22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 NİSAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Tefc 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.513 90 98 Asıl beninı vicdanmı isyan etti! illiyet'ten Hasan Pulur'un, gazetenin pazar ekinde "Ke- sip SakJadıklanm" başlıklı bir köşesi daha vardır... Ha- san Ağabey, başkalanndan kesip sak- ladığı bazı yazılan yeri geldiğinde bu köşesinden yayımlar. Biz de bugün Hasan Ağabey'in "Olaylar ve Insanlar" köşesinden 24 Ağustos 1994'te kesip sakladığımız bir yazısından alıntı yapalım: "Bir köşe yazan, siyasete soyunsa, tarihi bir misyonu yüklendiğini sanıp, kendi kendini kurtancı' ilan etse, pe- şine de bir takım cambazlan takıp, seçimden önce kazandığını ilan ettir- se! Fakat bu arada, bazılan da onun söyledikleriyle yaptıkJannın, bugünüy- le dünü arasında önemli farklar oldu- ğunu görse ve hiçbir siyasetçiden esir- gemedikleri eleştirileri, onun için de yapsa, yazsa. Çiçegi burnunda siyasetçimiz, buna pişmiş aşa su katmak. diye sinirienip soluğu o eleştirilerin çıktğı gazete- nin patronunun odasında alsa, ken- disini eleştiren yazan şikâyet etse, şi- kâyet etmekle de kalmayıp, patronun müdahaiesini istese. Gazetenin patronu da, 'Ben yazan- TatİLsesMn bağışı umike programında kazandı- ğı 100 milyon lirayla birlikte Mehmetçik Vakfı'na toplam 170 milyon lira bağışladığını açıklayan ibrahim Tatlıses. kendi he- sabından 70 milyon lirayı vakfa ulaştır- dı. Şimdi sıra, Kanal-D yönetiminin 100 milyon liraiık ödülün vergisinı kestikten sonra net 56 milyon lirayı Tatlıses adı- na Mehmetçik Vakfı'na göndermesine geldi... Umanz, ekrandan dağıtılan ikrami- yeleri, sahiplerine aylar sonra ödeme "kurai"ı, Mehmetçik Vakfı için geçerli olmaz... Güner Ümrt, bu konunun ta- kipçisi olacaktır herhalde... Bu arada Mehmetçik Vakfı ile ilgisi olmayan "Haydi Türkiye Mehmetçikle El Ele" kampanyasını üç günlük canlı yayınla duyuran TRT de, kampanyaya 100 milyar lira bağış yaparak katıldı. Ne ki ardından TRT'nin tüm birimle- rine bir yazı gönderiterek, herkesin ma- aşından bellı bir mtktar para vererek 100 milyar liranın denkteştirilmesi is- tendi... tstanbul ErkeL.. ma müdahale edemem, etmedim de, siz benim gazetemin yazan ol- saydınız, bir politikacı sizi şikâyet etse, müdahale etmemi istese, ho- şunuza gider miydi?' dese. Gazetenin patronundan ağzının pa- yını böylece alınca, bu defa da hızını gazetenin yayın koordınatörünün oda- sında alsa, Kontrgerilla bana saldı- nya geçti, her gazetede adamlan var!' dese. Yayın koordinatörü de haklı olarak, meraklanıp, Peki bizim gazetede kontrgerillanm adamı kim?' diye sor- sa, karşısındaki, biraz önce patronuna şikâyet ettiği yazan ima etse, ya da söytese..." llginç değil mi? Bu yazıdaki patron acaba Aydtn Do- ğan mı? Kontrgerillanm adamı olmak- la suçlanan yazar acaba Hasan Pulur mu? Gazetenin yayın koordinatörü acaba Yalçın Dogan mı? Ve "şikâyetçi-muhbir" acaba Zül- fü üvaneli mi? Evet... Hasan Pulur'u gazetenin pat- ronuna şikâyet ederek yazılarına san- sür uygulanmasını isteyen ve gazete- nin yöneticisine de "kontrgerillanm adamıdır" diye ihbar eden kişi Zülfü ü- vaneli'dir! Bu bakımdan, halen Milliyet'te ya- zarlık yapan Zülfü'nün geçen gün Ah- met Altan için yazdığı "Vicdanım ka- bul etmiyor" başlıklı yazısı karşısında, asıl benim vicdanım isyan etti... Acaba, Zülfü bu yazıyı, Ahmet için yazdığı yazı yayımlanmadığı gerekçe- sıyle istifa eden Can Dündar'ın izinden gitmek için mi kaleme aldı, diye dü- şünmeden edemedim... Öyle ya hem "fikri kahraman "lar kervanına katılmak, hem de birkaç ay içinde ol rivayet 300 bin dolan cebe in- direrek yeni bir transfer yapma olana- ğını kim kaçırmak isteri Işte Ufuk Güldemir. Beş ay çalışıp istifa ederken Levent'te bir villanın sa- hibi olmadı mı? Yeni yuvasında baka- lım kimleri, omzunda Çiller eşarbı ile haber yapacak! Zülfü, "yicdani" yazısında "Et ko- karsa tuzlaıiar, ya tuz kokarsa?" di- yor. Hayır, Türkrye'de tuz kokmuyor. Çünkü, medyadaşişirilen "fikri kahra- man"lann tuzu öylesine kuru ki! Tuzları, Paris'ten sonra Londra'da da bir daire alıp kapısına "Yiğidim as- lanım burada oturuyor" diye yaz- dırabilecek kadar kuru! T Sayın Cumhur- başkanı'nın avukâta ihtiyacı yok. Hüsamettin Cindoruk Sigortasız sanatçı çahşüranlaryandı s Y azar Yılmaz Öner, "kültür metrukesi" olarak nitelediği 250'ye yakın Almanca, Fran- sızca, Ingilizce ve Türkçe ki- tapla, klasik müzik plaklannı ve keman- piyano notalannı 1946 yılında mezun olduğu Istanbul Erkek üsesi'ne bağış- lamak istedi... Okul müdürü Mahir Bey, "Hay, hay... Hemen bir araba gönderip aldı- nnz" dedi. Yılmaz Bey bir hafta evinde bekle- diği halde, gelen-giden olmadı... Oku- la teJefon edip durumu sorduğunda, her seferinde "Müdür Bey cenazeye gitti, bugün de araba gönderemiyoruz" yanıtı aldı... Anlaşılan makam otomobilini gön- derecekti ama bir türtü fırsat olmuyor- du...Oysa, hergün onlarca minibüs, ^Kadıköy'den Istanbul Erkek Lisesi'ne öğrenci taşıyordu... Şoförlerden birine rica edilse, Yılmaz Bey'in Kalamış'taki evine uğrar, değeri 100 milyon lirayı bulan "kültür metrukesi" bir an önce okula getirilebilir, Müdür Bey de gönül rahatlığı ile cenazelere gidebilirdi! SK Genel Müdürü Kemal Kı- lıçdaroğlu, Filmsan Başkanı Ümit Utku'nun uğraşı ve MHP Genel Başkanı AJpas- lan Tûrkeş'in önergesi ile kabul edilen, sanatçılann borçlandınlarak SSK'den emekliliğine ilişkin yasa konusunda gerçek "amele"lerin yüreğine su serp- ti... Kılıçdaroğlu, borçlanma için başvu- ru formlannın Filmsan tarafından dol- durulduğunu ama SSK tarafından da incelemeye alınacağını bildirerek şöy- le dedi: "Sanatçı olduğunu ve sigortasız ça- lıştığı işyerierini beyan edenlerin önce- likle sanatçı olup olmadıklan Kültür Ba- kanlığı'nın nonmlanna göre araştınla- cak. Bu yasadan sonra öyle folklar der- nekleri çıktı ki, bunlara üye olan herkes sanatçı kesilmiş durumda. Aynca, sigortasız çalıştığını beyan ettikleri işyerleri denetlenecek. Bu iş- yerferinin variığı arastınlacak ve o işyer- lerine kaçak işçi çalıştırmanın hesabı sorulacak, ceza verilecek. Bu işlemlerden, işyerlerinden para cezaları tahsil edildikten sonra, ger- çekten sanatçı olanlann borçlanmala- n gerçekleşecek." O halde, mezarda emeklilige mah- kûm edilmek istenen "amele'lere, bir darbe de "amele rolü" yapanlar vura- mayacak... Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Bacak bacak üstüne attığımda, tabanımın delik olduğu günleri anımsanm. Kapah salon, zeytinlerve kaş-göz B üyükçekmece'den Mustafa Yalçın, dikkatli bir gazete okuru... Sporsayfalannda yer alan "kapalı spor salonu" ta- nımına itiraz ederek, haklı bir soru so- ruyor "Salonun açık olanı nerede gö- rülmüş ki?" Yalçın, Sabah'ta Servet Gürbüz ım- zasryla hazırlanan "Merak ettikleriniz" köşesindeki bazı zeytinlerin neden si- yah, bazılannın neden yeşil olduğunu açıklayan yazıya da değiniyor. Ağaçtan toplanan zeytinleri yeşil yapmak için alkali su uygulayıp tuz içinde saklamak, siyah yapmak için yainızca su kullanıp zeytinyagında bek- letmek açıklamasına açıklık getiriyor: "Zeytinin meyvesini eylül-ekim ayla- rındatoplarsanız yeşildir. Hiçbir işlem- le siyah yapılmaz. Kasım-aralık-ocak aylannda olgun- laşan taneler siyahlaşır. Bunlan da ye- şil yapma olanağınız yoktur." Sonra da sözü Vaziyet'e getiriyor. Si- nop'ta biriikte çay içmeleri soruşturma konusu yapılan öğretmenler için kul- landığımız"... neredeyse kaşının üs- tünde gözün var' demeye getirildiği" tümcesi için, "Bence hatalı, gözünün üzerinde kaşı olmak' daha uygun olur kanısındayım" diyor. Doğru... Deyimin aslı gözün üzerinde kaş ol- ması... Anatomik olarak da bu böyle... Ama çay içmek soruşturma konusu yapılınca, bu deyim yetersiz kalıyor... Gözün üstünde kaş olması, sonuçta varolan bir durumun bahane edilmesi- ni anlatıyor... Oysa, kaşın üzerinde gö- zün olması gibi bir saçmalık ancak ay- nı saçmalıktaki bir duruma uyuyor... Ve böyle olduğu için de bugüne dek Sinop Valiliği'nden çrt çıkmıyort 'Eskiden de güzelArnavut taklidi yapardı hazret' H er "lhsan"ın bir "şükran "ı ol- ması gerektiğini söylüyor Prof.Dr.Aydın Aybay... Cum- huriyet'te Işık Kansu'nun ya- zısından Ihsan Doğramaa için bir ki- tap yazıldığını öğrenince, Aybay da, "20'nci yûzyılın Köse Musa'sı Bay Ihsan Doğramacı" hakkında Vaziyet'e yazıyor. Biriikte okuyalım: "Bir süre önce birtakım zevat da, şükranlannın ifadesi olarak kendisinin heykelini dikmişlerdi. Sizin de, sokaktan toplayıp devlet olanaklanyla mevkiler, mansıplarverdi- ğiniz, akademik unvanlariadonattığınız birsürü 'mahmi'niz olsa, emin olun si- ze de heykel dikerler, methiye kitapla- n düzerler. Insanlık bunu gerektirir. Kitapta, hazretin 'şair' yanına da de- ğinilip Erbil Hasreti' adlı şiirine de yer verilmiş. Pek dokunaklı bir manzume. Insanın, doğup büyüdüğü yere duy- duğu bu tür hasreti rahmetli babaan- nemden bilirim. O da Bay Doğramacı'nın yöresinde doğup büyümüştü. Şehremini'ndeki evinde, zaman za- man nazma dökmeden, bu hasretini dile getirdiğine tanık olmuşumdur. Bay Doğramacı'nın manzumesini okurken, birden, Rıza Tevfik'in ilkokul- da iken şarkı olarak terennüm ettiğimiz bir şiirini anımsadım: Uçun kuşlar uçun doğduğum ye- re Şimdi dağlannda mor sümbül var- dır. Ormanlar koynunda bir serin de- re Dikenler arasında san gül vardır Orda geçti benim güzel günlerim O demleri anar şimdi inlerim Feryad-ı ömrümü yazar dinlerim içimde oralı bir bülbül vardır. Bay Doğramacı'nınkine ne kadar benziyor değil mi? Intihal mi, tevarüt mü, nazire mi filan derken, birden üstadın Dr. Spock'un Baby and Child Care' kitabına yaz- dığı Türkçe nazire' aklıma geldi. Demek ki hazretin nazire merakı epey eskilere, gençlik yıllanna kadar dayanıyor. Bilim alanında olduğu gibi, edebiyat- ta da bu marifeti var. Bu da ona 'şair' kimliğini veriyor. Derken başka bir çağrışım oldu ka- famda: Tevfik Fikret kendisinden epeydir haber alamadığı Rıza Tevfik'in ne yap- tığını dostlanna sormuş. 'Filozof oldu' demişler... 'Ya öyle mi?' demiş Fikret: -Eskiden de güzel Amavut taldidi yapardı hazret. Garip bir çağnşım işte..." Demirerin Valıdettinie Atatürk antsmdaki tercihi ağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Genel Başkanı Prof.Dr. Türkan Saylan, atv'de şeriatçılann propagandasının yapıldığı bir programda Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a padişah Vahdettin'ce bol para verilerek gönderildiği ve Bandırma'nın eski ve ufak bir gemi olmadığı, tarihin yalan yazdığı yolundaki iddiaları onaylayıp, gerçekleri Islam Ansiklopedisi nden okuduğunu belirten Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu'nu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e şikâyet etti. Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu'nu kapatıp, yerine kendince bir kurum oluşturan emekli orgeneral Kenan Evren'in kulaklan çınlasın! Eserleri meyvesini veriyor! Prof.Saylan, şikâyet mektubunda yakın tarihimizi böylesine yozlaştırma cesaretini kendisinde bulan Halaçoğlu'nun, Türk Tarih Kurumu'nun başından alınmasını Demirel'den istedi... Bir mektup da Halaçoğlu'na gönderip istifasını istedi... Halaçoğlu'dan istifa etmesini beklemek yanlış olur... Bay başkanın hangi düşünceye hizmet ettiği ortada... Mevzisini neden terk etsin! Şimdi gözler Demirel'de... Kendisi hakkında konuşanlan mahkemeye vermesini bilen Demirel, acaba Atatürk'e çamur atanlara karşı aynı duyariılığı gösterebilecek mi? Demirel'in Vahdettin Efendi ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki tercihini yapmasını bekliyoruz... ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİHPOROY \jmi BULUT BEBEK TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 30 Nism 'BUYUK TRBN SOYGUNU 19*1 t>£ 8UGÜH, ÛNLÛ AtAEIUKAU F/LM öt- TÛ. S/NEA/UİMN DOSOÇ YrLLA&tNM, CIUĞtVtA BU SANApt ÖNEMLİ KATK/L4IİOA SU- LÜMAM foereK, ÖZELUKLS pgA»A4rfK /coesa- YU ÛJtT UYŞULArANLAHPAAIO*^. 19O3'TE YAPT(- Ğl İO MtCİtCAUK "BÜYÜK TR£N SOYGUNll"(11/6 K K ) İİ X*K/At PLAN Ç£/CİML£ttİ VE GÖRÜNTÜ ÖNCÛ CtZEI I.İICLE& İÇ£RM£tcrt.rOİ. , &U7TJM KAME&A»* OOSfHJ ATEŞ ETMESr, &ÖST££/L- tSı st/eMjiK nerecAN uy/*NO(KMtçrr. "SürüK TtZSM &OY6UAIU*, \A/eST&İN TÜKÛMÛN HJC ÖNEM- Lİ ÖfiNESİ TMMOB Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği BAĞIMSIZLIK, BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN 1 M>WSTAALANLARDAYIZ - Çevre Mühendisleri Odası Istanbul Temsilciliği - Fizik Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Gemj Makinaları Işletme Mühendisleri Odası - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ist.Şb. - Jeoloji Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Inşaat Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Kimya Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Makîna Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Maden Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Metalurji Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi - Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi - Petrol Mühendisleri Odası Istanbul Temsilciliği - Peyzaj Mimarları Odası Istanbul Şubesi - Şehir Plancıları Odası Istanbul Şubesi - Ziraat Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Kutlama Yeri - Kadıköy Iskele Meydanı Toplanma Yeri : Söğütlüçeşme Kadıköy Belediyesi Parkı Toplanrna Saati : 10.00 MAVİ YOLCULUK Gulet tipi yatlarla sizi Akdeniz'e götürüyonjz. TARİHLER 06/05/95 -13/05/95 BODRUM/MARMARİS 13/05/95 - 20/05/95 MARMARİS/KEMER 27/05/95 - 03/06/95 KEMER/MARMARİS 03/06/95-10/06/95 MARMARİS/BODRUM 12.500,000TL TAMPANSİYON Bilgi ve rezervasyon içiru BOCmUMFOM YATÇtUK Tet: (0252) 316 30 46 316 46 64 KOSMOS TOURİSM & TRAVEl Tel:(0216) 356 6884- 356 76 30 (0212) 234 34 20(4 Hat) FARKLI BİR ROBINSON, FARKLI BİR YÖRE... 1995 İN YENİ MODASIYİNE İREMTUR DAN... ROBINSON S E L E C T CLUB MARIS M A R M A R i S Patça yanmadasının dünya harikası koylanndan birinde Marmaris'ten 35 krtı. ilerde ve sert vırajlara gelmeden önce benzersiz bir tcsis, ola^anüstü hizmet ve misafirperverlik NEPEN SELECT CIU5 ? • 156 dönüm üzerine kurulu özel bir koyda air-condition, TV, minibariı ve son derece konforiu 2 9 0 od»... • Gün boyu sınırsız yiyecck ikramı. 3 restaurant, 5 bar * Gün boyu ücretsiz ve sınırsız, yerii. yabancı, alkollü ve alkolgüz içecek\er • Hertürlü yer ve su sporlan (çoğu ücretsiz) • Açık ve kapalı yüzme havuzlan, 6 tenis kortu • Günboyu enternasyonal animaeyon (Türkçeye öncelik) • Ücretsiz sauna, hamam ve kondisyon aletleri • Oisco, Mini Club Robins, 5anat atöiyesi «Penize kadar inen yatay asansörler &GÜN/7GECE TP. 2 7 * 7 2 0 . 0 0 0 T L -denrtibaren 0-2 Yas arası cocuklar ücretsiz, 3-12 yas % 50 indirimlldir. TEK YETKILI SATIS ACENTESI •MERKE2: 296 25 03 |5 hot) -296 25 75 |5 hat| •FENERYOLU: 348 73 47 |2 hot) »BAHARIYE: 349 58 46 (2 hot) •ŞAŞKINBAKKAL: 411 56 40 (3 hot) .ETİLER: 257 62 95 12 hat| •ATAKÖY/Atrium: 661 24 86 (3 hot] »ANKARA : 425 34 70-425 28 70 ATİLLA COŞKUN UĞUR MUMCU CİNAYETİ Uğur Mumcu'yu kim ya da kimler öldürdü? 180.000 TL. / 3. BASKI SÜRMENE KADASTRO MAHKEMESt 1988/lOOEsas 1994/57 Karar Davacı Orman tşletme Müdürlüğü tara- fından davalılar AsiyeAlişanoğlu ve aıka- daşlan aleyhine açılan Sürmene, Çambur- nu, Kemerli mahallesinde kain 1183 par- sel sayılı taşmmaza ilişkin. kadastro tespi- tinin iptaline dair davada. mahkememizce karar verilmiş olduğundan: Davalılardan Ahmet çocuklan Asıye Alişanoğlu, Resmiye Alişanoğlu (Işık), Dursun Ali tazı Fatma Alişanoğlu, Remzi Naıl kızı Kamuran Alişanoğlu, Remzi Na- il kızı Sırma Alişanoğlu. Salih kızı Şazime Bıçakçı, Abdurrahim çocuklan Ömer Yıl- dırim Bıçakçı, Dogan Bıçakçı, Nuri Bıçak- çi, Hayati Bıçakçı, Erdoğan oğlu Hilmi Köksül, Ahmet kızı Fatma Alişanoğlu ve Abdurrahim oğlu Metin Bıçakçı'ya ait 29.07.1994 tarihli ve 1994/57 karar sayılı ve orman idaresi lehine sonuçlanan karar, davalılar mirasçılanna tebliğ edilemedi- ğinden ve adresleri de tüm aramalara rağ- men te^)itedilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla; Yukanda karar tarihi ve numarası yazı- h, orman ıdaresınin davasırun kabülü ile sonuçlanan karar özetı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 18497 ÇUMRA ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ 1994/176 Davacı Havva Vurdu tarafından davalı Durmuşali Vurdu aleyhine açılan boşan- ma davasının yapılan duruşmasmın veri- len ara karan gereğince; Karar gereğince davalı Çumra Yenido- gan mahallesi Yıldınm Beyazıt Sokak No: 5'teki adresine yapılan tebligat iade edil- mış. ve yapılan zabıta araştırmalanna ra|- men tebligata elvenşli adresı bulunama- mış olmakla dava dilekçesinin ilanen teb- liğine karar verilmiş olmakla yukanda is- mi yazılı davalı Durmuşali Vurdu'nun du- ruşma günü olan 25.5.1995 gûnü saat 9'da mahkememızde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, be- lirtilen gün ve saatte mahkememızde ha- zır bulunmadığı takdirde yoklugunda du- ruşmaya devam edileceğı ve hûküm veri- leceginden ilan dava dilekçesi yerine ka- im olmak üzere ilan olunur. 14.3.1995 Basın: 18471
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear