Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 KASIM1995SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Oyları bölmeye çalışıyorlar
İTO'da 3. aday
spekülasyonuEkonomi Ser-
visi- tstanbul Ti-
caret Odası (I-
TO) meslek ko-
mitesi seçimleri-
ni büyük bir fark-
la kaybeden
Müstakil Sanayi-
ci ve İşadarnlan
Dernegi (MÜSl-
AD), şimdi de
seçimi öncesi aday spekü-
lasyonlan yapmaya başladı.
MÜSİAD üyelerinin
Atalay Şahinoğlu nun çev-
resindeki muhafazakâr üye-
lere. üçüncü bir aday çıka-
cağı yolundaki açıklamalar-
da bulunmalan, eski meclis
üyelerini kızdırdı. Bu arada
Şahinoğlu, dünkü meclis
üyeligi seçimlerinden sonra
başkanlığa bir adım daha
yaklaştı. Dün yapılan ITO
meclis üyeliği seçimleri.
Atalay Şahınoğlu'na yakın
isimlerin zaferiyle sonuçla-
nırken. Şahinoğlu cuma
günküseçimler öncesi avan-
tajlı bir duruma geldi.
MÜSİAD Başkan Yar-
dımcısı ve bu kesimın müs-
takbel başkan adayı Ali
Bayramoğlu, dün yapılan
seçimler sonrasında tTO
meclisinde en az
50 kişilik bir gru-
ba sahip olacakla-
nnı öne sürerken
karşı kesimden
üçüncü bir aday
çıkacağı şeklinde
bazı duyumlar al-
dıklannı iddia
ederek. bunun
kendilen için bir
avantaj olduğunu
kaydetti.
MÜSİAD üyelerinin or-
taya attığı üçüncü adayın, Iş
Hayatıvla Dayanışma Der-
neği (İŞHAD) tarafından
desteklenecegi yolunda
söylentilerin ortaya çıkma-
sıüzerine eski IŞHAD Baş-
kanı Mustafa Kahraman,
derneklerinin Şahinoğlu'nu
desteklediğıni belırterek, bir
aday göstermelennin söz
konusu olmadığını söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsa-
larBirliği(TOBB)Başkanı
Valım Erez, Atalay Şahi-
noğlu'nu destekleyeceğini
belirterek. "Bugüne kadar
kimseyi yan yolda birakma-
dım'" diye konuştu.
Erez. iTO'daki bütün
meclis üyelerinin eşit oldu-
ğunu. ne İTO ne de başka
bir odada aynının doğru ol-
dugunu kaydetti.
Adana Ticaret Odası ndan blok tepki:
Atatürk rozetiyle
oy loıllandılar
ADANA (Cumhuriyet
Güney İUeri Bürosu) - Ada-
na Ticaret Odası "nın (ATO)
dün başlayan seçimlerinde
RP'nınde'stetdediği MÜSİ-
AD'a karşı blok halinde tep-
ki gündeme geldi. Toplam
10 dalda kendi adaylanyla
seçime giren MÜSİAD'a
tepkı olarak çok say ıda tacir.
yakasında Atatürk rozetiyle
gelerek oyunu kullandı.
Istanbul Ticaret Oda-
sı'nın geçen hafta yapılan
seçiminin MÜSÎAD'a karşı
bir ekip tarafından kazanıl-
masının ardından ATO'da
da benzer bir mücadele ya-
. şanıyor. Yogun ilgi gören se-
çimler nedeniyle odaya ka-
yıtlı binlerce kişinin ilk kez
oyunu kullandıgı gözleni-
• yor. Dün sabahın erken sa-
atlerinden başlayarak âdeta
• izdiham yaşanan seçimler
sırasında görüştüğümüz
müteahhit aday Tuncav Ke-
nanoğlu. "Önceki seçimler-
de 2700 üyesi olan bir mes-
lek grubu 100-150 kişiyle se-
çim yapardı. Bugün yüzde
90*lan bulan bir katüım v-ar
Bu düşündüriicüdür'dedı.
Kenanoğlu. "Ticaret hacmi
açısından 4. sıradaki Ada-
na'nın bugün lO.sırayadüş-
müş olnıasında kuşkusuz ki
ATO vönetimin eksiteri rol
oynamıştır" görüşünü dile
getırerek raevcut Fethi Ka-
mışlı vönetimıni eleştirdi.
MUSİAD'a destek ve-
renlerin bazılan giyim tarz-
lan ve sakallanyla dikkat
çekerken çok sayıda kişinin
yakasına Atatürk rozeti tak-
tığı görüldü. Adana Genç
İşadamlan Derneği (AGİ-
AD Başkanı N'urettin tzci,
dernek olarak bütün üyele-
re Atatürk rozeti dağıttıkla-
nnı ve büyük talep olduğu-
nu belirtti. Toplam 26 mes-
lek grubundan 17 bin üye-
nin bulunduğu ATO seçim-
leri sırasında 52 kişilik oda
meclisi seçilecek. Daha so-
na 52 kişi. 11 kişiden oluşan
ATO Yönetim Kurulu'nu
belirleyecek. Bu 11 kişilik
yönetim de ATO Başkanı'nı
seçecek.
İZTO ve EBSO'da seçim heyecanı
MÜSİAD, Ege'de
varlık gösteremediİZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- lzmir'deki
odalar meclis başkanlannı
ve yönetim kurullannı oluş-
turuyor. MÜSİAD'çıların
varlık gösteremediği İZTO
ve EBSO'da tüm gözler, se-
çimlere çevrildi.
tZTO ve EBSO'da çeşitli
gruplann yaptığı bü-
yük mücadeleye kar-
şın her iki oda mecli-
sinde de büyük deği-
şıkJikler olmadı.
Sürpriz isimlerin bu-
lunmadığı seçimlerde MÜ-
SİAD Grubu da bir varlık
gösteremedi. MÜSİAD'çı-
ların "tZTO'da ber komis-
yona bir üye" çalışması ba-
şansızlıkla sonuçlanmış ol-
du. Komisyon üyelikleri se-
çimlerinde büyük rekabetin
yaşandığı lZTO'da şimdi
meclis başkanlığı ve yöne-
tim kurulu başkanlığı için
kıran kırana bir mücadele
yasanıyor.
lZTO'da yönetim kurulu
başkanlığına en yakın isim
Ekrem Demirtaş. Demir-
taş'a karşı şımdilik bir baş-
ka aday çıkmadı. lZTO'da
en büyük yanşın. meclis
başkanlığı için ya-
şanması bekleniyor.
DYP lzmir Ikinci
Bölge Milletvekili
aday adayı Hasan
Deıîizkurdu yeni-
den adaylığını koyarken, Fa-
tih Koleji Genel Müdürü
Necdet Doğanata da bu kol-
ruğa talıp oldu. Daha önce-
den meclis başkanlığı için
adaylığını koyacağı bildiri-
len Necip Kalkan ve tbra-
him Güdüm'ün de Doğana-
ta lehıne yanştan çekilmesi
beklenivor.
TİM Başkanı: Vaatlere güvenmiyoruz
îhracatçı, alacak
peşine düştüANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye
Ihracatçılar Birli-
ği lcra Komitesi
ile 52 îhracatçı
birligi başkanı.
hükümetin, 1 yıl-
dır söz vermesine
karşın 39 trilyon
liralık alacaklan-
nı ödemediğini OkanOğuz.
belirterek, "Devietingüven-
liriiği Ukesi zedeleniyor'" uya-
nsında bulundular. lhracat-
çılar, alacaklannın ödenme-
mesinin zarannı Türk eko-
nomisinin çekeceğini de
vurguladılar. Türkiye Ihra-
catçılar Meclisi lcra Komi-
tesi ile 52 ihracatçı birliği
başkanı dün yaptıklan ola-
ğanüstü toplantıda, devlet-
fen olan 39 trilyon liralık ala-
caklannın ödenmesi için gi-
rişim başlatma karan aldılar
TIM Başkanı Okan Oguz.
toplantıdan sonra yaptığı
açıklamada. bu yıl ihracat-
tan 22 mılyar dolarlık gelir
elde edildiğini be-
lirterek. "Siyasi
otoriteden bu geli-
rin olmaması du-
njmıındanegibisj-
kıntılar doğacağını
düşünmelerini isti-
yoruz" dedi.
Hükümetin yıl-
başından bu yana
döviz kurlanndaki
artışlan baskı altı-
na aldıgını, düşük kur-yük-
sek faiz politikası nedeniyle
ihracattaki artışın yavaşladı-
ğını. ithalatın ise patlama
noktasına geldiğini belirten
Oğuz, şöyle konuştu:
"Gümrük birliğinc geçiş
öncesinde, ağustosta ihraca-
tın ithalatı karşıiama oranı
vüzdt 74'ten yiizde 54'e ka-
dar düşmüştür. Gümrük
birliğiyle ithalatta artış bck-
lenmektedir. Burada ihraca-
tın öneminin düşünülmesini
istrvoruz. Dış ticaret dengete-
ri açısından ekonominin ge-
leceği noktanın dikkate aJın-
masj gerekİNor."
Süte, SEK'in satışından sonra özel sektörün yaptığı indirim kadar teşvik geliyor
Üreticiye teşvik aldatmacası
AHMETÇELtK
Sütte özel sektöre dolaylı
teşvik geliyor Özel sektör
üretıciden aldığı sütün fiyatı-
nı 3 bin lıra düşürken. Tanm
Bakanlığı'nın sütte kılo başı-
na 3 bin lira teşvik karan al-
ması imdada yetişti. Para
Kredi Kurulu onaylarsa 1995
başında kaldınlan süt ve ette-
ki üretim teşvikJeri yeniden
yürürlüğe girecek. Kö\-Ko-
op Başkanı Erdoğan Kantü-
rer, sütte kılo başına 3 bin li-
ra olarak önerilen teşvikin
özel sektörün düşürdüğü fi-
yat kadar yükü devletin sırtı-
na yüklemesi anlamına gel-
diğini savunurken. Türkiye
Süt. Et, Gıda Sanayicileri ve
Üreticileri Birliği ('SETBİR) Başka-
nı Doğan Vardarh ise. "Delikli kuru-
şu üreticinin cebinden başka hiçbir
«re gitmeyen tek teşvik bu. İlk kez
Tanm Bakânlıği taraftndan doğru bir
öneri veriliyor. 6 trihonun tümü üre-
tkinin cebine gjrecek" diye konuştu.
Teşvik onaylanırsa üreticiye veril-
mesi planlanan kilo başına 3 bin lira-
lık ekstraparanın sanayici tarafından
peşin peşin alındığına dikkat çeken
Kantürer, **G«çen yıl kilo başına 2 bin
lira olan teşvik 1 Ocak 1995"ten itiha-
ren kaldınldı. Şimdi gelecek teşvik
onay lansa bile ne kadar süreceği bel-
SEK'ten sonra fivatlan 3 bin lira düşüren özel sektör. üreticinin tepkisini çekti.
Bakanlık ne istiyor?
Tanm Bakanlığı, Para
Kredi Kurulu kabul ederse
süt ve et üretiminin
arttınlması amacıyla kilo
başına kırmızı et için 20
bin lıra. beyaz et için 8 bin
lira ve süt için de 3 bin lira
teşvik primi ödenmesinı
planlıyor. Bakanlığın
önerisi kabul edilirse yıllık
1.5 milvon ton süt için 6
trilyon lira ve 300 bin ton et
üretimi için de 6 trilyon lira
olmak üzere toplam 12
trilyon liralık teşvik
verilecek.
li değil. Bunlar geçici çözümler. L re-
tici gerçek teşvik istiyor. Siz ithalaü
serbest bırakın. ondan sonra da kal-
kıp 3 bin lira leşvik verin. Biz et ve süt
üriinü ithalatına fon konulmasını is-
tiyoruz" dedi.
SEK'in özelleştirilmesinden sonra
özel sektörün istediği gıbi fiyat belir-
lediğine dikkat çeken Kantürer. özel
sektör üreticiden 15 bin liraya aldığı
sütün kilo fiyatını 12 bin liraya indi-
rirken. Tanm Bakanlığı'nın sütte ki-
lo başına üç bin lıra teşv ik önerme-
sini oldukça dikkat çekici bulduğunu
kavdertı.
Söz konusu teşviklerin 1987yılın-
dan beri uygulandıgını belirten SET-
BtR Başkanı Doğan \ardarli ise, tür-
kiye'de doğrudan üreticinin cebine
gıren tek teşviğin bu olduğunu vur-
guladı. Para Kredi Kurulu'nun öne-
riyi kesinlikle onaylaması gerektiğı-
ni belirten Vardarlı. "Sanayicidüşür-
düğü fiyatlan devletin sırtına vükle-
di'" ıddıalannı ise kabul etmedi. Var-
darlı. özel sektörün süt fiyatlannı ne-
den düşürdüğünü şöyle açıkladı:
-Bir vıl e\\el süt 4 bin liravken biz
voğurt yetiştiremez olduL Ö zaman
300 gram eknıek 6 bin liraydı ve 1 ki-
lo ekmek 20 bin lirava geliyordu. Yo-
ğurt da 20 bin liraydı. Zavallı fakir
elindeki parayla voğurt almavı tercih
etti. Bugün ise et ithalatıvla birlikte
230-250 bin lirav a et bulmak münv
kün oldu. Pevnir ise etten pahah. Fa-
kir bunun farkına vardı. Artık peynir
yerine et abyor."
Vardarlı, u
Şimdi ise 12 bin liradan
alıvoruz. Fiyaön 12 bin liraya düşme
sebebi peynir satışının olmamasıdır.
Teşvik gerçekleşirse 3 bin liranın tü-
mü üreticinin cebine girecek. L retici
daha fazla kazanırken pev nir ucuzla-
vacak" dedi.
Avrupa Akademisyenler Birliği Konferansı'nda konuşan Feyyaz Berker:
Tek başma GB fedakârhkürEkonomi Servisi-Tekfen
Holding Yönetim Kurulu ve
TÜSİAD Yüksek Istişare
Konseyi Başkanı FeyyazBer-
ker, gümrük bırliğinin kısa
vadede AB ülkelerine yara-
yacağını ifade ederek. "Türk
iş âlemi başta sıkıntı çekecek.
bu yüzden gümrük birliği
tam üyelik yolunda bir feda-
kârlıktır" dedi.
Avrupa Türk Akedemis-
yenler Birliği'nin düzenledı-
ği "Avrupa Türkiye İlişkile-
rinde Yeni Bir Çağ İçin Kar-
şılıklı Anlavışı Teşvik" başlık-
lı konteransta konuşan Ber-
ker. tam üyelıgin gündeme
gelmemesi durumunda Tür-
kiye'nin "sükutu hayaJe" uğ-
rayacağını kaydetti. Berker.
"AB've tam üye olamamanın
sonuçlannı düşünmek bile is-
temiyorum"* dedi.
Konferansın sabahki otu-
rumunda konuşan muhafaza-
kâr ve liberal kanattan Avru-
pa Parlamentosu üyeleri de.
AB'nin, özellikle stratejik
konumundan ötürü Türki-
ye'ye tam üye olarak ihtiyaç
duyduğunu vurguladılar. AP
Halk Partisi (PPE) üyesi Pe-
ter Kirtelmann. Türkiye'nin
bölgedeki stratejik konumu-
nu vurgulayarak. "Avru-
• "Avrupa Türkiye
İlişkilerinde Yeni
Bir Çağ İçin
Karşılıldı Anlayışı
Teşvik" bailık*'
konteransta *f
konuşan FeyyiÎE
Berker, "Avnıpa *
Birliği'netanjüye
olamamanın *
sonuçlannı
düşünmek bil^
istemiyoru»
dedi.
Sisteme elestîri:
pa'nın Türkiye'ye ihtiyacı
var.Türkiye'nin ABüvesiol-
masını ben de gönülden dili-
yorum" dedi.
lslami fundementalızmin
engellenmesi için de Avru-
pa'nın Türkiye'ye ihtiyacı ol-
duğunu belirten Kıttelmann,
grubunun büyük bir çoğun-
lukla gümrük birligini onay-
layacağını kaydederek,
" Bövlece AB ile Türkive ara-
sındaki sivasi tartışmalann
büyük bir bölümü de sona
erecek"
1
dedi. Kittelmann. ha-
len cezaevinde bulunan
DEP'lılenn Adalet Divanına
başvurduklannı hatırlattı.
A\ rupa Işleri Enbtıtüsü'nden
Prof. Dr. Gramke de, "Tek
Müslüman demokratik dev-
kt olarak Türkive'nin AB'ye
girmesi AB'yi zengileştirir"
şeklinde konuştu.
GöRÜŞ
Tarımda yapı değişmeli
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Cumhurbaşkanı Sü-
tevman Demirel. Türkiye'nin
tanmsal üretim yapısının ül-
ke gereksınimleri ve ihraç
edilebilirlık ölçütlen gözönü-
ne alınarak. yeniden düzen-
lenmesi gerektiğinı bıldirdi.
Tarım ve Köyışleri Bakanı
Nafiz Kurt da. bakanlığına
ilişkin yetkilenn sadece buğ-
day veçeltikle sınırh tutuldu-
ğuna dikkat çeker-
ken. "Davul sendt,
tokmakonda.böv-
le Tanm Bakanlığı
olmaz" dedi.
Demirel. Ziraat
Bankası'nın 132. Kuruluş
Yıldönümü nedeniyle, Türki-
ve Ziraatçılar Derneği ve Zi-
raat Bankasf nın dün ortakla-
şa düzenledıği "Avrupa Birli-
ği Sürecinde Türk Tanmı"
konulu konteran^a gönderdi-
gi mesajda. Avrupa Birlıği
(AB) ile bütünleşmenin. Tür-
kiyenin küreselleşmenın ge-
reklenne uygun olarak ızledi-
ği dışa açıima politasının en
5C E » a i i « l l l l l l !
önemli boyutlanndan birisini
oluşturduğunu bildirdi. De-
mirel, "akdi" yükümlülükle-
rin bir gereği olan gümrük
birliğinin AB'ye tam üyelik
hedefi doğrultusunda biraşa-
ma olduğunu belirtti.
Tanmda değişim ve dönü-
şümün yakalanması gerekti-
ğinı belirten Demirel, güm-
rük birliğine geçiş sürecinde
tanmın sorunlarının çözül-
mesi ve dışa açıl-
maya uygun yeni
politikalann üretil-
mesi gerektiğini
vurguladı. Tarımda
yürütülen sübvan-
siyon v e teşvik sisteminin hız-
la yenilenmesine ve tanmın
malı piyasalarla bütünleşme-
sine gereksinim olduğunu an-
latan Cumhurbaşkanı Demi-
rel. tanmsal üretimın arttınl-
masının yeterli olmadığını,
üretimin. tanmla geçinen nü-
fusun. refah düzeyinin yük-
seltilerek kurumsal v e hukuk-
sal sisteme oturtulması gerek-
tigıni bildirdi.
EROL >L\MSALI
Gümrük Birliğinde Yalan Rüzgârlan
B
ugün Türkiye'de, inanılma-
sı güç bir hava estiriliyor:
Gümrük birliğine girmeyi,
"Cılke için çok yarartı bir
olaymış gibi", yazanlar, çizenler, ko-
nuşanlar ortalığı kırıp geçiriyor. Bu
estirilen hava ileride dönüp geriye
bakıldığında, "Nasıl olmuş da bu
insanlar ve çevreler bu havayı es-
tirmişler, bazı gerçeklerineden gör-
mek istememişler ve ülkeyi, güle
oynaya birbataklığtn içine sokmuş-
lar" sorusunun sorulmasına neden
olacaktır.
Bu havayı, başta bazı siyasi par-
tiler estiriyor. Neden? Kendilerinin
yarattığı, yapay pompalamalarla
estirilen hava, halkta bir beklentı
doğurdu: Bu da seçimlerde ise ya-
rar, oy getirir. Gümrük birliğine met-
hiye düzenlere sorsanız, siz bu ko-
nuyu incelediniz mi, neden bızim
için yaraıiı olacak, deseniz, gerçek-
le ilişkisi olmayan bazı genelleme-
ler dışında doğru dürüst bir cevap
alamazsınız. Herkes bu havaya
kendini kaptıımış gidiyor. 1938 yı-
lında Hitler Almanyası'nda Alman
halkına, Hitler'i destekliyor musu-
nuz diye sorsanız, büyük çoğunluk
"evet"derdi. Çünkü estirilen rüzgâr
o yönde idi. Toplum, bir hastalık ve
tutku derecesinde o yöne akıp gi-
diyordu.
Bugün ise Türk toplumu, gümrük
birliği hastalığına, tutkusuna özellik-
le sokulmuştur Halka afyon yuttu-
rulmusçasına, bir sara nöbeti gibi,
propaganda ilacı (ya da vırüsü) kul-
lanılarak yalan bir cennet yaratıl-
mıştır. Estirilen rüzgâr, bir "Yalan
Rüzgârı "dır.
Neden böyledir? Gümrük birliği-
nin ilk ayağı olan 6 Mart belgesi ile
Türkiye hiçbir yere girmiyor. Avrupa
Birliği'ne mi giriyor, hayır, uzaktan
yakından ilgisi yok. Yeni bir pazar mı
açılıyor, hayır, o pazar zaten
1971 'de Katma Protokol sonrasın-
da açılmış. Türkiye, AB mallarına
kapılannı mı açıyor? Kısmen evet,
çünkü zaten gümrükler sıfıra yakın
bir düzeye çekilmiş, fonların çoğu
kalkmış. bunlan da sıfırlamak için 6
Mart belgesi gibi bir kapitülasyon
belgesini imzalamaya gerek yoktu,
tek taraflı kaldırabilirsiniz. Eğer, "6
Mart belgesini imzalamak zorun-
daydık, çünkü buAnkara Anlaşma-
sı'nın ve Katma Protokol'ün doğal
bir sonucudur" diye düşünülüyor-
sa bu, yanlışlann en büyüğü olur,
çünkü o anlaşmaların doğal sonu-
cu, aynı anlaşmalan yapan Yuna-
nistan gibi, Türkiye'nin de AB'ye
tam üye yapılmasıdır. Türkiye'ye
büyük mali yardım mı yapılacak?
Nerde... 5 yılda yapılacak yardım.
ülkenin bir yılda kaybettiğinı karşı-
lamıyor.
Gümrük birliği, eğer ticari bir an-
laşma isegümrükleri sıfırlar. işi nok-
talarsınız: Eğer, aynı zamanda bir
siyasal birleşme ise, o zaman, Tür-
kiye'nin AB'ye tam üye yapılması
gerekır. Ancak 6 Mart belgesinde,
hayretler içinde görüyoruz kı. Tür-
kiye tam üye olmadığı halde, tam
üyeler gibi, ekonomik ve siyasal yü-
kümlülükaltınasokuluyor. AB karar
organları içinde yer almayan Türki-
ye, bu organların aldıklan kararlara
uymak zorunda bırakıhyor. AB'nin
dış tarifelerıne değil, aynı zaman-
da, dış ilişkiler politikalanna, uygu-
lamalarına bağlanıyor, tam üyelerın
oluşturduğu AB Adalet Divanı'nın
kararlanna uymakla yükümlü hale
geliyor.
6 Mart belgesi, adını açık koya-
lım, bir sömürgeci ülke ile sömürge-
sı arasında yapılabilecek türden bir
belgedir. BirOrtaklık Konseyi Kara-
n gibi gösterılen bu belge, doğura-
cağı fiili sonuçlar bakımından oldu-
ğu kadar siyasal ve hukukı olarak
da Lozan'ı tek yanlı delen bir belge-
dir. Bu nedenle, uygar dünya üye-
leri arasında, bir benzeri de bulun-
mamaktadır. Zaten AB çatısı altın-
da, gümrük birliği adı altında, tuzel-
kişiliği olan bir kurum bulunmamak-
tadır. Kurumun adı Avrupa Birlıği'dir
ve buna da uye olunarak girilir. Ön-
ce tam üye olunur. ondan sonra da
hem tıcan hem de siyasi ve sosyal
çarklann içine girilir. 6 Mart belgesi
ile Türkiye ticaretı çark ıçıne dahıl
edılip, bütün diğer politikalarda,
doğrudan veya dolaylı oiarak. san-
ki tam üye olmuşçasına yükümlü-
luk altına girmekte, ancak üst karar
organlarının hıçbırinde yer alma-
maktadır.
Bazı çevrelerin estirdikleri yalan
rüzgârları ile vitrini allı pullu süsle-
nen, ancak yarın Türkiye'nin elinı
kolunu bağlayıp. tam bir batağın içi-
ne sokacak olan 6 Mart belgesi. ül-
kelerın tarihinde ender görülebile-
cek bir tezgâh ile Türk toplumuna
yutturulmaktadır. Rüzgârı estiren-
ler, bunun kişisel nimetlerinden ya-
rarlanırken, estirilen rüzgâra karşı
dunmak istemeyenler ve gerçekleri
görmekten çekinenler, savaş önce-
si Almanyası'ndan örnekler ver-
mektedirler.
Ancak, kimse kuşku duymasın,
bu yanlış hesap yürümez. Aksini
düşünmek Türk toplumuna en bü-
yük saygısızlık olur.
IŞÇIIMNEVREIMNDEN
ŞUKRAN SONER
Biri Olmazsa Öteki
Birkaç hafta değil, bırkaç gün, birkaç saat politik
gelişmeleri ızlemekten uzak kaldınız mı, arada bildi-
ğiniz dengelerin değiştığme. tersyüz olduğunatanık
oluyorsunuz. Siyaset öylesine ilkesiz, kaygan birze-
mine oturdu ki... Olanlara tepki duymaktan çok, ha:
bersiz kalmış olmaya şaşırıyor, "A, öyle mi?" deyip
geçiveriyoruz.
Geçen haftayı DYP-MHP ittifak hazırlıkları,
ANAP'ın sağı ayrımsız bir şemsiye altında toplama
çalışmaları içinde geçirmıştik.
Hafta sonunda. MHP uzun birzamandırsadıkdes-
tekçisi olduğu Çiller ve DYP'yı terk etti. Seçim Ya-
sası'nın iptali de eklenınce. Çiller yeni çözümler, it-
tifaklar arayışı içinde Refah ve ANAP ile diyaloğa
geçti.
Sağ partiler, yüksek baraj peşinde. Anayasa Mah-
kemesi kararının gerekçesinın açıklanmasını bekle-
meden, bu Meclis'ten geçmiş anayasa değişikliğin-
de yer alan "hakça, adil temsii" ilkesinin tam tersini
yapmanın yolunu arıyorlar.
Yapabilirler mi?
Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesıni henüz
bilmiyoruz. Ancak yürürlükteki yasanın iptal edilen
milletvekili ve çevre barajından çok daha fazla, yine
bu parlamentodan geçmiş anayasa degişikliği ile
çelişecegi kesin. Gelın görün ki, politikacının gözü-
nü kazanma hırsı, nerede ise kan bürümüş.
Refah ve Erbakan, yıllardır eleştirdikleri barajlann
nedense bu seçimlerde kendilenne çok yarayacağı-
nı düşünüyoriar. Başta Erbakan ve Refah sözcüleri,
ağızlarına sakız ettikleri görüşlerinden 180 derece
dönüşü, "Biz aslında adil temsilden yanayız, amabir
an önce seçim olması için, güçlü bir iktidar için ba-
rajlan savunabiliriz" görüşleri ile aklamaya çalışıyor-
lar.
Çiller. babasının kızı olarak "Dün dündür, bugün
bugündür" sözünün anlamına uygun, çark etmede
Türk siyasetinde en büyük rekorlan kırıyor. Dün ak
dediğine bugün kara demede, birbirinin her anlam-
da zıddı kararlar. politikalar. ıttıfaklar oluşturmadaki
pervasızlığım, ağzımız açık kalmış izliyoruz.
Çiller'in politik ahlakında hiçbir ölçüye yer olma-
dığı için, koalisyon ortağının atlatılması, barajlann bir
ölçüde hafıfletildiği iptal edilen yasadan sonra, ba-
rajlann kalkması gerekirken. daha katısı için arayış
onun için ayıp olmak şöyle dursun, politik "yetenek"
ölçüsü sayılabilir.
Son manevralardan sonra siyasi parti yetkililerini
bir araya getiren, pazar akşamı yapılan tartışmalı
toplantılar. verilen demeçler bana çok eğlenceli gel-
di...
Geçen haftanın.müttefikleri. ortakları pazar akşa-
mı başdüşmanlarolmuşlardı. Geçen haftanın küfür-
leşenleri de birbirlerine özenle 'sayın'la sesleniyor-
lardı.
Hele bir Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesi
yayımlansın. GHP'nin koalisyonu bozma tehdidinin
Çiller üzerindeki etkisi görülsün. Bir iki gün içinde
cepheler, ittifaklar yine çok fazla değişecek.
Şimdi bir düşünün, geçen haftanın ittifakları, yü-
rürlükteki Seçim Yasasına göre Türkiye milletvekil-
liğinden, lider kontenjanlan ve parti ittifaklanna gö-
re kendilerini garanti görenlerden çok önemli bir ço-
ğunluğu, hafta sonu oluşan yeni dengelertablosun-
da silinmiş bulunuyorlar. Bugünün tablosunda yıldı-
zı parlayanlann ise yarının dengelerinde ne olacak-
ları belli değil. Üstelik seçim tarihi de hâlâ ertelene-
bilir.
24 Aralık'ta seçime kilitlenmış olmak, üç büyük
sağ partinin gönüllerindekı yüksek barajlı seçim itti-
fakını suya düşürecek gibi. Galiba bu kadar çok
oyun. ters tepecek ve sonunda barajlaria iktidar ol-
ma rüyasını görenler, Anayasa Mahkemesi'nin iptal
karan karşısında, olabılecek en adil seçim düzenine
"evet" demek zorunda da kalabilirler.
Siyasetteki "biri olmazsa öteki" yöntemiyle arayış-
lar, Türk-İş Genel Kurulu'na yönelik sendikal plat-
formda da bugünlerde aynı canlılıkta yasanıyor. An-
cak artık "Ankara 'da bir fürk-lş"ağırlığı olan bir sen-
dikacılık hareketinden eser kalmadığı için medyanın
hemen hemen hıç ilgisını çekmiyor. İttifak oluşturma
toplantılan, dedikodu havasında haber sayfalarında
öylesine yer alıyor.
Yapılırsa 24 Aralık. ertelenirse bahara kalacağı söy-
lenen siyasi seçimden ve 4 aralıkta başlayıp bir haf-
tada sonuçlanacak Türk-İş Genel Kurulu seçimlerin-
den ne bekleyebiliriz?
Seçmenin önemli bir çoğunluğu için siyasi parti-
lerin umut olamadığı, pek de birbirinden farklı gel-
mediği bir ortamda, olsa olsa oyların oranında par-
tilerin parlamentoda ağıriık kazanacaklan bir denge...
Barajlar ve gerçekten ilkesiz. çirkin hesaplarla yapıl-
mış ittifaklardan doğabılecek çok daha ırkçı, milita-
rist, şeriatçı. cepçi, demokrasi karşıtı eğilimli bir par-
lamenter ağırlığın gerçekleşmemesini...
Türk-iş'te ise daha önce de vurguladığım gibi, an-
cak sendikal kimliğı sıfırlanmış, kişisel haksız servet
hesabını veremeyecek, kötü sınav vermiş, kirlenmiş
sendikacıların olabildiğince ayıklanmasını dilıyorum.
12 Eylül'lerin. yeni dünya sömürü düzeninin çarprt-
tığı. kafalarda insanın kendi çıkarlanna, kendi kimli-
ğine yabancılaşmasının yaşandığı bir ortamda. siya-
si partilerin, sendikaların toplumsal işlevlerini yerine
getirecek bıçimde örgütlenmeleri. kadrolaşmalan,
kurumlaşmalan öyle kolay görülmüyor.
Parlamentonun, halkın çıkarlannın kollandığı, sen-
dikalann, işçilerin çıkarörgütü, işlevlerini yeniden ka-
zanmaları, uzun soluklu bir savaşımı gerekli kılıyor.
Grup grup işten çıkanlan TEK işçileriyle ilgili karar bugün verilecek
Aktaş Yargıtay'ın terazisinde
HACERGEMICİ
Aktaş'taki işçi düğumü bugün çözü-
lüyor. 1989 yılında Istanbul Anadolu
Yakası'na ait elektrik üretim ve dağı-
tımını devir alan Aktaş'ın. eski TEK
personelini "temizleıne"operasyonun
devam ettıği öne sürülürken, işçilerin
tazminat haklan için açılan davada son
karan Yargıtay verecek. 4. İş Mahke-
mesi'nin işçilerlehinealdığı karan ye-
niden görüşecek olan Yargıtay. bu sı-
rada 200 işçınin kaderini de belirleye-
cek.
TEK'in Anadolu Yakası'nı Aktaş'a
devretmesinin ardından sözleşmeli
memurlann tüm özlük haklan ile işçı
statüsüne geçmelerıni kabul eden ye-
ni yönetim, heray 9 ışçiyi kapının önü-
ne koyarak TEK dönemine ait özlük
haklarını ödemeyi de reddediyor
Halen süren uygulama sonunda es-
ki TEK işçilerinden sadece 28 kişinin
ş
Mahkemesi'nin
işçiler lehine
aldığı karan
yeniden
görüşecek olan Yargıtay, bu
sırada 200 işçinin kaderini de
belirleyecek.
kaldığı belirlenirken. Aktaş'ın işçi çı-
kartmayı sayısını ayda 9 ile sınırh tu-
tarak tenkısatla suçlanmaktan da kur-
tuluvor. Bılindiği gibi vasalara göre
ayda 10 işçinin çıkartılması tenkisat
yani toplu işçi çıkartma olarak nite-
lendiriliyor.
Aktaş'ın kötü nıyetli olduğu gerek-
çesi ile önce 4 ardından da 16 kişinin
kurum alevine4. İş Mahkemesf neaç-
tığı davadan ga-lıp çıkan ışçıler arasın-
da yer alan Yusut Kutlutürk, ">argı-
tav 'ın bugün alacağı karann 200 kişi-
yi ilgilendirdiğini" hatırlatarak şunlan
sövledi:
"Aktaş'a geçtikten sonra eski TEK
elemanları 9'ar kişilik gruplar halinde
cıkartılmaya haşlandı. Bu sırada do-
ğan kıdetn tazminatlarınıızın da
İ tk'teki bolümünü ödemediler. Bu-
nun için 4.İş Mahkemesi'ne açtığımız
davayı21 Haziran 1995 tarihi itiban ile
ka/andık. Ancak Aktaş teımize gitti.
Vârgıtav 'ın Aktaş'ta oynanan oy unla-
n göreceğini tahmin ederek bekliyo-
ruz."
Bu arada konuyla ilgili görüştüğü-
müz duruşmanın avukatı Memet Tav
da. aynı konu ile ilgili ellerinde 85 ta-
ne dava olduğunu hatırlatarak. "Yargı-
tay 'ın karan ne olur bilinmıv. Tanıa-
mt-n vorum meselesi. Ancak Yargı-
tav 'dan geçerse loplam 2(X) kişinin fa-
i/ler hariç. 200'er milvonluk alacağı
doğacaktır" dedi.
Bir değişiklik yapın,
DAHA ÇOK KAZANIN!
VADELİ
3 AY VADELİ
6 AY VADELİ
1 YIL VADELİ
VETİBANKB A N K A C I L I K A . O .