Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
fttlas'a 300.8
nilyarlık kaynak
•\NKARA(ANKA)-
Özlleştirme ldaresi
Bskanlığı. satışı için
üçncii kez ihale açtığı
Peias'a bu yıl 300.8
nuyarlık kaynak aktardı.
Peias'ın sermaye
amnmının da karara
bajandıf ı genel
kmılunda, denetçiler,
Özlleştirme Idaresi'nin
şinete yeterli kaynak
akarmadığı görüşünü dile
gt.irdiler. Denetçilerin bu
göüşüne karşı çıkan Petlas
Geıel Müdürü Asir Iman,
özdleştirme tdaresi
Bajkanlığı'nın kit
ka^naklanna rağmen,
Petas'a geçen yılın
tününde 314 milyar 46
mıiyon lira kaynak
akürdığıru, idarenin bu
yilm ilk altı ayında Petlas'a
aktırdığı kaynak tutannın
ise 300 milyar 812 milyon
lirayı bulduğunu belirtti.
DİE uzaydan tahıl
rekoltesi
belirleyecek
• ANKARA (AA)-
Istatıstik veri tabanının
genışletilmesi ve bilgi
akışının hızlandınlması
içinbırdizi çalışma
başlatan Dev let Istatistik
Enstitüsü (DİE), tahıl
rekoltesini bundan böyle
uzaydan çekilecek
fotoğraflann yardımıyla
belirleyecek. DtE Başkanı
Mehmet Kaytaz. "Artık
tahıldaki rekolteyi, uzaydan
çekılen fotoğraflar ve
yerdekı durumu
karşılaştırarak
belirleyeceğiz" dedi.
ABD-Japonya
savaşında son
çaba
• CENEVRE(AA)-
ABD'nin otomotiv
sektörüne ılişkin ticaret
anlaşmazlığının
çözümlenmesi için verdiği
son tarih yakJaşırken son
çaba olarak iki ülke ticaret
bakanlannın bugün
Cenevre'de bir araya
gelecekleri bildirildi. ABD
Ticaret Temsilcisi Mickey
Kantor'un yardımcısı Ira
Shapiro, Ticaret Müsteşan
JefTrey Garten ve Japoîıya
Ticaret Bakan Yardımcısı
Yoshihiro Sakamoto. iki
ülkenın ticaret bakanlannın
bugün bir araya
geleceklerini açıkladılar.
Bakan yardımcılan, ABD
Ticaret Temsilcisi Mickey
Kantor ve Japonya
Uluslararası Ticaret ve
Sanayi Bakanı Ryutaro
Hashimoto arasındaki
görüşmeye kadar, ticaret
anlaşmazhgının görüşmeler
yoluyla çözümlenebilmesi
amacıyla çabalannı daha
da yoğunlaştıracaklannı
bildirdiler.
İşletmeyi incelemeye alan Çalışma Bakanlığı, Yazeks'i resmen grev kıncı ilan etti
Havaş, meydam boş bulamadıHACERGEMİCİ
Yazeks'e olaylı bir şekıl-
de geçen Havaş'ta gre\ 116.
gününü dulduruken başlan-
gıçta 2300 olan grevdeki iş-
çi sayısı 600'e kadar düştü.
Bunda Havaş'm yeni sahibi-
nin buldugu kaçak ışçı for-
mülü ve işçilere gönderilen
vaat dolu mektuplann da
önemli birpayı olurken. Ha-
va-tş'in aylardır devam e-
den yargı savaşına nihayet
Bakırköy Iş Mahkeme-
si'nden beklenen yanıt gel-
di. Bakırköy Iş Mahkemesı.
bilirkışı raporu ile Havaş'ta
201 kaçak işçi tespitetti. Ça-
*» "«»* • Hava-İş'in aylardır devam eden yargı savaşına nihayet Bakırköy İş Mahkemesi'nden
\ beklenen yanıt geldi. Bakırköy İş Mahkemesi'nin bilirkişi raporu ile Havaş'ta 201 kaçak
işçi tespit edilirken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü de
Yazeks'in grev kıncı faaliyette bulunduğu gerekçesiyle yargıya başvurma karan aldı.
lışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı Ankara Bölge
Müdürlüğü de Yazeks'in
gre\ kıncı faaliyette bulun-
duğu gerekçesiyle yargı yo-
luna başvurma karan aldı.
"Blr yeri özeUeştirdikten
sonra tüm ilişkimizi kesmi-
\oruz, incelememiz devam
ediyor" dıyen ÖlB"ın veni
Başkanı Uftık Söylemez'ın
sözlen Havaş'takı uygula-
maiar karşısında kendine
yer bulamıyor.
Hava-lş Sendıkası'nın 31
mart tarihinde yaptığı baş-
vuruyu dikkate alarak Ha-
vaş'ı incelemeye alan Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı'nın 8 Hazıran 1995
tarihli yanıtı Yazeks'i res-
men grev kıncı ilan ediyor.
Bakanlığın Ankara Böl-
ge Müdürü Ömer Mızrak
tarafından yapılan açıkla-
mada."Havaş Genel Mö-
düriüğii'nün işçileri grevde
iken işçilerin ücretlerine
1 "inci aJtı ay için 5 müyon,
2"nci altı ay için de 5 mihon
lira zam yapüacağının grev
döneminde işyerinde ilan
edilmiş olması sebebiyle iş-
verenin grev kıncı faalijette
bulunduğunun kanıtıdır. Bu
durumda konuvu yargı or-
ganına intikal ettirmek ge-
rekmektedir" denilivor.
Bakırköy Iş Mahkeme-
si'nin karanna göre de Ha-
vaş'ta kaçak işçi çalıştınldı-
ğı resmen onaylanırken Ya-
zeks'in Grev ve Lokavt Ka-
nunu'nun 43'üncü madde-
sine aykın hareket etiğı tes-
pit edilmiş durumda. Mah-
kemenin karannda kanuni
grev süresince işçi alındığı
ve başka işyerinden işçi ge-
tirrilerek çalıştınldığı tespit
edildikten sonra şöyle deni-
liyor:
"2822 sayılı vasanın 43.
maddesi uyannca grev süre-
since yeni işçi alınmaması,
yeni alınan işçilerin ve başka
işyerterinden getirilen ve ça-
lıştınlan işçilerin çalıştınl-
masının önlenmesi, aksi tak-
dirde cezai u\ gulamanın ge-
rektiği bilinmelkür."
Cumhunyet'ın konuya
ilişkin Yazeks'le göriişme
isteği yanıtsız kahrken Ha-
va-lş Sendikası yetkilileri.
Türk-Iş Başkanı Bayram
Meral'in yoğun gayretlen
sonunda muhtemelen bu-
gün toplusözleşme masası-
na oturulacağını bildirdiler.
DUNYA EKONOM1SINE BAKIŞ / ERGİNYILD1ZOĞLU LONDRA
Solidarnoş Yine MeydanlardaYaklaşık bir ay önce 27 mayıs günü
binlerce Silezyalı maden ve çelik işçisi,
Varşova'nın ortasında özelleştırmelere
karşı büyük bir gösteri düzenlediler, po-
lisle çatıştılar. Polonya Dayanışma Sen-
dikası Solidarnoş yinesahnedeydı. Dün,
Solidarnoş, demokrasi mücadelesi veri-
yor ve kumanda ekonomısını, kendine
sosyalist diyen bir bürokratik dık-
tatbrlüğü yıkmak istıyordu, yıktı
da. Bugün serbest piyasa eko-
nomisine ve reformlara karşı mü-
cadele ediyor ve gözlemciler şa-
şırıyorlar. Bu da ne demek? So-
lidarnoş reformlara karşı! Aklını
mı kaçırmış?
Solidarnoş bir işçi
hareketiydi
Solidarnoş, bürokratik dikta-
törlüğe baş kaldırdığında da bu-
nun ne anlama geldiğıni çok az insan an-
layabilmişti. Solıdarnoş'un "8af/"da,
"soğuk savaş " ortamında desteklenme-
si, karşı çıktığı hükümetın kendini sosya-
list olarak sunması ve bazı çevrelerde bu
gülünç iddianın kabul görmesı, kihsenın
de Solidarnoş'la birlikte hareket etmesi
kafalan iyice kanştırmıştı. Çok az insan
yüzbinlerce işçiyi kapsayan bu hareke-
tin gerçek talepler üzerinde yükseldığıni
görebildi. Solidarnoş, varolabilemesi için
dışandan bir etkiye (provokasyona?) ge-
rek olmayan kendiliginden bir işçi hare-
ketiydi. Bağımsız sendika kurma hakkı,
düşünce özgürlüğü, demokratik seçım-
ler, örgirtlenme hakkı, üretımin ve dağılı-
mın işçilerce kontrol edilmesi. yönetici
sınıfin üyelerine hizmet eden ayrıcalıklı
dükkânlann kalkması, kısacası eşıtlik, öz-
gürlük ve işçi kontrolü istiyordu Solidar-
noş.
