Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
» HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Denktaş'ın
tırunu yaralandı
• ANKARA(Cumhuriyet
Birosu)-KKTC
Cımhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın torunu Rauf
Denktaş, dün trafikte
tamştıği kimlifi
be irlenemeyen bir kişi
tarafından bacaklanndan
vuruldu. Balgat'ta saat
04 00 sıralannda meydana
gelen olaydan sonra
Bayındır Hastanesi'nde
tedavi altına alınan
Denktaş'ın sağlık
durumunun iyi oldugu
bıldirildi.
Baykal: İstifa
edenler haklı
• BALIKESİR (AA)-
CHP Antalya MiHefvekili
Deniz Baykal, sosyal
demokrasinin koalisyonda
etkın olmadığını ve bu
nedenle bakanlann haklı
olarak istifa edip tepkilerini
dile getirdiğini söyledi.
Demokrası ve Gençlik
Vakfı'nın açıJışma
katılmak üzere Balıkesir'e
gelen Baykal. 31 ağustosta
yapılacak olan CHP
kurultayın önemine dikkat
çekerek. "Önce partimızi
toplayacağız. Sonra da
koalisyonun durumunu
gözden geçirecegiz" dedi.
Karamollaoglu,
yargıç önünde
• ANKARA (ANKA) -
Sıvas'taönceki yıl 2
temmuzda meydana gelen
ve 37 kişinin yaşamını
yitirdiği "Madımak Oteli
yangınıyla" ilgili davanın
ikinci cephesi nihayet
başlıyor. Sıvas'ın Refah
Partili Belediye Başkanı
Temel Karamollaoğlu'yla
itfaiye müdürü Remzi
Şahin hakkında, olaylar
sırasında görevlenni
kötüye kullandıklan
gerekçesiyle açılan ve
güvenlik gerekçesiyle
Ankara'ya nakledilen
davanın ilk oturumu bugün
Ankara Dördüncü Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
yapılacak.
'Sürpriz itirafçr
gözaltmda
• ANKARA (ANKA) -
Prof. Dr. Yuda Yürüm'ün
aracına bombayı kendisinin
koyduğunu, daha önce de
gazeteci-yazar Uğur
Mumcu'ya suikast
düzenlenmesi için
kendisine yapılan teklifi
kabul etmediğini
açıkladıktan sonra
gözaltına alınan lsmet
Çalışır'ın gözalti durumu
sürüyor. Ankara DGM
Başsavcısı Nusret
Demiral. 17 haziran
tarihinden bu yana
gözaltmda olan Çalışır'ın
savcılığa ne zaman
çıkanlacağının bugün belli
olacağını söyledi.
OHAL oylaması
• ANKARA (ANKA) -
Kültür Bakanı Ercan
Karakaş'ın istifasıyla
Bakanlar Kurulu'ndaki
"imza krizi" çözülürken
olağanüstü hal
uygulamasınm dört ay
süreyle uzatılmasına ilişkin
hükümet tezkeresinın yann
oylanması bekleniyor.
Hükümet tezkeresi, MGK
tavsiyesi üzerine. halen on
ilde uygulanmakta olan
olağanüstü hal
uygulamasınm 19
temmuzdan itibaren
Adıyaman dışındaki illerde
4 ay süreyle uzatılmasını
öngörüyor.
Uğur Mumcu
büstii yeninde
• tstanbul Haber Servisi -
Zeytinburnu Ugur Mumcu
Parkı içinden bir süre önce
çalınan Uğur Mumcu
büstünün yenisi yerine
konuldu. Zeytinburnu
Belediye Başkanı Adil
Emecan, Mumcu'nun 2.
ölüm yıldönümü nedeniyle
yaptınlarak park ıçine
yerleştirilen büstün, kimliği
belirsiz kişilerce
çalındığına dikkat çekerek
"Türk demokrasisine
büyük katkılan olan
gazeteci-yazar Uğur
Mumcu'nun yeri
doldurulamaz"' dedi.
DYP'de delege
seçimi
• İstanbul Haber Servisi -
DYP 5. Olağan Kongre
dönemi. dün İstanbul'da
devam etti. Toplam 32
ilçenin katıldığı ve ilk günü
24 Haziran 1995 tarihinde
yapılan delege tespit
kongresinin ikinci gününde
yaklaşık 10 bin delege daha
tespit edildı.
Referandum olasılığmı ortadan kaldırmak için liderler arasında 'ittifak' aranacak
Tepede uzLaşma arayışıTÜREY KÖSE
ANKARA - Anayasa
değişikliği paketınin bınn-
cı tur görüşmelerinin ta-
mamlanmasından sonra,
referandum olasılığmı or-
tadan kaldırmak ve pake-
tin -daralmasu kazaya uğ-
ratnasrnı önlemek için li-
derler arasında uzlaşma
aranacak. Başbakan Tansu
Çiller ile CHP lideri ve
Başbakan Yardımcısı Hik-
met Çetin ikinci tur görüş-
meler öncesinde. liderlerle
bir dizi görüşme yapacak.
• Çiller ile Çetin ikinci tur görüşmeleri öncesinde liderlerle bir araya gelecek. Cindoruk'un
görüşmeleri eylüle bırakma önerisine iktidar partileri sıcak bakmıyor. DYP memura grevsiz-
toplusözleşmesiz sendikada kararlı. Devlet Bakanı Daçe, "Bu fırsat kaçınlırsa memur
sendikalan yasal dayanaktan yoksun kalır" dedi.
TBMM Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk'un ikinci
tur oylamanın gerekirse
eylüle bırakılması önerisi-
ne iktidar ortaklan soğuk
bakarken, Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe, "Eylüle
kalması diye bir şe> yok.
Referandum istemiyoruz,
mümkünse bu konu Mec-
lis'te çözülmeli'* dedi. Me-
mura grevlı-toplusözleş-
meli sendika yolunun açıl-
ması konusunda da ödün
vermez tavnnı sürdürüren
Daçe. "Bu fırsat kaçarsa
memur sendikalan yasal
dayanaktan tamamıvla
yoksun kalacak" diye ko-
nuşru.
21 maddelik anayasa
değişikliğini içeren 25
maddelik yasa önerisinin
görüşmeleri çok yavaş
ilerliyor. Bugüne dek gö-
rüşülen 15 maddeden sa-
dece 5'i kabul edilırken.
3"ü komisyona çekildi. 6'sı
reddedildi. Öncekı gün ak-
şam. TBMM'nin her yıl
yeni yasama dönemine
ekim ayında başlamasını
hükme bağlayan 15. mad-
de üzerindeki görüşmeler
tamamlandı. Ancak salon-
da çok az sayıda milletve-
kilinin bulunınasını dikka-
te alan TBMM Başkanve-
kili Vefa Tanır oylama
yapmadan birleşımi kapat-
tı. Kabul edilen hiçbir
maddenin oylamasında,
referandum olasılığmı or-
tadan kaldıracak 300 oya
Onur Kumbaracıbaşrdan değişikliklere karşı direnenlere eleştiri:
Ikiyüzlülüğe çözüm, açık oylama
IŞIK KANSU
ANKARA - CHP'li De\ let Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı, anayasa görüşmeleri
sırasında milletvekillerinin, daha önce
attıklan imzalann arkasında durmadıklannı
belirterek. "İkiyüzlülükten kurrulmanın en
kestirme yolu, açık oylamadır" dedi.
Milletvekillerinin, ikinci turoylamada
"akıllannı başianna devşirmesi" gerektığını
vurgulavan Kumbaracıbaşı, "Anayasa
değişikliği metninin altindaki imzalar. senedin
altuıda olsaydı, tahsil edilirdi. Anayasayı
değiştirmek için yola çıkıp hiç değiştiremeden
de yerunize oturabiliriz. Bu, Meclis'e olan
güveni sarsar" diye konuştu. Kumbaracıbaşı,
"Anayasa değişmiş olsun. ama hiçbir şey
değişmemiş olsun istiyorlar. Bunu Türkiye ve
dünyada yutacak kimse kaunadı" görüşünü
savundu. Onur Kumbaracıbaşı, TBMM'deki
anayasa görüşmeleri sırasında çıkan tabloyu
Cumhuriyefe değerlendirirken, ilk
hazırlanan değışıklik metninin altına 301
milletvekılinin imza attığını anımsattı ve "Bu
metin üzerinde bir deği;iklik yapılmaması
gerektiği çok aşikârdı. Çünkü ancak bu metin
üzerinde 300 imza sağlanmışti. Metin tekrar
değiştirildikten sonra görülüyor ki, mutabık
olduğumuz hemen hemen hiçbir nokta
kalmıyor. Bu kadar farklı düşünüyorduy sak o
imzaları nasıl attılar" diye sordu.
Milletvekillerinin, imza attıklan metinlerin
aksine hareket etmeyı bir adet haline
getirdiklerine dikkat çeken Kumbaracıbaşı,
"İmza attıklan metnin, imzalannın arkasında
durmuyorlar" dedi.
Ikiyüzlülük
Devlet Bakanı Kumbaracıbaşı. DYP-CHP
hükümet ortaklığının anayasa ile ilişkili
olmadığına işaret ederek. şunları söyledi:
"Anayasa degişikuklerinin gerçekleşmemesi,
ortaklığı belki nahoş bir görüntü içinde
gösterir, ama anayasa değişikliği,
millervekiUerinin doğrudan doğruya kişisel
kararlanna bırakılmıştır. Bir parti karan söz
konusu olamaz. Ona dayanarak diyoruz ki,
açık oylama yapılsın. isimler belli olsun. Ben,
çocuğiıma ne bırakacağim? Anayasa
konusunda şunu düşünüyordum, oyumu da
böyle kullandım. Seçmenime de onu
söyleyeceğim. Gizli kaldığı zaman, "evet"
demesi gerekip, imzalannı kabul etmeyenler,
belki kamuoy u önünde İmzamın arkasında
durdum' diyorlardır. Bu bir ikiyüzlülüktür.
İkiyüzlülükten kurtulmanın en kestirme yolu,
açık oylamadır. Anayasa gibi temel bir
konuda miUetvekilleri ne yaptıklannı halka
gösteremiyorlarsa, ne zaman gösterecekJer?"
Kumbaracıbaşı. ikinci tur oylamalarda
"herkesin aklını başına devsirmesi
gerektigiıu"" ifade ederek "İkinci tur;
Türk'ün aklı sonradan geliyor başına' diye
düşiindiiler ki bir ara verelim, bir
düşünsünler. ondan sonra asıl oylamaya
geçilsin anlamında. Belki o arada herkes
tekrar hatırlar, nelerin altına imza attığını ve
imzasının arkasında da durur" görüşünü dile
getirdi. Kumbaracıbaşı. sözlerini şöyle
sürdürdü: "Anayasayı değiştirmek için yola
çıkıp da hiç değiştiremeden de yerimize
oturabiliriz. Bunun görüntüsü hoş değüdir.
Meclis'e olan güveni sarsar. CHP olarak
hiçbir talebimiz yok. Sadece, üzerinde
anlaştığımız metni geçirmek istiyoruz. Buna
kim karşı çıkıvorsa, vebali de onun
üstündedir. Arkadaşlanmız sürekli dil
döküyorlar, anlarıyoriar. "Yapmayın. etmeyin"
diyoriar. Hatta. bakıyorlar ki ille de değişiklik
istiyorlar, uzlaşma yollan öneriyorlar. Ama
hiçbirisine yanaşmayan bir katı duvar var. O
duvann aslında istediği şu: Anayasa değişmiş
olsun, ama hiçbir şey değişmemiş olsun. Bunu
da Türkiye'de ve dünyada yutacak kimse
kalmadı."
Çetin, Karakaş'ın çekilme önerisinin kişisel bir görüş olduğunu söyledi:
kararverirANKARA (ANKA) -
CHP Genel Başkanı Baş-
bakan Yardımcısı Hikmet
Çetin, "Koalisyon bitti"
yolunda açıklamalar yapan
eski Kültür Bakanı Ercan
Karakaş'ın sözlerini de-
ğerlendirirken "Koalisyo-
nun bitip bitmediğine parti
organlan karar verir" de-
di.
Hikmet Çetin, cumartesı
günü Tuncelılilenn Söğüt-
özü Parkı'nda düzenledik-
leri "Aşure Günü"ne katıl-
dıktan sonra dün de aynı
yerde Sıvashlann "Drvriği
Pilav Günü"ne katıldı. Bu-
rada Divriğililerin yoğun
izdihamı ve sevgi gösteri-
leri arasında gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Çe-
tin. Karakaş'ın istifası ve
koalisyonun ömrünün bit-
tiği yolundaki açıklamala-
nna ilişkin soruya şu yanı-
tı verdı:
"Karakaş'ın istifası kişi-
sel bir olay. Öyle değerlen-
dirmiş. Karanna saygı du-
yuyorum. Koalisyonun
ömrünün bittiği şekİindeki
açıklamaları da kendi yo-
rumudur. Koalisyonun sü-
rüp sürmeyeceğine parti-
nin yetkili organlan karar
verir. Onların karan var.
Bir kişinin bunları söyle-
mesi nihayet kişisel bir de-
ğerlendinne olarak kalır."
Çetin, referandum olası-
lığı konusundaki sorulan
da "Referanduma gerekir-
se gidilebilir. Lmannı ona
gerek kalmaz. O nedenle
daha önce 300'den fazla
imza toplayan bu Meclis,
'açık oylamayla yapılması
için gerekli yöntemi bula-
lım, belki o zaman daha
* \
Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, Sıvasülann 'Divrigi Pilav Günü'ne katıldı. (Fotoğraf: AA)
rahat bir şekilde bunu ba-
şanr' diye düşünüyorum"
dedi.
Bir soru üzerine daha
önce üzerinde uzlaşmaya
varılan anayasa metninin
alt komisyonda değiştiril-
miş olmasının, anayasa
görüşmelerinde olumsuz
etki yaptığını ve bugünkü
durumun ortaya çıktığını
kaydeden Çetin, şöyle de-
vam ettı:
"Ah komisyona uzlaşma
metni olarak giden metin,
alt komisyondan bir uzlaş-
mazlık metni olarak geldi.
Buradan başlavan uzlaş-
mazlık genel kurula da
yansıdı ve insanlar daha
önce imzaladıklan o metne
böylece tam manasıyla sa-
hip çıkamadılar. Ben bu-
nun aşılması gerektiğine
inanıyorum. Şimdi, önü-
müzde ikinci tur oylama
var. Bu ara dönem içinde
siyasi parti liderleriy le bir
araya gelerek bunu değer-
lendireceğimize inanıyo-
rum ve sivil parlamento
olarak bu anayasa değişik-
liğini başarmamız gerekir
diye düşünüyorum. Biz
CHP olarak elimizden ge-
len tüm çabayı göstermeye
devam edeceğiz.''
Dıvnğı Kültür Derneği
tarafından düzenlenen et-
kinliğe, CHP lideri Çe-
tin'den başka, CHP İstan-
bul Milletvekili tbrahim
Gürsoy, Sıvas Milletvekili
Azimet Köylüoğlu, Şırnak
Bagımsız Milletvekili
Vlahmut Aiınak, Çankaya
Belediye Başkanı Doğan
Taşdekn katıldı.
Aiınak. Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin'le
ve CHP'lilerle bir arada
olmaktan kaçınırken İstan-
bul Milletvekili tbrahim
Gürsoy'la Çetin'in gelişin-
den bir süre sonra protokol
bölümünden avnldı.
ulaşılamaması ve milletve-
killerinin katılımının gide-
rek azalması tedirginlik
yarattı. Referandum olası-
lığmı ortadan kaldırmak
için. bu hafta tamamlan-
ması beklenen birinci tur
görüşmelerden sonra uz-
laşma aranacak. Birinci tu-
run ardından ikinci tur oy-
lamaya geçılmesi için en
az 48 saat geçmesı gereki-
yor. Bu süre içinde yoğun
bir uzlaşma arayışı trafiği
yaşanacak.
Başbakan Tansu Çiller
öncekı gün akşam Devlet
Bakanı Bekir Sami Daçe
ve grup başkanvekilleri ve
Anayasa Komisyonu söz-
cüsü Coşkun Kırca ile bir
toplantı yaptı. Bu toplantı-
da, ikinci tur öncesinde li-
derler düzeyinde yeniden
uzlaşma aranması karar-
laştınldı.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ile TBMM
Başkanı Hüsamettin Cin-
doruk da önceki gün ak-
şam Çankaya Köşkü'nde
bir araya gelerek anayasa
değişikliği ile ılgılı görüş
alışverişinde bulundular.
Cindoruk'un 301 mılletve-
kilinin imzasının bulundu-
ğu mutabakat metninin
Anayasa Komisyonu'nda
değiştirilmesinden duydu-
ğu rahatsızlığı dile getırdi-
ği ögrenildi.
Uzlaşma arayışlan süre-
cinde CHP tarafı. memura
grevli-toplusözleşmelı sen-
dika yolunun kapatılma-
ması konusunda kararlı bir
tavır sergilemeye hazırla-
nıyor. CHP Ankara Millet-
vekili Mümtaz Sovsal,
"Komisyondaki düzenle-
me, şu andaki durumdan
daha geri. Şu anda bari ya-
sakyok" derken, CHP Ğe-
nel Başkan Yardımcısı İs-
mail Cem, "Memura sen-
dikal haklar verilmemesini
kabul edemeyiz. Bunu içi-
mize sindiremeyiz" dedi.
Daçe, memur sendikalan
ile ilgili olarak da pakette
öngörülen düzenlemeyı sa-
vunarak şu görüşleri dile
getirdi:
Memuriar için fırsat
"Anayasa Komisyo-
nu'ndan gelen metin, me-
mura sendikalaşma ve top-
lu görüşme imkânı getire-
cek. Bu kabul edilmezse
Yargıtay'ın son verdiği ka-
rar dikkate alınırsa memur
sendikalan yasal dayanak-
tan tamamıyla yoksun ka-
lacak. Bu gözden uzak tu-
tulmamalı. Memurlara
sendikal imkân verilmesi,
bu yolun açılması küçüm-
senmemesi gereken bir me-
safedir. Memur sendikalan
legal dayanağa sahip ol-
mazsa sendikalaşma im-
kânsız olacak."
Daçe. DYP içinde gün-
deme getırilen "Sendikal
haklann nasıl kullanılacağı
yasaya bırakılır, ancak ya-
sanın içeriği konusunda "bir
protokol hazırlanır" önen-
sine de sıcak bakmadı. Da-
çe. "Ya yasaya bırakılacak
ya da bugünkü düzenleme
geçecek. Protokolün gele-
cek için geçerliliği olabilir
mi?" dedi. Daçe. referan-
dum olasılığı konusunda
da, "Referandum istemiyo-
nız, ama ille referandumla
çözülecekse gereği yapılır.
Ama Meclis'te çözümlen-
mesi mümkünse Meclis'te
çözülsün. Devamlı seçimler
yaşamak, o atmosferi yaşa-
mak sıkıntı yaraüyor. Ayn-
ca, referandumu ters isti-
kametlerde sömürmek is-
teyenler de olabilecek" de-
ğerlendirmesinı yaptı.
Daçe. TMY'nin 8. mad-
desinin anayasa paketınin
hemen ardından gündeme
geleceğini söyledi.
Alexander Haig, Washington Times'daki yazısmda Çekiç Güç'ü eleştirdi
6
ABD'nin Türkiye politikası yanlış'
• Eski NATO Başkomutanı ve ABD'nin eski dışişleri
bakanlanndan Alexander Haig, Türkiye'ye yönelik "cezalandıncı"
yaklaşımın, ABD'nin stratejik çıkarlannı zedelediğini bildirdi.
WASHINGTON (AA) - Eski NATO
Başkomutanı ve ABD'nin eski dışişleri ba-
kanlanndan Alexander Haig, Washıngton'un
Türkiye politikasını "çok sert ve uyancı" bir
dılle eleştirdi.
Heig, Türkiye'ye yönelik "cezalandıncı"
yaklaşımın, ABD'nin stratejik çıkarlannı
zedelediğini bildirdi. Haig, Türkiye ile güçlü
ve etkin bir ortaklık yapılmaması halinde.
ABD'nin stratejik açıdan kaybedeceginı
kaydetti ve Washıngton'un bu hafıza kay-
bmdan kurtulması gerektiğini vnrguladı.
Washington Tımes gazetesinin yorumlar
sayfasında yer alan geniş yazısında Haig, bir
Türk yetkilinin bir keresınde "ABD ile müt-
tefik olmanın sonınu, VVashintgon'un kendi
kendini ne zaman bıçaklayacağını bileme-
mektir" dedığinı hatırlartı. Haig. bu yan cıd-
di olan gözlemin, bugünkü Türk-Amerikan
ılişkilennı ıyı tanımladıgmı belırttı. General
Haig. Türkiye'ye verilen dış yardım kredıle-
rine. insan hakları, Kıbrıs ve Ermenistan'a
yardım geçışlenne bağlı olarak ABD Kong-
resi tarafından koşullar getınlmesını ıse şöy-
le değerlendırdi:
"Bu cezalandıncı yakUşım Amerikan po
litikasının en kötü şeklidir. Çünkü kendi
stratejik çıkarlannı gözardı etmekte ve zede-
lemektedir. Güçlü ve etkin bir Türk-Ameri-
kan ortaklıgı. ABD'nin stratejik çıkarlannın
temelini olustunnaktadır.
Haig, coğrafyanın. Türkiye'yi kötü bir
mahallede ikamet etmeye mecbur kıldığını
belirterek, "Ancak bu mahalle Amerikan çı-
karlan için yaşamsal olmaya devam edivor.
Bunun en güzel örneği de Körfez Savası" de-
di. Haig, Türkiye oimasa. Saddam Hüse-
yin'in mağlup edilmesinın mümkün olama-
yacağını vurgulayarak "Türkiye, Saddam'a
karşı koalisyonun temeüydi ve bu temel ko-
numunu da sürdüriiyor" ifadesini kullandı.
Körfez Savaşrnın ardından, bölgede daha
güvenlı bir düzen oluşturulamadığını ve
Saddam'a karşı 4 yıldır "hırpalayıcı"ekono-
mik bir savaşın devam ettiğmı belırten Haig,
"Bunun en büyük bedelini Türkiye ödemiş-
tir" dedi. Çekiç Güç'ün güvenlik ve banşı
sağlayamadığını bildiren Haig. Sunye'dekı
Hafiz Esad rejımı ıçın "alaya" bir dille "in-
san haktannın akrifsavunucu.su" sözcükleri-
nı kullandı ve şöyle devam ettı: "Bu durum-
dan Şam'dan ve diğerlerinden yardım ve
destek alan \e gerçek bir terör örgütü olan
PKK yararlannuş, Kuzey Irak'ta güvenH bir
bölge bulmuştur. Türkiye'nin kısa bir süre
önce gerçekJeştirdiği askeri harekât, bu sonı-
nu n çözümünü hedefliyordu. ABD'nin,
dam ile hesaplaşma polirikasındaki basan-
stzlığının ağır yükünü Türkiye çekmiştir."
Bağımsızlığına kavuşan eski Sovyet cum-
huriyetlerinın, gelecekleri içm Türkiye ya da
lran'a "baktıklarını" vurgulayan Haig.
"Bölgedeki doğal zenginlikler (petrol ve do-
ğalgaz) ya bu ülkeierden geçecek ya da yine
Ruslann etiyle denedenecek" dedi.
Türk demokrasisine karşı bir insan haklan
savaşının sürdürüldüğünü kaydeden Haig,
Başbakan Tansu Çfller'in de. f ürkıye'de de-
mokrasinin "müketnmel olmadığınr kabul
ettiğini belirtti. Eski bakan Haig. yazısında
şu görüşlere yer verdı: "TürJdye'de Batı kar-
şrtı ve aşın dinci güçlerin büyümesi bizi kay-
guandırmabdır. Soğuk Savaş sonrasında, bir-
çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de ulusal
kimlik mücadelesi ortaya çıkmışOr. \ma biz
kimin yanında olacağız? .Vlükemmel olma-
yan demokratlann nu, yoksa gerçek demok-
rasi karşıuannın mı?"
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Karakaş'ın İstifası...
Kültür Bakanı Ercan Karakaş istifasından bir
gün önce Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan
Tansu Çiller'e şöyle diyor:
"Sayın Başbakan, izninizle Sayın Içişleri Bakanı
Nahit Menteşe'ye bir sorum olacak..."
Bakanlar Kurulu'nda bir sessizlik oluyor o an.
Bakan Karakaş devam ediyor:
"Sayın Menteşe, istanbul Emniyet Müdürü Nec-
det Menzir hakkında şu ana dek ne yaptı?"
Hemen Adalet Bakanı Mehmet Moğultay söze
giriyor.
Diyor ki:
"Sayın Karakaş; bu konuyu Bakanlar Kurulu'na
getirmeyecektik..."
Kültür Bakanı konuşmasını sürdürüyor. Necdet
Menzır'den başlayıp hükümetin bugüne dek yap-
tıklarına ilişkin eleştiriler getiriyor. Özetlikle de Gü-
neydoğu sorununa değiniyor; demokratikleşme-
den, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesine
ilişkin tartışmalardan söz ediyor.
Kültür Bakanı Ercan Karakaş, Bakanlar Kuru-
lu'nda tam 20 dakika konuşuyor. Bir gün sonra da
Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin'e istifa mektu-
bunu veriyor.
• • •
Biz, bir süredir bu köşede anlatmaya çalışıyoruz.
CHP il ve ilçe örgütleri, CHP'nin hükümetten çekil-
mesıni istiyor. Belediye başkanları da aynı görüşü
savunuyor.
Aliağa Belediye Başkanı CHP'li Hakkı Ülkü dü-
zenlediği basın toplantısında şöyle demişti bir haf-
ta önce:
"Geç kalıyoruz. Iktidardan bir an önce aynlmalı-
yız..."
Hakkı Ülkü, niçin böyle konuşuyordu?
Aliağa, Petkim işçisinin yoğun olduğu bir Ege ıl-
çesidir. Hem ışçi kesiminin hem de kırsal kesimin
CHP'ye karşı olan tavrı gıderek sertleşmektedir.
Önce SHP, şimdi de CHP bu kesimlere verdiği sö-
zü tutmamıştır.
Ercan Karakaş, istifa etmeden 15 gün önce Iz-
mir'e gitmiş, örgütle toplantı yapmıştı. Izmir dönü-
şü İstanbul'da kendisiyle görüşürken bize şöyle
demişti:
"örgütümüz ve tabanımız, bir an önce DYP ile
ortaklığa son vermemizi istiyor..."
Ercan Karakaş'la dün sabah 'istifası' üzerine ko-
nuştuk. Karakaş, haklı olarak CHP'nin halka verdi-
ği sözü tutmadığının altını çizip ekliyordu:
"Hükümet, çeşitli yasa çalışmalan yapmasına
karşın programda belirtilen ve yaşama geçihlme-
sinde zorunluluk bulunan yasal düzenlemelere
yaklaşmıyordu. Yalnızca büyük çabalarımızla be-
nim bakanlığımın bir yasası olan 'Fikir ve Sanat
Eserieri Yasası' çıkanlabildi..."
Ercan Karakaş'a göre CHP, DYP'nin kendi iç tu-
tarsızlığına alet oluyordu. Anayasa değişiklikleri
TBMM'ye indirildikten sonra program hükümleri-
nin ve CHP ılkelerinin 'tam tersi' doğrultusunda çı-
kıyordu.
Memuriar ayaktaydı, üniversitelerdeki bilim
adamlarına konulan siyaset yasağı tıpkı 12 Eylül.
1982 Anayasası'nda olduğu gibi sürdürülmek iste-;
niyordu.
Ercan Karakaş anlatıyordu olup bitenleri:
"Olağanüstü halin kaldırılması gibi bir sorun,
dört yıldır sürmesine ve kaldınlacağına dair prog-
rama hüküm konulmasına karşın hiçbir girişimde
bulunulmuyor; 'il Idaresi Yasası' sürekli erteleniyor,
her şeyin aynen devam etmesi isteniyordu. Bu
durum 'Çekiç Güç' için de geçerlıydi.
Kısacası CHP, hükümet içinde bir kez daha işle-
vini yitiriyor; bir kez daha kendi tabanına dönük bir
etkinlik kazanamıyordu. Ayrıca son dönemde orta-
ya çıkan tartışmalar, halkın siyasetçiden beklediği
doğrultu tutartılığını da yeniden yaralamaya başla-
mıştı. Böyle bir durumda hükümette daha fazla
kalmanın hiçbir anlamı bulunmamaktadır..."
• • •
Aydın Güven Gürkan'ın ardından Ercan Kara-
kaş'ın istifası onurlu bir davranıştır. Gürkan ve Ka-
rakaş 'istifa yöntemi'ni bireysel politika çıkarları
için kullanmamışlardır. Her iki politikacıyı ister se-
vin ister sevmeyin, CHP içinde 'koltuk sevdası'
içinde olanlara ders vermişlerdir.
CHP, bir yandan birleşme sancılan yaşarken öte
yandan 'iktidann küçük ortağı' gibi yakıştırmalarla
hükümette bir şey yapamamanın getirdiği zorluk-
larla kendi tabanında da erimeye başlamıştır.
CHP, çıkar düzenini değiştireceği yerde, o dü-
zenle uyum sağlamayı yeğlemiştir. Hükümet içinde
işlevsızliğini kanrtlamıştır.
Bugün pek çok aydın, yazar. gazeteci nedense
kaldırılmak istenip de bir türlü kaldırılamayan seki-
zinci maddeden dolayı tutuklanmayı beklemekte-
dir...
Acaba insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı
Algan Hacaloğlu, Diyarbakır'da verdiği sözü tuta-
cak mı?
Ne demişti Hacaloğlu:
"OHAL'İ imzalattırmaya kalkarlarsa istifa ederim.
Etmezsem namerdim..."
Hacaloğlu 'OHAL Kararnamesi'n imzaladı...
CHP Dıyarbakır örgütü şimdi, Hacaloğlu'nun
verdiği sözü niçin tutmadığını merak ediyor...
Calışmalara hız verilsin'
Çiller'den 8'inci
madde talimatı
ANKARA (ANKA) -
Başbakan Tansu Çiller"in
talimatı doğrultusunda
TMY'nın propagandayı
düzenleyen 8'inci madde-
sınde yapılacak değişıklık
konusu önümüzdekı gün-
lerde DYP grubunda tartı-
şılacak.
Çiller, TMY'nin 8'inci
maddesi için bazı bakan-
lar. grup başkanvekilleri
ve anayasa komisyonu
üyeleri ile görüştü. Çiller,
8'inci maddenin anayasa
değişikliği ile ilgili çalış-
malardan hemen sonra ge-
nel kurul gündemıne gel-
mesıni. bu konudakı calış-
malara hız verilmesıni is-
tedi.
Çiller. grubun bu konu-
dakı muhalefetini aşmak
için ıse 3 alternatıfli bir
paket hazırlatıyor.
Bırinci alternatife göre
propaganda suçu işleyen-
ler belli bir süre kamu hiz-
metlerınden mahrum kala-
cak. Gazeteci ler meslekle-
rinı yapamayacak. yazarlar
ise kitap çıkaramayacak.
ikinci öneride 8'inci
madde kaldınlıyor ve bö-
lücü propaganda ile ilgili
bazı hükümler TCK'nin
311 ve 312'nci maddeleri-
ne aktanlıyor.
Paketteki üçüncü öneri-
yi ise propaganda tanımı-
nın sadeleştirilmesi. TMY
kapsamında yargılanıp
mahküm olanlara para ce-
zasına çevirme. şartlı tah-
lıye ve tecıl gibi olanaklar-
dan yararlanma konusun-
da getırilen kısıtlamaların
kaldınlması oluşturuyor.