Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayııı Yonetmenr. Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatönr Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışlerı Mudurlen
fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç
• Haber Merkezı Müdüni Hakan Kara
# Göısel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Isuhbarat: Yalcjın Çakır •
Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV Uygnr Eremektar
0 Kültur Handan Şenköken 9 Spor Abdûikadir Yücehnın
• Yurt Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çevm Se>f«Un Turiun • Duzeltme
\bdullah V azıcı • Fotoğraf Erdoğao Köscoğlu
Yayın Kurulu İlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun
Balcı, Dinç Tayanç. Ibrahim Yıldız,
Orhan BurcaİL, Mustafa Balbay.
AnkaıaTemsılcısı:Mostafa Balbay 0Haber Mudûrii Doğan
Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı. Serdar
Kmk,H.ZıyaBK 1352S 2-3 Tel 4411220. Faks 4419117
• AdanaTemsılcısı:Çetin Yiğenoğhı,tnönuCd. 119 S No 1
Kat: 1, Tel: 3522550, Faks: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetm Kurulu
Koordınatör Ahmet Koruban • Başkanı-Genel Müdur Gûlbin
Muhasebe Bülenl > ener • Idare Erdnran • Koordınatör Reba
Hûse\in Gürer# l^letme Önder I|itmao • Genel Mudfir Yaıdım-
Çelik • Bılgı-Işlem- Nail tnaj • cısı Mine Akdağ • Halkla llış-
Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çiler kıler Müdurü Nıırteıı Berksoy
Yayımlayan >e BSUD: Yenı Gön Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş
Türiajcağıcad 39 41 Cağaloghı 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 ha!) Faks (0,212)513 85 95
9 NİSAN 1995 Imsak: 4.59 G ü n e ş : 6.28 Ö ğ l e : 13.13 Ikindi: 16.50 A k ş a m 19.43 Yatsı: 21.07 MEDYACTei 5140753-5139580-5138460-61,Faks 5H8466
Engezgin
millet
• ANKARA (ANKA) -
Almanlar, dünyanın en
gezgın milleti unvanını
geçen yıl da korudu.
Dûnya Turizm Örgûtü'nün
(WTO) verilerine göre,
Almanlar geçen yıl 65.2
mılyon yurtdışı seyahat
yaptı. Almanlann yaptığı
yurtdışı seyahatler, 1993'e
göre yüzde 4.2 oranmda
artış gösterdi Almanlan,
47.3 milyon yurtdışı
gezisiyle Amerikahlar,
34.2 milyon geziyle de
lngilizler ızledi.
Amerikahlann yaptığı
yurtdışı gezılerde 1993'e
göre yüzde 3.5,
ıngilizler'in yaptığı
gezilerde de yüzde 5.2'lik
artış gördü
tiurvt
• MERStN (Cumhuriyet)
- Çevre Bakanı Rıza
Akçalı, Akdenız'e kıyısı
bulunan ülkeler arasında en
temiz kıyılann Türkıye'de
bulunduğunu belirterek
"Gerekli önlemleri
almazsak bugünkü kirli
Ispanya'nın durumuna
düşeriz" uyansında
bulundu. Çevre
Bakanlığı'nca düzenlenen
'Akdeniz Deniz ve Kıyı
Kirliliğini Önleme'
toplantısında konuşan
Akçalı, Avrupa ülkelerinin
turizm mevsiminde hedef
ülke olarak Türkiye'yı
seçtiğine de işaret etti.
Dünya rüya
rekoru
• SEATTLE(AA)-
ABD'nin Seattle
kentindeki 'Uyku
Düzensızlikleri Arastırma
ve Tedavı Merkezi'nin bir
hastası 3 saat 8 dakika ile
dünya rüya rekorunu kırdı.
Uyku sırasında nefes
almanın kesılmesiyle
behrgin 'apnea'dan yakınan
David Povvell (38), hızlı
göz hareketleriyle üe
kendini belli eden 'REM'
(hızlı göz devınimi)
uykusunu 15 yıldır
görmediği halde, burun
boşluğuna hava sağlayan
bir aygıt yardımıyla bu
mutluluğa erdı. REM,
merkez sinir sısteminin
elektriksel etkinliğine göre
uyanıklık durumuna çok
yakın bir uyku evresi.
New York'tan
moda haberleri
• Haber Merkezi - Moda
dûnyasının ilgisinin
odaklaştığı New York şehri
son bir haftadır birbirinden
renkli defilelere sahne
oluyor. New York'ta dün
düzenlenen defilede
"Joop" adıyla tanıtılan
koleksiyon, sıra dışı
gıysileriyle izleyenlerin
beğenisıni kazanırkan
insanlann giyim zevkleri
üzerinde oldukça etkili
olacagı izlenimini verdi.
Edirne'de köpek
iUaffı
• EDtRNE(AA)-Edirne
Belediyesi Zabıta
Müdürlüğü'nce son bir
ayda 146 sokak köpeğinin
ıdaf edıldiği bildinldi.
Kentteki başıboş sokak
köpekleriyle mücadele
amacıyla geçen ay başında
taşlatüan çalışmalarda 146
köpek zehirli köfte
\erilerek öldürüldü.
Doğa uçuşsım tenlerîmizde• Bugüne dek kullandığımız sentetik
kumaşlar bahann büyüsü ile hiç bağdaşmıyor
bence. Şilebezlerinizi, basmalannızı,
tülbentlerinizi çıkann. Uçuşan bolluğun
altında teninize dokunan rüzgânn esintisini
hissedin. Doğa ile bütünleşen bu kumaşlar
belki bize geçmişin güzelliğini geri
getirebilirler.
CEMİLtPEKÇİ
İpekçi'nin geçen ay Malezya'da düzenlenen defilesinde beyazlara ağırhk verilmişti.
Merhaba,
Bahann gelişini
tstanbul'un yeniden
giyinmesi ile daha iyi
hissediyorum. Ama ne
yazık kı bu bahar güzel
lstanbul'un eskisi kadar
süslü, eskisi kadar
görkemli, eskisi kadar
duygulu giyinmesıne
olanak yok. Çünkü artık
ona sunulan doğa kumaşı,
ona sunulan malzeme
öylesine az ki...
Çirkin yapılaşma,
giysilerinin büyük
bölümünü elinden aldı.
Boynundakı kat kat
erguvanlar tek bir sıra
dizilmiş kolye, saçlanndaki
kestaneler,fistıkçamlan
ucuz tokalar gibi kaldı.
Akşamsefası ve lalelerle
süslü harmaniyesi yok
artık.
Bu bahar modası, böylesi
bir acıyı bizlerden önce
farketmış gibi giysileri,
kumaşlan doğanın tüm
güzel renklen ve desenlen
ilebezendirdi.
Griyeinat renkler
tstanbul'un grileşmesine
ınat pembeler, sanlar
mev simin tüm renklerine
büründü. Hele o
basmalann doyumsuz renk
ahengi, artık görmediğimiz
kırlar, ormanlar gibi
duygulu ve coşkulu.
Şilebezleri tüm asaleti ile
sizleri giydirmek için top
top raflarda bekliyor.
Bahar, sentetikleşmiş
modayı reddetmemi
emrediyor gibi. Bugüne
dek kullandığımız sentetik
kumaşlar bahann büyüsü
ile hiç bağdaşmıyor bence.
Şilebezlerinizi,
basmalannızı,
tülbentlerinizi çıkann.
Uçuşan bolluğun altında
teninize dokunan rüzgânn
esintisini hissedin. Doğa
ile bütünleşen bu kumaşlar
belki bize geçmişin
güzelliğini geri
getirebilirler.
Beyazaevet
Sanki bu şehrin sokaklannı
böylesi renkli, böylesi
duygulu giysilerle
doldurursak, ondan
aldığımızı belki bir parça
geri vermiş oluruz.
Bu sene beyaza ve uçuşan
modaya evet diyelim.
Aynalarda kendimıze
baktığımız zaman hâlâ
doğa ve çevre için
yapabileceğimiz çok şeyin
olduğunu hissedelim. Yok
ettığimiz güzellikler tekrar
gen venlebilir. Koyu
renklere, rahatsız giysilere
paydos. Unutmayalım.. biz
de doğanın bır parçasıyız...
• Bu sene beyaza ve uçuşan
modaya evet diyelim. Aynalarda
kendimize baktığımız zaman hâlâ
doğa ve çevre için
yapabileceğimiz çok şeyin
olduğunu hissedelim. Buna
kendimizden başlamamız lazım.
Koyu renklere, rahatsız giysilere
paydos. Unutmayalım.. biz de
doğanın bir parçasıyız...
Ünlü mimanmızm ölümünün 407. yıldönümünde, lstanbul mimarsızlığın doruğuna ulaştı
Sinan'ın kenti başıboş kaldı•Yapıtlanyla
uygarlık tarihimize
imzasını atan Koca
Sinan, aynı
zamanda
lstanbul'un
imarmdan sorumlu
"mimarbaşı"
olarak, kenti
"yeteneksiz
yapıcılar"dan
koruyabilmek için
Kanuni'nin
fetvasıyla sıkı bir
denetim başlatmıştı.
OKTAY EKİNCİ
Hemen tümü başlıbaşı-
na birer tasanm hankası
300'ü aşkın yapıtıyla uy-
garlık tarihimize imzasını
atan Mimar Sinan, bilin-
dıği gibi aynı zamanda
güçlü bir "mimarba-
şı"idi. Yanı. bir yandan
bugünkü Bayındırlık Ba-
kanı sayılabilecek bir gö-
revı imparatorluğun her
köşesındekı önemli dev-
let yapılanyla ilgilenerek
sürdürürken, öbür yandan
özellikle tstanbul'un
imanyla ilgili konularda
karar ve denetleme yetkı-
sı de yine "Koca Sinan"a
aitti.
O yıllarda, yani 16.
yüzyılın ikincı yansında,
elbette önemli ölçüde bu
ünlü Mimarbaşı'nın di-
sıpliniyle sağladığı düzen
içerisinde, her önüne gelenin ls-
tanbul'da aklına estiği gibi bina
inşa etmesi de pek olası değildi.
Belirli bazı imar geleneklerine
uymak zorunlu olduğu gibi, in-
şaatlann da bu konuda yetkin ve
ustalıklannı kanıtlamış kişilerce
yapıhnasına özen gösterilirdi.
Nitekim, Sinan bir ara tstan-
bul'da sık sık çıkmaya başlayan
yangınlann çoğunluİda yeni ev-
lerdeki ocaklann tutuşmasından
kaynaklandığını saptadı ve bu
evlerin de genelde hep "acemi
yapıcılar" tarafından inşa edil-
dıklerini fark etti. Konuyu Ka-
nuni Suitan Süleyman'a bıldirir-
ken de "Rumeli'nden ve başka
yerlerden gelip, doğramacılık ve
yapıcılık ilminden haberi olma-
dığı halde, ellerine arşın ahp mi-
mariık eden" bu kişılerin kente
verdıklen zararlardan söz etti.
Bu başvuru üzerine Kanu-
ni'nin Mimar Sinan'a gönderdi-
i >m^ 2
Atatürk, Mimar Sinan'ın ölümsüz eserlerinden Süleymaniye'yi perdeleyen beton
yıgınlan için "derhal yıknuz" emrini vermişti, ama Ata'nın bu duyarulığı İstan-
bul'un tarihini örten çirkin yapılaşmayi önlemeyeyetmedi» ÜstelikyıDargeçtikçe
çirkmliğin boyutian daha da artö. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOĞLU)
Sinan'a hüküm ki" diye başla-
yan bu ünlü fetvasında, Kanuni,
Sinan'a şu uyanda bulunuyordu:
"Emrim ulaştıkça bu konuya
kendini vererek. yapıcılık ve dül-
geriik ilminden haberi ohnadan
ellerine arşın alarak mimarlık
eyleyenleri yasaklay ıp, senin bU-
gin olmadan bu şekilde yetenek-
siz kimselere mimarlık ettirme-
Tarihten ders almak
Koca Sinan'ı ölümünün 407.
yılı nedenıyle bır kez daha gu-
rurla andığımız şu günlerde, Ka-
nuni'nin fetvasında belgelenen
duyarlılığın ve sorumluluğun
bugün ne kadar gerisinde oldu-
ğumuzu da yine bir kez daha gö-
rüp tartışmamız gerekiyor.
Bizde "tarihten ders almak"
denilınce, nedense hep düşman-
lanmızı, savaşlan ve "ihanetle-
ri" anımsamak alda geliyor Bu-
ği 29 Haziran 1572 tarthli padi-
n a
karşın -uygarüğımızm temel
şahhk fetvası, sadece mimarlık ^-•-™'-"-"'-'----- *••• »•"-
tarihımiz açısından değil, o dö-
nemlerde Osmanlı devletinin ya-
pı sanatına bakışını ve kent kül-
türünü yansıtması bakımından
da önemli bir belge nıteliğini ta-
şıyor. "Hassa mimariarın başı
oluşturan bu tür
asıl ders alınacak erdemler ise
tarih kıtaplannda hep gözden
ırak birer bilgi olarak kalıyor.
Oysa bugün, ömeğin yine ls-
tanbul'daki onca yağmaya ve
yıpranmışlığa rağmen, yine de
kente "evrensel kimliğini''kazan-
dıran tarihsel binalann ve eskı
dokuların varlığı, neredeyse
1950'lere dek süren o geleneksel
duyarlılığın kültüre ve insana
olan saygısından kaynaldanıyor.
Son 40 yıl içerisinde ve özel-
likle şu yaşanılan dönemlerde
ise kente ve topluma sevgi yeri-
ne sadece "ranta ve talana bağb-
lığın" yarattığı vurguncu bir
imar düzeni içerisinde, aslında
tstanbul'u yitirmekle kalmıyo-
ruz; Istanbul'u yaratan ve "Dün-
ya Kenti" yapan hemen tüm ulu-
sal değerlerimizi ve kültür kim-
liğimizi de hızla tarihe terkedıp
yozlaşıyoruz.
Mimarsız kenfleşme
Sinan'ın eserlerini kent silü-
etinde 400 yılı aşkındır gururla
taşıyan lstanbul, bugün hemen
her yönüyle "mimarsız"bir ya-
pılaşmanın neredeyse doruğa
ulaşan çirkinliğini yaşıyor.
Tarihi Yarımada'da görkemli
Süleymaniye'yi sarmalayan ya-
maçlardakı o eski ve saygılı bi-
nalann yerinde artık hiçbir mi-
mari tanıma sığmayan beton ve
çarpık kütle yığınlan var. Kentin
havadan görünüşü. sanki sürekli
savaş hali yaşayan bir yerleşme-
nin yine sanki yıllardır süren ve
hiç bitmeyecekmiş izlenimini
veren başıbozuk dev bir şantiye-
sine benziyor.
Çamlıca yamaçları yeşilini
çoktan yitirdiği gibi, şarkjlara il-
ham kaynağı olan bu duygusal
tepeden Istanbul'a bakıldığında
da artık o "şiirsel görünüm" or-
tada yok. Sultanbeyli, Armutlu,
Ikitetli gibi semtler çıplak tuğla
binalardan oluşan yapı yığınla-
nyla sanki "yüz kızarücı suç" iş-
lemişler gibi kıpkırmızı kesiî-
mişler.
Boğaziçi ise tarihi ve doğası-
nın yanı sıra yeryüzünde eşi ol-
mayan eski temiz havasını ve
"huzur verid dinginliğini" çok-
tan anılara terk etti...
Yaklaşık 5 ya da 6 milyon in-
sanm banndığı işte böylesine
uygarlık dışı bir kentleşmenin
yapılaşma sürecinde, bugün ar-
tık ne miman var, ne de mimarin
kendisi var.
450 yıl önce Mimar Sinan'la
Kanuni'nin ortak kaygılarını
oluşturan "acemi mimariarın ya-
pabüecekleri yanhşlara'
1
bile bu-
gün Istanbul'un belki de yansı
muhtaç durumda.
Çünkü kentin yüzde
65'ine tırmanan kaçak yapı-
laşmanın büyük çoğunlu-
ğunda o acemi mimarlar bi-
le devrede değıller. Sözde
"ruhsatb" inşa edilen yüzde
35'te ise yine mimar yerine
"yap-satçı müminkrin" söz
sahibi olması için şımdi de
"Refahh belediyeler" elle-
nnden gelenı yapıyorlar.
Mimarlar Odası'nı, ruh-
sat verdiklen projelerin de-
neteminden uzak tutmaya
çalışan bu belediyeler, bir
yandan Sinan'ın camilerin-
de durmadan dinsel siyaset
yapıp, öbür yandan yine Si-
nan'ın bilimsel duyarlıhğını
kent yağması önünde en bü-
yük engel gören ınşaatçı
yandaşlarına "özgür bir
rant yapılaşması ortamı"
armağan ediyorlar...
Atatürk'ün duyarhlığı
Ankara'nın eski Beledıye
Başkanlanndan Vedat Dalo-
kay, 1968 tarihli bir yazısın-
da Mimar Sinan'ı anlatır-
ken. Atatürk'le ilgili bir
olayı da anımsatıyor. Ata-
türk, bugün kendi adını ta-
şıyan köprüden Haliç'i ge-
çip, Saraçhane'ye doğru gi-
derken, o tarihlerde yeni ya-
pılan Hıfzıssıhha Enstıtüsü
binasını görüyor. "Süleyma-
niye'nin önüne o sandığı
kim koydu; derhal yıkınız.»"
dedikten sonra da yanındaki
yetkililere ikincı emnni ve-
riyor: "Mimar Sinan'ın
heykelini yapmız."
Atatürk'ün bu duyarlılıği bile.
yine başta Mimar Sinan'ın ya-
pıtlan olmak üzere, Istanbul'a
ve tüm ülkeye tarihsel onurunu
kazandıran eski eserlerin ilkel
bir yapılaşma hırsıyla kuşatıla-
rak kent dokusu içerisındeki
saygm konumlannı yitirmelerine
engel olamadı.
Batilüaşmaya suçlama
Dahası, özellikle son zaman-
larda. bir yandan kaçak yapılaş-
maya en geniş "siyasi hoşgörü-
yû" tanırken, öbür yandan tarih-
sel çevrenin yok olmasındaki te-
mel nedeni
>4
Batılılaşmaya*'yanı
Atatürkçülüğe ve aydınlanmaya
bağlayanlar da görülmeye baş-
landı.
Mimar Sinan'ı 407. ölüm yıl-
dönümünde işte böylesi bir ta-
Iihsiz sürecin gerilimi ve kaygı-
larını da yaşayarak anıyoruz.
Neyse ki, hiç değilse Koca Us-
ta'mız bütün bu olup bıtenleri
bilmiyor ve belki de Istanbul'un
"yeteneksiz ve duyarsız imar-
cılardan" hâlâ korunduğunu
sanarak, Süleymaniye"deki al-
çakgönüllü türbesinde huzur
içinde uyuyor...
Cevrecilerden protesto
Dvlim Zirvesi
eylemle bitti• Berlin'de yapılan BM Iklim Zirvesi'nin son
gününde toplantı binasını kuşatan ve salona giren
çevreci gençler, kalkınmış ülkelerin ıklim
değişikliği ve küresel ısınma konusundaki
samimiyetlerine inanmadıklannı belirterek protesto
ettiler. Eylem olaysız sona erdi.
ÜMİTÖZTÜRK
BERLtN - Geçen hafta
başlayan ve önceki gün
sonuç bildirgeleriyle nok-
talanan BM Iklim Zirvesi,
olaylı eylem ve gösterile-
re sahne olmaktan kurtu-
lamadı. Çeşitli ülkelerden
400 kadar gencin bir ara-
ya gelerek oluşturduğu
bır insan zinciri, zirvenin
yapılmakta olduğu Ber-
lin'in en büyük toplantı
binası olan ICC'nin giri-
şinde barikat gibi kenetle-
nerek, kalkınmış Kuzey
Yarımküresi ülkelerini
protesto etti.
Binanın ana giriş kapı-
lannı çelik halatlar ve as-
ma kilitlerle tamamen
bloke eden eylemciler,
zirvede hükümet delegas-
yonlannın süslü söz ede-
biyatı yapan metinler ha-
zırlama geleneğini terk
etmesini ıstediler. Bunun
yerine de Kuzey'ı; dünya
ekonomisindeki adaletsiz
ve dengesiz gelir dağılı-
mını düzeltmeye. açgözlü
sanayileşme politikalann-
dan ve atmosferik denge-
yi bozan CO2 ve diğer se-
ra gazlanndan vazgeçme-
ye çağırdılar. Havayı kir-
leten egsozlu arabalar ye-
rine, kitleleri toplu ulaşım
araçlarına özendirmeyi
öneren gençler, bina giri-
şini kapatmanm yanı sıra,
konferans salonuna da bir
düzine eylemci sızdırdı-
lar.
Salondaki güvenlik gö-
revlileri tarafindan uzak-
laştınlan eylemcilerin de-
ğindikleri noktalar, dışan-
daki diğer 400 kışılik ey-
lemcı grubu tarafından
medya temsilcilerine ve
konferans görevlilerine
yazılı bir basın bildirisi
biçiminde de dağıtıldı.
Bildınde kalkınmış ül-
kelerin ıklim değişikliği
ve küresel ısınma konu-
sundaki samimiyetlerine
inanmadıklannı belirten
gençler. radikal kararlara
yeşil ışık yakılmadıkça
dünyamızın iklimsel fela-
ketlerle sürekli olarak yüz
yüze geleceğine dikkat
çekildi.
Nükleerciler kamuoyu
oluşturma peşinde
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Çekmece
Nükleer Araştırma ve
Eğitim Merkezı (ÇNA-
EM), nükleer karşıtlanna
karşı kamuoyu oluştur-
mak için harekete geçti.
ÇNAEM'in yayımladığı
"Nükleer Santrallara
Karşı Kamuoyu Davranış-
lan" bashğını taşıyan bül-
tende, tarafsız hedef kitle-
yi nükleer santrallar ko-
nusunda bilgilendirmenin
Türkıye'nin gelecegi açı-
sından önem taşıdığı vur-
gulandı.
Nükleer karşıtları da
nükleercilerin santralın
yapılması için her yolu
deneyeceğini belirterek
"Nüldeer karşrtlanyla an-
laşma eğilimine bile gire-
biürier" dediler.
Nükleer karşıtlan, nük-
leer yanlılannın 20 yıl ça-
banın ardından ayaklanna
gelen fırsatı değerlendir-
mek için her yolu deneye-
ceklerini belirtip "Ya şim-
di yapacaklar, ya hiç yapa-
mayacaklar" diyorlar.
Dünya Dostları Derneği
Kurucu Üyesı Nesrin Ti-
mur, nükleercilerin nük-
leer karşıtlanyla anlaşma
yollannı bile deneyecek-
leriru öne sürüp görüşlen-
ni şöyle sürdürdü:
"TAEK eski Başkanı
Ahmet Yüksel Özem-
re'nin 1993'te Ankara'da
nükleer enerji sempozyu-
munda getirdiği 'devlet
nükleer enerji karşıtlanna
karşı tedbir almalıdır'
yaklaşımıyla, ÇNAEM'in
yayımladığı kamuoyunu
etkileme çalışmaları bir
bütünün parçalandır. Bir
kısım nükleer lobi bir yan-
dan nükleer santrallann
yarariarı için propaganda-
ya girişirken bir yandan
da tedbirier alınıyor. Tür-
kiye'deki bütün nükleer
karşıtı grupları Dünya
Dostian etrafinda koordi-
ne olmaya iş ve güç birligi
yapmaya çaguTyoruz."