)- Geçmişinde birçok erkekle ılişki kuran Sara, evlen- v i ' meye karar verir. Ancak eski sevgilisi olduğunu söyleyen bıri tarafindan tehdit edilir. Yn: Gianpaolo Tescari. Oyn: Nancy Brilli. İzleyin O Yerli Orta Halli (_) Yabancı ©Değmez Kanal 6 oo.ıo\ Güney Afrika'da çevrimine, 'apolitik' zannedilerek izin verildi 6 GerBla sineması' örneğiSEVİN OKYAY Johannesburg'un dışındaki zencı böl- gesi Soweto'nun sokaklan, çürümekte olan çöplerle ve yıkılmış insan umutlany- la kaplıdır. Dostlanyla meslektaşlannın "Panic" dedıkleri Johnny, ufak çapta bir karaderili gangsterdir. Burada, küçük bir kulübede oturur. Ev sahibesinin oğlu Sam gibi diğer getto sakinlerinin siyasi müca- delelerine karşı kayıtsızdır. Onun yerine gösterişli kıyafetleri ve modaya uygun ayakkabılanyla dans edip, içki içerek, "iyi hayat" dediği şeyi sürmek ona ye- ter. Arada bir de işadâmlannı cüzdanla- nndan ayınr. Bir gün sevgilisi Pat'ın patronunun evinde olay çıkartır, kız işinden kovulur. Sam. Pat'in militan bir sendika lideri olan Duma ile tanışmasını sağlar. Ancak he- men bunun ardından askeri polis tarafin- dan tutuklarur ve çevresindeki gerçekler- le ilk kez karşı karşıya gelir. Çünkü Jo- hannesburg'da sen siyasete kanşmasan da, siyaset gelip sana bulaşır. Panic, po- lis onu yakalayıp hücreye atınca tam ola- rak anlar bunu. Orada, en fazla küçük gör- düğü ve korktuğu kişilerle, bir avuç kara- denli özgürlük savaşçısıyla başbaşa kalır. Nihayet Güney Afrika sokaklan üzeri- ne bir film! Beyazderili yönetmen Schmitz ve senaryoyu birlikte yazdığı ka- raderili sinemacı (aynı zamanda, filmin başrol oyuncusu) Mogotiane, akıllıca davranarak Panic' in geleceğinin ne olaca- ğını bızim hayal gücümüze bırakıyorlar. Kendileri de, üçkâğıtçı olduğu halde se- yircinin sempatisıni toplayabilen kahra- manlannın ruhuna inmeye çalışıyorlar. Sonuçta ortaya Lıno Brocka'nın Filipin gecekondu melodramlanna vermeyi ba- şardığı cinsten bir enerji çıkıyor. Beyaz li- beral filmlerin Soweto'daki hayata iliş- kin olarak vermeyi başaramadüclan gö- rüntülere, seslere, kokulara ve ritme de çok daha fazla yaklaşıyorlar. 1990 yılındaki Uluslararası Istanbul Film Festıvali'nde Güney Afrika üzerine iki film oynamıştı. Her yerde sözü edilen "Kuru Beyaz Bir Yaz" (A Dry Hot Summer) ile, hiç hesapta olmayan "Ma- pantsula. Herkes Euzhan Palcy'nin filmi- nı merak ediyordu ama, onun kadar seyir- ci çekmeyen "Mapantsula", çok daha iyı, çarpıcı bir film sıfatıyla, kendisini görmeye gelenleri ödüllendirdi. Schmitz, "Cary Freedom" ve "A World Apart" gibi filmler'' diyor, "mükemmel olsa ve amaca hizmet etse de, Güney Afrika konusunda beyazlann bakış açısıyla kı- sıtlılar ve haddinden fazla basitleştir- meyi önlemek için gerekli olan otaotik toplumsal ayrıntılardan yoksunlar". "Kanayan Afrika", 1990 Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde de oynamış ve büyük beğeni toplamıştı. Kanayan Afrika Mapantsula / Yönetmen: Oliver Schmitz / Oyuncular: Thomas Mogotiane, Marcel Van Heerden, Thembi Mtshali, Dollv Rathebe, Peter Sephuma, Darlington Michaels 1988 Güney Afrika yapımı, 106 dakika. Güney Afrikalı yetkililerin, apolitik bir gangster filmi olduğunu sanarak ızin ver- diği "Mapantsula", başka yerlerde çev- rilen benzer örneklerin aksine, Güney Af- nka'da beyaz ve karaderililerin işbirliğiy- le gerçekleştirilen hükümet-karşıtı sıne- macılığın, daha önce eşine rastlanmamış bir örneği. Botha hükümetinin yasakladı- ğı film, baskıcı rejime karşı ateşli ve bo- yun eğmeyen birbildiri. Biryan-belgesel tadıyla izleyiciyi olaylann ta içine sokan "Mapantsula", bir gerilla sınemacılığı örneği. Kara ve beyaz denlilerden meydana gelen bir ekıple, vergi bağışıkhğından da yararlanarak, Johannesburg ve Soweto'da çekildi. yetkililerin bumunun dibinde çe- kildi. Aslında, küçük bir suçlunun siyasi bilinçlenmesınin gensinde, yoğun bir po- litik dram "Mapantsula". Ama sıradan bir didaktık dram olmaktan da çok uzak. Schmitz, Panic'in bir suçlu olarak yaşan- tısı ıle hapishane deneyimlerini birbirinin ardından gelen bir dizı sahneyle veriyor. Üstelik. özgürlük savaşçılan da ahkâm kesen takımından değil. Filmin adı. Sovveto argosunda "Hır- sız" anlamına geliyor. Yönetmen Schmitz de. filmin şüpheci, sokaklarda büyümüş kahramanını şöyle tanımlıyor: "Panic için, hapishane, Güney Afri- ka'daki hayatın bir parçasını oluştu- ruyor. Değişikliğe şüphevle bakan Pa- nic, sistemin içinde yaşamaya alışmış. Karederili militan hareketin vükselme siyle birlikte değişiklik de meydana ge- lince, gerçekten sarsılıyor. Ve ahlaktan yana bir tavır benimsiyor." Oliver Schmitz, 1960'ta Cape Tovvn'da doğdu. Michaelis Güzel Sanatlar Akade- mısi Görsel-Işitsel Sanatlar ve Sinemacı- lık bölümünden mezun oldu. Görüntü yö- netmenliği stajını Johannesburg'da ta- mamladıktan sonra, Film Co-op'un kuru- cu ortaklan arasında yer aldı. Media Workshop Afroscope'da kurgu yardımcı- sı olarak, televizyon magazin programla- n ve belgesellerde çalıştı, televizyon dramlannda ses kurgusu yaptı. 1985'te Güney Afrika'dan aynlarak Batı Alman- ya'ya gitti, orada Batı Alman televizyo- nundakurgucu olarakçalştı. "Mapantsu- la"nm ilk versiyonu da yanındaydı. Bır Londra yolculuğu sırasında film projesi- ne yapımcı bulunca, Güney Afrika'ya dö- nerek "Mapantsula"yı yaptı. MERCEKLEBAKEVCA MAHMUT T. ONGOREN Uziaşmaya Doğru... Radyo-TV Üst Kurulu eleştıriliyor. Radyo ve TV yayınlannı durdurmaya kalktığı için... Arkasından da yanlış verilere dayanarak bu kapatma karanna var- dığı için... Bu gibi eleştirılerle karşılaşınca da üst kurul ken- dini korumak amacıyla ne denli demokratik olduğu- nu, sansürcülükten ne denli uzak bir anlayışa sahip bulunduğunu ve bir de 'devletin milletiyle bölünmez- liğine' ne denli ınandığını söyleyip duruyor. Öteyandan, üst kurulun yanlış kararlaraldığını ile- ri süren radyo-TV kunjluşlannın sahipleri ve yöneti- cileri de ne denli büyük haksızlıklaria karşılaştıklan- nı bas bas bağınyorlar. Kimin haklı, kımin haksız olduğu kamuoyunca bir türiü anlaşılamıyor. Belki her iki taraf da haksızdır. Bir kez, üst kurulun oluşumunu sağlayan yasa, demok- ratik değil. Demokratik olmayan bir yasayla üst ku- rulun demokratça karar alması olanaksız. Karşı tarafta ise korsanlıkla ve yasadışı uygulama- larla yayına başlayan özel radyolann ve televizyon- lann belli bir düzene girmeye ve uymaya niyetleri yok. O zaman bu sorun nasıl çözumlenir? Bu sorun çözümlenmez. Türkıye'nin sorunlarına nasıl çözüm bulunamıyor- sa, radyo-TVsorunlannın da ortadan kaldınlması dü- şünülemez. İşe önce TRT'den başlamak gerekiyor. Üst kurulun oluşumunu sağlayan yasadan sonra, TRT yasasının da demokratikleştirilmesi gerekiyor- du. Ama üst kurula yaşam veren yasa bir türiü çıka- nlamazken birden askerterın araya gırmesiyle bu ya- sa yürurlüğe sokuldu. ipin ucunu kaçırmış özel rad- yolann ve televizyonlann sözde düzene girmesi için... Salt özel radyolara ve televizyonlara yapay bir hu- kuksal varlık kazandıran bu yasa, 'yasaklayıcı' bir yasadır. Nitekim, üst kurul da aynı yasaya uymak zo- runda olduğu için 'yasaklamak' zorundadır. 'Yasaklayıcı'yasadan sonraTRT'nin durumunu ve konumunu belirteyen bir yasayı çıkarmaya ise hükü- metler hiç yanaşmadılar. Çünkü TRT de 'yasaklayı- c/'durumda ve konumdaydı. Bunu bozmamak res- mi düzene uygundu. Peki, sonuçta ne oluyordu? Ülke yönetimi yasaklayıcı yayın yasalanndan hoş- nuttu. Hatta belki daha da yasaklayıcı yasaklardan yanaydı. TRT yönetimi ise 'bastınldığı' içın başını kaldırmadan yukandan gelen buyruklan uygulayarak kendine göre rahatlamıştı. Rahatsızlık ise salt özel radyolarda ve televizyonlarda vardı. Çünkü bu ya- sadan sonra başlanna bir üst kurul dikilmişti ve ya- sa öncesi dönemdekı ilkesiz ve kuralsız yayıncılık uy- gulamasınasınıriargetirmıştı. Bu sınırlaria özeller, ıs- tedikleri gibi para kazanamamaktan korkuyorlardı. Sorun işte buydu. Oysa biraz üst kurulun dümen su- yundan gitseler 'alan da hoşnut olacaktı, veren de'... Hem onlar istedikleri gibi para kazanıriardı hem de bunlar sözde devlet otoritesini uyguluyor gibi görü- nürlerdi. Nitekim sonunda öyle olacak ve her iki taraf uzla- şacak ve kamuoyu da sorunu çözümlenmiş sana- caktı. _ ^ ^ ^ _ - — . Önemli bir sinema kitabı. Kaçırmayın A.G. Sokolov, "Sinemada Görüntü Kurgusu" (Çe- viri: Semir Aslanyürek), ANTRAKT Sinema Kitapla- n, Istanbul, 1995. 6 20.4p\ Ahmet San, Pepsi Cola ve Kanal 6 işbirliğiyle gerçekleştirilen konser İnönü Stadyumu'ndan Non-stop Müzik Festivali TV Servisi- "Non-Stop Müzik Festivali"nde bu akşam Mavi Sa- kal, Murat Çekem & Merctıry, tzel, Stone ve Simple Mind kon- serleri yer alıyor. Ahmet San, Pep- si Cola ve Kanal6 işbirliğiyle ger- çekleştirilen konserler Inönü Stad- yumu'ndan saat 20.40'tan itibaren canlı yayında ekrana gelecek. Türkçe sözlü rock müzik yapan Mavi Sakal. gecenin ilk grubu. Te- oman Yakupoglu'nun solistliğıni üstlendiği grupta Kaan Altan, Murat Tümer ve Mahçem Öz- tûrk bulunuyor. 1992'de piyasaya çıkan "Çektir Git" albümünden sonra gnıbun "Mavi Sakal 2" isimlı CD'si ilk Türkçe rock CD'si olarak yayınlandı. 1988 yılından bu yana profesyo- nel olarak müzik yaşamına başla- yan Murat Çekem, 1992'de ken- di grubu Mercury ile çalışmalara başladı. Gecenin üçüncü solisti Izel, kon- servatuar eğitiminden sonra Çeli- kile "tzel-Çelik" birlikteliğini kurdu. Ilkkaseti "Özledim"ı Izel- Çelik-Ercan üçlüsü olarak piyasa- ya sürdü. Ikinci çahşması "îşte Yeniden"ise lzel-Ercan ikilisinin yapıtı olarak çıktı. Izel halen yeni çahşması "Adak'Ma lıstelerde. Stone grubu ise 1994 yılı başla- nnda Sacha Stone tarafindan ku- ru Idu. Grup üyelerinin ortak hede- fi yeni guruplannı müzik sahnesin- de Rolling Stones, Led Zeppelin ve The VVho gibi klasik bir rock grubu yapmaktı. Dinamık konserler düzenleyen grup synthesizler ve yapay teknik- ler kullanmayan canlı müzik çalan virtüözlerden ohışuyor. Saat 23.20'de sahne alacak Simple Mind, 1979'da çıkardıkla- n ilk albümleri "Life in a Day" adlı albümlerinden sonra 1984 yı- lında çıkardıklan "Sparkle in the Rain" adlı albümleriyle Ingiltere listelerinde bir numaraya kadar yükseldiler. Bundan sonra birçok albüme de ımzasını atan grup son çıkardığı al- bümündeki "She is a River" adlı parçasıyla da hâlâ Türkiye listele- rinde yerini korumakta. Bu gece izleyeceğimiz Stone 1994'te Sacha Stone tarafindan kuruldu. TKTI i4.ıo\ Özel hayatlara ve sansasyona yer vermeyen bir magazin programı 'Rastlantılar'ın yaşamdald yeri FİGEN YANIK Rastlantılar, insanlann hayatlan- nı olumlu ya da olumsuz yönde de- ğiştirebiliyor.Yaşamımızda sadece günlük karar aşamalannda değil, ba- zen bir meslek ya da eş seçiminde karşılaştığımız olaylar bir anda ya- şamımızın akışını degiştirebiliyor. Rastlantı bazen ilk adım, bazen in- sanlann önlerindeki engeli kaldıran faktör oluyor; ama sonuçta ulaşıl- mak istenen başan ise bu da emek ve çalışma istiyor. Bu akşam "Bu rastlantı olma- saydı o insanın hayatı nasıl olur- du" sorusunu üçüncü kez yönelte- cek "Rastlantılar" adlı program da kendisine ana tema olarak bu ko- nuyu alıyor. "Amacımız, Türkiye'de tele- vizyonda magazin programı ys- pılabileceğini kanıtlamaktı. Özel hayatlan kanştırmadan, sansas- yona yer vermeden, çok sevilen bir magazin programı hazırla- maktı ÖBcelikli amacımız. İsimle- ri seçerken de bizim için önemli olan doğru örnekier olmasına dik- kat ediyoruz. Hiç tanımadığımız insanlar da zaman zaman prog- ramda yer alabilecek." diyor prog- ramın metin yazan ve danışmanı Nalan Karsan. Yaklaşık 20 yıl önce gazetecilik mesleğine başlayan Karsan'ı yine TRT 2'de yayımlanan "Ondan Sonra"nın metin yazarlıgından anımsıyoruz. Karsan, meslek yasa- mında Erdoğan Anpınar, Yener Süsoy, Çetin Emeç, Ali Saydam ve yine eski bir gazeteci olan baba- sı Atilla Karsan'ı hocalan olarak kabul ediyor. Yapım ve yönetmenliğini Abdül- hamit Avşar'ın, sunuculuğunu Ci- hat Şener'in üstlendiği program hakkında görüşlerini aldığımız Kar- san, verrnek istedikleri mesajın ka- dere teslim olmak anlamına gelme- diğini de özellikle belirtiyor. "Her şeyi bırakahm, hiç çaba harcama- yalım, rastlantıiara teslim olalıra değil. Burada özellikle gençler, hayatın başmda olan insanlar, ba- zı dersler çıkarabilir. Çünkü he- pimizin karjısına birtakım olay- lar verastlantılarçıkıyor. Bu rast- lantılan değerlendirmek bizim elimizde." Programın üçüncü bölümünün konuğu, Bedrettin Dalan olacak. Dalan'ın hayatına ilk rastlantı, orta- okula başladığı yıl Aydın-Germen- cik arasında gidıp gelmek zorunda olduğu 24 kilometrelik tren yolcu- luğunda çıkmış. Bunun sonucu, önündeki öğrenim hayatmda karşı- laşabileceği maddi ımkânsızlık en- geli kalkmış. Çünkü trende tanıştı- ğı Aydın savcısı, devlet bursu alma- sına neden olmuş. Canlı olarak yayımlanacak prog- ramın bir başka özelliği ise bugü- nün, Dalan'ın doğum günü olması. ShowTV oo.ıo\ Şiddet ve gelip - giden üslupçuluğun bileşimi Gangsterfihıüeriııiııkıyısından TV Servisi- Üç iyi aktör, New York'un Hell's Kitchen semtinde (şimdi adı Clinton) polisle, Maf- ya'yla, ve yoksullara ait yerleri alan Yuppie'lerle mücadele eden Irlan- dah-Amerikalı gangsterleri oynu- yor (esin kaynağı, gerçek bir çete: Westies). Aşın şiddetle, bir gelip bir giden üslupçuluğun bu bileşimi, az daha gayretle iyi bir film olabilir- miş. Ne var ki Dennis Mclntyre'ın senaryosu, eldeki konuyu deşeceği- ne, kıyısından dolaşmayı tercih et- miş. Aslında Cagney'e, yadaScor- sese-De Niro ikilisine ait alanda ge- zinen "Gangsterier Arasında", yapım değerleri yüksek. dikkat çe- kici, ama haddinden fazla uzun bir film. Terry (Penn), arkadaşlan olan ikı kardeşle, Frankıe (Harris) ile Gangsterier Arasında State of Grace / Yönetmen:Phil Joanou / Oyuncular: Sean Penn, Ed Harris, Gary Oldman. Robin VV'right, John Torturro, Burgess Meredith, John C. Reilly 1990 ABD yapımı, 134 dakika. Jackie, (Oldman) ve vaktiyle âşık olduğu kızkardeşleri Kathleen (Wright) ile New York'un Hell's Kitchen'ında büyümüş, trlanda kö- kenli bir gençtir. On ikı yıl süreyle New York'tan uzak kalmıştır. Son- ra geri döner ve başında aomasız Frankie'nin bulunduğu Irlandalı gangster çetesiyle anlaşır. Kathleen ile tutkulu ilişkisine de bıraktığı yer- den başlar. Aslında Terry. göründü- ğü gibi biri değildir. Frankıe'yi ele geçirmekle görevli bir sivil polistır. Penn, çok fazla içen ve sonunda görevini kişisel bir iş haline getiren Terry'de iyi. Harris ise, idam ceza- lannı şahsen yerine getiren Fran- kie'de, iyi bir kadronun en iyi oyun- cusu. Dengesiz kötü adamlan oy- namada artık üstad sayılan Oldman da, dengesiz küçük kardeşte yete- rince manyak. VVright Kathleen'de pınltılı birperformans sunuyorama, sanki bu filme ait değilmiş gibi. Penn, Terry rolünde başanlı. atv 23.00 ^Sanatla Randevu 9 TV Servisi- Sema Atalay'ın sunduğu "Sanatla Randevu" programında bu akşam, Istanbul Caz Festivali çerçevesinde gerçekleştinlen Aydın Esen, Fahir Atakoğlu, Jan Garbarek ve Azeri piyanist Aziza Mustafa Zadek'in konserlerinden görüntüler yer alıyor. Programın diğer konulan arasında ise sponsorluğunu Arçelık'in yaptıgı Amerikan Bale Tiyatrosu'nun gösterileri, Scala Yaylılar Grubu ile soprano Katia Riciorelli'nin Efes Antik Tiyatrosu'nda verdiği konser, ünlü sopranoyla yapılan söyleşi, îzmir'deki Epik Müzik Okulu ve Maria Rita Epik'le yapılan sohbet var. TKT1 23.00 6 Erol Evgin Show' TV Servisi- "Erol Evgin Show"un bu akşam yayımlanacak 15. bölümüne Ayten Alpman ve Ercan Saatçi konuk oluyor. Program, Evgin'in söyleyeceği "Bugün, Yarın, Daima"adlı bir Timur Selçuk bestesi ile açılıyor. ilk konuk Ayten Alpman, müzik yaşantısı, caz söylediği günlerden ve Istanbul'daki caz kulüplerinden söz edecek. Ercan Saatçi de müzik yaşantısından ve yeni kasetleri hakkında Erol Evgin'le sohbet edecek. Aynca her ikı sanatçı da sevilen şarkılannı seslendirecek.