Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2MAYIS1995SALJ
HABERLER
16PKKN
oMuruldu
• YurtHaberleri Servisi -
Güvenlik kuvvetlerince
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde sürdürülen
operasyonlarda, 16 PKJC'li
lerörist öldürüldü.
Çatışmalarda, 4 güvenlik
görevlisi de şehit oldu.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre güvenlik
kuvvetlerince bölge
genelinde sürdürülen
operasyonlar sirasmda çıkan
çatışmalarda, Hakkâri'nin
Yüksekova ilçesi Çamdalı
bölgesinde 8, Siirt'in
Şeyhömer dağı ve
Palamutlu mevkiinde 5,
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi
Özbek köyü yakinlannda 2,
Tunceli"nin Pertek ilçesi
kırsahnda da bir PKK'li
terörist öldürüldü.
Barzani heyeti
Ankara'da
• ANKARA (ANKA)-
Dışişleri BakanlığVndan bir
heyetin Kuzey Irak'ta KDP
Iideri Mesut Barzani ve
KYB Iideri Celal Talabani
ile 'yerel çözüm' konusunda
yaptiğı görüşmelerin
ardından. her ikı partiden
üst düzey heyetler
Ankara'da görüşmelerde
bulunacak. KDP heyetinin
bugün Ankara'ya gelmesi
bekleniyor.
Nuruosmaniye'de
peferandum
• İstanbul Haber Servisi -
Eminönü Belediyesi,
Nurettin Sözen döneminde
araç trafiğine kapatılarak
yayalaştınlan
Nuruosmaniye Caddeşj'nin
yeniden araç trafiğine açtlıp
açılmamasıyla ilgili, 47
esnafin katıîacağı bir
"referandum" yapıyor.
Eminönü Belediyesi dün
yaptığı yazılı açıklamada,
referandumun Milliyet
gazetesinin eski binası
önünde yapılacağını
bildirdi.
Menteşe'den
açıklama
I tstanbul Haber Servisi -
Içışleri Bakanı Nahit
Menteşe, 30 Nisan 1995
tarihii gazetemizin 4.
sayfasında bir haberde yer
alan, "21 Mart'ta gözaltına
alınarak kaybedildiği
iddialan" ile ilgili olarak bir
açıklama yaptı. Menteşe,
açıklamasında. "Ocak'ın
ailesi, savcılığa suç
duyurusu yapacak"
başlığıyla yayımlanan
haberin içerisınde yer alan
"istanbul Emniyet
Müdürü'ne sordum. Hasan
Ocak'ın gözaltına alındığını
ve daha sonra serbest
bırakıldığını söyledi"
şeklindeki açıklamanın
kendisine ait olmadığını
belirtti.
Luftfıansa'dan
cep telefonu
• Haber Merkezi -
Lufthansa, aralık ve ocak
aylan içerisinde şırketin
uçaklanyla en çok uçan 10
yolcusuna. Telsim Mobil
Telekomünikasyon
Hizmetleri AŞ'den mobil
telefon armağan etti.
Telefonlar, Lufthansa
Türkiye Temsilcisi Frank
Sehr ile yönetim kurulu
üyesi Nur Sakarya
tarafından geçen hafta
sahiplerine verildi.
TBMM içtüzüğü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Anayasa
Komisyonu'nda 166
maddelik içtüzük tekJifînin
tümü üzerindeki göriişmeler
tamamlandı. Teklifin
maddeleri, 22 mayıstan
itibaren görüşülecek. Alt
komsiyonun yeniden
düzenlediği 166 maddelik
içtüzük değişikliği aynen
kabul edilirse. Meclis'in
çalışma günleri, haftada
3'ten 5'e çıkacak. TBMM
Genel Kurulu'nda yoklama
kaldınlacak. Milletvekilleri
her an yoklama
isteyemeyecek. Meclis
Başkanı birleşımi açarken
isterse yoklama yapacak.
Toplantı yeter sayısı 63,
karar yeter sayısı ise 62
olacak. Teklif veya tasanlar
Meclis'ten daha hızlı
geçecek, milletvekilleri
ancak 35 imza ile önerge
verebilecek.
Asgari ücret
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Asgari Ücret
Tespit Komisyonu. sanayi
ve tanm kesiminde
uygulanacak yeni asgari
ücreti belirlemek üzere
bugün çalışmalanna
başlayacak. Toplantıya
Türk-lş, TtSK ve hükümet
temsilcilen katılacak.
Ortaklarm TMY pazarlığmda Adalet Bakanı Moğultay, 8. maddenin TCY'ye taşınmasını kabul etti
CHP, geıd aclnıı ath• Koalisyon
ortakları uzlaşıian
metni, genel
başkanlanna
sunacaklar. Başbakan
Tansu Çiller ve CHP
Genel Başkanı
Hikmet Çetin uygun
bulursa, bu metin
gruplarda tartışmaya
açılacak.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Koalisyon ortak-
lan, DYP ve CHP Terörle
Mücadele Yasası'nın
(TMY) 8. maddesi konu-
sunda yaşanan krizi aştılar
ve bu maddenin kaldınl-
ması konusunda uzlaşma-
ya vardılar.
DYP'nin isteği doğrul-
tusunda TMY'nin 8. mad-
desindeki "terör propa-
gandası"na ilişkin hüküm-
lerin Türk Ceza Yasası'nın
(TCY)311.maddesineek
yapılarak korunması ka-
rarlastınldı.
Yeni düzenlemeye göre.
TÇY'nin 311. maddesine
"Ülkenin birtiği ve büriin-
lüğünün bozulmasına yö-
nelik fîilleri tahrik edenler
veya propagandasını ya-
panlar 6 av ile 2 v ıla kadar cezalandınhrlar"
ibaresinin 4. fıkra olarak eklenmesi karar-
laştınlırken, bu fıillerin televizyon ve ba-
sın yoluyla yapılması durumunda cezalann
arttınlması öngörülüyor.
Başbakan Tansu Çülerve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin'in de katıldığı 5'li
8. madde ile Türk Ceza Yasası'nın 311 ve 312. maddeleri
TMY'nin kaldınlması dûşünülen
8. maddesi, u
Devietin bölünmeztiği
aleyhinepropagandayapmak " suç-
lannı kapstyor.
Madde aynen şöyle:
"Hangi yöntem, maksat ve dü-
şünceyle olursa olsun Türkiye
Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmayı hedef alan yazılı ve sözlû
propaganda ile toplantı, gösteri ve
yûrüyüş yapüamaz, Yapanlar hak-
kında iki yıldan 5 yıla kadar ağır
hapis ve 50 milyon liradan 100 mil-
yon liraya kadar ağırpara cezasına
hükmolunur.
Yukandakifıkrada belirtilen pro-
paganda suçunun 5680 sayılı Ba-
sın Yasası 'ntn 3. maddesinde belir-
tilen mevkuteler vasıtasıyla işlen-
mesi halinde, ayrıca sahiplerine de
mevkute 1 aydan az süreli ise, bir
önceki ay satış miktartmn yüzde
90'ı kadar ağırpara cezası verilir.
Ancak, bupara cezalart 100 mil-
yon liradan az olamaz. Bu mevku-
telerin sorumlu müdürlerine, sahip-
lerine verilecek para cezasınm yarı-
sı uygulanır ve altt aydan iki yıla
kadar hapis cezası hükmolunur."
TCY'nin 3Ilve 312. maddelerine
divor?
TCY'nin 311. maddesinde, birsu-
çun işlenmesini aleni olarak tahrik
eden kimsenin ne şekilde cezalandı-
nlacağı belirtüiyor.
Madde şöyle:
"Eğer tahrik ettiği cürmün ceza-
sı mtıvakkat ağır hapsin üstünde bir
ceza ise üç yıldan beşyda kadar ağır
hapis,
- Muvakkat ağır hapis veya hapis
cezasını müstelzim isefülin nevine
göre üç aydan üçyıla kadar hapis,
- Sair hallerde bin liradan beş bin
liraya kadar ağırpara ceza.su
Tahrik, her türlü kitle haberleşme
araçlart, ses kayıt bantlan, plak,
film, gazete, mecnuıa ile veya sair
basın aletleriyle veya elleyazıhp ço-
ğaltılarak yayınlanan veya dağıtı-
lan yazılar ileya da umumi yerler-
de levha ve ilan asmak suretiyle
olursa, yukandaki bentler uyarınca
suçlu hakkında tayin olunacak ağır
hapis ve hapis cezaları bir misli ar-
tırüır. Para cezası hükmolunacak
hallerde bu ceza suçun nevine göre
ikibinbeşyüz liradan onbin liraya
kadar ağırpara cezası olmak üzere
tayin olunur. Yukanda 2ve 3 sayılı
bentterde beyan olunan hallerde ce-
za, tahrik olunan suç için muayyen
olan cezanın en yukan haddinige-
çemez.
Aleni tahrik neticesi olarak iste-
nilen suç işlenir veya suçun icrası-
na teşebbüs edilirse tahrikçiler, astl
suçlular ile aynı derecede ceza gö-
rürler."
TCY'nin 312. maddesinde ise ka-
nunun suç saydığı bir fıili açıkça
öven veya iyi gördüğünü söyleyenya
da halİa kanunlara itaatsizliğe tah-
rik eden kimsenin altı aydan iki yıla
kadar hapis ve ikibin liradan onbin
liraya kadar da ağır para cezasına
çarptınlacaklan öngörülüyor.
Aynı maddenin diğer fikraları ise
şöyle:
"Halkı, sınıf, ırk, din, mezhep
veya bölge farklüığı gözeterek kin
ve düşmanlığa açıkça tahrik eden
kimse bir yıldan üçyıla kadar hapis
ve üçbin liradan onikibin liraya
kadar da ağır para cezasıyla
cezalandırılır. Bu tahrik umumun
emniyeti için tehlikeli olabilecek bir
şekilde yapüdığı takdirde faile ver-
ilecek ceza üçte birden yarıya kadar
artırüır.
Yukandakifikralardan yazılı suç-
iarı 311. maddenin ikinci fıkrasın-
da sayılan vasıtalurla isleyenlere
verilecek cezalar bir misli artırüır.''
TMY zirvesınden sonra, dün de teknik ça-
lışmalan yapmak üzere Adalet Bakanı
Mehmet Moğultay, Devlet Bakanı Bekir
Sami Daçe ve DYP Grup Baskanvekili Nev-
zat Ercanbir araya geldıler.
Yaklaşık 2 saatlik toplantıdan sonra Dev-
let Bakanı Daçe. gazetecilere, uzlaşmaya
vanldığı açıklamasını yaptı.
Daçe, "Hükümet ortakJan olarak,
TMY'nin 8. maddesinin kaldınlması ve
TCY'nin 311. maddesinde yeniden düzen-
lenmesi konusunda görüş birliğine vardık.
Uzlaşıian metni önce genel başkanlann da-
ha sonra da gruplann bügisine sunacağız"
dedı.
Daçe ve Ercan görüşme
masasına, TCY'nin 311.
maddesine, aynı yasanın dev-
leti bölmeye yönelik fiillerin
idamla cezalandınlmasını
öngören 125. maddesindeki
fıillerin propagandasını ya-
panlann cezalandınlması
hükmünün eklenmesi öneri-
siyle oturdular. DYP görüş-
meye şu öneriyle gitti:
"TCY'nin 125. maddesi
kapsamında olan maruf fiil-
lerden herhangi birinin işlen-
mesini tahrik edenler veya
propagandasını yapanlar6ay
ile2 yıla kadar cezalandmlır-
lar. Bu cezalar, bu fiillerin te-
levizyon ve basın yoluyla iş-
lenmesi durumunda iki kaü-
na çıkanJır."
Ancak toplantıda 125.
maddenin kapsamının çok
geniş olması dikkate alınarak
311. maddeye taşınacak olan
fikrada 125. maddeye atıfta
bulunmak yerine devietin
birliği ve bütünlüğünü boz-
maya yönelik fıillerin propa-
gandasını yapanlar ibaresiy-
le sınırlandınlması kararlaş-
tınldı.
Koalisyon ortakJannın uz-
laşmaya vardıklan metinle
TMY'nin 8. maddesinden
hüküm giyen ya da yargıla-
nanlar bu maddeyle öngörülen suçlar orta-
dan kalktığı için affedilecekler. Metne gö-
re, bölücülük propagandası yapanlar ya da
yaptığı öne sürülenler. DGM'lerde yargı-
lanmayacaklar. Aynca bölücülük propa-
gandası için öngörülen cezalar da hafifle-
tilmiş olacak.
Yargıtay 8'inci
maddeyi daha
önce taşıdı
• Yargıtay, Terörle Mücadale Yasasrnın 8.
maddesine dayanarak verilen iki ayn
cezanın Türk Ceza Yasası'nın 312.
maddesine göre değerlendirilmesini istedi.
ERGUN AKSOV
ANKARA - Yargıtay,
Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın (TMY) 8. maddesin-
de tanımlanan "bölücülük
propagandası" suçlaması-
nı. daha önce verdiğı karar-
larda Türk Ceza Yasası'nın
(TCY) 312. maddesi açı-
sından değerlendirerek hü-
kümetin önüne geçtı. An-
kara ve İstanbul Dev let Gü-
venlik Mahkemelerince
(DGM) Hava-lş Genel
Başkanı Atilav Ayçin ve Pir
Sultan Abdal Kültür Der-
gisi yöneticileri hakkında
8. maddeye dayanarak ve-
rilen hapis ve para cezala-
nnı bozan Yargıtay, dava-
lann TCY'nin 312. madde-
si kapsamında ele alınma-
sı istedi.
Sıvas olaylanndan sonra
"İçeriden bir mektup var"
başlığıyla Pir Sultan Abdal
Kültür Dergisi'nde yayım-
lanan yazı ile ilgili dergi
yöneticileri hakkında An-
kara DGM tarafından veri-
len hapis ve para cezalan
karan Yargıtay'dan geri
döndü. Yargıtay, bozma ge-
rekçesinde, "Pir Sultan
Abdal Kültür Dergisi'ni.
sahibi olduğu matbaada
basan sanık olan Burhan
Günel'in, TMY'nin 8. ve
Basın Yasası'nın 16. mad-
deleri uyannca olayda so-
nımluluğu bulunmamak-
tadır. Beraati yerine, yazılı
düşüncelerle mahkûmiye-
tine karar verihnistir'' gö-
rüşünü bildirdi.
Yargıtay, sanıklardan
Murtaza Demir. İbrahim
Halit Elçi ve Metin Kuzu-
güdenlioğlu haklannda da-
vaya konu olan yazmın bir
bütün olarak ele alınıp de-
ğerlendirilmediğini belirte-
rek şu görüşü bildirdi:
u
Davava konu olan vazu
TCK'nin MV2 maddesi
kapsamında değerlendiril-
mesi gerekir. Bu madde,
halkı sınıf. ırk, mezhep ve
bölge farkhlığı gözeterek
kin ve düşmanlığa açıkça
tahrik etme suçunu oluştu-
rur. Sanıklann hukuki du-
rumu buna göre değerlen-
dirilmelidir. O>sa, olayda
unsuru oluşmayan 3713 sa-
yılı kanunun" (TMY) 8.
maddesine muhalefet su-
çundan hüküm tesis edil-
mistir."
Yargıtay, sanıklar hak-
kında verilen toplam 15
milyar lira para cezasınm
da Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8. maddesinin 2. fık-
rasının 1 cümlesi uyannca
fazla olduğuna dikkat çek-
ri. Yargıtay'tn bozma kara-
nna karşı oy kullanan iki
üye ise Ankara DGM'nin
karannı yerinde buldukla-
nnı kavdettiler.
'Akan kan durmadan buradan gitmem
tstanbul Haber Servisi - Başbakan'ın insan
Haklan Başdanışmanı Hızır Ekşi. ülkesinde insan
haklan ihlalleri nedeni ile açlık grevinde bulunan
Çeçenistan Ulaştırma Bakanı ve İnsan Haklan
Komisyonu Başkanı Seyid Emir İbragimoru dün
ziyaret etti.tbragimof'u. ABD tstanbul
Başkonsolosluğu yakınında sürdürdüğü açlık
grevinin 8. gününde ziyaret eden Başbakan'ın
İnsan Haklan Başdanışmanı Hızır Ekşi.
"Çeçenistan da ölen insanlar için Avrupa aynı tavn
amuyor" dedi. Ekşi'nin sözleri tbragimof'a
tercüman aracılığıyla aktanlırken Çeçen bakan,
duygulannı, aracın içinde yattığı yataktan şu
şekilde açıkladı: "Ben buraya ölüm orucu için
gelmeden önce, günlerce Çiller'e, Demirel'e
mektup yazdım. Benim onlardan istediğnn
arabulucu olmalanvdı. 'Yardımcı olun' dedim.
'Akan kanı durdurun' dedim. Ben de ölmek
istemiyorum. Bir önlem alınmadıkça buradan
gmneyeeeğim'' dedı. (AYKUT KÜÇÜKKAYA)
TBMM Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu üyesi CHP'li Mustafa Yılmaz, rapora
yazdıramadıklannı Cumhuriyet'e anlattı - 2
'Savcılar, görevlerini yapmıyor9
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKARA - TBMM Faili Meçhul Siyasi Ci-
nayetleri Araştırma Komisyonu üyesi CHP Ma-
latya Milletvekili Mustafa Yılmaz. olay yerleri-
ne gitmemekle suçladığı cumhuriyet savcılannın
emniyetten gelen tutanaklan yeni bir soruşturma
ve incelemeye gereksinim duymadan iddiana-
meye dönüştürdüklerini öne sürdü. Yılmaz, mah-
kemelerin. olaylar incelenmeden hazırlanan id-
dianamelere dayanarak verdigi kararlann "hata-
h ve tartışdır'"olduk]annı öne sürerek bu duru-
mun yurttaşlann adalete güvenini sarstığını kay-
deni.
Mustafa Yılmaz. faili meçhul siyasi cinayet-
lere ilişkin TBMM Araştırma Komisyonu rapo-
runa yazdıramadıklannı Cumhuriyet'e anlattı.
Yılmaz. 1980'den sonra. cumhuriyet savcılan-
nın, genel olarak görevlerini hakkıyla yerine ge-
tirmedıklerini savundu. Yılmaz, "DGMsavcıla-
n genelUkle olay yerine gitmezler veya savcı var-
dımcılanm göndermezler. Emniyetten gelen tu-
tanaklan, yeni bir araştırma, inceleme ve soruş-
turma yapmadan iddianameye dönüştürürler.
Bu durumda mahkemeler, yanlış, hatalı kararlar
vermek durumunda kalıyoriar. Bu da vurttaşla-
nn adalete güvenini sarsmaktadu*" dedi.
Savcılan çok etkin bir yapıya kavuşturacak
düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu anlatan Yıl-
maz, şunlan kaydetti:
"Diyelim Hakkâri, BingöL, Mardin, Siirt'te,
Şırnak'ta bir suç işleniyor. Olav a Divarbakır Dev-
let Güvenlik Mahkemesi bakfyor. fanıklar, delil-
ler, oiay yeri ile ilgili her türlü bilgüer, bulgular
orada kalıyor. Divarbakır'dan oraya gitmek zor.
DGM savcıSL adli vargı savcısına 'Sen araştır,
bulgulannı gönder" diyor. Burada her şeyden ön-
ce 'doğal yargıç ilkesf ihlal edüiyor. Doğal yar-
gıç ilkesi,suçun işlendiği yerin mahkemesinin yet-
kili olması demektir. Bütün bunlar. olaylann ye-
terince araştınlamamasu incelenememesi, delil-
lerin, tanıklann değerlendirilememesi anlamına
gelivor. Bunlar da DGM kararlannı tartışılır ha-
le getiriyor."
"DOVrİerkâJdırılsın"
Devlet Güvenlik Mahkemesi uygulamasınm
"doğal yargıç'' ilkesine aykın olduğunu savunan
Yılmaz. hukuk devletinin işlerlikkazandığı ülke-
lerde benzeri bulunmadığını vurguladığı
DGM'lerin kaldınlması gerektiğini belirtti. DGM
savcılannın özel ihtisas yargıçlan olmadığını,
ağır ceza yargıçlannın da DGM yargıçlanndan
daha az bilgili olmadığını savunan Yılmaz, yurt-
taşlann adalete güveninin artması, yargının hız-
lanması ve daha doğru kararlann verilebilmesi
için DGM'lerin kaldınlması gerektiğini anlattı.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Kurucu ortaklanmızdan, vefakâr kardeşimiz,
ÜMİT ERCAN
30 Nisan 1995 günü vefat etmiştir. Kederli ailesine ve
sevenlerine başsağlığı dileriz. Allah rahmet eylesin.
Kiska tnşaat Taahhüdü tşleri A.Ş.
3-A Alüminyuııı Alaşımlan A.Ş.
Ege Endüstri Mineralleri Sanayi A.Ş.
Kireç ve Tuğja Sanayi A.Ş.
Atıhm Özel Egitinı Hizmetleri A.Ş.
tstanbul Turizm ve Otelcilik A.Ş.
VEFAT
Merhum Talip ve Hüsniye Ercan'ın oğullan, Fatma Köymen,
Münevver Gürsel, Müsevvet Serdengeçti'nin kardeşleri, Oğuz
Gürsel'in kayınbiraderi, İclal, Bike, Kağan, Ardıç, Tülin ve
AtilJa'nın biricik dayılan, Kağan Taşkın'm kaympederi, Nur ve
Talip Ercan'ın sevgili babalan, Gülsen Ercan'ın vefakâr eşi
İyiliksever, kıymetli insan
ÜMİT ERCAN
30 Nisan 1995 günü vefat etmiştir. Cenazesi Ankara Kocatepe
Camii'nde 2 Mayıs 1995'te kılınacak öğle namazım müteakip
kaldınlacaktır.
Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
GUNDUZGOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Demokrasi Sadece Çok
Partili Olmak Değildir...
Başlangıçta Atatürk'e karşı yöneltilen eleştirile' •
den çoğu padişahçılardan ve halifecilerden gelmiş-
tir. Onun en yakın arkadaşları bile cumhuriyet kurul-
masını en azından yadırgadılar. Rauf Bey, "Ben pa-
dişahın ekmeğiniyedim, ona karşıolamam"demiş-
tir. Ekmek konusu ise şurdan kaynaklanıyor: Aylıkla-
nmızı padişah kendi kesesinden vermektedir. "Doğ-
mayan Hürriyet" adlı kitabın yazan rahmetli Hasan
Amca'dan dinlemiştim, "Subay çıkmıştık, aylıklan-
mızı padişah bahşediyor sanırdık" demişti.
ümancı Hamdi Bey de tanıştığımız gün bana şu
hikâyeyi anlatmıştı: Bir gün Atatürk'e, "Paşam, sizne
isterseniz yapabilirsiniz, fakat ne olur, yapacaklan-
nızı din adamlanna onaylatın!" demiş de, ondan "Yo
onu yapamam, sonra yol olur" yanıtını almış.
Bunlar cumhuriyetin ne demek olduğunu bir türlü
kavrayamay anlardır.
Atatürk'e karşı olanlara eski Ittihatçılar, Çerkez Et-
hem olayından ötürü Çerkez aydınlan, gâ\Air oluyo-
ruz diye korkanlar, "Bu fesi başıma babam giydirdi,
onu kimse çıkaramaz" diyenler, laikliğe "Din elden
gidiyor" diye tepki gösterenler ve elbet Saray'dan ge-
çinmiş olanlar da katılıyorlardı.
Daha sonra solun eleştirisi geldi: Atatürk, elinde
bunca olanak varken neden komünizmi getirmedi?
Marksçı düşünceye aykın bir görüştü bu; çünkü
komünizm sadece isteğe bağlı bir düzen değildir,
onun gerçekleşmesi için burjuva sınrfının gelişmiş ve
işçi sınıfının bilinçlenmiş olması gerekir. Atatürk "acil-
ci" değildi, yapılabilecek olanlan yaptı; toplumumu-
zun tarihçe olgunlaşmış beklentilerini gerçekleştirdi.
"Bir gün sömürgeciler on)adan kalkacak ve mazlum
milletler istiklal ve özgüriüklerine kavuşacaklardır" di-
yor, hangi gün olacağını söylemiyor. Onun şu sözü
üzerinde de biraz duralım; bir yabancı konuğuna,
"Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur"
demiş. Bu tümcedeki "isteyip de" sözcüğünü iyi an-
lamak gerekir. Atatürk, isteklerinin, toplumsal, tarih-
sel koşullarla sınırlı olduğunu bilen büyük bir gerçek-
çi idi. Büyüklüğün özünde vardır bu.
Şimdilerde ise Atatürk'ün demokrat olmadığı eleş-
tirisi ortaya çıktı. Bu eleştiriyi dillerine dolayanlann,
bugün örnek aldığımız demokrasilere bu rejimin han-
gi aşamalardan geçilerek yerleştirildiğini bilmezlikten
geldiklerini düşünmek zorunda kalıyorum. Batı de-
mokrasilerinin ardında uzunca bir aydınlanma süre-
ci ve Fransız Büyük Devrimi var. Atatürk, toplumu-
muzu hızla (çünkü tarihsel gelişimi adım adım izle-
memize çağ izin vermiyordu) bu süreçten geçirmek
isteyen kişidir.
Atatürk devrimleri denilen kökten değişimler, öz-
gür olarak düşünmemizin koşullannı getirmiştir ve
bunların başında laiklik vardır. Laiklik, aklımızı kullan-
manın başlıca yoludur. Felsefenin doğduğu eski Yu-
nan'da düşünürier, bu tansığı tannlardışı düşünme-
ye yöneldikleri için başardılar. Humanizma, on seki-
zinci yüzyıl aydınlanmacılığı ve Fransız Büyük Dev-
rimi insanoğluna özgüriuğün ve eşitliğin kapılarını
açtı. Bize bu süreci yaşatan Atatürk'tür. Atatürk yal-
nız cumhuriyeti değil, demokrasiyi de kuran adam-
dır. Çünkü demokrasi sadece çok partili olmak de-
ğildir.
Atatürk'e yöneltilen bu eleştiriyi bir an ciddiye ai-
dığımızı varsayalım, o vakit karşımıza şu soru çıkı-
yor: öyleyse demokrasiyi biz kuralım, bunu yapmak
için ille Atatürk'ü suçlamak mı gerekir? Böyle bir suç-
lama, her şeyi ondan beklediğimizi göstermez mi?
Hani tek adamlık yanlıştı?
Sosyalist, geçmişinin ileri atılımlannı alır başına ko-
yar. Stalin, Rusya'yı batılılaştıran Büyük Petro'yu öv-
müştü; Mao, Çin'de cumhuriyeti kuran Sun Yat
Sen'e hayrandı.
ANAP'tan üç
alternatîfli erken
seçîm plam
• Hasan Korkmazcan, anayasanm 77.
maddesine göre Meclis'in yenilenmesini veya
çalışma süresinin 4 yıla indirilmesini
isteyebileceklerini ya da erken seçim için anayasa
değişikliği teklifi verebileceklerini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP'ın erken
seçim için 3 alternatif üze-
rinde çalıştığı bildirildi. Bu
nedenle ANAP, anayasanın
77. maddesine göre Mec-
lis'in yenilenmesini iste-
mek. erken seçim için ya
da Meclis'in çalışma süre-
sinin 4 yıla indirilmesi için
anayasa değişikliği teklifi
vermek arasında bir tercih
yapmak zorunda kalacak.
ANAP Grup Başkanve-
kilı Hasan Korkmazcan.
Türkiye'nin erken seçime
ihtiyacı olduğunu belirte-
rek. bunun yollannı aradık-
lannı bildirdi. Bu konuda 3
altematif özerinde çahştık-
lanm kaydeden Korkmaz-
can, şunlan söyledi:
"Anayasanın 77. madde-
si uyannca Meclis'in yeni-
lenmesi konusunda bir
önerge sunabiliriz. Ağustos
sonundan önceki bir tarihi
Meclis'te kararlasürabiliriz
veya seçimlerin belli bir ta-
rihtc yapılması için yasa
teklifi veririz. Ücüncü alter-
narifuniz de anayasanın 77.
maddesinin değiştirilerek,
Meclis'in görev döneminin
4 yıla indirilmesi için teklif
vermektir. Henüz bu konu-
da ki çabsmalaronız ta-
mamlanmadı. Karan, yet-
kili kurullanmız verecek."
Korkmazcan, ara seçim-
den kaçmanın yolu olma-
dığını söyledi. Ara seçim
yapmamanın tek yolunun
erken seçime gitmek oldu-
ğunu belirten Korkmazcan.
ara seçim sürecinin 8 Ekim
1995 tarihine veya ondan
önceki bir tarihe rastlaya-
cak şekilde Yüksek Seçim
Kurulu tarafından başlatıl-
ması gerektiğini kaydetti.
Korkmazcan, "Ara seçim-
den kaçüamaz.Ara seçimin
yapdmaması, ancak erken
seçim karan alınarak sağ-
lanabilir" diye konuştu.
Ekrem Pakdemirli de
dün düzenlediği basın top-
lantısında, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e yöne-
lik eleştirilerini sürdürerek,
"Seçime gidilir. Veni çıka-
cak tabloda tutunabfliv orsa
tutunur, tutunamıyorsa
oradan aşağı iner, gerekir-
sekarşımıza geçer ve biziın-
le siyasi mücadele yapar"
diye konuştu.
Pakdemirli. "Hükümet
sosyal ve ekonomik alanda
vaat ettiği atıhmlan gerçek-
leştiremedL Bu siyaset tü-
kenmistir. Oradan inmele-
ri gerekir. Ülke sivasetinde
bir tıkanıklık var. Bu üka-
nıklık. ancak bir erken ge-
nel seçimle aşılabiür'' dedi.
Pakdemirli, Demirel'in
"tavşana kaç, tazıya tırt"tu-
tumu izlediğini savıınarak,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki rutarsızlıkla-
n göstermemizin nedeni
var. DemireL 'Eğer devietin
başı vatandaşla mahkeme-
lik olmuşsa siyaset bitmiş-
tir'diyor. Ben de bunu ka-
bul ediyonım, bizi dava et-
miştir, dava ettiğine göre si-
yaset bitmişir. Siyasetin bit-
tiği noktada seçünlere gidi-
lir.
Veni çıkacak tabioda tu-
tunabiliyorsa tutunur. Ora-
da tutunabiiecek oy oranı-
nı sağla>-abi]iyorsa tutunur,
tutunamıyorsa oradan
aşağı iner."