Uluslararası ilişkiler, yerel güç denge-
leri ve sınıf mücadelesinin o andaki işçi
sınıfını ifade eden bir siyasi partinin olma-
ması gibi kimi özelliklerı, Solidarnoş'un
bu taleplerin hepsini elde etmesine izin
vermedi... Nitekim "reformlar"\sm\ veri-
len, devlet kapitalizminden serbest piya-
sa ekonomisine geçişin kapsamına dü-
şen genel demokratik haklann dışında,
Solidarnoş, işçi sınıfına özgu taleplerinin
hemen hiçbirini elde edemedi.
Ancak eski rejimin yıkılmış olması, de-
mokratikleşme ile başlayan sevınçli ve
umutlu hava, serbest piyasanın sihirli eli
hakkındaki kaba propagandanın etkisi
ve nihayet liden Lech VValesa nın devlet
başkanı seçilmesi Solidamoş'u ve genel
olarak işçi hareketini uzun bir bekleyiş
dönemıne soktu. Ancak reformlar ilerle-
dikçe işsizlik artmaya, yoksulluk yaygın-
laşmaya, sosyal güvenlik ortadan kalk-
maya başladı. Dün, toplumdaki diğer sı-
nıflarla birlikte hareket eden ışçiler, ta-
leplerıni dile getirmekte
yalnız kaldılar. Başta ay-
dınlar ve kilise olmak üze-
re dünün demokratları,
muhalifleri ortadan kay-
bir şey elde edemeyecekler, her şeyı yı-
kacaklar" diyor.
Halbuki başbakanın anlamadığı ya da
anlamazlıktan geldiği şu: Işçiler açısın-
dan 1991 ile bugün arasında çok fazla bir
fark yok. Siyasi çerçeve değişti belki, a-
ma yine onlar işçi ve yine ekonomik de-
mokratik haklan için mücadele etmeleri
gerekiyor. Dün ile bugün arasında bir
önemli fark vartabıı... Artık işçiler bu hak-
lar için tek başlarına mücadele ediyorfar.
Aynı, dünyanın başka yerierindeki veya
Türkiye'deki kamu işçileri ve memurlar
bolmuşlardı. Bunlar artık yeni düzeneen-
tegre olmanın tejaşı içindeydiler; eski re-
jimin yöneticileriyle el ele, kol kola ya-
bancı sermaye peşinde iş kovalıyorlardı.
Reformlann tüm kazancını bunlar toplar-
ken tüm ağırlığı ise işçilerin üzerine çö-
küyordu.
Bugün yine mücadele ediyor
Şimdi Solidarnoş, kırmızı bayraklan,
büyük kitle gösterileri ile bir aydan beri
yine sahede. Polisle çatışıyor, grev yapı-
yor, gösteri yapıyor ve direniyor. Bu se-
fer kendisinı destekleyen kimse yok. Tüm
mülk sahibi sınıflar ve dün Solidarnoş'la
birlikte olan aydınlar şaşkınlık içınde. Bir-
birlerine soruyorlar.
Bunlar ne ıstiyor? Solidamoş'a, hava-
yı bozduğu için kızıyorlar. Başbakan Jo-
sepOlesky, "Yıne kırmızı-beyaz bayrak-
lannı sallıyorlar ve bugünkü grevlerle
dün, 1980, 1981 ve 1989'daki grevlehn
aynı şey olduğunu ileri sürûyohar; Polon-
ya'daki gehşmeleri anlayamıyoriar. Hiç-
gibi. Kendi başlarının çare-
sine kendileri bakmak zo-
rundalar. Başka sınıflardan
ve yol arkadaşlanndan pek
bir fayda yok. Kriz içinde
herkes kendi derdine düşmüş . Solidar-
noş'un yeni lıderi Marian Krzaklevvski,
sosyal demokrasiyi yeniden keşfetmiş
olan eski "komünist" parti üyelerine ''So-
lidarnoş'un hâlâ büyük bir güç olduğu-
nu göstermek gerekir" diyor.
