Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 MART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Içişleri Bakanı Menteşe, 3-4 ay öncesinden üniversitelerin kanşacağı duyumlarmı aldıklannı söyledi
'Tahriklere kapdmaym' toplantısı• Istanbul Valisi, Emniyet
Genel Müdürü, tstanbul
Emniyet Müdürü,
Jandarma Bölge Komutanı,
Jandarma Komutanı ve 8
üniversitenin rektörüyle
ûniversitedeki olaylar için
değerlendirme toplantısı
yapan İçişleri Bakanı
Menteşe, "Olaylar eskiye
göre çok küçük, fazla
büyütülmesin" dedi.
İstanbul Haber Servisi - Içiş-
kn Bakanı INahit Menteşe. üni-
versitelerde ülkücülerin, sol gö-
rüşlü öğrencılere saldırmalan
nedeniyle başlayan ve bir anda
ülke genelıne yayılan olaylarla
ilgıli olarak dün Istanbul Valili-
ğınde, Vali Hayri Kozakçtoğlu,
Emniyet Genel Müdürü Mehmet
Ağar, askeri yetkililer ve üniver-
site rektörleriyle "güvenlik'' top-
lantısı yaptı. Menteşe, toplantı
öncesi yaptığı açıklamada, bazı
illegal terör örgütlennın üniver-
sitelen kanştıracağı yolunda 3-4
ay öncesinden duyumlar aldık-
lannı öne sürerek "Bu örgütlerin
Hdeıieri, 'Ne duruyorsunuz, ünı-
Menteşe, İstanbul Vannği'nde yapüan toptanndan sonra, öğrencilerin sağduyıdu olmasını istedi. (Fotoğraf: UCUR GÛNYÜZ)
versitelen kanştınn' diyorlar-
mış" dedi. Menteşe, ünıversite-
lerde özel güvenlik bınmlen ko-
nusunun "özel kanun meselesi"
olduğunu belirterek ele alınma-
dığını söyledi.
içişleri Bakanı Nahit Menteşe,
öğrenci olaylannın artması üze-
rine dün tstanbul Valihği bina-
sında üniversite rektörlerinin de
kahldığı bir değerlendirme top-
lantısı yaptı. Vali Kozakçıoğlu,
Emniyet Genel Müdürü Mehmet
Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir, Jandarma Bölge
Komutanı Tuğgeneral Mehmet
Yüklü ıle Jandarma Komutanı
Albay Baki Onurlubaş'ın da ha-
zır bulunduğu toplantıya ayrıca,
İstanbul Ünıversitesi Rektörü
Prof. Dr. BülentBerkarda, İstan-
bul Teknık Ünıversitesi Rektöru
Prof. Dr. Reşat BaykaL Boğazi-
çi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Lstün Ergüder, Mımar Sinan
Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr.
Gündüz Gökçe, Marmara_Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer
Faruk BabreL, Yıldız Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr. Turgut
UzeL, Galatasaray Üniversitesi
Rektörü Prof Dr. Yıkbzhan Yay-
la, Koç Ünıversitesi Rektörü Se-
ha M. Tiniç katıldılar.
Bakan Menteşe, çağjmızm bı-
lım ve teknoloji çağı olduğunu
vurgulayarak üniversitelerin, bi-
lim ve teknolojinin öncüleri ol-
duğunu dile getirdi. Menteşe,
Türkiye'nin, Atatürk'ün göster-
diği çağdaş medeniyet yolunda
hızla ilerlediğinı söyledi. Bu du-
rumun birtakım yabancı odakla-
n rahatsız ettiğine dikkat çeken
Menteşe, "Bu odaklar, Türki-
ye'nin yükselmesinden korku-
yoriar. Terör örgütleri vasrtasıy-
la ülkemizi parçalayarak böime-
UNtVERSİTELERDE GERİCt SALDIRILARA TEPKİ SURUYOR. HİKMET ÇETİN UYARDI:
'Güventtkgüçleriyansız olmahy
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başta Marmara Üniversitesi olmak
üzere, üniversitelerde oruç tutmayan
öğrencilere yöneltilen gerici saldınlara
tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkanı
Hikmet Çetin, gençlerin, inanç
istisman temelinde bölünmeye
çalışıldığına dikkat çekerek, olaylar
karşısında güvenlik güçlerinin tarafsız
olmalan gerektiğinı, 12 Eylül
öncesinde "yan tutmanın" acı
sonuçlannın yaşandığını vurguladı.
ODTÜ Öğretim Elemanlan Derneği
Başkanı Prof. Dr. tnci Gökmen,
güvenlik güçlerinin, olaylar sırasındaki
tutumlannın endişe verici olduğunu
belirtirken, Tüm Banka ve Sigorta
Çalışanlan Sendikası (Tüm Bank-Sen),
oruç tutmayan öğrencilere yönelik
saldınlara hükümetin arka çıktığını
ileri sürdü. Türk Harb-lş Sendikası,
saldınlann 'karanhk güçler, polisiye
olaylar edebiyatıyta
geçiştirilenıeyeceğjni' açıkladı. MHP
Genel Sekreten Yaşar Erbaz ise gerici
saldınlardan sorumlu tutulan
ülkücülerin olaylarla ilgisi
bulunmadığım öne sürdü. CHP lideri
Çetin, dün partisinin Meclıs grubunda
yaptığı konuşmada, gençlenn oyuna
getirilmek istendiğinı söyledi. "Bu
oyunlann önüne geçecek olan, büyüyen.
gelişen CHP olacakhr" dıyen Çetin,
inanç, etnık köken ve mezhep
farklılıklanna karşın, insanların
birbirine saygı duymalan gerektiğinı
anlattı. Çetin, şöyle devam etri:
"Mübarek ramazan a>inı firsat bilerek,
inanç istisman temelinde gençler
bölünmek isteniyor. Bu oyunlan
sahneiemek isteyenlere izin venneyiz.
Cumhuriycti emanet ettiğimiz
gençlerimizin de, sorumluluklanna
sahip çıkacaklanna. tahriklere
kapdmayacaklanna inanıyorum. Son
yaşanan olaylarda, güvenlik güçleri
ayrunsız ve yansız davranmalıdır. 1980
öncesinde yan tutmanuı acı örneklerini
ve sonuçlaruu yaşadık. Bu kritik
günlerde, güvenlik güçlerinin yan
tutmadan davranması son derece
önemlidir." Çetin, bütün siyasi partilen,
bu tür olaylarda her türlü kaygıyı bir
tarafa bırakarak "tavır koymaya"
çağırdı. Tüm Bank-Sen'in yazıh
açıklamasında, öğrenciierin kimlik
kontrolü ile gırebildıklen kampuslara
'faşist çetelerin' ellerini kollannı
sallayarak girdıklerine dikkat çekilerek,
şöyle dendr "Öğrencilere saldinyı
düzenledikten sonra polise haber
verildiği halde sakhrganlann yine
ellerini kollannı sallayarak gmneleri,
faillerinin biünmesine ve iki sakiırganın
teslim edilmesine rağmen hâlâ bir
şeylerin yapılmaması saldınlara
hükümetin arka çıktığının açık bir
ifadesidir." Açıklamada, saldınlara
karşı, tüm demokrasi güçlenne,
'birteşik çahşanlar cephesi'
oluşturulması konusunda duyarlı olma
çağnsı yapıldı.
ODTÜ Öğretım Elemanlan Derneği
Başkanı j&ci Gökmen. üniversitelerde
yaşanan saldın olaylannda güvenlik
güçlerinin ta\Ti konusunda ciddi
endişelen bulunduğunu vurguladı.Türk
Harb-lş Sendikası'ndan yapılan
açıklamada, üniversitelerdeki gerici
saldınlann bir tesadüf olmadığı
vurgulanarak, hükümetin, olaylan,
'karanhk güçler ya da polisiye olaylar
edibayab ile geçiştiremeyecegi
1
kaydedildı.
îstanbul Ülkû Ocaklan Başkanı Erdem Karakoç:
Ülkücüler, asla polisle
karşı karşıya kalmaz
İstanbul Haber Servisi - Istanbul Ül-
kü Ocaklan Başkanı Erdem Karakoç,
üniversitelerde yaşanan olaylann kesin-
likle MHP'lilerle ılgısı olmadığını söy-
ledi. MHP Genel Başkanı AIpasIanTür-
keş'le aym görüşleri savunan Karakoç.
"Saldinyı gerçekleştirenler MHP'li de-
ğiL MHP'li olabilmesi için partiye üye ol-
malan gerekir. Olaylarda PKK parmağı
aramak gerek" dedi.
Erdem Karakoç geçen haftakı olayla-
n şöyle değerlendirdi:
"Marmara Üniversitesi'nde başlayan
olaylann ne onıçla ne de devrimci-ülkü-
cü çatışmasıyla bir ilgisi var. Bu olaylara
neden olan kişiler de ülkücü değil, PKK
ve De> Sol uzantısı olan kişflerdir. Oiay-
lar üzerine herkes' 12 Eylül öncesine mi
dönüyoruz' diye sordu. 12 Eylül öncesi-
ne dönmeyiz. Çünkü o zamanki siyasi ze-
min çok farklry dı. Türkiye için tehdit olan
bir komünizm vardı. Ama şimdi neyse ki
dağriddar.
Şundan eminim ki bir ülkücü-devrim-
ci çansması olmayacak. Kimse eski yara-
lan kaşımasın. Devrimci birgrupla. ülkü-
cü grup arasındaki sürtüşmeye Türkiye
gerçeği izin \ermez her şeyden önce. Geç-
mişteki Idnlerin üzerine bir çaba sarf e-
dilmesin. Eski dava bitmiştir. Ülkücü-
De\Tİmci mücadelesi sona ermiştir."
Olaylar üzenne demeç veren bazı si-
yasi parti temsilcilerini eleştiren Kara-
koç, demeç verenleri 12 EylüTden ders
almamakla suçladı Karakoç, "12 Ey-
Üniversitelerdekj olaylann ülkücüler-
den kaynaklanmadığını savunan Er-
dem Karakoç, çeşitli zamanlarda mey-
dana gelen saldınlarda silahıyla görül-
miiştü (Yanda, okla işaretU).
lül'den ders alamayan bu kişiler verdik-
leri dcnıeçlcrie ortauğa benzin döküp
ateşlemeye çahşıyorlar. Ancak ne kadar
benzin dökülürse dökülsün bu ateş biiyü-
mej'ecektir'' dedi.
Üniversitelerde meydana gelen olay-
larda polisın ülkücülerden yana taraf ol-
madığını ileri süren Karakoç, "Güvenlik
kuvvetlcrinin kanunlar dışına çıkması
mümkün değil. PoUs taraf olursa kendi-
sini inkâr etmiş olur. Taraf olursa de\le-
te ihanet etmiş olur. Polis suç işleyenden
yana taraf olmaz. Ne yani ülkücüler ya-
salara uyuyorsa bu suç mu? Clkücüler
deviete,dolayısry lapolise karşı değildir. O
yüzden biz polisle hiç bir zaman karşı
karşıya kalmayız" şeklınde konuştu.
Geçmış dönemlerde kendisinin de ünı-
versite olaylanna kanştığını anımsatma-
mız üzenne ise Karakoç, "Türkiye bir
hukuk devietidir. Ben eğer orada bir şey
yapnuşsam ve hakkunda şikâyet ohnuş-
sa yasal işlem yaptlır" yanıtını verdi.
Erdem Karakoç, 1 Aralık 1989 günü
İstanbul Üniversitesi Basın Yaym Yük-
sek Okulu'nun ışgaline neden olan ülkü-
cü saldınsında silah teşhirinde bulun-
muştu.
Bu olaydan bır kaç hafta sonra üniver-
sitenin Avcılar Kampusu'nda yaşanan ül-
kücü saldınsında da yine Erdem Karakoç
silahıyla bırlikte görülmüştü. Karakoç.
1992 Mart'mda I.Ü. Merkez Kampu-
su'nda yaşanan olaylar sırasında saldır-
ganlann arasında elinde sopasıyla yer al-
mıştı.
ye çahşıyorlar. Türkiye dahna bu
odaklaruı hedefi durumundadu*.
\ncak, devletimiz teröıie müca-
delede önemli ilerlemeler göster-
ıniştir. PKK terörii ile diğer terör
örgütleri hızfa bir inişe geçmiştir"
dıye konuştu.
Bazı illegal terör örgütlerinin
üniversiteleri kanştıracağı yo-
lunda 3-4 ay öncesinden duyum-
lar aldıklannı da ifade eden Men-
teşe, "Bu örgütlerin liderieri, 'Ne
duruyorsunuz, üniversiteleri ka-
nştınn' diyorlarmış" dedi. Bu
duyumlar üzerine, üniversite
rektörlerini ziyaret ederek görüş-
meler yaptıklannı belirten Men-
teşe, sorunu sadece polisiye ön-
lemlerle çözmek istemediİderini
dile getirdi. Üniversitelerde mey-
dana gelen son olaylann, geçmi-
şe göre çok küçük çaplı olduğu-
na da ışaret eden Menteşe. yaşa-
nanlann büyütülmemesini iste-
di. Üniversitelerin yıllardan beri
huzur içinde olduğunu savunan
Menteşe, artık üniversitelerde
eskisi gibı üzücü olaylann ger-
çekleşmediğini söyledi. Mente-
şe, üniversite gençliğinin yüzde
95'inin, hatta daha fazlasının
sağduyu sahibi olduğunu vurgu-
layarak olaylara kanşmadığını
ıfade etti.
Başta üniversite gençliğı ol-
mak üzere kamuoyu ve medya-
yı tahriklere kapıbnamaya çağı-
ran Menteşe, özellikle medya-
nın sorumluluk duygusu içinde
hareket etmesinin zorunluluğu-
na dikkat çekerek şunlan söyle-
di:
"Küçük olaylar büyütülsün is-
temiyoruz. Kamuoyu, medya ve
siyasi parti liderierinin, olaylan
teşhiste acele etmemesi gerekir.''
Şimdiki olaylar küçük
Vali Kozakçıoğlu da öğrenci
olaylannın, ne nitelik ne yoğun-
luk ne de yarattığı tepki açısın-
dan geçmışle kıy aslanamayacak
kadar küçük olduğunu vurgula-
dı. Koaakçıoğlu, üniversite genç-
liğinin kamuoyunu üzecek olay-
lara kanşmalanna ve buna zemin
hazırlayanlara asla izın verme-
yeceklerini söyledi. Kozakçıoğ-
lu, "Bu toplanhyı. üniversiteler-
deki olaylan değeriendirip ön-
lemlerkonusundagörüşmek üze-
re düzenledik. Bu toplanOya ka-
obnlann hepsi. bu tür ol^lann
yabancısı değildir"' dedi.
Daha sonra basına kapalı ola-
rak gerçekleştirilen toplantı iki
saat sürdü. Menteşe, meydana
gelen olaylann dış odaklann
provokasyonu olduğunu yinele-
di. Güvenlik güçlerinin ülkücü-ı
lenn yanında yer aldığı şeklinde-
ki iddialan da yanıtlayan Men-
teşe, bunun tamamen gerçek dı-
şı olduğunu söyledi.
Saldınya kmama
Toplantıya karılan rektörlerin
talepleri hakkında da bilgi veren
Menteşe, daha çok ekonomik ta-
leplerde bulunuldugunu vurgu-
ladı. Menteşe, bır soru üzerine
Atatürkçü Düşünce Demeğı'ne
önceki gün yapılan bombah sal-
dınyı kınadı. Saldında, bomba-
nın patlaması sonucu parçalana-
rak ölen İBDA-C üyesi olduğu
bildirilen Cahit Ayaz'ın Devlet
tstatistik Enstitüsü'nde memur
olarak çalıştığını doğrulayan
Menteşe, söz konusu örgütün
yayın organı olan Taraf dergisi-
ni "jğrenç"bulduğunu belirtti.
Menteşe, bu derginin çıkıp çık-
madığını bilmediğini de sözleri-
ne ekledi.
ÖğrencOerden protesto
Ülkücülenn, sol görüşlü öğ-
rencilere saldırması sonucu baş-
layan ve giderek artan olaylar,
dün de üniversitelerde düzenle-
nen forumlarla protesto edildi.
Ingılizce eğitim veren tstanbul
Üniversitesi tktisat Fakülte-
si'nde, geçen cuma günü ülkü-
cülerin, kantınde oturan öğren-
cilerden üçünü satırlarla yarala-
masmı protesto etmek için dün
basın açıklaması yapıldı.
Olaylann gelisimi
Saldırılar 1989'da
BYYO'da başladı
tstanbul Haber Servisi - Sol
görüşlü öğrenciierin, polisle
işbırhğı yaptıklannı söylediğj
ülkücülerin 12 Eylül
sonrasında üniversite içindeki
büyük çaplı saldınlan ılk
olarak 1 Aralık 1989 günü
Istanbul Üniversitesi Basın
Yaym Yüksek Okulu'nda
(BYYO) yaşandı. Daha sonra
sol görüşlü öğrenciierin okulu
işgal etmesine yol açacak bu
saldında dışandan gelen silahlı
ülkücü grup. sol görüşlü
öğrencilere saldırmış ve çok
sayıda öğrenci yaralanmıştı.
Daha sonra tÜ'nün Avcılar
Kampusu'nda da ysışanan
silahlı saldında da yaralananlar
oldu. 3 Mart 1992 günü yine
lÜ'de merkez kampus içinde
150 kişilik ülkücü grup, sol
görüşlü ögrencıleri taş ve
sopalarla dövdü. Bir
ülkücünün yine silah
kullandığı olayda çok sayıda
sol görüşlü öğrenci yaralandı
ve gözaltına alındı.
Geçen yıl sonunda tÜ
Edebiyat ve Siyasal Bilgiler
fakültelerinde yaşanan,
ülkücülerin satırlı ve bıçaklı
saldınlannda da sol görüşlü
öğrenciler yaralandı ve
gözaltına ahndı. Kapı
girişlerine karakol kuran
polislerin, öğrencileri kimlik
kontrolü yaptıktan sonra
içeriye soktuğu
üniversitelerde okul öğrencisi
olmayan kişılerin silah,
satır ve bıçaklarla içeri
girebilmesi ise polislerle
ülkücülerin işbirliği içinde
olduğu iddialannın ortaya
atılmasına neden oldu.
Olaylar, 'Sağ-sol çaüşması yeniden mi başladı' sorusunu gündeme getirdi
12 Eylül öncesine mi dönüyoruz?
• Üniversite öğrencileri, olaylan 'faşist saldın' olarak
değeriendiriyor. Siyasi parti temsilcilerinden sokaktaki vatandaşa
kadar hemen herkes, önce saldinyı kınadı, ardından, "Yoksa 1980
öncesine mi dönüyoruz?" şeklinde yorumlar getirdi.
AHMETŞIK
Geçen günlerde üniversitelerde meyda-
na gelen olaylar, birçok insan tarafindan
"Acaba 12 Eylül öncesine mi dönüy oruz?".
"Sağ-sol çatışması yeniden mi başladı?"
şeklinde değerlendinlirken üniversite öğ-
rencileri saldınlan "faşist saldın" olarak
nitelendirdiler.
Geçen hafta içinde Marmara Üniversite-
si'nde başlayan ve diğer üniversitelere sıç-
rayan olaylar sonrasında. siyasi parti tem-
silcilerinden sokaktaki vatandaşa kadar he-
men herkes önce saldinyı kınadı, ardından,
"Yoksa 1980 öncesine mi dönüyoruz?" şek-
linde yorumlar getirdi. Üniversitelerde
1988'den beri yaşanan ve kamuoyuna "sağ-
sol çatışması'' şeklinde lanse edılen olaylar
için "Sağ-sol çaüşması değil, faşist saldın-
lardır" diyen öğrencıler, son olaylarda
MHP'nin gerçek kimliğıni ortaya koyduğu-
nu söylediler. Polisi ülkücülerden yana ta-
raf olmakla suçlayan öğrenciler. can gü-
venliği açısından isimlerinin yazılmaması
koşuluyla şunlan söylediler.
C.Ç. (tU Siyasal Bilgiler Fakültesi):
"Son olaylara bakarak ünKersitelerde bir
kamplaşma olduğunu söyiemek yanhş olur.
Olaylar açıktır. Ne sağ-sol çatışması ne de
kamplaşma var. Sadece faşist saldınlar var.
tktisat Fakültesi'nde tekbir getirerek kan-
tinleri basanlar. satıriaria öğrencileri yara-
lamışür. Kimdir bu 30-40 yaşlannda. sarkık
bıyıkh, bir ellerinde satır, diğerinde tespih-
lerle saldıranlar? Bunlar, MHP'li faşistier-
dir. Güney doğu'daki Kürt sorunuyla taban
bubnaya çalışan ve bu sorun devam ettikçe
tabanını genişletebilecek olan bu kişiler, 80
öncesi komünizme, şimdi de PKK'ye karşı
savaş verdiğini söyieyen eb kanlı katiller-
dir."
A.B. (1Ü tngılizce îktisat Fakültesi)-.
"Tekbir getirerek ellerindeld satıriaria önü-
ne gelen herkese saldıran bu kişilerin
MHP'li ohnadıklannı idiaetmek komik. 80
öncesi Çorum'da, Fatsa'da. Maraş'ta yüz-
lerce insanı katledenler de MHP'li değil,
PKK'li o zaman. Bunlar potisie işbirliği için-
deki faşist MHP'Iilerdir. Ünhersitelerde ne
zaman potisin denetimi azalsa böyle bir sal-
dın yapartar. Olaylardan sonra da polisler
üniversitenin ounazsa olmaz bekçileri gjbi
yerlerini sağiamlaştınr. Bunlar, tamamen
planh ve polislerin bilgisi dahilindeolan sal-
dınlartur. Saldınlardan sonra saldırganla-
nn ellerini kollannı sallayarak polis müda-
halesi ohnadan çıkıp gitmeleri de bunlan
doğruluyor."
Olaylar üzerine İçişleri Bakanı Nahit
Menteşe'nin, Vali Hayri Kozakçıoğlu ve
üniversite rektörleriyle bir araya gelip üni-
versiteler için özel güvenlik birimleri oluş-
turulması çalışmasını da eleştiren öğrenci-
ler, şunlan söylediler:
"Polis bir bilim yuvası olması gereken
üniversitelerde yine vartığını sürdürecek ve
taraf olmay a devam edecek. Polisten bağun-
sız bir güvenlik birimi oluştunılacaksa da
bunlar da kesinlikle MHP kökenli insaniar
olacaktır. Olaylan önlemek istiyoriarsa po-
lis taraflı davranmaktan vazgeçmetidir."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Umut ve Umutsuzluk!
Geçen günlerde iki büyük insanı andık.
Ne yazık ki yakından tanıyamadığım, ama uzaktan bü-
yük saygı ve hayranlık duyduğum iki insanı... Hasan Ali
Yücel ıte Hrfzı Veldet Velidedeoğlu'nu.
Bınsini Antakya'dakı bır toplantıda andık. Ötekisini An-
kara'da.
Her iki toplantıyı da Atatürkçü Düşünce derneklerı dü-
zenlemişti (Bu konuya yeniden döneceğim).
•••
Antakya'nın bambaşka, kıskanılacak, 'ömek' alınacak
bir ortamı var.
Sünni, Alevi, Ortodoks, Katolik, Protestan, Süryani, Ya-
hudi... Türk, Kürt, Arap... Birbirlerini sayarak, severek, ba-
nş içinde yaşıyor.
Gece yansı sokakta korkusuzca yürüyen genç kızlar
gördüm. Hataylı dostlar, bunda şaşılacak ne bulduğuma
şaştılar.
Orucunu tutan 'toplumsal bask/'dan değil, gerçekten
de içinden geldiği için tutuyor. Ne oruç tutan tutmayana
farklı bir gözle bakıyor ne de tutmayan tutana.
Katolik kilisesi, yanı başında cami, az ötede havra...
Hele -Hazreti Hmr'ın türbesınin olduğu- Samandağ'da
insan daha da bir mutlu oluyor. Farklı din ya da mezhep-
ten insanlann, birbirlerinin bayramını kutlamalan, onlann
güzel günlerini paylaşmalan ne güzel!..
Farklı ile iç içe yaşamak insanlan farklıya alıştırmış. Fark-
lıya 'hoşgörü' ise demokratik kültürün temeli... Bizim gibi
'kûltürel çeşit zenginliği' yaşayan bir toplumda, aynı za-
manda toplumsal barışın da temeli.
• • •
Ve bir de madalyonun 'ötekiyüzü' var.
Çanakkale Üniversitesi'ne bağlı Biga Eğitim Enstitü-
sü'nde bazı öğretmenler, Hatay'ı Türkiye sınırian dışında
sayıyorlar!
Onlara göre, Azerbaycan da Kırgızistan da Türk... Ama
Hatay değil!..
Dinar'da bir imam-hatipli genç, Şükran Soner'e bağı-
nyor:
- Sıvas'ta yakılan o 37 kişi insan değil, düşman!
Kendinden farklı görüş ya da inanç taşıyanlan 'insan' bi-
le saymayan, yakılmalannı neredeyse "sewnç/e'karşılayan
birgencecik beyin... Özel olarak 'din eğitimi' görmüş, ya-
nn belki de 'din adamı' olacak bir genç bu...
Dinin temeli 'sevgi' ve 'iyilik' değil midir?
Yıllar önce, Ankara'da bir Katolik papaz, bir Türkle ev-
lendikten iki yıl sonra Müslüman olmaya kairar veren genç
bir Fransız bayana şöyle demişti:
- Hepimiz de aynı Tann'ya inanıyoruz. Dinlerin temeli ay-
nıdır. İçinden nasıl geliyorsa öyle davran!
Ve geçen gün Antakya'da, Katolik kilisesini gezerken tas-
kandığımız bir manzara: Bılardo masası, iki adet masafut-
bolu makmesi, televizyon, müzik seti, buzdolabı, satranç,
iskambil, çay ocağı bulunan bir salon.
Gençler kahvehane köşelennde eğleneceklerine, kilise-
de eğlensinler diye...
Çok uzun yıllar önce Isviçre'de bır 'köy papazı' tanımış-
tım. Köy çocuklanna parasız müzik dersi verirdi. İçinde 'es-
ki yazı' Arapça kitaplann bile bulunduğu çok büyük bir ki-
taplığı vardı...
•••
Hatay'ı ve Hataylılan tanıdıkça insan 'huzur' buluyor.
Hatay'daki 'toplumsalbanş'm, 'demokratikkültür'ünTür-
kiye'nin her yerinde -günün birinde- olabileceği umudu do-
ğuyor insanın içinde.
Ama Biga'yı, Dinar'ı ve daha nice benzerlerini duyduk-
ça, bu umut da 'isyan'a dönüşüyor. Bu toprakların üzerin-
de yüzyıllardır banş içinde yaşamış insanlanmıza bu kö-
tülüğü yapmaya hakkımız var mı?
Cumhurbaşkanından milli eğitim bakanına kadar... Dev-
letin yücelerindeki insaniar, sorumluluk duygusunu ya da
sağduyularını bu kadar mı yitirdiler? Gözleri niçin bu ka-
dar körleşti, kulaklan niçin bu kadar sağırlaştı?
Elleri, dilleri niçin bu kadar tutuldu?..
• • •
Eski dostum Şerafettin Elçi ile Adana Havalimanf nda
karşılaştım.
Türkiye'de "Ben Kürtüm!" diyen ilk bakan olmanın be-
delini 12 EylüLdöneminde ödemişti. Ama 'aynlıkçılığa' da
karşıydı, VKK'ye de.
Bu topraklar üzerindeki insanlann banş içinde bir arada
yaşamalan için demokratik yollar olduğuna ınanıyordu. Bu
inancı yansıtan bir parti çalışmasının heyecanı içindeydi.
Hatay'dan geldiğimi duyunca, iç çekti:
- Hatay bambaşka'... Keşke o ortam bütün Türkiye'ye
yayılsa!
Evet, keşke bu gerçeği herkes anlasaL
Demirel'den Türkeş'e, Nevzat Ayaz'dan Erbakan'a,
Çiller'e kadar...
Kaçan'ı şişleyen Hamza Dogmus:
Beni başka bir
mahkûm azmettirdi
• Bayrampaşa Cezaevi'nde şişlenen yazar Metin
Kaçan'ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Kaçan'ı
yaralayan Hamza Doğmuş'un, kendisini Hüseyin
Gönen isimli, cinayetten hükümlü bir başka
mahkûmun azmettirdiğini söylediği öğrenildi.
tstanbul Haber Servisi -
Aynldığı sevgilisi reklamcı
G.K-'ye, arkadaşı TV spikeri
Alp Buğdaya'yla işkence ya-
parak tecavüz ettiği iddiasıyla
tutuklanarak konulduğu Bay-
rampaşa Cezaevi'nde şişlenen
yazar Metin Kaçan'ın sağlık
durumu ciddiyetini koruyor.
Bayrampaşa Cezaevi yetki-
lilerüıden edinilen bilgilere gö-
re, Metin Kaçan'ın şişlenmesi-
ni gerçekleştıren gasptan tutuk-
lu HamzaDoğmuş'un (19) ken-
dısinı Hüseyin Gönen (33)
ısımli cinayetten hükümlü bir
başka mahkûmun azmettirdiği-
ni söylediği öğrenildi.
Önceki gün tutuklubulundu-
ğu Bayrampaşa Cezaevi'nde
kendisini ziyarete gelen amca-
sı Asun Kacan ile görüşen Me-
tin Kaçan, saat 15.00 sıralann-
da görüşme tamamlandıktan
sonra yatmakta olduğu özel tip
(M) koğuşuna geri dönerken
koridonda, gasptan 22 yıla hü-
küm giyen Hamza Doğmuş
(19) adlı bir mahkûmun şışh
saldınsına uğradı. Hamza Doğ-
muş'un 15 yerinden şişlediği
Metin Kaçan, Haseki Hastane-
si'nde yapılan ilk ameliyattan
sonra, gece tekrar ameliyata
alındı. Kaçan'ın vücudunda
4"ü ağır 15 şiş yarası olduğu
bildınldi. Kaçan'ın sağlık du-
rumu ciddiyetini koruyor.
Cezaevi savcılığı tarafindan
ifadesi alınan sanık Hamza
Doğmuş suçunu itiraf ederken,
Metin Kaçan'ı tanımadığını,
ancak aynı koğuşta yattığı Hü-
seyin Gönen isimli hükümlü-
nün kendisini azmettirdiğini
söyledi. Doğmuş'un, "Bir gün
Hüseyinağabey beniyanınaça-
ğırarak Metin Kaçan'ı göstenfi
ve 'Bak, bu adam sapık, teca-
vüzden burada. Eğer onu te-
mizlersen seni burada kral gibi
yaşatınm, onu öldür' dedL Ben
de görüş günü koridorda sıkış-
brdım \e şişledûn. Suçumu ka-
bul ediyorum" dedıği öğrenil-
di. Doğmuş'u azmettirdiği ile-
ri sürülen cinayetten 20 yıla hü-
kümlü Hüseyin Gönen ise ıfa-
desinde "Benim oiayla ilghn
yok- Hamza yalan söylüyor.
Kendisüıe suç ortağı anyor" de-
di.
Cezaevi savcılığı sanıklar
hakkında TCK'nin 449. mad-
desi uyannca "taammüden
adam öİdürmeyetam teşebbüs"
suçundan dava açılacağını söy-
ledi. Bırkaç ay önce Bayrampa-
şa Cezaevi'nde, aynı koğuşta
yine tecavüz suçundan yatmak-
ta olan 5 tutuklu şişlenerek öl-
dürülmüştü.