22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 MART1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 75 MART DÜNYA TÜKETlCİ HAKLARIGÜNÜ Türk tüketicisiıun kudayacak neyî var? HÜLYAGENÇ Bugün 15 Mart. 'Dünya Tüketici Hak- ları Günü". ABD başkanlanndan John F. Kennedy'nın Berlin'de "Hepimiz tüke- üciyiz" diye başlayan konuşmasımn üze- rinden 33 yıl gecti. Aradan geçen yıllar. dünya tüketici hareketinin gelişmesine çok şeyler kazandınrken Türkiye olan bi- tenden habersiz yerli malı haflalannı kut- lamaya devam etti. Türk tüketicisinin bir asır geriden ta- kip ettiği bilinçlenme rüzgân, bugün Av- rupa Birliği'ne girme hevesi ve hazırlık- lan ile bambaşka bir noktaya geldi. Son 20 yıldır 10 kez Meclis kapısından dönen Tüketici Yasası, eksiği ve yetersizliği ile de olsa 6 ay sonra yürürlüğe girecek. An- cak Batılı toplumlarda sivil toplum hare- ketiyle başlayan tüketici hareketinin Tür- kiye'de istenilen noktaya geldiğini söyle- mek bugün için olası değil. Hükümetin çizdiği çerçevede, firmalann imkân tanı- dıgı ölçüde gelişmeye çalışan tüketici hakJan. tüketicinin ülke çapında örgütle- nip sesini çıkarmaya başlamasına kadar da devam edecek. Tabii ki tüketici hakJa- n 1980Tİ yıllara göre bir hayli yol kat et- ti. Önceki yıllarda satın aldığı ürünlerde birçok soninla karşılaşan tüketici, prob- lemlerini ıletmeye ilgili makam bulamı- yor, günlerce üretici firmalann kapısını aşındınyordu. Tüketiciler, çoğu zaman haklannı aramaktan vazgeçmek zorunda kalıyorlardı. 1980'li yıllarda yaşamlan birkaç olayi hatırlatmak. tüketici hareketinin nereye geldiğini göstermek konusunda yeterli olacak. 1984 yılında satın aldığı bluzun üzerinde temizleme etiketi gören tüketi- ci ürünün kullanıldığım anlayarak satıcı firmaya gitmiş. Sorunu çözümlenmey- ince ticaret odasına ve Kocaeli il zabıta- sına gitmiş. Tüketici, gerekli yardımı ala- mayınca gazetemize başvurmuş. Gaze- temiz aracıhğıyla yapılan görüşmeler de ilgili merci bulamama yüzünden sonuç- lanamamış. llhan Ateş isımli okunımuz. renkli bır televizyon alıyor. tkinci günden itibaren televizyondan 'vıız' sesi gelme- yebaşlıyor. Satıcıya başvuruyor, "Servi- se tamire göDderebiliriz" cevabını alı- yor. Kabul etmiyor, gazetemizi anyor. Ancak gazetemiz. ürünün satın alınması- nın üzerinden 40 gün geçtiği için tüketi- ciye yardımcı olamıyor. Orgütlü firmalar karşısında, tek başı- na mücadele eden tüketicinin zamanla hakkını aramaya başlaması ve örgütlen- mesi, üretici firmalan harekete geçirme- ye yetti. Ilk başta büyük firmalar tarafin- dan kurulmaya başlanılan 'tüketici danış- ma hatlan' İcüçük firmalar arasında da yaygınlaştı. Batılı tüketici., hakkına sahip çıktı Tüketici bilinci ve örgütlenmesi ile bu alandaki yasal dü- zenlemelere öncülük eden Batı dünyası, ABD'de de başlayan kitlesel tüketici tepkisi ile bu alanda düğrne- ye bastı. Bunu ABD'deki yasal düzenleme- ler ve Avrupa'da hükümetlerin desteği ile oluşturulan yapılanma izledi. Tüketim çılgınlığını adeta tüm dünyaya yayan ABD, tüketici haklanyla 19'uncu yüz- yılın sonuna doğru tanıştı. Ekonomik alan- da yaşanan kargaşalar ve artan gıda fiyatla- nna karşı yayılan boykotlar. yeni tüketici ör- gütlerinin ortayaçıkmasını gerekli kıldı. Sa- tılan mallann tüketiciye cevap vermediği du- rumlann gazetelerde ve diğer yayımlarda iş- Jenmesi. tüketiciyi koruyucu yasalann çıka- nlmasına zemin hazırladı. Kamuoyu baskj- sı karşısında ABD Kongresi 1906 yılında "Gıda Maddeleri ve tlaç Yasası" ile "Et De- netimi Yasası"nı çıkarmak zorunda kaldı. Gıda Maddeleri ve llaç Yasası, bozuk ve hi- leli gıda maddeleri ile ilaçlann üretimini ve satışını yasakladı. Bu arada özel komite, kulüp ve birliklerin de kurulmasını hızlandı. . 1930*lu yıllarda görülen ikinci tüketici ha- reketlerini 196O'lı yıllarda görülen üçüncü dönem gelişmeler izledi. Devlet başkanlan tüketici haklanyla direkt olarak ilgilenme- ye başladı. Temel tüketici haklan devletçe kabul edildi. Gönüllü örgütlenmeler de bu dönemde görülmemiş boyutlara ulaştı. Böy- lece ABD tüketim cenneti haline geldi. ABD'de başlayan ve giderek boyutlan geniş- lemeye başlayan tüketi- ci haklan. Avrupa ülke- lerinin ardından Japon- ya. Avustralya ve Kana- da gibi birçok ülkeye yayıldı. Bu yaygınlaşma çerçevesinde 1960 yılında Hollanda'nın La- hey kentinde düzenlenen bir konferanstâ "ÜlustBrarası Tüketici Birlikleri Örgütü (1O- CU)" kurulması fikri ortaya atıldı. 1962 yı- lında 16 ülkenin tüketiciler birliklerinin ka- tılmasıylabirlikgenişledi. Örgüt 1990 yılın- da bünyesinde 63 ülkeden oluşan 176 tüke- cici örgütü bannıyordu. lsveç, tüketici korunmasında Avrupa'da ve dünyada öncü ülkelerden biri. Aynca, kendine has yönleriyle tüm Avrupa'da tec- riibesinden yararlanılan "Iskandinav mo- deli"nin de temel direği. lsveç'teki gelişme, toplumun dayatmasından çok. sendikalar. kooperatiflervepolitikacılann tüketici hak- lanna sahip çıkrnasıyla sağlandı. lngiltere. Fransa ve Almanya'da tüketici haklarının gündeme gelmesi için 196O'lı yılları beklemek gerekti. Bu gelişmede AT'nin 1957 yılında başlattığı tüketici prog- ramlannın büyük etkisi oldu. Tüketiciyi Koruma Derneği tarafindan düzenlenen "Bilinçli Tüketim Nasıl CMur" konulu karikatür yanşmasuıda General AIi Rıza Ersin Lisesi'nden Cemre Ozkurt (soldan ilk ikisi)üe Özel Erenköy Güneş Lisesi'nden Abdullah Sevgili'nin (sağdaki>çizimleri ilk üçe gjrdi. Türkiye 100 yıl geriden geliyorAmerika'da yüzyılı aşkın bir süredir gündemde olan tüketici haklan, Türkiye'de 1970'li yıllarda önem kazanmaya başladı. Ülke ekonomisinde altyapının hızlı gelişmesı, sanayinın büyümesine paralel olarak tüketim harcamatannın artması bu konuyu gündeme getirdı. Ilk tüketiciyi koruma yasa tasansı 1971'de hazırlandı. 199O'lı yıllara gelinceye kadar hazırlanan 10 tasandan hiçbirisi yasaiaşamadı. Tüketici haklan ilk kez resmi olarak 1982 Anayasası'nda yer aldı. Tüketicinin korunmasıyla ilgili olan birçok yasa ve bunlarla bağlantılı bir çok tüzük ve yönetmelikler bir kargaşa içinde değişik bırim ve organlann yetkisinde toplandı. Birbirlerinden kopuk ve geniş ölçüde etkisiz halde olan bu yasalardan tüketici faydalanamadı. Çeşitli üniversitelerde tüketici haklan konusunda eğitim verilmeye başlandı. Sivil örgütler, TSE ve yerel yönetimler de tüketici bılincinı yerleştirmeye çalışıyorlardı. Aynca TOBB, TÜSIAD ve lstanbul Ticaret Odası gibi kuruluşlar da çeşitli yayınlar ve etkinliklerle tüketici bilincinın gelişmesine katkıda bulunmaya çalıştılar. Örgütlenen ve gelişen tüketici bilinci karşısında SHP-DYP koalisoyunu da hazırladıklan protokolde "Tüketici Haklan Vasası"nın çıkanlmasına yer verdi. MÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hurşit Güneş başkanlığında bir komısyon kurularak, yasa tasansı 1992'de Meclis'e sunuldu. 1994 sonuna kadar bekleyen yasa. gümriik birliğine girme hazırlıklannın yoğunlaşması üzerine yeniden ele alındı. 1995 Marti'nda Meclıs'te kabul edildi. 7UKETİCÎ YASASI GÖSTERMELlK Mİ?.. Cezalar yasada yetersiz kakyor • Tüketici Yasası'nın hazırlayıcılanndan Doç. Dr. Hurşit Güneş, tasannın Meclis'te tırpanlandığını savunarak, Erdal Inönü'nün Meclis'e 13 sayfalık eleştiri mektubu verdiğini söylüyor. Tüketici yasa tasansı- nın miman Hurşit Gü- neş, Meclis'ten geçen yasayı eksik buluyor. "Çerçeve yasa" niteli- ğinde çıkanlan Tüketici Kanunu'nun meclisten geçerken "ürpanlandı- ğmı" hatırlatan Marma- ra Üniversitesi tktisat Fakültesi Öğretim Gö- revlisi Doç. Dr. Hurşit Güneş, bu olaydan duy- dukları rahatsızlıklan dile getirmek için 13 sayfa uzunluğunda bir mektup hazırla- dıklannı ve bunu Erdal tnönü tarafin- dan Meclis'e sunduklannı dile getirdi. Yasada öngörülen cezalann yetersiz ol- duğunu hatırlatan Güneş. "Yediğiniz tostun bozuk çıkması halinde sabcının parayı iade etmesi u\gun bulunuyor. Oysa insan sağlığım iİgilendiren konu- larda daha büyük cezai müeyyideter uy- gulanmalı" dedi.Güneş. yasayla kurul- ması öngörülen Reklam Kurulu'nun fonksiyonlannın da sınırlandığına dik- kat çekti. Piyasada bulunan ürünlerden birinin bozuk veya defolu çıkması halinde ay- nı anda üretilen tüm se- rinin toplanılmasını ön- geren "Sınıf Davası " uygulamasının Türki- ye'ye uyarlanamayaca- gını bildiren Güneş, bu nedenle tüketici yasa- sında söz konusu uygu- lamaya yer verilmediği- ni hatırlattı. Tüketici Yasası'rtm iki yeniiik getirdiğini söyleyen Güneş, "Bunlardan ilki kurulması öngörülen Tüketici Mahkemeleri, diğeri ise yasanın tüketicinin örgürJen- mesine zemin hazırlamasrdedi."Yasa- nın getirdiği en büyük yenilik" olarak nitelendirdiği tüketici mahkemelerinin kurulmasının şüpheli olduğunu bildi- ren Güneş. Adalet Bakanlığı'nın özel ihtisas mahkemelerine karşı çıktığını söyledi. Adalet Bakanlığı'nın 'hukuk sistemini bozuyor' gerekçesiyle, yasa tasansında bulunan tüketici mahkeme- leri kurulmasını öngeren maddeyi Mec- lis'teki göriişmeler sırasında çıkardığı- nı hatırlatan Güneş. "Israrlanmız üze- rine bu madde yeniden eklendi ve bu şe- kilde yasalaşb" diye konuştu. Tüketici bankalara korumasız • Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Ayşe Akman yasanın, tüketicileri, kredi sözleşmelerinin hükümlerinin belirlenmesinde bankalara karşı korumadığını savunuyor. Tüketici Yasası'nı ek- sik bulan Tüketiciyi Ko- ruma Derneği, değışik- lik için gerekli çalışma- lara şımdiden başladı. Yasada yer alan tüketici kredilerine yönelik maddeyi eleştiren Tüke- ticiyi Koruma Derneği (TUKODER), kredı sözleşmelerinin her iki tarafin da çıkarlannı ko- ruyacak şekilde hazır- lanması gerektiğini sa- vundu. Tüketici Yasası'nı eksik bulduğunu vurgulayan TÜKODER Başkanı Ayşe Akman, "Biz dernek olarak, kredi söz- leşmelerinin iki tarafin çıkarlannı koru- yacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz" dedi. Akman, kredi sözleşmelerinin tek tip ve okunabilir büyüklükte düzenlen- mesi gerektiğini vurglayarak. "Yetkili bir merci tarafindan tektipolarak ha- zırlanan sözleşmeler bürün bankalara yollanniairdedı. Kredi sözleşmelerin- de yeralan faiz oranlannın net bir şekil- de belirtilmesinı ve değiştirilmemesini isteyen Akman, "Bankalar gecmişe ve gdeceğe yönelik olarak değişiklik yap- mayacaklannı taahhüt altına almalılar" diye konuştu. Tüketici kredi- sı alanlann vergi ve harçlardan muaf olma- lan gerektiğini savunan Akman. kredi kullanan kişinin borç bitimine ka- dar olan miktan önce- den bılraesi gerektiğini savundu. Akman, söz- leşme örneklerinin kre- di kullanmak isteyen tü- keticilere incelemek üzere verilmesi gerekti- ğini savundu. Tüketici örgütlerinin yasal düzenle- melerle oluşturulan kurullarda söz sa- hibi olmalan gerektiğini anımsatan Ak- man, Rekabet Kanunu'na göre kurul- ması öngörülen Rekabet Kurulu'nda bir tüketici örgütü üyesine yer verilmediği- ne dikkat çekti. Tüketici örgütlerinin devlete ait labo- ratuvarlardan ücretsiz olarak yararlan- ması için çahştıklannı belirten Akman. "Hazırlanan yasa tasansında buna ilişkin bir madde vardı. Tasan yasa- laştiğında bu madde kaldırılmıştı" şeklinde konuştu. Sermaye Piyasası Kurulu MENKUL KIYMETLERİN GERİ ALMA (REPO) VEYA SATMA (TERS REPOl TAAHHÜDÜ İLE AL1M SATIMI YETKİ BELGESİ Numara&t Tmh ARK/RP- 106 06.03.1995 Scrauye Piyasası Kunılu'nca Camiş Menkul Değerier A.Ş.nin I6.02.I99S urihinden mbaren Menkul Kıymeılenn Geri Alma veya Saıma Tuhhüduyle Alım Salımı faalıyeünde bulunması U)gun gönilmuştur Bu helge sıhıbı aracı kurura. Serv V. No: 7 TeMiği'nın 5'ıncı maddesindc yer alan menkul kıymetler uzennde gen alma (repot veya saıma (lers repo) taahhudu ile alım satım yapabilır. Bu belge. 3794 sayılı Kanun ile değişik 2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu'nun 3 lıncı nuddesı uyannca venlmistir. Ali Ihs» KARACAN Baskan Onaklıiın: BaflıtJdugıT Sml Mtmm Sıatfte İamb.1 202416-1-19956 mııımıılııımnııımiııııııımııı İLAN T.Ç. TERME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/292 Davacı Hüseyin Ustaoglu vekili tarafindan davalılar Mak- bule Ustaoglu ve Arife Ustaoglu aleyhine açılan tapu iptali davasının verilen ara karan gereğince: Davalılardan Makbule Ustaoğlu'na adresinin yetersizliği nedeni ile tebligatın yapılamadığı ve tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilemediğinden bahisle samk adına tebliga- tın ilan yolu ile yapılmasına karar verilmiştir. Karar gereğince adı geçen Makbule Ustaoğlu'na tebligat yerine geçerli olmak üzere duruşma günü olan 30.3.1995 gü- nü mahkememizde hazır bulunması hususu ilan olunur. Basın: 10305 İLAN T.C. ERZURUM SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1995 50 Kayyım tayini isteyenler Ali Özengez ve Aydın Özengez vekilleri tarafindan kayyıma muhtaç olan Abbas kızı Hediye için açılan kayyım tayini davasının yapılan yargılaması sıra- sında; Mahkememizce kayyım tayin edilecek şahıs olan Abbas kı- zı Hediye'nin adresini bilen veya Hediye'nin mirasçısı oldu- ğunu iddia edenler varsa yukanda numarası yazılı dosyaya duruşma günü olan 28.3.1995 gününe kadar müracaat etme- leri hakkında ılandır. Basın: 10293 İLAN T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI'NDAN Riunione Adristika Di Sigurta (R.A.S.) Türkiye Şu- besi'nintüm Sigorta branşlarındaki ruhsatlan (Yangın, Nakliyat, Kaza ve Makine - Montaj), 7297 sayılı Sigor- ta Murakabe Kanunu'nun 539 sayılı K.H.K. ile deği- şik 3'üncü maddesine istinaden iptal edilmiştir. Keyfiyet, anılan Kanun hükümleri uyannca ilan olu- nur. tLAN ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN DosyaNo: 1993/615 Esas Davacı Elif Ayşe Karaca vekili Av. Halit Uysal taraftndan mah- kememize hasımsız olarak açılan gaiplik karan verilmesine ait da\-anın yapılan tensip ara karan gereğince ilan yapılmasına ka- rar verilmekle; Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 26.8.1993 ta- rihli dilekçesinde: müvekkil babası muris Halil Yoylu'nun vefat etmiş olduğunu. geriye kızı Ayşe, oğlu Ali, oğlu Hasan. kızı Emine. oğlu Hüseyin, oğlu Mevlüt olmak üzere 6 mirasçısmın kaldığını, Halil Yoylu'nun oğlu Hüseyin ve Mevlüt Yoylu'dan uzun zamandan beri haber alınmadığını, bu haber ahnmama sü- resinin MK. 31. maddesindeki 5 yıllık süreden daha fazla oldu- ğunu, Hüseyin ve Mevlüt'ün evlenmediklerinden bildikleri ka- dan ile çocuklannın olmadığını. muris Halil Yoylu'dan kalan te- rekenin paylaşılacağından vesair sebeplerle işbu davayı açma zorunda kaldıklannı talep etmekle; Antalya ili. Korkuteli ilçesı, Nebiler köyü, C. 049/02, S. 40, K. 37'de nüfusa kayıtlı Halil Yoylu oğlu 1944 doğumlu Hüseyin Yoylu ile 1950 doğumlu Mevlüt Yoylu'nun gaipliğine karar ve- rilmesi istenildiğinden ilgililerin mahkememizin yukanda numa- rası yazılı dosyasına müracaat etmeleri (üç ay içerisinde), aksi takdirde gaipliğine karar verileceği (MK. 31. Md. gereğince) hu- susu ilanen tebliğ olunur. 17.2.1995 Basın: 10273 MEİS CAFE&BAR EZGİNİN• • «• V •• GUNLUGUher çarşamba sizlerle Saat: 22.00 BOyükparmakkapı Sok. No. 7/2 Beyoğlu (Hayal Kahvea yanı) Tel: 293 9973 ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKtVILİĞİ'NDEN 994/689 Vası Hâkımlığimızin 7/2/995 tarih, 994/689 esas 995/90 sayılı karan ile Şişli Çifte Ce- vizler durağı Gönen Sokak Şule Ap. No: 6/5'te ikamet eden mahcure Emine Yağ- cı'ya. Şerife Yağcı'nın vasi tayin edilmiş bulunduğu ila- nen tebliğ olunur. 17/2/995 Basm:11064 ISJANBUL YEMtNLl MALt MÜŞAVlRLER ODASI tLE BÜLENT SOYLAN YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLÎK A.Ş. RUSYA FEDERASYONU MALİ MEVZUATI SEMÎNERİ 20/21 Mart 1995 DedemanOteli Rusya Federasyonu'ndaki vergiler ve uygulaması, şirketlerin hesap denetimi (Auditing), beyanname Akreditasyon, lisans, şirketlerin kuruluş işlemleri Ayrıntıh bilgi ve kayıt için Tel: 225 06 98 - 230 44 73 İLAN T.C. GÖRELE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1990/27 Karar No: 1994/63 Davacı Kemal Alaca tarafindan davalılar Tapu Sıcil Müdürlü- ğü ve diğerleri aleyhlerine mahkememizde açılan mesaha tashi- hi davasının sonunda verilen 8.4.1994 tanh ve 1990'27 esas, 1994/63 karar sayılı ilam Görele Mal Müdürlüğü'nce temyiz olunup Yargıtay 14'ncü Hukuk Dairesi'nin 26.12.1994 tarih ve 1994/9299-12081 esas-karar sayılı ılamıyla onanıp hâkimliğimi- ze gönderilmekle; Bugüne kadar yapılan tüm aramalarda adreslerinde bulunama- yan; 1- Teşmilen davalılar Ahmet Yosma mirasçılan Şükrü, Salih, Ismet ve Muammer Yosma, 2- Hasan Durmuş mirasçılan Hurşit, Mehmet. Erkan. Esat ve tbrahim Durmuş. 3- Hüseyin Durmuş mirasçılan Tülay ve Sadettin Dunnuş, 4- Salih oğlu Ahmet Yosma. 5- Aralıkoz Köyü'nden Cemal kızı Melahat Ekiz'e Yargıtay 14'üncü Hukuk Dairesi'nin 26.12.1994 tarih ve 1994/9299'- 12081 esas-karar sayılı ilamı ilanen tebliğ olunur. 1.2.1995 Basın: 10286 İLAN TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1993/702 Davacı Gül Emre vekili Av. Mehmet Benli tarafindan davalı Cemal Emre aleyhine açılan boşanma davasında: Verilen ara karan gereğince davalı Muhyettinoğlu. 1.1.1969 D.'lu Cemal Emre'nin tebligata sarih adresi savcılıkça da aran- mış olup bulunamadığından ilanen tebliğine karar verilmiş olup, verilen karar gereğince duruşma günü olan 13.4.1995 günü sa- at 9.00'da mahkemede hazır bulunması. aksi halde duruşmanın yokluğunda devam edeceği davetiye yerine kaim olmak üzere (HUMK'nin 213 M.D.) ilan olunur. 5.1.1995 Basın: 3985 BENCE İZZETTİN ÖNDER Sistem ve Algılama Bozukluğu Türkiye belirii aralıklarla çok büyük sosyal sorunlar- la karşı karşıya kalıyor ya da bu sorunlaria karşı karşı- ya getiriliyor. Ideolojik esasa dayalı sistem çatışması, inanç farklılıkları çatışması, ırk esasına dayalı çatışma- lar sürüp gitmekte. Belli ki, birisi tutmaz ise, diğeri tez- gâhlanıp devreye sokulmaktadır. Aynı şekilde belli ki bunlar kışkırtmaya dayalı çatışmalardır. Bu kışkırt- malarda dış mihraklann rolü diğer ülkeler için de geçer- lidir. O ülkelerde de Türkiye'deki çatışma ortamının bi- ri ya da diğeri bulunmaktadır. O ülkelerde de bu "yu- muşak karın" dış güçlerce kaşınmaktadır. Ama oralar- da sonuç daha farklı olmaktadır. Türkiye'de sosyal farklılaşmanın çok sıcak ve canlı yaşanması nedenleri arasında, Türkiye'nin coğrafı ko- numundan sosyo-kültürel çeşitliliğine dek bir dizi fak- tör vardır. Bu faktörlerin bir kısmı ancak uzun dönem- de denetlenebilir nitelikte olduğu halde, bir kısmı ta- mamıyla denetim dışıdır. Denetlenebilir faktöıierdeki başan şansı da çok tartışmalı olabilir. Bunlann hepsi doğru olmakla beraber, aynı derecede doğru olan di- ğer bir gerçek de, tüm bu olaylann ve en son yaşanan üzücü olayın teşhisinin isabetli ve yerinde olmadığıdır. Zira, tüm bu olaylan dış güçlere ya da kışkırtıcılara bağ- lamak ve halkımıza sükûnet tavsiyesinde bulunmak, şakayı alay ile biribirine kanştırmaktan farksızdır. Türkiye'de, istemesek hatta bir şey yapamasak da, doğru olarak algılamamız gerekli olan ciddi bir sosyal olgu ya da değişim yaşanmaktadır. Bunun temelinde de sistemin ve ekonominin insanlarımızı tümü ile kap- sayamaması, onlan dışlaması yatmaktadır. Yalnızlığa ve güçsüzlüğe itilen insanlanmız ürküyor, sertleşiyor ve işin en acısı da radikal akımlan besliyor. Aç kalan bir hayvanın yapamayacağı hiçbir şey olma- dığı gibi, sosyo-psikolojik yalnızlığa itilen bir insan ya da insan topluluğunun da yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Plansız, programsız ve en önemlisi de yetersiz bir amorf ekonomik irileşme, iletişimin bu denli gelişmiş olduğu bir çağda inanılmaz gizil toplumsal güçler üre- tir. Tüpgazlan evlerimizde bomba sandık, doğalgaz şe- bekesini patlamaya hazır tehlike diye algıladık da, bu plansız, programsız şişkinliğin gizil gücünü ve potan- siyelini kavrayamadık. Acaba bizim algılama düzeyimiz sadece görüp do- kunabildiğimiz fıziksel ve somut nesneleri mi kapsa- maktadır? Evet, çünkü sistem, bizim sosyal olgu ve olaylan aktif ve fiziksel görüntülere dönüşmeden algı- lamamızı engellemektedir. işte bu nedenle, Ankara An- laşması'nın üzerinden 32 yıl geçmiş olduğu halde sa- nayimiz hâlâ bu durumda, trafikte ise içine hiçbir ya- bancının girmeye cesaret edemediği haıika bir siste- mi yaratmış bulunmaktayız. Düşmanın görevi düşmanlık yapmaktır. Ajanın göre- vi de kışkırtmaktır. Onlar bir yanlış yapmıyor, görevle- rini yapıyorlar. Onlara kızmak hedef saptırmaktır, asıl düşmanı gizlemektir. Bizonlarla uğraşacağımıza, bu or- tamı yaratan baş düşmanımızı saptamaya çalışalım. Halkı bu durumda bırakan, eğitimi ve sağlığı piyasa güçlerine teslime hazırlanan, tonlarca emekçiyi soka- ğa döktükten sonra, harika bir "kriz yönetimi" başan- sı göstererek kârlann katlanmasına izin veren, daha birçok mucizeler yaratan sisteme şöyle bir bakalım. Bu sistem halkı dışladıkça, birileri ona sahip çıkar ve çıka- caktır da, birileri de onlan kışkırtacaktır. Bu gidişle sadece kışkırtanlara kızmakla kalmayıp, yeni sahiplere teşekkür borcumuzu da sunacağız. Kim- bilir, belki de bu sahipler muazzam bir potansiyeli ka- nalize ediyor, hatta bir derecede pasifize de ediyor ola- bilir. Demokrasi ve sosyal düzenin asıl düşmanları, düzen- sizlikten yararlananlar değil, bu ortamı yaratanlardır. ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ YARARINA ÜNLÜ GENÇ TÜRK PİYANO VİRTÜÖZÜ FAZIL SAY PİYANO RESİTALİ İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN FAKÜLTESİ G AMFİSİ MAÇKA/İSTANBUL 29 MART 1995 ÇARŞAMBA SAAT: 20.30 Davetiyeler Devlet Tiyatroları Taksim Sahnesi Gişesinden Sağlanabilir. BİLGİ İÇİN: 0-212-273 16 32, 288 54 31 AYDLN ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/390 Davacı S.S.Es-Ko Dükknlan Toplu Işyeri Yapı Koop. vekilleri Av. Adnan Çukur-Av. Ali thsan Yılmaz tarafindan davalılar Ali Yıl- dız \e Bülent Filibeli aleyhine açılan netice olarak Es-Ko Çarşısı zemin kat B Blok 12 nolu dükkâna davalılann vaki el atmasının ön- lenmesine ilişkin davada davalılardan Ali Yıldız'ın Aydın Orta Mah. Cad. 72 Evler Andaş Apt. Kat 3 adresine yapılan duruşma gü- nünü bildirir tebligatın bila ıkmal iade edildiği. yapılan araştırma- ya rağmen de tebligata sarih açık adresi tahkik edilemediğinden. du- ruşma gününü bildirir tebligatın gazetede ilanen tebliğine karar ve- rilmiş olup buna göre yukarda bahsedildiği üzere davalı Ali Yıldız'ın duruşma günü olan 13.4.1995 günü saat 9.10'da mahkemede biz- zat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, ay- nca hazır bulunmadığı ve bir vekille de kendisini temsil ettirmedi- ği takdirde HUMK'nin 3156 sayılı kanunla değişik 213. maddesi gereğince yargılamanın yokluğunda devam edeceği ve hükûm ve- rileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11325 ERENKÖY GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞU'NDEN Gümrüğümüzce Gepsa Gıda Gıyim Ihr. ve lth. Paz. San. A.Ş. adına işlem gören 33569 sayılı 10.6.1985 günlü giriş beyanna- mesinden kaynaklanan gelir eksiği ile ilgili olarak Danıştay 7. Daire Başkanlığı'nın E: 1989/1799. K: 1993/2094 sayılı 24.5.1993 günlü karan lehimize sonuçlanmıştır. Bu nedenle 3.855.720. -TL. gelir eksiğinin tahsil zaman aşı- mma uğramaması nedeniyle başkaca bir adresi bulunamadığın- dan müdürlüğümüz saymanlık müdürlüğüne ödenmesi tebliğ olunur. Basın: 10696
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear