22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1AYFA CUMHURİYET 29 KAS1M 1995 ÇARŞAMBA 14 KULTUR Ortadoğu'daki kadının toplumsal rolünü irdeleyen İranlı sanatçı Shirin Neshat'ın yapıtlan Antrepo'da ötesmdeldDoğuhıkadm EMRE KOYUNCUOGLÜ 195~'de İran'ın Kuazvm şehnnde doğan Shirin Neshat, 1974'te Amerika" va göçmen olarak yerkşmiş. Sanatçı.çalışmalannı ha- len Nevv York'ta sürdürmekte. Fotoğraf te- mellı. ancak bu sanatı aşan eserlerinde Or- tadoğu'dakı kadının kişisel ve toplumdaki yerine dıkkatı çekıyor. Batıh gözlenn. Do- ğulu kadmı •*sterotip"kr gibı gördüğünü be- Hrtip bu çerçeveyi asan eserler vermeyı amaçlıyor. lslam hukukunun kurallan için- de yaşayan kadının modern dünyadaki ha- bercısi olurken. Batı anlatımında yer alma- yan farklı bir femınizmin de müjdecisi olu- yor. Düşünsel yoğunluk taşıyan çalışmala- nnda Pers tarihini, lran kimlığıni ve İslam değerkrini yakalamak mümkün. Fotoğraf- lanndaki kadmların elkrindekı ve yüzlerin- dekı Arapça yazılarda da tran'ın çağdaş ka- dın şairkrinin dizelen ve duaian yer almak- ta. - Fotoğraflannızda yalnızca Doğulu ka- dınlar var. Bu zaten direkt olarak bazı şev- leri iş,aret etmiyor mu? SHİRİN NESHAT -îslam kültürü ıçınde yaşayan kadınlar ılgımi çekıyor. İslam dev- rimi sırasında ülkemde değıldim ve ne olup bittiğine şahsen tanık olmadım. 10 yıldır Büyük Pers'ten İslam de\nmine geçen ül- kemde ne olup bıttığıni hem kendi ızlenim- lerim aracılıgıyla hem de kitaplardan öğ- renmeye çalışıyorum. - tran'a rahat girip çıkabiliyor musunuz? SHtRtN NESHAT - Halen lran pasapor- tum \ar. Ben sanatı. salt sanat olarak değer- lendiremiyorum. Çalışmalanmda özellikle kadmların üzerinde durmamın nedenı. lran'daki bu ani değişimı. en ağır onlar ya- şamak zorunda kaldılar ve en çok onlann hayatlartnı etkiledi Şah'ınbabası peçetak- rnayıvasaklamıştı.Humeynidepeçetakrna- yi zorunlu kıldı - "Kitaplardan ögrenmeve çalışıyorum"' dediniz. Ne tür kitaplar okuyorsunuz? SHİRİN NESHAT-Özellikle lran çağdaş kadın edebıvatı çok ılgimı çekıyor. lran'da- ki feminızm Batı'nın anlayabikceğı bırtarz değıl. Çok genç. 34 yaşında ölen feminıst şair FuruğFarukaade'nın yazdığı şiirve ro- manlardan çok etkikndim dıyebilinm. Eser- lennde. şımdıye kadar lran edebıyatında bu- labikceğtnız kadın ımajının ya da bugüne dek kadına oturtulmuş sterotiplenn dıştnda canlı karakterler \ardir. Kadın cınsellığı \e bunun algılanışbiçimı yeniden sorgulanmış ve eserkrinde bir konuyla ilgili yaratılmı^ kurallan yıkmay ı amaçlamıştır. Oldukça ra- dikalbırsanatçtydı.Hayatıboyuncatran'da yaşadı, devrim sa\unucusu değıldi. tslam dönemı kadın yazarlan da ılgiyle okuyo- rum. Ikı tip yazar söz konusu. Hükümetm yanında ya da karşısındaolanlar. Farklı ıde- olojıkri savunsalar da hepsinin yazı dilinde oturmuş bırkültürün izlenni ve gücünü bu- labilirsiniz. - Yalnızca bienalde olanlar değü. diğer fo- toğrauannızıda gördüm,hepsindebirkaç te- hirin Neshat, tslam hukukunun kurallan içinde yaşayan kadının modern dünyadaki habercisi olurken, Batı anlatımmda yer almayan farklı bir feminizmin de müjdecisi olmayı amaçlıyor. ~TL Teshat için 'peçeyi açmak", yapay bir imajın / \ / altmda yatan gerçeği ortaya çıkarmak anlamma JL y geliyor. Sanatçı, yapıtlannda kadını "kadın" olarak, ama bunun ötesinde "insan" olarak yansıtmaya çalışıyor. mel motif var. Neden ağırlıkh olarak bunla- nn ü/erinde duruyorsunu2? SHİRİN NESHAT -Benim çalışmalanm- da üç farklı motıfvardır. Bunlardanbın.vü- cudunkullanılışbıçımidır. Çoğunlukla ken- di \ ücudumun fotoğraftannt çekiyorum. is- lam dmınde kadın vikudu utanç \e günalv la bağlantılı ka\ramlarla bırlikte yer alır. Ikıncı motifım. peçe. Bence peçe. çok güç- lü bir sembol. Islamın kuralları dışında pe- çenın bir kadın ıçın ne anlamlara geldiğme. ne olduğuna bakacak olursak çok farklı yön- kre gıdersıniz. Bir parça kumaşın altında kadın kültüru ve varlığı nasıl ışkmektedir? Bütün kadınlann görüntüsü aynıdır. Birey- sel farklıhklar olamaz Bu kumaş parçası. kadının kendisiyledışdünyasınıbelirkyen, sınırla>an somut bir nesnedir. Peki, bu bir parça kumaşla peçevk kadın kimlıgi ne oiur? Yok mu olur? Eskiden güçlü olan ka- dın güçsüzkşır mi? Peçenin çok mecazi an- lamfan var. İslamkültüründe yaşayan kadm- ların egemen söykm tarafından algılanı^la- n ya da mitik konumlan onlann edılgenlı- ğı üzenne. lran"dakı kadın edebivatı a^-lın- da görüntüdekı pasif kadın imajınm altında -peçenin altında- yeralan entelektüelhğin ve düşünsellığın ne kadar güçlü olduğunun bir örneğıdır Kendi vücudu, peçe ve silah Benim için -pe<;e>iaçmak" aslında yapay imajın altında >atan cerçeğı ortaya çıkar- mak anlamını ta^ıyor. îslam de\ riminı sav u- nan kadmların eserlerine bakacak olursanız "de\rim sonrasında kurban gitmiş kadını" bulamazsınız. tam tersıne bavrağı ta^ıyan- lann onlar olduğunu fark eder&iniz. Her tür- lü sınırlamanın yarattığı dennlikler vardır. Batı her zaman îslam kurallanna göre s aşa- \an kadınlara kurban gözüyle bakmıştır. İran'da devnm taraftan edebi eserler veren kadınlar ise u Allah «çin savaşan kadınlar" otarak görüyorlarkendiknni. Londra'da ya- şayan İranlı Mlnou Reeve'ın kıtaplannda bu konu oldukça detavlı bir biçimde yer alır. Askerlik yapan, "elleri silah tutan" kadın- ları anlatır İslam de\Tİmine aktıf olarak ka- tılan kadınlann bu seçimıni sorgular. Tabii benı etkıleyen yanı, Batı'nın pasıf diye ad- landırdığı bu kadınlann aktif olarak İslam devnmi içın çalı^malan, ön saflardayeral- malan oldu. Fotoğraflanmda bulacağmız üçüncü motif de silah. Silah astında vahşe- tin sembolüdür. ancak belli bir gerçeği de yansıttr Fotoğraflardaki kadınlann eilenn- de \ücutlanna yapıştırarak tuttuklan silah. kadının vaşamak zorunda kaldığı polıtika- nın sertliğini göstermektedır Fotoğraflanm- da bir taraftan kadını "kadın" olarak, diğer taraftan da "insan" olarak yansıtmak istiyo- rurn. Çalışmalanmda dikkate aldığım konula- nn başında "İsJamıny ükselişinin nedenkri" geliyor. Fotograflarda kadınlan kullanmam, yalntzca kadın sorunuyla ilgili olduğumdan değil. İslam felsefesinin yeniden yükselişi- ne farklı açılardan bakmayı denemek içın. İslam denince akla gelen sterotipkn kırma- yı amaçhyorum. Ben politik bir insan degi- İım. Ancak. felsefı açıdan ve ınsani biryak- laşımla tüm bu olgulann şiirselliğinı gör- mek \e yansıtmak önemli benim için. Ben kişisel düşüncekrimı sanatıma yansıtmıyo- rum. Dünyadaki birçok gerçeğe ve bunlann karmaşıklığına yakından bakmak çok önemli. Batı dünyasına. kendi algılama bi- çimlen di!)inda kalan bazı gerçeklen göster- mek gerektiğini düşünüyorum. Batı ile Do- | u arasındakı bu boşluğu doldurmak lazım. Batrnın. bu insanlann felsefı anlamda ne- reden geldiklerinı. bütün bu değişimkrin kökünün aslında ne olduğunu artık sorgula- malan gerekiyor. Çünkü onlar yalnızca ken- di dünyalannı görüyorlar. Ye İslam devrimi onlar içın anlaşılmazbirşey. Sanınm. insan- lann islam kurallanna göre yaşamayı ne- den tercih ettıklerinın bilınenden çok daha derin ve karmaşık açıklamalan var Foto|- raftakı kadın hem suçlu birini. yanı teröris- ti hem de se% ilen. duygu dolu. mançlı. ru- hani birini aynı andatemsi! etmekte İkisi de birdir. Sevdığını öldürmek. ölesıye se\ mek. sevdiğin için öldürmek;bu tip kavramlar, bir Batılı için anlaşılmazdır. Tüm bunlann al- tında yatan ölümte olan ihs.kidır Bu kav- ramlar askn tslam kökenlidir. - Çalışmalanntzda kuUand^ıaız aslında açık bir dil. Batı sanat anla>ışında Doğu fel- sefesini yansıtan eserteriniz >ar. Peki, biraz önce bahsettiğiniz Batı \e Doğu arasında yer alan boşluğu doldurabildiğinize inanışor musunuz? ıki tarafa da seslenebiüyor musu- nuz? SHtRİN NESHAT - Sanat tarihi aslında Batı'nın sanat tarihıdır. O yuzden çaliijma- lanmla nereye ait olduğumu bilemiyonım. Ve hangi sanat tarihinde, nasıl yer alacakla- nnı da bilemiy orum. Ben estetiğe önem \ e- riyorum. Ancak bir sanat esennin söyleye- ceği bir şey de olmalı. Yalnızca kendi ile il- gili bir sanat eseri. bana çok anlamsız geli- yor. Halkla bütünkşebilen bir sanat esenni be- ğenebiliyorum. Şu anda Amerika'da benim çok üzüİerek karşıladığım bir sanat akını \ ar. Salt estetık üzenne çalıs.malar y apıhvor. Bence sanat esen cevap degıl. soru üretme- lı. Ben Batı'da aldığımeğitımı, yetıştiğim ve içimde taşıdığım kaynağımla birkştiriyo- rum. Benim söykyece^çok sözüm %ar. Batı'da aldığım egitim de Denim. bir Doğulu olarak Batı'ya ulas.mamı sağlıyor. onlara Doğu'yu anlatabılmemi. Batılı olmamı değil. ' Çisenti'den 'atmosfer tiyatrosu' • Çisenti Sanat Topluluğu. "Yabancv'da Albert Camus" adh oyunda, iktidar-birey ilişkisine varoluşçu bir temelden bakıyor. Bienaliçindeğl, sanatiçin sanat! Server Demirtaş, tsmet Doğan ve Genco Gülan'danbienale göndermeyapan etkinlikler TOMLRATAGÖK DL'YGU DURGL'N "Bir tanma inanırsanı/ \aşamak çok kola>. ama tan- nvı ortadan kaldırarakyaşa- maya dayanmak çok zor. n Varoluşçu düşüncenın önemli adı Albert Ca- mus'den hareketle sezona Ytbancı'da Albert Camus' adlı oyunlanyla başlayan Çi- sentı Sanat Topluluğu da ik- tidar-btrey ilişkisine varoluş temelınden bakarak yeni bir tıyatro dili yaratmaya çalışı- yor. FeridunBenden ve Nur- şen Gürboğa'nın, Camus üzenne yaptıklan metın ça- lışması sonucu ortaya çıkan oyoınu Enver Avse\«r sahne- liyor. "Çisenti Sanat Topluluğu olarak,bizim Camus'ye nasıl yakla^tığımrzı ortaya koyan bir oyun bu" diyor Aysever. Camus'yü yeniden ortaya koymak degıl. gızli kalan bir yönünü; saçrnanvnmantığını yakalamaktan yola çıkan oyun. iktidar-birey iliskisini desorguluyor "İktidarlarta- rihin her döneminde karşı- mıza çıkıyor. Ama burada önemliolan, iktidan yok say- mak, çünkü \ar saydığınız andan rribareno çarkın doğal bir parçası oluyorsunuz. Bu durumda tercihimizien azın- dan oyun icerisinde iktidan yok saşinaktan yana kullanı- yoruz. Gerçek \aşamda ise bunu becerdiğini kimse söy- leyemez. Ancak sanat, çok daha özel \eözgür bir alansa iktidan yok sayarak hareket etmekteyararvar" diyor En- ver Aysever. Oyun. Çisenti Sanat Topluluğunun "Çağ- daşTragedyalar' üçkmesın- den sonragercekleştırdiğı 60 dakıkalık bir sahne perfor- mansı. Performans. çünkü icerisinde müzik ve dan^ göstenkrini de banndınyor Aysever, farklı gosteri sanat- larına neden gereksinim duyduklarına ilışkın sonı- muzu "Camus'den hareketle muziği ve dansj bir ara>a ge- tirerek "atmosfer tıyatrosu" dediğimiz şe\i yaratmak isti- \oru/.. Camus felsefesinin sosval karşıhğı olmavan >er- lerde dans \e muziği kullan- dık. Müzik. bir anlatım dili olmanmyanı ara buo>ıında- kigerekliliğiaçısındanönem- li" diye yanıtlıyor. Oyunun bütünlüğü ıçensınde her un- surun 'olmazsa olmaz'Uğın- dan hareketle. sinemasa! kurguyu da bunlar arasında önemli bir yere oturtan Ayse- ver, sey ircinın klasik. drama- tik oyunlardan artık sıkddıgı ve bunun ıçın de yeni bir tı- yatro dılı varatılması gerek- tigı düşüncesinde... "Yapn- ğımız işin anlamca algüan- ması taraftan değUinı. Tıpkı bir klasik müzik konserinde olduğu 0bi seşircinin ne ka- dar haz aldığı daha önemli bence-." Camus'nün. moderniteyi sorgulayan bır yazar olarak şu dönemde yaşadıklanmız- la önemli ölçüde örtüştüğü- nü düşünen Ayse\er, 'saç- ma'yı kapitalist toplumun dayatmalannakarşı en ıyı di- renme yolu olarak degerkn- dirıyor. Tiyatronun da kuramsal olarak seyırcıye kımı şeylen dayattığını sa\unan A\se- ver'e göre "Tiyatronun ken- di içindeki sorunlann. se>ir- dye dayatüan noktalann A\- şınaçıkabilirseniz >eni bir di- lin şaratılmas» mümkün ola- bilir". Görsel, düşünsel ve işıtsel yönden seyırcıyı ya- kalamak kaygısıyla yola çı- kan Çısentı Sanat Toplulu- ğu'nun "Yabancı'da Albert Caraus* adlı oyunu. Foks Fun Kültür Merkezi'nde farklı bır tiyatro dıhnin peşindekı seyırciyı bekliyor. 20. Nuzyılın son yıllannda Doğu'dan Batı'ya göçkr peşpeşe sürerken. küre- selkşen dünyada coğrafya ve kavram- lar değişıyor. Bunun Batı dünyasının sanata bakı^ açılannı değıştirmesine katkıda bulunduğu söyknebılir. Gide- rek bu bağlamda önem kazanan tema- lı sergıler sanatta bir y andan kımlik, kırnlik arayışı, merkez ve çevre. ben ve diğeri gibi sosyal anlatımlara yol açar- ken. diğer taraftan Batı'nın kendi dı- şında kalanı, Doğu'yu da görmesını sağhyor. En azından Batı-Doğu ayn- mının azaldığı görüşüne doğru yol ka- tediliyor. Doğal olarak bunu olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek gere- kir. Rene Block gibi Batılı danışmanlar bu tür yaklaşmalan belki sağlayabik- cek. Batı, Doğu'yu belki de ılkkez, za- man zaman etkilendiği bazı özellıkk- rinden dolayı sanatı ile değıl, tek tek sanatçıları ile tanıyacak,tanımlayacak. kabulknecek. Bunun dinamik bir süreç \e bağlan- tı olduğunu düşünerek umutlansak da her "beholder^in. görenin. erdemine inanmak o kadar da kolay değıl. Duru- mu bıraz da kumarda el'rest görmeye benzetmek olası. Ama ne olursa olsun iyi nıyete ve olumlu çabalara inanmak- tayız. Bıenalın yarattıöı heyecanlı or- tamda keyifli anlan birçok önemli sa- natçıntn işi önünde yaşarken, bazılan- nı da sessizce gende bırakıyoruz. Çün- kü biliyoruz ki bir kez daha, bir 3. Dün- ya Ülkelen Bienali'ni izkmek istemi- yoruz. tstanbul'un Batı ile diyaloğu 4. Uluslararası İstanbul Bıenah'nin paradoksal bir dünyada sanatın görünü- mü \e Orientation: yönelmek ve yön- kndirme sözcukkrinin içinde olan ori- entin önemli bir anlamı olabileceği ve bu kitmotif baSlamında dinamik bır süreçten söz etmenin gerekli olduğunu. Block'un sözlerinden anlıyoruz. Bu sü- recin. izlemenin ötesinde. lstanbul'un Batı ile diyaloğu ıçın bır vesile olabıl- mesini. bır kez daha destekleyıci bir yaklaşımda bulunmak olanağını yarat- masını düşlüyoruz, katkıda bulunmak iitiyoruz. 10 kasımda açılan İstanbul Biena- li'nin 3 ayn mekânındaki sergikrini bir bakıma tamamlamak. destekkmek hat- ta karşılaştırmalı bir ortam sağlamak amacıylayadabienalli'bienalsiz İstan- bul"da sanatın normal sürecinı yaşamak için bazı sergiler yapılıyor. Kim. neyi. nerede sergiliyor? Kim. neyi, nerede görüyor? Batılı, Doğulu sanatçılar ki- İsmet Doğan*ın bienal kavramına gönderme vapan "Orientaluv Ensta)as\onu" Sabancı Sanat Merkea'nde. • Yrtdız Teknik Üniversitesi Yüksel mm i>ınt nerede tartıştı? Bienale katı- lan sanatçı. küratör ve yazarlar ne gibi değerkndirmeler yaptılar panelkrde duyduklanmız dışında? Bır katıltmcı ülkenin küratöründen yoğun bir tempo nedenıyle bu bienalde de sergi sahiple- rinin pek birbiri ile tanışıp ilişki kunna- lannın kolay olrnadığını duyduğuma göre, İstanbul yine sanatçılara ev sa- hıpüğini yapıyor. ama sanatçılar sanat- çılara değil İzlenen o ki masklan ve kı- yafeti ile Afrikalı sanatçı en popüleri. Arkasından pilav ve tartışrna köşesi ile yokluğuna rağmen Sarkis. Yine de "•Doğu" \e -Orient/ation'" adına şu stralarda açılmış bazı sergile- rı görmek gerekiyor Yıldız Teknik Üniversitesi Yük>el Sabancı Sanat Merkezf nde 1 araîığa kadar sürecek ikı sergı. Server Demirtarç'ın "Bir Sa- natçı-Bir İş" dızısının bu yıl ılkı olan. yere özel "sitespecific" işi ve İsmetl>o- ğan'ın bienal kavramına gönderme ya- pan "Orientalux Enstalasyonu" ile Genco Gülan'ın perfortnansı farklı üç \ aklaşımı kapsıyor. K.arşıtlık söz konu- su bu işlerde. Server Demirtaş. mekânın sınırlı es- pa>ıvlabütünleşen. onutanımlayanbir kurgu ile yönünü yalınlaşma ile biçim- üyor. Demirtaş"ın. merkezin giriş salo- nundaki açıklığı ile dört taşıyıcı çevre- sınde karton şeritkrle oluşturduğu 9 m. çapındakı daire salonun ortası ile çakı- şırken mekânın dış ölçülen ile sınırlan- mamakta. daırenın içindeki ölçülerin açılımı olan karton şeritkrin 2160 sa- vısı ile ifade edilebılmektedir. Galeri mekânı açılıp yeniden kartonla yapıla- nırkentekrar istiflenmekte. yapıt ve mi- mari bırlikte var olmaktadır. Yapvtın bi- çımi mekânın varlığı ile sınırlıdır. Gön- derme dışan, bienale değil. yapıtın ve mekânın içine doğrudur. Yapıtın kat- manlan sonu olmayan çemberi v e kat- lan içerir. Bu katmanlar sonsuzluğun yalınlığında var olurken. sanatçının ter- cıhi yapıt ve mekân birlikteliğinin on- tolojik yapısındadır. Bu tavn ile de •sa- nat sanat içindir' der gibıdır Server De- mirtaş, 'bienal için değil* Gülarfın performansı Ismet Doğan ise YTÜ Yüksel Saban- cı Sanat Merkezi'nin galerisinde ayna. metmler, plastik bayrak/perdekr ve or- yantal kıyafetkri içinde duyulmayan bir müzığe dans eden dansözler ile mer- kezin mekânının dtşına, bıenalin tema- sına gönderme yaptyor. ismet Doğan kavramın farklı katmanlannı tartışıyor. Doğu tartışıhrken. doğunun olmaması, yönlendirme derken kuzey v e güneye işaret etmesı. belki de tamamıyla "disorientatMMT yaptığı ındırekt gön- dermekrk bır ortamı oluşturuyor. Dö- nen dansözlerk başlayan ilgi. bayrak- larla peçelenmiş alanlann gızemliliği ya da şeffaflığı ile genişlerken, içbükey aynalardaki akıslerk daha da yayılıy or. Stephen McDonells'ın Orientalux kav- ramı (Ex Orients Lux) Fluxus'a gön- dermesi olan bır kavram oyunudur. ts- met Doğan sanatın yüceltilmesi venne "eseri" bitmiş bır ış gibi algılamaktan- sabırüretım aşaması gibi görmektedir. Bir de bu bır şakadır, her Fluvus ışı gibı. Genco'nun performansı ve çaiınmış piyano da Fluxus olayının devamıdır. Batı ile Doğu arasında Fluxus gibi ama Fluxus olmayan bir enstalasyon ile çok yönlü bır kavramla İstanbul'un bien- aline göndermeler bır yankı bulacak mı. Bienal çevresı Istanbuldan bu yan- kılan alacak mı? lstanbul'un gerçek yüzü-sanatı görülecek mı, beklivoruz. ümıtlı... lanmsalYaşantı' lotoğra! yarışması Kültür Servisi - Yeni Yüksektepe Demeğı'nin her yıl gekneksel olarak düzenkdiği fotoğraf yanşmasının bu yılki konusu. "Tanmsal Yaşantı" olarak belırkndi Kaybolmavayüz tutmuş geknekleri belgekmek amacından yola çıkan Yeni Yüksektepe Demeğı'nin. bu belgelerin arşivde tozlanması yerine yurtiçı ve vurtdışında ülkemtzin gekneksel görüntüsünü tanıtmak için düzenkdiği yanşmaya siyah-beyaz. renklı. sayda'm olmak üzere üç dalda katilabıîinır. Ozan Sağdıç. Sıtkı Fırat. Mehmet Baltacı. Mehmet Arslan Güven, Adnan Polat. Abdullah Gündüz ve Ferim Çıkgel'in seçıci kurulunu oluşturduğu yanşmaya son katılma tarihi 10 Şubat 19%. Katılım broşürkri. Mazhar Öktel Sok. 18/8 adresındeki dernek merkezinden saâlanabilır. Metin Unsal'ın resim sergisi Kültür Servisi - Metin Ünsal. yapıtlannı 11 aralığa dek Capitol Cumalı Sanat Gakrisi'nde sergiliyor. 1*558 yılında istanbul'da doğan Ünsal, Boğazıçi Ünıversıtesi'nde mühendıslik eğıtımi gördü. 1977- 1980 yıllan arasında temel sanat eğitimi alan Ünsal. çahşmalannı yurtıçi ve vurtdışında sürdürdü. 1980 yılında Hobı Sanat Gaknsf nde. 1989'dan başlayarak Cumalı Sanat Gakrisi'nde kişisel sergıler açtı. Karma sergikre \e 1992 İstanbul Sanat Fuan'na katıldı. Ünsal'ın vapıtlan her gün 10.00- 22.00 arasında ızknebilir Toto Maraton' ödülterî belli oldu İSTANBLL (l'BA) - İFSAK (îstanbul Fotoğraf %e Sinema Amatörteri Demeği) tarafından düzenknen 11. Fotoğraf Günkri kapsamındaki "Foto Maraton"da ödül kazananlar belırkndi. Konusu. "Halıç Sokaklan. Sınemanm 100. Yılında İstanbul Sinemalan ve Hoşgörü" olarak belirknen etkinliğin seçicı kurulu Cem Çetin, Uterüs Tezer. Aramis Kalay, lbrahim Zaman \e Ali îhsan Gökçen'den oluştu. Yanşmaya göndenlen yapıtlan incek\en jüri Buğra Sadıkoğlu'nu bınncilık. Sinan GüTü ikincılık. Remziye Akça'yı ise üçüncülük ile ödülkndırdi. iFSAK'm düzenkdiği yanşmada | ödül kazananlara ödüllen bugün düzenknecek bir törenle v erilecek. Yanşmaya katılan tüm fotoğraflar Yıldız Teknik Ünıversitesi Odıtoryumu'nda sergıknecek. Liselerarası şiir ve öykü yarışması Kültür Servisi - Kadıkoy Beledıyesi \e Güçlü Fen Dershanekri işbirliği ile hsekrarası ödüllü şiır ve öykü yarışması düzenledı. Şiırde özgürlük, öyküde ise sevgi konulannın işkneceğı yanşmada jüri Faik Baysal. Jak Sınar, Selman Altındal, Hurşit Aslan. Şükru Beşiktaş. Kemakttin K.oç'tan oluşuyor. Son katıhm tarihınin 11 aralık olduğu yanşmada yapıtlar 5"er fotokopi halinde elden Jak Sinar'a teslım edikcek Ilgiknenkr için Tel: 345 71 34. EsinEroj resim sergisi Basm Müzesi'nde Kültür Servisi-Esın Erolun farklı dönemkrdeki peysaj. natürmort ve son dönem antık çalışmalarını içeren resim sergisi 21 kasım günü saat 17.30'daîstanbul Basın Müzesi'nde açıhyor. 8 aralık tarihıne kadar açık kalacak sergi, 64 yaşındaki sanatçının 2. kişisel sergisı. Resim çalışmalanna StüdyoPeinture'da I başlayan Esin Erol. çahşmalannı ] daha sonra tstasyon Sanat Evi'nde Sabri Berkel ve Hülya Düzenli ile sürdürdü. §u an. ressam Deniz Orkuş'la çalışan Erol. antık kentkrıı kalıntılanndan yeni kompozisyonlat ortaya koyarken Hitıt. Heknistık. Bizans, Selçuk ve Osmanlı | dönemlerinin etkikrinden • faydalanıyor. Tual üzenne yağlı bo; teknığini kullanan sanatçı, şvmdiye kadar Cemal Reşit Rey'de de bır kişisel sergi açtı ve Istasyon Sanat Evi'nde düzenknen 3 karma sergi' katıldı. Kutluğ Ataman'dan Nazım Hîkmet klibl Kültür Servisi - Nâzım Hıkmet'ın 'Memkketimi Seviyorum' adlı şi yönetmen Kutluğ Ataman tarafm klip olarak çekiliyor Külrür Bakanlığı'nın başlattığı şiır klıplı projesi içinde yer alan "Memleke Seviyorum' khbinin senaryosu d Kutluğ Ataman tarafından >azık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear