23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 23. Uluslararası Istanbul MüzikFestivali 'ni düzenleyen İKSV Genel Müdürü Melih Fereli: NiteHkh bir festival sunuyoruzHANDAIV ŞENKÖKEN lstanbulKültür ve Sanat Vakfi tarafindm düzenlenen 23. Uluska-arası tstanbul Müzik Festivali bu akşam Dolmabahçe S crayı nda gerçekleşecek açılış töreniylt başlıyor. Açılış töreniruk yer alacak olan resitalde soprano Zehra Yıldız ve Devlet Sanatçısı Ayhan Baran 'a Prof. Judith Ulugpiyanoda eşlik edecek Buyıl20 Haziran-16 Temmuz tarihleri arasında yapılacckfestival 800yabancı ve 350yeriı olmak ûzere toplam 1150 'yi aşhn sanatçının katılımıyla gerçekleşecek. Programda 6 büyük orkestra Jconseri, 9 oda müziği konseri, 1 resital, 2 opera, 3 bale gösterisi. 9 geleneksel müzik konseri yer alıyor. Aynca 15 solist, 3 - 23 yaşraa giren tstanbul Müzik Festivali'nin bu yıl khnlik değistirdigine yönetik elestiriler var. Anımsıyorum, 1993 ydında yönctime gekUği- nizdefestivalin 'kışıhklı olma- sı' gerektiğiııi ve bunun belli bir sürec geçişdönemini kap- savacağmı behrtmiştiniz. Ön- celiklcTstanbul Kültür ve Sa- nat Vakfi1 nuı 'kurumsal kim- lığ] °ni olusturmak için taedef- leriniz neydi? tki yıl boyunca yapügınız festhalkrde bu he- deflerin ne kadannı gerçek- leştirebildiniz? Amaçladığı- nıza ulasabildiniz mi? MELIH FERELİ-Tabii kı bır değişim söz konusudur 1993 Martı'nda göreve geti- rildigimde bu dogrultuda bir dizi çalışma yapılacağını za- fcen belirtmiştim. Değişimin bu kadar kısa sûre içersinde algılanıyor olması sevındin- cidır. Ancak kimlik arayışla- rının ve değişimin yalnızca Müzik Festivali ile ilgili ola- rak ele alınması çok yetersiz olur. Iki yıldır çabalanmız ts- İanbul Kültûr ve Sanat Vak- fi ın kurumsal kimliğinin belirginleştirilmesi ve beş fes- tivali kapsayan çatı örgütü- nün, hedeflenen u kurumsal |dmlik''e yakışan profesyonel bir yönetim anlayışını içer- mesi doğrultusunda yoğun- laşmışnr. Daha çok ıçe yöne- lik bir değişimin vakfimızın kabuğuna çok çabuk yansı- mış olması bizleri yüreklendi- nyor. Bu noktada ikı yıl önce- sinin bakış açısıyla saptanan başlıca hedefleri hatırlatmak- ta yarar görûyorum: 0 Kurumsal kimliğin yer- leştırilmesi, # "Uluslararasr sözcüğü- nün çağnşhrdığı anlamın fes- tivallenmizın tümüne kazan- dınlması; Bienal ve Müzik Festivali için uluslararası alanda kendılenni kanıtlamış danışmanlar atanması, # Izleyici profıllerinın ve beklentilerinin değerlendiri- lerek caz konserlerinin ba- ğımsız bir festıval olarak ele alınmasının düşünülmesi, # Festıvallerin sürelerinın ve program yaklaşımlannın irdelenmesi, # Çerçevesi ve kapsamı belli olan bir sponsorluk prog- ramınrn oluşturulması ve yay- gınlaştınlması, # Medyamn ve izleyici kitlesinin desteğinin "İstan- bulluluk" bilinciyle sağlan- ması, # Bilgisayar destekli tele- fonla rezervasyon sısteminin kurulması. - Bu yıl Müzik Festivali programını oluşrururken bu bedefkr doğrultusunda nele- rigözettiniz? FERELİ- Kuşkusuz bu he- deflerin bazılan festivallere farkJı bıçımde yansımaktadır. Sorunuz özellıkle 23. Müzik Festivali'ne yönelik olduğu- na göre bu bağlamda bir de- ğerlendirme yaparsak geçmiş fesüvallerden başlıca farklı- lıklan şöyle sıralayabilinz: # Caz konserleri eski adıy- la Istanbul Festivah'nden ay- nlarak bağımsız bir festivale dönüştürülmüş ve tstanbul Festıvali'nin adı, tstanbul Müzik Festivali olarak değiş- tirilmiştir. # Dünya çapuıda bir mü- zik otoritesi ve sanat yöneti- cisi olan Sir John Tooley ge- nel danışman olarak atanmış- tır. # Müzik Festivali'nin sü- resi bundan böyle 3-4 hafta ile sınırlanrruştır. # Festivalde tema arayışla- n yoğunlaştınlmıştır. Bu bağ- lamda davet edilmesi planla- nan sanatçı ve topluluklann takvimlerine daha uzun so- luklu bir yaklaşımla (2-3 yıl öncesinden) girilmeye baş- lanmıştır. # Ozellikle Istanbul Mü- zik Festivali için özgün ya- pımlar oluşturulmasına özen gösterilmiştir (Tarih Boyu Hoşgörü, Orbestra/Anatolia, Gazeller, Turkish Delights ve en önemlisi yepyeni bir Sa- raydan Kız Kaçırma). # tstanbul'da seslendiril- memiş eserlere öncelik tanın- mıştır (Haydn/Mevsimler, MozanVTaç Giyme Mesi, Or- bestra/özgün beste gibi). # Çok önem verdiğimiz ve sanatsal gelışımın teminatı orkestra ve 2 oda müziği topluluğunun bulunduğu 9 konserlik Genç Solistler dizisiyle birlikte toplam 39 konser ve gösteri sunulacak. Geçen yıl ilk kez başlatılan tematikfestival uygulaması buyü da sürüyor. Bu yılın ana temasını Mozart ve onu önemli ölçüde etküeyen Haydn 'ın eserleri oluşturuyor. Bu temanm seçiminin başlıca nedeni Mozart 'ın Saraydan Kız Kaçırma operasının, operanın 500. yılına girdiğimt dönemde, ülkemizde ilk kez ünlü Mozart yorumculannı bır araya getiren bir yaklaşımla Topkapı Sarayı Müzesi nde sahneye konulması. Bu arada ölümlerinin 50. vılında Bela Bartok ve 300. yılında Henry Purcellfestival programmda anılacaklar. Festivalin ilk konserini vann akşam şefProf. GürerAykal yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, solist Hüseyin Sermet 'in eşliğinde verecek 120 kişilik kadrosuyla New York Filarmoni Orkestrası nın ünlü şef Kurt Masur yönetiminde vereceği iki konser bu yılfestivalin en büyük sanat olayı olarak nitelendiriliyor. Adam Fischer yönetimindeki A vusturya- Macaristan Haydn Orkestrası, tdil Biret ve Philharmonia eşliğinde üç konser verecek. Sir Charles Mackerras yönetimindeki Iskoç Oda Orkestrası nın ilk konserinin solisti flütçü Şefika Kutluer. Prof.Gürer Aykal 'ın yöneteceği ikinci konserin solisti ise gitar virtüozu Julian Bream. Padova ve Veneto Orkestrası. The King's Consort, The fVallace Collection dafestivale katılacak öteki topluluklar. tlginç etkinliklerden biri de Igor Oistrakh. Ayla Erduran, Valeri Oistrakh. Walter Nothas ve Natalya Zertsalova 'dan oluşan beşlinin konseri. Festivalin gelenekselleşmiş ' 'Saraydan Kız Kaçırma"operası, buyılyenibir yapımla, uluslararası alanda Mozart yorumlanyla üne ulaşmış seçkin sanatçılann katılımıyla sahnelenecek. Aidan Lang ın sahneye koyduğu operada, İskoç Oda Orkestrası m Sir Charles Mackerras yönetecek. Operada Kurt Streit, Peter Rose. Rosa Mannion, Linda Kitchen, Peter Bronder gibi Mozart yorumculannın yanı sıra Elena Puşkova yönetimindeki Ankara Devlet Opera Korosu dayer alıyor. Tüm ışık sisteminin yurt- dışından getirtileceği operanın dekor ve kostümlerini ise Osman Şengezer hazırladı. En önemli gösterilerden biri de dünyanın en büyük bale topluluklanndan American Ballet Theatre ın (Amerikan Bale Tiyatrosu) üç temsili. Geleneksel Müzik Konserlerinde ise Kudsi Erguner, Kültür Bakanlığı Istanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu. K.B. tstanbul Devlet Türk Müziği Topluğu ve K.B.tstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Orbestra, Anatolia, tTÜ Mezunlan Türk Müziği Topluluğu, Ayangil Türk Müziği Orkestra ve Korosu ile ünlü flamenkocu Carmen Linaresyer alıvor. tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Genel Müdürü Melih Fereli ile 23. Uluslararası tstanbul Müzik Festivali üzerine görüştük. 20 Haaran-16Temmuztarihleriarasında gerçekleştirüecek23. Uluslararası tstanbulMüzik FestivalLprogranunda, (1) Tokyo Yayu Çalgdar Dört- lüsü, (2) Kurt Masur, (3) thsan Özgen, (4) Rosa Mannion, (5)Padova ve Veneto Orkestrası, (6) The King's Consort, (7) Carmen Linares, (8) Juli- an Bream, (9) tdil Biret, (10) Sir Charles Mckerras, (11) Kudsi Erguner gibi ünlü orkestra ve solistler yer alryor. şık 3200 izleyıcinin Saraydan sokulan sponsorluk progra- medyamn sağladığı desteğınolarak gördüğumüz Genç Ye- tenekler dizisi başlatılarak 1995'te daha kapsamlı biçim- de ele alınmıştır. % Dıdaktik bir yaklaşımla sanatsal nitelıği uluslararası alanda kanıtlanmış, ancak ls- tanbullu izleyicinin henüz ta- nımadıgı sanatçılann konseT- lerde yer alması da sağlan- mıştır (Tokyo Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Wallace Collection, İskoç Oda Orkestrası. King's Consort, American Ballet Theatre gibi). • Nicelik bir "önceük" olarak kabul edilmemiş. izle- yicinin koşuşturma telaşına girmeden lezzeti nıteliğinden kaynaklanan bir festıval yaşa- ması hedeflenmiştir. % Uygar bir yaşam gereği gördüğumüz bilgisayar des- tekli telefonla rezervasyon sisteminin devreye sokulma- sıyla bilet satış hızı olağanüs- tü yükseltilmiş, aynca bilet- lerin çok kısa sürede "adrese teslimi" de sağlanmıştır. # Sadece katılan sanatçıla- nn değıl, izleyicilerin ve med- yamn da "uluslararası'1 olma- sı hedefine büyük ölçüde yak- laşılmıştır (BBC Music, Ope- ra Now, Classic FM gibi mü- zik alanında söz sahibı kuru- luşlarlaözel kampanyalardü- zenlenmiş, yaygın bir bilet sa- tış ağıyla yurtdışından yakla- KJZ Kaçırma dışındaki kon- serlere de katılımı sağlanmış- tır). Değişim ve hedeflenen kimliğin oluşturulması bir sü- reçtir. Dolayısıyla, arayışlar süreceği gibi her değişimin kaçınılmaz sonucu olarak or- taya çıkan yadırgamalar ya- şanacaktır. Genel anlamda 1995 için koymuş olduğumuz hedeflere ulaştığımızı söyle- yebilirim. - Ekonomik kosuDar ve ye- terli sponsor bulunamadığı gerekcesiyle programın kısıttı olduğıı görüşü de ya> guı. Ote- ki festivallerde olduğu gibi Müzik Festh'ali'nde de yeter- K destek almadınız mı? FERELİ- Festıval süresi 3- 4 hafta ile sınırlandınldığında gösteri sayısı da doğal olarak azalacaktır. Caz konserlennin bağımsız bir festıval bağla- mında ele alınmış olması da "gösteri sayısının azakhğın iz- lenimirıe katkıda bulunuyor. Önceliklerimizi sıralarken l *nk»lik''ın ilk kaygımız ol- madığına değinmiştim. Tabii ki festivallerimiz ülkemızin genel ekonomik koşullann- dan soyutlanamaz. Bütçelerin sürekli genişleme eğilimi gösterdiği uluslararası piyasa koşullan da kaynaklanmızı sürekli zorlamaktadır. Ancak yeni yapılanmayla devreye mımız sayesinde 1995 ynlı et- kinliklerimız için rekor dü- zeyde bır destek sağlamış bu- lunmanın sevıncinı yaşamak- tayız. Bildığiniz gibi ''ku- rumsal sponsor" kavramı bü- yük ılgı görmüş, Emlakbank, IB.M, The Marmara, Renault ve DHL kimliklerinı Vakfı- mızla örtüşrürürken. 1MKB- Film Festivali sponsoru ve Oyak Sigorta Caz Festivali sponsoru olmuştur. Gösten sponsorluğu bağlamında ise Mereedes Benz. Mobil Oil. Arcelik. Eczacıbaşı, Vakıf- bank. TSKB, West LB, Boru- san,OsmantaBankası gıbı bü- yük kuruluşlann yanı sıra pek çok kurumun desteğıni sağla- yabildik. Ancak unutmama- lıdır ki büyük ve yeni yapım- lann malıyeti çok yüksektir. Örneğin Saraydan KızKaçır- rna, .Ajncrikan Bale Tiyatro- su, New York Filarmoni Or- kestrası, Avıısrurya Macaris- tan Haydn Orkestrası/Phil- harmonia Korosu, İskoç Oda Orkestrası etkinlikleri tüm festıval bütçesinin yüzde 80'ine yaklaşmaktadır. He- defler yükseldikçe kaynak ge- reksinimı de artacaktır. Dola- yısıyla rekor düzeyde de olsa, bu yıl sağlanan parasal des- tek bütçe hedeflennın yine de altında kalmıştır. Bu noktada. olağanüstü boyutuna da dik- katinizi çekmek istenm. Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Yeni Yüzyü'ın duyurulan- mızı ücretsız olarak yayımlı- yor olması. izleyicilerimize ulaşmamızı kolaylaştırmıştır. Bu katkının parasal değeri 12 milyon dolara yaklaşmakta- dır. - Devletten ve yerel yöne- timden hemen hemen hiç des- tek almıyorsunuz. Bu neden- le mi sponsorlara ağıriık veri- yorsunuz? Gelecek yıllarda bunu yoğunlaştiracak mısı- nız? Sizce bu, tek çözüm mü? FERELİ- Kamudan sağla- nan parasal katkının festival bütçesindeki payi yüzde 8 do- layındadır. tzleyicilerimizın alım gücü dikkate alınarak saptanan bilet fıyatlanndan ötürü gişe gelirinin de bütçe- nın sadece yüzde 15'ini kar- şılıyor olması göz önüne alın- dığında, sponsorlanmızın desteğinin önemi ortaya çıkı- yor. Sponsorlanmızın deste- ğinı festivallerimizın özerkli- ğınin de garantisi olarak de- ğerlendiriyoruz. Kamu deste- ğinin yurtdışı festivallerde gözlenen yüzde 30-40 düze- yine ulaşması tabii ki kaynak arayışlarırruzı yüreklendinci bır gelişme olur. Ancak en se- vındıricı gelişme. geçen yıl başlatılan Destek Program Üyeüği kavramının her Istan- bulluya ulaşması ve festival- lerimizi destekleme bilincinin yaygınlaştnası olacak. - Festival süresinin kısarnl- maa da eleştirilerarasında_. FERELİ- Festıval süresı- nin kısaltılması pek çok izle- yıcimiz tarafından son derece olumlu karşılanıyor. Süre uzatıldıkça programda an- lamsız boşluklann oluşması ve bunlann nitelikten ödün venne pahasına doldunılma- sı baskılannın artması söz ko- nusu oluyor. Niceliğin getir- diği yoğunluk yerine niteliği- nin tartışma götürmeyeceği- ne inandığımız müzik festi- valleri gerçekleştirerek, izle- yicilerimize "tadm damakta kaldığı1 * etkinlikler sunmak arzusundayız. - Belli temalar üzerine yo- ğunlaşmak, festivalin kimliği- ni mi oluşturuyor? Böylelikle hem öğretici (>lmayı hem de bilinçli izleyiciyi mi amaçbyor- sunuz? FERELİ- Belh temalara yönelmek festivalleri birbi- rinden farkhlaştıran ve kimli- ğe katkıda bulunan bir özel- lik. Böylelikle, bir yandan bi- linçli izleyicilerimizin bek- lentilerini yanıtlarken öte yandan genç kuşağın ufkunun genişlemesini hedefliyoruz. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi Genel Müdürü Melih Fereli. - Program ve izkyid acısın- dan kaliteyi yüksek tutmaya çalışırken. izleyicinin sınıtia- nacağı kaygısını taşıyor nıu- sunuz? FERELİ- Hayır. tkı yıldır gözlemlediğımiz; özellıkle genç kuşağın ilgisinin gıde- rek arttığı ve özgün yapımla- nn geniş bir yelpazeden ılgı görmekte olduğu. - Kurt Masur yönetuninde- ki New York Filarmoni Or- kestrası'nın gelisj başlı başına birolay olarak nitelendiriliyor. Sizce bu yıl festi\alin en önem- li, en nitelikli özeiliği orkestra- larmı? FERELİ- Orkestra konser- leri, her festivalin maliyeti yüksek ve büyük yapımları arasında yer alır. Genelde 2-3 büyük orkestra (80-120 kişi) ve'2-3 orta ölçekli (40-60 ki- şı) orkestra her yıl hedeflene- rek programlanmız oluşturul- maktadır. Buradakı denge, festivalin o yılkı teması göze- tılerek sağlanmaktadır. 23. Müzik Festivali'nı tek bir ozellikle sınırlayamıyorum. Bir dizi ilkler var; örneğin Amerikan Bale Tiyatrosu, iki çok önemli koral konser, yep- yeni ve tüm opera dünyasınm ılgısıni çeken bır Saraydan Kız Kaçırma, barok müziğin en önemli yorumculan ara- sında yer alan King's Consort gibi. Yıldız ısimler arasında Tokyo Yayta Çalgılar Dörnü- sû'nü görememek büyük hak- sızlık olur. New York Filar- moni Orkestrası'nın yıldızlı- ğı tabii kı tartışılmaz; ancak festıvalımızın en önemli et- kinliği olarak algılanması çok yanlış olur. - "Saraydan Kız Kaçır- ma" operasını bu yıl yeni ve uluslararası nitelikli bir ya- pımla, Sir Charles Mackerras gibi ünlü bir şef yönetiminde, ünlü Mozart yorumculan ve Türk sanatçüannın katılımıy- la. degişik ülkelerden gelecek ideyicilerle gerçekleştirecek- siniz. Bunu. gelecek yıllarda da yineleyecek misiniz? FERELİ- "Saraydan Kız Kaçırma17 operasının yeni ya- pımına ilişkın çalışmalanmız tam iki yıl öncesine dayanı- yor. Amaç, zengın ve dünya opera festivallerinın gedikli izleyicilenyle uluslararası ba- sını bu yapımla lstanbul'a çekmek. Aynı zamanda seç- kin bir izleyici kitlesı aracılı- ğıyla tstanbul Müzik Festiva- li'nm dığer etkinlıklennı de dünyaya tanıtmak. Bu proje- nın gelecek yıllara uzanan çok önemli bir boyutu da var. 1996 yılında TELDEC tara- fından CD yapımı için aynı kadronun stüdyoya girmesi ve 1997 yılında ANTELOPE FILMS/ CHANNEL 4/ BBC 2 ortak girişimiyle bır video yapımma gidilmiesi söz konu- su. Bu gelişme tamamen ya- pımda gözetılen niteliğin so- nucu ve ülkemizın dış tanıtı- mı açısından büyük önem taşıyor. - Festival'in böyle bir prog- ramla. belli bir sürecten son- ra bir kimlik kazanarak. hem Avrupa festhallerinin düze- yinde olacağı hem de sadece yerli izleşiciye dönük olma- dan, dışarıda da taıunacaguu dûşfinüyor musunuz? FERELİ- Evet. Daha önce de değindiğım gibi arayışlan- mızı belli kalıplara sıkıştır- mamaya özen gösterıyoruz. Devinim ve izleyici dinamiğı bakış açılanmızı sürekli göz- den geçirmemizi gerektire- cektir. Ozellikle yapımını he- deflediğimız Kültür Merke- zi'mize kavuştuktan sonra festivallerimizin içeriği ve kimliğinde yepyeni yaklaşım- lara yönelmek kaçınılmaz olacak. Müzik Festivalimizın bır yaz festivali olması, bazı sanatçılann program kapsa- mına alınmasında güçliikler yaratmaktadır. Oysa dünya çapında sanatçılann ekim- mayıs dönemlerinde takvim- lerindeki esneklik ve turne programlan değerlendırilerek lstanbul'da yıl içersinde de konser vermelen. Kültür Merkezımiz sayesinde sağla- nabilecektır. Istanbul'un hak etriği bu konser salonuna ka- vuşmayı özlemle beklıyoruz. Böylesi bir gelişmenin festi- valleri yeni arayışlara yönel- teceğini takdır edersınız. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Nice Yıllara Atilla... Karşıyaka'yı yaşamak doğayı özümsemekle eşan- lam taşıyordu o yıllar. Servet birikiminin dışa açılma- sı sayabileceğimiz yapılar doğanın eksik bıraktığım tamamlıyor gibi görünürdü. Çoğu, denizin ve rengin, günün hersaatindeayn değişimleri sergilediği biror- tamda oturulan yer olmaktan çıkar, bahçelerinden rti— baren, Akdeniz'e, Ege'ye özgünün ortak özelliklerini taşıyan uyum öğeleri olurdu sanki. Boğaz'da, Büyükada'da köşk ve yalılar ahşabın yüksek düzeydeki gösterileri oluvermiştir. Dışarıdan da doğu kokusu duyduğumuz konağa inat doğayla gönüldeştirier. Karşıyaka'nın Akdeniz'ce yapılarındaysa tay, re- sim gibi, yontu gibi, ezgilerdeki içten içe dalgalan- malar gibi, ustalann sezgilerinden, duyumsamala- nndan, esinlerinden haberier getirir bize. Taşı bu yapılaradokuyan ustanın becerisi, esin çe- şitlemeleri körfezden, körfezi de aşan denizden ve gökyüzlerinden gelir. Aynntılarda bile selam gönde- rir denize, gökyüzüne, bizlere. Bizler o selamı sözcüklerimize taşımakla yükümlü sayanz kendimizi. "Bir hayal ülkesinden güzeldir Karşıyakam." Attila (llhan) on yedisindeydi, ben on beşimde. Tanıdığım zaman hapishaneden yeni çıkmıştı. Düşünceleri suç sayıldığı için parmaklıklar arkası- na gönderilen şair adayı. Kafasında, nerdeyse bir ki- taplık taşıyan adam.. Geride kalan 53 yılın sakladığı tarihi örten perde- leri aralamaya çalışırken içimden yükselen ses, söz- cüklerin önünü kesiyor. - Attila llhan 70 yaşında!.. Yahu, şair Eşref'le biriikte dergi çıkaran Dede Remzi bile, Izmir Yollan'mn bestecisi Ahmet Yekta Bey bile elli yaşlannda delikanlılardı o zaman. Ve bu 53 yıllık tarihin ilk sayfalannda yer alan, dinlemelere doyamadığımız, Kuvayı Milliyeci'lerden kimileri üçün- cü dördüncü kez askere alınıyortardı. Benim ilk şiirierim Yanm Ay'da, Fikitier'de çıkryor. Attila'nın, kimbilir ne tehlikeleri göze alarak gönder- diği, Yeni Edebiyat'la. Nâzım Hikmet'in, adını andığım dergide Mazhar Lütfi takma adıyla yazdığı hapislik yılları. Dokunsan, "mavi gözlü dev"in dizeleri fışkırıyor Attila'dan. Alanlan dolduran kalabalıklara okur gibi. Attila llhan, Cabbaroğlu Muhammed adlı uzun şi- iriyle CHP Şiir Yanşması'nda (1946) ikinci ödülü ka- zanarak yeni edebiyatın ünlü kalemleri arasına bir- denbire giımiş, Istanbul, Ülkü gibi halkevi dergileri- nin yanı sıra Türkiye Sosyalist Partisi'nin organı Gün'de yayımladığı şiirlerle ilk hızını korumayı başar- mıştı. Ataç'ın deyişiyle, "erkeksesi", gün görmüşşa- irtere özgü becerileriyle yeni bir bileşimci olarak çık- tı. Elli yıl boyunca da yitirmedi bu özelliğini. Kaç kuşak ilk beklentilerini bularak okudu Attila ll- han şiirini. Kaç şair yeni deneyimlerin kapısını aralama olana- ğı kazandı Attila llhan şiirinden. "ankara'nın taşına bak tut ki baktım uzar gider efkânm çayır ağlar çimen ağlar ben ağlanm gözlerimin yaşına bak ankara kalesinde rasattepe'de bir akça şanan gezer dolanır yaşın yaşın mezannı aranır şu dünyanın işine bak mustafa'm mustafa kemal'im." Şiiri, senaryosu, köşe yazılan, eleştirisi, romanı ile elli yıl soluk soluğa tezgâhının başından ayrılmayan birkaç edebiyat adamı arasında Attila llhan'ı da görüyoruz. Bizden sonrakiler de görecek. Nice yıllara Attila... Adam Yayınianndan yeni kitaplar • Kültür Senisi - Adam Yayınlan okurlara dört yeni kitap sundu. Bunlardan ilki, Amerikan edebiyatının ünlü yazan Ernest Hemingvvay'in "Kadınsız Erkekler" adlı öykü kitabı. Kitabı Türkçe'ye Ülkü Tatner çevirmiş. Ahmet Necdet'in hazırladığı "Bugünün Diliyle Divan Şiiri Antolojisi"nde, Dıvan şiirinden seçilmiş örnekler, çevirileriyle birlikte karşılıklı sunuluyor. Ezra Pound'un "Seçilmiş Canto'lar"tnı Türkçe'ye tlhan Berk, Akşit Göktürk, Yurdanur Salman. Hilmi Yavuz, Güven İuran ve Sinan Fişek çevirmiş. Kitapta, 1885-1972 yıllan arasında yaşamış PouncTun. Italya'da tutukluyken idamı beklerken yazmaya başlayıp ABD'de kapatıldığı bir akıl hastanesinde devam ettiği şiirleri yer alıyor. Adam Yayınlan'nın son kitabı da A. Faik Bercavi'nin "Nazım'la 1933-1938 Yıllan" adlı kitabı. Nâzım Hikmet'in yaşamının bir kesitine ışık tutan anılar demetinde. Hıfzı Topuz'un önsözü ve Kerem Topuz'un yazarla yaptıgı bir konuşma da yer alıyor. Leyla Gencer adına uluslararası şan yarışması B ANKARA(AA) - Dünyaca ünlü opera sahatçısı Leyla Gencer adına "Uluslararası Şan Yanşması" düzenleniyor. Organizasyonunu Aydın Gün'ün geTçekleştirdiği "'Yapı Kredi Uluslararası Şan Yanşması", 3-9 eylül tarihlen arasında lstanbul'da yapılacak. Leyla Gencer. Placido Domingo, Carlo Fontana, Massimo Bogıanckino gibi bırçok ünlü sanatçının onur kurulu ve jüri üyesi olarak yer alacagı yanşmaya her ülkeden 18-32 yaş arasındaki sanatçılar ka'tılabilecekler. İlk üç dereceye girecek sanatçılara 5 bin, 3 bin ve 2 bin dolar para ödülü verilecek. ilk eleme, yan Fınal ve final olarak üç aşamalı gerçekleştirilecek, yanşma sonucunda derece alacak sanatçılar uluslararası alanda kendilerini gösterme olanağı bulacaklar. GALATASARAY LİSESİ 12. KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALt BUGÜ1S: 13.30 Tiyatro: Istanbul Lisesi Tiyatro Topluluğu "Yeşil Papağan Limited", Yazan: Memet Baydur, Yöneten: Ibrahim Yılmaz. Tevik Fikret Salonu 16.00 Panel: "Beyoğlu", Yöneten: Ergun Hiçyılmaz, Katılanlar: Nusret Bayraktar, Oktay Ekinci, Tevfik Fikret Salonu 18.30 şiir Dinletisi: Tuncel Kurtiz, Tevfîk Fikret Salonu 21.00 Açıkhava Sineması: "Pulp Fiction", Yönetmen: Quentin Tarantino. Galatasaray Lisesi Ön Bahçe YARIN: 12.00 Sinema: "Uyuşturmadan", Yönetmen: Kieslovvski, Tevfık Fikret Salonu 14.30 Söyleşi: "Medya ve Sanat", Katılanlar Doğan Hızlan ve Bülent Berkman, Aktüalıte Merkezi 16.00 Dia Gösterisi: "Çin'e Dogru", Düzenleyen: Fotografevi, Sosyal Bilimler Laboratuan 17.30 Tiyatro: Kartal Sanat lşliği, "Ihsan'ın Evreleri", Yazan: Fatih Altmörs. Yöneten: Çetin Etili, Tevfik Fikret Salonu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear