23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 1995 PAZAR HABERLERIN DEVAMI G U N D E M MUSTAFA BALBAY atv, şerıata ödün veriyorİSTANBÜL / ANKARA (Cumhuriyet) - atv'de önce- ki akşam yayımlanan Siyaset Meydanı programma katılan Aczmendılerin, Doç. Dr. Nl- lüfer Narlı'nın bulunduğu stüdyoda oturmayı reddetme- len yoğun tepkilere neden ol- du. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle bir olayın yaşanmasınm utanç verici oldugunu vurgulayan demokratik kitle örgütleri temsilcıleri \e yurttaşlar da Aczmendilen. diğer stüdyoya alarak canlı yayına çıkaran atv'yi kınayarak protesto etti- ler. Okurlar ıse 'arv'nin şeri- atçdann kuttısu haline j^eldigi- ni' belirttıler. Atatürkçü Dü- şünce Derneğı lstanbul Şube- si Başkanı BİIge Bilgiç. "atv, rating uğruna Atatürk dev- rim ve ilkelerinedinamit koya- cak kadar sapkınlık veaymaz- lık içine girmiştir" derken ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı lmren Aykutıse Acz- tnendilerin, kadına bakış açı- lannın çagdışı oldugunu söy- ledi. Radikal dincilerin özellik- le son aylarda özel televızyon kanallarında yayımlanan programlarda boy göstererek Atafûrk'e ve laik Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik sal- dınlan vatandaşlardan yoğun tepkılenne neden oluyor. atv "de her cuma akşamı ya- yımlanan Siyaset Meyda- nı'nın "Radikal Sağ" konulu programına katılan Aczmen- dilerin, Marmara Ünıversıte- si öğretim üyesı sosyolog Ni- lüfer Narlı'nın da bulunduğu stüdyoya "kadınlaria aynı yerdeoturmayız" gerekçesiy- le giımemeleri ve at\ yetkili- lerınce başka bir stüdyoya alı- narak canlı yayına çıkanlma- ları Atatürk ilkeierine saldırı oiarak değerlendırildi. Siyaset Meydanı'na BSP adına katılan Sıtkı Coşkun, Aczmendilerin programdaki tavırlannm, 12 Eylül sonra- sında. dev letin tarikatların önünü açan bir uygulama içe- risıne gırmesinden kaynak- landığını belirtti. 12 Eylül sonrasında tarikatların dev le- tin ıçerisinde yayılma göster- diğini belirten Coşkun. "Acz- mendiler büyük gûce sahip bir tarikat değil. Bu gibi tari- kadar devletin kendi çıkarla- n için kurduğu örgütierdir. Aczmendilerin progranıda gösterdikleri tavır. devletin ta- rikatlara karşı uyguladığı yöntemin bir sonucudur" di- ye konuştu. 'Rating uğruna aymazlık' Atatürkçü Düşünce Derne- ği lstanbul Şube Başkanı Baş- kanı Bilge Bilgiç, Cumhunyet- le birlikte kadının erkekle her alanda eşit konuma ulaştığını belirterek. atv 'nin "sözde la- ik. demokrat. çağdaş" geçi- nen bir televizyon kanalı ol- dugunu söyledi. Bilgiç. "atv, rating uğruna Atatürk de>- rim \e ilkeierine dinamit koya- cak kadar sapkınhk \e a> maz- bk içine girmiştir. Program çok farklı bir boyut kazandı. Kadınlarla aynı salonda otur- mak istemeyen Aczmendile- rin bu tavırlanna lran ve Su- udi Arabistan'da rasttamak mümkün" dedi. A Takımı programında Nurcularla ilgi- li açıklamalaryapacağı duyu- rulan gazetemiz Genel Yayın Koordınatörii Hikmet Çetin- kaya'nın görüşlenne yer ve- rilmemesıni de eleştıren Bil- giç, sözlerine şöyle devam et- ti: "Atatürk'ü ve O'nun ilke- lerini savunduğunu öne süren atv. Atatürkçü kişileri televiz- yona çıkarmama konusunda direniyor. Sayın Çetinka- ya'nın açıklamalannın Za- man gazetesi ile Sabah Gru- btı'nun ticari Uişldleriııi boza- cağı düşünüldü." Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneğı Yönetim Kurulu üyesi. yazar Ayia Kutlu. "Aczmendilerin kadınlarla aynı yerde oturmaları. ka- dını yalnızca cinsel kimli- ği> le almalan. onlar yönün- den talihsiz bir durum. Ka- dınlar bö>le kişilere alışık. Çağdaş Türkive'ye onlann hiç mi niç yakışmadıklarını düşünüyorum. Çok azlar çok küçükler. Onlar da bu- nun farkındalar" dedi. Kadın Birliği Dayanışma Derneği Temsilcısi Sevinç Karol, Türkiye Cumhuriye- ti'nde böyle bir olay yaşan- masının kabul edilemeyece- gini söyledi. Laik bir ülkede yaşadığımıza dıkkat çeken Karol, "Aczmendilerin bu is- temleri. program \öneticikri tarafından kabul edilmeme- Bvdi ve onlar salona alınma- niauydı. Ya da program iptal edilmeliy dT dedi. Karol. böy- lesi küçük tavizlerin cumhu- riyet rejimine zarar vereceği- ni belirtti. Gazetemızi arayan yurttaş- lar da Aczmendilerin Atatürk ilke ve devrimlerine saldında bulundugunu belirterek özel televizyon kanallannın bu grupların propagandalanna alet olmaması gerektıgini söylediler. atv 'de Savaş Ay tarafından hazırlanan "A Takunı" prog- ramında anonslan yapılması- na rağmen gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya'nın açıklamalanna yer venlmedi. Çetınkaya. kendisiyle yapılan, ancak ya- yımlanmayan röportajda Har- ran Üniversitesi'ndeki dokto- ra tezlerinin tümünün Nurcu- luk ve şeriat üzerine yapıldı- ğını. Fethullah Gülen'ın yay- dıgı "Ordu darbe yapacak" haberi ıle Kara Harp Oku- lu'ndakı Fethullahçı faaliyet- leri anlatmıştı. A Takımı'mn günler öncesinden yaptığı "A Takımı'nı kaçırmayın. Hik- met Çetinkaya'nın Nurcular- la ilgili şok açıklamalan" anonslarına rağmen program- da Çetinkaya'nın görüşlerine yer verilmemesi eleştirilere neden oldu. 'Çetinkaya niçin sansür edildT Hürrıyet gazetesi yazarı Emin Çöiaşandünkü köşe ya- zısında Çetinkaya'nın görüş- lenne yer venlmemesı ıçın devreye son anda Dinç Bil- gin'in girdigini öne sürdü. Hikmet Çetinkaya'nın ortaya bazı belgeleri çıkardıgını ve görüşlerine yer veriltnemesı- nın. programın Nurculann propagandasına dönüşmesine neden oldugunu yazan Emin Çöiaşan, şu görüşlere yer ver- dı: "Sabah - atv grubu habire 'fıkir özgürlügünden' dem > ururdu!.. O halde Çetinkaya niçin sansür cdilmişti? Gayet basit. Çünkü Sabah grubu, Nurculann Fethullah Gülen kesimi tarafından ya> ımlanan Zanıan gazetesinin dağıtımını yapıpepe> para kazanı>ordu. Savaş Av'ın programından önce Murcu kesim \v Zaman gazetesinin yetkilileri de\ re>e girnıiş. Ba> Dinç'e haber gön- dermişti: "Eger bizim gıcık olduğumuz ve bızım hakkı- mızda en ağır yazılan yazan Hikmet Çetinkaya bu prog- ramda konuşursa, Zaman'ın dağıtımını sizden alınz'..." Millıyet gazetesi yazan Melih Aşık ise Açık Pencere' adh köşesinde. 'Adı Gazeteci- lik' başlığıyla yazdığı yazıda, şöyle dedi: "Anonslar bütiin gün tek- rarianıyor... Ancak akşama doğnı anonsta garip bir deği- şikfik baş gösterivor. Anonson Hikmet Çetınkaya'dan şok açıklaınalar' bölümü makasa gelmişolupartıkduyulmuyor. Nitekinı aksamki yayında da Hikmet Çetinkaya'ya ait gö- rüntü ve sesleryer aJmıyor. lki bölüm halindeki Nurculuk dosyasının Hikmet Çetinka- ya'nın görüşlerine yer veren birinci bölümü dengeli bir program olmuşru. Önceki ak- şamki ikinci bölüm tam anla- mıyla Nurculuk propaganda- sına dönüşüyor." Ay: İpin ucunu kaçırdım Sa\aş Ay da dün Yeni Yüz- yıldaki u Ara Sokak" isimli köşesinde okuyuculardan çok fazla tepki aldıginı söyleye- rek özeleştiri yaptı. Her türlü görüş. düşünce, örgütün ek- ranlarda yer alması düşünce- siyle böyle bir program yap- tığını söyleyen Ay. "lpin ucu- nu kaçırdığım için özeleştiri veriyıorum. Çağdaş ve parla- menter demokrasinin. aydın- hklann, Atatürk ilke ve de\- rimierinin her türlü takiyye- nin. her türlü yobazlığın ve bi- zim gibi kaş yaparken göz çı- kartan şaşkınlann hakkından geleceğine inandığımı yürek- ten inandığunı söylemek isri- yorum*' dedi. Gazetemizın Ankara Büro- su'nu arayan okurlar, karşı devrimci güçlerin medyayı kullanarak hak etmedikleri bir propaganda olanağı elde ettıklerini belirterek özetle şu görüşleri dile getirdiler: "atv bir süredir şeriatçıla- nn kutusu haline geldi. Prog- ramlannı seyredilir kılmak uğruna çağdaş Türkiye'nin değerleri ayaklar aJtına ahnı- yor. Programlan yapanlar acaba kime hizmet ettikleri- nin farkındaiar mı?" ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı İmren Aykut, Acz- mendilerin davranışlannı faz- la ciddiye almadığını belirte- rek şunlan söyledi: "Her toplumda anormal davTanışb böyle gnıplar olabi- lir. Bu çağın dışında davran- maya çalışıyoriar. Aczmendi- lerin kadına bakışlan açısın- dan çağdışı olduklannı düşü- nüyorum. Böy le taraftar bula- caİdannı da sanmıyorum." ADD Danışma Kurulu üyelerinden MeralOzer. "İn- sanlann nikâhı düşecek ge- rekcesiy le ayn yerlere oturma- ları Kuran'ı da aşağılamak- ür"dedi ve şunlan söyledi: "Bu program atv'nin kas- ten yaptığı bir program. Sü- rekli oiarak Aczmendi tarika- tı mensuplan konuşturuldu. Ali Kırca 2. cumhuriyetçi bir insan oiarak Atatürk'ü yete- rince demokrat bulmadığını bile söylemiştir. O nedenle böyle bir programa aletolma- sına şaşmamalı." • Baştarafı 1. Sayfada noktaya geldi. Devletin olanaklarını kullanarak dev- let yapısını çökertmeye ve kendi amaç- lan doğrultusunda inşa etmeye yönelik birdizi hareket... Programa Oral Çahşlar ile birlikte ben dedavetliydim ve katıldım. Dün te- lefon eden okurlar değişik değerlendir- meleryaptılar. Kimi, "Nereyegidiyoruz" sorusunu soruyor. Kimi, "Cumhuriyet'in bu kişilerle yan yana olmaması gerek- tiğini" söylüyor. Ancak bu platformlar- da meydanı onlara bırakıp yalan söyle- melerine göz yumamayız. Siyaset Meydanı'nda net bir biçimde ortaya çıkan tablonun ele alınması ge- reken pek çok yanı var. Önce Sayın Ali Kırca'nın tutumunu elealalım... Izlediğim programlarda dikkatimi çe- kiyordu, yaşayınca daha net ortaya çık- tı ki Kırca'nın engin "hoşgörüsûnün" bir "omurgası "olmalı. Türkiye'de düşünce özgürlüğünü en çok savunan gazetele- rin başında gelen Cumhuriyet'te çalış- makla gurur duyuyorum. Kırca'nın top- lantıya terörist örgütleri de çağıran bir kişiye müdahale etmemesini yadırga- dım. Bir kişi, kendisini "gazeteci" oiarak sunuyor ve adı daha önce onlarca te- rör olayına kanşmış bir örgütün de tem- sil edilmesi gerektiğini söylüyorsa Kır- ca'nın araya girmesi gerekiyordu: - Burası demokratik bir platformdur. Burada ancak demokrasi içinde yan ya- Siyaset Meydanı... na yaşamak isteyenlere ve teröre karşı olanlara yer vardır... Bunu yapmayınca, bu tür çok katılım- lı tartışma programlarında olmaması gereken bir şeyi yaptım ve kendimi "araya girmek zorunda" hissettim: "Hayır, böyle bir istemde bulunamaz- sınız. Sıvas'ta 37 kişinin diri diri yakıl- masının ardından, 'Yaşasın Sıvas kıya- mımız' diyebilen bir örgütün böyle bir ortamda yeri olamaz. Terörden yana olanlar bu ortamda yer alamaz..." Nereden gelirse gelsin, terörün her türiüsüne karşı çıkmadıkça Türkiye'de demokrasiyi rayınaoturtmamız olanak- sız. Elinde önemli bir olanak bulundu- ran Kırca'nın burada belirleyici olması gerekirdi. Aczmendi tarikatının birtemsilcisi da- yatıyor: "Ben kadınsız ayn bir stüdyo iste- rim..." Ve kabul ediliyor. Bu ödünün sonu gelir mi? Yann bundan çok daha öte şeyler isterlerse ne denecek? Sayın Kırca, bu istem karşısında, "Programın da ilkesi budur. Herkes ay- nı stüdyoda konuşur" diyemez miydi? Tarikatın temsilcisi kime oy vereceği- ni açıkladı: "Bu devletin dibine dinamit koymak isteyenlere..." Eğer Sayın Kırca, "Bu mantık doğru- dur. Bir insan devleti yıkmaya talip olan- lara oy vereceğim diyebilir" diyorsa, o zaman diyalog şöyle sürmeliydi: - Nasıl bir dinamit istersiniz? "Tahrip gücü yüksek. Şöyle devleti gümbür gümbür yıkacak kadar güçlü olmalı." - Başka bir şeyle yıksalar olmaz mı? "Bizce sakıncası yok. Yıkılsın da..." Merak ediyorum, acaba Sayın Kırca bu çağdışı örgütlenmeleri kabul edile- bilir bulmanın sonuçlannı, bu ödünlerin nereye varacağını düşünüyor mu? Sabah 05.00 sıralarında sona eren programın ortaya çıkardıklan şunlardı: - Merkez partilerin şeriatçılara verdi- ği her ödün, oy ve taban kaybı oiarak geri dönüyor. Sanlmalar - saldırmalar - "Türkiye 'de kardeşliği Islam sağlar" dıyenler kendi aralannda kanlı-bıçaklı. Dışa dönük herhangi bir durumda he- men işbirliği yapabiliyorlar ama, konu Islamın siyasette uygulanmasına gelin- ce, derin görüş aynlıklan var. Ben ola- naksız görüyorum, Anadolu'nun bunla- n aştığını düşünüyorum ama, ola ki bu görüşlerden biri iktidara gelirse, Türki- ye 70 tarikatın birbirini boğazladığı Af- ganistan'a döner. - "Türkiye'de sorunlann çözümünü milliyetçilik sağlar" diyenlerin ne kadar hoşgörüsüz olduğu ve ülkeyi sevme te- kelini ellerinde bulundurdukiarı bir kez daha ortaya çıkt. • - Önümüzdeki dönemde ciddi bir MHP-RP çekişmesi, bunun yer yer is- tenmeyen çalkantılar doğurması uzak bir olasılık değil. 1991 seçimlerine bir- birlerine sanlarak giden iki parti, şimdi saldırarak giriyor. Niçin? . . Çünkü her ikisi de kendisini tek başı- na Türkiye'yi yönetecek güçte hissedi- yor. - Programda da vurguladım; TÜ- SES'in araştırmasına göre 1989-1991 döneminde merkez sağ, merkez solun iki milyon seçmenini aldı. 1991-94 dö- neminde ise radikal sağa, yani MHP'ye ve RP'ye 3.5 milyon oy kaydı. Kayış sür- dükçe "biriik kemeri" zayıflıyor. -1989-94 arasında SHP'den kopan- lann yüzde 50'si, DSP'den kopanlann yüzde 81 'i sağa oy verdi. Bunlann yüz- de 25'e yakını da radikal sağa yöneldi. Bu durum, MHP ve RP'nin güçlenme- sinde solun başarısızlığının da payı ol- dugunu gösteriyor. - Radikal sağ, son derece masum bir edaya bürünerek sivil toplumdan yana oldugunu, toplumsal banş istediğini söylüyor. Ama birşartla, herkes onlar gi- bi düşünürse. Yazıyı, konunun medya yanıyla nok- talarsak, garip giysiler içindeki kişileri programa çıkararak... Onlara özel ola- naklarsağlayarak... Atatürk e "deccal" diyenleri ekrana getirerek ratinginizi yükseltebilirsiniz ama, bu yolla neleri ye- rin dibine batırdığınızı gözden geçirme- lisiniz... • - - . • . Alevflerden Ankara'da güç gösterisi• Baştarafı 1. Sayfada ler temelinde örgütlenmeyi yasal- laştınr. Alev i partisi laik demokra- tik Turki)« özlemine de ay kırıdır"' dediler. Avrupa Alevi Biıiiği Federasyo- nu ve Hacı Bektaş Veli Derne- ği "nce kurulan Demokratik Banş Hareketi I. Ulusal Toplantısı. 6 bin Alevi yurttaşın katılımıyla dün Ankara "da gerçekleşti. Atatürk Spor Salonu'nda dün düzenlenen toplantıya, yurtiçin- den 500 otobüs, yurtdışından da 18 uçakla gelen Alevi yurttaşlar, "birlikteük" çağnsında bulundu- lar. Toplantıda konuşan DBH Ge- nel Başkanı AliHaydarVeziroğlu, "Bu, yalnızca Alevilerin değil, hal- kın hareketidir. Türkiye'deki so- mut sorunlara hep birlikte çözüm bulacagız" dedi. Veziroğlu. Dogu ve Güneydoğu insanının, PKK ve devletin baskısı altında kaldığını kaydederek şu görüşlerini iletti: "Önce terörist denen örgütün kurbanı oldular. Sonra da o örgü- tü baz alarak Kürt halkına öyle da\ranan de\letin. Bu durumda, devlet halka rağmen hiçbir şey ya- pamadı." "Biz Alevijiz, ama Alevici deği- liz" diyen Veziroğlu, "Biz Anado lu insanıyız. Türkiye, sosyal de- mokratlara "Ben \anm" diyor. "Bir ufak şartım var' diyor. "Benim gi- bi düşünmeyenlerin sorunlannı çözmeyeceğim' diyor. Banş iste- diğitn bir günde Türk insanının hak etmediği sorunlan çözemedL Sosy al demokratlar bugüne kadar faydalı oldu,ama hiçbir sorunu çö- zemedL şimdi biz vanz" dedi Ale- vi ve Sünni aynmına gitmenin bü- yük bir yanlış oldugunu vurgula- yan Veziroğlu. "En büyük AJ- lah'tır. Yeni büyükJer de yaratma- \m. Sadecedemokrasinin var otdu- Atatürk Spor Salonu'ndaki dünkü toplanrıva katılan DBH yöneticileri, 13 ilden 18 adav çıkarmay i he- defiediklerini söylediler. DBH Genel Başkanı .41i Havdar Veziroğlu, 'Sorunlara birlikte çözüm btilaca- ğız' dedi. Veziroğlu,doğudaki insanın PKK ve devletbaskısı altında kaldığını belirtti. (TA RIK TINAZ AY) ğu bir Türkiye'de yetki istiyomm. Partinin kurulması için çalışıyo- rum. Milletvekili olmayacağım" dedi. DBH yöneticileri 13 ılden 18 aday çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, "Adlanmız farklı ola- bilir, ama soyadımız Türkiye'dir*" dediler. DBH'yi eleştiren Alevi birlik- leri, bağımsız aday çıkanlmasına büyük tepki gösterdiler. Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, "Sol kavramına ihanet ediliyor" derken, Pir Sultan Abdal Derneği lstanbul Avcılar Şube Başkanı Mustafa Ktzıler, "Bağımsız adaylarla seçime gir- mek halka ihanettir. Bölgesel Ale- vi dernekleri tabanı temsil etmek- ten uzaktıriar" dedi. Adana Pir Sultan Derneği Baş- kanı Sadık Boral da, Alevi partisi kurmanın. Türkiye'ye büyük za- rarlar vereceğini belirterek şunla- n söyledi: "BugünMeclis'teSO'nin üzerinde Alevi milletvekili bulunu- vor. 10-15tanesi bakanlık düzev ine yükseldi. Buna karşın. Alev iJer için hiçbirşe\ yapmadı. Çözüm. Alevi- leri olduğu gibi Meclis'e taşımak değil. 20 yıkür Meclis'te ounayan sosyalistleri Meclis'e taşımakbrr Aleviler, toplantıdan önce Anıt- kabir'i ziyaret ettiler. Pir Sultan Abdal Dernekleri Ümraniye, Avcılar, Alibeyköy, Maltepe ve Sultanbeyli şubeleri- nin ortak imzasıyla lstanbul'da ya- pılan yazılı açıklamada. "Alevi partisi önceökle Ale\ilere ihanet- tir. Bundan en büyük zararı .Alevi- ler görür. Alevi partisi. mezhepler temelinde örgütlenmeyi yasallaştı- nr. Bu. ülkenin mazlum halklannı birbirine düşman eder. Alevi par- tisi laik demokratik Türkiye özle- mine de aykındır" denildi. Açıklamada aynca özetle şu gö- rüşlere yer verildi: "Buradan uya- nyonız. DSP, İP ve CHP'ye büvük görevler düşmektedir. İş işten geç- meden bu konuda girişimlerde bu- funrnalarını istiyoruz. Örgütleri- mizin ve halkımızın bu talebini gö- zardı ederek kendi sağındaki tari- kat şey hleriyle \e halkımızın kanı- na eli bulaşmışlaria ilişki içinde olanlan dikkatle izliyoruz. Ortak talebimiz DSP'nin. İP'nin, CHP'nin ve diğer demokratik ör- gütk nmelerin bir seçim btoku oluş- turmalandır." CHP Parti Meclisi üyesi Bedri Baykam da yaptığı açıklamada, "Demokratik Banş Hareketi" adıyla ortaya çıkan ve Alevi oyla- nnın bağımsız adaylarda toplan- masını talep eden siyasi oluşuma karşı çıkarak, Alevilerin intihara sürüklendiğini öne sürdü. Bay- kam. "Sol görüşlü insanlann tek hedefınin. büyük bir güçbirliğini Atatürk'ün partisi içinde CHP'de gerçekleştirmek olması gerektiği- ni" bıldirdi. Polis, Hüsnü Yazgan'ı elinden kaçırdı • Baştarafı 1. Sayfada Terörle Mücadele ve Asayiş Şubesi ekip- leri. 34 MMB 35 plakalı kırmızı Mazda otomobili durdurmak istediler. Ancak "dur" ihtarına uymayan otomobil Acı- badem semtine doğru kaçmaya başladı. Otomobil, Barbaros Mahallesi Mütevel- li Çeşme Sokak'ta sıkıştınldı. Burada çı- kan çatışmada sokağın içinde bulunan Aycibin Apartmanı bahçesine kaçan Os- man Vüce Atay isimli bir kişi yakalandı. Ayağından yaralanan Fatih Şahinoğiuad- lı bir kişi ise aynı bölgede yapılan operas- yonla ele geçirildi. Çatışma sırasında otomobilde bulun- duğu belirlenen ve gazetemiz yazan Uğur Mumcu cinayetine adı kanşan Hüsnü Yazgan'ın ise olay yerinden kaçmayı ba- şardığı öğrenildi. Yazgan'ın yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldığı açık- landı. Bu arada yasadışı Islami Hareket Örgütü üyelerinin bulunduğu otomobil- de yapılan aramada ise iki adet cep tele- fonu ve çok sayıda giyim eşyasınm oldu- ğu saptandı. Emniyetten açıklama tstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol ve Halİcla llişkiler Müdürlü- ğü"nün akşam saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada avukat Hüsnü Yazgan'ın is- mine yer vermemesi dikkat çekti. Emniyet açıklamasında kaçan kişinin Göksel Bila olduğu ve yapılan operasyon- lar sonucu ele geçirildiği belirtildi. Islami Hareket Örgütü'ne yönelikope- rasyonlarda yakalanan silahlar ise şöyle: Bir adet Baretta marka tabanca. 7.65 çap- lı iki adet dolu fişek. beş adet 7.65, altı adet 9 mm çaplı boş kovan. Hflsnfi Yazgan kimdir? 24 Ocak 1993 tarihinde ev inin önünde- ki otomobile konulan bombanın patlama- sı sonucu yaşamını yitiren gazetemiz ya- zan Uğur Mumcu cinayeti sonrası şüphe- ler Islami Hareket Örgütü'ne yönelmişti. Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili oiarak ls- tanbul'da sürdürülen operasyonlar sonra- sı gözalttna alınan avukat Hüsnü Yazgan ve diğer kişi ler ile ilgili oiarak polis ka- yıtlannda şu iddialara yer verildi: 23 O- cak 1993 günü, çalmtı bir oto çevresinde kurulan pusu sonucu. Süley manTokmak- tepe adına düzenlenmiş sahte kimlik ta- şıyan Mehmet Zeki Yıklınm adında bir kişi yakalanmıştır; bu kişinin "şüpheli davranışlan" ve "avcunun içinde yazıfa birtelefon numarasını sflmeyeçahşması" üzerine soruşturma derinleştirilır... Ve bu arada, bu kişinin üzerinde bulunan çağn cihazına gelen bir mesajın içeriği de göz önüne alınarak. ele geçen telefon numa- rasmm bağlı bulunduğu adrese baskın dü- zenlenir. Ardından bu ilişki üzerinden ya- pılan operasyonlarla, aralannda Gudbet- tin Gök. Ayhan Usta, Ali Şeker, Hüsnü Yazgan ve Mehmet Kaya adh kişilerin de bulunduğu birçok kişi gözaltına alınır. Yapılan ev aramalan sırasında, birçok ör- gütsel doküınanın yanı sıra çeşitli silah ve patlayıcılar ile bomba yapımında kullanı- lan malzeme de ele geçirilmiştir. Yakala- nan kişilerin evlerinde yapılan aramalar- da ele geçirilen bomba malzemeleri ara- sında, Uğur Mumcu cinayetinde kullanı- lan C-4 plastik bomba maddesi de bulun- maktadır. Öte yandan, yakalanan kişile- rin sorgulan sırasında, bazılannın Ankara ile örgütsel ilişkilerinin olduğu anlaşılır. Nüfus kâğıdımı. ehliyetimi, sigorta kartımı kaybettim. 1 Hükümsüzdür. KEMALETTtN HACI NlYAZlOĞULLARI Bağ-Kur'lunun maaşı 11 aralıkta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul. Bağ-Kur emeklilerinin zamlı aylıklan ile zam farkla- nnın, II ve 13 aralık tarihle- rinde ödeneceğini bildirdi. Tüm Bağ-Kur Emeklileri Derneği Başkanı Ahmet Ser- gi ve Yönetim Kurulu üyele- rini kabul eden Bakan Kul, amaçlannın Bağ-Kur'u, gerek esnaf ve sanatkârlann. gerek- se çiftçilerin tüm sosyal gü- venlik ve sağlık gereksinimle- rini karşılayan çağdaş bir ku- ruluş haline getirmek oldugu- nu söyledi. Bağ-Kur emekli aylıklan- nın 15 kasımdan itibaren yüz- de 60 ile yüzde 106 oranlann- da arttınldığını anımsatan Kul, emeklilere zamlı aylıkla- n ile zam farklannın. 11 ve 13 aralık tarihlerinde ödeneceği- ni bildirdi. Mustafa Kul, ara- lık ayında 783 bin Bağ-Kur emekli, dul ve yetimine, 3 tril- yon 59.2 milyar lirası zamlı aralık aylığı.'l trilyon 246.9 milyar lirası da zam farkı ol- mak üzere, toplam 4 trilyon 306.1 milyar lira ödeneceğini belirtti. Bağ-Kur emekli ayhklan- nın arttınlmasmın yanında, sosyal yardım zammmın 100 bin liradan 1 milyon liraya yükseltildiğini vurgulayan Bakan Kul, Bağ-Kur'lulann ortez-protez, diğer iyileştirme araç-gereçleriyle, gözlük ve işitme cihazı bedellerinin ku- rumca karşılanmasının sağ- landığını belirtti. Bağ-Kur'lu- lann, ilaçlannı ücretsiz oiarak anlaşmalı eczanelerden alabil- meleri için, Türk Eczacılan Birliği ile ilke anlaşmasına vardıklannı kaydeden Bakan Kul, Bağ-Kur üyesi çiftçilerin sağlık sigortası kapsamına alınması konusunda kanun hükmünde karamame çıkanl- ması için hazırlanan Yetki Ya- sa Tasansı'mn Başbakanlık'a sunulduğunu da söyledi. Yapılan artışlarla, aralık ayındadahaönce en düşük ba- samaktan (birinci basamak) 1 milyon 694 bin 950 lira aylık alan Bağ-Kur emeklisi. yüzde 106 arhşla 3 milyon 491 bin 650 lira, altıncı basamaktan 2 milyon 706 bin 800 lira aylık alan Bağ-Kur emeklisi, yüzde 86 artışla 5 milyon 22 bfn 235 lira, en yüksek basamak olan 24. basamaktan 12 milyon 791 bin lira aylık alan Bağ- Kur emeklisi de yüzde 60 ar- tışla 20 milyon 470 bin 465 li- ra aylık alacak. Mjniklerin sınav harçları arttı AÎN'KARA (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 450 bin öğrencinin girecegi Anadolu ve Fen liseleri sınav- lannın harçlannı yeniden be- lirledi. Giriş sınavı harcı, 200 bin liradan 350 bin liraya yük- seltildi. Sınav başvuru kıla- vuzu bedeli 50 bin lira oiarak tespit edilirken, sınav belge- lerini kaybeden ya da eline u- laşmayanlann 150 bin lira da- ha ödemeleri kararlaştırıldı. Millı Eğitim Bakanlığı. başvurulan 4 aralık pazartesi günü başlayacak Anadolu ve Fen liseleri sınav kılavuzlan- nm basım işlemlerini tamam- layarak illere göndermeye başladı. Anadolu liseleri sı- navı tarihi 8 haziran, Fen lise- leri sınavının tarihi ise 15 ha- ziran cumartesi oiarak belir- lendi. Geçen eğitim yılında 200 bin lira olan sınav harcı yüz- de 75 artışla 350 bin liraya çı- kanlııken, 20 bin lira olan sı- nav kılavuz bedeli de 50 bin liraya yükseltildi. Sınav sonuç belgelenni kaybeden öğrencilerden bel- ge örneği verilmek üzere alı- nan 50 bin liralık ücret de 150 bin liraya çıkanldı. Bakanlık yetkilileri yalnızca bir kez ve- rilebilen sınav sonuç beige ör- neğinin dikkatlı saklamasını istediler. Belgeyi ikinci kez isteyenlerin bu talepleri ke- sinlikle karşılanmayacak. Anadolu ve fen liseleri için geçen yıl yapılan 421 bin 538 başvurununbu yıl da gerçek- leşmesi durumunda. Milli Eğitim Bakanlığı, sadece bu iki sınavdan ve kılavuzlardan toplam 168 milyar lira gelir sağlayacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nin diğer sınavlann harç miktar- lannı da 350 bin lira oiarak belirlemesi durumunda, 8 sı- nava girmesi beklenen 1 mil- yon 300 binin üzerindeki öğ- renciden sağlanacak gelir 450 mılyann üzerine çıkacak. Sı- nav kitapçıklanndan sağlana- cak gelir ise 55 milyar liranın üzerinde olacak. Bu gelirin çok büyük bir bölümü. mas- raflann karşılanmasında kul- lanıhyor. Milli Eğitim Ba- kanlığı. Anadolu. Fen, DPY ilkokul, ortaokul son sınıflar- la lise ara. orta ara smavlan ile kurumlar ve meslek liseleri smavlannı merkezi yöntemle gerçekleştiriyor. Bakanlık, geçen yıl 37 bin 980 öğrenci- nin gırdiği Anadolu ve Ana- dolu Imam-Hatip liseleri kon- tenjanını 38 bin 370'e, 2 bin 597 öğrencinin girdıği Fen li- seleri kontejanını da 2 bin 640'a yükseltti. Anadolu Öğretmen lisele- rinin kontenjanı da 4 bin 752'den 6 bin 336'ya yüksel- tildi. Kürtçe -i yemin suç değil) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kapatılan DEP'in es- ki milletvekillen Hatip Dic- le. Leyia Zana, Orhan Do- ğan ve Selim Sadak'ın mah-. kûmiyetlerinin onanması, Sedat Yurtdaş, Ahmet Türk ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınak'ın mah- kûmiyetlerinin bozulmasına ilişkin karannın gerekçesini Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdı. Gerekçeli kararda, TB- MM kürsüsüne PKK'yi sim- geleyen san-kırmızı-yeşil renkli aksesuvarlaçıkmak ve Kürtçe yemin etmenin suç olmadığı, PKK lideri Abdul- lah Öcalanla telefon konuş- masının bantlannın kanıt sa- yılmayacağı. sanıklann Öca- lan'ın Bekaa'daki basın top- lantısını izlemelerinin suç sa- yılmayacağı vurgulandı. HADEP Genel Sekreteri Ba- hattinGünel. gerekçeli kara- n, "En başından verilmesi ge- reken bir karar" dıye değer- lendirdi. Ceza Dairesi. 26 ekimde, Dicle, Zana, Doğan ve Sa- dak'a verilen I5"er yıl ağır hapis cezalannı onaylarken. Türk ve Yurtdaş'ın Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. maddesine göre yargılanma- sını kararlaştırdı. Daire, Alı- nak ve Sakık'a TMY'nin 81. maddesinden verilen 3 yıl 6'şaray hapiscezasmı uy- gun bulurken, para cezasını eksik hesaplandığı gerekçe- siyle hükmü bozdu. Bozma nedeni ve tutukluluk duru- munu dikkate alan daire. Türk ve Yurtdaş' ın tahliyesi- ne karar verdi. Gerekçeli kararda. "Türk ulusunun ırka dayalı bir gö- rüşle Türk ve Kürt uluslan oiarak ikiy e avnlmasının ger- çekleştiriİmek istenildiği, kuşkuya yer vermeyecek ka- dar açıknr" görüşü dile geti- nldi. Kararda. sanıklann Mec- lis'teki yemin töreninde bö- lücü örgüt PKK'nin renkle- rinden oluşan aksesuvarlan takmalan ile Meclis bilgi for- muna yabancı dil oiarak "Türkçe'" yazmalan. "yasa- ma sorumsuziuğu" çerçeve- sinde yorumlandı. Anayasa- nın. "Vasama Dokunuİmaz- lığı" başlığını taşıyan 83. maddesi, milletvekillerinin: Meclis çalışmalanndaki oy ve sözlerinden. Meclis'te ile- ri sürdükleri düşüncelerin- den dolayı sorumlu tutula- mayacaklannı hükme bağlı- yor. Sanıklar Ahmet Türk. Leyla Zana ve Orhan Do- gan'ın, PKK lideri AbduUah Ocalan'la yaptıklan savla- nan telefon görüşmelerine ilişkin bant çözümlerinin, hükme dayanak ahndığı kay- dedilen gerekçeli kararda, bu konuşmalann anayasanın ha- berleşme özgürlüğünü içeren maddesi ve CMUK uyannca kanıt oiarak kabul edileme- yeceği belirtildi. Servet Komisyonu'na Çiller tiyosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Liderler ve Yakınlannın Malvarlık- lannı Araştırma Komisyo- nu'nun DYP'li üyeleri tara- fından hazırlanan raporu- nun Başbakanlık Konu- tu'nda şekillendirildiği id- dialanna dayanak bulundu. Komisyonun DYP'li üyele- rinden Erzurum Milletveki- li İsmail Köse, "Avukatı- yım" dedigi Başbakan Tan- suÇiller'in kuşkulu serveti- ni aklamaya çalışırken gaf yaptı. Köse'nin, Çiller çiftinin Antalya Beldibi'ndeki Tu- rizm Bakanlığf ndantahsis- li arazi üzerinde pansiyon yapan, sahibi olduklan Ay- taş AŞ'ye ilişkin usulsüz- lükleri içeren inceleme ra- porunda Özer L'çuran Çil- ler'in yazılı açıklamasını önemli ölçüde tekrarladı. Köse, hazırladığı alt komis- yonraporuna Başbakan'ın eşi Özer Çiller'in Aytaş AŞ konusunda 7 kasımda yap- tığı açıklamanın büyük bir bölümünü değiştirmeden aktardı. Köse, Çiller'in 7 kasım- daki açıklamasının Aytaş'a ilişkin bölümünün son tüm- cesi olan "Her türlü incele- meye açığım" ifadesini, "Belgeler her nîrlü incele- meye açıkür" biçiminde ra- pora uyarladı. Komisyonun, 5 DYP'li üyeye karşı çogunluğu oluş- turan CHP. ANAP ve RP'li milletvekilerinden oluşan 6 üyesi, Köse'nin, hazırladığı alt komisyon raporu ile "Çiller'in kuşkulu servetini aklama raporunun Başba- kanlık konurunda hazırian- dığı iddiasını kanıtladığınr vurguladılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear