Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YFA CUMHURİYET 29 KASIM 1995 ÇARŞAMBA
V f
OIAYLAR VE GORUSLER
NeredesinEy Erdem!
Dzülerek söyleyelim ki günümüzde erdemin azınhkta olduğunu
söykyenler haklı çıkmaya başlamışlardır yavaş yavaş. Tüm
göstergeler bu yargıyı doğrulamaktadır. Erdemin azınhkta
kalması adaleti. ahlakı ve onuru da aztnhğa düşürmektedir.
M. ÎSKENDER ÖZTURAINLI Hukukçu
E
skt çağlardan ben söslene- kınlığr. "doğraluk.yiğitlik.aU;akgönünü-
geleırguzel bır masal \ ar- lük gibi niteliklerin genel adı"dır. Onur-
dır. Zengınhk. zevk. sağlık lıt olmayan erdemh. erdemli olmayan da
\e erdem olımpr\at o\un- onurlu değıldir.
lanna çıkanlır. Bınncı gele- Masalbiçıminde sö> lenmı$ olsa da es-
ne altın elma venlecektır kı çağlardaohmpışat bınncıhğını kaza-
gelen guzel bır masal \ar-
dır. Zengınhk. zevk. sağlık
\e erdem olımpr\at o\un-
lanna cıkanlır. Bınncı gele-
ne altın elma venlecektır
Zengınhk. en \üksek ış inın kendisi oldu-
ğunu, "i\i olan her şeyin zenginlikle satın
ahnacağınfsöyler Ze\k ıse "Etma be-
nimdir" der. çünku. "zengjntikyalnızbe-
ni elde etmek için istcnir",
Sağhk. kendisi olmadan hıçbır ze\kın
söz konusu olamayacağını. zengmlığm
de bır varar sağlamayacağmı anlatma>a
çalışır. En sonunda erdem. ötekınin üçun-
den de üstün olduğunu. doğruluktan ay-
nlanbirkişınin, yaînızzenginhk.ze\kve
sağlıkla mutluluğa ula^amayacağını ka-
nıtlar ve altın elmayı kazanır.
Kuşkusuz. bu bır masaldır. Masaldır.
ama tüm masallar gibi öğretici. düs,ündü-
rücü. yaşamın gerçek yiızunu yanMtan
bir masaldır. Masallar nasıl yaşamdan
soyutlanamazba erdem de doğruluktan.
adaletten \ e onurdan soyutlanamaz. Tüm
erdemli kışiler onurlu. onurlular da er-
demlidırler.
Onur. **insanınkendinekar^ıdu\duğu
saygıdır". Erdemse insanın ruhsal yet-
nan erdem. acaba günümüzde hangi M-
ralarda yer almaktadır.' Bu soruyu kendı
toplumumuz içın olduğu kadar. tüm dün-
\a içın de sormak ve yanıtını aramak zo-
runda olduâumuz günlerde ya^ıyoruz.
Dünyanın her \anı ateîj. her yöresi kan
ıçındedir. Hemen hemen her gün bomba-
lar patlamakta. ınsanlar hıç yoktan \a-
şamlarım yıtirmekte. uluslararası terör
ortalarda kol gezmektedır Erdem. ada-
let \e insan onuru ayaklar altındadır.
Onur. erdem. adalet.. Bu uç kavram
birbirinın tamamlayıctsıdır. Ya hepsi bir-
den vardır ya da hıçbiri yoktur. Bunlann
arasma ahlakı da koyabilirsınız hıç çekin-
meden (,'ünkü adalet \e ahlak. bteden
ben "en >üksek erdem" olarak ele alın-
maktadır. Adalet. "namuslu yaşamak,
kiıroeye zarar vermemek. herkesin hak-
kınıtanımak" biçıminde tanımlanmıştır.
Adalet \e ahlakın nıteliklen erdemin ni-
telikleridir. Hep kendı çıkan pe^inde ko-
şan bır küji ba^kalanna zarar verıyor de-
mektir. Nasıl yalnız kendısini düşünen
kışı erdemli bir kışı değılse. ulusal \e
toplumsal çtkarlan göz önünde tutma-
yan paniler ve örgütler de erdemli değtl-
dırler. Hele kişısel \e partısel çıkarlan
ıt;in dın duygusunun sömürülmesı yalnız
adalet ve erdemden yoksunluk değil. ah-
lak \ e insanlıktan da \ oksunluktur. Çün-
kü ahlakve insanhk. hiçbirzaman din sö-
mürüsüyle. çıkar hesaplarıyta bağdaşa-
maz.Siyasal partıler arasında düşünce ve
görü$ aynlıklannın bulunması doğaldır.
Polıtika da bu görüş aynlıklanna dayanır
\e sonue ıtıbanyla bir iktidar sa\aşımı-
dır. Ne \arkı bu sa%a$ımda şalnız partı-
sel çıkarlann dü^ünülmesi doğal değildir.
Nasıl erdem birazdaba^kaları ışinya^a-
maksa. paniler de önce ülkeyi düşün-
mek. karşıltklı çıkarlannı ortak bir nok-
tada ulusal \ e toplumsal çıkartara donüş-
turmek zorundadırlar. Demokrasilerde
onak çıkarlan aramak ve bulmak başlı
başına bır erdemdır. Kaldı ki ınsan. ya\-
nız çıkarlanyladeğıl, inançlan \e düşün-
celenyle insandır. Iktidar içın erdem ve
adaletten vazgeçmek. insanlıktan vaz-
geçmek demektır
Bugune değin gelmış geçtntş politika-
cılar arasında kişisel ve panisel çıkarla-
n uğruna onurlannı ayaklar altına alan-
larbulunduğu gıbi "•şyotinci olmaktan-
sa>üzkezgiyotinegitme>i'' yeğleyen po-
litıkacılaradarastlanmıştır. Amabirinci-
lerin yen tanhın karanlıklan. ikincilerin-
se gökyüzü olmus,tur. Sokrates'ı haksız
yere suçlayarak ölüm cezasına çarptınl-
masına ne'den olan üç Atinalı politikacı-
nın adlannı günümüzde anımsayan he-
men hemen \ok gibidir. Sanık Sokrates.
baldıran otu ıle zehırlenerek öldürülen
Sokrates ıse dımdık ayaktadır ve tüm
dünya onu saygt ile anmaktadır.
Bir dönemin ozatıı. değindiğımız ko-
nuyu ne güzel getırmiştir gündeme. "Bin
göğüs olurum da okla >aralı / Bir göğse
nişan alan okotmam / İçmem su susu/la-
nn elinden / Açlar mecUsinde ben tok ol-
mamr Açlar arasında tok olan. susuzla-
nn elinden su ıçen bir küji erdemli ola-
maşacağı gibi onurlu da olamaz. Böyle
birkişi adaletve ahlak nedırbılmez Ada-
letten ve ahlaktan uzakla^manın erdem-
den ve onurdan uzakla^mak olacağın»
düşünemez.
Uzükrek söyleyelim ki günümüzde er-
demin azınlıkta olduğunu söykyenler
haklı çıkmaya ba^larruşlardır vavaş ya-
vaij Tüm göstergekr bu yargıyı doğru-
lamaktadır. Erdemin azınlıkta kalması
adaleti. ahlakı \e onuru da azınlığa dü-
şürmektedir. Bılındiği gibi ahlak ikiye
aynlmaktadır: Laık ahlak. dinsel ahlak.
Kökenkri ve amaçlan ayn olsa da her iki
ahlakın özdeş bir yanı vardır: Erdemli
olmak. onurlu y aşamak. dogruluktan ay-
rılmamak. Dinsel yaşamın amacı yalnı?
oruç tutmak. namaz kılmak. ıbadet et-
mek değıldir. Ahlak kurallanna da uy-
maktır. Kimseyi kırmamak, incitmemek
ve başkalannın hakkına saygılı olmaktır.
Böyksine bir davranış erdem demektir.
adalet demektir. Laık ahlak-dinsel ahlak
aynmı erdem konusunda geçerli değildır.
Erdemin laik yönü. dinsel yönü yoktur.
Dinler nasıl insanhgın bağnndan çıktıy-
sa. adalet \e erdem kavramlan da insan-
lığınbağnndan çıkmıştır. Amadvnlerde-
kı ümmet kavramı, laık ahlak düşünce-
sınde insanhk kavramına dönüs,müş.
" ahlakdinin kjinde değü. din ahlakıniçin-
dew
ele aîınmıştır. Dinlenn birbınne sı-
mr çizmesıne karşın laik ahlak. sınırlan
ortadan kaldırmış ve ınsanlığı her seyin
üstünde tutmuştur. "İnsanlığı az seven
Nurdunudaazsever" düşüncesı egemen
olmu^tur.
Olkemız, genel seçımlere doâru gıt-
mektedir Tüm partıler bır yanştn ıçıne
girmişlerdir. İpi kımin göğüsleveceğı.
kimkrin yaya kalacağı henüz belli de-
|ildir. En büyük dtleğtmız. kim kazanır-
sa kazansın bu yanşın uygarca yapılma-
sı. erdem ve onur dediğimız yüce değer-
lenn ayaklar altına alınmamasıdır.Bu ne-
denle onümüzdeki günlerde tüm politi-
kacılanmızdan güzel ^eyler. olumlu dav -
ranışlar bekhyoruz. Çünkü Türk ulusu
kişisel hesaplardan. din sömürüsünden
ve partisel çıkarlardan bıkmış usanmış-
ttr. Siyaset adamlanmız bu bıkkınhğı
görmezlıkten gekrek eskisi gibi davra-
nırlar, birbirlerine çamur atar kara çalar-
larsa erdem, adalet ve onur dediğimız gü-
zellikkri büsbütün yok etmış olurlar. O
zaman da *Ey erdem!Senibirşe> sanmış-
tım, ama havalden başka bir ^> değil-
mjşsin" diyen müyonlarca umut&uz insan
yaratacaklan içın Turk ulusunun "Nere-
desin ey erdem, neredesin ey onur* biçi-
mindeki haykıns,lannın hesabını kolay
kolay veremezkr.
ARADABIR
GÜ1NDÜZ BERKER
Özel \ioda Lisesi Edebiyat Öğretmeni
Gençliğin Ata'ya Yaklaşımı
"Bir düşünce ve eylem adamı olarak Atatürk sizi
nasıi etkıltyor?" konulu kompozisyon ödevının ya-
nıtlan benı gençlık adına çok umutlandırdı Bu yanıt-
ların yalnızca bende kalmasını istemedım. Bırbırin-
den güzel, anlamlı ve yüreklendırıci kompozisyon-
lann içinden alıntüar yaparak, tüm Cumhunyet okur-
larına gençiığın sesıni, heyecanını ulaştırmak istedim.
Sözü gençlere bırakıyorum:
Atatürk, Türk halkının ıçindekı cesaretı ve vatan
aşkını, dısiplinli ve dikkatli bir şekilde kullanarak. ta-
rih adına inanılmaz bır şey başarmıştır. Böyie bir in-
sandan etkilenmemek çok zordur. Atatürkten etki-
lenmeyen kişiler. içı mutlak karanlıkla dolu bir yer-
dedırler. (Cevdet Panayırcı)
O'nun, düşünce adamlığı eyleme. eylem adamlı-
ğı yönü de düşünceye dayalıdır. (Giray Garan)
Benım asıl etkilendiğım yönü. çevresıne yaydığı
güven duygusudur. Türk milletını peşınden ölüme bi-
lesürükleyebilmış olması. ondakı bu örgütlenme gü-
cüdür. Yani ben onun etkileme sanatından etkılen-
dim en çok!.. (Idil Yenidoğan)
Atatürk, Türk milleti ıçin bır ağaç dikmîştir. O ağaç
"Cumhunyet "tir. o ağacın dallan ıse hayata göre dö-
nen Türk miltetinigeliştirecek, üerletecekve onu çağ-
daş uygarlık düzeyine çıkartacak olan devnmlendır.
(Flora Rüya)
O, bır eylem ve düşünce insanıdır. O mantığın ta
kendisi. azım ve çalışkanlığın saf ve şeftaf aynasıdır.
{Yasemin Özek)
O'ndan her ınsan gibi ben de etkılenıyorum. Sa-
hip olduğu azım. hırs ve çalışkanlıktan. doğruluk ve
dürüstlüğünden ya da kısaca adından etkıleniyo-
rum. (Yasemin Özek)
Genel kültür. zekâ. karakter, her şey düşünceler-
den geçer. Düşünceleri mukemmel oian bır bireyin,
her şeyı dört dörtlük demektır. Işte, sayılan dünya-
cla az olan bu bireylerden en yücesi. Atatürk'... (As-
lı Şahin)
Atatürk'ün söylediği her söz. bızım için ışık kay-
nağı olmaltdır. (Zeynep Moralıoğlu)
O'nun bıze sağladtğı başlıca şey, zaten "bıziz."
(Ceyda Cecan)
Onu her zaman yüksek bir deha, ögretmen, lider
ve kurtancı olarak görüyorum. O'nun ızınden gide-
ceğıme söz venyorum. (Gözde Erkaya)
Ne padışah ne de başka bırı vazgeçirtememiş Ata-
türk'ü doğrulanndan ve lyt kı, iyı ki inanmış Mustafa
Kemal doğrulanna, Türkiye Cumhuriyeti'nı kuraca-
ğına ve yaşatacağına!... (Ali Cartkat)
Atatürk, tarihin yıpratamayacağı. O'nun karşıtı in-
• Arkası 19. sayfada
SaidHalimPaşa'nmYalısı...
YAVUZ GOR
1
953 yılında. Washtngton Büyükelçi-
si Feridun Cemal Eriûn, 7 yıllık bir
görevden sonra. Madrıd'e atandvğı
ıçin. veda ziyaretlerine başlamıştı.
Bu arada. büyükelçinin eşi de. o za-
mankı ABD Cumhurbaşkanı Eisen-
hov>er*ın e^i \tamie Eisenhovver'e bir \ eda zi-
yaretı yapacaktı. Büyükelçi, e^ıne refakat et-
memı rica etti.
Beyaz Saray'ın kaptsmda karşüadı Bayan
Eı>enhov,er. Bayan Erkirû... Kendisine tak-
dım edildim... Yanıma. bir deniz pıyadesi (ma-
rine) verildi ve Bayan Eısenho\ver, bu görev-
liye. beni Beyaz Saray'ı gezdirmesini söyle-
dı...
Dünyanın en zengin devktinin cumhurbaş-
kanınm oturduğu yerin.büdığtmız
>
*saray'*lar-
la b\r benzerliği yoktu. Her sjey son dereee dü-
zenh. temız ve "basit" idı... Möbleler. herhan-
gi orta halli biT Amerikan aiksinm evinde gö-
rebilecegımız türdendi.Ne George VVashing-
ton'un Vtrgınia eyaktindeki Mount Vernon
adh evinden. ne Jefferson'ın Monticello ma-
lıkânesinden.birçöpbikahnmamıştıburaya...
1908'de Meşrutiyet ilanı ıîe tkinciAbdülha-
mh'in, Selanik'teki Alatinî Köşkü'ne götüriil-
mesi sürecinde, Yıldız ve Dolmabahçe saray-
lanndan bazı eşyalarm, möblelerin. kapkaca-
ğın, hatta mücevherkrin ''sırra kadem bast>-
ğı" söylenır.
Keza, aynı nahoş söylentikr, Vahdettin^in
tngıliz savaş gemisine binerek gitmesi süreci
içinde ortadadolaşan
H
sa|Jamri>wetler'
>
'den-
dir.Bu ikı "soygun** olayı içın. zamanında
"tahkikat*
1
açüdığı, fakat sonucun bir türlü
açıklanamadığı da. yakıntarihımizi incekyen-
ler tarafından ortaya aulmıştır.
Cumhuriyet döneminde de, saraylardan, ba-
zı eşyanın bir "semt-i meçhule" gittiğini işit-
mışizdir.
Said Halim Paşa'nm yahsı yandı mı yakıldı
ITII; bunu ilgilikr. arasjtınpbulsunlar. Son ltti-
hat ve Terakki kabinesinın sadrazamı olan pa-
şanın yalısı. bızım kadirbılmez. tarihsel de-
ğerleri hıçe sayan tutum ve davranışlanmızla,
gece kulübü. disco gibi işlerde de kuHanümış
oimakla. zaten yakılmış sayıhrdı... Bu inanıl-
maz işlerin daha inanılmazı da, yalıda bir ara-
hk "değ,ertieş>
7
alar" envanteriyapılıp 250 adet
tespit edilmişken. sonra yapüan bir envanter-
de bu sayının 350'ye ulaştığıdır.
Bu eşyalann. Nasreddin Hoca'nın tencere-
si gibi doğurduğuna inanmaz isek "envanter-
cifcr^in, sayı saymakta çokbeceri sahıbı olma-
dıklannı ya da çok becerikli olduklan sonu-
cuna varmamız gerekir.
"Efendim. Telaşa mahal yoktur. Alt katta
hâlâbir şeylervar»." diyenkr olduğu gibi. kıy-
meth tabloların. deniz itfaiyesınce bir güzel
"•tuzlusu" ile ıslatıldığı da söylentikr arasın-
dadır.Bütün bu nahoş işkrin, bizce en önem-
lisi ise, yalıdaki bazı eşyalann, Ankara'daki
bazı devkt konutlanna taşınmış olmasıdır.
Biz, bildiğimiz kadar. hâlâ bir "cumhuri-
yet"iz... Idarecıkrimiz, şu ya da bu hanedan-
dan gelmeyıp halkın içinden çıkmaktadırlar...
Konutlarda, kmk dolu sedirkrde otursunlar,
tepside yemek yesinler demıyoruz ama. tarih-
sel değerkr taşıyan eşyalan da lütfen rahat bı-
raksınlar.
Yoksa, "görgüsüzlük", "özentüik" olur bu
merak... Önünü de almazsak yarın öbür gün
biri çıkar ve *Ben Kaşıkçı Elması'nı gerdan»-
ma takacağım... Şah tsmaH'in tahtına oturup
Topkapı'daki porselen Çin salonlanndan mö-
nü yiyecegim...'" diye tutturur ve debaşka yan-
gınlar filan çıkar, maazallah...
TÂRTIŞMA
Şapka düştükel göründü
V
•
JL
beri
bürokrasidc
uyeulamala
lkamuoyunun dikkatini
çeken kimi bürokrat,
erken seçım nedenı ile
renkkrini ortaya
çıkarıverdikr.
Anadolu'nun güzel bir
sözü \ ardır: "Şapka
olduğu sürece kelini
saklavabilinsin. Şapka
düştü, keller orta>a çıktı."
Valikr. emniyet
müdürkri. DGM savcılan
siyasal düşüncekrini.
partı seçımleri ile ortaya
koyuverdıler.
Bunlann başında ünlü
DGM saveısı, ünlü mü
ünlü Nusret DemiraU
bayrağı omuzladı!
Yülardan beri sürdürdüğü
siyasal da\alann neden
bir sonuca varmadığı
\ardırılmadiğı kendini
gösterdı. L^irMumcu
gibi bir yurtsever.
araştırmacı gazetecinin
katiüerinin niçin
yakalanrnadığını, dahası
yakalanmak
istenmediğinin göstergesi
değil mi Demiral?
Bu denli önemli bir
davaya tanıklık \apan bir
gencın ifadesinin
önemsenmediği. hatta
degıştınldıği. tutanak
tarihlerinin silinecek
gerçek dıs.ı bir duruma
getirildiği, sıyasete
soyunan emniyet
mensuplanndan anlaşıldı.
Kendikri gibi
düşünmeyen birisinin
öldürülmesi onlan fazlaca
ilgikndirmediğı gibi
tersine. suçlunun
bulunması değil.
bulunmatnası için gayret
gösterdiklerini ortaya
koymaktadır. Silahlanna
üç hilalli, bir siyasal
partının ambkmini
yapıs,Urmanın ötesinde.
bır bakanı karşılarken
bozkurt işareti
yapabilmekrinin gücünü
nereden aldıklan da
böylece kanıtlanmış
olmuyor mu.
DYP'den aday olmalan
aldatmasın sizkri.
Seçıldıkknnin ertesinde
gerçek partikrine geçerek
Meclis"te asıl zamirlerini
ortaya koyacaklardır.
Bır bürokrat tarafsız
olmahdır, doğru. Ama o
bürokrat. getirildiği yere
tarafsız kişıkrce
seçümışse olasıdır.
Değilse, ortaya çıkan bu
görüntükre kızmamak
gerekir. Her düşünce.
devktin tüm
kadrolarında,
kendı yandaşlanna
öncelik tanırsa. devkt
tarafsız olmaktan
çıkanhr. belli bir
düşüncenin tarafı haline
gelir.
Sahi, CHPIi bakanı
karşılayanlar arasında
bozkurt işareti yapan
poUsler için bir işkm
yapıldı mı çok merak
ediyorum?
SadettinMalkoç
PENCERE
SeçintBir Adımdır...
24 Aralık seçimleri içın partıler milletvekili adayla-
rını açıklayınca kızılca kıyamet koptu.
Nasıl bir kıyamet bu?..
Nasrettin Hoca'nın karısı:
- Hoca, demış, kaç türlü kıyamet var?..
- iki türlü: Büyük kıyamet, küçük kıyamet...
- Nasıl?..
- Hanım sen ölünce küçük kıyamet, ben ölünce
büyük kıyamet koptu demektir.
Milletvekili adaylarının açıklanmast, küçük kıya-
metı kopardı; büyük kıyamete 25 gün var.
•
Peki. bu kış kıyamette seçime nasıl sürüklendik?..
Tam bır keşmekeş yaşandı. Çöken koalisyon hü-
kümetiyle ne yapacağını bilmez Başbakan, devlet
gemisıni yürütemez duruma düşünce, orsa alaban-
da, iskele sancak, derken kayalıklara bindirmeden
seçime ulaşmak içın sandığa razı olduk...
Ama ne durumdayız?..
Dolar 60 bın liraya dayandı..
Enflasyon yüzde 90!..
Halksız demokrasınin çok partili rejimi çürüdü..
Siyasat ahlak kalmadı..
Rantiye-tefeci toplumu oluştu.
Köktendinci akımların yükselışi, şoven partinin pa-
lazlanması, solun parçalanıp gerilemesi, merkez sa-
ğın birbınne düşmesı raslantı değil...
• î
Seçim gereklıdtr.
Ancak bızim partıler, doğru dürüst parti degiller...'
Milletvekili adaylannı saptamak için önseçimlerin
yapılması, demokratıkleşmenin önkoşuludur. Yazık
ki önseçim yapılamadı. Milletvekili aday listelerinın
parti genel başkanlarının sultası altında hazırlanma-
sı. ortalığı bırbırine kattr. Türkiye'yi demokrasiden bi-
raz daha uzaklaştırdı; tabanı katılımdan yoksun bı-
raktı.
Ancak seçım seçimdır..
Ve bir adımdır.
*
Nasıl biradım?..
Bir süreden beri Türkiye, CHP'yi kafakola almış
Çiller ailesinın yönetimindedir.
Iç ve dış çıkar gruplan, bu aileyi kullanmak için si-
yasal ıktıdann arkasında mevzilendiler.
Başbakan' ın kuşkulu yönetimi ülkede güven bırak-
madı..
Her şey kuşkulu..
Başbakan'ın malvarhğı kuşkulu, Amerika'daki ya-
tınmlan kuşkulu, vergi ödeyip ödemediği kuşkulu,
yabancı devlet adamlanyla ilişkılen kuşkulu, koca-
sının tutum ve davranışlan kuşkulu, söylediği sözün
doğru olup olmadığı kuşkulu, vaktiyle başında bu-
lunduklan Istanbul Bankası'nı batmş bıçımleri kuş-
kulu, dış görüşmelerde Başbakan'ın ne alıp verdiği
kuşkulu. tarikat reisleriyle kapalı kapılar arkasında
neyin pazarlığını yaptığı kuşkulu,"Amerika ıkinci va-
tanım" dediğı içın yüreğinde neyın yattığı kuşkulu,
iktidar koltuğunu bırakmamak için nereye kadar
ödün vereceği kuşkulu...
Kuşku üzerine devlet yönetimi kurmak, dünyanın
hiçbır ülkesınde geçerli olamaz.
Seçim bu sorunu çözer mi?..
Çözebitir.
•
Seçim "ciddi bir hûkümet"\n kurulması için gerek-
li kapıyı açabitirmı?..
Umut var!..
Önce bu sorunun aşılması gerekiyor: Halk, Çiller
aılesini iktidardan uzaklaştıracak adımı sandıkta ata-
bilirse, ülkede bır soluk almak için gerekli ortamı ya-
ratmak olanağı dogar...
24 aralık, bu açıdan, önemli bir dönüm noktasınr
oluşturacak takvım yaprağıdır.
ERDEMLİ SULH HIJKUK
MAHKEMESİ
DosvaNo. 1993 209
Davacı Kemal Lzel tarafından davalılar Mualla Güleç.
Nacıye Güleç. Muammer Acar. Meral Soyupak vs. aley-
hıne açılan ışbu ızaleı şüyu davısında: Davalı mirasçısı
Saıt kızı Emıne (adresi belh deöil) Mahkememvzin
28 4.19<)5 tarih ve 1W3 209 esas W5.'18l sayılı ılamı
ile taraflann hıssedan bulundugu ve aynen taksimi kabıl
olmayan Erdemh ılçesı Çeşmeli Kızılçağıl mevkiınde
kaın 4 pafta. 24 ada. 13 parsel sayılı taşınmazm üzerın-
dekı muhtesatlar ıle bırlikte açık arttırma suretıyle satı-
larak ortaklığın gıdenlmesine karar verilmış olup ışbuka-
rar davalı Saıt kızı Emıne tarafından ilan tarihi ıtibarı ile
bır a> ıçensınde tem> ız edılmedığı takdırde kesinleşece-
ğı hususu ılanen tebhg olunur. 7.11.1995 Basın: 54700
"Konuşan" televizyon!
Fiyatıyla da, kalitesiyle
Ayda sadece 2.500.000 TL taksitle
Telefunken Space TV.
TeiefuPKen Space 51 L
Teletur^en Space 51 TXL
P«şln
27 080 000 TL
29 180 000 TL
1 Peşin, 17 Takstt
2 500 000 TL
2 690 000 TL
Toplam
45 000 000 TL
48.420 000 TL
:
ıyâUara KO*/ da^nc'. KDV ve dığer vergıletde bır değış'ıkbk olursa «.yat ata yansıyacaktiT
30 Ka»ım 1 M 5 ta-ıhmde sona eıecekt'f Bu kampanya Grünbe'g TıCarel AŞ (Cemal Sahır Sokak 26(28
Mecıöıyekfty-lsıarbul) taratndan üûzenlenmışt» UrCınlerımız AEGfTeletunken Yetkılı Satıcılar.nda leslım
edı eceM r 8 3 1995 tarıNı Resmî Gazete'de yaymlaian 4077 nc lu kanuna uygundut
Evet! Pınl pınl bir görüntü, parlak renkler, çok fonksiyonlu uzaki
kurnanda ve teletext sistemi, Telefunken Space TV'nin, açtığınız i
"konuşmaya" başlayan üstün özellikleri. Üstelik, teknolojinin er
özelliklerini taşıyan Telefunken Space TV, şimdi taksitleriyle de
"konuşuyor"! AEGAelefunken Yetkiii Satıcılanna hemen uğray
TELEFUNKEN SPACE 51 L
Ayrıntılı
Bllgl itftn: AEG Ücretsız telefonlarımız:
0800 211 4024
TELEfUNKETI/HKI5H STAMDAU»