Catalog

Cumhuriyet fotiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmcl Çetinkaya 0 Yazıışlerı Müdürleri: fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç 0 Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Es*r Dış Haberler Ergun Bakı • lstıhbarat Yalçın Çıkır • Yayın Kurulu Ilhan Selçuk Ekonomı Bûltnt Kızünlık • Radyo-TV L'vgar Eremektar (Baskan). Orhan Erinç, Oktay • Kûltûr HandanŞenkökenSSpcrAbdûlkadirYücelnun Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet • Yurt Habcrlen Metamet Saraç • Makalelen Sami Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun Karaömı • Çevm SeyfetrİD Turtıan • Duzeltme. Baicı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıkbz, Abdullah Yancı • Fotograf Erdoğao Köıeağla Orhan Bursah. Mustafa Balbay. AnkaraTemsılcısr Musafı Balbay# HaberMüdürü: Doğan Akm Atatûrk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısr Serdar Kıak,H. ZryaBlv 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • AdanaTenısılcısı:ÇetinYigenoğlu,lnönüCA 119 S.No:l Kat 1, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Mûessese Müdürü. Erol Ertaıt • MEDYA C: • Yönetım Kuruhı Koordmatön Ahroet Konılsan • Başkanı-Genel Müdür Gülbin Muhasebe:BölentYener9tdare. Erdura» • Koordınatör Reha HüseyinGörer^tşletmeÖnder I?ıtm»ıı • Genel MüdürYaıdım- ÇeSk • Bılgı-tşlem. Nail İnal • cısı MİIK Akdaf • Halkla tli$- Bügısayar Sıstem: Mûrüvet Çfler bler MüdüriL Nuıtnı Berlooy Ymmlayaıı vt Basao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A.Ş Trkocagıcad 39'41 Cağaloglu 34334 tst PK 246 tstanbd Tel (0/212) 512 05 05 120 hat) Faks. (0'212| 51i 85 95 30NİSAN1995 lmsak:4.19 Güneş: 5.57 Ögle: 13.08 Ikindi: 16.56 Akşam20.06 Yatsı: 21.37 MEDYACTei 5140753-5139580-51384«wı,Faks.5118466 Janda, kamera arkasında • VARŞÖVA(AFP)- Aıdrzej VVajda'nın "Man o'Marble-Mermer Adam", "vlan of Iron-Demir Aiam" gibi fllmlerinde o\nayan ve 1990 yılında Cınnes'da "The iKerrogation" filmindeki roüyle en iyi kadın oyuncu öcülûne değer göriilen Pclonyah aktris Krystyna Jaıda, ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştiriyor. Janda, Anna Kowalska'nın evlilik örcesi ilişkileri ele aldığı, 1960'larda ünlü olan "Petska" adlı romanından süıemaya uyarlanan filmin yönetmenliğini üstlendi. HJcuz Roman'a 76. Dünya Tekstil Konferansı 21-24 Mayıs 1995 tarihlerinde SwissotePde toplanacak •NEW YORK (REUTER) -"Ucuz Roman-Pulp Fiction", Mystery Writers of America (Amerikalı Gerilim Romanlan Yazarlan) larafından yılın en ıyi fılmi seçildi. Her yıl Amerikalı Gerilim Romanlan Yazarlan tarafından verilen Edgar ödülleri geçen persembe gecesi sahiplerini buldu. Fngiliz televizyon dizisi "Crackers" en iyi televizyon filmi seçildi. Dizinin senaryo yazan, son filmi "Priest" yüzünden Katolik çevrelerden tepki gören Jimmy McGovern, ödül törenine bir mektup göndererek yardım istedı. McGovern, mektubunda "Havada sansür var. Lütfen sesınizi yükseltin ve bu "Trhnı savunun" ifadesini küllandı. Filmin bu denli tepki çekmesinin nedeni, kahramanının homoseksüel bir rahip olması. Doğa Savaşçıtarır nm bisiklet tupu • Istanbul Haber Servisi- Doğa Savaşçılan, Bisiklet Sanayi AŞ'nin organizasyonuyla dün lstanbul'da bir bisiklet turuna çıktı. Kent içınde düzenlenen geziye katılan Doğa Savaşçılan, turlanna dün sabah saat 10.00'da Mecidiyeköy tercihli yolda başladılar. Bisiklet turunun ilk etabı Taksim, Tarlabaşı, Saraçhane. Beyazıt ve . Sultanahmet güzergâhında tamamlandı. Sultanahmet'te mola veren doğa savaşçılan, turlannı Eminönü, Karaköy, Dolmabahçe, Beşiktaş gûzergâhı üzerinden sürdürdüler. Bisiklet turu Ortaköy'de noktalandı. Tnsan haklarmm obnaması normal' • ANTALYA - Birleşik Sosyalist Parti'nin (BSP) düzenlediği "12 Eylül Hukuku, Demokrasi ve lnsan Haklan" konulu konferansa katılan yazar Aziz Nesin, hayvan haklannın, kadın haklannın, çocuk haklarmm, hatta bitki haklannın olmadığı bir ülkede insan haklannın da olamayacağını savundu. Nusret Demiral'ın da köpeğini çok sevdığıni söyleyen Aziz Nesin, "DGM savcısı köpeğini çok sever, mûthiş sever, ama köpeği niye sevdiğini bilmez. Insanlann idam edihnesini ister, köpeğinin de heykelini diker" dedi. Bilar'da bahar semmerteri • Kültür Servia - Bılar'in düzenlediği bahar dönemi semineTİerinin üçûncü haftasında yann saat 20.00'de tskender Sayaşır "Fetişizm" konulu bir seminer verecek. Salı gûnü saat 20.00'de yapılacak "Post'lar" seminerinde ise Meltem Ahıska ve Gülnur Savran "Post-Modernist Feminizm/Post-Feminizm" başlıklı tartışmanın ikinci bölümünü gerçekleştirecekler. ^^ IstaııbııTcla moda •III T E X T Î L E l . V S T ' T •Almanya, Finlandiya, Taiwan ve Endonezya'nın kendi ülkelerinde yapılması için büyük çaba harcadıklan ve dünya moda olimpiyatı olarak anılan konferans bu yıl Türkiye'de yapılacak. •Dupont, Henkel, Procter and Gamble, Pierre Cardin gibi tekstil ve moda dünyasının önde gelen şirketlerinin en üst kademe yöneticilerinin de katılacağı konferansta tekstil sanayiinin sorunlan ve dünyadaki tekstil politikası tartışılacak. CEMİLİPEKÇt Aldığım bir defile teklifı ile ken- dimi birden Türk tekstil sanayiinin dünya ile daha bir bütünleşmesi adına çok önemli bir harekâtın için- de buluverdim. Bu tekstil enstitüsü- nün Türkiye Ulusal Komitesi Prof. Dr. İnci Tezcan başkanlığında ve Tekstil lşverenleri Sendıkası Başka- nı Haüt Narin, Türk Giyim Sanayi- cileri BaşkanıNur Ger, lstanbul Tekstil ve Konfeksıyon Ihracatçılan Başkanı Okan Oğuz'un sponsorlu- ğunu üstlendiği, 21-24 mayıs tarih- len arasında lstanbul'da Swisotel'de yapılacak 76"ncı Dünya Tekstil Konferansı idi. Bu firsatla da teks- tilcilerimizi daha yakından izle- mek, Türkiye'deki moda görüşlerini ve moda sektörümüzdekı eksikleri sormak fırsatını buldum. Dünyada moda olimpiyatı adı ve- nlen, Dünya Tekstil Konferansf nın 76'ncısı evet lstanbul'da gerçekleş- tiriliyor. Her ne kadar Almanya, Finlandiya, Taiwan, Endonezya bu fırsatı elde edebilmek için savaş vermişlerse de bu görevı biz üstlen- dik. Buna sevinmek ve sevinmekle beraber destek olmak gerektiğı inancındayım. Tüm tekstilcilerin katılnıası bence kaçınılmaz bir şart. Çünkü mallannı satmalan. ihracat- lannın keyifli olması. yerlerinde oturup bana ne demeleri için yeterli bir neden değil. Dünya ile bir ol- mak istiyorsak, Türkıye'yi dünyaya açmak istiyorsak, böyle konferans- larda elde edilecek tanışmalar, bılgi alışverişleri ve yenilikleri öğren- mek büyük firsat olacaktır. üişkiler sıklaşmalı Tekstılcilenmızı gözlemlediğim kadar mallan, imalatlan, iş düzen- leri tüm yabancı meslektaşlan ile aynı doğrulruda. ama eksik olanın dünya ile ilişkilerinin moda fuarlan dışında çok az olduğuydu. Halbuki dünyaya açılabilmek için yabancı meslektaşlan ile münasebetlenni daha sıkı tutmak ve bilgı alışveriş- lerinı hiç kesmemek gerekıyor. piyaüKonferansa, dünya tekstil sanayi- inin Dupont, Henkel, Procter and Gamble, Pierre Cardin gibi önde gelen şirketlerinin en üst kademe yöneticilen katılıyor. Dört gûn bo- yunca tekstil sanayiinin tüm alanla- nndaki sorunlannı ve dünyadaki tekstil politikasını tartışacaklar. Tekstilcilerin görüşleri Tekstılcılerimizi bu firsatla ziya- ret ederken onlara Türkiye'deki moda hakkında ne düşündüklerini ve Türkiye'nin moda sektöründeki eksikliklerini de sorma fırsatını buldum. Türkiye'deki moda hakın- da Suteks; Türkiye'de modamn üre- tildiğini, ancak yaratılmadığını dü- şünüyor. Ve tüm desteğin tasanmcı- lara verilmesi inancında. lthalteks; Türkiye'nin moda sektörünün hızlı bir gelişim içınde olduğunu vurgu- luyor. Moda sektöründeki eksiklik- lenmize de gelince, Doruk Teks- til'den; dokuma makinelerimizin Italya'dan 10 yıl eski olduğunu ve problemin numune aşamasında ya- şandığını öğrendim. Esin Şirketler Grubu; Türkiye'nin şu anda moda- mn işçiliğini üstlenmiş olduğunu ve Avnıpa'da moda konusunda söz sa- hibi olabilmemiz, sektörde belirle- yici kuvvet olabilmemizin ancak yaratıcılıkla mümkün olacağını dile getiriyordu. Uğurteks; çok acı da olsa gelecek yıl modasında söz sa- hibi olmadığımızı, bu tip olaylan ancak fuarlarda görüp tatbık ettıği- mizi söylüyordu. Sonuç hemen hemen hepsinde aynı; dünya modasında yerimizi al- mamız ancak yaratıcılığı destekle- memizle gerçekleşebilir. Düşünce- lerine gönülden inanıyorum. Yalnız unutmayalım, düşünce harekete geçmezse boş laf olur ve dünya ya- kında robotlan kullanıricen biz tasa- nmcılan kullanmaya başlayarak bir 100 yıl daha geride kalmayalım. Tekstilcilerimizin düşüncelerinin en kısa zamanda gerçekleşmesi dile- giyle. Belki 76'ncı Dünya Tekstil Konferansı başlamak için iyi bir neden olabilır. 1. KARADENIZ TOPLANTISI Sinop Valisi çevrecilere engel çıkardı •Sinop Çevre Dostlan Derneği'nce düzenlenen ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden temsilcilerin katıldığı Karadeniz Çevrecileri 1. Toplantısı, Sinop Valiliği'nin birtakım engelleme CENGtZ DEMİREL SİNOP - Türkiye'nin dört bir yanından çok sa- yıda çevreci kuruluş Si- nop'ta buluştu. Sinop Çevre Dostlan Derne- ği'nce düzenlenen Kara- deniz Çevrecileri 1. Top- lantısı, Sinop Valiliği'nin birtakım engelleme giri- şimlerine karşın yapılır- ken Sinop Belediye Baş- kanı AB Karagülle engel- leme girişimlerinin so- nuçsuz kalmasına sevin- diğıni söyledi. Ankara Dünya Dostlan Derneği, lstanbul Dünya Dostlan Derneği, Batı Akdeniz Çevrecileri. Ka- radeniz Eğitim Kültür ve" Çevre Koruma Vakfi, Or- du Çevre Gönüllüleri Derneği, Zonguldak Çev- re Derneği, Rize Çevre Gönüllüleri Derneği, Bo- lu Türkiye Tabiatını Ko- ruma Derneği, Trabzon Karadeniz Çevrecileri Derneği, Samsun Doğayı Koruma Derneği ve Rize Çevre Gönüllüleri Derne- ği'nin desteği ile gerçek- leşen toplantıda, özellikle nükleer santrallann zarar- lan üzerinde duruldu. tzm son anda Toplantı için 15 gün önce Sinop Çevre Dostla- rı Derneği'nce yapılan başvuruya, toplantıya 15 saat kala izin verildi.-Der- nek yöneticilen toplantı- nın engellenmeye çahşıl- dığını. toplantı öncesi son gün savcılık iyi hal kâğıt- lan istendiğirıi ve izin ve- rilmesinin bilinçli bir şe- kilde geciktinldiğini söy- lediler. Iznin gecikmesi nedeni ile yeterli duyuru yapamadıklarını belirten demek yöneticileri, aynca asılan afişlenn de tama- men yırtıldığını yırtanla- nn kimlıklerinı ise bilme- diklenni söylediler. Karadeniz Çevrecileri 1. Toplantısı'nın açiş ko- nuşmasını yapan Sinop Belediye Başkanı Ali Ka- ragülle, toplantının engel- lenmek istenmesine kar- şın başanlamadığını be- lirterek "Nükleer santrala hayır" dedi. 'Devletin mantığı Karagülle konuşmasın- da şunlan söyledi: "Çev- reci örgütierin ilk oluşum- lan sermaye taraftndan v« devlet yönetimleri tarafın- dan reddedilmeye çalışıl- mış, hatta bir terör örgü- rünün üzerine gider tarz- da etkinlikler kırılmaya çalışılmıştır. Bilinçsiz top- lumlarda devletin işlcriiği 'Ben ıstersem yaparım" şeklindedir. Oysa bilinçli toplumlarda işlerlik hal- kın elindedir. Bu toplum- larda devletin Ben ister- sem yaparım, ben ister- sem yıkanm" anla\tşı aşıl- mıştır. Bugün ülkemizde nükleer santral yapmak isteyen mantık, Çernobil sonrası TY'lerde ça> içen mantıktır. Aynı mantık şiındi nükleer övgüler dü- zenlemektedir." Toplantının sonuç bil- dirgesinin açıklanmasın- dan sonra pazar günü (bu- gün) kaüluncı tüm örgüt- lerle nükleer santral yapı- mırun planlandığı Incebu- run'a bir gezi düzenlene- cek. Teknelerle yapılacak gezi sonrası bu alanda piknik yapılacak. 9 GÜNLÜK TATİL CAMANDIRDI Turizmde uzun bayram hareketliliği' •Fiyatlann geçen yıla göre yüzde yüz artmasına karşın güneydeki turistik tesisler büyük ilgi görürken, îstanbul, Izmir ve Ankara'dan güneye yapılan uçak seferleri tamamen doldu. Otobüs şirketleri de ek seferlerle istemleri karşılamaya çalışıyorlar. MERtHAK Küçük Kevüı'in büyük azmi... Bizim ülkemizde "Azmin eünden hiçbir şey kurtulmaz*' denir. Kimi iilkelerde de "Istiyorsan başanrsın..." İn&anı \ üreklendiren bir sözdür bu. Ancak kimi zaman bu sözü seslendirmeye gerek kalmıyor. Tıpkı resimdeki gibi— tki yaşındaki Kevin Whiting erkek kardeşinin futbol maçı sırasında boğazuun kunıduğunu hissedince "şimdi gidip annemi rahatsız etmeyeyün. Şunun şurasında bir damla su içeceğürT demiş içinden ve yakınlardaki musluğa scyirtmiş. Gel gör ki musluğa boyu yetmiyor. Ama bizinıki azimİL İlk- de kendi işini kendisi çözümleyecek. Ve sonuç: Azmin eünden hiçbir şey kurtulamıyor. İşte canlı kaiuu. (Fotoğraf: AP) Imzalar, sıılak alaıılaıi koruyamıyor ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Türkiye'nin uluslara- rası Barcelona, Bern, Ramsar, Cites ve Bonn sözleşmelerine imza atarak korumayı taahhüt ettiği sulak alanlar, başta DSİ ta- rafından kurutularak ve tarım alanlarına dönüştürülerek yok ediliyor. Bilim adamlan, zaman geçirilmeden sulak alanlann in- celenerek mevcut durumlannın belirlenmesini istiyorlar. _ Ege Oniversitesi Su Ürünlen Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Sema Cirik, sulak alan- lann son yıllarda toprağa olan talebin artması sonucu kurutu- lup kiillanıldıklannı anımsatarak kûrutulan yörelerde tanm alan- lan kazanmanın amaçlandıgını; yaban hayatı ve bu alanlardan elde edilen balık, kerevit gibi hayvansal, saz ve kamış gibi bit- kisel gelir kaynaklanmn ise dik- kate alınmadığını söyledi. Kuru- tulmuş sulak alanlarda daha son- raki yıllarda tuzlanma, rüzgâr erozyonu gibi nedenlerle topra- Sulak alanlann yok edilmesi. Kuş Cenncti MiUi Parkının en kalabahk sa- hipleri pefikanian da tehdh ediyor. (Fotoğraf: AA) • Prof.Dr.Sema Cirik, sulak alanlann doldurulmasının, bu zengin ortamlann bir daha yerine gelmeyecek şekilde yok olmasına yol açtığını, ekosisteme yapılan bu müdahaleler sonucu biyolojik zenginliğin sıfirlandığım söyledi. ğın verimsizleştiğmi ve çorak- laştığmı \11rgulayan Prof.Dr. Ci- rik, sulak alanlarda karşılaşılan en önemli tehlikelerden biri olan kirlenmeyle ilgıli olarak da şu bilgileri verdi: "Gellşen sanayi tesislerinin atıklannın bu ortam- lara verilmesi, hızlı kentleşme ve kryısal yeıieşün sonucu kullanıl- mış suların arıtılmadan sulak alanlara verilmesi ve buraları besleyen akarsulann taşıdığı ta- runsal atıklar kiriiliği hızla art- ürmakta ve bu ortamlarda biyo- lojik çeşitliliğin düşmesine, ve- rimsizlige neden olmaktadır. Ül- kemizde Eber. Sapanca, Gölcük, Marmara gibi göllerimizde bu durum yaşanmaktadır. Kirlen- meden ve sularuun devamlı kuJ- lanılmasından dolayı göller sığ- laşmış, alanları daralmıştır. tz- mir Körfezi'ndeki Çakalburnu, Ragıp Paşa ve Homa dalyanlan da dokiuruhna ve Idıienme tehli- kesi altmdadır." Biyolojik zengjnlik bitiyor Sulak alanlann doldurulması- nın, bu zengin ortamlann bir da- ha yerine gelmeyecek şekilde yok olmasına yol açtığını, eko- sisteme yapılan bu müdahaleler sonucu biyolojik zenginliğin sı- fırlandığını söyleyen Prof. Dr. Cirik, "Oysa ülkemiz, sulak alanlann korunmasına yönelik Barceiona. Bem. Ramsar, Cites, Bonn sözleşmeleri gibi bağlavıcı hükümleri olan uluslararası ant- laşmalara imza armıştır" dedi. Başbakanlık genelgesi ile su- lak alanlann önemine ve ulusla- rarası sözleşmelerden kaynakla- nan yükümlülüklerimize dikkat çekildiğini anımsatan Prof.Dr. Cirik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde sulak alanlar ile flgfli yasalar ve sorumlu kuruluş- lar bulunmakla buiikte bunlann koordineli bir şekilde çalışması ve mali açıdan güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunlann dışında en önemlisi, halkımızın yediden yetmişe ka- dar her vaştaki kesiminin konu- ya Ugisi medya, seminer, toplantı, film. gezi, sergi gibi çeşitli araç- larla sağlanmah ve egitim çahs- malarına her seviyede ağırlık verümelidir.'" İZMİR- 9 günlük Kur- ban Bayramı tatili, turiz- mi hareketlendirdi. Yurt içi fıyatlann geçen yıllara oranla yüzde yüz artması ve yurtdışı fiyatlarına yaklaşmasıyla tcrcihler, dış ülkelere kaymaya baş- ladı. Yurt ıçinde güney bölgeleri büyük ilgi gö- rürken Ege kıyılanndaki turizmciler bugüne kadar bekleneni bulamadılar. Bayram nedeniyle alter- natif turlara da büyük ilgi gösteriliyor. Tatilin heyecanı, gazete ve dergi sayfalanna yan- sıyan 'bayrarn tatili' ilan- lanyla kendisini iyice his- settirmeye basladı. Birbi- rinden çekici ilanlar say- falan süslerken fıyatlann yükselmesi ortadireği yi- ne evine kilitledi, ancak üst gelir düzeyine ve tak- sitle tatil yapacaklara il- ginç seçenekler sunulu- yor. Talep azaldı savı Turizm acenteleri fiyat- lann yüksekliğinin geçen yıllara oranla talebi dü- şürdüğünü söyleseler de özellikle güney sahilleri- ne ilginin çok büyük ol- duğunu dile getiriyorlar. Bu arada özellikle lstan- bul, tzmir ve Ankara'dan güneye yapılan uçak se- ferleri tamamen doldu. Otobüs şirketleri de ek se- ferlerle istemleri karşıla- maya çalışıyorlar. Seyahat acentelerinin charter is- temlerinde de artışlar ol- duğu dile getiriliyor. Yurt içinde 5 yıldızlı bir otelde tatil geçirmek ısteyenler tek kişi yanm pansiyon 10-20 milyon arasını gözden çıkarmak zorunda. Tatil köylerinde ise bu fıyat 15-30 milyon arasında değişiyor. Yıl- dızlann azalmasıyla fıyat- lar da belirli ölçülerde dü- şüyor hiç kuşkusuz. Bayramm yaklaşmasıy- la özellikle turizm acente- lerinde büyük bir hareket- lılik gözleniyor. Traffic Tours Satış Müdürü Zeh- ra Özyigit, bayram tatili- nin uzun olmasına karşın geçen yıllara oranla fiyat- lann yüzde yüz artmasına belirli bir azalmayı getir- diğini belirtiyor. Özyiğit, "Tüm bunlara karşın yurt içi ve yurtdışı otduk- ça yoğun gidiyor. Yurt içi çok daha fazla. Çoğunluk- te Akdeniz Bölgesi ve Kıb- ns tercih ediliyor. Ama fî- yaüar biraz pahalı. Geçen yıla göre taleplerde biraz azatana göze çarpıyor" de- di. Iremtur'un iç turizm müdürü Bfilent Argun, Fethıye, Kemer, Alanya, Kalkan, Side, Belek, An- talya ve Kaş bölgelerine yoğun ilgi olduğunu scy- ledi. Buna karşın turizrrıin gözde merkezleri olın Marmaris, Bodrum, Ku- şadası ve Çeşme bölgele- rine ilginin az olduğunu belirten Argun, "Acente- ler arasındaki rekabet so- nucu çeşitli indirimler ya da ödetnelerde kolayhklar yapılıyor. Ancak bu her tesiste olmuyor. Tüm acentelerin özellikle güney bölgeieri çok iyi Güneyde fiyatlar ucuz. Ancak Bod- rum, Marmaris'te frvatiar bu yıl biraz yüksek kakh" diye konuştu. SUÇA î? VÜŞÜNÜNCZ