Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıişlerı Müdürleri'
İbrahim Yüdız. Dinç Tayanç (Sonımlu)
• Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı 0 Istıhbarat Yalçın Çakır # Yayın Kurulu tlhan Selçuk
Ekonomı: Bülent Kızanbk 9 Kuinir Handan Şenköken 9 (Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Spor. Abdülkadir Y ücelman # Makaleler Sami Karaören Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
# Çevin S«yfettin Turhan • Dûzeltme: Abdullah Çetioloıya. Şûkran Soner, Ergun
Yazıa • Bılgi-Belge E<Ube Buğra • Fotoğraf: Erdoğan Balcı, Oinç Tayanç, tbrahim V ıldız.
Köseoğlu Orhan Bunah, Mustafa Balbay.
AnkaıaTemsılcısı: Mustafa Balbaj • Haber Müdûrü: Doğan
Akııı Atatürk Buıvan N<y 125, Kaf4, Bakanlıklar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısr Serdar
Kızık,H ZıyaBlv 1352S 2-3 Tel: 4411220. Faks: 4419117
• Adana Temsılası: Çetin Yiğenoglu, lnönü Cd 119 S No-1
Kat 1. Tel: 3522550. Faks: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkut • MEDYA C: • Yöneüm Kurulu
Koordınatör Ahmet Konılsan O Başkanı-Genel Müdûr Gülbin Er-
Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare' duran # Koordınatör Reha Işrt-
Hüseyin Gürer 0 I^letme Önder man • Genel Müdûr Yarduncısı
Çefik • Bıigı-işlem. Nail Inai • Mine Akdağ • Halkla llısluler
Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler Müdurû Nurtea Berkjoy
Yayımlayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Aıanst. Basın \ç Yayıncılık A Ş
TüAocağı cad 39 41 Cağaloğlu 34334 !a >K 246 tstanbul fel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
15TEMMUZ 1995 Imsak: 3.43 Güneş: 5.37 Öğle: 13.17 tkindi: 17.13 Akşam20.43 Yatsı: 22.28 MEDVACTd 5i40753-5i39580-5i3S460-6i,Faks sıi8466
73 yaşındaki
ünh/epsite adayı
• SOFYA (AA)-
Bulgaristan'da 73 yaşında
bir kadın, Sofya Üniversitesi
Müzik Pedagojisi
bölümünde okuyabilmek
için üniversite sınavlanna
hazırlanıyor. Sofya
Üniversitesi Eğitim Dairesi
Başkanı Georgi Geşev,
1995-1996 ögretim yılı için
üniversiteye başvuran
adaylar arasında 73 yaşında
bir kadının olduğunu
belirterek, "Eğer bu
adayımız sınavı kazanırsa
ülkenin en yaşlı üniversite
öğrencisi unvanına sahip
olacak" dedi. Geşev, 73
yaşındaki üniversite
adayının şimdilik isminin
açıklanmasını istemedığini
bildirdi.
1 milyon kaçak
var
1
işçi
IGAZİANTEP(AA)-
DÎSK'e bağh Tekstil-fş
Sendikası eğitim uzmanı
Üzeyir Ataman,
"Ülkemizde bir milyon
dolayında kaçak çalışan
turist işçi var" dedi.
Ataman, turist işçilerin
büyük bölümünü
Rumenlerin oluşturduğunu,
bunlann istihdamının sınır
ve metropol kentlerde,
özellikle tekstil sektörûnde
yoğunlaştığını söyledi.
Turist işçilerin sigorta ve
sendika güvencesi
aramadıklannı kaydeden
Ataman, "Bunlann amacı
bir miktar para kazanıp
ülkelerine dönmek.
Fabrikalarda yatıp
kalkıyorlar, sendikasız ve
sigortasız çalışmaya
kolaylıkla razı oluyorlar"
dedi.
Türk bilim
adamnın
başarısı
• ANKARA (AA) - Alman
bilim çevrelerinin en önemli
ödüllerinden biri olan 850
bin mark değerindeki
"Alfried Krupp" ödülü bu
y\\ Bochum-Ruhr
Üniversitesi Biyopsikoloji
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Onur Güntûrkûn'e verildi.
"Alfried Krupp Von Bohlen
Und Halbach" Vakfı
tarafından genç öğretim
görevlilerini teşvik amacıyla
oluşturulan söz konusu
ödüle, Türk bilim adamının.
47 ayn üniversiteden
belirlenen 67 aday arasından
seçilerek layık görüldüğü
bildirildi. Halen
çalışmalannı ağırhklı olarak
beyin fonksiyonlan
ûzerinde sürdüren Prof.
Güntürkün, bu çerçevede
moleküler biyoloji ile
öğrenme ve davranış
araştırmalan yapıyor.
Otel, hasîane
InüCaK
• ŞANLIURFA(AA)-
Kapatılan Şanlıurfa Turban
Oteli'nin binası hastane
olarak düzenlenecek.
Şanlıurfa Valisi Ziyaeddin
Akbulut, mülkiyeti Özel
ldare Müdürlüğü'ne ait olan
binada halka hızmet
verilmesini istedikJerini
belirtti. Valı Akbulut,
açtıklan ihalede,
Şanlıurfa'da görev yapan
doktorlann kurdugu
Şanmed şirketinin talip
olduğunu, çok kısa sürede
gerekli tadilatın yapılarak
hizmet verilmesi şartıyla.
Köprübaşı'ndaki eski
Turban Oteli'ni, söz konusu
şirkete yılhğı 1 milyar 10
milyon liraya kiraya
verdiklerini kaydetti.
'CinseNigi görev
olarak
yaşıyorlar'
• tSTANBUL (ANKA) -
lstanbul Tıp Fakültesi
Liyezon Psikiyatrisi
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Sedat Özkan, Türkiye'de
kadınlann evlilik içinde
cinselliği görev olarak
y_aşadıklannı belirtti.
Ûzkan, bu konuda şu
görüşleri dile getirdi:
"Kadının cinselliği görev
olarak yaşaması sonucu bazı
cinsel problemler ortaya
çıkıyor. Cinsellikten
soğuyor. Depresyon
geçiriyor. İlişki zedeleniyor.
Psikosomatik hastalıklar
ortaya çıkıyor."
MESELA
DEDİK
ErdalAtabekvı/M
izninin bir bölümünü
kullandığı için yazılarına
bir süre ara verecektir.
Yüzyıllardır erkeğin yemeğini pişirdi, banyosunu hazırladı, sadakatsizliklerini bağışladı
Japon kadun sesini yükseltiyorÇeviri Servisi - Yüzyıllardan bu ya-
na Japon kadını hep erkeğinin arkasın-
da ve onun hizmetinde oldu. Yemeği-
ni pişirdi, banyosunu hazırladı, sada-
katsizliklerini bağışladı.
Ancak artık Japon kadını o sessiz,
hizmete hazır kimliğinden sıynlmaya
başladı. Artık evlerde, arkadaşlar ile
çay partilerinde konuşulup tartışılan
konu erkekler ve kadınlann yeni kim-
lik arayışı. 23 yaşındaki sistem analis-
ti Chie Suzuki, "Babam mutfağa he-
men hemen hiç adım atmadı" diye an-
latıyor. "Annem hep onun çevresindey-
di. Çayını bile kalkıp almazdı. Ağzın-
dan sadece tek bir sözcük, istediğini el-
de etmesine yeterdi. Ben de babam gi-
bi biriyle mi evleneceğim? Hiç yolu
yok." Japonya'daki feminist hareket
ABD'de olduğundan pek tabii ki çok
daha güçsüz. Yine de ülke çapmda ör-
gûtlenmelerle, baskı gruplanyla ula-
şılan sonuç umut verici. Japon kadın-
lan erkek otoriteleri endişeye düşüre-
cek şekilde giderek daha geç evleniyor
ve daha az çocuk sahibi oluyorlar.
Amerika'da 1 yıl yaşayan 23 yaşın-
daki Kayo Enomoto Japonya'da kendi
normlanna uygun bir kocayı nasıl bu-
lacağını kara kara düşünüyor. Tek ba-
şına yaşayan özgür kadın kimliğine u-
laşmış Bayan Enomoto, Japon erkek-
lerinin hayal kurduklannı düşünüyor
"Onlar günde 3 öğün \emeklerini pişi-
ren >e cve dönüşlerini sabırla bckk'yen
•Japon kadınlan, erkekleri
endişeye düşürecek şekilde
giderek daha geç evleniyor
ve daha az çocuk sahibi
oluyorlar.
kadınlardan hoşlaruyorlar." Bu düşun-
cesini kanıtlamak için de hemen küçük
birdenemeyapıvermiş. Birdüzıneka-
dar kadın ve erkekten oluşan içkilı bir
partide halim selim, yumuşak başlı ka-
dın rolü oynamaya karar vermiş. "Yü-
zümde taüı bir gülümseme ile erkekle-
ri n bardaldanna biralannı doldur-
dum, masaya içki damlarüklannda he-
men mendilimi çıkanp ora\ı temizle-
dim, onlar kah\elerini yudumlarken
yanlannda sessizce bekledim. Partinin
sonunda oradaki en popüler kadın ben
olmuştum. Erkeklerin yansı gelip be-
nim telefon numaramı tstediler. Erkek-
ler nasıl böyle budala olabilhor merak
ediyorum."
Japon kadınlannın yakındıklan bir
diğer konu da onlar erkeklerin kendi-
lerine bağh olmalannı isterlerken er-
keklerin işyerlerine büyük bir sadakat-
le bağlı olmalan. Ve artık bu duruma
reaksiyon gösteren kadınlar, işi miza-
ha döküp sabahın 7'sinde işe gidip ge-
ce 11 'de geri dönen eşlerini
U
7-11" di-
ye tanımlıyorlar. Japonya'da bu işko-
liklik ve getirdiği alışkanlıklaröyle bo-
yutlara ulaşıyor ki erkekler emekli ol-
duktan sonra bile aylık tren bileti alma-
yı sürdürüyorlar. Bayan CMdeşinin her
sabah işe gider gibi evden çıktığını ve
hep aynı kahveye gittiğini anlatıyor.
Tabii bu durum, aynı alışkanlık sü-
regeldiği için evlilik yıkmıyor. Bir de
tam tersini düşünün. Emekli olduktan
sonra tüm zamanlannı evde geçiren
kocalar. Japonya'yı dalga dalga saran
feminizm hareketi ile birlikte kadınla-
nn, emekli olan kocalanna taktıklan
popüler bir isim var: Sodaj-gomi, yanı
büyük çöp yığını. Bütün bir gün kane-
penin ûzerinde yayılıp yatan erkekler
kadınlann gözünde, işe yaramayıp
yer kaplayan, atılması gerekli bir ev
eşyası olarak görülüyor. lsyanlan ise
büyük boyutlarda:
Bütün yaşamınız süresince bir hiz-
metçi gibi kullanıldınız. Her gün ye-
mek yapıp evi temizlediniz ve size her
şey şirket uğruna dendi. Şimdi ise hem
de bu sefer düşük bir gelirle, yıllar bo-
yunca doğru dürüst konuşup iletişim
kuramadığınız bir erkekle burun buru-
na aynı yaşamınızı sürdürmeniz iste-
niyor. lşlerine olan aşın bağlılıklan,
emekliliklennde kendılerini oyalaya-
cak başka bir ilgı kaynağına sahip ol-
malannı bile köreltiyor.
38 yaşındaki Michico Miyashita
şöylediyor: "Ülkemiz büyüyüp zen-
ginleşti. Ancak erkeklerimiz manevi
olarak büvüvemediler."
Ünlü yazar, ÎP İzmir îl Örgütü'nce düzenlenen bir toplantıyla anıldı
'Aziz Nesin bir başkaldırıdır
9
• Aziz Nesin'in dünyaca tanınan çok yönlü
bir yazar olduğuna dikkat çeken işçi Partisi
İzmir 11 Başkanı Ali Karşılayan, "O, yalnız
kitaplannı yazmakla yetinmeyen, tek başına
bir parti gibi 12 Eylül faşizmiyle doğrudan
mücadele etmiş bir aydındı" dedi.
İZMİR (Cumhuriyet biryaprakdökümüolduğu-
Ege Bürosu) - Yazar Aziz
Nesin, işçi Partisi Izmir II
Örgütü'nce düzenlenen
toplantıyla anıldı. Nesin'i
"Çağdaş bir Nasrettin Ho-
ca" olarak nitelendiren Dr.
Alparslan Berktay, "Aziz
Nesin bir başkakiın, bir
onurdur. Vklın ve insanlığm
başkaldınstdır. Türk toplu-
munun onurunu bir loko-
motif gibi taşunıştır" dedi.
Toplantıyı yöneten Adil
Arslân. bir süre önce ya-
şamlannı yitiren Aziz Ne-
sin ve MehmetAfi Aybar'ın
Türkiye'nin bağımsızlık,
demokrasi ve aydınlanma
mücadelesini simgelediği-
ni belirterek, bu mirasın ge-
lecek kuşaklara aktanlması
gerektiğini söyledi. Tem-
muz ayının Türk solu için
nu belirten Dr. Berktay,
"Önce Sıvas'ta 37 insan ya-
kıldL İki gün sonra kahnn-
dan Rıfat Ilgazöldü. İki yıl
sonra Aziz Nesin'i yitirdik.
Şimdi de Mehmet Ali Aybar
öldü. Ancak. bu topraklar,
bu insanlan çıkarabildiyse
eğer, yerine yenilerini de ye-
tiştirecektir" diye konuştu.
Aziz Nesin'le ilgili anı-
lannı anlatan Dr. Berktay,
"Nesin üç Türk biiyüğü ola-
rak Atatürk. Nâzım Hikmet
ve Nasrettin Hoca'yıgöster-
mişti. Acaba, Aziz Nesin de
çağdaş bir Nasrettin Hoca
ve bir düşün adamı olarak,
bu isimlere eklenemez mi?
Onun kendisi bir mizahü.
Yaşamıyla mizahı a\ırmak
mümkün degildL Aziz Ne-
sin"e bir borcumuz varsa
eğer bunu, söylenen yalan-
lan sahiplerinin yüzüne vu-
rarak ödeyebiliriz an-
cak"dedi. Âziz Nesin'in
dünyaca tanınan çok yönlü
bir yazar olduğuna dikkat
çeken İşçi Partisi İzmir ll
Başkanı Ali Karşılayan da
duygulannı şöyle dile ge-
tirdi: "O, yalnız kitaplannı
yazmakla yetinmeyen, tek
başına bir parti gibi 12 Ey-
lül faşizmiyle doğrudan mü-
cadele etmiş bir aydındı.
Türkiye'nin sonınlannı çok
iyi saptayan dürüst bir ay-
d'ın olarak, 1950'lerde bÛe
emperyalizm olgusunu kav-
ramjşû. Aziz Nesin, ayakla-
n Türkiye topraklannda
olan, vüzde 6O'ı aptal dedi-
gi bu halkı asunda çok seven
ve onlar için yaşamını rüke-
ten biriydL"
Aziz Nesin'in yalnız
Türkiye'nin değil. tüm dün-
yanın yazan olduğunu be-
lirten izmir Barosu Başka-
nı Kasım Sönmez ise şunla-
n söyledi: "O, aklı, kişiligi,
insanı kurtarmak istegin-
deydi. Demokrasi için ken-
di Idşiliğini de aşarak mü-
cadele etmişti. Son derece yi-
ğit, gerçek bir demokrat,
kendini elestiren >« her za-
man için doğru nun peşinde
koşan biriydL''
Daha sonra konuşan Ya-
zar Hidayet Karakuş, Ne-
sin'in öykülerinden bazıla-
nni anlatarak izleyenleri
güldürdü. Aziz Nesin'in
Türk insanını çok iyi tanıdı-
ğını vurgulayan Karakuş.
"Onun, insanın doğasmda
var olan edilgenliği >ıkıp
karşı çıkma özelliği vardı.
Eserlerinde çok yalın bir dil
kullamyordu. Yalnız düşün-
cesi berrak ve aydınlık olan
insanlan yalın ve güzel ko-
nuşur. O, bir aydın olarak
yaşamı boyunca halkı ay-
dınlatma görevini yerine gc-
tirmiştir" diye konuştu.
Toplantının sonunda tek-
rar söz alan Dr. Alparslan
Berktay, 12 Eylül rejimine
karşı ilk çıkışı "Aydıniar Di-
lekçesi
T>
yle Aziz Nesin'in
başlattığını, ancak Türki-
ye'nin hâlâ bu anayasadan
kurtulamadığını belirtti.
ÇEVRE BAKANI RIZA AKÇALI
Yaş ve kuru atıklar
ayn ayn toplanmalı
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Çevre Bakanlığı,
belediyelerin katı atıklarla
ilgili yükümlülüklerini yeri-
ne getirmeleri için süre be-
hrledi.
Katı Atıklann Kontrolü
Yönetmeliği'nde yapılan
değişikliğe göre büyükşehir
ile turistik merkezlerin bele-
diyeleri 3 yıl, nüfusu 1 mil-
yondan fazla olan belediye-
ler 4 yıl, diğer belediyeler
ise 5 yıl içinde katı atıklan
kaynağında ayn toplama
sistemlerini kurmak zorun-
dalar.
Katı Atıklann Kontrolü
Yönermeliği, 1991 yılında
Resmi Gazete'de yayımla-
narak çöplerin insan ve çev-
re sağlığına zarar vermeden
toplanması, taşınması ve
bertaraflannın sağlanması
konusunda sonımluluğu be-
lediyelere verdı. Ancak gün-
de 55 bin ton çöpün üretil-
diği ülkemizde çöplerin bü-
yük çoğunluğunun kent içı
veya yakımndaki boş arazi-
lere gerekli önlemler alm-
madan gelişigüzel yığılma-
sı, çoğu sahil kentlerinde ise
denize dökülmesi ya da de-
niz kenanna bırakılması sü-
regeldi.
Çevre Bakanı Rrza Akça-
h, çöpü en aza indirmenin,
evlerde kullanılan, günlük
yaşantıdan arta kalan katı
atıklann mümkün olduğun-
ca az hale getirmenin yolla-
nnı araştırmak gerektiğini
vurgulayarak "Aüklanmızı
ka> nağında ayırmayı artık
başarabilmeliyiz. Yani iki ay-
n kapta, bir tanesinde plas-
tigi,camı, teli, kâğıdı, teneke-
>i, ahşabı toplamak, diğer
kapta ise yaş. meyve %e sebze
aükiannı ve diğerierini de-
polamak. Modern dünyanın
başardığmı bizim de başar-
maya ihtiyacımız var" dedi.
Yves Saint Laurent 'in kış geceleri
Modanın ve zarafetin merkezi Paris, hareketü günlere geri dönüyor. Yaz sıcaklan
sürerken, kadın şıklığına damgasını \uran ünlü modacılar da 1995-1996 sonba-
har-kış kreasyonlannın tanıöldığı defile furyalannda birbiıierine gizliden gLdiye
meydan okuyorlar. İtalyan top model Caria Bnıni, Yves Saint Laurent imzalı sa-
ten uzun bir gece kıyafeti ile bu defilelerin birinde görülüyor. (Fotoğraf: AP)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, ihtiyaca göre yenilerinin yapılabileceğini söyledi:
Nükleer santrallardan vazgeçemeyiz
BÜLENTECEVİT
ANTALYA - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy,
nükleer santrallardan vazgeçme-
yeceklerini, bunun için de tanı-
tım kampanyası başlatacaklannı
açıkladı. Türkiye'nin büyük br
nükleer potansiyeli olduğunu
vurgulayan Bakan Atasoy, "Ge-
rek uranyum kaynaklanmız ge-
rek ton um ka> naklanmız nede-
niyle büyük avantajlara sahibiz.
İhtiyaca göre yeni santrallar ya-
pılabilir" dedi.
Nükleer santral yapımı konu-
sundaki sorulan yanıtlayan Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı An-
talya Milletvekili Veysel Atasoy,
Türkiye'nin nükleer santral yap-
mak zorunda olduğunu belirte-
rek "Bugün Fransa'da 55 tane
nükleer santral var. Elektriğinin
>üzde 70'ini nükleer santrallar-
dan sağuyor. OECD ülkeleri de
elektrik üretimlcrinin yüzde
33'ünü nükleerden sağhyor. Ayn-
ca nükleer, bUunsel bir aşarna"
diye konuştu.
-Akkuyu'dan başka planlanan
var mı?
ATASOY - Türkiye, ihtiyacla-
nna göre, imkânlanna göre nük-
leer santrallara geçecektir. Ama
biz öncelikle kömür kaynaklan-
mızı değerlendirmeye öncelik
veriyoruz. Aynca Doğu ve Gü-
neydoğu'da yapılacak barajlann
hemen hemen sonuna geldik.
Karkamış ve Bilecik Barajı'ndan
sonra Fırat üzerindekiler tama-
men bitiyor. Kuzeydeki Çoruh ve
•Veysel Atasoy, "Nükleer enerji, dünyanın
kullandığı enerji sistemleri içinde en temiz olanı ye
çevreye olumsuz etkisi olmayan bir enerji türü. Risk
diğer nehirlerimizde yapılabile-
cek barajlar ûzerinde duruyoruz.
Tabii ekonomik olanlan yapmak
zorundayız. Kömür kaynaklan-
mız da sınırlandı. Çok büyük ter-
mik santrallar yapmak mümkün
değil. Başka bir altematif de it-
hal kömüre dayalı, ama o da kı-
yılanmızı katletmek demektir.
- Nükleer santraun, vereceği
zarar konusunda riski daha mı
az?
ATASOY - E vet, nükleer ener-
ji, dünyanın kullandığı enerji sis-
temleri içinde en temiz olanı ve
çevreye olumsuz etkisi olmayan
bir enerji türü. Risk faktörü de
hemen hemen sıfıra inmiş du-
rumda. Bugün Çernobil'i dikka-
te almazsak, nükleer enerjinin
kullanıldığından bu yana meyda-
na gelen kazalar ortadadır. Ciddi
birkazaolmamıştır.
- Çe\Tecilerin tepkileri karşı-
sında bunu halka nasıl anlatacak-
sınız?
ATASOY - Batılı sistemler ya-
kından incelendiği zaman görü-
yoruz ki bunlann zaran yok. Bu-
nu da tanıtım kampanyasıyla ta-
nıtacağız. Çevrecilerin tepkisi de
bilimsel olmak zorunda. Sözleri
saptırarak, istismar ederek değil.
Mesela Gökova konusunda söy-
ledim. hemen saptınlıyor. Bilim
diyor ki: Desülfnzasyon bacası
yaptınlırsa çevreye zarar verme-
si hemen hemen imkânsız. Zaten
diğer önlemleri alınmış durum-
da. Desülfnzasyon bacası yaptı-
nlırsa çevreye zaran olmayacağı-
nı bilim adamlan söylüyor. Biz
söylemiyoruz. Bunun karşısına
çıkanlar, bilimsel olarak çıkma-
lılar, sloganlarla değil. Hangi bi-
lim adamı nükleer santrallann
çevreye zararlı olduğunu söylü-
yor dünyaya? O zaman ne yapa-
cağız, Türkiye'yi ortaçağa geri
döndürelim, elektriksiz bir Tür-
kiye istiyorsak. Bir şey yapaca-
ğız, yaparken yakıp yıkmayaca-
ğız. Hem çevreyi koruyacağız
hem de ihtiyacımız olan elektri-
ği üreteceğiz. Mesela ithal kö-
müre karşıyım. Biz elektrik ener-
jisi alacagız diye Akdeniz, Kara-
deniz sahillerini turizmden vaz-
geçirerek elektrik santrallanna
çeviremeyiz. Onun için en iyi çö-
züm, temiz elektrik eneıjisi ola-
rak bilinen nükleer santrallar.
Kaldı ki geniş yerler, kilometre-
lerce yer işgal etmiyor. Gerçekçi
olmak lazım, Türkiye'de herkes
yardımcı olmak zorunda. Elekt-
rik olmadığı zaman televizyon-
lar, gazeteler de çıkmaz.
Çevre duyarlılığı nedeniyle
Köprüçay Elektrik Santrah'nın
durduğunu anımsatan Bakan
Atasoy, ülkenin doğal güzellikle-
rinin yok edilmesini istemedikle-
nni vurguladı.
Erotizm
Internet
hatlannda
Çeviri Servisi-Son
günlerde her yerde,
özellikle ABD'de
kitaplar, dergiler,
fılmler, televizyon,
müzik klipleri ve her
otobüs durağında
gözünüze çarpan parfüm
reklamlanndan cinsellik
taşıyor. Porno hattı
tanıtım kartlan,
arabalann sileceklerine
iliştiriliyor. Balon
göğüslü modeller ve her
an patlamaya hazır
erkeklerin rol aldığı
video filmleri her köşe
başında kiralanıyor.
Cinsellikle bilgisayar
birlikteliğinde ise,
büyükleri çileden
çıkaran bir şey var.
Yoksa, porno resimlerin
Internet kanalıyla
evlerdeki bilgisayar
ekranlanna
taşınabilmesi karşısında
kopan gürültü nasıl
açıklanabilir? Oysa ki,
bilgisayardan biraz
anlayan öğrenciler için
bile yeni sayılmayacak
bu haber ansızın tüm
basın-yayın organlannı,
eğitim ve hukuk
çevrelerini ayağa
kaldırarak derhal
engelleyicı yeni yasalar
konması yönünde bir
etkinlik yarattı.
Internet'in küresel
yapısı nedeniyle söz
konusu resimlerin ABD
ile sınırlandınlması
olanaksız.
Marco Polo
Koprusu
onanldı
Çeviri Servisi - "Dünya
gezgini" ünlü Marco
Polo'nun Çin'de geçmek
zorunda kaldığı nehir
üzerine yapılan ve onun
adı verilen köprü, sekiz
yüzyıl sonra özenle
onanldı ve hizmete
acıldı Aslan başhklı
140 sütun üzerine oturan
ve şimdi kuru bir dere
yatağı ûzerinde olan
köprü, tam bir sanat
eseri görünümünde.
Başkent Pekin'in
güneybatısındaki köprü,
Çinliler için adeta bir
hac yeri olarak kabul
ediliyor. Marco Polo
Köprüsü'ne bu kutsallığı
kazandıran özellik,
köprünün kendisinden
çok, aynı yerde açılan
tarih müzesi. Bu müzede
7 Temmuz 1937'de
nehrin bir kıyısında Çin
ve Japon askerleri
arasında çıkan çatışmayı
Japonlann bir genel
saldın bahanesi
saymalan ve bu
saldınnın da lkinci
Dünya Savaşı'nın
başlangıcı olması.
Müzede Japonlann
savaş sırasında
öldürdükleri 10 milyon
Çinli ile ilgili çeşitli
görûntüler yer alıyor.
Doğal boyuttaki Japon
askerlerinin Çinlilerin
başlannı nasıl
kopardıklan; göğsü
şeritler halinde kesilerek
açılan bir Çinliye
mikrop aşılanması gibi
sahneler yer alıyor.
Düşük
kolesterol,
intiharda
etkili
Çeviri Servisi - İtalyan
araştırmacılar, kolesterol
ile intihar olaylan
arasında bir bağa daha
rastladılar. Daha önce
yapılan birkaç araştırma
da, kandaki kolesterol
oranının düşük olması
ile şiddet kökenli ölûm
ve intihar arasında bir
ilişki olduğunu ortaya
koymuştu. Bu etki ilk
kez kolesterol oranını
düşürmek amacıyla
verilen ilaçlan kullanan
hastalarda görüldü.
intihar girişiminde
bulunan 300'ü aşkın
hasta ûzerinde yapılan
araştırmada, hastalann
intihar girişiminde
bulunduklan anda
kolesterol düzeyinin
daha öncekine kıyasla
çok düşük olduğu
belirlendi. Hekimler,
yüksek kolesterol ile
kalp hastalıklan
arasındaki bağın ise
düşük kolesterol düzeyi
ve intihar riskine kıyasla
çok daha ciddi bir
durum sayıldığına
parmak basıyor.