22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
NİSAN 1995 PA2AR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Petrol Ofisi'ndeki yolsuzlukla ilgili Yönetim Kurulu Başkanı Yeşilada ve Genel Müdür Aytaç'ın açıklamalan farklı Yolsuzhık açıldatnaları çetişkfli•Petrol Ofisi'ndeki çek yolsuzluğuna ilişkin açıklama yapan Öİ Başkanvekili ve Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yeşilada, "Müfettişler daha önce uyarsaydı yolsuzluk olmazdı" derken Genel Müdür Korel Aytaç, "Personelimiz yetersiz" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Petrol Ofisi yönetiminin ıstanbul Bölge Müdürlüğü'nde, kasım ayında ortaya çı- kanlan 125 milyar liralık çek yolsuzluğu konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı. Ofısinyönetim kurulu başkanlığını da yürûten Ozelleştirme tdaresi Başkanve- kili Can Yeşüada. yolsuzluğun bu boyut- lara gelmesinde müfettişlerin de hatası bulundugunu belirterek "Eğer müfettiş- ler daha öıtceld yıllarda yapüldan incele- melerde usulsüzlükleri saptamış olsalar- dı yolsuzluk oanazdı"dedı. Petrol Ofısı Gene! Müdürü Korel Aytaç ise, yolsuz- lugun yapıldığı dönemde Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde, lise mezunu olmasına karşın muhasebe daire başkanı olarak gö- rev yapan Necla Toprak'ın, personel ye- tersizliği nedeniyle bu göreve getirildiği- ni söyledi. Yeşilada, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada. daha önce, kendisine atfen gaze- temizde yayımlanan "Yoisuzluklar ola- ğan şeyler" yönündeki sözlerinin yanlış değerlendirildığıni bildirdi. Yeşilada, "Benim söylemek istediğim, yolsuzJuklar, bulunduğu boşluğu kulla- nır. Önemli olan, bunu yaratmamaknr" dedi. Yeşilada, yaptığı açıklamanın bü- tûnlüğu bozularak içinden çekilen bazı görüşlerin yan yana verilmesi nedeniyle. -volsuzluklan olağan karşıladığrşeklin- de gerçeği yansıtmayan bır görûntü ve- rilmesini eleştirdi. "Mttfettişler de suçlıT İstanbul'da ortaya çıkan yolsuzlugun ardından, tüm sorumlulann savcılığa ve- rildiğini, kayıtlann tekrar kontrol edildi- ğini, bayilerden açık çek alındığını vur- gulayan Yeşilada, "Ancak bunlar, yolsuz- luklar yapıklıktan sonra alınan tedbirler- dir. Önemli olan, sistemdeki bu açıkhkla- n kapatmakür" dedi. Petrol Ofisi müfettişlerinin, genel mü- dürlüğü 1992 yılında, "şaibeli bir ortam yarattığı'' gerekçesiyle istanbul Bölge Müdürü Necdet Ozgen konusunda uyar- masına karşın 1994 yılında ortaya çıkan yolsuzlukta müfettişlerin de ihmalı oldu- ğunu savunan Yeşilada, "*Eğer müfettiş- ler daha önce yaptıklan incelemelerde usulsüzlükleri saptanuş olsalaırü, yoteuz- luklar olma/rir dedi. Yeşilada, yolsuzlukJara karşı en etkin önlemin iç denetim olduğunu vurgula- yarak "Yolsuziuk oiduktan sonra ceza vermek önemB, ancak asü önemli olan, idari tedbirlerle yolsuzluğun oluşmasını önlemektir" görüşünü dile getirdi. "Persondimiz yetersiz" Petrol Ofisi Genel Müdürü Korel Ay- taç, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlar- ken, Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde lise mezunu olmasına karşın muhasebe daire başkanlığı görevine getirilen \e yolsuz- lugun ortaya çıkmasının ardından sorum- iu görülerek hakkında suç duyurusunda bulunulan Necla Toprak'ın, "personelye- tersizliğinden" dolayı seçildiğini savuna- rak şu açıklamayı yaptı: "Petrol Ofısi'ndepersonelinvüzde37'si okur-yazar veya ilkokul mezunu. Ofisin eğitiın seviyesi budur. 1991 sonu itibany- la Petrol Ofısi'nin personel sayısı 8 bin, şimdi ise 6 bin civannda. Yani 1992'nin başından itibaren 20 veya 25 yılını doldu- ran insanlar, re'sen emekli olmuşlardır. Bunlann arasından bu işi yapabilecek ni- telikteki insanlar da ayrıkİL Şimdi, reka- bet edebilmek için, ancak geçmişi güçlü olan insanlar göreve getiribnektedir." Melikgazi 36 öğrenci yemekten zehirlendi RECEPBULUT . KAYSERl(Cumhuriyet)- Kayseri'nin Melikgazı -ilçe- sinde bulunan Mustafa Ger- mirli Imam-Hatip Lısesı pan- ' siyonundakalan 36 öğrenci ve bir yurt görevlisı yediklen ye- mekten zehirlenerek hastane- ye kaldınldı. Alınan bilgıye göre 400'e yakın 11-16 yaş gnıbundan öğrencinin kaldığı Mustafa Germirü tmam-Hatip Lisesi pansiyonunda önceki gün ak- şam yemeğinde tavuk, pirinç pilavı, çorba ve sütlaç verildi. Gece yansı öğrencilerde şid- detli kann ağnsı, ishal, kusma ve baş dönmesi başladı. Bu- nun ûzenne öğrenciler, yedik- len yemekten zehirlendiklen fark edilerek devlet hastane- sine getinldiler. Çocuk, dahi- liye ve ıntanıye servıslennde yataklı tedaviye alınan öğren- ci lerden 13'ü ayakta tedavı edildi. Ercıyes Tıp Fakülte- si'ne kaldınlan Rüstem Boz- doğanve Mustafa Kemal Dağ- deviren adlı ögrencılenn du- rumlannın ciddi olduğu öğre- ,nıldi. Zehırlenenler Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Kayseri Devlet Hastanesi'nde tedavı altına alındılar. Hastanede tedavı görenler- den adlannı ögrenebıjdikleri- miz şunlar: Mehmet CnaL, Ali Osman Uğurtu, Resul Aydın, Ebubekir V ıkıJmaz, îlhan De- mirci, Hasan Gencer, Se>it AK, Esen YeL Osman Aksoy, Du- ran Yener, Burhan Çakır. Ha- lis Dulun, Hasan karakaya. Musa Tokluca, Menderes Koç, Hamdi Taşkın. Ali İ rkmez, Yakup Çürüttü. CumaM Gü- müş. İ nal Yıkılmaz, Hikmet Top, Oğuzhan Çoban. tbra- • him DemirkoL Ahmet Pişldn, Harun Koç, Setahattin Özsoy, Emin Gürbüz ve Emrah Çe- ML. 'Hava-Iş'in mııhatabı devlet' Havaş işçisi, sorunlarmın çözümünü istemek için pek çok işçinin denediği yöntemi deneyerek Ankara'ya gftti. (Fotoğraf: RJZA EZER) Bu sorunuya çözeriz,yaçözeriz'GÜNNURtLHAN Havaş işçileri. bir yandan "lanlmaya yüz tutnuış" grevlerini kurtarmak, öte yandan da grevin "iş güvencesi ve insanca yaşam ücreti" sağlanarak bir an önce bitirilmesini sağlamak için Ankara'ya gitti. Son yıllarda pek çok iş- çinin denediği yöntemi deniyoronlarda: "An- kara'ya yürümek", "MecnVûı kapısına da- vanmak", "Sorunlannın çözümünü istemek". Havaş ve Türk Hava Yollarfnda aylarca sü- ren ve hükümetin ilk kez "stnrzam" önerisi- ni dile getirdiği toplusözleşme görüşmeleri, Havaş çahşanlarının greve çıkması, THY'de ise grev ertelenmesiyle noktalandı. THY çalışanlanndan kopartılan ve yalnız bırakılan Havaş işçilerinın grevi sırasında şir- ketin Yazeks A.Ş.'ye satılması, sorunlar yuma- ğını büyüttü. Hükümet tarafmdan Havaş'ın satışına karar verilen Yazeks A.Ş., yetkisi olmamasına kar- şın işçilere birer mektup aracıiığıyla yeni üc- ret teklifi ve işbaşı yapma çağnsında bulun- du, hemen ardından da Havaş'ta lokavt kaldı- nldı. Grev ve lokavt uygulaması varken özelleş- tınlen bır işyerinde, yeni işveren tarafından çıkartılan "işbaşı yap* çağnsı, işçiler arasın- da "işsiz kalma" korkusu yarattı. Işini savun- ma refleksıyle davranan Havaş işçilerinden 350 kadannın, greve rağmen işbaşı >apması, bardağı taşıran son damla oldu. Grevınin kınlmaya başladığını, kaybedecek zamanının ise olmadığını gören deneyimli Ha- vaş işçisi, Ankara yoluna döküldü. Yola çıkar- ken, Başbakan Tansu Çiller'in kulaklannı çın- lattılar ve "Bu sonınu ya çözeriz, ya çözeriz, Çözmeden geri dönmeyiz" dediler. Ankara da noktalanan TEM karayolu üze- rindekı sessiz yolculuk ise Havaş işçilerin so- rulannı biriktirdi: "Acaba bugün Havaş'ı Yazeks'e resmen dev- rettikrmi?",-Başkan Çalışma Bakanı Gür- kan'la görüştü mü?", "Tl HİS masa\ r a otura- cakmı?" Bunlardilegetirdikleri sorular. Belkidedil- Iendirmedikleri sorular da vardı Havaş işçile- rinin: "Havaş'ın Yazeks'e de^Tİ yapıhnca ne ola- cak?", "Greve devam ediyorum öiye isten atıla- cak mıyun?r, "lşsiz kahrsam ne yapanm?" • 1500 kadar Havaş işçisi, DYP Genel Merkezi önünde düzenledikleri gösteride, hükümeti ve özelleştirmeyi protesto ettiler. Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, Havaş'ın muhatabının devlet olduğunu söyledi ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Hükümetin, yılın ilk 6 aymda ücretlerin dondurulması yönündeki önerisinin ardından greve başlayan Hava-lş sendikasına üye Havaş işçileri, kurumun özel sektöre satılmasının ardından Ankara'ya giderek seslerinı duyurmaya çalıştılar. CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, işçilerin muhataplannın devlet olduğunu söyledi. 1500 kadar Havaş işçisi, DYP Genel Merkezi önünde düzenledikleri protesto gösterisinde, hükümeti ve özelleştirmeyi protesto ettiler. DYP Genel Merkezi önünde polis barikatıyla karşılaşan işçiler, burada bir süre eylem yaptıktan sonra CHP Genel Merkezi'ne giderek Çetin ile görüşrüler. Çetin, göreve geldiklerinden bu yana THY ve Havaş'ın sorunlanyla yakından ilgılendiklerini belirterek "Sosyal demokrat parti olarak sorunlanmız birdir. Grevle ilgili olarak başkanla (Atilay Ayçin) görüştük. İşçi kolay kolay greve gitmek istemez. Ama bu onun dogal hakkıdır. Havaş için en büyük talihsi/lik satışa çıkması ve grevin a>iu aşamada olmasıdır r 'dedi. Çetin, işçilenn devleti mi yoksa Havaş'ın satıldığı kişiyi mi muhatap almalan gerektiğini anlamadığını belirterek şunlan söyledi- "tşçilerin bu durumdan bir an önce kurtulmalannı istiyoruz. Bugünkü muhatap devlettir. Bekir Sami Daçeile görüştüm. Daçe gerekli talimati vererek esld kuruiuş sendikayla oturup toplusözleşme yapacaklar. Havaş'ın özelleştirUmesini de geriye atacağa benziyor. Sosyal demokrat bir parti olarak sizinle birlikte hareket etmeye devam edeceğiz.'" Eğitim-Sen İLKSAN'ın yeni statüsüne karşı •Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya, İLKSAN'ın yeniden düzenlenen ana statüsünde 7 kişilik yönetim kurulu üyelerinden 4'ünün Milli Eğitim Bakanı'nca atanmasının öngörûldüğünü belirterek, 'Bakan tarafindan yönetime getirilecek bu kişiler, TÛSİAD yöneticisi ya da özel bir işletme sahibi olabilir' dedi. EMtNE KAPLAN ANKARA - flkokul Öğ- retmenleri Sağlık ve Yardım- laşma Sandığı'mn (ILK- SAN) ana statüsünün yeni- den düzenlenmesi, Eğitim- Sen ile Milli Eğitim Bakan- lığı'nı karşı karşıya getirdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıkfanm Kaya, tLKSAN ana statüsünde yapılan değişik- likle, kurumda yeni yolsuz- luklara kapı aralandığını ile- ri sürdü. Eğitim-Sen Genel Başka- nı Kaya, Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın hıçbir ilkokul - öğretmeninin görüşünü al- madan İLKSAN mevzuatın- da değişiklik yaptığını belir- terek 7 kişilik yönetim kuru- lu üyelerinden 4 'ünün atama yetkisinin Milli Eğitim Ba- kanı'na verildiğine dikkat çekti. Kaya, şu görüşleri dile getirdi: "Bu duruma göre; huloık, iktisat, işletme öğrenimi gör- müş hertıangi bir kişi, bakan tarafından fLKSAN yöneti- mine getirilebilecek. Bu kişi, bakanın damşmanı da olabi- lir. bir TÜSİAD yöneticisi de bir özel işletme sahibi de." Bu değişikliğin, öğret- menlerin aklına "İLKSAN, özel sektöre peşkeş çekilmek mi isteniyor" sorusunu getir- diğini vurgulayan Kaya, Mil- li Eğitim Bakanı Nevzjrt Ayaz'dan bir an önce ana sta- tüyü iptal etmesini istedi. Ka- ya, yeni yapılacak çalışma- larda sendikanın da görüşü- nün ahnması gerektiğini söy- ledi. Eğitim-Sen'in karşı çıktı- ğı ana statüde, sandığın or- ganlan "temsilciler kurulu, yönetim kurulu. denetleme kurulu ve genel müdüriük" olarak belirlendi. Yönetim kurulu üye sayısı 9'dan 7'ye indirildi. Bu üyelerden 3'ü temsilciler kurulunun gizli oyu ile belirlenirken, 3'ü de Milli Eğitim Bakanı'nın gös- tereceği maliye. hukuk. işlet- me, bankacılık alanlannda ihtisas sahibi yükseköğre- nimli 6 aday arasından seçi- lecek. Bir üye de, Milli Eğı- tim Bakanlığı 'nın merkez ör- güründe çalışan personel ara- sında bakan tarafından göste- rilecek 3 aday arasından se- çilecek. Yönetim kurulunun aynı yöntemle seçilecek 7 de yedek üyesi bulunacak. Ana statüde denetleme ku- rulu üyelerinin Milli Eğitim Bakanı tarafından gösterilen maliye, hukuk, işletme ve bankacılık sahalannda ihti- sas sahibi kişiler arasından seçileceği belirtildi. İLKSAN'da yaşanan yol- suzluk nedeuiyle halen yar- gılanan kurum yöneticilen- nin, yapılacak bir seçimde yeniden seçilme olasılığına karşı da önlem alındı. aen DU yana yakından: desfeklemeyi Hfce edinen DYO Resiî r Vakfı d - Her sanatçı yanşmaya en fazta 3 eserle katılabilir. - Konu serbesttir. - Yarışmaya katılan katılmamış, odül ali yerde yavınlanma - Resimlerin kısa k daha önce vanşmay» herhangi bir ve kimya sanayinin öncü kuruluşlarından $ u z u n kenarları ise 1. m'den küçuk, büvuk olmamalıdır. OY«) k n f ı î u r a k U.- iltii lilii'î. SEÇICI KURUL Prof. Mustafa ASI.IFR Prof. Tomur A Ferruh KAT1» w * «^'^ ' LAR1 - Varı^ Ja gore» alanlar liısında fjın sanalçılara avıktır. - Varıjmava katıtacak eserier jağl »askı ya da karışık teknüvte uiai> sanâtçıların katılma formlarında belirttikleri fiyat ile satışa sunulacaktır. - Satılan eserler, satın alanlara sergilerin sonunda teslim edilecektir. Abdütkadir GVN\A/. HûsajneUin KOÇAS noğatı KUBAN SOfŞg&LAR - Varışma sonu(,ijrı ılan ile 1 BAŞVÜRUVE I - Yarışmaya katılmak • temin editecek katıl .j eksiksiz dotdurularak 4 adrcslere gönderilmek J t suretiyle yapıJır. - Eserlerin arka yuzünd^enatçının adı ve soyadını. eserin adını, boyutlarını ve flyatını belirten bir etiket bulunmalıdır RİN TESLIMİ ıdaki adreslerden ii ve özgeçmi; formu ile birlikte aynı teslim edilmek eserlerîstanbul, AnkSS^Sfr ve diğer ilierimizde sergilenecektir. - Ödûl kazanan eserler bulün haklanyla satın alınmış gibi işlcm gorûr >e DYO Kokksiyonu'na girer. - Sergi tarihleri ayrıca duyurulacaktır. o ile îade içmdc geri abnmayan t^erUrrfen hk; D1GEK KOŞULLAR iiür Vakfı SVAh HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI İçerdekîler ve Dışardakiler... Sayın Tımurçin Savaş'ın, Kültür Bakanlığı göre- vifıi devretmeden önce, Sofya'dan aldığı bir mektup- ta şu satıriar vardı: "Derneğimizin Bitola-Makedonya'da düzenlenen oturumunda 'Balkan Uygarlığının Yaratıcılan' adlı özel kültürel birprogram onaylandı. Mustafa Kemal Atatürk'ün Balkan, Avrupa ve dünya kültürûnün ge- lişimindeki katkılannı derinden takdir eden oturum katılanlan, bu programın önde gelen projelerinden birinin Atatürk Projesi olmasına karar verdi. Bu program adına, tüm Balkan ülkelerinin yanı sı- ra Ingiltere, Almanya, Rusya ve Fransa'da da aşa- ğıdaki ginşimleri başlatmayı planlıyoruz." Mektubun altında Prof. N. Bozhkov'un imzası bu- lunuyordu. Yeni Teknolojiler. Idare ve Ekoloji Balkan Eğitsel- Bilimsel Demeği Başkanı olarak... • * • Söz konusu girişimler nelerdi? "1- 'Atatürk ve Balkanlar' konusundaki araştırma için, uluslararası bilimsel bir ekibin oluşturulması. 2- Atatürk hakkında, bütün Balkan ve diğer Avru- pa ülkelerinde dağıtımı yapılacak belgesel bir film çekmek amacıyla uluslararası bir ekibin oluşturulma- sı. 3- Atatürk hakkında, 'Atatürk'ü Düşledim' adı al- tında, tüm Balkan dillerine çevrilecek ve her yerde dağıtımı yapılacak bir kitap yazmak ve yayımlamak. (Kitaba özgün bir bilgisayar programı ürünü de ek- lemek.) 4- Tüm Balkan ülkelerinde 20 öğrencinin katılımıy- la 'Atatürk' konulu yaz oturumu düzenlenmesi." Ve bir de 5. madde var: "Balkan üniversite zincihnin bir dalı olarak, Ulus- lararası Atatürk Enstitüsü'nün oluşturulması." • • • Bu ''dışardakiler''den bir örnek. Ya "içerdekiler?" Içerde önce "halk" var. Türkiye çapındaki bir ka- muoyu araştırmasına göre, yüzde 86'sı Atatürfc'e bü- yük saygı ve sevgi besleyen bir halk... Ama bir de "cehalet", "gaflet" ya da "hıyanet" içinde olanlar var. Mustafa Kemal ve Kemalizm düşmanlığını dünya- nın dört bir yanına yaymak için hiçbirfırsatı kaçırma- yanlar... "G/z//e/"tarafından Amerika'lara kadar çağ- nlıp; Anadolu Devrimi'nin bir "kan, baskı ve vahşet dolu yanlışlık" olduğunu yabancılara kabul ettirmek için inanılmaz bır çaba sarfedenler... Özel TV kanallarında, Atatürk düşmanlannın sav- lannı "fan/7se/gerçeWer"mişgibisunanlar... Sadece "düşmanlan"konuşturmayı, sadece "karşıtlara"say- falannı açmayı "basın özgürtüğü" adına yapanlar... "Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük" kitabını yaz- dığı için, Asım Aslan'ı "Özal dönem/"nde görevden alanlar; ve emekli olabilmesi için gereken altı ayı bi- le ona vermek istemeyecek kadar gözleri dönmüş olanlar... Kemalist "Devinim" dergisinin kapanmasını sağ- layanlar; ve bir avuç inançlı genci, derginin vergi bor- cunu aylıklarından kesintilerle ödemek durumunda bırakanlar... • • • Kimler mi bunlar? Yalnız dış güçlerden değil, devletin güçlerinden de destek alanlar. "Altıok1u bazı bakanlar tarafından cepleri doldu- rulup, sırtlan sıvazlanmış olanlar... "Altıok"\u bazı be- lediye başkanlarının düzenledikleri "uluslararası" toplantılarda baş köşeye oturtulmuş olanlar... Atatürk yıkılırsa Türkiye'ye "daha çok çağdaşlığın ve aydınlığın" değil, kopkoyu bir karanlığın gelece- ğini göremeyen zavallılar... İçerdekiler ve dışardakiler. Acaba bu halkın dostları hangileri? Bank-Sen'den 6 grev hakkı' kampanyası • Disk'e bağlı Bank-Sen Sendikası, grev hakkı için başlattığı kampanyaya 30 bin afiş hazırladı. Kampanya kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlağı'na iletilmek üzere bir de imza kampanyası başlatıldı. İstanbul Haber Servisi - DtSK'e bağlı Bank-Sen Sendikası. kamu bankala- nnda 'memur' ve 'sözleş- meli' statüsündeki çahşan- lann sendikal haklardan ya- rarlanabilmeleri, özel ban- kalarda çalışan işçilenn ise 'grev' hakkı elde edebilme- len için bir kampanya baş- lattı. Bank-Sen Genel Baş- kanı. "Türkiye, Bangtadeş ve Sri Lanka'dan sonra banka işkolundaki çalışan- lann grev hakkına sahip ol- madığı üçüncü ülke" dedL Bank-Sen Sendikası, "Banka çabşanlanna açık mektup" adıyla başlattığı, Çalışma Yasası'nın ILO standartlanna uygun bıçim- de yeniden düzenlenmesini hedefleyen kampanyası için 30 bin afiş hazırlattı. Kam- panya kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı 'na iletilmek üzere bir de imza kampanyası başlat- tı. Bank-Sen Genel Başkanı Hnlusi Karlı, tstanbul baş- ta olmak üzere Ankara. Iz- mir ve Samsun gibi büyük illerde sürdürdülderi kam- panya kapsamında sendika- ya bağlı her bölgenin ayn ayn gerçekJeştirdiği basın açıklamalanyla sorunu dile getirdiğini kaydetti. Karlı. kampanya konulan arasın- da, işkolundaki sorunlann ve örgütlenme karşısına çı- kartılan engellerin de bu- lunduğunu vurguladı. Banka ışkolunda çalışan- lann sayısının çeşitlı neden- lerlc süreklı azaltıldığını, bankalann toplam gıderle- ri içindeki personele ayır- dıklan payın ise giderek düştüğünü belirten Hulusi Karlı, "Oysa Bankalarda çalışan işçi başına patronla- rm kân, 1990-1993 arasın- da yüzde 644 artü. Aynı dö- nemde işçi ücretieri ise an- cak vüzde 461 artmışür" dedi. Başlatılan kampanyayı du\r urmak üzere dün Bank- Sen 2. Bölge Kadıköy Bü- rosu, Kartal Meydam'nda bir basın açıklaması yaptı. Kampanya hakkında bilgı verilen açıklamada, 151 bin 445 banka çalışanının 76 bin 553'ünün kamu banka- lannda 'memur' ve 'sözleş- meli personel' statüsünde çalıştınldıklan, yasal ola- rak sendikal haklardan ya- rarlanamadıklan belirtildi. Özel bankalarda çalışan 70 bin işçinin de 'grev hak- kı'na sahip olmadığı ve 'zo- nınlu Yfiksek Hakem Ku- rulu uygulamasıyla' karşı karşıya kaldıkJannın bclir- tildiği açıklamada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı'na gönderilmek üzere başlatılan imza kampanya- sındakı talepler ise şöyle açıklandı: "Biranönceişçi- memur-sözkşmeli personel aynnuna son veribin. Dün- ya Çalışma Örgütü (ILO) standartlanna uygun bir Çalışma Yasası çıkartılsın. Yüksek Hakem Kurulu uy- gulaması ve grev yasağı ne- deniyle özgür pazariık, grev ve tüm sendikal hakların eksiksiz tanınması için gerekli yasal hazırlığın yapıfanasın."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear