Catalog

4HAZİRAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tüm Haber-Sen, Yargıtay'ın sendika kapatma karannı, uluslararası platforma taşımaya hazırlanıyor Memur, Yargıtay'a lozgm• Memur sendikalannın kapatılması yönündeki kararın 'yürûrlükte olmayan' bir yasa maddesine dayandınldığmı ileri süren Tüm Haber- Sen, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü Sendikal ÖzgürlükJer Komitesi'ne başvuracak. ı ANKARA(Cumhuri>etBürosu)-Me- mur sendikalannın kapatılmasını günde- me getiren ve Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu'nda onaylanan ilk karann, "yürür- lükte olmayan" bir yasa maddesine da- yandınldığı ileri sürüldü. Tüm Haber- Sen Hukuk Bürosu, Şişli 4. Asliye Hu- kuk Mahkemesi"nin sendikanın kapatıl- masına ılişkin karannın, 657 sayılı Dev- let Memurlan Yasası'nın "yanbşyorum- lynmaana" dayandınlarak alındığını sa- vundu. Hukuk bûrosu. 657 sayılı Ya- sa'nın "memurlann sendika kurmasına olanak tanıyan 22. maddesinin 1965 yıbn- daki asıl metninde yer almasına karşm. 1972 yılında kanun hükmünde kararna- me ile kaldınlmasının. sendika kurmaya ilişldn yasak getirdigi biçiminde yorum- laiKbğma" dikkat çekti. Yargıtay'a, kara- nn düzeltümesi (tashihi karar) istemiyle başvuracak olan sendika, kapatmaya ıliş- kin karan uluslararası platforma taşıma- ya hazırlanıyor. Karann kaldınlmasına ılişkin tüm hukuki yollara başvurulma- sından sonra sendika, Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü Sendikal Özgürlükler Komite- si'ne başvuracak. Sendikanın avukatlan Hüseyin Akka- ya ve Doğan Selimoğhı tarafından Cum- huriyet'e yapılan açıklamada. yerel mah- kemenin "Yürürlükten kaldınlan ve ye- rine hiçbiryasak getirilmeyen hükmü ya- sak getirdigi şeklinde yorumlayarak, ka- rannı yûrürtükte olmayan bu madde- ye"dayandırdığı savlanarak, "Açıkhirya- sak ounamasına karşın, yasak ihdas et- mek hukukçulann görevi değildir. Olma- mahdır"dendı. Akkaya ve Selımoğlu, Hukuk Genel Kurulu Başkanı Teoman Pamir'ı kınayarak, kararla ilgili açıkla- masını "zamansız, hukuk yanuşlanyla dolu ve talihsiz" olarak nitelendirdiler. Anayasamn 2. maddesinde uluslararası sözleşmelerin uygulanmasında hassasi- yet göstenlmesınin "insan haklannasay- gıh hukuk devletinin gereği" olduğunu ifade eden Akkaya ve Selimoğlu, hukuk genel kurulunun parlamento organı ol- madığını ifade ederek. "Teoman Pamir, tercihini yapmah. Ya Yargıtay ya da par- lamento üyeligi"açıklamasını yaptılar. Kararda oyu bulunan Yargıtay üyelerinin uluslararası sözleşmeleri okumadıklan- nı ve hukuksal değerlerinden habersiz ol- duklannı ileri süren avukatlar, şu nokta- lara dikkat çektiler: - Usulüne göre onaylanarak yürürlüğe konulmuş Avnıpa Insan Haklan Sözleş- mesi ILO'nun 87, 151 ve 98 sayılı söz- leşmeleri, yasa hükmündedır. Bunlar hakkında anayasaya aykınlık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamaz. (Anayasa Madde 90'son) - tç hukukun bir parçası olan ve ayn- calıklı statüleri olan uluslararası sözleş- meler tavsiye belgelen değil, tüm idari ve adli mercileri bağlayan anayasal değer- de belgeleTdir. - Uluslararası sözleşmeler, iç hukukta aynca bir düzenleme yapılmasına gerek olmadan, doğrudan uygulanabilen ve so- mut normlar içeren belgelerdir. - Anayasa ve tüm yasal mevzuatta me- murlann sendika kuramayacağına dair açık ve yazılı bir yasak yoktur. Teoman Pamir, "anayasa 'memurlar' sendika ku- ramaz dryor", sonucuna vanrken, ince- lediği anayasa acaba bir Afrika ülkesine mi aitti? MENTEŞE'YE tSTÎFA ÇAĞRISI 'Hırsızhk, kanunla engeflenemez' • CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Başbakan Tansu Çiller ve ailesinin adınm mafya ile amldığını ileri sürerek "Insanlann hırsızhk yapmasım kanunlarla engelleyemezsiniz" dedi. Sevigen, İstanbul'da yaşanan son olaylar nedeniyle de tçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin istifasını istedi. AYKUT KÜÇÜKKAYA ' Koalisyon ortağı Cumhuri- }tet Halk Partisi'nin Genel Sekreter Yardımcısı ve lstan- bul Milletvekili Mehmet Se- vigen, Başbakan Tansu Çiller ve ailesinin adının mafya ile anılması ile ilgili olarak, "İı>- sanlann hırsızlık yapmasım kanunlarla engeUeyemezsi- niz" açıklamasını yaparken İstanbul'da yaşanan son olay- larhakkında ise, "Ülkedeiçiş- leri bakanı olduğundan şüp- he duyuyonım. Sayın Mente- şe derhal istifa etrrieBdir'' de- di. CHP Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, "Başba- kan Çiller \e ailesinin adının mafyay la anılmasını nasıl de- ğerlendiriyorsunuz" şeklinde yönelttığimız soruyu Cum- huriyet'e yanıtladı: "Tansu ÇiDer'in serveti beni Ugilen- dirmez. O büyük servet onun kendidörüsttöğü veyüregi fl- gili bir şey. tnsanlann hırsız- lık yapmasım kanunlarla en- geUeyemezsiniz. Ülkesinde, memleketinde bakanlık gö- cen bir insan, bu ülkede baş- bakanlık yapan bir insaıun bana göredüriist olmasıgere- Jdr. Ben Çiller dürüst müdür. flürüst değil midirdiyetarüş- jna yapmak istemhorum. O ila zaten ÇUler'in vicdanıyta kendi arasındaki bir sorun- fcur." î Sevigen, "Herkesin kendi {camınlanııı uyguladığu ala- ^ak-verecek işlerinin, namus «neselelerinin. kan davalan- îun taraflar arasuıda süahlar- İ» çözümlendiği İstanbuL, ni- ye bu duruma gekfi" şeklin- deki diğer bir sonımuzu da şöyle yanıtladı:"Devletvalnız girvenlik için, yalnız bi/Jeri as- kere almak için. yalnız bizler- den vergi almakiçin devtet o(- mamalı. Güvenliğimizle so- rumlu olan insanlar. hakkt- nun aradığımız zaman insan- lanmızı dövüyorlar, işkence yapıyortar. Bizim gmenliği- ırttzk sorumlu olan ve deviet adına görev yapan insanlar, bu Türkiye'de iç bartsı büyük sarsınüya sokmuşlardır. Yani gerek toplumsal ola> larda. ge- rekse bu tür içerikli olaylarda devletzorbahğı kullandıgı za- man halk da devletin önünde kauyor. Yani devletin yaptığı uygulamayı. kişiler kendi baş- lanna yapmaya ba^lıyorlar. Eğer siz, adaleti, eşitliğL hu- kukun üstünlüğünü işlete- mezseniz, araya başka unsur- largirer." istanbul'da yaşanan son olaylarda Çiller'in verdiği demeçlerin de etkili oldugu- na inanan Sevigen. sözlerine şöyle devam etti: "Şoviar ya- parak. Kuran'lardan, bay- raklardan bahsederken içi- mizdeki iç bansunızı yok edi- yorsunuz. Bu çok önemli bir olay. Maalesef biz bunlan unutuyoruzvegünlük mutlu- luklarla uğraşıyoruz. Devleti yöoetenler, biz de dahil söylü- yorum.çünkü tçişleri Bakan- hğı bizde olmasa bile. kendi- mizi bu konuda ben yetersiz görüyorum. Hükümetin bir milletvekili olarak DYP'nin içinde bulunan bu bakamn kesinlikle istifa etmesi gerekir diye düşünüyonım." Savaşı hep çocuJdar kaybediyor Boa Esperenca mülteci kampuıda Birleşmiş Milletler kuvvetlerini bekleyen çocuklar bir yandan da oyun oynamaya çahşıyorlar. Güney Afrika uluslan arasında 2 mihyondan fazla Angolah da. Boa Esperanca ben- zeri kamplarda 3 yıla yakın bir süredcn beri kotenu kötü beslenme ile savaşarak vaat edilen banşın gelme- sini bekliyorlar. Ancak beklenen banş her geçen gün bir çocuğun daha hayaünı söndûrüyor. (Foto: AP) Emeklilik ^Reform gereldi 9 • Prof. Dr. Metin Kutal, yaşlıhk sigortasında reform yapılmasının kaçırulmaz olduğunu söyledi. HÜLYATOPCU tstanbul Üniversitesi lk- tisat Fakültesi tş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Ana Bilimdah Başkanı Prof. Dr Metin Kutal, yaşlılık sigortasında reform yapıl- ması gerektiğini belirte- rek, "Bu yapıurken ülke- mizdeki ortalama ömür sfiresi de düşünülmelidir'" dedi. Emeklilik yaşının 57'ye çıkanlması ile ilgili yasa tasansı konusundaki tar- tışmalar sürüyor. Konuya ilişkin olarak görüştüğü- müz Istanbul Üniversitesi lktisat Fakültesi lş Huku- ku ve Sosyal Güvenlik Ana Bilimdah Başkanı Prof. Dr. Metin Kutal, emeklilik yaşı konusunda- ki tartışmalar yapılırken ortalama ömür sûresi. is- tihdam politikası, sosyal sigorta ve sosyal sigortaya devletin katkısının oranı noktalannm ele almması âğını söyledi. * Sağlıklı yetiştirilen bi- reylerin ömürlerinin uza- dığına, bakımsız, kötü ko- şullarda çalışan işçılerin ömrünün kısaldığına dik- kat çeken Kutal, Türki- ye'de yaş ortalamasının Avrupa ülkelerine göre dü- şük olduğunu vurguladı. Ozellikle agır ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin ömürlerinin daha fazla kı- saldığını belirten Kutal, "Türldye'de emeklilik ya- şını bdirierken Avrupa 'da- Id gibi 60-65 yaş sınırian düsünülmemeUdir" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Bir Mum Yaktmız mı? Henry Ford şöyle demiş: "Biraraya gelebilmek başlangıçtır. Birarada kalabil- mek gelışimdir. Birlikte çalışabilmek ise başandır." Anadolu'daki Aydınlanma Devriminin aydınlığına sahip çıkmada, devletten umudunu kesenler birara- ya geliyorlar. Birarada kalıyorlar. Birlikte çalışıyorlar. Ve başarının kaçınılmazlığına inanıyorlar! Çünkü, ırmaklann tersine akıtılamayacağını biliyor- lar. Devlet uzaklaştıkça, halk Kemalizme sahip çıkıyor. • • • Atatürkçü Düşünce Derneklerinin son sayısını bil- miyorum. En son 137'de kalmıştım. Birde, üye sayı- sının artık onbinin çok üzerinde olduğunu anımsıyo- rum. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneklerinin sayısı da, iki ay kadar önce 48'i bulmuştu. Beş bini aşkın bir gönüllü ordusu ile karanlığa karşı savaşıyor. Neler mi yapıyor? Sekiz haftalık yaz okullan açıyor. Dar gelirli aile ço- cuklannı hem eğitiyor, hem eglendiriyor. Çogu Kuran kurslanndan geçmiş olan çocuklara, örneğin satranç oyununun ve genellikle oyunun "günah" olmadığını öğretiyor. Ortaöğretim öğrencilerine ve yetişkinlere, parasız kurslar açıyor. Gecekondu kadınlanna hem beceri ka- zandınyor, hem eğitim veriyor. (Geçen yıl, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde, kadınlara yönelik tam 265 kurs ger- çekleştirdi.) Sağlık ocaklan açıyor. Yöresel el sanatlanna destek veriyor. Atık kâğıtlan toplayıp, kaynak yaratıyor. Dar gelirli aile çocuklanna burs sağlıyor. Yani şimdiye kadar dinci vakrf ve derneklerin yap- tıklannı, insanlan karanlığa değil aydınlığaçekmek için yapryor. Çocuklan, gençleri, yetişkinleri, teker teker verilen çabalarla topluma kazandırmaya çalışıyor. Ve elbette RP'yi ve benzer yolu izleyenleri çok kız- dırryor. Çünkü onlara, meydanın artık eskısi kadar boş olmadığını gösteriyor. • • • Devleti yönetenlerin aymazlığından ve ülkenin gidi- şinden umutsuztuğa kapılanlar zaman zaman yolu- mu kesip soruyoriar: - Neyapalım? Herkesin kendi koşullan içinde yapabileceği o ka- dar çok şey var ki... Kiminin parası, kiminin enerjisi, kiminin bilgisi, kiminin becerisi, kiminin zamanı var. Yeter ki bunlar biraraya gelebilsin! ÇYD Derneği, "Aydınlık bir gelecek için bize katı- lın, bizimle çalışın!" diyor ve yapabiteceklerinizin uzun- ca bir listesıni sunuyor: • Yaz okullannda, kış okullarında, halk eğitim mer- kezlerinde, eğitimci olarak katkıda bulunabilırsiniz. Çocuk kulübünde çalışabilirsiniz. • Evde ders yerebilirsiniz. • Burs verebilirsinız, bağışta bulunabilirsiniz. • Sağlık ocaklannda görev alabilirsiniz. • Kermes için üretebilir ya da ürün toplayabilirsi- niz. • Kâğıt toplama kampanyamıza katılabilirsiniz. • Derneğın kitaplannın tanrtımına yardım edebilir- siniz. • Konser, açık oturum ve benzeri etkinliklerin dü- zenlenmesinde görev alabilirsiniz, vb. Geçenlerde ADD Bartın Şubesi'nin konuğu idim. 20 bin nüfuslu bir kentte, büyük bir Kemalıst duyar- lılık vardı. Sağlanan onlarca bursla, çağdışına çekil- mek istenilen birçok genci kurtarmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. • • • Kitap Fuan'nda bir okurum şöyle demişti: * 1 ' 3 *' - Bir yazınızdan esinlendim; şimdi günde üç Cum- huriyet alıyorum. Birisi benim için, dığer ikisini dağı- tıyorum! Evet, ne güzel söyiemiş Çin atasözü: "Karanlıktan yakınacağına bir mum yak!" Gidin ADD ya da ÇYD Demeği'ne üye olun! Sizin- le aynı kaygı ve amaçlan paylaşanlaria el ele verin! Umutsuzluğunuzdan, çaresizliğinızden, güçsüzlüğü- nüzden, yanlızlığınızdan kurtulun! Cumhuriyet gazetesı okumanın ve okutmanın, ka- ranlığa karşı verilen sayaşımın bir parçası olduğunu düşünün! Çevrenizdeki gençlere "aydınlık" kitaplar armağan edin! Daha iyi bir yann için, mutlaka sizin de yapabilece- ğiniz bir şeylerin olduğunu hiçbir zaman unutmayın! Ve sonunda tek bir mum da olsa yakmanın huzuru içinde uyuyun!.. Promosyoıısuz aşk da oimazBERATGÜNÇ1KAN Şimdilerde. gazete bayinizde, üstelik ön sıralarda bir kitap, sizin onu görmenizi, elinize alıp bakmanızı, sayfalannı şöyle bir kanştırmanızı ve satın almanızı bekliyor. Bir kitaptan çok dokuzyüzlü hatlara uygun düşse de ismine burun kıvırmayın. Ismin, yani "Bu Kız Kiminle Ev1enecek?"in üzerindeki yazıya çeyirin gözlerinizi. Bekârsanız kendinizi, evliyseniz çocuklannızı, kayınbiraderinizi, görümcenizi, o da olmadı kuzenlerinizi küçümsenmeyecek bir yükten kurtarabilirsiniz! Işte bu yazı size çıkışı gösteriyor. "Doğru Adayı Bul 100 MİLYON TL'Kk Vestd Çeyiz Setini Al!" Kitabı aldmız. Biraz sabır biraz da zamanla yüz altmışıncı sayfaya geliniz. Sabır, büyük ihtimal adını bile duymadığınız Amerikan futbolunu anlatan sayfalar için. lngilizce bilmiyorsanız takım isimleri, teknik terimler için dilinızi de zorlayacaksınız. Ama sonrası... Aşk, seks, evlenilebilir erkek profilleri... Beyaz dizilerden aşina olduğunuz bir öykü. Tek fark, mutlu sonu sizin belirleyecek olmanız. Önce, kısaca da olsa romanı. "Bu Kız Kiminle Evlenecek?"! özetlemeli: "Melissa,birtelevizyon kanahnın spor yorumcusu bal rengi gözlü, açık kumral saçu, yirmi beş yaşında bir kadındır. Seattk Sea Lions'un veni beki Barry Ford'la bir röportaj sırasında tanışır ve âşik olur. Ford onu akşam yemeğine davet edip, bu davete de limuzinle gelen çekki. yalaşddı bir erkektir." Romanın sonuncîa, Melissa'yla ablası Denise oturup seçim için adaylan gözden geçirirler. Evlilik için kriterler bellidir aslında. Onlara artı ya da eksileri yerleştirmek kahr: Ford: 1yi kazanıyor, futbolu bıraksa bile bir şirkete baskan olur. Sekste on üzerinden on verilmeli. Stark: Dünya kadar parası var. Seks konusunda Melissa kumar oynamaya razı. Royce: Hep su yüzünde kalmayı başarabilecek kadar para kazanabilir. Sekste çentiği hemen basmalı. çünkü ne zaman neye kalkışıp neye kalkışmayacağını çok iyi biliyor. Kariyer konusunda beş puan. Koç burcunda. Işte, bundan sonrası size düşüyor. Kitabın yedinci sayfasmdaki "Nasıl kanlacaksmız?" başlıkh yazıyı okuduktan, Melissa'yı kimin daha mutlu edeceğine karar verdikten sonra sekizinci sayfadaki "katıhm formu"nu dolduracaksınız. Makasla işaretlenmiş yerden kestikten sonra vetjlen adrese postalayacaksınız. Bill Adîer ile Doris Cassidây'in yazdığı, BeUas Çorakçı'nın çevirdiği kitap AD Yayıncılık A.Ş.'ye ait. Şirketin yöneticilerinden YaKaç Ural, kitabın Amerika'da iki milyon satış yaptığını, ödülün ise 100 milyon lira karşılığı dolar olduğunu anlatıyor. CİBHİ tSCİZİ hemşireler ve ^oktorlar doç.haluk özbay'ı suçluyor Mç Ohnazti İÇttl Mrl kadınlar siyasette temsili eşiüiğin peşinde: disk, chp, ydh, bsp. CİDS8İ özffirfük kadnitP Içftı tunk • ? nZlUTESİ kadın gozüyie futbol; dört boşanma hikâyesi; yanık te.n, mayo, büuni, üstsüzlük... Haber alma özgürlüğünüz elinizden alınmasına izin vermeyin. Hayatı yaratan coğunluğun sesi EVRENSEL 7 Haziran'da çıkıyor. Gazeteniz EVRENSEL'İ her gün alın, her sayfasında yalnızca gerçeği göreceksiniz. Cözünüzü gercekten ayırmaymı Hober evrenseldir, sınır tanımoz. Ahmel Jkmok, Ahmet Say, Aloattin Karahon, Atp Tamer Ulukıiıç, Alüay Aytin, Atilla Özkınmlı, Asaf Güvsn Abel, Aydın übukcu, Behzat Sohin, Bittin Toker, Burak Eldem, Bülent Karoköse, Can Yücel, Celat Btnlcngıç Celol Üster, D«mirMu, Doğan Yurdokd, Ercan Atmota, Erton Aydın, Ertuğrul Körkçü, Faik Bulut, Fatih Polat. Fatih Özjüven, Fatmo>on, Fenni Özalp, Ferit Edgii, Rkret Boskoya, Fikret Otyam, Füsun Özbikjen, Gürol Srizen, Göven Turan, Hacer wd, Haluk Gerger, Hrfzı Topuz, Hilmi Yavuı, Hulki Aktunç, Hüseyin Soş, Ihson Caralan, Ismail Gülgec, Ismet Aktos tonal Kök, Kemol (her, Korhan Gümüş, Köksol Çiftçi, Lale Tayk, Metin Celat, Metin llgün, Metin Kun, Metin ÜstünoJ, Mıgırdıç Margosyan, Muh'ıttin Köroğkı, Murat Betge, Murat Celikkan, Murathan Mungan, Mustafa Sönmez, Münir jykın, Nail Satlıgon, Nedim Köroğlu, Orhan Alkaya, Orhan Kohyaoğlu, Orhan Kocak, Orhan Pamuk, Oruç AfuobtÖzden Öğrük, Rekin Teksoy, Soruhan Oluç, Seçkin Yasar, Semra Somersan, Sema Uludafj, Sennur Sezer, Sevinlkyay, Şükrü Günsili, Tevfik Taş, Toker Dereli, Tülin Öngen, Ufuk Uras, Uçkun Geray, Yrldınm Titrker, Yurdogül ErkcarurdaerErkoca, Yasuf Erodom. EVR1NSEL1BW ' . , . „ . nciy^Tl. 15.000 TL ' 1 9 MAYIS 1995CUMA Madde'stne indirgendi. i yalatıı TİSKİşgüvencesi iyasatasarısuıakarşı e tronlar