Çünkü, Solıdarnoş'un ulusal komitesi-
nin üyelerinden Bogdan Olszevski nin
de vurguladığı gibi, "eski yönetici kesim
ve ortakları tekrar iktidara geri geliyor-
lar"... Bogdan. "Hem bunlan durdurma-
mız hem de kamu işletmelerini koruma-
mız gerekiyor" düşüncesini belirtiyor.
Madencilerin lideri Marek Kempski,
"Madenlerimizin ve diğer sanayimizin
topluca işten çıkarmalara yol açacak bir
şekılde yeniden düzenlenmesine karşı-
yız "diyor.
Diğer taraftan, dün okjuğu gibi bugün
de alternatifin ne olduğu, sadece bir sen-
dika ile nereye kadar gidilebileceği konu-
sunda kafalan açık değil.
Ekonomik akıl, akıl değil!
Turkiye'de, tüm Doğu Avrupa'da ve di-
ğer birçok ülkede işçiler, genel ekonomik
mantık adı attında, sermayenin kriz ıçin-
de kendini yeniden yapılandırma çaba-
lanna, uretkenlik ve kârlılık tannsına kur-
ban ediliyoriar. Karşılarına sürekli genel,
ulusal çıkariar getiriliyor. Kimse çok ba-
sit, günlük birgerçeği, ortada milyonlar-
ca insan ve çocuklan için bir ölüm kalım
sorunu olduğunu, görmek istemiyor.
Kimse, işsiz kalanlann, ücretleri birkaç
sene içinde 20, hatta 30 yıl geri götürü-
len, zaman zaman kendılerine en doğal
sendikal haklan ve grev yapma özgürlü-
ğü dahi çok görülen işçilerin durumunu
sormuyor. Varsa yoksa ekonomik aklın
gerekleri. Bu ekonomik aklın temcit pilavı
gibi habire gündeme gelmesi ise Soma-
li'de açlıktan kınlanlara hemangi bir Batı
ülkesındeki teievizyon reklam-
lannı göstermeye benzıyor. Hal-
buki yaşadıklan yerlerde işçiler,
hem nüfusun genış bir kısrnını
oluşturuyorlar hem de üretici ve
tüketici olarak ekonominin
yükünü çekiyoriar. Bu
ekonomik akıl, akıl değil. Man-
tıksızlığın dik âlâsı.
Mücadeleye devam
Gerçekte bütün bu şikâyet-
lere hiç gerek yok. Bunlan an-
latmaya da. Ekonomik kriz gelip kapıya
dayandığında, gerek global gerekse de
ulusal düzeyde artık ışçiler yalnızlar. Tek
başlanna, hem kendi sınıfsal talepleri
hem de tüm toplumun faydalanacağı
eşitlik, özgürlük gibi talepler için mü-
cadele etmek zorundalar. Yöneten kim
olursa olsun, işçi kaldıkça da bu mü-
cadeleye, yeniden ve yeniden başlamak
zorundalar. Başka çareleri yok. Ancak bu
mücadele, Solidamoş deneyinin de gös-
terdiği gibi, sadece sendika ile yürümüy-
or. İşçilerin kendilenni temsil edecek bir
siyasi partıye de gereksinimleri var... Iş-
te bu yüzden yine, Polonya'da Solidar-
noş sokaklarda ve Turkiye'de işçiler
meydanlarda. Yaşam, kapitalizm altında
devam ediyor. Işçiler mücadele etmeye
devam ediyorlar. Her şey normal..
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
İHA= İnsansız Hava Aracı
Son yıllann uçak teknolojisindeki en büyük atıhmlar-
dan biri "İnsansız Hava Araçlan", kısa söylenişiyle
İHA'lardır.
Yıllarca gizli tutulan, görünmez ya da "radann göre-
mediği" B2'lerie birliktelHAIar, savaş uçaklannın iki bü-
yük gelişim doğrultusunu oluşturuyor. Ancak İHA'nın si-
vil kullanımının da yaygınlaşacağına kesin gözüyle ba-
kılmaktadır. Özellikle ABD'nin öncü konumunda oldu-
ğu İHA üretimine, başta Fransa ve Israil olmak üzere
öbür ülkelerın de katıldığı bilinmektedir.
İlk kez 1982'de Israil'in Lübnan'da bulunan Suriye ha-
va savunma birımlerini yok etmesinde etkın bir biçim-
de kullanılan İHA'lar, 1991 Körfez Savaşı'nda çok ba-
şanlı olmuşlar; o kadar ki, kimi Irak pilotlan "içinde in-
san bulunmayan bu uçaklara teslim" olmuşlar.
İHA'lann adlan da ilginç: Amerikalılartatarcık, pire gi-
bi adlar verirken Fransızlar tilki diyor. Çok değişik nite-
likte türieri geliştirılen İHA'lann yüksek tekniğe sahip
olanlan, bağlı olduğu üsten 6000 km uzaklıktaki bir he-
defi, kesintisiz 24 saat, 20 km yükseklikten ve 30 cm
ayrıntıda, izleyebilıyor. Son yıllarda üsten (yerden) "yö-
netim" işinin de robotlarca yapılması yoluna gidilmek-
tedir.
"Işgücünün mal ve hizmet üretimindeki yeri", daha
doğrusu üretici insanın niteliğı hızla değişiyor. İHA ben-
zeri gelişmelerle, emegin, yalnızca doğrudan "üretim-
den" değil, ek olarak üretılenin "kullanımından" da
uzaklaşmakta olduğu bir süreç başlamaktadır. Üretim-
de beyin gücünü kullanmayı her gün daha da arttıran
ekonomilerde, ışgücü giderek "kendinin yennı alacak
olan araçlann tasanmı" işinı gerçekleştiriyor. Ülkeler;
ulusal eğitim, bilim ve teknoloji programlanyla, "eme-
ğin niteliksel gelişmesim" her gün daha ilen boyutlara
taşıyor.
Bunu başaramayan ülkeleri de "teslim" alıyor. Türki-
ye hızla geriye dogru kırılıyor; bu teslim olma noktası-
na çekilmek isteniyor. Ülkeyi yöneten siyasetçiler, mil-
letvekilleri ve hükümet edenler, bu geriye doğru gidişi
hızlandınyor. Nasıl mı?
Ünıversitelerde eğitim-öğretimin düzenli yapılama-
dığı olağanüstü dönemlerde atılan öğrenciler için TB-
MM'deöğrenci affı çıkarılması doğru bulunabilir. Ancak
geçenlerde çıkarılan öğrencı affına ılişkin yasa ile yal-
nız başarısız lisans öğrencileri değil, üniversite sonrası
yüksek lisans ve doktora öğrencilerıne de af çıkarılma-
sının siyasal rüşvetin dışında birgerekçesi olamaz. TB-
MM'nin, bu yasa ile. öğretim üyelerinın doğru değer-
lendinne yapamadıklan görtişünü taşıdığı gibi bir so-
nuç çıkıyor. Eğeröyleyse, üniversitelerin öbürkonular-
daki görüşlerinin doğruluğu nasıl benimsenir? Bu ölçü-
de küçümsenen, daha doğrusu küçültülen üniversite-
lerle mi ülkede bilim ve teknoloji alanında gelişme sağ-
lanacaktır?
Geçen hafta, TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu, Ye-
dinci Plan Taslağı'nı görüşürken, "gerekliyapılaryapıl-
madan ve öğretım üyeleri sağlanmadan" da üniversi-
te açılabileceği önerısini benımsemiş. Evet, yanlış oku-
madınız. TBMM'nın en önemli komisyonlarından biri
"Hazırlıksız üniversite açılabilir" diyor. Son yıllarda açı-
lan üniversitelerin derslik, kitaplık, laboratuvar, bilgisa-
yar vb. araç gereç açısından ve özellikle de öğretim üye-
si sağlanması açısından tam bir çöküntü içinde olduk-
larının bilinmesine karşın, hazırlıksız üniversite açılma-
sı istenebiliyor. Bu önermelerin bilim, akıl ve mantıkla
bir bağı kurulamaz. Bu anlayışla "bilim yuvaları" mı
oluşturulmak isteniyor?
Yine geçen hafta TBMM'de "öğretim üyelerinın si-
yasal partilere üye olmalan"na olanak tanıyan anaya-
sa değişikliğı önerisı TBMM'de redddildi. Aslında not
vermesini bilmediği varsayılan; üniversite açılması ko-
nusunda bile görüşleri sorulmayan öğretim üyelerinin
siyasetle uğraşmalan istenir miydi? Yıllardır ülkenin so-
runlanna çözüm bulan bugünkü siyasetçilerimize yeni
katılımlara gerek mi vardı?
Bu noktalar bir yanda, dün yapılan üniversite sınavı-
nı kazanacak olanlara nasıl bir eğitim-öğretim olanağı
sağlandığı konusu kadar, bu yıl üniversiteyi bitirenlerin
iş bulma olanaklannın ne olduğu sorusu, bu ülkeyi yö-
netenlerin gündemıne ne zaman gelecekti?
Eğer ülkeyi yönetenler birer İHA değilse, daha doğ-
rusu ülke henüz bir İHA'ya dönüşmemişse, siyasetçi-
ler, birbirlerini ve halkı "aldatmaktan" vazgeçmeli ve
özellikle eğitim-öğretimde çağın gereklerini yerine ge-
tirmelidir. Doğrusu, son günlerdeki gelişmeler karşısın-
da. "A'dan Z'ye ya da Z'den A'ya bugünün milletve-
killeri ve hükümet edenleri 'hangi tarihe' ve 'nasıl'
geçeceklerıni, hiç mi düşünmezler" sorusu bile hava-
da kalıyor; İHA oluyor.
ATİT;-::
KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3HAT)
ATBT ta/tez Fmîla
Nİ
O- §
E o
tn
a> N
* E
~ "co
KDV
I :O
Yaşam ile Olum Arasmdakı Scçım
YAĞMURDAN ÖNCE"Before The Raın'
YONETMEN
MlLCHO MANCHEVSKI
GREGOIRE RADE KATRIN
COLIN SERBEDZUA CARTUDGE
6. HAFTA
uNnSmnmriı
I99d VENEDIK FILM I
1 =m5 EN IV) YJ
'IN ARSLAN Ol
DSCAR ADAYl
BEYOGLU EUKIMAGES SI1NEMASI
T«l: 2S1 32 40
SİNEMA YAZARLARININ SEÇTİĞİ YILIN EN İYİ 10 FİLMİ
[BUGUN]
Lıç RENK
YÖN: K. KIESLEWSKI
12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
IYARIN]
ÜÇ RENK
Kültür
Sanat
ılanlannız ıçın
293 89 78
(3 hat)
n YAĞMURDAN ÖNCE
Suskunk* yemn etmş genç ke$ş Kinl. Makedaıya da CMâçagdafi kalma t»r manastrta yaşamaMadr Daglareı arasında
dış dûnyayla ıkşkıa otmayan manastmn rutın vaşanısı genç tnr Amavuı < e otan Zamra'nn geişıyie bozıiur Stehh tnr grup
akraCasın DkjûrmeklesuçladMankızınpeşınedu^uşlu' Kırıl, jslletınehabeıvermeden. iııa sakJar Londradakı şlek tw
- Wo§ıal aıansında resm edılonj olan Anne habef «ograllannda hetgün savaşjn dehşelıyle yCa fûze gelmekted» Kocası *e, ^
%ıdea 5: ve hayalpe'est sava; lotografçısı sevgiıa Alexander arasmda bocalayan Anne'ın ktemme Londra'dakı br resnranda ~
Alexander anayurdu Makedonya ya dönmek « a Banş yanteı bu «teabJ. çocukk* yıtenm geçıdıgı köye giderek
3kr36a!ar« nvaret eder Ama burada <Ja hoşgaûsüzlüge « karteşn kardeşc atdûfdûSû, acmase lw savaşa tan* olart
' ın kaden Kml ve Zamra r»n*ıyie (•esışeceHır Ger;eklen gofulrtıesı gereken b i (In Kaçımayı.T
RESSAM I.C. KARABURCAKIN
Tablolarına Sahip Olanlara Dvyvrv
Kasım 1995'de açtlacak sergiyle ilgili kitapta
kullarulmak veya sergilenmek için, elinde sanatçının
tablosu olanların İST. (0212) 2^4 02 79-2~5 99 56,
Ankara (0312) 425 50 98'e başvurmalan rica olunur.
BAKIRKÖY 3. SULH
HUKUK
MAHKEMESI
1994 12P
Samsun ili Salıpazan
ilçesı Tacalan Köyü
C.026/01,S.77,K..37'de
nüfusa kayıtlı Veysel ve
Senem çocuklan 1982
doğumlu Tuğba Salgın,
1984 doğumlu Kübra
Salgın ve 1991 doğumlu
Esra Salgın'a yaş küçük-
lüğü sebebiyle dayılan,
Hasan ve Habibe oğlu,
1966 doğumlu Giresun
ili Bulancak ılçesi Kuz
KöyüC. 02403. S. 37, K.
62'de nüfusa kayıtlı Ba-
hattin Yuvarlak'ın vasi
olarak tayinine karar ve-
rilmiştir. İlan olunur.
Basın: 28658
m
LU _
Intel 8O486 DX2/66 , 4MB Bellek . 3.5 " 1 .44 MB Disket Sürücü
,42O MB Hard Disk , 1O1 Tuş Q -Türkçe Klavye , 1 MB VCA Kart
, Non-lnterlaced . l_ow Radiation , Green , 14 " SVGA O.28
Ftenkli Ekran , MS Dos 6.22 , Windows for VVorkgroups 3.11 ,
Mouse. 1 yıl AT&T Garantısı ile.
arda bahçe
bilgisayar
ticaret anonim şirketi
Yıldız Posta Cad. Ayyıldız Sitesi No:30 Kat 1 80280 Gayrettepe İstanbul
Tel: (0 212) 266 77 26 - 266 77 41 Fax : (0 212) 275 58 67
Romanlarınız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden ahnır.
Tel: 554 08 04
Kaybolan toprak değil, ekmektir.
T.E.M.A.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıklan Koruma Vakfı
Tel.: (0212) 281 10 27 - 268 09 85
ESKİ BEYOĞLU KEYM
BUGÜNLERDE BOĞAZ'DA YAŞANIYOI
CATI TEKNE GEZİLERİ
25/6 Pazar saat 10.30 Dolmabahçe 11.00 Üsküdar'dan hareket
•Içkili açık büfe öğlen yemeği
• Canlı müzik • Beş çayı
• Oenize girme molası
Sadece 950 bin lira
ÇATI RESTAURANT 251 OO 00
ÇAY ASLÎYE HUKUK HÂKÎMLİĞl'lVDEN
DosyaNo: 1995/7
Davacılar Mustafa Özcan ve Süleyman Akay vekilleri
Av. Ramazan .Mcgöz tarafindan davalılar Ibrahün Mıhver
ve Isa Mıhver aleyhme mahkememize açılan tapu iptali
tescıl davasının yapılan duruşmasında adresleri bulunama-
yan dav alılar adına ilanen tebligat yapılmasına karar verıl-
miş olmakla; Dav acılar vekili dava konusu Çay ilçesi, Aşa-
ğı Mahalle, Karataş mevkıinde kain pafta- 91 -92. ada. 416,
parsel: 26'da davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kay-
dınm iptali ile müvekkiüeri adına tapuya tesciline karar
verilmesinı talep etmiş olduğundan;
Duruşma günü olan 11.7.1995 günü saat 9.00'da mah-
kememizde hazır bulunmalan veya vekille temsil olunma-
lan. vekille temsil olunmadıkları ve hazır bulunmadıklan
takdirde yargılamanın davalılar Afyon ili. Çay ilçesi Ak-
taş Mahallesi'nden Ibrahim Mıhver ve Isa Mihver'in yok-
luğunda devam edeceği ve karar venleceği hususunda da-
va dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 28166
ÇOK ACI KAYBIMIZ
Ailemizin değerli varlığı kültürlü çağdaş ve aydın insan
ÖALİÖZELHakka yürümüştür. Bizimle bu acıyı paylaşan Alevi Temsilciler Meclisi'ne, Avrupa Alevi Birlikleri
Federasyonu'na, Hacı Bektaş Veli Kültür Dernekleri'ne,
Alevi Bektaşi Kültür Derneklerine ve tüm canlara teşekkür ederiz.
ÖZELAİLESİ
ÇOK ACI KAYBIMIZ
Sayın Genel Başkanımız, Selahattin Özel'in değerli babası, büyük insan
ALİÖZELHakka yürümüştür. Bu çağdaş, kültürlü ve aydın insanın anısı önünde saygıyla eğilir, kederli ailesine ve
tüm canlanmıza örgütümüz adına başsalığı dileklerimizi iletir, acılannı paylaşınz.
HACIBEKTAŞ VELİ KÜLTÜR ve TANITMA DERNEKLERİ
GENEL MERKEZt