Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 KASIM 1995 CARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Siyasete girmemin nedeni eğitim' diyen Çiller, eğitim konusunda da hiçbir sözünü tutamadı
Profesör Çfller smıfta kaldı•Başbakan Tansu
Çiller'in 2.5 yıllık
Başbakanlığı
döneminde,
ortaöğretim sistemi
felç oldu, okullara
'katkı payı'
getirildi ve
üniversite harçlan
yüzde 350
oranında arttınldı.
Başanlı
öğrencilere yönelik
projeler fıyaskoyla
sonuçlanırken
eğitim reformu
sözde kaldı.
EMİNE KAPLAN
ANKARA-Seçim sürecine "Si-
yasete girmemin nedeni eğitim"
söylemıyle gıren \e yenı bir 'eği-
timde değişinı programı" uygula-
yacağını belirten Başbakan Tansu
ÇiDer'in, 2.5 yıllık başbakanlığı
döneminde, eğitim sıstemı, köklü
reformlar yerine "Eğitim hizme-
tinden yararlanan parasını ödesm"
anlayışı üzerıne oturtuldu. Bu sü-
reçte, ilkokullar da dahıl olmak
üzere velilerden a>lık 'katkı payı
alınması' uygulaması getirilirken
ünnersitelenn harçlan I5milyona
kadar dayandınldı.
Eğitim alaninda özellikle üni-
versiteler konusunda anı karar ve
çıkışlanyla dikkat çeken Başba-
kan Çiller. seçim sürecine "Eği-
timde değtşim programı ve siyase-
te girmemin nedeni eğitim'" söv le-
mıyle gırdi. Egıtimde değişim
programının içeriğini de Türki-
ye'de yıllardırtartışılmasına karşın
bır türlü yaşama geçırilemeyen
•ortaöğrvfjmde veniden vapılanma
veyönlendirme' üzenne kuran Çıl-
ler. zorunlueğıtımin8 vılaçıkanl-
ması. ortaokullardan sonra öğren-
cilenn meslek \e genel lıselere
yönlendınlmesı gerektığinı belirt-
ti. Çiller. üniversite sınavında ilk
200'e gıren öğTencilerin lisans eği-
tim! için yurtdışına göndenlmesi
projesinden sonra. 'eğitimde deği-
şim programr kapsamında lise bı-
rincılerınin de dil eğıtımı ıçin yurt-
dışına gönderilmesı önensini orta-
va attı. ÖYS'de ılk 200"e giren sü-
perbeyinlerın yurtdışına gönderil-
mesi projesine ise öğrenciler faz-
la bir ilgı göstermedi. 1993 yılı
ÖYS"de yalnızca 54 öğrenci yurt-
dışına gitmek için başvuruda bu-
lundu. Bu kapsama giren öğrenci-
lennçoğunluğu.yabancı üniversi-
telerle yazışmaları kendilerınin
yapmalan zorunluluğu ve yaban-
cı dıl koşulunu geçseler bile üni-
\ersitelere alınmalannın kesinlik
taşımaması nedeniyle Türkiye'de-
ki üniversitelerde kalmayı tercih
ettiler.
Çiller. 2 yıl önce Açıköğretım
Fakültesi'nin kontenjanının arrtı-
rılması yoluyla "Üniversite sınavi-
na giren herkesi verleştireceğiz'"
vaadinde bulunurken öğrencilerin
Açıköğretım Fakültesi'ne ılgı gös-
termemesı nedeniyle, söylem de-
ğişikliğinegittı.
Çiller'in 1993yılındaortayaat-
tığı üniversıtesınavlarının ilkaşa-
mada teke ındirilmesi, ardından da
tamamen kaldınlmasi yönündekı
önerılen. uzun süre tartışıldıktan
sonra. ülke koşulları gerekçe gös-
terilerek uygun bulunmadı. Orta-
öğretim kurumlannda da ders geç-
me kredı sıstemı kaldınlarak. ye-
rine ağırlıklı olarak eskı sistemin
özellıklerinı taşıyan sınıf geçme
sistemi getirildi.
Eğitim sistemi. son yıllarda
"Eğitim hizmetinden yararlanan
parasını daödesin" anlayışı üzerı-
ne oturtuldu. Anayasa gereğı para-
sız olması gereken ılkokullarla bir-
likte bütün ortaöğretim kurumla-
nnda \elıierden kayıtlar sırasında
alınan bağışlann yanı sıra aylık
•katkıpayT uyguiaması başlatıldı.
Öğrencılerden para alınmasina
karşı çıkan ve uygulamayı protes-
to eden öğretmenler hakkında so-
ruşturma açıldı.
Üniversitelerde de benzer bır
anlavışla, öğrenim harcının yük-
sek oranlarda arttınlması yoluna
eidıldi.
Bakanlık sordu:
Malatya'da
koro
var mı?
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-Güzel Sanatlar Genel Mü-
dürü Mehmet Özel. "hayali"
1
olduğu bel-
gelenen Malatya Türk Halk Müziği Ko-
rosu için Kültür Bakanlığı'ndan harcama
onayı istedi. Kültür Bakanlığı üst düzey
yönetimi, "ohır" istenen başvuru belgesi-
ne el yazısıvla. "Sayın ÖzeL Malatya'da
koro mu var? Ne harcaması \apiyor?"
uyarısmı kaydederek. genel müdürün
usulsüz harcama yapmak için girişimde
bulunduğunu belgeledi.
Kültür Bakanı Fikri Saglar'dan önce gö-
rev yapan 4 bakanın döneminde, genel
müdürü olduğu binmlerde yaşanan kayıp
tablolar ile hayalı koro ve galerilere usul-
süz olarak aktanlan milyarlarca liradan
sorumlu tutularak hakkında 9 ayn soruş-
turma başlatılan Güzel Sanatlar Genel
Müdürü Mehmet Özel'ın. usulsüz harca-
ma girişimi bakanlık yönetimince son an-
da önlendi. Mehmet Ozel. bakanlık maka-
mına onay istemiyle gönderdiği başvuru
yazısında. hayali olduğu belgelenen Ma-
latya Devlet Türk Halk Müziği Koro-
su'nun bir mühür gereksinimi bulundu-
ğunu bildırdi Başvurusunda koroyu "fa-
afiyette" gösteren Özel. mühür harcama-
sının Kültür Bakanlığı bütçesinın "500de-
mirbaşahmlan" kaleminden karşılanma-
sını önerdi. Özel'in. onay istemine ilişkin
başvurusu şöyle:
"Genel Müdüıiüğümüze bağlı olarak
faalnete giren Malarva Türk Halk Müzi-
ği Korosu Müdürlüğü'nün resmi mührü-
nünün bulunmaması nedeniyle bu kuru-
luşumuza bir adet resmi mühür yapnnl-
ması gerekmektedir.
Ylakamlanncada uygun görüldüğü
takdirde bahse konu kuruluşumuzun
28.9.1995 tarih ve 405/73 savılı yazıla-
rına binaen bir adet resmi mühürün
Başbakanlık Darphane ve Damga Mat-
baası Genel Müdürlüğü'nde yaptırıl-
ması ve bedelinin Bakanlığımız 1995
Mali Yılı Bütçesi'nin 111011001 terti-
binin 500 demirbaş alımları harcama
kaleminden karşılanarak 590 ayrıntı
koduna gider kaydedilmesini olurlan-
nıza sunarım."
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tdari
ve Mali Işler Daire Başkanı Ahmet
Oruç'un 11 Kasım 1995 tanhli onayının
ardından Kültür Bakanlığı vönetıminden
"olur
r
'u istenen başvuru belgesine yöne-
tim el yazısıyla, "Sayın Özel, Malatya'da
koro mu var? Ne harcaması yapıyor?"
uyansını saptayarak, genel mudürün usul-
süz harcama yapmak için girişimde bulun-
duğunu belgeledi.
Fransız
tarzı
protesto
Devlet bütçesinde
kısıntıva gidilmesini
protesto eden öğrenciler,
Paris sokaklarında ilginc,
gösterileriyle dikkatleri
üzerlerine çekhorlar.
Göstericilerin arasında
bulunan "ateşyiyen" bu
öğrenci, içlerinde yanan
ateşi son derece somut bir
şekilde dışa vurdu.
(Fotoğraf: Reuters)
>)OI
Türk-İş genel kurulu öncesinde gruplann uzlaşma ihtimali düşük görünüyor
Denizer: Rahat kazanırızHaber Merkezi - Genel kuruluna kısa
bir süre kala. Türk-lş sendikalannın oluş-
turduğu iki avn grup arasındaki çekişme
sürüyor. Türİc-lş Genel Başkanı Bayram
MeraL seçımlerde karşısına Faruk Barut
başkanlığında çıkması beklenen ekıbı.
| "Biz sendikalar arasına nifak sokmadık,
sendikalan bölöp parçalayıcı programlar
uvgulanıadık" dıyerek eleştirdı. Türk-lş
Mah Sekreten EmerToçoğlu.Türk-lş'ın
Bayram Meral ile "misyonunu vitirdiği-
ni" söylerken Türk-lş Genel Sekreten
Şemsi Denizer de Meral'e karşı çıkara-
caklan listeylegenel kurulu çok rahat ka-
zanacaklannı savundu. Basisen Genel
Başkanı Metin Tiryakioğlu'nun. genel
kurulda ortak tavır belirlemek üzere ge-
nel merkezlen Istanbul'da bulunan sendı-
kalan toplama girişimi ise sonuç verme-
dı.
5-10 aralık tarihlerinde Ankara'da ya-
pılacak Türk-lş Genel Kurulu öncesinde
başkanlığına yeniden aday olan Bayram
•Türk-lş Genel Sekreteri ve Genel Maden-lş Sendikası Genel
Başkanı Şemsi Denizer, seçimlere Türk-İş genel başkan adayı Faruk
Barut'la birlikte gireceklerini ve liste hazırlıklarının tamamlanmak
üzere olduğunu söyledi.
•Denizer, "Türk-lş seçimlerinde yüzde 70"in üzerinde oy
potansiyeline sahibiz. Seçimleri çok rahat kazanınz. Genel kurul çok
rahat bir genel kurul olacak" diye konuştu.
Meral ile henüz adaylığını açıklamayan pıti için Harb-lş. Beledı>e-tş ve Ağaç U
Faruk Barut'un başmı çektiğı ekıp arasın-
da çekişme sürüyor Bayram Meral. ge-
nel kurul önceşindeki gelişmeleri değer-
lendırirken "Önemli olan, kişiler değil
Türk-İş'tir" dedı ve karşısına çıkacakekı-
. bı. "Biz sendikalar arasına nifak sokma-
dık. sendikalan bölüp parçalayıcı prog-
ramlar uygulamadık" dıyerek eleştirdı.
Şemsi Denizer. seçimlere Türk-lş Ge-
nel Başkan adayı Faruk Barut Lı birlikte
gireceklerini ve liste hazırlıklarının ta-
mamlanmak üzere olduğunu söyledi. De-
nizer. listede Genel Eğitim Sekreteri tes-
sendikalan yönetıcileriyle görüşmelen-
nın sürdürüldüğiinü kavdettı. Denizer.
şunlan söyledi: "Türk-İş'te veni bir olu-
şum içinde>iz.3 yıl birlikteçalıştığım Bav-
ram Meral'le anlaşamadığım için veni bir
oluşum içinde bulunduL Daha ilkeü. da-
ha tutarlı \ e daha kararlı bir y önetim için
çabalıyorıu. Türk-lş seçimlerinde yüzde
70'in üzerinde ov potansiveline sahibiz.
Seçimleri çok rahat kazanınz. Genel ku-
rul. çok rahat bir genel kurul olacak."
Metin Tiryakıoğlıı ise Türk-tş Genel
Kurulu'nda ortak tavır belırlevebılmek
için genel merkezlerı Istanbul'da bulunan
sendikalan toplantıya çağırdı. Toplantıya
12 sendikadan altısı katıldı. Faruk Barut-
Enver Toçoğlu ittıfakı içinde yeralan sen-
dikalar ise toplantıya katılmamayı tercih
etti. Basisen Genel Merkezi'nde önceki
gün yapılan toplantıda Basisen. TGS. Pet-
rol-tş. Deri-lş. Hava-tş ve Kristal-tş sen-
dikalannın genel başkanlan hazırbulun-
du Metin Tiryakıoğlu. toplantıda tartış-
malann 3 varsayım üzerinde yoğunlaştı-
ğını belırterek bunlardan ilkinin tek liste
çıkanlması ıçin gayret göstenlmesi. ikın-
cisınin Türk-lş'in ilkelenne daha iyı
uyum sağlayacak bir iistenin desteklen-
mesı olduğunu kavdettı. Türk-Is Genel
Kurulu'na katılacak olan 450 delegenin
adlarının yer aldığı liste. dün Türk-lş Ge-
nel Merkezi'nde askıyaçıkanldı. Lısteler
3 gün bovunca askıda kalacak. Bu süre
içinde. listeye yapıran ıtırazlar. Çankaya
tlçe Seçim Kurulu tarafından degerlen-
dırilıp karara bağlanacak.
RTÜK Başkanı Baransel: TRT'yi iktidann borazanı olmaktan kurtardık
Akgüner yargı yohında• Tayfiın Akgüner'in, görevinden
alınması karannın iptali ve
yürütmenin durdurulması istemiyle
idare mahkemesine başvuracağı
belirtiliyor. Mahkeme. yürütmeyi
durdurma istemini reddederse görevin
düşmesi kesinleşecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Te-
levizyon Üst Kurulu Başkanı Ali Baransel, TRT
Genel Müdürü Tayfiın .\kgüner" in görevden alın-
masının, 2 kez üstüste yayın ilkeleri bakımından
uyan alması nedeniyle RTÜK yasası çerçevesin-
de olduğunu belirterek. •'Kurul. bu kararla,
TRT'ye fîili özerklik kazandırmıştır" dedi.
TRT'ye çeşitli dönemlerde muhalefet partilerin-
ce "iktidann borazanı" suçlaması yapıldığını
anımsatan Baransel, "Genel müdürler artık, ik-
tidann borazanı, Başbakan'uı kapıkulu olmaya-
cak" dedı.
Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ali Ba-
ransel, önceki gün TRT Genel Müdürü ve yöne-
tim kurulu üyelerı Hacim kamoy. GüHekin Sa-
mancı, Doç. Dr. Sinan Bozok, Prof. Dr. Canan To-
ker,Prof. Dr İlhan Akın'ın görevdenalınmasına
nedcn olan karann ardından Cumhuriyet'e yap-
tıgij^çıklamada, karann, yayın ilkeleri açısından
alırldıgını söyledi.
"CRT genel müdürlerinın görevden ahnmasının
çerçdeyse olanaksız olduğunu anlatan Baransel,
"Kanun yapıcı TRT genel müdürünü diğer bü-
rokratlara göre çok daha sağlam güvence altına
alntak için, onun görevden alınmasını zoıiastır-
mış, ama, ne yazık ki, TRT genel müdürieri hep
kendilerini atayan başbakanlara ve o dönemdeki
siyasi iktidarlara hizmet etnıek durumunda bıra-
kılmış" görüşünü dile getirdi.
Baransel. RTÜK'ün. TRT'vi ya> ın ilkelen açı-
sından denetledığinı anımsatarak, kurumun, si-
yasi partılerle ilgili haberlerde tarafsız bir yayın-
cılık izlemesinin gerektiğini vurguladı. TRT'nın
geçen yıl Türkiye Elektrik Kurumu'nda Başba-
kan Tansu Çiller'in düzenlediği basın toplantısı-
nı naklen yayımladığı için RTUK tarafından uya-
nldığına işaret eden Baransel. 30 ekimde yayın-
lanan "Ulusa Sesleniş" programının amacını taş-
tığını ve yayın ilkelenne uymadığını kaydederek.
şunlan söyledi:
"Geride bıraktığımız günlerde Ulusa Sesleniş
programında, Savın Başbakan birtakım siyasi
partileri başta CHP ve ANAP olmak üzere suçla-
dL Llusa Sesleniş programı. amacını taşan ve ya-
yın ilkesine uymavan bir yaklaşun içinde görün-
dü. Biz de 3 tarafsız öğretim üyesinden oluşan bi-
lirkişiye konuyu bir defa daha incelettik. Bilirki-
şi bize yasanın ilgili maddesinin ihlal edildiği şek-
Unde bir rapor verdi. Ay nı ilkenin 2 defa ihlali. özel
televizyonlarda 1 günden başlayarak. 1 vıla kadar
yayın durdurma cezasını öngörüyor. Kanıu tele-
vİAonlannda ise üstüste avnı ilkenin ihlali, TRT
• Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun.
TRT"nin Yönetim Kurulu düzeyinde
istifayı öngören karannı daha önce
yaptığı üç toplantıda ertelediği, ancak
seçim döneminde TRT'nin yeni bir
hata yapmasını önlemek için kararı
uygulamaya soktuğu bildirildi.
yönetim kurulu ilejgenel müdürün görevden düs-
mesini öngörüyvr. Işte bizim işlettiğimiz mekaniz-
ma bu."
Kararla RTÜK'ün genel müdürieri şemsiyesi
altına aldığını anlatan Baransel. şunlan söyledi:
"TRT'ye kanunda olnıayan özerklik kavramı-
m RTÜK olarak biz manevi bir özerklik kavra-
mına dönüştürerek onlan şcmsiye altına aldık.
Yani genel nıüdür bir yerde tarafsız, daha özgür
hareket etme olanağına kavuşacak. En azından
bundan sonra demokratik kuruluşlar ve siyasi
partiler arasında fırsat eşitliğini izlemeye kendi-
lerini mecbur hissedecekler."
Üyemiz, çok sevgili
AZİZ ÇALIŞLAR ı
kaybettik.
Acımız sonsuzdur.
TÜRKİYE YAZARLAR
SENDİKASI
İptal istemT
Bu arada bazı üyelerin muhalefet şerhi koydu-
Öu karann iptali istemiyle Tayfun Akgüner'in
Tdare Mahkemesine başvuracağı kaydedildi. Üst
kurulun karan uyannca dünden itibaren Akgü-
ner'in tüm yetkileri elinden alındı ve Akgüner
makamını boşalttı Akgüner'in yerine en kıdem-
li genel müdür yardımcılanndan Halenur Özçı-
nar vekâlet ediyor.
Üst kurul. karann onaylanmasından sonra ye-
ni TRT Genel Mudürü ve Yönetim Kurulu üye-
leri için üç aday belirleyecek. Bakanlar Kurulu
üç adaydan birini TRT genel müdürü seçecek.
GENÇLER İÇİN GENÇLERLE ELELE
G E N Ç L İ K K O N S E R İ
A T A K Ö Y D O L P H İ N D İ S C O
ÇEMALİ
ERDAL
GALLİS
HARUN KOLÇAK
HAKAN PEKER
MELTEM
NAZAN ÖNÇEL
SONERARIÇA
SİBELTÜZÜN
YILD1ZTİLBE
ZAFER PEKER
BY
HOBİ CLUB
D E F İ L E S İ
SUNUCU
İLHAN ŞEŞEN
3/Arahk/1995 Saat: 13.00-18.00
Davetiyeler. VAKKORAMATAKSİM, RUMELİ CAD.
GALERIA ŞUBELERİNDE, ATAKOY DOLPHİN DİSCO
(İSİMLER ALFABETİK S/RAYA GÖRE YAZ1LM1ŞT1R)
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
'• BAKIRKÖY ŞUBESİ
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Sorular ve Sorgular...
Bugünlerde, her adımda karşıma çıkan bazı soru-
lar var.
Soru bir: Küçük CHP, büyük SHP'yı nasıl yuttu?
Çok açık.
Bir kere SHP -aşırı çelişkıli yapısı ve söylemi ile- eri-
meye ya da yutulmaya mahkûmdu. Hiçbir tutarlılığı
ve dolayısıyla da inandırıcılığı kalmamıştı. Etnik ay-
nmcısı. mezhepçisi, Kemalistı, gizli ya da açık "nu-
maracı cumhuriyetçi"s\ yan yanaydı.
Ve böyle bır bırlikteliğın sürmesi, "eşyanın doğa-
s/"naaykırıydı.
12 Eylül'ün kapattığı CHP ise, kapılannı yeniden aç-
tıktan sonra "Baykar;npart(s/"olmuştu.Partı küçük,
ama tek bir kışinın etrafında "sıkılmış bıryumruk" gi-
bıydi.
CHP-SHP bırleşmesi sırasında... Hikmet Çetin,
"Baykal'ın genel sekreten"n kabul ettiğı anda, so-
nuç zaten belli olmuş demektı. Baykal, artık Türki-
ye'de kalmak gereğıni bile duymayarak -huzur için-
de- yurtdışı gezilere çıktı.
Gerisı sadece bir "formalite" idi.
• • •
Soru iki: CHP bır kişi parttsıne dönüştü de, DSPza-
ten öyle değil miydi?
Dogru. ama önemli bir fark var.
Ecevit. tutarlı bir ıdeolojık çızgıyi temsil ediyor. Bu
çizgiyle ve belırli bir siyasal ahlak anlayışıyla bağdaş-
mayanları da, partisine almıyor.
Baykal ise.. herhangi bır ıdeolojiyi değil, kendinde
var olduğuna inandığı "üstün önderlik nitelikleri"ri\
temsil ediyor. O nitelıklere yeterınce ınanmayanlan da,
temızlenmesi gereken "safra"lar olarak görüyor.
Şımdi Boyner'ın sağ kolu olanlan. Milliyet gazete-
sindeki sayfasında Kemalıstlere "gericiler" diye sal-
dıranları. baştacı edebılıyor... Ama Mümtaz Soysal,
Ertuğrul Günay, ismail Cem, Hasan Fehmi Güneş
gıbı. "emıren olmayanlara tahammülü yok!
Ve DSP'de de, Ertuğrul Günay ile Güneş Gürse-
ler gıbı isımlerin harcanmasını hoşgörmeye olanak
yok!
• • •
Soru üç: Soysal ve Cem gibi ısimlerin, CHP'yi terk
edıp DSP'de yer almaları. sonucu ne ölçüde etkiler?
Soldakı seçmen. genelde kırgın ve yılgın. Zaten
azalmış olan bır gücun, daha da bölünmesıni ıstemi-
yor... "CHP mı DSP mı?" kararsızlığı içinde olanlar,
son gelişmelerden kesınkes etkıleneceklerdir.
Soldakı seçmende Ecevit'e yönelik en büyük eleş-
tirı "kadrosuzluk" idi. Oysa şimdi, DSP'de "çekicibir
vitrin" oluştuğu açık.
CHP'dekı fırtına. Baykal'a yönelik "hızıpçi" suçla-
malarına -bir kez daha- güç kattı. DSP'nın araladığı
kapı ise, kendısıne ycnelık suçlamaların gerekçesini
azalttı.
• • •
Soru dört: Aievi oylann 'bağımsızadaylara yönel-
mesini sağlama çabaları, "saf ve "masum"niyetle-
rin ürünü mü?
Sanmıyorum!
Cumhurıyetin kuruluşundan bu yana, Aleviler hep
Kemalizme destek oldular. Benım siyasette olduğum
dönemde, Tuncelfde CHP'ye verilen oylar -demok-
rasilerde kolay kolay görülemeyecek bır şekilde- yüz-
de 70'i aşıyordu.
Şimdi amaç, bir türlü "sağ "a çekilemeyen Alevi oy-
larını "so/"dan koparmak gibi görünüyor. Ve insan is-
ter istemez soruyor:
Sayfalar dolusu gazete ilanlarının arkasındakı baş
döndürücu parasal güç, acaba nereden kaynaklanı-
yor?
Bu soruyu sadece ben sormuyorum... Beni telefon-
la arayan, çok sayıdakı Alevi yurttaş da soruyor!
• • •
Bır de. gittığım her yerde karşıma çıkan "kişisel" bir
soru var: 'Nıçın siyasete dönmüyorsunuz?" Her de-
fasında ayn ayrı yanıtlamak yerine. bır kez daha top-
tan bır yanrt vermek, galiba daha doğru...
İnsan bırikımini en iyı nerede değerlendirebiliyor-
sa, en çok katkıyı nerede yapabilıyorsa, orada olma-
lıdır!
Ben, unıversitede ders verıyorum... Cumhuriyet'te
köşe yazıları yazıyorum .. Kıtaplarım okunuyor... Za-
manım ölçüsünde, ADD ve ÇYDD'nın yurdun dört bir
köşesindeki toplantılarına katılıp düşüncelerimi,
ınançlarımı anlatıyorum.
Ve hiçbir siyasal partıye bağlı olmamanın. hiçbir "ki-
şisel beklentı" taşımamamn bana tanıdığı.. "özgür-
lük"teo yararlanıyorum.
Inançları için "aktif siyaset" yapanlara gereksinme
çok.
Ama -benim gibi- inançları için siyaseti dışardan et-
kilemeye. kitlelerin bılinçlenmesine "dışardan"katkı-
da bulunmaya çalışanlara da gereksinme çok!..
Bugünkü yaptıklarımın, "afct/fs/yasef"teyapabile-
ceklerımden daha yararlı olduğuna inandığım süre-
ce.. siyasete dönmeyi düşünmuyorum.
1942-1995(28.11.1995)
AZİZ ÇALIŞLAR
Türk düşün ve sanat yaşamının
en seçkin neferlerinden
birini yitirdik.
Başımız sağ olsun.
Mitos BOYUT Tiyatro Yayınları
T.Yılmaz Öğüt