14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 KASIM 1995 CARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Siyasete girmemin nedeni eğitim' diyen Çiller, eğitim konusunda da hiçbir sözünü tutamadı Profesör Çfller smıfta kaldı•Başbakan Tansu Çiller'in 2.5 yıllık Başbakanlığı döneminde, ortaöğretim sistemi felç oldu, okullara 'katkı payı' getirildi ve üniversite harçlan yüzde 350 oranında arttınldı. Başanlı öğrencilere yönelik projeler fıyaskoyla sonuçlanırken eğitim reformu sözde kaldı. EMİNE KAPLAN ANKARA-Seçim sürecine "Si- yasete girmemin nedeni eğitim" söylemıyle gıren \e yenı bir 'eği- timde değişinı programı" uygula- yacağını belirten Başbakan Tansu ÇiDer'in, 2.5 yıllık başbakanlığı döneminde, eğitim sıstemı, köklü reformlar yerine "Eğitim hizme- tinden yararlanan parasını ödesm" anlayışı üzerıne oturtuldu. Bu sü- reçte, ilkokullar da dahıl olmak üzere velilerden a>lık 'katkı payı alınması' uygulaması getirilirken ünnersitelenn harçlan I5milyona kadar dayandınldı. Eğitim alaninda özellikle üni- versiteler konusunda anı karar ve çıkışlanyla dikkat çeken Başba- kan Çiller. seçim sürecine "Eği- timde değtşim programı ve siyase- te girmemin nedeni eğitim'" söv le- mıyle gırdi. Egıtimde değişim programının içeriğini de Türki- ye'de yıllardırtartışılmasına karşın bır türlü yaşama geçırilemeyen •ortaöğrvfjmde veniden vapılanma veyönlendirme' üzenne kuran Çıl- ler. zorunlueğıtımin8 vılaçıkanl- ması. ortaokullardan sonra öğren- cilenn meslek \e genel lıselere yönlendınlmesı gerektığinı belirt- ti. Çiller. üniversite sınavında ilk 200'e gıren öğTencilerin lisans eği- tim! için yurtdışına göndenlmesi projesinden sonra. 'eğitimde deği- şim programr kapsamında lise bı- rincılerınin de dil eğıtımı ıçin yurt- dışına gönderilmesı önensini orta- va attı. ÖYS'de ılk 200"e giren sü- perbeyinlerın yurtdışına gönderil- mesi projesine ise öğrenciler faz- la bir ilgı göstermedi. 1993 yılı ÖYS"de yalnızca 54 öğrenci yurt- dışına gitmek için başvuruda bu- lundu. Bu kapsama giren öğrenci- lennçoğunluğu.yabancı üniversi- telerle yazışmaları kendilerınin yapmalan zorunluluğu ve yaban- cı dıl koşulunu geçseler bile üni- \ersitelere alınmalannın kesinlik taşımaması nedeniyle Türkiye'de- ki üniversitelerde kalmayı tercih ettiler. Çiller. 2 yıl önce Açıköğretım Fakültesi'nin kontenjanının arrtı- rılması yoluyla "Üniversite sınavi- na giren herkesi verleştireceğiz'" vaadinde bulunurken öğrencilerin Açıköğretım Fakültesi'ne ılgı gös- termemesı nedeniyle, söylem de- ğişikliğinegittı. Çiller'in 1993yılındaortayaat- tığı üniversıtesınavlarının ilkaşa- mada teke ındirilmesi, ardından da tamamen kaldınlmasi yönündekı önerılen. uzun süre tartışıldıktan sonra. ülke koşulları gerekçe gös- terilerek uygun bulunmadı. Orta- öğretim kurumlannda da ders geç- me kredı sıstemı kaldınlarak. ye- rine ağırlıklı olarak eskı sistemin özellıklerinı taşıyan sınıf geçme sistemi getirildi. Eğitim sistemi. son yıllarda "Eğitim hizmetinden yararlanan parasını daödesin" anlayışı üzerı- ne oturtuldu. Anayasa gereğı para- sız olması gereken ılkokullarla bir- likte bütün ortaöğretim kurumla- nnda \elıierden kayıtlar sırasında alınan bağışlann yanı sıra aylık •katkıpayT uyguiaması başlatıldı. Öğrencılerden para alınmasina karşı çıkan ve uygulamayı protes- to eden öğretmenler hakkında so- ruşturma açıldı. Üniversitelerde de benzer bır anlavışla, öğrenim harcının yük- sek oranlarda arttınlması yoluna eidıldi. Bakanlık sordu: Malatya'da koro var mı? HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-Güzel Sanatlar Genel Mü- dürü Mehmet Özel. "hayali" 1 olduğu bel- gelenen Malatya Türk Halk Müziği Ko- rosu için Kültür Bakanlığı'ndan harcama onayı istedi. Kültür Bakanlığı üst düzey yönetimi, "ohır" istenen başvuru belgesi- ne el yazısıvla. "Sayın ÖzeL Malatya'da koro mu var? Ne harcaması \apiyor?" uyarısmı kaydederek. genel müdürün usulsüz harcama yapmak için girişimde bulunduğunu belgeledi. Kültür Bakanı Fikri Saglar'dan önce gö- rev yapan 4 bakanın döneminde, genel müdürü olduğu binmlerde yaşanan kayıp tablolar ile hayalı koro ve galerilere usul- süz olarak aktanlan milyarlarca liradan sorumlu tutularak hakkında 9 ayn soruş- turma başlatılan Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'ın. usulsüz harca- ma girişimi bakanlık yönetimince son an- da önlendi. Mehmet Ozel. bakanlık maka- mına onay istemiyle gönderdiği başvuru yazısında. hayali olduğu belgelenen Ma- latya Devlet Türk Halk Müziği Koro- su'nun bir mühür gereksinimi bulundu- ğunu bildırdi Başvurusunda koroyu "fa- afiyette" gösteren Özel. mühür harcama- sının Kültür Bakanlığı bütçesinın "500de- mirbaşahmlan" kaleminden karşılanma- sını önerdi. Özel'in. onay istemine ilişkin başvurusu şöyle: "Genel Müdüıiüğümüze bağlı olarak faalnete giren Malarva Türk Halk Müzi- ği Korosu Müdürlüğü'nün resmi mührü- nünün bulunmaması nedeniyle bu kuru- luşumuza bir adet resmi mühür yapnnl- ması gerekmektedir. Ylakamlanncada uygun görüldüğü takdirde bahse konu kuruluşumuzun 28.9.1995 tarih ve 405/73 savılı yazıla- rına binaen bir adet resmi mühürün Başbakanlık Darphane ve Damga Mat- baası Genel Müdürlüğü'nde yaptırıl- ması ve bedelinin Bakanlığımız 1995 Mali Yılı Bütçesi'nin 111011001 terti- binin 500 demirbaş alımları harcama kaleminden karşılanarak 590 ayrıntı koduna gider kaydedilmesini olurlan- nıza sunarım." Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tdari ve Mali Işler Daire Başkanı Ahmet Oruç'un 11 Kasım 1995 tanhli onayının ardından Kültür Bakanlığı vönetıminden "olur r 'u istenen başvuru belgesine yöne- tim el yazısıyla, "Sayın Özel, Malatya'da koro mu var? Ne harcaması yapıyor?" uyansını saptayarak, genel mudürün usul- süz harcama yapmak için girişimde bulun- duğunu belgeledi. Fransız tarzı protesto Devlet bütçesinde kısıntıva gidilmesini protesto eden öğrenciler, Paris sokaklarında ilginc, gösterileriyle dikkatleri üzerlerine çekhorlar. Göstericilerin arasında bulunan "ateşyiyen" bu öğrenci, içlerinde yanan ateşi son derece somut bir şekilde dışa vurdu. (Fotoğraf: Reuters) >)OI Türk-İş genel kurulu öncesinde gruplann uzlaşma ihtimali düşük görünüyor Denizer: Rahat kazanırızHaber Merkezi - Genel kuruluna kısa bir süre kala. Türk-lş sendikalannın oluş- turduğu iki avn grup arasındaki çekişme sürüyor. Türİc-lş Genel Başkanı Bayram MeraL seçımlerde karşısına Faruk Barut başkanlığında çıkması beklenen ekıbı. | "Biz sendikalar arasına nifak sokmadık, sendikalan bölöp parçalayıcı programlar uvgulanıadık" dıyerek eleştirdı. Türk-lş Mah Sekreten EmerToçoğlu.Türk-lş'ın Bayram Meral ile "misyonunu vitirdiği- ni" söylerken Türk-lş Genel Sekreten Şemsi Denizer de Meral'e karşı çıkara- caklan listeylegenel kurulu çok rahat ka- zanacaklannı savundu. Basisen Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu'nun. genel kurulda ortak tavır belirlemek üzere ge- nel merkezlen Istanbul'da bulunan sendı- kalan toplama girişimi ise sonuç verme- dı. 5-10 aralık tarihlerinde Ankara'da ya- pılacak Türk-lş Genel Kurulu öncesinde başkanlığına yeniden aday olan Bayram •Türk-lş Genel Sekreteri ve Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, seçimlere Türk-İş genel başkan adayı Faruk Barut'la birlikte gireceklerini ve liste hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. •Denizer, "Türk-lş seçimlerinde yüzde 70"in üzerinde oy potansiyeline sahibiz. Seçimleri çok rahat kazanınz. Genel kurul çok rahat bir genel kurul olacak" diye konuştu. Meral ile henüz adaylığını açıklamayan pıti için Harb-lş. Beledı>e-tş ve Ağaç U Faruk Barut'un başmı çektiğı ekıp arasın- da çekişme sürüyor Bayram Meral. ge- nel kurul önceşindeki gelişmeleri değer- lendırirken "Önemli olan, kişiler değil Türk-İş'tir" dedı ve karşısına çıkacakekı- . bı. "Biz sendikalar arasına nifak sokma- dık. sendikalan bölüp parçalayıcı prog- ramlar uygulamadık" dıyerek eleştirdı. Şemsi Denizer. seçimlere Türk-lş Ge- nel Başkan adayı Faruk Barut Lı birlikte gireceklerini ve liste hazırlıklarının ta- mamlanmak üzere olduğunu söyledi. De- nizer. listede Genel Eğitim Sekreteri tes- sendikalan yönetıcileriyle görüşmelen- nın sürdürüldüğiinü kavdettı. Denizer. şunlan söyledi: "Türk-İş'te veni bir olu- şum içinde>iz.3 yıl birlikteçalıştığım Bav- ram Meral'le anlaşamadığım için veni bir oluşum içinde bulunduL Daha ilkeü. da- ha tutarlı \ e daha kararlı bir y önetim için çabalıyorıu. Türk-lş seçimlerinde yüzde 70'in üzerinde ov potansiveline sahibiz. Seçimleri çok rahat kazanınz. Genel ku- rul. çok rahat bir genel kurul olacak." Metin Tiryakıoğlıı ise Türk-tş Genel Kurulu'nda ortak tavır belırlevebılmek için genel merkezlerı Istanbul'da bulunan sendikalan toplantıya çağırdı. Toplantıya 12 sendikadan altısı katıldı. Faruk Barut- Enver Toçoğlu ittıfakı içinde yeralan sen- dikalar ise toplantıya katılmamayı tercih etti. Basisen Genel Merkezi'nde önceki gün yapılan toplantıda Basisen. TGS. Pet- rol-tş. Deri-lş. Hava-tş ve Kristal-tş sen- dikalannın genel başkanlan hazırbulun- du Metin Tiryakıoğlu. toplantıda tartış- malann 3 varsayım üzerinde yoğunlaştı- ğını belırterek bunlardan ilkinin tek liste çıkanlması ıçin gayret göstenlmesi. ikın- cisınin Türk-lş'in ilkelenne daha iyı uyum sağlayacak bir iistenin desteklen- mesı olduğunu kavdettı. Türk-Is Genel Kurulu'na katılacak olan 450 delegenin adlarının yer aldığı liste. dün Türk-lş Ge- nel Merkezi'nde askıyaçıkanldı. Lısteler 3 gün bovunca askıda kalacak. Bu süre içinde. listeye yapıran ıtırazlar. Çankaya tlçe Seçim Kurulu tarafından degerlen- dırilıp karara bağlanacak. RTÜK Başkanı Baransel: TRT'yi iktidann borazanı olmaktan kurtardık Akgüner yargı yohında• Tayfiın Akgüner'in, görevinden alınması karannın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle idare mahkemesine başvuracağı belirtiliyor. Mahkeme. yürütmeyi durdurma istemini reddederse görevin düşmesi kesinleşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Te- levizyon Üst Kurulu Başkanı Ali Baransel, TRT Genel Müdürü Tayfiın .\kgüner" in görevden alın- masının, 2 kez üstüste yayın ilkeleri bakımından uyan alması nedeniyle RTÜK yasası çerçevesin- de olduğunu belirterek. •'Kurul. bu kararla, TRT'ye fîili özerklik kazandırmıştır" dedi. TRT'ye çeşitli dönemlerde muhalefet partilerin- ce "iktidann borazanı" suçlaması yapıldığını anımsatan Baransel, "Genel müdürler artık, ik- tidann borazanı, Başbakan'uı kapıkulu olmaya- cak" dedı. Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ali Ba- ransel, önceki gün TRT Genel Müdürü ve yöne- tim kurulu üyelerı Hacim kamoy. GüHekin Sa- mancı, Doç. Dr. Sinan Bozok, Prof. Dr. Canan To- ker,Prof. Dr İlhan Akın'ın görevdenalınmasına nedcn olan karann ardından Cumhuriyet'e yap- tıgij^çıklamada, karann, yayın ilkeleri açısından alırldıgını söyledi. "CRT genel müdürlerinın görevden ahnmasının çerçdeyse olanaksız olduğunu anlatan Baransel, "Kanun yapıcı TRT genel müdürünü diğer bü- rokratlara göre çok daha sağlam güvence altına alntak için, onun görevden alınmasını zoıiastır- mış, ama, ne yazık ki, TRT genel müdürieri hep kendilerini atayan başbakanlara ve o dönemdeki siyasi iktidarlara hizmet etnıek durumunda bıra- kılmış" görüşünü dile getirdi. Baransel. RTÜK'ün. TRT'vi ya> ın ilkelen açı- sından denetledığinı anımsatarak, kurumun, si- yasi partılerle ilgili haberlerde tarafsız bir yayın- cılık izlemesinin gerektiğini vurguladı. TRT'nın geçen yıl Türkiye Elektrik Kurumu'nda Başba- kan Tansu Çiller'in düzenlediği basın toplantısı- nı naklen yayımladığı için RTUK tarafından uya- nldığına işaret eden Baransel. 30 ekimde yayın- lanan "Ulusa Sesleniş" programının amacını taş- tığını ve yayın ilkelenne uymadığını kaydederek. şunlan söyledi: "Geride bıraktığımız günlerde Ulusa Sesleniş programında, Savın Başbakan birtakım siyasi partileri başta CHP ve ANAP olmak üzere suçla- dL Llusa Sesleniş programı. amacını taşan ve ya- yın ilkesine uymavan bir yaklaşun içinde görün- dü. Biz de 3 tarafsız öğretim üyesinden oluşan bi- lirkişiye konuyu bir defa daha incelettik. Bilirki- şi bize yasanın ilgili maddesinin ihlal edildiği şek- Unde bir rapor verdi. Ay nı ilkenin 2 defa ihlali. özel televizyonlarda 1 günden başlayarak. 1 vıla kadar yayın durdurma cezasını öngörüyor. Kanıu tele- vİAonlannda ise üstüste avnı ilkenin ihlali, TRT • Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun. TRT"nin Yönetim Kurulu düzeyinde istifayı öngören karannı daha önce yaptığı üç toplantıda ertelediği, ancak seçim döneminde TRT'nin yeni bir hata yapmasını önlemek için kararı uygulamaya soktuğu bildirildi. yönetim kurulu ilejgenel müdürün görevden düs- mesini öngörüyvr. Işte bizim işlettiğimiz mekaniz- ma bu." Kararla RTÜK'ün genel müdürieri şemsiyesi altına aldığını anlatan Baransel. şunlan söyledi: "TRT'ye kanunda olnıayan özerklik kavramı- m RTÜK olarak biz manevi bir özerklik kavra- mına dönüştürerek onlan şcmsiye altına aldık. Yani genel nıüdür bir yerde tarafsız, daha özgür hareket etme olanağına kavuşacak. En azından bundan sonra demokratik kuruluşlar ve siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini izlemeye kendi- lerini mecbur hissedecekler." Üyemiz, çok sevgili AZİZ ÇALIŞLAR ı kaybettik. Acımız sonsuzdur. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI İptal istemT Bu arada bazı üyelerin muhalefet şerhi koydu- Öu karann iptali istemiyle Tayfun Akgüner'in Tdare Mahkemesine başvuracağı kaydedildi. Üst kurulun karan uyannca dünden itibaren Akgü- ner'in tüm yetkileri elinden alındı ve Akgüner makamını boşalttı Akgüner'in yerine en kıdem- li genel müdür yardımcılanndan Halenur Özçı- nar vekâlet ediyor. Üst kurul. karann onaylanmasından sonra ye- ni TRT Genel Mudürü ve Yönetim Kurulu üye- leri için üç aday belirleyecek. Bakanlar Kurulu üç adaydan birini TRT genel müdürü seçecek. GENÇLER İÇİN GENÇLERLE ELELE G E N Ç L İ K K O N S E R İ A T A K Ö Y D O L P H İ N D İ S C O ÇEMALİ ERDAL GALLİS HARUN KOLÇAK HAKAN PEKER MELTEM NAZAN ÖNÇEL SONERARIÇA SİBELTÜZÜN YILD1ZTİLBE ZAFER PEKER BY HOBİ CLUB D E F İ L E S İ SUNUCU İLHAN ŞEŞEN 3/Arahk/1995 Saat: 13.00-18.00 Davetiyeler. VAKKORAMATAKSİM, RUMELİ CAD. GALERIA ŞUBELERİNDE, ATAKOY DOLPHİN DİSCO (İSİMLER ALFABETİK S/RAYA GÖRE YAZ1LM1ŞT1R) ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ '• BAKIRKÖY ŞUBESİ HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Sorular ve Sorgular... Bugünlerde, her adımda karşıma çıkan bazı soru- lar var. Soru bir: Küçük CHP, büyük SHP'yı nasıl yuttu? Çok açık. Bir kere SHP -aşırı çelişkıli yapısı ve söylemi ile- eri- meye ya da yutulmaya mahkûmdu. Hiçbir tutarlılığı ve dolayısıyla da inandırıcılığı kalmamıştı. Etnik ay- nmcısı. mezhepçisi, Kemalistı, gizli ya da açık "nu- maracı cumhuriyetçi"s\ yan yanaydı. Ve böyle bır bırlikteliğın sürmesi, "eşyanın doğa- s/"naaykırıydı. 12 Eylül'ün kapattığı CHP ise, kapılannı yeniden aç- tıktan sonra "Baykar;npart(s/"olmuştu.Partı küçük, ama tek bir kışinın etrafında "sıkılmış bıryumruk" gi- bıydi. CHP-SHP bırleşmesi sırasında... Hikmet Çetin, "Baykal'ın genel sekreten"n kabul ettiğı anda, so- nuç zaten belli olmuş demektı. Baykal, artık Türki- ye'de kalmak gereğıni bile duymayarak -huzur için- de- yurtdışı gezilere çıktı. Gerisı sadece bir "formalite" idi. • • • Soru iki: CHP bır kişi parttsıne dönüştü de, DSPza- ten öyle değil miydi? Dogru. ama önemli bir fark var. Ecevit. tutarlı bir ıdeolojık çızgıyi temsil ediyor. Bu çizgiyle ve belırli bir siyasal ahlak anlayışıyla bağdaş- mayanları da, partisine almıyor. Baykal ise.. herhangi bır ıdeolojiyi değil, kendinde var olduğuna inandığı "üstün önderlik nitelikleri"ri\ temsil ediyor. O nitelıklere yeterınce ınanmayanlan da, temızlenmesi gereken "safra"lar olarak görüyor. Şımdi Boyner'ın sağ kolu olanlan. Milliyet gazete- sindeki sayfasında Kemalıstlere "gericiler" diye sal- dıranları. baştacı edebılıyor... Ama Mümtaz Soysal, Ertuğrul Günay, ismail Cem, Hasan Fehmi Güneş gıbı. "emıren olmayanlara tahammülü yok! Ve DSP'de de, Ertuğrul Günay ile Güneş Gürse- ler gıbı isımlerin harcanmasını hoşgörmeye olanak yok! • • • Soru üç: Soysal ve Cem gibi ısimlerin, CHP'yi terk edıp DSP'de yer almaları. sonucu ne ölçüde etkiler? Soldakı seçmen. genelde kırgın ve yılgın. Zaten azalmış olan bır gücun, daha da bölünmesıni ıstemi- yor... "CHP mı DSP mı?" kararsızlığı içinde olanlar, son gelişmelerden kesınkes etkıleneceklerdir. Soldakı seçmende Ecevit'e yönelik en büyük eleş- tirı "kadrosuzluk" idi. Oysa şimdi, DSP'de "çekicibir vitrin" oluştuğu açık. CHP'dekı fırtına. Baykal'a yönelik "hızıpçi" suçla- malarına -bir kez daha- güç kattı. DSP'nın araladığı kapı ise, kendısıne ycnelık suçlamaların gerekçesini azalttı. • • • Soru dört: Aievi oylann 'bağımsızadaylara yönel- mesini sağlama çabaları, "saf ve "masum"niyetle- rin ürünü mü? Sanmıyorum! Cumhurıyetin kuruluşundan bu yana, Aleviler hep Kemalizme destek oldular. Benım siyasette olduğum dönemde, Tuncelfde CHP'ye verilen oylar -demok- rasilerde kolay kolay görülemeyecek bır şekilde- yüz- de 70'i aşıyordu. Şimdi amaç, bir türlü "sağ "a çekilemeyen Alevi oy- larını "so/"dan koparmak gibi görünüyor. Ve insan is- ter istemez soruyor: Sayfalar dolusu gazete ilanlarının arkasındakı baş döndürücu parasal güç, acaba nereden kaynaklanı- yor? Bu soruyu sadece ben sormuyorum... Beni telefon- la arayan, çok sayıdakı Alevi yurttaş da soruyor! • • • Bır de. gittığım her yerde karşıma çıkan "kişisel" bir soru var: 'Nıçın siyasete dönmüyorsunuz?" Her de- fasında ayn ayrı yanıtlamak yerine. bır kez daha top- tan bır yanrt vermek, galiba daha doğru... İnsan bırikımini en iyı nerede değerlendirebiliyor- sa, en çok katkıyı nerede yapabilıyorsa, orada olma- lıdır! Ben, unıversitede ders verıyorum... Cumhuriyet'te köşe yazıları yazıyorum .. Kıtaplarım okunuyor... Za- manım ölçüsünde, ADD ve ÇYDD'nın yurdun dört bir köşesindeki toplantılarına katılıp düşüncelerimi, ınançlarımı anlatıyorum. Ve hiçbir siyasal partıye bağlı olmamanın. hiçbir "ki- şisel beklentı" taşımamamn bana tanıdığı.. "özgür- lük"teo yararlanıyorum. Inançları için "aktif siyaset" yapanlara gereksinme çok. Ama -benim gibi- inançları için siyaseti dışardan et- kilemeye. kitlelerin bılinçlenmesine "dışardan"katkı- da bulunmaya çalışanlara da gereksinme çok!.. Bugünkü yaptıklarımın, "afct/fs/yasef"teyapabile- ceklerımden daha yararlı olduğuna inandığım süre- ce.. siyasete dönmeyi düşünmuyorum. 1942-1995(28.11.1995) AZİZ ÇALIŞLAR Türk düşün ve sanat yaşamının en seçkin neferlerinden birini yitirdik. Başımız sağ olsun. Mitos BOYUT Tiyatro Yayınları T.Yılmaz Öğüt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear