23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
LASIM 1995 PAZAR CUMHURlYET SAYFA HABERLER Siyasettekadnımadı yokCumhuriyetin ilk yıllanndaki tek trtili seçim sisteminde kadm ırlamenterlerin oranı, çok partili ıçtmlerdeki kadm parlamenter ramndan daha yüksek. • Birleşmiş MiUetler'in 1995 ılında yayımladığı rapora göre tüm lünyada seçmen sayısımn yansını >luşturan kadmlann Meclis'te temsil >raru yûzde 11. Dünyadaki ülkelerin yüzde 34'ünde bakanlar kurulunda tıiç kadın bakan yok. tstanbul Haber Servisi - Kadınlann. siyasete katılma hakkını kazandıklan 1934'ten bu yana, sıyasette temsil oran- lannın azaldığı saptandı. Devlet îstatis- tik Enstitüsü'nün (DİE) verilerine göre 1935 seçımlerinde 18 olan kadın parla- menter sayısı, 1991 seçimlerinde 8"e düştü. Kadınlann siyasette daha etkin ol- ması için çalışmalar yapan Prof. Dr. Necla Arat bu durumu, "Siyaset, bizim toplumumuzda ve dünyada bir erkek mesleğiolarakalgılanrsor.Kadmlannya- şam biçimi de shasete zaman ayırama- malannanedenoluyor" diye yorumladı. Atatürk'ün 1934'te çizdiği yolu şim- diki siyasetçüerin de izlemesi gerektigi- ni belirten Arat, birçok kadmın 24 Ara- lık seçimlerinde aday adaylığı için baş- vurmasını da sevindırici bir gelışme ola- rak nitelendirdi. Kadınlann çok uzun zamandırbu işin dışında tutulduklan için siyasete ilgisiz 6 partiden 519 kadın aday başvurdu KadınlardaDYP önde HA2ALATEŞ ANKARA - Parlaraentoda yeterince temsil edilmemekten yakınan kadmlar, genei seçimîer öncesinde mılletvekıli aday adayh|ı için fazla ilgi göstermedi. 6 siyasi partiye, rnilîetvekiu'igi için başvuran kadın adavlann sayısı 519'da kaldı. DYP, ANAP, CHP, MHP. YDH've RP'ye başvuran kadın milletvekili aday adaylanmn sayısı, ülke genelinde çıksnlacak 550 miiletvekiîi sayıstna bile ulaşmadı. DYP"ye, Başbakan Tansu Çflkr'in de aralannda bulundugu 135 kadın. miUetvekilliği için başvuruda bulundu. Kadm aday sayısmda birinci sırada yer aîan DYP'yi 100 adayla ANAP, 100'ün üzerinde adayla HADEP, 90 adayla YDH, 40 adayia CHP, 38 adayla MHP ve 16 adayla RP izledi. Türk Kadınlar Birligi Başkanı AyseB Göksoy, DYP Kadın Komisyonu Genel Başkaru Meral Akşener, Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nesrin Cnlû, HBB sunucusu Oya Akgöneçın de başvuruda bulundugu DYP'nin en genç kadın aday adayımn Malatya'dan başvuran Avukat Öznur Çefik (30) olduğu kaydeditdi. RP'ye Ankaradan 7, tstanbuVdan 5, Konya'dan 2, lzmir'den 1, S.anhurfa"dan 1 kişi olmak üzere 16 kadm: MHP'den de 16'sı Ankara'dan olmak ûzere çeşitli kentlerden 38 kadm. milletvekuTiği için başvuruda bulundu.Parti örgütlenmesinde kadınlann merkez sağ partilere oranla daba fazla görev aldığı CHP'ye sadece 40 kadm başvurdu. CHP'nin, 18 ilde yapttğı önseçim sonuçlanna göre 5 kadının milktvekili adayhğt kesinleştı. Başvuruda bulunan kadın aday adaylanndan kaçının milîetvekili yanşına gireceği. genel merkez yönetiminin degerlendirmelerinden sonra kesinleşecek. kaldıklanm belirten Arat. "Kadınlar si- yasete ilgisizler. ancakbudurum zaman- la aşılacaktır. Bunun için öneelikle egiti- me ağtrbk verümelT diye konuştu. Er- keklerin iktidan kadmlarla paylaşmak istemediklerini de söyleyen Arat, şöyle devam etti: "Ataerkil yaklaşım,siyasiideotojhi bü- yük ölçüde ele geçirmiş durumda. O\sa gerçek demokrasiler,iktidanneşitbirşe- kilde paylaşımı demek olmak zorunda. Erkekkrin bunu fark etmesi, kadınlann da haklannıeldeetmekiçinpeşindenkoş- turması laznaT Necla Arat, kadm haklannı birçok ül- keden önce elde etmemize rağmen. bu ülkelere göre Meclis'teki temsil oranımı- zm oldukça düşük olduğunu ifade etti. Avnıpa ülkelerinin yıllarca kadınlann geri kalmışlığını önlemek için 'kota' uy- guladıklannı söyleyen Arat. "Bunu sos- yaldemokrathalkçıpartilerdışındakisi- \asi partiler benimsemedi. Benimseyen partiler de yeterince mgulamadı. Uygu- lanırsa daha ileri gidileceğine inanıyo- rum* 1 dedi. Necla Arat, Kadından Sorumlu Dev- let Bakanlıgı'nabirerkeğin getirilmesi- nin de çok hatah bir karar olduğunu ifa- de etti. "Hiçbir erkek, kadını ve kadının sonınlannıbir kadın kadar anla\amaz~ diyen Arat. bu atamayı 'normal olma- van' bir durum olarak nitelendirdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan da si- yasette erkeklerin egemen olduğunu. bu yüzden de kadın sayısındaki azalmanm doğal olduğunu belirtti. Siyasette para- nın ön planda olduğunu söyleyen Saylan, "Aşiret reisi olmaklpolis müdürü olmak hep erkeklerin elinde. Kadın; parası (^ madtğuo> potansi\eliolan mevkilerde ol- madığı %e aitedeki konumu nedeniyk za- manı olmadığı için siyasetin dısmda kal- maktadır."Kadın para yatıramaz. bınbır entnka içınde bunalır. düriist ve azimlı biT çalışma yapar' görü^üylekadunnönü kesilmiştir"' diye konuştu. Kadının siya- sete gırmesı için öncelikle halkın alıştı- nlması gerektiğinı belirten Saylan, şöy- le devam etti: u Avrupa ülketerinde oldugu gibi kota uygulaması yapmalıyız. Bunu sadece SHP benimsemişti, o da yok oMu gitti. CHP'de bö\le bir anla\iş yok. Kota uy- gulanmadımıTürkhe'dehiçbirşe> >apı- lamaz." Kadınlann temsil oranı yüzde U Birleşmiş Milletler'in 1995 > ılındaya- yımladığı rapora göre tüm dünyada seç- men sayısının yansını oluşturan kadın- lann Meclis'te temsil oranı yüzde 11. Dünyadaki ülkelerin yüzde 34'ünde ba- kanlar kurulunda hıç kadın bakan yok. Devlet başkanı sayısı ıse 10. bzmanlar. kadmlann siyasette bu derece az temsil edilmelenni efitim eksikhğine ve 'er- kek egeroendir' görüşüne bağlıyorlar. Fuarenflasyonü yaşanıyor• Her önüne gelenin istediği alanda fiıar açması sonucunda bu sektörde bir enflasyon yaşanmaya başladı. Haksız rekabet ve kalitesizlik gibi sorunlann yaşandığı sektör ile ilgili olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yeni bir yönetmelik hazırladıgı belirtiliyor. HÜLYATOPCU Alışvenşten armağana, mutfak eşyalann- dan otomobıle, tekstil makinelerinden ban- yo dekorasyonuna, kilap. çocuk eşyalanna kadar çok farkh alanlarda açılan fuarlann denetimden uzak olduğu vurgulandı. Fuarcılık şirketleri, her önüne gelen şir- ketin fuar açmasından ve "fiıardlık enflas- yonunun" yaşanmasından yakınırken Sa- nayı ve Ticaret Bakanlığı bu sektörün kali- teli bir standarta ulaşması için hazırladıgı yeni yönetmeligin sorunları çozeceğini ile- ri sürüyor. Firmalann ürün ve hizmetlerini potanstyel alıcılaratanıtabilmeleri. rakiple- rini bir aradagörebilmeleri veteknolojk ye- nilikler sunabilmeleri amacıyladüzenlenen fuarlar, Türkiye'de son yıllarda "mantar" gibi çoğaldı. Fuarcılık ile ilgilenmeyen çogu kurulu- şun bazı formaliteleri yerine getirerek fuar açabilmesi ve fuarlann denetlenmemesi sektörde "haksu rekabet" ve "kalitesizlik" gibi sorunlan beraberinde getırivor. Fuar açmak için Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğYndan izin almak zorunda olan şirketlerin en az 20 katıhmcı firmayı bir araya getir- mesi gerekiyor. Fuar için en az 250 metrekarelik stand kuıma zorunluluğu olan şırketler, daha son- ra ll Sanayi Ticaret Müdürlüğü'ne yazılı başvuruda bulunuyor. Açılan fuarlann ll Sa- nayi ve Ticaret Müdürlüğü'nün yetkilile- rince denetlenmesı gerekiyor. Ancakbu he- men hemen hiçbir fuarda yapılmıyor. Fuar- lann denetlenmediğini doğrulayan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı lç Ticaret Genel Mü- dür Yardımcısı Naci Sulkalar, Türkiye ge- nelinde yılda ortalama 100'ün üzerinde fu- ar açıldıgını söylüyor. Fuarlann denetlenmesı için birtakım dü- zenlemeler yapıldığını ve yeni bir yönet- melik hazırlandığını vurgulayan Sulkalar, bu yönetmeliğe göre fuarcılık için kurulan firmalann, fuar açabileceğini söylüyor. Fu- arcılık fırmalannın denetlenmediğini anım- satan Sulkalar, "Bu şirketlerin özgür ve B- beral ortamda çahşabilmeleri için sıkı bir denetim gerçekteşmedi" dıyor. Fuarcdar yakınıyor Interteks Fuarcılık Şirketi Yönetim Ku- ruluüyesiYesimAvunduk ise fuarlandenet- leyen bir kurumun olmamasmdan, önüne gelen her şirketin fuar açabilmesinden ya- kınıyor. Fuar fırmalannın "mantar" gibî çoğaldığma dikkatçeken Avunduk, ziyaret- çilerin ve katılan firmalann kalitesine ba- kılmaksızın fuarlann açıldığını belirtiyor. Firmalann isim hakkma önem vermediği- ni, bunun haksızrekabetortamının yaşan- masına_nedenolduğunadikkat çeken Avun- duk, "Örneğin siz murfak-banyo fuan açı- yorsunuz. Rakip fırma sizden birhaftason- ra banyo-mutfak fuan açıvor. Firmalar da hangifuara katdacaklannı iyice düşünmek zorundakahyonar" diye konuşuyor Fuar- cılık sektörünün Avrupa'da daha farklı bir konumda olduğuna işaret eden Ihlas Fuar- cıhk Grup Başkanı Doç. Dr. Resul tzmirli. bu sektörün orada daha profesyonelce ya- pıldığını belirtiyor. lç piyasanın fuarlara ge- reksinim duyduğuna dikkat çeken İzmirli şöyle konuşuyor: "Türkiye'yi gümrük biriiği gibi önemli birdalgabekliyor.İnsanlanmızfuarcıhk ko- nusunda tecrübeti olmah. Çünkü yurtdışı bu konuda çokiyi. Devlet, fuarcılık şirketk- rini desteklemeli. Fuarlann tanıtımı iki >il Önceden yapumah, tak\imler haarlanmalı. Türkiye'defuar alanlanne \azikkiyeter92." CNR Uluslararası Fuarcılık yetkilisi Ati Bulut. fuarcılığın ülkemizde son yıllarda hızlı bir gelişme sürecine girdiğini belirti- yor. Bunda fuarcılığın altyapısvnm güçlen- mesininönemlibir rolüolduguna dikkat çe- ken Bulut. şunlan söylüyor: "Gelişmiş ül- kekrdeki fuar alanlannın ülkemize kazan- dırünıası ile bu süreç hızlanmaktadır. Tür- kiye'nin A\rupa Birliği'ne tam üyelik süre- ci de fuariarın uluslararası kâtılımcı ve zi>^ıretçibovıırunugiiçlen(firecek çokönern- Ubirfaktördür." Öğretmenler Günü nedeniyle katddığı bir toplanüda konusan tlhan Sdçuk "İnsan tüm yaşamı bojunca hem öğretmendir hem de öğrencidir" dedl ğretmenlerin işizortstanbul Haber Servisi - Gazetemiz ya- zan İlhan Selçuk, Kadıköy Belediyesi'nce Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen toplanrıda yaptığı konuşmada "'Şu an ög- rehnenlerin işlerî 1920'ler. 30'lar Türkiye- si'nden daha hafif değildir. Örgüttenecek, demokrasinin koşullannı hem benimseye- eekhem benimseteceksiniz" dedi. İlhan Sel- çuk, önceki akşam Kadıköy Evlendirme Daıresi'nde ö|retmenler onuruna verilen kokteyle katıldı ve öğretmenlere armağan edilen kitaplannı imzaladı. Kokteyl öncesi düzenlenen toplantıda konuşan Selçuk. şun- lan söyledr. "İnsan. tüm yaşamı boyunca hem öğretmendir hem de öğrencidir. Ben hâlâ öğrencivim. Ama okuldaki öğretmen- lerimi unutamıyorum." En büyük öğretme- nin Atatürk oldugunu hatırlatan tlhan Sel- çuk. şunlan söyledi. "TürkiyeCumhurhe- ti. dünyadaki bütün devletlerden başka tür- lü kurulmuştur. Bunun özel bir anlamı var. Öğretmenlerin İstiklal Savaşı kjinde. Milli Mütadelc'de. \\dınlanma devrimi içinde özelbir>eri>ar. ÖğretmenlerinkimKgi Tür- ki>eCumhuriyeti'ndebelkidünyanınhiçbir yerindeolmadığıbiçimdeoluştu. Oğretmen- ler büvük bir de\rimin öncüleridir." HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI HangiPapti? Katalar Karışık Özellikle geniş bir okumuş kesimde kararsızlık var... Hangi partiye oy vermeli? Hiç milletvekili çı- karma şansı olmasa da "sosyalist" bir partıyi mi seçmeti? Yoksa sandık başma gitmeyerek bir "tepki" mi koymalı? Anadolu'nun çeşitli yerlerinde benzer sorular- lakarştlaştım. • • • Kafalan kanştıran ilk neden, partilerarası "trans- fer" trafiğinin arapsaçına dönmesi... ideolojik çiz- gileri birbirlerine yakın olan partilerden "geçiş- ler"\ anlamak kolay da soldan sağa "ani" 180 de- recelik dönüşlere anlam verebilmek zor geliyor. Adam SHP'den, TBMM Adalet Komisyonu başkanlığı yapmış. Kendi komisyonundaki laik- likle ilgili önemli bir oylamaya katılmayıp; llahiyat Fakültesi açılışına katılmış... DSP'den yüz bul- mayınca DYP'ye gidiyor. Adam, SHP'nin "en sol" kanadından... Beğen- meyip "sosyalist" bir partide görev almış. Şimdi "çağdaş sağ" Boyner'in saflarında. Adam. SHP'nin "en keskin"solcularından... Partisince TBMM'nin başkanvekilliğine getiril- miş... Şimdi "doğru yo/"u bulduğunu söylüyor. Kadın, SHP'den bakanlıkyapmış. "Hızh" bir la- iklikyanlısı... Şimdi DYP'de... Tüm bunların anlamı ne? Partilerarası "ideolojikaynm"\n kalmaması mı? Yoksa "kışisel zayıflık"lan her türlü "siyasal i- nanç"ın önüne geçiren bir ortamın oluşması mı? imam-hatip okulu açma şampiyonu Çiller. bir- den "laiktiğin tek umudu" mu oldu? 12 Mart say- cılanndan "komando" sanlılara, MEB'dekı şeri- atçılann koruyucularından tüm ünlü polislere. baş köşede yer veren DYP gitti de... onların yerine, Alevi ve Kürt kökenüleri koymaya karaıiı bir DYP mi geldi? Yoksa "inancı gerçekleştirme" umudu kalma- dı da "ykan gerçekleştirme" umudu mu doğdu? • • • Olaylar, SHP'nin ne kadar çelişkili bir yapısı ol- duğunu kanıtladı... O yapıyı "aynen" devralan parti ise CHP. Öyleyse gidenlerle CHP annıyor, tutarlı bir ya- pıya mı kavuşuyor? Parti, geçmişte Feyzioğlu ve Kemal Satır bölünmelerinden sonra olduğu gi- bi.. "bölundukçe büyüyecek" mi? Keşke öyle olsaydı! O zamanlar partide kalanlar "ortanın so/u "na inananlardı. Gidenlerse, partinin "Kemalıst dev- rimci//k"anlayışına göre yeniden yapılanmasına karşı olanlardı... Onları "inanç", yani ideoloji ayı- nyordu. Bu nedenle de o zamanın CHP'si anndıkça tu- tarlık kazandt... Tutarlık inandınctltğı, inandırıcılık da büyümeyi getirdi! >!•....•- .. Şimdi öyle mi? Gizli "numaracı cumhuriyetçi" hükümette, çağ- daş Kemalist Mümtaz Soysal DSP'de... Altı- ok'un üçünü atmayı savunan "muteber", Erdal tnönü ise "yabancı"... Kemalist Önder Sav ile... "Geçmişe bakılarak gelecek kurulamaz" diyen Sayın Ercan Kara- kaş'ı, hangi "siyasal inanç" birleştiriyor? • • • Aydın, kendini toplumundan sorumlu hisseden insandır. "Ben tavnmı koyarım, tepkimi gösteririm, so- nuç ne olursa olsun" diyemez... Kimse kendini aldatmasın: Demokrasiye ve dolayısıyla laikliğin "demokrasinin ön koşulu" olduğuna inananlann önünde, sadece iki seçenek vardır. DSPyadaCHP!.. "' *' Bıkmadan yineleyeceğim. Türkiye'yi bu duruma "Atatürk'e de Kemaliz- me de hayır" diyenler getirmedi. Erbakan çizgi- si getirmedi... "Atatürk'e evef, ama Kemalizme hay/r" diyenler getirdi. Menderes, Demirel, Ev- ren, Özal, Çiller çizgisi getirdi... Bu durumdan kurtulmanın yolu ise açıktır: Ata- türk ile Kemalizmin birbirinden soyutlanamaya- cağını kabul etmek!.. Kemalizmin de "Atatürk'ün sağlığında yaptıklannın bekçiliğı" olmadığını an- lamak! Ve oyunu o yönde kulianmak! Polis muhbir arıyör• IHD. polisin birçok kişiyi muhbirlik önerisiyle kaçırdıgım savladı. İHD, polisin 15 kişiyi zorla muhbirlik teklifiyle kaçvrdığını ve ölüm tehdidinde bulunduğunu bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İn- san Haklan Derneği(lHD), 5'i 18 yaşın- dan küçük, 6'sı öğrenci, 1 'i işçi. 1 'i sen- dikayöneticisi ve V i gazeteci olmak üze- re 15 kişinin, kendilerinepolistarafından zorla muhbirlik önerisi yapıldığı ve teh- dit edildıkleri gerekçesiyle derneklerine başvurduğunu bildirdi. İHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesı Avukat Oya Erso>; dün düzenledi- |i basm tpplantısında, en son 24 kasım ta- rihinde Özgür Menteşe ve lrmak Yamaç Korkmaz adlı kişilerin derneklerine baş- vurarak. kendiierine polis tarafından zor- la muhbirlik önerildiğı ifade ettiklerini söyledi. Basın toplantısına katılanÖzgür Menteşe, 22 kasım günü Batıkent semti Kardelen Mahallesi'nde, evine giderken siyah Do|an markabir araba ile 3 kişi ta- rafından zorlakaçınldığını, kendisıni ka- çıranlann polis olduklannı söyledikleri- ni savladı. Menteşe, araba ile Gölbaşı'na götürüldüğünü, kendisine muhbirlik öne- risinde ve ölümtehdidinde bulunulduğu- nu belirterek, serbest bırakıldığı günün ertesinde aynıpolisler tarafından izlendi- ğini, bunun üzenne tHD" nin Ankara Şu- besi'ne başvurduğunu söyledi. Avukat O\ a Ersoy, hiç kimsenin kendi iradesi dışmdamuhbirlik yapmaya zorla- namayacagını belirterek, polisin bu hak- sız eylemlerini kınadıklannı bildirdi. Menteşe, Ağar ve Taşanlar hakkmda cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundular Kadmlardan 6 şiddete hayır' gösterisi • Bir çok kadın kuruluşunun Galatasaray'daki gösterisinde dav\»llu basın toplantısı düzenlendi. İHD tzmir Şubesi Kadm Komisyonu üyesi bir grup kadın ise bildiriler dağıtarak cinsel şiddeti yerdi. İSTANBUL/İZMİR(Cumhuri- yet) - "Dünyada Kadınlara Yöne- lik Şiddete Karşt Dayanışma Gü- nü" dolayısıyla kadın örgütleri Is- tanbul ve İzmir'de gösteri yaptı. Bir grup kadın Galatasaray'da davullu zılgıtlı protesto gösterisi yaptı. Çeşitli demokratik kıtle ör- gütleri ve kadın kuruluşlannabağ- h kadınlar, geçen temmuz ayında gözaltmda tecavüze uğradığı öne sürülen Leman Çelikaslan için savcıhğa başvumlarak dönemın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Ankara Emniyet Müdürü OrhanTaşanlarve eski Içişleri Ba- kanı Nahit Menteşe hakkmda suç duyurusunda bulundular. 8 Mart Kadın Platformu. Azadi Kürt Kadın Grubu. Birleşik Sos- yalist Parti ile Demokrasi ve De- |işim Partisi'nin istanbul İl Kadın Komisyonlan, Eğitsen'li kadınlar, Emekçi Kadınlar Bütünleştirme Demeği, tstanbul Tabip Odası Ka- dın Komisyonu. Martı Kadm Gru- bu, Minerva Kadın Grubu. Mor Çatı Kadm Sığınağı Vakfı ve Öz- gür Kadm Grubu'na bağlı kadın- lar Galatasaray'da 11.30 sıralann- da toplandı.*'Ail«de, sokaklarda, işjerkrinde.saN'aşlarda.gözaltdar- Kadınlann da\ul eşligndeki basm toplantısında şiddet,cinsel taciz vetecavüzkınandı. (Fotoğraf. HATİCE TUNCER) da şiddet, taciz ve tecavüze son" pankartlan taşıyankadınlar, davul eşliğinde basın açıklaması yaptı- lar. Kadınlar daha sonra zılgıt çe- kerek ve davul çalarak Beyoğlu Adliyesi'ne yürüdüler. Afıkara Cumhuriyet SavcılığYna. Beyoğ- lu Cumhuriyet Savcılığı kanahyla verilen dilekçede dönemin Emni- yet Genel Müdürü Mehmet Ağar. eski Ankara Emniyet Müdürü Or- han Taşanlar ve eski Içişlen Baka- nı Nahit Menteşe hakkında suç du- yurusunda bulunuldu. İHD tzmir Şubesi Kadın Ko- misyonu üyesı bir grup kadın. bil- diriler dağıtarak cinsel şiddeti yer- di. 25 Kasım 1960 tarihinde Do- minikCumhuriyeti'ndeTrujilo re- jimi döneminde, sosyal değişim hareketı üyesi üç kadının arabala- nndan zorla indirilerek tecavüz edilmeleri ve daha sonra öldürül- meleriyle doğan dayanışma günü. daha sonra uluslararası niteliğe bü- ründü. Kadınîarın dağıttığı bildiri- lerde cinsel şiddete karşı susma- mak gerektiği belirtilirken şu me- sajlar verildi: "Tecavüze havir. Cinsel şiddet kader değildir. Cinsel şiddetin utancı. uygulayana aittir. Aile içi cinselşiddetehayır.Savaşta tecavü- zehayır. Kadıncinselnıetadeğildir. İşverlerindekicinseltacizve uygu- lamalara hayır. Ensest suçtur. açı- ğa çıkanlsın. Fuhuşa hayır." Protestocu kadmlardan Nehire Akyol, kadının kendi istemi ve ira- desi dışında yaptınlan bekâret kontrolünün kadının bedenine \e kişılik bütünlüğüne doğrudan bir saldm, iradesi dışında kısırlaştınl- ması ve kürtaj ettirilmesinin de cinsel şiddet uygulaması olduğu- nu belirti. Feodal değerler nede- niyle baskı ve utanma. kirletılme duygusuyla tecavüz olaylannın kadınlartarafından saklandığını da vurgulayan Akyol şöyle konuştu: "Kadmlar evdc rutin bir şiddete tabi vaşıyorlar. Aile mahremiveti yaftası aİtında her türlü aşağılan- ma. da>ak. cvlilik içi tecavüz gibi uygulamalarla erkekkrin haklarv- nı koruvan bu mahremiyete kur- ban edilmiş durumdalar. Polis ve de>let mekanizması ve hukuksal mekanizmalar ise bu tür şiddeti vok savTvor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear