13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Demirel, Türk öğretmenlerinin uygarlık mücadelesinde önemli bir yeri olduğunu söyledi 'Oğretmenler GiıniT kutlandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğretmenler Gü- nü'nün 15. yılı. önceki yıllar- da olduğu gibi. devlet büyük- lerinin "ögretmenlikkutsalbir meslek". -toplumun geleceği öğretmeBkrdedir" ve "ögret- menlere ekonomik ve sosyal hakları verilmelidir*> söylem- leriyle geride kaldı. Öğret- menler Günü çerçevesinde ilk kutlama töreni. Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Ata- türk Anıtı önünde gerçekleşti- rildi. Bakan Turhan Ta>an ve bir grup öğretmen. anıta çe- lenk bırakılmasının ardından Anıtkabir'i ziyaret ederek. Atatürk' ün mozolesine çelenk koydular. Bakan Tayan ve beraberin- deki heyet. Anıtkabir'deki tö- renin ardından TBMM Başka- nı İsmet Sezgin tarafından ka- bul edıldiler. Sezgin, öğret- menliğin kutsal bir meslek oldu- ğunu vurgulayarak. "Cumhuriyet'in belke- miğini oluşturan insanlaryetiştirdiğiniziçin sizJeri kuduyorum" dedi. Aynı heyet, daha sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i Çankaya Köşkü'nde ziyaret etti. Demirel, öğretmenlik mesleği- nı "şerefmeslegT olarak nıtelendırerek. ül- kede banşın. sükûnun ve gelışmenin her şartının öğretmenlere borçlu olunduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana geçen 72 yılda en önemli başan- lardan birisini. eğitim hizmetlerinin oluş- turduğunu kaydeden Demirel, "Biz Türk K851111 Öğretmenler Günü kutlamaları kapsamında nıinik öğrenciler Taksim Me\danı öğretmenine minnettanz. Türk öğretmeni, eli öpülesi kişidir. Vatanperverdir. çahşkan- dır. fedakârdır" diye konuştu. Demirel. ya- yımladığı mesajda da. öğretmenlerin. gö- revienni en venmli olacak biçimde yürüt- melen için maddı sıkıntılardan kurtanlma- sı gerektiğıni bildirdi. Bu yönde başlatılan çalışmalann sürdürülmesi ve bir sonuca u- laştınlmasını isteyen Demirel, "Oğretmen- lerimiz, mesleklerinin taşıdığı öneme uygun bir sosyal konuma ve refah seviyesine mut- laka kavuşturulmalıdır" görüşünü dile ge- tirdi. CHP Genel Başkan Deniz Bavkal da ya- yımladığı mesajda, öğretmenlerin hak et- tikleri yaşam düzeyinde olmalan. mesleki sorunlannın çözümü ve eğitim sisteminin demokratikleştirilmesinin. toplumun ortak sorumluluğu olduğunu söyledi. Kutlamalar çerçe\esinde Gazi Oniversitesi Eğitim Fa- kültesi "nde düzenlenen törende konuşan Gazi Üniversıtesi Rektör Yardımcisı Prof. Dr Mustafa Kuru. "2000'li \ıllarda çağdaş dünya şartlanna ulaşmak kçin özgürdüşün- celi. demokrat \e yarabcı ögretmenlere ih- tiyaç \ardu-" dedi. 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle lstanbul'da Cemal Reşıt Rey konser salo- ndit oğretmenlerine folklor gösterisi sundular. nunda bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Istanbul Vali Vekili Rıdvan Veni- şen. kendisinın de öğretmen okulu mezunu bir öğretmen olduğunu belirterek. "hiçbir meslek bana öğretmenlik kadar gurur ve onur vermedi" diye konuştu. Eğitim-Sen'in Istanbul'daki şube yö- netici ve üyeleri Öğretmenler Günü ne- deniyle Kadıköy'de yaptıklan basın açık- lamasında. eğitimcilerin sorunlannı dile getirdiler. Eğit-Der Genel Başkanı Mus- tafaCazakı. yazılı açıklamasında. eğitim emekçilerinin ÖğretmenlerGünü'nükut- lamak istevenlerin sorumluluklannı da yerine getirmek durumunda olduklannı kaydederek 12 Eylül rejimiyle kapatılan Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneöi'nin (TÖB-DER) Hazine'deki mallannın ögretmenlere geri verilmesi gerektiğini söyle- di. DtSK Genel Başkani Rıd- van Budak da yaptığı açık- lamada. devletin bütçeden eğitime ayırdığı payın giderek küçülmekte ol- duğuna dikkat çekti. Yurtta etkinlikler İzmir'de Dokuz Eylül Üni- versitesi Buca Eğitim Fakülte- si tarafından düzenlenen kutla- ma töreni. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Galip Karagözoğ- lu'nun açış konuşmasıyla baş- ladı. Müzik dinletisinin ardın- dan Türk Dili ve Edebiyatı Eğırimi Bölümüöğrencileri şi- irler okudu. Gazıemir ilçesınde de beledi- ye tarafından tüm öğretmenlerin davetli ol- duğu bir yemek düzenlendi. Batı Trakya Türk azınlığı, Yunan yöne- tımınin ayınmcı eğitim politikası yüzün- den. bu yıl. 24 Kasım Öğretmenler Gü- nü'nü buruk bir hava içinde kutladı. Öğret- menler Günü dolayısıyla. Batı Trakya Türk Öğretmenler Bırlıği tarafından. Gümülci- ne'deki Birlik Lokali'nde düzenlenen ve öğretmen marşının okunması ile başlayan törende. Yunan yönetimiran uyguladığı ayı- nmcı politika nedeniyle. azınlıkeğitiminin çağdışı durumu bir kere daha vurgulandı. Bakanlık, kararı gizli tuttu 23 imam-hatip lisesi açıldı • Milli Eğitim Bakanlığı. 23 yeni Anadolu imam-hatip lisesi açtı. Yenileriyle birlikte Anadolu imam-hatip lisesi sayısı 78'e yükselirken bakanlık, okullann açılışını gizli tuttu. EMtNE KAPLA.N ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı. 23 yeni Anadolu imam-hatip lisesi daha aea- rak toplam imam-hatip lise- si sayısını 471'e yükseltti. Okullann açılma karan gizli tutulurken yetkililer, 23 oku- lun mevcut imam-hatip lise- si bünyesinde açıldığını. sa- yılannda herhangi bir artış olmadığını savundular. Milli Eğitim Bakanlığı. 1994-1995" agretim yılında Istanbul Sultanbeyli ve Üm- raniye'de 2 imam-hatip lise- sinin açılmasının ardından. 1995-1996 ögretim yılı ba- şında da 23 yeni Anadolu i- mam-hatip lisesıni hizmete soktu. Yenileriyle birlikte Ana- dolu imam-hatip lisesi sayı- sı 55'ten 78'e yükselirken toplam imam-hatip lisesi sa- yısı 471'e ulaştı. Yeni Anadolu imam-hatip liselerinin açılışı. eski Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz tarafindan onaylanırken ka- rar gizli tutuldu. Dın Ögretim Genel Müdürü Ahmet Gül. yeni imam-hatip lisesi ya da Anadolu imam-hatip lisesi açılıp açılmadığı yolundaki soruîara. "Yeni okul açılma- sı söz konusu değiL Yeni Ana- dolu imam-hatip lisesi açıl- madığı gjbL mevcutianna ye- ni şube bile eklenmedi" kar- şılığını verdi. Bakanlık yetki- lileri, yeni Anadolu imam- hatip lisesi açılmasını, "Za- ten yenfleri de mevcut imam- hatip lisesi bünyesinde açılı- yor. Bu nedenle sayılannda Herhangi bir arüş söz konu- su değU" savunmasını yaptı- lar. 23 Anadolu imam-hatip lisesine 1996 yılı Anadoluli- seleri sınavı için 1500 öğren- cilik kontenjan verildi. Nevzat Ayaz'ın 2 yıllık ba- kanlığı boyunca yeni imam- hatip lisesi açılmaması yö- nündeki tutumuna karşın, ba- kanlığının son aylannda 23 yeni Anadolu imam-hatip li- sesine onay vermesi dikkat çekti. Anadolu imam-hatip liselerinin açıldığı il ve ilçe- ler şöyle: "Aydın Merkez Anadolu İHL, Artvin Merkez Anado- lu tHL. Bilccik Anadolu İHL, Bursa tnegöl Anadolu tHL, Bursa Mustafa Kcmalpaşa Anadolu İHL. Çanakkale Merkez Anadolu İHL, Ça- nakkale Biga Anadolu İHL, Çanakkale Çan Anadolu İHL, Edirne Anadolu İHL, Hatay Anadolu İHL, Istan- bul Kadıköy Anadolu İHL, Konya Anadolu İHL, Kütah- ya Simav Anadolu İHL, Or- "du Anadolu İHL, Ordu Ün- ye Anadolu İHL. Rize Ana- dolu İHL, Samsun Bafra Anadolu İHL, Trabzon Of Anadolu İHL. Şanlıurfa Anadolu İHL. Zonguldak Anadolu İHL." Yeni imam-hatip liseleri yolda 23 yeni Anadolu imam- hatip lisesinin açılmasının ardından. Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın dernek ve vakıf- Iarca yaptınlan ve müfettiş denetimlerinde "eğitim-öğ- retime açılması uygun" bu- lunan 18 imam-hatip lisesi- nin de seçim sürecinde açıla- bileceğine dikkat çekildi. Karşıyaka Kadınlar kahvesi'nde ov unlara. ça>lı sohbetiere bir günlüğüne ara >eriidi. Günün konukları \a>lı uğrctmenler ve yaşu öğrencikriydi Öpülesi ellerinyaşıyokturLMİT OTAN İZMİR- Onların dünyasında yaşın hükmü yoktur. Uzun yıllar bedenlenni ~eskitse" de eli öpülesi, saygın olandır o: öğretmendir. Kınş kınş olmuş yüzünü okşadığı. sanldığı. öğrencisidir. Onların yaşamında rakamların önemi yoktur. Se%gi vardır, saygı \ardır. dostluk vardır.. Gözleri zor gören yaşlı kadın, kalabalık salonda aradığını bulmuştu. Bastonuna dayanıp dalgın dalgın etrafına bakınan daha yaşlı bir kadına doğru koşturdu. Sanldılar. öpüştüler. Yaşlı olan. daha yaşlı olanın elini öptü sevgiyle. ağlaştılar. Bu sıradan bir dostluk tablosu oîamazdı. Değildi de... Karşıyaka Kadınlar Kahvesi'nde oyunlara. çayiı sohbetiere bir günlüğüne ara verilmişti. Günün konuklan Tuna Mahallesi'nin yaşlı öğretmenleri ve yaşlı öğrencileriydi. Mahalle Muhtarı Sevim Çeliker geçen yıl başlattığı etkinliği bu yıl da sürdürüyordu. Yaşlı öğretmenler bir günlüğüne de olsa unutulmadıklarına seviniyor. eskilerden konuşuluyor. hediyeler alınıp veriliyordu. Bir eliyle bastonuna dayanırken diğeriyle 52 yaşındaki öğrencisi SeldaSağlık'ın saçlannı okşayan 78 yaşındaki emekli coğrafya öğretmeni Nesrin Özdurak gözyaşlanna engel olmak istemiyordu. Saçlannı okşadığı. torun sahibi de olsa onun öğrencisiydi. O. güzel yıllardan kopup gelindi. Şimdi öyle mi'.' "Hayır" diyordu Nesrin Özdurak: "Şimdi izliyonım. Çok üzülüyorum. Şimdi veli oldu benim öğrencilerim. Ara sıra geliyoıiar. "Sizden öğrendiklerimizi çocuklarımıza. torunlanmıza öğretmeye çalışıyoruz' diyorlar. Ama onlar da pek memnun oörünmüyorlar. Çok şev degişti. Kimler kabahatli? Veliler mi? Çocukİar mı? Eğitim sistemi mi? Neden ne olursa olsun gidişat pek iyi görünnıüyor.*" Selda Sağlık. öğretmenini alıp sessız bir köşeye götürdü. Koyu bir sohbete daldılar. funa Mahallesi Muhtarı Sevim Çeliker. geçen yıl ilk etkinliği düzenlerken nasıl bir program yapılması gerektiğini kara kara düşünüyormuş. Köy Enstitülü emekli öğretmen ve yazar V ılmaz Sunucu. Çeliker'i nasıl rahatlattığını anlattı gülerek: "Önee mahalle listesinden öğretmenleri bulduk. İçlerinde birçok Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmen \-ardi. Muhtanmıza, geleceklerin çoğunun en az bir müzik alcti çalıp ve \ urdumu/un çeşitti yörelerinden halk danslan bildiklerini söyledim. Nitekim öyle oldu. Geldiler. sohbetler yapıldı. çalındL, söylendi. oynandı.'' Bu yıl etkinliğin programı daha yoğundu. Karşıyaka Belediye Başkanı Kemal Baysak yöresinin yaşlı öğretmenlerine çiçekler verdi. Muhtar Sevim Çeliker. "Öpülesi eller vardır. O eller güzel ellerdir. O eller üreten eilerdir. O eller öğreten ellerdir. O eller öğrermenlerimizin eUeridir" diye başlayan bir konuşma yaptı. Sonra özel olarak hazırlattığı duvar panosu biçimindeki hediyeleri dağıttı öğretmenlerine. Şunlar yazılıydı panolarda: "Kı/lanoı okutmayan milletler, erkeklerini manevi >oksulluğa gömmüş olurlar_ Mustafa Kemal Atatürk" Tuna Mahallesi sakinlerinin hazırladığı pastalar, çörekler yenildi. Çaylar tazelendi, anılar da. Neşeye bazı zamanlar hüzün karıştı. Ama onlar bir günlüğüne de olsa mutluydular. Bir yıl sonra yine geleceklerdi. Yine birbırlerini görebilecekler miydi? 52 yaşındaki Selda Sağlık, bastonla yürüyen 78 yaşındaki öğretmeni Nesrin Özdurak'ın koluna girdi. Yöla koyuldular. Birazyavaş yürüyorlardı. E\et yaşlı görünüyorlardı. Ama onlann dünyasında rakamların hükmü yoktu ki. Onlardan biri öerenci. diöeri öğretmendi... Garanti Finansal Riralama Anonim Şirketi'nden tasarruf sahiplerine duyurulur Garanti Finansal Kiralama A. Ş.'nin ilk yıl brût % 89 sabit, müteakip jillarda degişken faizli, yılda bir faiz ödemeli 01.12.1996 vadeli II. tertip 10.000.000.000.- TL nominal değerli tahvillerinin 01.12.1995 - 01.12.1996 dönemi için geçerli olacak faiz oranı brüt % 109 olarak belirlenmiştir. tşbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 20.10.1992 tarih ve 80/G-4 saydı kaydına dayanmaktadır. Tahvil ihracına ilişkin izahname 10.11.1992 tarihli 3153 sajılı Türkiye Ücaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanmıştır. Akıllı yatırım. Akılcı işbirliği. GARANTİ FtNANSAL KtRALAMA A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜK: Ortaklar Caddesi, Bahçeler Sokak No: 13 Mecidiyeköy 80290 Istanbul Tel: (0-212) 288 55 08 (6 hat) Faks: (0-212) 274 18 45 TEKSTÎL GRUBU: Faüh Caddesi. Akçaagaç Sokak No: 1 Kat 2 Merter 34010 Istanbul TeL (0-212) 637 28 82 (4 hat) Faks: (0-212) 637 06 84 ÇUKUROVA VE GCNEYDOGU BÖLGE YÖNETİCİUGİ: Reşat Bey Mah. TUrhan Cemal Beriter Bulvan, Adana Tîcaret Merkezi RaL5 No:27 ADANA Tel: (03221 359 93 48 Faks: (0322) 359 93 53 ILETIŞIM FAKILTESIMN PANELINDE MEDYA TARTIŞILDI Basında promosyon çılgınliğı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Basında promosyon tüm hızıyla sü- rerken. gelişmelere karşı tepkiler de her geçen yoğunlaşıyor. Tepkilerde. promosyonun çılgınİık bo\utuna u- laştığı, haksız rakabet \ aratıldıgı. tü- ketici haklannın çiğnendiğı. gazete- lenn de gerçek işlevlerinden koptuğu belirtildi. Hükümetlerden alınan kre- dilerle promosyon çılgınhğının sür- dürüldüğü. bu yarışı sürdüren gazete- lerin de "hükümetin sesi" olduğu ıd- diaedildi. Konak Belediyesi. Edebiyatçılar Derneği ve EÜ lletişım Fakültesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Basında Pro- mosyon" panelini Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı yönetti. Panelde. gazetelerin bu şekilde hediye dağıt- malan. taksitli beyaz eşya satımma benzetildi. Bunlann hediye değil. ön ödemeli satış olduğuna değinilirken gazetelerin çoğunun banka, holding. telev izyon ve turizm yatınmlarına yö- neldiklen vurgulandı. Panelistlerden gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç. ba- sındaki tekelleşmeyedeğinirken Tür- kiye deki gazetelerin yüzde 67'sini i- ki grubun payiaştığını vurguladı. Ga- zetelerde gazetecilerin değil, promos- yon elemanlannın öne çıktığını. çok satışlı basın organlannda resmı olarak 25 kişinin çalıştığının görüldüğünü Panele gazetemiz Genel Yayın V'önetmeni Orhan Erinç de katıldı. belirten Ennç. şunlan söyledi: ^Tabii diğeıieri göriinüşte gazeteci, hukuken hiçbir haklan yok. Çalışanlar da bu durumdan dolayı mağdur oluyor ve sömürülüyor. Basın kuruluşlan; ban- ka, holding. televizyon ve turizm şir- ketlerine de sahip. Bu anlamda ba- ğımsız gazetecilikten söz edilemez." Erinç. promosNon yapanların arka- sında büyük finans çevreleri ve ikti- darlar olduğunu belirtirken "Bugün promosyon yapan gazetelerin kimlcri desteklediğini görmek, durumu ay- dınlatacakrır" dedi. Erinç. promos- yon kavramının bugünkü durumu yansıtmadığını da belirtirken"Pro- mosyon kavTamı konusunda bir yanıi- ma vardır. Promosyon kasramı bu- günkü durumu yansıtmıyor. Gazete- ler bu kavramın arkasına sığınıyor. Promosyon tanımını yeniden gözden geçirmek gerekiyor. E*romos_\on yap- nıak ilk tanıtını için gereklidir. Pro- mosyon yapnıak külrürel açıdan ya- rarhdu"" dedi. tzmir Beyaz Eşyalar Satıcılan Derneği Başkanı Metin As- tekin. beyaz eşya satıcılarının, pro- mosyon sonucu en çok magdur du- rumda kalan meslek grubu oldukla- nnı belirtti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Universiteler.••• Geçen haftaki yazılarımdan birinde, bu hafta için üniversitemizdeki bazı "ç//^/n//7cter/'"sergileyeceğimi vaat etmiştim(!). Ancak aradan geçen süre içinde. pek çok nokta daha anlaşılabilir bir biçinde açıklan- dı. Meslek yüksek okulu müdürü sevgili dostum Prof. Dr. Sıddık Yarman, uzun açıklamalar yaptı. Dertleş- tik. Çirkinlik olarak gördüğüm kimi uygulamalarının ardındaki zorunluluk ve çaresizlikleri tartıştık. Her ne kadar kendilerini yasaların üstünde sanan kimi zibi- dilerin tavır ve tutumlarını hoşgörmek mümkün de- ğilse de, eldeki bu "insan malzemesini" bugünden yarına düzeltmek de kolay olmuyor. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Bolcan'la da geniş bir sohbet imkânımız oldu. Fen Fakültesi ko- nusunda beni isyan ettiren husus. Dr. Baki Akkuş'un doçentlik smavından döndürülmesi olmuştu. Ata- türkçü Düşünce Derneği'nden tanıdığım Dr. Akkuş'a haksızlık yapıldığını düşünüyordum. Fakat Sayın Bol- can, başvurunun yanlış bilim dalına yapıldığı konu- sunda ısrarlıydı. Bu konularda maalesef hiç fikrim yok. Zaten olması da mümkün değil. Kaldı ki; ben- zer bir durum benim de başımda var. iyt bir araştır- macı olduğuna kuşku duymadığım Dr. Hikmet Oz- demir yıllardır doçentlik sınavlarından dönüyor. Ça- hşmalarının "Cumhuriyet Tarihi" bilim dalına mı. "Si- yaset Bilimi" bilim dalına mı sokulması gerektiği bir türlü belirlenemedi. Fakat üniversıtelerimizdeki yara. sürekli kanayıp duruyor. Öyle şeyler yaşıyoruz ki. inanmak mümkün değil. Prof. Dr. Kemal Beydilli, "(Türk Bilim ve Mat- baacılık Tahhinde) Mühendishane (Mühendishane Matbaası ve Kütüphanesi 1776-1826)" başlıklı çalış- masını Eren Yayınları arasında yayımladı. Bu eser hem Sayın Beydilli'nin hem de değerli arkadaşım Muhrttin Eren'in Türk bilim yaşamına büyük bir kat- kıları olmuş. Prof. Beydilli bu çalışmanın "Önsöz"ündeaynıya- raya değiniyor: "Üniversitelerin okullaştığı, bu okullaşmanın ise vardiyalaştınldığı ve bunun da bir marifet sayıldığı, üniversite ve ilim telakkisinin kalmadığı, akademik çalışmalardaki standartın tamamen düştüğü, aka- demik kadrolara alınmalarda gerekli olan zorunlu ça- lışmalann ilmi vasfmın ve hatta mevcudiyetinin dahi pek sorgulanmadığı, doçentlik tezi olmadan 'do- çent', profesörlük tezi olmadan 'profesör' olunduğu, çaltşanlann çalışmayanlann, arşivlerde ve kütüpha- nelerde pek çok araştırma yapıp neşredenlerin bu- ralara adım atmayıp başkalarının çalışmalanna ortak çıkan otlakçı ve başkalannm eserlerini çalıp kendüe- rine mal eden müntehillerle aynı kefeye konulduğu günümüz akademik dünyamızda, mensup cldukları müesseselerdekı eğitim faaliyetleri yanı sıra her şe- ye rağmen ilmi etkinliklehni sürdürmeye kalkışanla- nn önlerine çıkartılan zorluklann bir an evvel gideril- mesi ve ilmi mesaısine fedakârlıkla devam edenlehn tefrik ve taltifi,' Marifet iltifata tabidir' düsturunun işa- ret ettiği anlam doğrultusunda beklenmektedir. Ancak takdim ettiğimiz bu çalışmayı inceleyecek- Ierin gözünden kaçmayacağı üzere, 'cehele ile ehl-i ilmin emr-i ma'asda ve kadr ü i'tibarda müsavi olma halinin', yani 'testiyi getiren de bir, kıran da bir' deyi- şinin III. Selim zamanında da dile getirildiği ve bu dü- zenin şikâyet konusu olduğu gerçeği, çalışanlan ümit- sizliğe sevk edebilecek bir tesbittir ve günümüz uy- gulamalan da bu konuda iyileştirici herhangi bir te- selli ve ümidı de vaat detmemektedir." Prof. Beydilli bu bölümü şöyle noktalıyor: "Hülasa III. Selim devhnde sefaret ile Rusya'ya yollanan ve daha sonra Reisülküttablık da yapmış bu- lunan Mustafa Rasih Efendi'n/n, zamanının 'San- dal bedesteninde sandal yapıldığını sanan' cehli ile maruf tiplerden olan ve 'cehlin ercümendi' unvanıy- la anılan oğlu Abdüşşekûr Efendi misali, cühelâ-yı allâme-nümaların parlak örnekleri, yalnızca geçmiş zaman devirlerinde yaşamıyoriar. Bununla beraber, ilim sarayının cüceleri olan günümüzün Abdüşşekûr efendilerine de teşekküretmeliyim. Onlann eğlence- si olmasa, bu çalışmanın sıkleti çekilmezdi." Bu satırları hem gülerek ve hem de üzülerek oku- manın üzerinden birkaç gün geçmişti ki, gündelik bir gazetede fotoğraflı bir haber gördüm. "Köye 2 fakül- te" başlığını taşıyan bu haberin içeriğine önce inana- madım. Fakat aynı haberi birkaç gün sonra başka ga- zetelerde de okuyunca inanmak zorunda kaldım. Çanakkale'nin Ezine ilçesinin, ortaokul ve lisesi bi- le bulunmayan 1600 nüfuslu Üvecik köyüne, 18 Mart Üniversitesi tarafından Ziraat ve Su Ürünleri Fakülte- leri açılmış. Rektör Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, marifetini savunuyor: "Kim demiş köyde fakülte ol- maz diye. Bal gibi oldu" (Allah aklımızı korusun). Ve sayın rektör devam ediyor: "Ben bu milletin bağnndan çıkmış birinsanım. Be- nim çocukianm o köylerin çocukları ile birlikte olmak mecburiyetindedir. Biz kültürümüzü Orta Asya'dan buralara kadar getirdik. Yani bildiğimiz bilgileri köy- lümüze kendi imkânlarımızla aktarmakzorundayız..." Bilmiyorum Beydilli Hoca bu haberi gördü mü? A- ma gördüyse pek "eğlenmediğine"eminim. YÖK'ün sayın yöneticileri eserleriyle iftihar etsinler. Tanrım, nerelere getirdiler bizi, üniversiteleri ne hale soktular... Konuya devam edeceğim. narguncel • Ne Oldu Bize ? (12.Basım) • Arayış (5.Basım) • Aslan Sosyal Demokratlar (5.Basım) • Nerden Nereye (3Basım) n a r Çmar Yayınları. Rıfat llgaz Kültür Merkezi Küçükparmakkapı Sokak No: 23 80060 Beyoğlu / Istanbul Tel: 212. 293 23 98-99 Fax: 212. 293 28 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear