22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 fttlas'a 300.8 nilyarlık kaynak •\NKARA(ANKA)- Özlleştirme ldaresi Bskanlığı. satışı için üçncii kez ihale açtığı Peias'a bu yıl 300.8 nuyarlık kaynak aktardı. Peias'ın sermaye amnmının da karara bajandıf ı genel kmılunda, denetçiler, Özlleştirme Idaresi'nin şinete yeterli kaynak akarmadığı görüşünü dile gt.irdiler. Denetçilerin bu göüşüne karşı çıkan Petlas Geıel Müdürü Asir Iman, özdleştirme tdaresi Bajkanlığı'nın kit ka^naklanna rağmen, Petas'a geçen yılın tününde 314 milyar 46 mıiyon lira kaynak akürdığıru, idarenin bu yilm ilk altı ayında Petlas'a aktırdığı kaynak tutannın ise 300 milyar 812 milyon lirayı bulduğunu belirtti. DİE uzaydan tahıl rekoltesi belirleyecek • ANKARA (AA)- Istatıstik veri tabanının genışletilmesi ve bilgi akışının hızlandınlması içinbırdizi çalışma başlatan Dev let Istatistik Enstitüsü (DİE), tahıl rekoltesini bundan böyle uzaydan çekilecek fotoğraflann yardımıyla belirleyecek. DtE Başkanı Mehmet Kaytaz. "Artık tahıldaki rekolteyi, uzaydan çekılen fotoğraflar ve yerdekı durumu karşılaştırarak belirleyeceğiz" dedi. ABD-Japonya savaşında son çaba • CENEVRE(AA)- ABD'nin otomotiv sektörüne ılişkin ticaret anlaşmazlığının çözümlenmesi için verdiği son tarih yakJaşırken son çaba olarak iki ülke ticaret bakanlannın bugün Cenevre'de bir araya gelecekleri bildirildi. ABD Ticaret Temsilcisi Mickey Kantor'un yardımcısı Ira Shapiro, Ticaret Müsteşan JefTrey Garten ve Japoîıya Ticaret Bakan Yardımcısı Yoshihiro Sakamoto. iki ülkenın ticaret bakanlannın bugün bir araya geleceklerini açıkladılar. Bakan yardımcılan, ABD Ticaret Temsilcisi Mickey Kantor ve Japonya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanı Ryutaro Hashimoto arasındaki görüşmeye kadar, ticaret anlaşmazhgının görüşmeler yoluyla çözümlenebilmesi amacıyla çabalannı daha da yoğunlaştıracaklannı bildirdiler. İşletmeyi incelemeye alan Çalışma Bakanlığı, Yazeks'i resmen grev kıncı ilan etti Havaş, meydam boş bulamadıHACERGEMİCİ Yazeks'e olaylı bir şekıl- de geçen Havaş'ta gre\ 116. gününü dulduruken başlan- gıçta 2300 olan grevdeki iş- çi sayısı 600'e kadar düştü. Bunda Havaş'm yeni sahibi- nin buldugu kaçak ışçı for- mülü ve işçilere gönderilen vaat dolu mektuplann da önemli birpayı olurken. Ha- va-tş'in aylardır devam e- den yargı savaşına nihayet Bakırköy Iş Mahkeme- si'nden beklenen yanıt gel- di. Bakırköy Iş Mahkemesı. bilirkışı raporu ile Havaş'ta 201 kaçak işçi tespitetti. Ça- *» "«»* • Hava-İş'in aylardır devam eden yargı savaşına nihayet Bakırköy İş Mahkemesi'nden \ beklenen yanıt geldi. Bakırköy İş Mahkemesi'nin bilirkişi raporu ile Havaş'ta 201 kaçak işçi tespit edilirken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü de Yazeks'in grev kıncı faaliyette bulunduğu gerekçesiyle yargıya başvurma karan aldı. lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü de Yazeks'in gre\ kıncı faaliyette bulun- duğu gerekçesiyle yargı yo- luna başvurma karan aldı. "Blr yeri özeUeştirdikten sonra tüm ilişkimizi kesmi- \oruz, incelememiz devam ediyor" dıyen ÖlB"ın veni Başkanı Uftık Söylemez'ın sözlen Havaş'takı uygula- maiar karşısında kendine yer bulamıyor. Hava-lş Sendıkası'nın 31 mart tarihinde yaptığı baş- vuruyu dikkate alarak Ha- vaş'ı incelemeye alan Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı'nın 8 Hazıran 1995 tarihli yanıtı Yazeks'i res- men grev kıncı ilan ediyor. Bakanlığın Ankara Böl- ge Müdürü Ömer Mızrak tarafından yapılan açıkla- mada."Havaş Genel Mö- düriüğii'nün işçileri grevde iken işçilerin ücretlerine 1 "inci aJtı ay için 5 müyon, 2"nci altı ay için de 5 mihon lira zam yapüacağının grev döneminde işyerinde ilan edilmiş olması sebebiyle iş- verenin grev kıncı faalijette bulunduğunun kanıtıdır. Bu durumda konuvu yargı or- ganına intikal ettirmek ge- rekmektedir" denilivor. Bakırköy Iş Mahkeme- si'nin karanna göre de Ha- vaş'ta kaçak işçi çalıştınldı- ğı resmen onaylanırken Ya- zeks'in Grev ve Lokavt Ka- nunu'nun 43'üncü madde- sine aykın hareket etiğı tes- pit edilmiş durumda. Mah- kemenin karannda kanuni grev süresince işçi alındığı ve başka işyerinden işçi ge- tirrilerek çalıştınldığı tespit edildikten sonra şöyle deni- liyor: "2822 sayılı vasanın 43. maddesi uyannca grev süre- since yeni işçi alınmaması, yeni alınan işçilerin ve başka işyerterinden getirilen ve ça- lıştınlan işçilerin çalıştınl- masının önlenmesi, aksi tak- dirde cezai u\ gulamanın ge- rektiği bilinmelkür." Cumhunyet'ın konuya ilişkin Yazeks'le göriişme isteği yanıtsız kahrken Ha- va-lş Sendikası yetkilileri. Türk-Iş Başkanı Bayram Meral'in yoğun gayretlen sonunda muhtemelen bu- gün toplusözleşme masası- na oturulacağını bildirdiler. DUNYA EKONOM1SINE BAKIŞ / ERGİNYILD1ZOĞLU LONDRA Solidarnoş Yine MeydanlardaYaklaşık bir ay önce 27 mayıs günü binlerce Silezyalı maden ve çelik işçisi, Varşova'nın ortasında özelleştırmelere karşı büyük bir gösteri düzenlediler, po- lisle çatıştılar. Polonya Dayanışma Sen- dikası Solidarnoş yinesahnedeydı. Dün, Solidarnoş, demokrasi mücadelesi veri- yor ve kumanda ekonomısını, kendine sosyalist diyen bir bürokratik dık- tatbrlüğü yıkmak istıyordu, yıktı da. Bugün serbest piyasa eko- nomisine ve reformlara karşı mü- cadele ediyor ve gözlemciler şa- şırıyorlar. Bu da ne demek? So- lidarnoş reformlara karşı! Aklını mı kaçırmış? Solidarnoş bir işçi hareketiydi Solidarnoş, bürokratik dikta- törlüğe baş kaldırdığında da bu- nun ne anlama geldiğıni çok az insan an- layabilmişti. Solıdarnoş'un "8af/"da, "soğuk savaş " ortamında desteklenme- si, karşı çıktığı hükümetın kendini sosya- list olarak sunması ve bazı çevrelerde bu gülünç iddianın kabul görmesı, kihsenın de Solidarnoş'la birlikte hareket etmesi kafalan iyice kanştırmıştı. Çok az insan yüzbinlerce işçiyi kapsayan bu hareke- tin gerçek talepler üzerinde yükseldığıni görebildi. Solidarnoş, varolabilemesi için dışandan bir etkiye (provokasyona?) ge- rek olmayan kendiliginden bir işçi hare- ketiydi. Bağımsız sendika kurma hakkı, düşünce özgürlüğü, demokratik seçım- ler, örgirtlenme hakkı, üretımin ve dağılı- mın işçilerce kontrol edilmesi. yönetici sınıfin üyelerine hizmet eden ayrıcalıklı dükkânlann kalkması, kısacası eşıtlik, öz- gürlük ve işçi kontrolü istiyordu Solidar- noş. Uluslararası ilişkiler, yerel güç denge- leri ve sınıf mücadelesinin o andaki işçi sınıfını ifade eden bir siyasi partinin olma- ması gibi kimi özelliklerı, Solidarnoş'un bu taleplerin hepsini elde etmesine izin vermedi... Nitekim "reformlar"\sm\ veri- len, devlet kapitalizminden serbest piya- sa ekonomisine geçişin kapsamına dü- şen genel demokratik haklann dışında, Solidarnoş, işçi sınıfına özgu taleplerinin hemen hiçbirini elde edemedi. Ancak eski rejimin yıkılmış olması, de- mokratikleşme ile başlayan sevınçli ve umutlu hava, serbest piyasanın sihirli eli hakkındaki kaba propagandanın etkisi ve nihayet liden Lech VValesa nın devlet başkanı seçilmesi Solidamoş'u ve genel olarak işçi hareketini uzun bir bekleyiş dönemıne soktu. Ancak reformlar ilerle- dikçe işsizlik artmaya, yoksulluk yaygın- laşmaya, sosyal güvenlik ortadan kalk- maya başladı. Dün, toplumdaki diğer sı- nıflarla birlikte hareket eden ışçiler, ta- leplerıni dile getirmekte yalnız kaldılar. Başta ay- dınlar ve kilise olmak üze- re dünün demokratları, muhalifleri ortadan kay- bir şey elde edemeyecekler, her şeyı yı- kacaklar" diyor. Halbuki başbakanın anlamadığı ya da anlamazlıktan geldiği şu: Işçiler açısın- dan 1991 ile bugün arasında çok fazla bir fark yok. Siyasi çerçeve değişti belki, a- ma yine onlar işçi ve yine ekonomik de- mokratik haklan için mücadele etmeleri gerekiyor. Dün ile bugün arasında bir önemli fark vartabıı... Artık işçiler bu hak- lar için tek başlarına mücadele ediyorfar. Aynı, dünyanın başka yerierindeki veya Türkiye'deki kamu işçileri ve memurlar bolmuşlardı. Bunlar artık yeni düzeneen- tegre olmanın tejaşı içindeydiler; eski re- jimin yöneticileriyle el ele, kol kola ya- bancı sermaye peşinde iş kovalıyorlardı. Reformlann tüm kazancını bunlar toplar- ken tüm ağırlığı ise işçilerin üzerine çö- küyordu. Bugün yine mücadele ediyor Şimdi Solidarnoş, kırmızı bayraklan, büyük kitle gösterileri ile bir aydan beri yine sahede. Polisle çatışıyor, grev yapı- yor, gösteri yapıyor ve direniyor. Bu se- fer kendisinı destekleyen kimse yok. Tüm mülk sahibi sınıflar ve dün Solidarnoş'la birlikte olan aydınlar şaşkınlık içınde. Bir- birlerine soruyorlar. Bunlar ne ıstiyor? Solidamoş'a, hava- yı bozduğu için kızıyorlar. Başbakan Jo- sepOlesky, "Yıne kırmızı-beyaz bayrak- lannı sallıyorlar ve bugünkü grevlerle dün, 1980, 1981 ve 1989'daki grevlehn aynı şey olduğunu ileri sürûyohar; Polon- ya'daki gehşmeleri anlayamıyoriar. Hiç- gibi. Kendi başlarının çare- sine kendileri bakmak zo- rundalar. Başka sınıflardan ve yol arkadaşlanndan pek bir fayda yok. Kriz içinde herkes kendi derdine düşmüş . Solidar- noş'un yeni lıderi Marian Krzaklevvski, sosyal demokrasiyi yeniden keşfetmiş olan eski "komünist" parti üyelerine ''So- lidarnoş'un hâlâ büyük bir güç olduğu- nu göstermek gerekir" diyor. Çünkü, Solıdarnoş'un ulusal komitesi- nin üyelerinden Bogdan Olszevski nin de vurguladığı gibi, "eski yönetici kesim ve ortakları tekrar iktidara geri geliyor- lar"... Bogdan. "Hem bunlan durdurma- mız hem de kamu işletmelerini koruma- mız gerekiyor" düşüncesini belirtiyor. Madencilerin lideri Marek Kempski, "Madenlerimizin ve diğer sanayimizin topluca işten çıkarmalara yol açacak bir şekılde yeniden düzenlenmesine karşı- yız "diyor. Diğer taraftan, dün okjuğu gibi bugün de alternatifin ne olduğu, sadece bir sen- dika ile nereye kadar gidilebileceği konu- sunda kafalan açık değil. Ekonomik akıl, akıl değil! Turkiye'de, tüm Doğu Avrupa'da ve di- ğer birçok ülkede işçiler, genel ekonomik mantık adı attında, sermayenin kriz ıçin- de kendini yeniden yapılandırma çaba- lanna, uretkenlik ve kârlılık tannsına kur- ban ediliyoriar. Karşılarına sürekli genel, ulusal çıkariar getiriliyor. Kimse çok ba- sit, günlük birgerçeği, ortada milyonlar- ca insan ve çocuklan için bir ölüm kalım sorunu olduğunu, görmek istemiyor. Kimse, işsiz kalanlann, ücretleri birkaç sene içinde 20, hatta 30 yıl geri götürü- len, zaman zaman kendılerine en doğal sendikal haklan ve grev yapma özgürlü- ğü dahi çok görülen işçilerin durumunu sormuyor. Varsa yoksa ekonomik aklın gerekleri. Bu ekonomik aklın temcit pilavı gibi habire gündeme gelmesi ise Soma- li'de açlıktan kınlanlara hemangi bir Batı ülkesındeki teievizyon reklam- lannı göstermeye benzıyor. Hal- buki yaşadıklan yerlerde işçiler, hem nüfusun genış bir kısrnını oluşturuyorlar hem de üretici ve tüketici olarak ekonominin yükünü çekiyoriar. Bu ekonomik akıl, akıl değil. Man- tıksızlığın dik âlâsı. Mücadeleye devam Gerçekte bütün bu şikâyet- lere hiç gerek yok. Bunlan an- latmaya da. Ekonomik kriz gelip kapıya dayandığında, gerek global gerekse de ulusal düzeyde artık ışçiler yalnızlar. Tek başlanna, hem kendi sınıfsal talepleri hem de tüm toplumun faydalanacağı eşitlik, özgürlük gibi talepler için mü- cadele etmek zorundalar. Yöneten kim olursa olsun, işçi kaldıkça da bu mü- cadeleye, yeniden ve yeniden başlamak zorundalar. Başka çareleri yok. Ancak bu mücadele, Solidamoş deneyinin de gös- terdiği gibi, sadece sendika ile yürümüy- or. İşçilerin kendilenni temsil edecek bir siyasi partıye de gereksinimleri var... Iş- te bu yüzden yine, Polonya'da Solidar- noş sokaklarda ve Turkiye'de işçiler meydanlarda. Yaşam, kapitalizm altında devam ediyor. Işçiler mücadele etmeye devam ediyorlar. Her şey normal.. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK İHA= İnsansız Hava Aracı Son yıllann uçak teknolojisindeki en büyük atıhmlar- dan biri "İnsansız Hava Araçlan", kısa söylenişiyle İHA'lardır. Yıllarca gizli tutulan, görünmez ya da "radann göre- mediği" B2'lerie birliktelHAIar, savaş uçaklannın iki bü- yük gelişim doğrultusunu oluşturuyor. Ancak İHA'nın si- vil kullanımının da yaygınlaşacağına kesin gözüyle ba- kılmaktadır. Özellikle ABD'nin öncü konumunda oldu- ğu İHA üretimine, başta Fransa ve Israil olmak üzere öbür ülkelerın de katıldığı bilinmektedir. İlk kez 1982'de Israil'in Lübnan'da bulunan Suriye ha- va savunma birımlerini yok etmesinde etkın bir biçim- de kullanılan İHA'lar, 1991 Körfez Savaşı'nda çok ba- şanlı olmuşlar; o kadar ki, kimi Irak pilotlan "içinde in- san bulunmayan bu uçaklara teslim" olmuşlar. İHA'lann adlan da ilginç: Amerikalılartatarcık, pire gi- bi adlar verirken Fransızlar tilki diyor. Çok değişik nite- likte türieri geliştirılen İHA'lann yüksek tekniğe sahip olanlan, bağlı olduğu üsten 6000 km uzaklıktaki bir he- defi, kesintisiz 24 saat, 20 km yükseklikten ve 30 cm ayrıntıda, izleyebilıyor. Son yıllarda üsten (yerden) "yö- netim" işinin de robotlarca yapılması yoluna gidilmek- tedir. "Işgücünün mal ve hizmet üretimindeki yeri", daha doğrusu üretici insanın niteliğı hızla değişiyor. İHA ben- zeri gelişmelerle, emegin, yalnızca doğrudan "üretim- den" değil, ek olarak üretılenin "kullanımından" da uzaklaşmakta olduğu bir süreç başlamaktadır. Üretim- de beyin gücünü kullanmayı her gün daha da arttıran ekonomilerde, ışgücü giderek "kendinin yennı alacak olan araçlann tasanmı" işinı gerçekleştiriyor. Ülkeler; ulusal eğitim, bilim ve teknoloji programlanyla, "eme- ğin niteliksel gelişmesim" her gün daha ilen boyutlara taşıyor. Bunu başaramayan ülkeleri de "teslim" alıyor. Türki- ye hızla geriye dogru kırılıyor; bu teslim olma noktası- na çekilmek isteniyor. Ülkeyi yöneten siyasetçiler, mil- letvekilleri ve hükümet edenler, bu geriye doğru gidişi hızlandınyor. Nasıl mı? Ünıversitelerde eğitim-öğretimin düzenli yapılama- dığı olağanüstü dönemlerde atılan öğrenciler için TB- MM'deöğrenci affı çıkarılması doğru bulunabilir. Ancak geçenlerde çıkarılan öğrencı affına ılişkin yasa ile yal- nız başarısız lisans öğrencileri değil, üniversite sonrası yüksek lisans ve doktora öğrencilerıne de af çıkarılma- sının siyasal rüşvetin dışında birgerekçesi olamaz. TB- MM'nin, bu yasa ile. öğretim üyelerinın doğru değer- lendinne yapamadıklan görtişünü taşıdığı gibi bir so- nuç çıkıyor. Eğeröyleyse, üniversitelerin öbürkonular- daki görüşlerinin doğruluğu nasıl benimsenir? Bu ölçü- de küçümsenen, daha doğrusu küçültülen üniversite- lerle mi ülkede bilim ve teknoloji alanında gelişme sağ- lanacaktır? Geçen hafta, TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu, Ye- dinci Plan Taslağı'nı görüşürken, "gerekliyapılaryapıl- madan ve öğretım üyeleri sağlanmadan" da üniversi- te açılabileceği önerısini benımsemiş. Evet, yanlış oku- madınız. TBMM'nın en önemli komisyonlarından biri "Hazırlıksız üniversite açılabilir" diyor. Son yıllarda açı- lan üniversitelerin derslik, kitaplık, laboratuvar, bilgisa- yar vb. araç gereç açısından ve özellikle de öğretim üye- si sağlanması açısından tam bir çöküntü içinde olduk- larının bilinmesine karşın, hazırlıksız üniversite açılma- sı istenebiliyor. Bu önermelerin bilim, akıl ve mantıkla bir bağı kurulamaz. Bu anlayışla "bilim yuvaları" mı oluşturulmak isteniyor? Yine geçen hafta TBMM'de "öğretim üyelerinın si- yasal partilere üye olmalan"na olanak tanıyan anaya- sa değişikliğı önerisı TBMM'de redddildi. Aslında not vermesini bilmediği varsayılan; üniversite açılması ko- nusunda bile görüşleri sorulmayan öğretim üyelerinin siyasetle uğraşmalan istenir miydi? Yıllardır ülkenin so- runlanna çözüm bulan bugünkü siyasetçilerimize yeni katılımlara gerek mi vardı? Bu noktalar bir yanda, dün yapılan üniversite sınavı- nı kazanacak olanlara nasıl bir eğitim-öğretim olanağı sağlandığı konusu kadar, bu yıl üniversiteyi bitirenlerin iş bulma olanaklannın ne olduğu sorusu, bu ülkeyi yö- netenlerin gündemıne ne zaman gelecekti? Eğer ülkeyi yönetenler birer İHA değilse, daha doğ- rusu ülke henüz bir İHA'ya dönüşmemişse, siyasetçi- ler, birbirlerini ve halkı "aldatmaktan" vazgeçmeli ve özellikle eğitim-öğretimde çağın gereklerini yerine ge- tirmelidir. Doğrusu, son günlerdeki gelişmeler karşısın- da. "A'dan Z'ye ya da Z'den A'ya bugünün milletve- killeri ve hükümet edenleri 'hangi tarihe' ve 'nasıl' geçeceklerıni, hiç mi düşünmezler" sorusu bile hava- da kalıyor; İHA oluyor. ATİT;-:: KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3HAT) ATBT ta/tez Fmîla Nİ O- § E o tn a> N * E ~ "co KDV I :O Yaşam ile Olum Arasmdakı Scçım YAĞMURDAN ÖNCE"Before The Raın' YONETMEN MlLCHO MANCHEVSKI GREGOIRE RADE KATRIN COLIN SERBEDZUA CARTUDGE 6. HAFTA uNnSmnmriı I99d VENEDIK FILM I 1 =m5 EN IV) YJ 'IN ARSLAN Ol DSCAR ADAYl BEYOGLU EUKIMAGES SI1NEMASI T«l: 2S1 32 40 SİNEMA YAZARLARININ SEÇTİĞİ YILIN EN İYİ 10 FİLMİ [BUGUN] Lıç RENK YÖN: K. KIESLEWSKI 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 IYARIN] ÜÇ RENK Kültür Sanat ılanlannız ıçın 293 89 78 (3 hat) n YAĞMURDAN ÖNCE Suskunk* yemn etmş genç ke$ş Kinl. Makedaıya da CMâçagdafi kalma t»r manastrta yaşamaMadr Daglareı arasında dış dûnyayla ıkşkıa otmayan manastmn rutın vaşanısı genç tnr Amavuı < e otan Zamra'nn geişıyie bozıiur Stehh tnr grup akraCasın DkjûrmeklesuçladMankızınpeşınedu^uşlu' Kırıl, jslletınehabeıvermeden. iııa sakJar Londradakı şlek tw - Wo§ıal aıansında resm edılonj olan Anne habef «ograllannda hetgün savaşjn dehşelıyle yCa fûze gelmekted» Kocası *e, ^ %ıdea 5: ve hayalpe'est sava; lotografçısı sevgiıa Alexander arasmda bocalayan Anne'ın ktemme Londra'dakı br resnranda ~ Alexander anayurdu Makedonya ya dönmek « a Banş yanteı bu «teabJ. çocukk* yıtenm geçıdıgı köye giderek 3kr36a!ar« nvaret eder Ama burada <Ja hoşgaûsüzlüge « karteşn kardeşc atdûfdûSû, acmase lw savaşa tan* olart ' ın kaden Kml ve Zamra r»n*ıyie (•esışeceHır Ger;eklen gofulrtıesı gereken b i (In Kaçımayı.T RESSAM I.C. KARABURCAKIN Tablolarına Sahip Olanlara Dvyvrv Kasım 1995'de açtlacak sergiyle ilgili kitapta kullarulmak veya sergilenmek için, elinde sanatçının tablosu olanların İST. (0212) 2^4 02 79-2~5 99 56, Ankara (0312) 425 50 98'e başvurmalan rica olunur. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESI 1994 12P Samsun ili Salıpazan ilçesı Tacalan Köyü C.026/01,S.77,K..37'de nüfusa kayıtlı Veysel ve Senem çocuklan 1982 doğumlu Tuğba Salgın, 1984 doğumlu Kübra Salgın ve 1991 doğumlu Esra Salgın'a yaş küçük- lüğü sebebiyle dayılan, Hasan ve Habibe oğlu, 1966 doğumlu Giresun ili Bulancak ılçesi Kuz KöyüC. 02403. S. 37, K. 62'de nüfusa kayıtlı Ba- hattin Yuvarlak'ın vasi olarak tayinine karar ve- rilmiştir. İlan olunur. Basın: 28658 m LU _ Intel 8O486 DX2/66 , 4MB Bellek . 3.5 " 1 .44 MB Disket Sürücü ,42O MB Hard Disk , 1O1 Tuş Q -Türkçe Klavye , 1 MB VCA Kart , Non-lnterlaced . l_ow Radiation , Green , 14 " SVGA O.28 Ftenkli Ekran , MS Dos 6.22 , Windows for VVorkgroups 3.11 , Mouse. 1 yıl AT&T Garantısı ile. arda bahçe bilgisayar ticaret anonim şirketi Yıldız Posta Cad. Ayyıldız Sitesi No:30 Kat 1 80280 Gayrettepe İstanbul Tel: (0 212) 266 77 26 - 266 77 41 Fax : (0 212) 275 58 67 Romanlarınız ve Ansiklopedileriniz yerinizden ahnır. Tel: 554 08 04 Kaybolan toprak değil, ekmektir. T.E.M.A. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı Tel.: (0212) 281 10 27 - 268 09 85 ESKİ BEYOĞLU KEYM BUGÜNLERDE BOĞAZ'DA YAŞANIYOI CATI TEKNE GEZİLERİ 25/6 Pazar saat 10.30 Dolmabahçe 11.00 Üsküdar'dan hareket •Içkili açık büfe öğlen yemeği • Canlı müzik • Beş çayı • Oenize girme molası Sadece 950 bin lira ÇATI RESTAURANT 251 OO 00 ÇAY ASLÎYE HUKUK HÂKÎMLİĞl'lVDEN DosyaNo: 1995/7 Davacılar Mustafa Özcan ve Süleyman Akay vekilleri Av. Ramazan .Mcgöz tarafindan davalılar Ibrahün Mıhver ve Isa Mıhver aleyhme mahkememize açılan tapu iptali tescıl davasının yapılan duruşmasında adresleri bulunama- yan dav alılar adına ilanen tebligat yapılmasına karar verıl- miş olmakla; Dav acılar vekili dava konusu Çay ilçesi, Aşa- ğı Mahalle, Karataş mevkıinde kain pafta- 91 -92. ada. 416, parsel: 26'da davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kay- dınm iptali ile müvekkiüeri adına tapuya tesciline karar verilmesinı talep etmiş olduğundan; Duruşma günü olan 11.7.1995 günü saat 9.00'da mah- kememizde hazır bulunmalan veya vekille temsil olunma- lan. vekille temsil olunmadıkları ve hazır bulunmadıklan takdirde yargılamanın davalılar Afyon ili. Çay ilçesi Ak- taş Mahallesi'nden Ibrahim Mıhver ve Isa Mihver'in yok- luğunda devam edeceği ve karar venleceği hususunda da- va dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 28166 ÇOK ACI KAYBIMIZ Ailemizin değerli varlığı kültürlü çağdaş ve aydın insan ÖALİÖZELHakka yürümüştür. Bizimle bu acıyı paylaşan Alevi Temsilciler Meclisi'ne, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu'na, Hacı Bektaş Veli Kültür Dernekleri'ne, Alevi Bektaşi Kültür Derneklerine ve tüm canlara teşekkür ederiz. ÖZELAİLESİ ÇOK ACI KAYBIMIZ Sayın Genel Başkanımız, Selahattin Özel'in değerli babası, büyük insan ALİÖZELHakka yürümüştür. Bu çağdaş, kültürlü ve aydın insanın anısı önünde saygıyla eğilir, kederli ailesine ve tüm canlanmıza örgütümüz adına başsalığı dileklerimizi iletir, acılannı paylaşınz. HACIBEKTAŞ VELİ KÜLTÜR ve TANITMA DERNEKLERİ GENEL MERKEZt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear