25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 NİSAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üst disiplin kurulu raporu, Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yeşilada'ya 30 ocakta iletildi Yolsuzhık ild aydır 1)iliııi\oı*ESRAYENER ANKARA - Petrol Ofisi Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde ortaya çıkanlan 125 milyar liralık yolsuzluğa kanşmakla suçlanan personel ile olayı kapatmaya çalıştıklan savlanan müfettişler için kurumun üst disiplin kurulunun öngördüğü cezai işlem yönetim tarafından uygulanmadı Yetkililer, Genel Müdür Korel Aytaç başkanlığmdaki üst disiplin kurulunun ilgili raporunun 30 Ocak 1995 tarihinde Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Özelleştirme Idaresi Başkanvekili Can Yeşilada'ya gönderildiğini. ancak aradan iki ay geçmesine karşın sorumlular hakkında herhangi bir işlem başlatılmadığını bildirdiler. Petrol Ofisi FstanbuJ Bölge Müdürlüğü'nde, kurumun Teftiş Kurulu Başkanliğı'na bağlı müfettişler tarafından yapılan incelemelerde. bayilerle anlaşılarak karşılıksız çelderin muhasebeye işlendiğı ve 125 milyar liralık zarar gerçekfeştiği ortaya çıkanldı. Müfetrişlerin, yolsuzluğu yaptıklan belirlenen yöneticiler hakkında "uyan" ve "kınama" gibi sembolik cezalar vererek olayı kapatmaya çalıştıklannın bildırilmesi üzerine, Petrol Ofisi Üst Disipiin Kurulu, ikınci bir araştırma yaptırdı. Cst disiplin kurulunun araştırması • Genel Müdür Korel Aytaç başkanhğındaki üst disiplin kurulunun ilgili raporunun, iki ay önce Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Özelleştirme îdaresi Başkanvekili Can Yeşilada'ya gÖnderildiği, ancak aradan iki ay geçmesine karşın sorumlular hakkında herhangi bir işlem başlatılmadığı öğrenildi. sonucunda hazırladığı raporda. müfettişlerin, Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde yolsuzluktan sorumlu olduklan saptanan yöneticilere "uyan" ve "kınama" türünde sembolik cezalar vererek. sorumlulan korumaya ve olayı "örtbas" etmeye çalıştıklan vurgulandı. Raporda, başta Petrol Ofısi Teftiş Kurulu Başkanı YaJcm Gökçe ile Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin olmak üzere. Başmüfettiş Nuri Ardıç ve MuratÖzdoğan'ın görevden almmalan istendi. Raporda aynca, yolsuzlukla ilgili soruşturmalan yürüten müfettişlerden Tansel Güven, Zafer Yapıcıoğlu. Ali Akşin. Bülent Batur ve Şükrü Aksu'nun ihmalkâr davrandıklan belirtilerek, bu müfettişlere "kınama1 " cezası verilmesi öngörüldü. Üst disiplin kurulunun raporuna karşın Teftiş Kurulu Başkanı Gökçe, geçen hafta basmda çıkan haberlerin ardından görevinden alınırken, yerine yine görevden alınması istenen yardımcısı Ahmet Şahin vekâleten getirildi. Genel Müdür Korel Aytaç, Gökçe'yle birlikte, üst disiplin kurulu raporunda suçsuz bulunmalanna karşın, genel müdürlükteki muhasebe dairesi yöneticilerini de görevlerinden aldı. Üst disiplin kurulunun 30 ocakta hazırladığı ve yönetim kuruluna gönderdiği bu rapora karşın, müfettişler hakkında geçen iki ayda hiçbir cezai işlem yapılmadığı bildirildi. Kurulun başkanlığını Genel Müdür Korel Aytaç 'ın yaptığmı belirten yetkililer, "Genel müdür isterse bir talimaüvla tüm müfettişjeri görevden alma yetkisinc sahiptir" değerlendirmesini yaptılar. Petrol Ofısi'nin özelleştirme kapsamında olması nedeniyle kurumun yönetim kurulu başkanlığı görevini de Özelleştirme tdaresi Başkanvekili Can Yeşilada yürürüyor. Yetkiliîer, üst disiplin kurulu raporunun, 30 ocakta Yönetim Kurulu Başkanı Can Yeşilada'ya da gönderildiğini, ancak ilgililer hakkında herhangi bir işlem başlatılmadıgını bildirdiler. İstanbul olayları Yardım kampanyası başlatıldı MİYASE tLKNUR Gazi ve Ümraniye 1 Ma- yıs mahallelerinde olaylan protesto eden halka ateş açıl- ması sonucu yaşamını yiti- renlerle yarahlann yardıma muhtaç ailerine yardım sağ- lamak amacıyla kampanya başlatıldı Karacaahmet Sul- tan Derneği'nin Halk Ban- kası Üsküdar Şubesine açtır- dığı 58661020 no'lu hesaba ilk etapta 50 milyon TL ya- tınldı. Olayda ölenlerin aileleriy- le yaptığımız seri röportaj- lar sonrasında gazetemizi arayan bazı vatandaşlar aile- lere yardımda bulunmak is- tediklerini ilettiler. Gazete- mizin öncüiüğünde bir he- sap açtırılmasını öneren okuyuculanmızın bu istek- leri üzerine kendileriyle gö- rüştüğümüz Karacaahmet Sultan Demeği yöneticileri bu amaçla kendilerinin de bir yardım kampanyası baş- lattıklannı, dileyenlerin bu hesaba katkıda bulunabile- ceklerini söylediler. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Tokat Şubesi mağdurlar için giyecek yar- dımı başlatırken hastaneler- de yatan yaralı ailelerinin, ihtiyaçlannı gideımekte zor- landıklan belirtildi. Hükü- metin vereceğini söylediği yardımın aileler arasında na- sıl paylaştınlacağı ve ailele- rin eline ne zaman ulaşacağı bilinmiyor. Şu ana kadar ai- lelere İHD'nin verdiği 8'er milyon lira ile Karacaahmet Sultan Derneği'nin erzak yardımlan iletildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Konuşmanın Tarifesi... 1848'lerin Fransası'nda Lamennais şöyle haykın- yordu: - Konuşabilmek hakkını kullanabilmek için altın ge- rekiyor, hem de çok altın. Biz ise yeterince vartıklı de- ğiliz. Yoksullara susmak düşüyori 1995'ler Türkiyesi'nde başkentin belediye başkanı haykınyor: - Siz ücretle çalışıyorsunuz, paranız kadarkonuşur- sunuz. Bana 400 bin kişi oy verdi! Devir değişti. 1848'lerde TV yoktu; o sözleri sadece bir avuç in- san duyrnuştu. Şimdi milyonlarca kişi anında duyuyor ve de görüyor. 1848'lerde altın değerliydi; şimdilerde ise dolar de- ğerli. Lamennais, düşüncesini açıklarken altını ölçü olarak koymuştu. Başkentin "pek sevimli" belediye başkanı ise, nezaketinden dolayı, "Ancak doların ka- dar konuşursun!" demedi. 1848'lerde dernokrasi bu kadar gelişmemişti. Daha gariban Fransız işçisi yenı yeni oy hakkını elde ediyor- du. Bu nedenle de Fransız düşünürün aklına "Altını bı- rak, oya bak! Ve de oyun kadar konuş!" demek gel- memişti. Bizde demokrasi "çooook" gelişti. • • • Kanal 6'daki "canlı yayın "ın çok canlı ve aydınlatıcı olduğuna kuşku yok. "Adil düzen"\n Erbakan Hoca sonrası "başbakan adaylan "nı pek yakından tanımak olanağı doğdu. "Adil düzen "de paranın ve oyun ne kadar değerli olacağı an- laşıldı. "Adil düzen"c\\erin, "Parası olmayan tatilyapmasın!, Parası olmayan Bilkent'e gitmesin!, parası olmayan..." tekertemesinin mucidi rahmetli bircumhurbaşkanının gizli müridleri olduğu ortaya çıktı. Ama her şey "aççık seççik" hale gelirken, benim ka- fam biraz kanştı. Hepsi iyi güzel de, "para" ile "oy" arasındaki bağ- lantı biraz bulanık. Şimdi paramıza göre mi konuşacağız, yoksa oyyı- muza göre mi? ikisi de önemli ise, hangisinin önceliği olacak? iki kişi tartışırken sorunu çözmek kolaylaşıyor. Kafanız kızınca, "Senin aylığın ne ki ne konuşuyor- sun?"dersiniz, olur brter. iki taraf daçıkanrlar "maaş" bordrolan"nı, ya da "getir vergisi bildirimleri"ni... To- kuştururlar. Ne kavgaya gerek kalır, ne de polise, mahkemeye. Üstelik, ağız dalaşlarında ağır basmak isteyenler, gelirlennı düşük göstermekten kaçınmak zorunda ka- lırlar. Böylece vergı kaçakçılığı da önlenmiş olur. (Alın size "Adildüzen'm bir yaran daha!) Güzel, hem de çok güzel... Ama "para babası" ile "belediye babası" (parçjon "oy babası" demek istemiş- tim!) tokuşunca ne olacak? ••• Işte asıl sorun burada. "Adil düzen" acaba "para" ile "oy" bağlantısını na- sıl kuruyor: Sayın Mercümek aracılığı ile mi? Yoksa daha kesin ve kolay anlaşılır bir "tarife"\eh var mı? Çemişkezek belediye başkanı ile Ankara belediye başkanı tokuştuklannda, Çemişkezeklinin susması ge- rektiğıni anladık. 2-3 milyoncuk oy ile iktidara gelebi- len Belçika, Hollanda, Danimarka falan gibi ülkelerin başbakanlan da elbette ki etekli başbakanımız karşı- sında sus pus olacaklar. Birleşmiş Milletler'de de elbette ki en fazla Çin Cum- & k & l Bir başka olurBoğaz'daakşam Güneş yavaş yavaş çekiliyor Boğaz'ın üzerinden. Istanbul akşama hazırlanıyor. Birazdan Istanbul siluetinin yerini karanlıkta panldayacak ışıltılar alacak. Boğaz'ın eşsiz görüntüsü, kentin kargaşasını gizlemiş, seyrettiriyor kendini. Boğaz'a dalmış giderken midyeci fark edilmiyor bıle. Midyeci, unutmuş Boğaz'ın güzelliğini, kanıksamış belki de. tskelenin kenanna bir tabureye ilişmiş, serin Biraz daha yakJaşsak morarmış ellerini göreceğiz. Kilosunu kaça satabileceğinin, ertesi gün ne kadar midye çıkarabileceğinin derdinde o. Birazdan son midyelerini de ayıklayıp gidecek, gecenin ışıklan kalacak Istanbul'un üzerinde, bir de martılann karartılan. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Buraya jgjttihljjİBföiy çok açıU Ama ErpewanHo^|e Vehbi KİOç karşı karşıya gel- diğinde ne olacak? Kaç para kaç oy edecek? Her oyun karşılığı dolarla mı hesaplanacak yoksa Suudi Riyali ile mi? (Her oy ''adil düzen''e acaba kaça patlıyor?) Hoca'nın "konuşmaftaMcrölçülürken,oylannın üze- rine bankalardaki ve Mercümek'teki paralar da ekle- necek mı? Koç'un fabrikalannda çalışan işçilerin oy- lan da hesaba katılacak mı? Örneğin etekli başbakan Meclis kürsüsüne çıktığın- da, sadece oylan kadar mı konuşacak? Yoksa Ame- rika'daki villalan kadar mı? • • • Günlerdir uykulanm kaçtı... işin içinden bir türtü çı- kamıyorum. Ve de Adil Düzen'in "konuşma tarifesi "ni sabırsız- lıkla bekliyorum! İçişleri Bakanı, İstanbul olaylanyla ilgili olarak 10 kişinin yakalandığını söyledi Menteşe, kayıp savlannı yalanladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe, çok sayıda yurttaşın ölü- müyle sonuçlanan İstanbul olaylannda kayıp ki- şiler bulunduğu yolundaki savlan yalanlayarak. "Kaymakamkk, savcıbk \e emnfvet yetkililerine herhangi bir başvuru bulunmamaktadir" dedi. Menteşe, olaylarla ilgili 10 kişinin silahlanyla birlikte yakalandığını bildirdi. Soruşturmanın bakanlık müfettişlerince sür- dürüldüğünü kaydeden Menteşe, olaylarla ilgisi görülen 8 kişinin mahkeme tarafından turuklan- dığını belirttı. Menteşe. "Aynca DGM, olaylara kanştıklan beJirienen ve Uiegal örgütiere mensup olduklan anlaşılan 10 kisiyi de silahlanyla birlik- te yakalatmış ve bunlan gö/etim altına aldırtmtş- ür" dedi. Menteşe. yaşamını kaybeden, yarala- nan ya da işyerleri hasara uğrayanlara Istanbul Valiliği aracılığıyla 10 milyar lira gönderildiğini bildirdi. Tutuklanan kişilerin isimleri ve doğum yerleri şöyle: "HıdırGürlevik(Sıvas),ŞenerÖz- er (Hanak). V ılmaz Çal (Hanak). Sinan Ulaş (Pü- lümür), Hüsnü Kanik (Pülümür). Sıdıka Sairtoğ- lu (Erzincan), Oya Yıldız (Ardahan), Neriman Bakacak (Zara)." TARİHTEN GÜNÜMÜZE SAHTE BİÜMLER VE ŞARLATANUK Astroloji, simya, teoloji, hermetika, sosyobiyoioji bilim mi değil mi? 9 Adam Şenel Tarihte ve günümüzde sahte bılımler # Osman Demircan Bir sahte bilim: Astroloji # Rennan Pekünlü Siz hâlâ yengeç burcundan olduğunuzu mu sanıyorsunuz? 9 Huseyin Batuhan "Kafa sağlığı" ve şarlatanlık # Ahmet Inam Bilımde sahteciliğin kaynaklan Kızılbaşlık: Doguşu, dünü ve bugünii Nejat Birdoğan'ın incelemesi: "Kızılbaş" sözcüğünün ve Kızılbaşlığın kokeni, Selçukîu ve Osmanlı devletlerine karşı Kızılbaşlar, Safevilerin tarihçesi.Kızılbaş topluluklan, Kızılbaşlığın felsefesi. Kabe, İslamiyet öncesinde kiliseydi Erol Sever kanıtlarıyla yazdı: İslam'ın ılk dönemıne ait kaybolan kitaplar ve resmi İslam. Muhammed'in Mekkeli karşıtlan Hıristiyanlardı. Kabe duvanndan kazınan Hıristiyan freskleri. Psikoloji I Anımsamayla ilgili bazı etmenler Astronomı I Büyük Pattama'ya alternatıf: Plazma evrenbilimi Eski Mezopotamya'da cinsel yaşam Matematık I Gerçekten özgür müyûz7 Iskendenye seruvenının sonu ve Arıthmettca ODTU Sualtı TopluluŞu ile söyleşi Zengin küttûrlerı altüst etmek isterim Dr. Doğan Şahin ile söyieşı I Işkence ile baş edılebilir mi7 Ekotopya t Dünyanın en kötû 10 ştrketi Bıtkıterl Servilere, ardıçlara, maztlaca ds bir merhaba Zct Dr. Rtnnan Pekün/ü Muunı llmiyc Çıj Prof. Dr. Ali N«sin Prof. Dr. Şafak Alpay Çağatay K*tkinok Şükrü GOnbulut F*yu Pcrinfck Aylin Gcnfoğlu Doç. Dr. VOcal Çafilar Abon* kofullan: 6 aylık 200.000 TL.. yıllık 400 000 TL YD yıllık 60 DM Abon* b*d*li ifiıv Ender Helvaooglu TOrkiye I) Bankası Istanbul- Kızıltoprak Şubesi Hesap No: 1071 343539 Posia (eki No 6736S4 Yaz^ma AdrMi: Yol sokak, Polat Celıl Ağa Ishanı, Kat S Mecıdiyeköy/tstanbul- T»l; (0212) 212 10 66 Fajc (0212) 288 48 05 Nisan savısı bavılerde POLİS, QUO VADİS? 150 YILLIK TEŞKİLAT OTOPSİ MASASINDA POLİS TEŞKILATINDA YENIDEN YAPILANMA TÜRKIYE'NİN EN ESKİ KURULUŞUNUN İŞLEYİŞI. IMKANLARI VE SORUNLARI.... YILLARIN POLİTİKACISI KAMRAN İNAN'DAN "PEVLET APAMLIĞI" DERSLERİ MİTTE REORGANİZASYON TÜM İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTIRILECEK . CHP'DE FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK: GRUPLAŞMALAR ŞIMDIDEN BAŞLADI. EKRANLARDAKİ ŞİDDET TOPLUMU NASIL ETKİLİYOR? ÖLDÜLER, GERİ DÖNDÜLER! VE HERŞEYİ NOKTA'YA ANLATTILAR... DÜNYA, TÜRK MAFYASINI NEDEN DIŞLIYOR? SUÇ DÜNYASININ YENİ KRALLARI: TATARLAR. ÇEÇENLER. GÜRCÜLER VE AZERILER. İLETİŞİM FAKÜLTELERİ SORGULANIYOR... Erman Şahin, doğal çevreyi koruyan tutumlanyla politikacı oldu Bayındırlık Bakanlığı'nda 'Kuvayi Milliye' ruhu OKTAY EKİNCt "Şehireilerimiz kentierimin planiar- ken yollan cetvelle çizmeyi arük bırak- malılar ve belki de hiç cct\cLgörryc kul- lanmadan, e\ leri, ağaçlan, anıtlan ko- nıyarak yolçizgilerini ellcriy ledûzenle- meliler.J" Bu sözler. yenı Bayındırlık Bakanı Erman Şahin'e ait. Yani, Türkiye'de ev- leri. ağaçlan ve hatta anıtlan hiç dikka- te almayan karayolu planlamasının yıl- lardır baş uygulayıcısı ve 'müdKfi'olan bir kurumun yeni siyasi patronuna ait. 1980'li yıllarda Muğla'da 3. dönem belediye başkanlığını yaparken. 'Tûr- kiye Tarihi Evleri Koruma Derneği'nin bir toplantısında söylediği bu sözler sa- londaki korumacılann coşkulu alkışla- nyla karşılanmış ve şu görüşlerini dile getirmişti: "BizMuğla'yıyüksekyapılardan ko- rumaya çalışıyoruz. Bayındırlık Bakan- uğı ise 15 kadıı bina projesini resen onay- layarak ruhsat için bize gönderiyor. Bu tür yetkiler kente karşı kullanılmama- u. İmar karaıian, Ankara"dan değiL,ye- rindealınmah.^fKütahya- 15 6 1987) Yine Erman Şahin'in, bu kez 49. hü- kümette 'Şchircilikten Sorumlu Devlet Bakanı'vken Trabzon'a yaptığı bir zi- yarette, Mimarlar Odası şube yönetici- lerine verdiği şu 'söz' de o günlerde yü- reklere suserpmiştı: "Tarihin üzerindenyol geciyorsa, ben burada tarafim ve tarihin konınmasın- dan yanayım. Bu yolun durduruunası ve daha uygun bir güzergâhtan geçirilme- si için eİimden geleniyapacağun. r (Trab- zon-7Kasım 1992) Şahin'in sözünü etrıği yol, yine yıl- lardır Karayollan'nca öngörülen ve Trabzon Kalesi'nin üzerinden geçiril- mesi planlanan ünlü 'Uçan Yol' proje- siydi ve valiyle birlikte Bayındırlık Ba- kanlığı'nın üst düzey bürokratlannın da tanık olduğu bu konuşmadan bir yıl sonra, Idare Mahkemesi de zaten aynı projeyi 'kenri tabrip edeceği' gerekçe- siyleiptal etmişti... Bayındırlık Bakanlığı. öteden beri ve özellikle 1980 sonrasında yoğunlaşan bırçok uygulamasmda, Türkiye'de tari- hı ve doğal çevrenin korunmasından ya- na çaba gösteren duyarlı kesımlerin de- nebilir ki en çok karşı karşıya geldikle- n bir kamu kuruluşu olarak nam saldı. İmar değil, imha planJan Ülke düzeyindeki ulaşım politikasın- da demiryollannı geliştırmek yerine sa- dece karayoluna ağırlık veren ve Tür- kıye'yi uygar dünyada eşine rastlanma- yan birçağdışı ulaşım açmazına sürük- leyen tercihlerin 'baş, uygulay ICBI' ister istemez Bayındırlık Bakanlığı oldu. Benzer şekilde Istanbul'a metroyu, ray- lı tüp geçişi ve demıryolu ağırlıklı top- lu ulaşımı bir an önce kazandırmak ge- rekirken, koca kenti 'köprülerveotoyoi- lar tuzağına" tutsak eden projeler de ay- nı Bakanlık'ta geliştirildi ve uygulandı. 1980'li yıllann 'işbitirici imar poöti- kalan' dönemınde. imar planlanna par- sel ölçeğinde 'resen müdahale' yetkisi- ni alan Bayındırlık Bakanlığı. bu yetki- sini kamu yaranna kullanacağı yerde. arazilerine "ayncalıklı imar izni" almak isteyen kimi nüfuzlu çevrelenn özel rant beklentilerine hizmet edecek şekil- de kullandı. Neyse ki Anayasa Mahke- mesi İmar Yasası'na 1987"de eklenen bu 'operasyonel' yetkiyi daha sonra ip- tal etti ve böylece yağmacılar. özel imar haklan için 'Ankara'danişbitirme' alış- kanlığından bir ölçüde vazgeçtıler... Bayındırlık Bakanlığı'ru çevreciler- le karşı karşıya getiren son iki proje ise Çanakkale Boğazı Köprüsü ile Istan- bui'daki Haliç Köprüsü'nün genışletil- mesi projesi. Çanakkale Boğazfnda Bakanlıkça seçilen 'en uygun'(!) yer, Kilitbahir Kalesi ile Çimenlik Kalesi arası. Uygulandığı takdirde bu iki tari- hi eseri altına almaya aday olan bu pro- je, Gelibolu Yanmadasf ndaki SlTala- nını. milli parkı ve ormanlan da tehdit edıyor. Karayollan Genel Müdürü Din- çer Yîğit'in 'Kültürel mirasa ve doğaya en azzarar verecek aJtematifleri araşb- rryoruz' şeklindekı açıklaması ise köp- rünün yer seçımi Kilıtbahir-Çimenlik arasmda kaldığı sürece, duyarlı kesim- leri pek ikna etmiyor. Haliç Köpriisü'nü genişletme proje- si ise yine tstanbul'un bu köşesindeki 500 yıllık bir Osmanlı tanhi birikimini gözardı eden çözümler içeriyor. Anıtlar Kurulu ile karayollan arasındaki tartış- ma da henüz 'tstanbul'un ve tarihin le- hine' sonuçlanmış değil... Bayındırlık Bakanlığı, böylesi uygu- lamalar ve projelerle nam salarken, şim- di bu bakanlığı yönetmeye başlayan Er- man Şahin ise tam tersi yöndeki politi- kalanyla tanınan ve ülkedeki tarih ve doğa değerlerine saygılı, sınırlı sayıda- ki yerel yöneticiler ve politikacılar ara- sında ün yapmış bir kişiliğe sahip. Erman Şahin'in imar konusunda Tant çevrelerine değiL kentevetopluma hizmet' şeklinde özetlenebilecek görüş ve uygulamalan, benzer şekilde örne- ğin imar aflan konusundaki titızhği ve her imar affinın aynı anda 'kente karşı suçun teş>iki'anlamına geldiğini vur- gulayan sayısız açıklamalan. yine yakın geçmişte kente duyarsız mevzi plan onaylan ile "imar affi yasalannı yfirü- ten' Bayındırlık Bakanlığı'nm 'eskiahj- kanhklanyla' taban tabana çelişiyor. Ülkenın ımanndan sorumlu böylesi- ne önemli bir bakanlığın, gerçekten i- mar yerine çoğu yerde 'imhaya' dönü- şen bu tür polıtikalanna karşı bakanlık bünyesindeki duyarlı bürokratlarve ka- mu yarannı gözeten kamu görevlisi mi- mar ve mühendisler de sıkıntı duyu- yorlardı. Erman Şahin'in bakanlığıyla, tüm bu sıkıntıların ve genlimlenn yerini 'Tür- kiye'yi koruyan' bir bayındırlık ve iskân •politikasma bırakacağı umudu var. Ön- ceki bakan HaülÇulhaoğhı'nun özellik- le imar affına karşı sürdürdüğü unutul- maz direniş. Erman Şahin döneminde 'ülkeye duyarsrz bayındırlık yatınmla- nna'yönelik olarak da sürdürülebilır ve bakanlık politikasında radikal bir dö- nüşüme kavuşturulabilirse, 1970'li yıl- larda Muğla'da yakılan'yagmaya karşı Ku\ ı ayi Milliye ateşi' kısa sürede ülkeye de ışık saçmaya başlayabilir...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear