25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
YFA CUMHURİYET 29 KASIM 1995 ÇARŞAMBA V f OIAYLAR VE GORUSLER NeredesinEy Erdem! Dzülerek söyleyelim ki günümüzde erdemin azınhkta olduğunu söykyenler haklı çıkmaya başlamışlardır yavaş yavaş. Tüm göstergeler bu yargıyı doğrulamaktadır. Erdemin azınhkta kalması adaleti. ahlakı ve onuru da aztnhğa düşürmektedir. M. ÎSKENDER ÖZTURAINLI Hukukçu E skt çağlardan ben söslene- kınlığr. "doğraluk.yiğitlik.aU;akgönünü- geleırguzel bır masal \ ar- lük gibi niteliklerin genel adı"dır. Onur- dır. Zengınhk. zevk. sağlık lıt olmayan erdemh. erdemli olmayan da \e erdem olımpr\at o\un- onurlu değıldir. lanna çıkanlır. Bınncı gele- Masalbiçıminde sö> lenmı$ olsa da es- ne altın elma venlecektır kı çağlardaohmpışat bınncıhğını kaza- gelen guzel bır masal \ar- dır. Zengınhk. zevk. sağlık \e erdem olımpr\at o\un- lanna cıkanlır. Bınncı gele- ne altın elma venlecektır Zengınhk. en \üksek ış inın kendisi oldu- ğunu, "i\i olan her şeyin zenginlikle satın ahnacağınfsöyler Ze\k ıse "Etma be- nimdir" der. çünku. "zengjntikyalnızbe- ni elde etmek için istcnir", Sağhk. kendisi olmadan hıçbır ze\kın söz konusu olamayacağını. zengmlığm de bır varar sağlamayacağmı anlatma>a çalışır. En sonunda erdem. ötekınin üçun- den de üstün olduğunu. doğruluktan ay- nlanbirkişınin, yaînızzenginhk.ze\kve sağlıkla mutluluğa ula^amayacağını ka- nıtlar ve altın elmayı kazanır. Kuşkusuz. bu bır masaldır. Masaldır. ama tüm masallar gibi öğretici. düs,ündü- rücü. yaşamın gerçek yiızunu yanMtan bir masaldır. Masallar nasıl yaşamdan soyutlanamazba erdem de doğruluktan. adaletten \ e onurdan soyutlanamaz. Tüm erdemli kışiler onurlu. onurlular da er- demlidırler. Onur. **insanınkendinekar^ıdu\duğu saygıdır". Erdemse insanın ruhsal yet- nan erdem. acaba günümüzde hangi M- ralarda yer almaktadır.' Bu soruyu kendı toplumumuz içın olduğu kadar. tüm dün- \a içın de sormak ve yanıtını aramak zo- runda olduâumuz günlerde ya^ıyoruz. Dünyanın her \anı ateîj. her yöresi kan ıçındedir. Hemen hemen her gün bomba- lar patlamakta. ınsanlar hıç yoktan \a- şamlarım yıtirmekte. uluslararası terör ortalarda kol gezmektedır Erdem. ada- let \e insan onuru ayaklar altındadır. Onur. erdem. adalet.. Bu uç kavram birbirinın tamamlayıctsıdır. Ya hepsi bir- den vardır ya da hıçbiri yoktur. Bunlann arasma ahlakı da koyabilirsınız hıç çekin- meden (,'ünkü adalet \e ahlak. bteden ben "en >üksek erdem" olarak ele alın- maktadır. Adalet. "namuslu yaşamak, kiıroeye zarar vermemek. herkesin hak- kınıtanımak" biçıminde tanımlanmıştır. Adalet \e ahlakın nıteliklen erdemin ni- telikleridir. Hep kendı çıkan pe^inde ko- şan bır küji ba^kalanna zarar verıyor de- mektir. Nasıl yalnız kendısini düşünen kışı erdemli bir kışı değılse. ulusal \e toplumsal çtkarlan göz önünde tutma- yan paniler ve örgütler de erdemli değtl- dırler. Hele kişısel \e partısel çıkarlan ıt;in dın duygusunun sömürülmesı yalnız adalet ve erdemden yoksunluk değil. ah- lak \ e insanlıktan da \ oksunluktur. Çün- kü ahlakve insanhk. hiçbirzaman din sö- mürüsüyle. çıkar hesaplarıyta bağdaşa- maz.Siyasal partıler arasında düşünce ve görü$ aynlıklannın bulunması doğaldır. Polıtika da bu görüş aynlıklanna dayanır \e sonue ıtıbanyla bir iktidar sa\aşımı- dır. Ne \arkı bu sa%a$ımda şalnız partı- sel çıkarlann dü^ünülmesi doğal değildir. Nasıl erdem birazdaba^kaları ışinya^a- maksa. paniler de önce ülkeyi düşün- mek. karşıltklı çıkarlannı ortak bir nok- tada ulusal \ e toplumsal çıkartara donüş- turmek zorundadırlar. Demokrasilerde onak çıkarlan aramak ve bulmak başlı başına bır erdemdır. Kaldı ki ınsan. ya\- nız çıkarlanyladeğıl, inançlan \e düşün- celenyle insandır. Iktidar içın erdem ve adaletten vazgeçmek. insanlıktan vaz- geçmek demektır Bugune değin gelmış geçtntş politika- cılar arasında kişisel ve panisel çıkarla- n uğruna onurlannı ayaklar altına alan- larbulunduğu gıbi "•şyotinci olmaktan- sa>üzkezgiyotinegitme>i'' yeğleyen po- litıkacılaradarastlanmıştır. Amabirinci- lerin yen tanhın karanlıklan. ikincilerin- se gökyüzü olmus,tur. Sokrates'ı haksız yere suçlayarak ölüm cezasına çarptınl- masına ne'den olan üç Atinalı politikacı- nın adlannı günümüzde anımsayan he- men hemen \ok gibidir. Sanık Sokrates. baldıran otu ıle zehırlenerek öldürülen Sokrates ıse dımdık ayaktadır ve tüm dünya onu saygt ile anmaktadır. Bir dönemin ozatıı. değindiğımız ko- nuyu ne güzel getırmiştir gündeme. "Bin göğüs olurum da okla >aralı / Bir göğse nişan alan okotmam / İçmem su susu/la- nn elinden / Açlar mecUsinde ben tok ol- mamr Açlar arasında tok olan. susuzla- nn elinden su ıçen bir küji erdemli ola- maşacağı gibi onurlu da olamaz. Böyle birkişi adaletve ahlak nedırbılmez Ada- letten ve ahlaktan uzakla^manın erdem- den ve onurdan uzakla^mak olacağın» düşünemez. Uzükrek söyleyelim ki günümüzde er- demin azınlıkta olduğunu söykyenler haklı çıkmaya ba^larruşlardır vavaş ya- vaij Tüm göstergekr bu yargıyı doğru- lamaktadır. Erdemin azınlıkta kalması adaleti. ahlakı \e onuru da azınlığa dü- şürmektedir. Bılındiği gibi ahlak ikiye aynlmaktadır: Laık ahlak. dinsel ahlak. Kökenkri ve amaçlan ayn olsa da her iki ahlakın özdeş bir yanı vardır: Erdemli olmak. onurlu y aşamak. dogruluktan ay- rılmamak. Dinsel yaşamın amacı yalnı? oruç tutmak. namaz kılmak. ıbadet et- mek değıldir. Ahlak kurallanna da uy- maktır. Kimseyi kırmamak, incitmemek ve başkalannın hakkına saygılı olmaktır. Böyksine bir davranış erdem demektir. adalet demektir. Laık ahlak-dinsel ahlak aynmı erdem konusunda geçerli değildır. Erdemin laik yönü. dinsel yönü yoktur. Dinler nasıl insanhgın bağnndan çıktıy- sa. adalet \e erdem kavramlan da insan- lığınbağnndan çıkmıştır. Amadvnlerde- kı ümmet kavramı, laık ahlak düşünce- sınde insanhk kavramına dönüs,müş. " ahlakdinin kjinde değü. din ahlakıniçin- dew ele aîınmıştır. Dinlenn birbınne sı- mr çizmesıne karşın laik ahlak. sınırlan ortadan kaldırmış ve ınsanlığı her seyin üstünde tutmuştur. "İnsanlığı az seven Nurdunudaazsever" düşüncesı egemen olmu^tur. Olkemız, genel seçımlere doâru gıt- mektedir Tüm partıler bır yanştn ıçıne girmişlerdir. İpi kımin göğüsleveceğı. kimkrin yaya kalacağı henüz belli de- |ildir. En büyük dtleğtmız. kim kazanır- sa kazansın bu yanşın uygarca yapılma- sı. erdem ve onur dediğimız yüce değer- lenn ayaklar altına alınmamasıdır.Bu ne- denle onümüzdeki günlerde tüm politi- kacılanmızdan güzel ^eyler. olumlu dav - ranışlar bekhyoruz. Çünkü Türk ulusu kişisel hesaplardan. din sömürüsünden ve partisel çıkarlardan bıkmış usanmış- ttr. Siyaset adamlanmız bu bıkkınhğı görmezlıkten gekrek eskisi gibi davra- nırlar, birbirlerine çamur atar kara çalar- larsa erdem, adalet ve onur dediğimız gü- zellikkri büsbütün yok etmış olurlar. O zaman da *Ey erdem!Senibirşe> sanmış- tım, ama havalden başka bir ^> değil- mjşsin" diyen müyonlarca umut&uz insan yaratacaklan içın Turk ulusunun "Nere- desin ey erdem, neredesin ey onur* biçi- mindeki haykıns,lannın hesabını kolay kolay veremezkr. ARADABIR GÜ1NDÜZ BERKER Özel \ioda Lisesi Edebiyat Öğretmeni Gençliğin Ata'ya Yaklaşımı "Bir düşünce ve eylem adamı olarak Atatürk sizi nasıi etkıltyor?" konulu kompozisyon ödevının ya- nıtlan benı gençlık adına çok umutlandırdı Bu yanıt- ların yalnızca bende kalmasını istemedım. Bırbırin- den güzel, anlamlı ve yüreklendırıci kompozisyon- lann içinden alıntüar yaparak, tüm Cumhunyet okur- larına gençiığın sesıni, heyecanını ulaştırmak istedim. Sözü gençlere bırakıyorum: Atatürk, Türk halkının ıçindekı cesaretı ve vatan aşkını, dısiplinli ve dikkatli bir şekilde kullanarak. ta- rih adına inanılmaz bır şey başarmıştır. Böyie bir in- sandan etkilenmemek çok zordur. Atatürkten etki- lenmeyen kişiler. içı mutlak karanlıkla dolu bir yer- dedırler. (Cevdet Panayırcı) O'nun, düşünce adamlığı eyleme. eylem adamlı- ğı yönü de düşünceye dayalıdır. (Giray Garan) Benım asıl etkilendiğım yönü. çevresıne yaydığı güven duygusudur. Türk milletını peşınden ölüme bi- lesürükleyebilmış olması. ondakı bu örgütlenme gü- cüdür. Yani ben onun etkileme sanatından etkılen- dim en çok!.. (Idil Yenidoğan) Atatürk, Türk milleti ıçin bır ağaç dikmîştir. O ağaç "Cumhunyet "tir. o ağacın dallan ıse hayata göre dö- nen Türk miltetinigeliştirecek, üerletecekve onu çağ- daş uygarlık düzeyine çıkartacak olan devnmlendır. (Flora Rüya) O, bır eylem ve düşünce insanıdır. O mantığın ta kendisi. azım ve çalışkanlığın saf ve şeftaf aynasıdır. {Yasemin Özek) O'ndan her ınsan gibi ben de etkılenıyorum. Sa- hip olduğu azım. hırs ve çalışkanlıktan. doğruluk ve dürüstlüğünden ya da kısaca adından etkıleniyo- rum. (Yasemin Özek) Genel kültür. zekâ. karakter, her şey düşünceler- den geçer. Düşünceleri mukemmel oian bır bireyin, her şeyı dört dörtlük demektır. Işte, sayılan dünya- cla az olan bu bireylerden en yücesi. Atatürk'... (As- lı Şahin) Atatürk'ün söylediği her söz. bızım için ışık kay- nağı olmaltdır. (Zeynep Moralıoğlu) O'nun bıze sağladtğı başlıca şey, zaten "bıziz." (Ceyda Cecan) Onu her zaman yüksek bir deha, ögretmen, lider ve kurtancı olarak görüyorum. O'nun ızınden gide- ceğıme söz venyorum. (Gözde Erkaya) Ne padışah ne de başka bırı vazgeçirtememiş Ata- türk'ü doğrulanndan ve lyt kı, iyı ki inanmış Mustafa Kemal doğrulanna, Türkiye Cumhuriyeti'nı kuraca- ğına ve yaşatacağına!... (Ali Cartkat) Atatürk, tarihin yıpratamayacağı. O'nun karşıtı in- • Arkası 19. sayfada SaidHalimPaşa'nmYalısı... YAVUZ GOR 1 953 yılında. Washtngton Büyükelçi- si Feridun Cemal Eriûn, 7 yıllık bir görevden sonra. Madrıd'e atandvğı ıçin. veda ziyaretlerine başlamıştı. Bu arada. büyükelçinin eşi de. o za- mankı ABD Cumhurbaşkanı Eisen- hov>er*ın e^i \tamie Eisenhovver'e bir \ eda zi- yaretı yapacaktı. Büyükelçi, e^ıne refakat et- memı rica etti. Beyaz Saray'ın kaptsmda karşüadı Bayan Eı>enhov,er. Bayan Erkirû... Kendisine tak- dım edildim... Yanıma. bir deniz pıyadesi (ma- rine) verildi ve Bayan Eısenho\ver, bu görev- liye. beni Beyaz Saray'ı gezdirmesini söyle- dı... Dünyanın en zengin devktinin cumhurbaş- kanınm oturduğu yerin.büdığtmız > *saray'*lar- la b\r benzerliği yoktu. Her sjey son dereee dü- zenh. temız ve "basit" idı... Möbleler. herhan- gi orta halli biT Amerikan aiksinm evinde gö- rebilecegımız türdendi.Ne George VVashing- ton'un Vtrgınia eyaktindeki Mount Vernon adh evinden. ne Jefferson'ın Monticello ma- lıkânesinden.birçöpbikahnmamıştıburaya... 1908'de Meşrutiyet ilanı ıîe tkinciAbdülha- mh'in, Selanik'teki Alatinî Köşkü'ne götüriil- mesi sürecinde, Yıldız ve Dolmabahçe saray- lanndan bazı eşyalarm, möblelerin. kapkaca- ğın, hatta mücevherkrin ''sırra kadem bast>- ğı" söylenır. Keza, aynı nahoş söylentikr, Vahdettin^in tngıliz savaş gemisine binerek gitmesi süreci içinde ortadadolaşan H sa|Jamri>wetler' > 'den- dir.Bu ikı "soygun** olayı içın. zamanında "tahkikat* 1 açüdığı, fakat sonucun bir türlü açıklanamadığı da. yakıntarihımizi incekyen- ler tarafından ortaya aulmıştır. Cumhuriyet döneminde de, saraylardan, ba- zı eşyanın bir "semt-i meçhule" gittiğini işit- mışizdir. Said Halim Paşa'nm yahsı yandı mı yakıldı ITII; bunu ilgilikr. arasjtınpbulsunlar. Son ltti- hat ve Terakki kabinesinın sadrazamı olan pa- şanın yalısı. bızım kadirbılmez. tarihsel de- ğerleri hıçe sayan tutum ve davranışlanmızla, gece kulübü. disco gibi işlerde de kuHanümış oimakla. zaten yakılmış sayıhrdı... Bu inanıl- maz işlerin daha inanılmazı da, yalıda bir ara- hk "değ,ertieş> 7 alar" envanteriyapılıp 250 adet tespit edilmişken. sonra yapüan bir envanter- de bu sayının 350'ye ulaştığıdır. Bu eşyalann. Nasreddin Hoca'nın tencere- si gibi doğurduğuna inanmaz isek "envanter- cifcr^in, sayı saymakta çokbeceri sahıbı olma- dıklannı ya da çok becerikli olduklan sonu- cuna varmamız gerekir. "Efendim. Telaşa mahal yoktur. Alt katta hâlâbir şeylervar»." diyenkr olduğu gibi. kıy- meth tabloların. deniz itfaiyesınce bir güzel "•tuzlusu" ile ıslatıldığı da söylentikr arasın- dadır.Bütün bu nahoş işkrin, bizce en önem- lisi ise, yalıdaki bazı eşyalann, Ankara'daki bazı devkt konutlanna taşınmış olmasıdır. Biz, bildiğimiz kadar. hâlâ bir "cumhuri- yet"iz... Idarecıkrimiz, şu ya da bu hanedan- dan gelmeyıp halkın içinden çıkmaktadırlar... Konutlarda, kmk dolu sedirkrde otursunlar, tepside yemek yesinler demıyoruz ama. tarih- sel değerkr taşıyan eşyalan da lütfen rahat bı- raksınlar. Yoksa, "görgüsüzlük", "özentüik" olur bu merak... Önünü de almazsak yarın öbür gün biri çıkar ve *Ben Kaşıkçı Elması'nı gerdan»- ma takacağım... Şah tsmaH'in tahtına oturup Topkapı'daki porselen Çin salonlanndan mö- nü yiyecegim...'" diye tutturur ve debaşka yan- gınlar filan çıkar, maazallah... TÂRTIŞMA Şapka düştükel göründü V • JL beri bürokrasidc uyeulamala lkamuoyunun dikkatini çeken kimi bürokrat, erken seçım nedenı ile renkkrini ortaya çıkarıverdikr. Anadolu'nun güzel bir sözü \ ardır: "Şapka olduğu sürece kelini saklavabilinsin. Şapka düştü, keller orta>a çıktı." Valikr. emniyet müdürkri. DGM savcılan siyasal düşüncekrini. partı seçımleri ile ortaya koyuverdıler. Bunlann başında ünlü DGM saveısı, ünlü mü ünlü Nusret DemiraU bayrağı omuzladı! Yülardan beri sürdürdüğü siyasal da\alann neden bir sonuca varmadığı \ardırılmadiğı kendini gösterdı. L^irMumcu gibi bir yurtsever. araştırmacı gazetecinin katiüerinin niçin yakalanrnadığını, dahası yakalanmak istenmediğinin göstergesi değil mi Demiral? Bu denli önemli bir davaya tanıklık \apan bir gencın ifadesinin önemsenmediği. hatta degıştınldıği. tutanak tarihlerinin silinecek gerçek dıs.ı bir duruma getirildiği, sıyasete soyunan emniyet mensuplanndan anlaşıldı. Kendikri gibi düşünmeyen birisinin öldürülmesi onlan fazlaca ilgikndirmediğı gibi tersine. suçlunun bulunması değil. bulunmatnası için gayret gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Silahlanna üç hilalli, bir siyasal partının ambkmini yapıs,Urmanın ötesinde. bır bakanı karşılarken bozkurt işareti yapabilmekrinin gücünü nereden aldıklan da böylece kanıtlanmış olmuyor mu. DYP'den aday olmalan aldatmasın sizkri. Seçıldıkknnin ertesinde gerçek partikrine geçerek Meclis"te asıl zamirlerini ortaya koyacaklardır. Bır bürokrat tarafsız olmahdır, doğru. Ama o bürokrat. getirildiği yere tarafsız kişıkrce seçümışse olasıdır. Değilse, ortaya çıkan bu görüntükre kızmamak gerekir. Her düşünce. devktin tüm kadrolarında, kendı yandaşlanna öncelik tanırsa. devkt tarafsız olmaktan çıkanhr. belli bir düşüncenin tarafı haline gelir. Sahi, CHPIi bakanı karşılayanlar arasında bozkurt işareti yapan poUsler için bir işkm yapıldı mı çok merak ediyorum? SadettinMalkoç PENCERE SeçintBir Adımdır... 24 Aralık seçimleri içın partıler milletvekili adayla- rını açıklayınca kızılca kıyamet koptu. Nasıl bir kıyamet bu?.. Nasrettin Hoca'nın karısı: - Hoca, demış, kaç türlü kıyamet var?.. - iki türlü: Büyük kıyamet, küçük kıyamet... - Nasıl?.. - Hanım sen ölünce küçük kıyamet, ben ölünce büyük kıyamet koptu demektir. Milletvekili adaylarının açıklanmast, küçük kıya- metı kopardı; büyük kıyamete 25 gün var. • Peki. bu kış kıyamette seçime nasıl sürüklendik?.. Tam bır keşmekeş yaşandı. Çöken koalisyon hü- kümetiyle ne yapacağını bilmez Başbakan, devlet gemisıni yürütemez duruma düşünce, orsa alaban- da, iskele sancak, derken kayalıklara bindirmeden seçime ulaşmak içın sandığa razı olduk... Ama ne durumdayız?.. Dolar 60 bın liraya dayandı.. Enflasyon yüzde 90!.. Halksız demokrasınin çok partili rejimi çürüdü.. Siyasat ahlak kalmadı.. Rantiye-tefeci toplumu oluştu. Köktendinci akımların yükselışi, şoven partinin pa- lazlanması, solun parçalanıp gerilemesi, merkez sa- ğın birbınne düşmesı raslantı değil... • î Seçim gereklıdtr. Ancak bızim partıler, doğru dürüst parti degiller...' Milletvekili adaylannı saptamak için önseçimlerin yapılması, demokratıkleşmenin önkoşuludur. Yazık ki önseçim yapılamadı. Milletvekili aday listelerinın parti genel başkanlarının sultası altında hazırlanma- sı. ortalığı bırbırine kattr. Türkiye'yi demokrasiden bi- raz daha uzaklaştırdı; tabanı katılımdan yoksun bı- raktı. Ancak seçım seçimdır.. Ve bir adımdır. * Nasıl biradım?.. Bir süreden beri Türkiye, CHP'yi kafakola almış Çiller ailesinın yönetimindedir. Iç ve dış çıkar gruplan, bu aileyi kullanmak için si- yasal ıktıdann arkasında mevzilendiler. Başbakan' ın kuşkulu yönetimi ülkede güven bırak- madı.. Her şey kuşkulu.. Başbakan'ın malvarhğı kuşkulu, Amerika'daki ya- tınmlan kuşkulu, vergi ödeyip ödemediği kuşkulu, yabancı devlet adamlanyla ilişkılen kuşkulu, koca- sının tutum ve davranışlan kuşkulu, söylediği sözün doğru olup olmadığı kuşkulu, vaktiyle başında bu- lunduklan Istanbul Bankası'nı batmş bıçımleri kuş- kulu, dış görüşmelerde Başbakan'ın ne alıp verdiği kuşkulu. tarikat reisleriyle kapalı kapılar arkasında neyin pazarlığını yaptığı kuşkulu,"Amerika ıkinci va- tanım" dediğı içın yüreğinde neyın yattığı kuşkulu, iktidar koltuğunu bırakmamak için nereye kadar ödün vereceği kuşkulu... Kuşku üzerine devlet yönetimi kurmak, dünyanın hiçbır ülkesınde geçerli olamaz. Seçim bu sorunu çözer mi?.. Çözebitir. • Seçim "ciddi bir hûkümet"\n kurulması için gerek- li kapıyı açabitirmı?.. Umut var!.. Önce bu sorunun aşılması gerekiyor: Halk, Çiller aılesini iktidardan uzaklaştıracak adımı sandıkta ata- bilirse, ülkede bır soluk almak için gerekli ortamı ya- ratmak olanağı dogar... 24 aralık, bu açıdan, önemli bir dönüm noktasınr oluşturacak takvım yaprağıdır. ERDEMLİ SULH HIJKUK MAHKEMESİ DosvaNo. 1993 209 Davacı Kemal Lzel tarafından davalılar Mualla Güleç. Nacıye Güleç. Muammer Acar. Meral Soyupak vs. aley- hıne açılan ışbu ızaleı şüyu davısında: Davalı mirasçısı Saıt kızı Emıne (adresi belh deöil) Mahkememvzin 28 4.19<)5 tarih ve 1W3 209 esas W5.'18l sayılı ılamı ile taraflann hıssedan bulundugu ve aynen taksimi kabıl olmayan Erdemh ılçesı Çeşmeli Kızılçağıl mevkiınde kaın 4 pafta. 24 ada. 13 parsel sayılı taşınmazm üzerın- dekı muhtesatlar ıle bırlikte açık arttırma suretıyle satı- larak ortaklığın gıdenlmesine karar verilmış olup ışbuka- rar davalı Saıt kızı Emıne tarafından ilan tarihi ıtibarı ile bır a> ıçensınde tem> ız edılmedığı takdırde kesinleşece- ğı hususu ılanen tebhg olunur. 7.11.1995 Basın: 54700 "Konuşan" televizyon! Fiyatıyla da, kalitesiyle Ayda sadece 2.500.000 TL taksitle Telefunken Space TV. TeiefuPKen Space 51 L Teletur^en Space 51 TXL P«şln 27 080 000 TL 29 180 000 TL 1 Peşin, 17 Takstt 2 500 000 TL 2 690 000 TL Toplam 45 000 000 TL 48.420 000 TL : ıyâUara KO*/ da^nc'. KDV ve dığer vergıletde bır değış'ıkbk olursa «.yat ata yansıyacaktiT 30 Ka»ım 1 M 5 ta-ıhmde sona eıecekt'f Bu kampanya Grünbe'g TıCarel AŞ (Cemal Sahır Sokak 26(28 Mecıöıyekfty-lsıarbul) taratndan üûzenlenmışt» UrCınlerımız AEGfTeletunken Yetkılı Satıcılar.nda leslım edı eceM r 8 3 1995 tarıNı Resmî Gazete'de yaymlaian 4077 nc lu kanuna uygundut Evet! Pınl pınl bir görüntü, parlak renkler, çok fonksiyonlu uzaki kurnanda ve teletext sistemi, Telefunken Space TV'nin, açtığınız i "konuşmaya" başlayan üstün özellikleri. Üstelik, teknolojinin er özelliklerini taşıyan Telefunken Space TV, şimdi taksitleriyle de "konuşuyor"! AEGAelefunken Yetkiii Satıcılanna hemen uğray TELEFUNKEN SPACE 51 L Ayrıntılı Bllgl itftn: AEG Ücretsız telefonlarımız: 0800 211 4024 TELEfUNKETI/HKI5H STAMDAU»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear