25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 HA2İRAN 1995 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Batman bize de gelse ne iyi olur LONDRA EDtPEMtL ÖYMEN Baktılar ki dûnyanın derdi bitmi- yor, Batman'e yine rol verdiler. Kö- tûlerin kökü kazınamadığına göre gelsin Batman. Biraz da ekonomi- den, sosyal siyasetten anlasa, valla bize de uğrasa ne iyi olurdu. Terörü çözerdi. Ithalatı kısardı. Ih- racatı arttınrdı. Iç göçü tersine çevi- rirdi. Faili meçhul cinayet dosyala- nıu verirsin eline, bilgisayanna bir- kaç tıktık yaptı mı şıp diye faili bu- lurdu. Ekonomiyi yoluna koyardı. îç borç stoğunu sûnger gibi emerdi. Mafyaya dur derdi. Hatta belki ek- meğin gramajını bile arttınrdı. Bat- man bu. Boru mu! Batman'ın yeni boyunu gelecek ay beyazpendede göreceğiz bakalım. Bundan öncekinde Michael Keaton vardı. Michelle Pfeiffer vardı kedi- kadın rolünde. Ve Danny De Vıto da penguen olmuştu. Yeni üçüncü Bat- man'ın isim listesinde bunlann hiç biri yok. Yeni Batman Val Kimmer, daha seksi, yüzü daha az kınşık. Si- nema seyircisi gitgide gençleşiyor ya, bilgisayar oyunu kahramanı gibi plastik birini bulup çıkartmalan ge- rekiyordu. Şimdi yeni Batman daha çok para basacak. Kasalar dolup ta- şacak. Ve film kendi kendini amorti edince bıraksınlar Batman bize gel- sin. Ama aslında çeşitli sorunlar var. Orneğin, o süper otomobilini hangi yolda sûrecek? O süper tekerlekleri çukurlara girip çıkar da aks kırarsa ne olur sonra? tstediği her yere git- mek isteyecek, ama bakalım gidebi- lecek mi? Nereye park edecek? Kah- yalarla anlasabilir mi dersiniz? Ya tam bilgisayannı kullanırken elekt- rik kesilirse? Diyelim ki bütün sorunlar çözül- dü. Ama acaba bize özgû sorunlan- mızı anlar mı? Örneğin 12 Eylül'e hepsi koro halinde karşı çıkan kerli ferli birtakım adamlann, nasıl olup da 12 Eylül'ü öven birparagrafi bi- le değiştiremediklerini? Anayasaya yapılacak dördüncü derecede önemli değişikliklerin na- sıl olup da "sivil anayasa" diye ta- nımlandığını? Bir bakanın kalkıp üç yabancı bayan milletvekiline haka- ret etmesine ragmen hala nasıl kol- tuğunda oturduğunu? Aynı bakanın neden aslında böy- le bir hakarete gerek duydugunu? Bir yandan Batı'ya yaranmak için olmadık taklalar atanlann aynı Ba- tı'yı nasıl boş ve sığ iddialarla suç- lamaya kalktıkiannı? Bizce Batman gelirse hemen Aziz Nesin'Ie görüşmeli. Aziz Nesin, Batman'a, Tûrkiye'nin sorunlannın kaynağını yûzde 40-yüzde 60 for- mülüne göre anlatabilir. Isveç, Melih Cevdet Anday'la onurlandı STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN Daha yaz yeni başlarken, yazın en güzel akşamını geçirdik bile. Isveç Yazarlar Birliği'nin kent merkezin- deki tarihi binasında geçenlerde bir salı akşamı. az bulunur bir konuk bizleri 'ağıriadı': Mefih Cevdet An- day. Usta ozanımız, bilge insan An- day, Malmö'deki uluslararası şiir gühlerine gitmeden önce bir gûnlü- ğüne Stockholm'e geldi. Anne-Ma- rie Özkök tarafından çevrilen şiirle- rinden oluşan şirin kitabın yayım- lanmasına denk düşen bu ziyaret, şi- irseverlerin böyle güzel akşam geçir- mesine neden oldu. Konuğun evsahibini ağırlaması nasıl olurmuş, onu da gördük. Çün- kü beynimizde kalan tat, hamarat el- lerin yaptığı dolmalann ve börekle- rin damağımızda bıraktığı tattan çok daha uzun ömürlüydü. Melih Cev- det, şiirlerinin önce çevirisinin okun- masını istedi; aıdından kendisi Türk- çesini okudu. Izleyicilerin büyükbö- lümü tsveçliydi. Melih Cevdet, bir şiirini tngilizce olarak da okudu. Aynca arada bir iz- leyicilerle bazen lngilizce bazen de Türkçe şakalaştı. Salonun bir ucun- da oturan SunaAnday,olgun ve gör- gülü insanlara özgü ve sınırlı bir gü- lümseyişle yaşam arkadaşını ve ona sevgiyle bakan izleyicileri izliyordu. Usta ozanımızla, geçenlerde 50. yaşını kutlayan Özkan Mert, tsveç Radyosu'nun Türkçe Yayınlar Bö- lümü için bir söyleşi vaptı. Melih Cevdet ile Anne-Marie'yi izlerken, kaderin cilvesine kafam ta- kıldı. Ozanlanmızı, yazarlanmızı anadillerinden çevirerek lsveççeye kazandırma sorumluluğunu, üç Is- veçli kadının yüklenmiş olması duy- gulandırdı beni. Sevgili Anne Marie, daha önce Orhan Veli 'yi de kitap ha- linde şiirseverlere tanıtmıştı. Şimdi de, Anne-Marie gibi çeşitli şiir çevi- rileri olan UHa Lundström de Aziz Nesn'i hanl hanl çevirmekte. De- ğerli yazanmızın kitabı yeni sezon- da okuruna ulaşacak. Aziz Nesin'i çevirmekte olan bir başka îsveçli de Claire VTkbJom. Kendisini. televiz- yondaki Türk Fılmlerini ve şarkıla- nnın sözlerini bunca yıldır çeviriyor olmasından ötürü hepimiz tanıyo- ruz. Melih Cevdet, önceki çarşamba günü eşiyle ve Özkökler'le birlikte Malmö'ye gitti. Mutluluk sırası Mal- mölülerde şimdi... Bizim kantarnamus tartarMOSKOVA HAKAN AKSAY - Sürekli Moskova'da mı oturuyorsunuz? - Bekar mısınız? Pek sevmediğim bu üriliyi bir kez daha ya- mtlamak zorunda kalıyorum. Ve yanıtlann pe- şisıra, karşımdaki kurnaz kara bıyıklann altın- dan yapış yapış bir gülümseme farkediyorum. Az önceki meraklı gözler, şimdi sinsi bir ışıl- tıyla parlıyor. Imreniyor mu, kıskanıyor mu, benden nefret mi ediyor, hayran mı oldu? Yeni tanışmamamıza karşm salt aynı cinsi- yetten olmamıza dayanarak, ancak kadınlara karşı tek bir cephe içinde yer alan erkeider ara- sında kullanılan bir bakış bu. Acaba bir-iki so- ru daha sorsa, ona bütün sırlanmı açmak zorun- da mı kalacağım? Bana verdiği yılışık avansla- nn bir kısmını alsam, tepeme çıkacak görünü- yor. Aman ciddiyeti elden bırakmamalı! Yok- sa adam, çok sevdiği "Rus kadınlan" muhab- betine bir girdi mi, bütün neşemi kaçıracak. Tepkim, bu konudaki söyleşileri kendime ya- sakladığımdan değil. Tersine, güzel olur karşı cinsten söz etmek. Ama kör bir açlık duygusu ve ulusal komplekslerbirleşince, en keyifli ko- nular bile sığlaşıyor, zehir oluyor insana. Moskova'ya kısa süre için uğrayan "cenga- ver"takımına, bütün Rus kadınlannın, onlann pahalı otellerde gördükleri cinsten olmadıkla- nnı anlatmaktan artık neredeyse vazgeçtim. Is- tanbul'a gelen bütün Rus kadınlannın "aynıyo- lun yolcusu" sayılmasına karşı çıkmaktan da iyice yorulduğumu hissediyorum. On bir yıl boyunca içinde yaşadığım bir toplum üzerine, yüzeysel "hemşeri muhabbetleri''dinlemekten de bıktım. Ama pek de derin bir cinsel kültüre sahip ol- mayan erkek toplumunun, kendine "Evvefal- fah" güvenerek başka ülkelerde doğup büyü- müş olan kadınlara durup dururken çamur at- masına göz yummak da haksızlığa katılmayı andınyor. Rezillik o kadar büyük boyutlarda ki, devle- tı temsil eden bir "erkek adam"yabancı parla- menterlere, öyle veya böyle, ama sonuçta altı harfli çirkin bir sözle saldırdığında, garip yo- rumlar duyabiliyoruz: - Yahu, tam da Avrupa ile bütünleşirken söy- lenir miydi bu söz? Yani başkalannın namusuna dil uzatmanın da birsırası var!.. Ya güneyde iğfal edilen ve öldüriilen turist kadınlar? Kendileri mi kaşındılar? Onlar zaten böyle cezalara "müstahak" mıdır? Rus, Alman ya da Fransız kadınlannı, Türk kadınlanyla kıyaslayarak "namussuz" damga- sını vuranlar neye dayanıyorlar? Kadının namu- su. o, erkeğin yanında fazla konuştuğu zaman giderek eriyen bir buz mu? Kadının yürüyüşü ve giyinişi, onun onur düzeyini ayna gibi gös- teriyor mu? (Ya ozanın, "Çarşaflı ama hafif meşrep"dediği kadınlar?) Kadın ahlaknıın öl- çüsü cinsel partner sayısı mı? Yoksa seksin, res- mi ya da dini nikah altında yapılıp yapılmama- sımı? Sakın bu "namus kantarian". kendileri açı- sından erişilebilır tek kadının nüfus cüzdanrrî^ da T.C. harflerinin bulunmasından dolayı öte- kileri "zaten beğenmediklerini" açıklayarak kendilerinı tatmin etmeye çalışıyor olmasınlar? Bir ülkedeki kızlık zan sayısı, evlilik dışı iliş- kilerin oranı, boşanma yüzdesi vs. üzerine araş- tırmalar yapılıp sonuçlar çıkanlabilir. Ama ka- falann ve yüreklerin içine girilemez. Namus ölçümüyapılamaz. Bir başkasının Türk kadın- lannı lekelemeye çalışması elbette bizi kızdı- nr. Ama yabancı kadınlara iftira atan bir Türk'ün de kimseden özel bir anlayış talep et- meye hakkı olmamalıdır. Çünkü namusun ulusal kimliği yoktur. Oy nun hikâyesi Küçûk bir oğlan çocuguna cinsel tacizde bulunduğu gerekçesij Je geçen > ıl suçlanan Michael Jackson itjbanru yeniden kazanmak amacıyla yeni bir atjlım başlatü. ABD'li pop star, piyasaya yeni çıkan albümünün şerefine dev bir he> kelini yapürdı. ''O'nun hikajesi" ismiyle piyasaya sürülen albüm için geniş bir reklam kampany ası yürürülüyor. Bunun için de Jackson reklam şirkederine mih/arlar dökmekten kaçınmıyor. Albümüyle aynı ismi taşrvan dev hevkeli de rekİam kampanyasının bir parçasL Thames nehrini boydan boya dolaşan lOmetre yükseküğjndeki heykeliyle Michael Jackson Londra'ya tepeden bakıyor. 4 kath bir bina yüksekliğindeki heykel, Âvrupa'da cirisleri arasmda dokuzuncu sırada yer aJıyor. • 18-35 YAŞLARIARASINDASINIZ ! • ORTA DÜZEYDE ÎNGtLİZCE BÎLİYORSUNUZ ! • İNSANLARA YARDIM ETMEYİ SEVİYORSUNUZ • İNGÎLTERE'DE DtL PRATİĞİ YAPMAK ÎSTİYORSUNUZ ! • VE FAZLA PARA HARCAMAK ISTEMtYORSUNUZ ! ÖYLEYSE BİZİ ARAYIN F.KERİM GOKAY CAD. 21/1 HASANPAŞA KAD1KOY-ISTANBUL TEL: (216) 336 93 »4-336 14 13 FAX : (216) 336 68 78lı» fn Insıder Tıp for mounlaın hohdays Small but chic For Informatıon: Tounst OfTlce Gstaad-Saanenland. 3"?80 Gsiaad Phonc -41 3()'X8I 81. Fax +4l'30'8 8l 33 İLAN T.C. KOZAKLI ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1994/5 Kozaklı, Karahasanlı Kasabası. Sadık Ali Mahallesi Cilt: 029-03, Sayfa: 25 kütük sıra: 77 noda kayıtlı, Ali ve Rahime'den olma 6.5.1949 doğumlu Yagmur Kılıç'ın 16 yıldan bu yana kayıp olduğu, nerede oldugunun bi- linmedıği nedeni ile Kozaklı Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin 1994/5 esas sayılı dosyası ile eşi Keziban Kılıç ga- iplik davası açmış olup, adı geçen şahıs hakkında bilgi- si olanlar ve bu davaya katılmak isteyenlerin ilan tarihin- den itibaren biray içerisinde mahkemerruze müracaat et- meleri ilan olunur. Basın: 26399 Rado Svviss Open Gstaad luly 8-16 PALACEHOTEL GSTAAD SWITZERLAND Please call Phone +4130/83131 Telefax+4130,43344 'ŞhtFjeadinfHotdso(ÜKWoıidi İLAN SULTANDAĞI ASLÎYE HUKUK HAKtMLİĞl'NDEN Sultandağı Yakasi- nek kasabasından Halil Gültekin tarafından da- valılar aynı yerden Ek- rem Korkmaz ve Şerife Türkseven vs. aleyhine mahkememize açılan tapu iptali ve tescil da- vasının yapılan yargıla- masmda davalılardan Osman oğlu Ekrem Korkmaz'ın yapılan tüm aramalara rgmen adresi tespit edileme- miş olup dava dilekçesi ve duruşma günü kendi- sine tebliğ edilememiş- tir. Bu nedenle adı geçe- ne dava dilekçesi ve du- ruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş- tir. Davanın duruşması 18.7.1995 günü saat 9.20 "de olup Sultandag] Adliyesi duruşma salo- nunda yapılacaktır. Belirtilen gün ve sa- atte davalı Ekrem Kor- maz'm geçerli bir ma- zereti olmaksızın mah- kememizdeki duruşma- ya katılarak dava hak- İcmdaki delillenni ibraz etmediği takdirde yar- gılamaya yokluğunda devam edilerek karar verilebileceği hususu ilanen teblig olunur. Basın: 26312 MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSÎ 30 HAZİRANDA İÇMELER SANAT SOKAĞI ŞENLÎKLERİİLE AÇILIYOR SON FIRSAT KATILIN KAZANIN!... 30 HAZtRAN - 20 EKİM 1995 Içmeler Belediye Parkı arkasında bulunan asırlık çam ağaçlannın ku- cakladığı İÇMELER SANAT SOKAĞI'nda yer alan MARART MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSİ'nde bu yıl için sadece 40 seçkin sanatçıya yer var. 30 haziran - 20 ekim tarihleri arasında açık kalacak bu sergi sırasında Sanat Sokağı'nın kalbi, her gün bir başka türlü atacak. Bazen bir yaza- nn imza günüyle, bazen bir müzisyenin konseriyle, bazen bir pando- mimcinin rnim gösterisiyle, bazen bir sokak tiyatrosunun oyunu ile şen- lenecek Içmeler Sanat Sokağı. MARART Marmaris Sanat Etkinlikleri Sergisi'nde yer alacak re- sim, fotoğraf, sinema, tiyatro, heykel, müzik, gravür, edebiyat sanatçı- lannın yanı sıra deri, gümüş, yün halı, kilim, toprak, cam, bakır, ipek, ağaç, tekstil ürünlerini işleyerek, onlara hayat veren, sanat eseri kimliği kazandıran, turizmin bir kültür ahşverişi olduğuna inanan tüm sanatçı- lan, İÇMELER SANAT SOKAĞI MARART MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİSİ'ne katılmaya, îçmeler Sanat Sokağı'nda geçirecekleri bir yaz sezonuyla, daha güzel, daha özgün, olağanüstü şeyler üretmeye, sanat düşünmeye, sanat gülmeye, sanat içmeye, sanat solumaya çağınyoruz. MflRflRT E İÇMELER HABER GAZETESl / PARK FM / VÎLLA EKİP IŞBlRLlĞlYLE GERÇEKLEŞTlRlLMEKTEDİR. MARMARİS SANAT ETKİNLİKLERİ SERGlSt DANIŞMA TELEFONLARI: (0 252) 413 11 77 / 78 - 455 36 74 Fax: (0 252) 413 11 78 - Ist. Tel: Duygu Ankara 225 45 45 DİKİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DUYURU Sayı: 1994/375 Davacı Armağan Zeybekler'in davalılar Adem Güler ve Muharrem Türkmen vs. hakkında açtığı tazminat da- vasının yapılmakta olan yargılamasında; davalılardan Adem Güler ve Muharrem Türkmen tüm aramalara kar- şın bulunamadıklanndan 6.7.1995 saat 11.00'de yapıla- cak duruşmada bızzat bulunmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettırmeleri ilanen duyurulur. Basın: 27520 KULU ASLtYE HUKUK HÂKİMIJĞİ'NDEN Dosya No: 1994/625 Es. 1995/220 Karar Davacı Ali Mermer vekili Av. Hasan Ali Kılıç tarafından davalı Gülperi Menner aley- hine açılan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Konya ili Kulu ilçesi Dinek Mahallesi cilt no: 005/01, sayfa: 58, kütük sıra no: 13 'te nüfusa kayıtlı Faik oglu Saadet'ten olma 2.2.1966 dogumlu Ali Mer- mer ile yine aynı yer nüfusuna kayıtlı Ramazan kızı Fatma'dan olma 20.4.1971 doğum- lu Gülperi Mermer'in Medeni Kanun'un 134. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalanna karar verilmiş olup; Davalı adına çıkartılan tebligatlar bila ik- mal döndüğünden zabıta marifetiyle de yaptınlan tahkikatta davalının nerede olduğu bi- linmediği, adresinin tespitinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından boşanma ilamının davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla davalı Gülperi Mermer'e mahkeme ila- mının iş bu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 26556 Reichstag paketleniyor BERLIN GUNER YÜREKLtK Berlin yine tarihi günleri- ni yaşıyor. Her yerde bir te- laş, bir telaş. Beş yıl önce du- vann yıkılışından sonra bu ganp kent yine alışık olma- dığı bir karmaşayı yaşıyor Oysa Berlin, '20'li yıllann bereketi ve şımanklılığının ardından, bir savaşın en ağır darbelerini yemiş; etrafı. aman künse gırmesin diye tel örgülerle çevrilmiş, bırtür karantinayaalınmıştı. 40-45 yıl bu böyle sürdü. Berlin'e yerleşmeye cesaret edenler ödüllendinldı. Sonra birden o tel örgüler gitti. Berlin ne olduğunu şaşırdı. Dünyaya açıldı. başkent yapıldı. O hâ- lâ "ben acaba gercekten baş- kent miyiın?'' diye düşüne- dursun, son birkaç yü içınde- ki gelışmeler aldı başını yü- rüdü; ona beklemediği gö- revler yükledi. Duvarlann yıkılmasıyla, doğu ülkelerinden, Macaris- tan'dan, eski Yugoslav- ya'dan, Rusya"dan, Polon- ya'dan gelen göçmenlerle, o kendi halinde kentın hem ya- şamı hem de yaşananı değiş- ti. Şimdi Berlin, çokuluslu ve çok kültürlülüğün zorlu bır kavgasım veriyor. Yakın bir gelecekte gerçek bir dünya metropolü olmaya hazırlanı- yor. Bulgarasılh Amerikalı sa- natçı Christo'nun eşı Jean- ne-Claude ile birlikte Re- ichstag binasını paketleme- si, tüm dûnyanın dikkatlen- nı bir kez daha bu kente çe- keceğe benziyor. Paketleme süresince Berlin'e en az 4 milyon turistin gelmesi bek- leniyor. Reichstag binasını örtecek, 70 parçadan oluşan, 60 ton ağırlığındaki, 100 bin metrekarelik alüminyum ka- nşımı kurşuni kumaş, önce- ki (cuma) sabaha karşı ro- mörklarla ve özel polis kon- voyuyla Berhn'e getirildi. Profesyonel dağcılar. ikişer metrelik kumaş parçalannı Reichstag binasından aşağı- ya yuvarlamaya başladılar. Bınanın tümünün paketlen- mesi, şimdi buna "örtütane- sf denıyor. bu hafta içinde bıtecekmış."Acabaortava ne çıkacak?" diye hepimiz me- rakla beklıyoruz. Fakat olay yalnızca Re- ıchstag'ın örtülmesi değil. Bütün Berlin seferber oldu, ' Reichstag bınası örtülecek diye. Her yerde Christo var. Eğer verilen sayılar abartılı değilse, Reichstag binasının örtülü olduğu sürece Ber- lin'de tam 2.700, evet yanlış okumadınız, iki bin yedi yüz adet kültürel etkinlik düzen- lenmiş. Buna daha yenileri de ekleniyormuş. Nedirbun- lar? Tek tek sayamayacağı- mız sergi ler, konserler, otu- rumlar. özel şehir turlan, müze gezileri vs. Müzeler gece yanlanna kadar açık kalacak. Normal olarak ak- şam saat 18.30'da kapanan mağazalar, dükkânlar da... Reichstag binasının paket- lenmesı Almanya'nın savaş sonrasında yasayacağı en bü- yük sanatolayı olarak değer- lendiriliyor. Dünya metropo- lü olma yolunda önemli bir adım sayılıyor. Haziran ayı, Berlin ve Berlinliler için ölü mevsim- dır aslında. Yaklaşan okul ta- tiliyle tıyatrolar kapanır, kül- tür-sanat etkinlıkîerine ara verilir ve kent, ağustos sonu- na dek bir sessizliğe gömü- lür. Bu yıl öyle olmayacak. Hain tuzaklarda kan uykularda Vurulduk ey halkım unutma bizı Yavukluyerine çıplak mavzere Sarıldık ey halkım unutma bizi 18.06.1979 yıhnda haince öldüriilen emekçi öğretmen REMZİ AKSAKAL'ı saygıyla anıyoruz. Cebrail, Ne bir adım arkada Ne de unutuşun soğukluğunda Hayatlanmızın hâlâ tam ortasındasın. BERAT-BERRİN-SEBO ELBİSTAN SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı Hasan Topsakal vekili Av. Münir Ümit Uğur- lu tarafından davalılar Nezihe Çıtak ve arkadaşlan aley- hine mahkememize açılan ELbistan ilçesi Kızılcaoba Mahallesi Pınarbaşı mevkiinde kain 608 ada 1 parsel sa- yılı taşınmazın paydaşlığın giderilmesi davasının yapılıp bitirilen açık duruşması sonunda; Davalılardan muris Ahmet Bilgin, mırasçılan olan Mu- sa Kâzım ve Naıle oğlu 1333 D.'lu Hüseyin Avnı Aksoy, Musa Kâzım ve Emine'den olma 21.2.1334 D.'lu Şadiye Aksoy, Ali ve Aişe'den olma 1340 D.'lu Zeynep Bilgin, H.ReşitveZeynep'ten olma 1.2.1945 D.'lu Ozdemır Bil- gin, 30.3.1946 D.'lu Yüksel Bilgin, 11.5.1948 D.'lu Se- lahattin Bilgin, H.Reşit ve Hacıkız Emine Örs'ten olma 1.2.1956 D.'lu Şenay Bilgin, H.Reşit ve Zeynep'ten ol- ma 10.3.1953 D.'lu Necmettin Sadık Bilgın'in teblıgata yarar açık adresleri bütün aramalara ragmen tespit edile- mediğinden adlanna ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş olmakla; mahkememizin 21.2.1995 tarih ve 1993/66 Esas 1995/45 sayılı karan ile davalılar adma ka- yıtlı Elbistan ilçesi Kızılcaoba Mahallesi Pınarbaşı mev- kiinde kain 608 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satışına ka- rar verilmiş davalılara dava dilekçesi ilanen tebliğ edil- diğinden mahkememizden venlen karann ilanen tebliğ yapılarak ilanın gazetede yayımlandığı tarıhten itibaren 8 günlük süre içerisinde temyiz etmeleri temyiz etmedik- leri takdirde karann kesınleşmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 26244
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear