23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 30NISAN1995PAZAR. t 10 DIŞ HABERLER Sevinç veüzüntü Geçen gün Türkiye'nin 2-1 'lik ga- libiyeti ardından milletce nasıl sevi- nip nastl ûzûlmemiz gerektiği tartışıl- dı. Rastgele açılan ateşten yaralanan- lardan biri hastane yatağından özetle- di durumu:"MiDetce sevinmesini veya üzülmesmi btlmiyoruz." Göztepe'de silahını çekıp havaya ateş edip bir kı- zı balkonda vurduğu iddia edilen bı- yüdı da aynen şu Türkçeyle savundu kendisini: "Rastgele ateş ettim koydum yeri- ne o kadar. Etrafta hep silah sesleri geüyordu. Etrafber yer yanıyordu ya- ni. O aoda ortaya ben bflmivorum ya- ni Czgününı yani. Yalnız bu bir mflU duygudur. Bir deşarj olmak için. Doğ- ru mu eğri mi bflmiyorum. Yalnız o ge- ce sabaha kadar ber yer yandı vani." Içışleri bakanınm sözleri de çerçeve- lenip duvara asılacak türdendi. "VaDa iyi ki bir kaza olmadı" diyor bakan. Hemen düzeltiyorlar, "Okta efendim" dıye. Hemen o an bakan, "OMu- Baa oimoş" deyivenyor. Ba- kanın, Istanbul'un ortasında rastgele açılan ateşten haberi yok. Millet sevmmiş, havaya ateş açmış. Olacak o kadar. Teröristbir saldın de- ğil ya, rastgele açılan ateşten ölen- ler a ldmvurduyagideıüer'' takımın- dan. Böyle çok var tıasıl olsa... Maçı 2-1 aldık ya, başbakan bile konuştu. Hem de nasıl! Başbakanlik merdiven- lerini çıkarken ayak üstü sıralayıver- di: "Müthiş bir gurur tabtosu. Bizim ber şeyi vapabileeeğiınizi gösteriyor. Avrupa Birüği'ne girdigimiz zaman da aynı şeyi yapacağız mşallah. Müt- hiş bir mücadele gûcûmûz olacak. Ve her şeyin önûne geçmeye başiayaca- go.» Valla inşallah...da acaba bir sonra- ki sefer 2-1 yenilirsek ne olacak? Çünkü hükûmet sözcüsü bile olanca ciddiyetıyle neler dedi: "Tûrkiye'de futbolun arük Avrupa futbolu düze- yine çıkmış oiduğunu görmekten he- pimiz mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum." Gelecek sefer yenilirsek futbolu- muz Avrupa düzeyinden inmiş mi olacak? Bu yüzden mi Avrupa Birli- ği'ne giremeyecegiz? Yani bir maç kazandık ya da kaybettik diye aklı- mızı kaçırmakla Avrupalı olunmaya- cağını bari büyüklerimiz artık anlasa.. Kaç kız bir ressamla evlenmeyi düşler?• $ Kültür mü, kömür mü? Böyle de soru olur mu demeyin. Olur. Bir Türk işadamı Rusya'yı geziyor. Elbet- te kültûrel amaçlı değil bu gezı. Olkesmde ve dünyanin her yerinde aradığını anyor adam: Para anyor. Mal bulmaya, almaya, satmaya çabalıyor. Gittiği kentlerde ona büyûk ko- nukseverlik göstenyorlar. Ve adamın aradığı mallan göstermeden önce, tarihleri ve kültür- len üzerine lusa bılgi venyorlar - Puşkin, Yevgeniy Onegm'in bir bölümü- nü bizim kentimizde tamamlamışür. - Şu gördüğünuz topraklar, Çaykovski'nin Kuğu Gölü'nü yaraürken esinlendiği yerler- dendir. - Dostoyevski, Beyaz Geceler adlı yapıtını burada yaznuşür. Işbitirici işadamımız önce bunlan nezake- ten dinleme karan alır. Sonra bunalır. Sabn taşar. Ve patlar. - Yahu ben buraya üç bin kilometre öteden sizin yazariannızla falan ügilenmeye gehne- dim. Malı gösterin, malı! Işte yazının başındakı soru buradan çıkı- yor: Puşkin mi, kömür mü? Çaykovski mi, kereste mi? Dostoyevski mi, boru mu? • Ne yazık ki bu tür rezilliklerin yabancisı değilim. Ama her duyuşumda ve görüşümde yeni baştan kaygılar alır beni: Nasıl bir dün- yada yaşıyoruz? Kaç çocuk, büyüyünce şaır olacağını söyler? Kaç genç kız, evleneceği MOSKOVA HAKAN AKSAY adamın ressam olmasını düşler? Herkesin idealinın bir kenanna kalın bir cüzdan sıkış- mamış rrudır? Bugünü ve geleceğı bir tarafa bırakahm. Neyin doğru, neyin yanlış oldugunu ararken, çoktan olup bitene, yani geçmışe bakalım: Homeros'un MOIX. yüzyılda yaşadığı, tl- yada ile Odysseıa destanlannı yazdığı dılden dile dolaşafak bugünlere gelmiştir. O tarih- lerden anımsadıgınız bır zengin, Truvalı bü- yük bir tüccar var mı? XVIII. yüzyılın ve belkı tarihin en büyük bestecisı \Votfgang Amadeus Mozart'ı tanı- mayan yok. Ama onun canına yeten ve bir mektubunda "Bu adamdan deticesine nefret ediyorum''dıye söz ettiği patronunun adını bilen var rru? XIX. yüzyıl resmine damgasını vurmuş olan Van Gogh, yaşadığı sürece yalnızca bir tek yapıtını satabilmişti. Şımdı geriye bakın- ca, o dönemde Hollanda'dan hangi işadamı- nı, hangi fabrikatörü anımsayacağız. Homeros'un gözleri kör müydü? Büyük coşkulann adamı Mozart, neden ölümü en gerçek dost sayıyordu? Saralı olması, Van Gogh'u nasıl etkiledi? Bu ve benzeri sorular, üzerinde düşünülmesi keyiflı, derin konula- n açar. Ya bütün dönemlerin patronlan, kö^ ,' mürcüleri, kerestecileri nasıl yaşarlardı? Na- sıl para kazanır, nasıl yerlerdi? Doğrusu bu sorular bana aynı ölçüde ilginç gelmiyor. Yıl- lar geçiyor. tarih akıyor. Edebiyat ve sanat adamlannın adlan silinmiyor. Olümsüz ya- pıtlar kuşaktan kuşağa dolaşıyor. Ama yaşa- . yan insanlann ve devletlerin çoğu, kültür ve , düşünce etkinlikleriyle uğraşanlan hor görü- yor, onlara yapmadığını bırakmıyor. Bir yandan tanhe mal olmuş kişilere saygı gösterdigimizi söyleyeceğiz; bir yandan da yaşayan tarihin asıl yaratıcılannı küçümseye- ceğiz. Bu ne iki yüzlülük! Kültür adamlanna, ancak soluk almadık- lan zaman mı saygı duyabiliyoruz? Seville 'de karnaval Geleneksel Seville Karnavalı önceki gün Ispanya'nın tarihi Seville kentınde renkli gösterilerle kutlandı. Seville kızlan, rengarenk Ispanyol kıyafetleriyle yaprıklan danslarla karnavalı izlemeye gelenlere eğlenceli anlar yaşattılar. Almanya'daki Türk çocukları ve dinAlmanya'nm birçok eyaletınde ço- cuklanmız dinimizi devam zorunluluğu olmayan Türk eğitım kurumlannda öğ- renebilir Ankara'dan Mıllı Eğitım Ba- kanlıgYnın yolladığı öğretmenler, hafta- da bir gün öğleden sonra sosyal bilgiler, tanh. Türkçe ve dın dersleri verir. Okul- dan çok kursu andıran bu dersler, kon- solosluklanmızın denetımindedir. Bir- kaç yıl Stuttgart ve çevresinde Türk okul aile bırlığı başkanlığı yaptığımdan bili- nm, haftada 30 dakika dın dersini az bu- lan birçok aıle çocugunu Kuran kursla- nna da gönderir. Buna da ne Alman ne deTürkilgililerkan$ır. Sayüan 1600'ün STUTTCART üzerindeki Kuran kursla- nnın çoğundadeğişik di- ni akım ve görüşten ho- caların eğitım verdıği bi- linıyor. Laıklikten çok şeriat yanlısı 20 bin Türk'ün 14 derneğin ça- tısı altında toplandığı da. Radikal Islamcılann ın- sanlanmızı etki altına alma çabalannın Türkiye'ye olduğu kadar ülkelerine de zarar vereceğıni bazı eyaletler çoktan kavramış. Hessen, Kuzey Ren-Vestfal- ya ve koyu Katolik Bavyera eyaletleri kültür bakanhklan 1986 yılından bu ya- na soruna bir çözüm getırdi. Alman çocuk- lar kendi din dersleri- ne gırerken -ki bu zo- runlu değil- Müslü- man ülkelerden gelen işçilerin çocukları da din dersi görmekte. Türk öğrencilerine din dersi vermek içın Türkiye'nin gönderdi- ği özel egitimli öğretmen. Alman yetki- lileriletambirortakçalışmaiçınde. Din derslerinin en üst sorumlusu da eyalet kültür bakanı. Başkenti Stuttgart olan Baden-VVürttemberg eyaletinde ise ko- alisyonun güçlü ortağı Hınstiyan De- mokratlar böyle bir çözüme 1986'dan bu yana karşı çıkıyor. Kültür bakanlan Bayan SchuKz-Hector bu konudaki gö- rüşlerinde bir değişme olmadığını ge- cenlerde basına yineledi. Bayan bakan, Islam'ın çeşitli mezhep ve akımlan oi- duğunu da belirtti. Kendı dini Hıristi- yanlıkta lsa'dan bu yana aynı sorunlann yasandığını unutarak. "Kültür bakanb- ğl oiarak hangi mezbebin din dersine öo- eetik tanıyahm'* diye soruvor Schultz- Hector. K Hem hiçbir tslam ülkesinin din- den sonımlu üst düzey \ öneticifcri şu gu- ne kadar bize müracaat da etmiş de^." Ne yapsan yetmiyorErgun Balcı çok yerinde sap- tamıştı bır yazısında, Batı'yaka- dife eldivenlı bir general gerek diye. Bu general, Saddam'ın ye- rini alacak ve hem bölge halkla- nnı susta tutacak hem de fazla göze batan kıyımlara kalkışma- yarak demokratik kamuoyunun huzurunukaçırmayacak. Onem- li olan, ABD ve Avrupa'nın ca- nını sıkmamak, kendisinden beklenilenleri yapmak. Bu yazı- yı okuvunca, şunu, hemen çevi- rip bir Isveç gazetesıne sokmaya çalışayım dedim kendi kendime. Öyle ya Türkiye'nin K.Irak'taki eylemi sürekli gündemde ve her önüne gelen, kafasma göre bır yorum yapmakta. En önemlisi, sorunlann bırbirine kanşması. Söz konusu bölgedekı otorite boşlugunun anlamıyla, bır der- gıde görüşlerini belirtti diye Ya- şar Kemal'in sorgulanmasının nedenı oldukça farklı. Değerlı Balcı 'nm yazısmı bır türlü orta- mını yaratıp çeviremedim. Çün- kü yazıyı çevırip göndermek de yetmeyecektı; gidip sonımlu ki- şıyle görüşmek, bırtakım içeriği belirsız açıklamalan sıneye çek- mek gerekecekti. Isveç, kendi azınlığı olan Samelere (bizde da- ha sık kullanılan adlanyla La- ponlara), atalanndan kalan top- raklan resmen mülkiyetlenne geçirmemeleri için Avrupa azın- lıklar anlaşmasına ımza atmıyor. Ama, dünyanın her köşesindeki azınlık sorunlann kanşıyor. Yan- lış anlasılmasın; kanşmakla iyı yapıyor. Ne var kı, eleştirinin öl-" çeğini ayarlarken birçok gerçeği • kendı köşesinden görüyor. Örne- ğin, dünyada en çok pohtık göç- menı banndıran ülkelerin, eksik- siz olarak üçüncü dünya ülkele- n oiduğunu görmemezlikten ge- lıyor. Türkıye, Bulganstan Türk- lerine bir süre sonra vize zorun- luluğu getirirken savaştan kaçan Iraklı Kürtlere uzun süre sınırla- nnı açtıktan sonra artık yeter de- yince, burada da eleştirilmışti. ' Uzun süredir, Türkiye'nin adını 1 " yalnızca iki konuda olumlu ola-'* rak duydum: Bin, spor -futbol-; ' öteki de AzizNesin'in Isveçcede yakında temsil edikcek olması. • Ne yazık ki, Aziz Nesin'i yazar - olarak tanımayan kamuoyu, "köktendincilerin yakmak iste- diği" bu yetmemiş gibi, bir baş- savcının onu ağır şekilde suçla- dığı "^azar" olarak tanıyor. Bir * yandan kızıyorsun bu insanlara, öte yandan da hak veriyorsun. > Ne yapsan yetmiyor, yapamadık-' lann ezıyor seni Azız Nesin'i * yazar olarak tanımama suçu ts- veçlilerin ama, onu "kBrban" . olarak tanımalannın suçu kim- , de? KESKE BEBEKLER HİC EMEKLEMEDEN YURUMEYE BASLASALARDI içinde oynadığı, yolu- rinin ulaşabileceği her yeri Domex Banyo ve Mutfak Te- mizleyici ile temizleyebilir- siniz. Domex Banyo ve Mutfak Temizleyici'yi lavabo, su gideri ve yemek hazırladığınız alan- larda da güvenle kullanabilirsi- niz. Temizliği bitirdikten sonra, artık mutfağınızda emekle- BACILLUS CEREUS Toprakta bulunur. n « l n a l t l n i B e b e k l e r ayakları üzerinde yürümeye başla- madan önce, elle- ^ ri ve dizleri üzerin- de emeklerler. Onların emekledikleri yerlerde, onlarla birlikte, ayak- kabılarla içeriye taşınan bakte- riler de dolaşıyor olabilir. Bebekleri yerlerden uzak tutmanız imkansızdır. Ama on- ları korumak, daha güvenli bir ortamda yaşatmak için yapabi- leceğiniz hiçbir şey yok mu? Tabii yerleri özenle siler- siniz. Ama, en doğrusu, bunu yaparken Domex Banyo ve Mutfak Temizleyici kullan- maktır. Herhangi bir sıvı temizle- yici yüzeylerdeki tüm kirleri yok edebilir ama, gözle görül- meyen milyonlarca zararlı bak- teri ve mikrobu geride bıraka- bilir. Bu yerler bebeğinizin tüm korunmasızlığıyla mutluluk nun üstünde bulduğu her şeyi eline aldığı, dahasıBASILLUS SP Yiyecek zehirlenmesine yol açan bir bakteri. ağzına götürdüğü yerlerdir. Bebeklerin bu davranışla- rına ne yaparsanız yapın engel olamazsınız. Ama onları çift et- kili formüle sahip Domex Ban- yo ve Mutfak Temizleyici ile koruyabilirsiniz. Deneyler, Domex Banyo ve Mutfak Te- mizleyici'nin, hijyen sağlamada diğer sıvı temizleyicilerden çok daha etkili oiduğunu kanıtla- mıştır. Aynı zamanda bu de- neyler kirlerin ve yağların te- mizlenmesinde de Domex Ban- yo ve Mutfak Temizleyici'nin üstünlüğünü göstermiştir. Ama mikroplar söz konusu olunca sadece yerleri silmek yeterli değildir.. Buzdolabı, oyun parkı , bebek iskemlesi, dolaplar, kısa- cası bebeğinizin küçük elle- şe- yin bebeğiniz oiduğunu bilme- nin verdiği güvenle rahat bir nefes alabilirsiniz. Unutmayın, hijyen kural- larına uymadan temizlenmiş bir alan, gerçek anlamda temiz- lenmiş değildir. DOMEX BANYO VE MUTFAK TEMİZLEYİCİ Derinlemesine temizler; hijyen sağlar. Tüm yüzeylerdeki kiri ve yağı kolayca söker atar. Hijyen konusunda daha fazla bilgi için, Domex Hijyen Danış- ma Merkezi P.K. 400 Şişli / İstanbul ad- resine yaza- bilirsiniz. Bomet. GERÇEK TEMİZLİK İÇİN HİJYENE ÖNEM VERİN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear