Catalog

SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 1995 PERŞEMBE 12 KULTUR 242 yayınevi ve sivil toplum örgütünün katıldığı 14. TÜYAP lstanbul Kitap Fuarı bugün açılıyor Okııriayazann 10 güniükbııhışması Kültür Servisi- 14. TÜYAP lstanbul Kıtap Fuan 3-12 kasım tanhleri arasm- da TÜYAP Tepebaşı Sergi Sarayı'nda düzenleniyor. Bugün yenı Kültür Baka- nı Fikri Sağlar tarafından açıhşı yapıla- cak olan tuar. yarmdan itibaren halka açık olacak. Yayıncıyı. okuru \e yazarlan bir ara- ya getıren. 242 yayınevi ve çeşitli sivil toplum örgütlerinın katılacağı. 10 gün surecek bu kıtap şenliğinin bu yılki onur yazan İlhan Selçuk. f uann anateması ıse "Sinemanın 100. Yılı - Sinema ve Edebi- yat."' Sinemamn 100. yılı bağTamında ÇASOD. TÜRSAK gibı sinema kuru- hiîjlannın \e yönetmen. eleştirmen. se- naryo yazarlannın katılımıyla çeşıtlı et- kinliklcr düzenlenecek, film göstenlen yapılacak. Ziyaretçiler. aynca edebiyattan top- lumsal yaşama. sanattan siyasi kültüre kadar uzanan geniş bir konu yelpazesı içinde. 80'e yakın etkinlıgi de izleyebı- lecckler Büyuk bolumü TÜYAP'in Kitap Fu- arı'ndakı partnen Türkıye Yayıncılar Birliğrnın işbirlıgıyle geTçekleştirilecek 300"ü aşkın sanatçt ve bılim adamının katılacağı panel. konferans. söyleşi ve imza günlerinın yanı sıra fuarda. film gösterımleri \ e oyunlar da yer alacak. il- ki. ay dınların baskı altında tutulduğu. ki- tabın bir silah olarak görüldü|ü. 12 Ey- lül'ün baskı döneminde. 1982 yılında. 26 yayınevının \e 16.000 ziyaretçinin katılımıyla Etap Marmara Sergi Salo- nu'nda düzenlenen kitap fuanna geçen yıl 23"1 yaymevı katıldı ve 336 bın zıya- retçı tarafından gezildi. Sergi sarayının yerlerinin dolması nedeniyle kattlımcı yayıne\ lennin sayısında önemlibir artış, görülmeycn fuara. 50'nın üzerinde yayı- nevi de yer darlığı yüzünden katılamıyor. Fuara bu yıl, 7 yabancı yazar konuk olacak. Hollandaiı yazar Anja Meulen- belt,îsra»Ui Abraham B.Yehoshua, Fran- sız y azarlar LoutsGardel,Marc Auge, Je- an Slarie Laclavetine, Bernard Pingaud ve Xavier Girard fuara bu yıl katılacak yabancı yazarlar. Hollandaiı feminist yazar Anja Me- utenbelt. fuann bu yılki en ilginç konuk- larmdan birisi. 1945 doğumlu yazar, ikiııcı kadın hareketinın yükseldıği 7O'lı yıllarda. bu harekete aktif bir feminist olarak katkıdabulundu. Çeşıtli etkinlik- ler içinde kendi feminist çizgisini oluş- turan \e bu anlayışm gelişme sürecine Abraham B. Yehoshua Louis Gardel Anja Meulenbelt 7 'aymcm, okuru ve yazarlan bir araya getiren, 242 yayınevi ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin katılacağı, 10 gün sürecek bu kitap şenliğinin bu yılki onur yazan llhan Selçuk. Fuann ana teması ise "Sinemanın 100. Yıh- Sinema ve Edebiyat." F uara bu yıl. 7 yabancı yazar konuk olacak. Hollandaiı yazar Anja Meulenbelt, îsrailli Abraham B. Yehoshua, Fransız yazarlar Louis Gardel, Marc Auge, Jean Marie Laclavetine, Bernard Pingaud ve Xavier Girard fuara bu yıl katılacak yabancı yazarlar. katkıda bulunan Meulenbelt. yazmava diğer kadınlara anlatacak deneyımlen okınbir femınıst olarak başladı.TOTiyıl- ların ilk yarısmda vayımlanan "Femi- nizın ve Sosyalizm" adlı ıneelemesınin ardından. "Ayınm Çizeileri", ~kadın Cinşelliğr, "Kendim'u Fçin". "(Mkeden de Öte". "Bir Soğanın Kabuklan Gibi" \e "Küçük Ayakter -Büyük Avaklar"ad- lı ıncelemelerı vavımlanan vazann. ıki de romanı \ar. İlk romanı, lezbıyenliğ\ tercıh edişini anlattığı "Utanç Bitti" ile feminist çevrelerdebüyük yankıuyandı- ran yazar. ikıncı romanı "GündelikMut- luhığa Ahşma" ıle yeniden bir erkekle bırlikte olmaya karar verdığini anlatın- ca. lezbiyen kanadın ağır eleştirilerine hedef oldu. Meulenbelt' in Feminizm ve Sosyalizm adlı ıncelemesi 1987 yılında Yazın Yaymcılık tarafından. "l'tanc. Bit- ti" 1993te. "Gündelik Mutluluğa Alrç- tna" 1994"te Aynntı Yayınları tarafın- dan Türkçede yayımlandı. Meulenbelt. Kıtap Fuarı'nda. 5 ekim pazar günü "Mesleği tte Aşkı Arasında Sıkısan Ka- dın" adlı bir söyleşi gerçekleştirecek. 1938 Kudüs doğumlu lsrailh yazar Abraham B. Yehoshua. Hayfa Üniversı- tesi'nde ibranıce ve mukayeseli edebiyat profesörü olarak göre\ yapmakta. Oyun- Paneller: Sanattan siyasikültüre genişbiryelpaze Kültür Senisi- 14.TÜYAP lstanbul Kitap Fuan'nın bu y ılkı onur yazan tlhan Selçuk ıcjn çeşitlı etkmhkler düzenlenecek. Pazar günü saat 17.00'de "tlhan Selçuk ve Getecege Vçılan Penccrc^adh panel gerçekleştınlecek. Pazanesı günu saat 20.00"de AKM Büyük Salon'da düzenlenecek TÜYAP Onur Yazan Ödül Törenı ile llhan Selçuk"a ödülü \erilecek. tlhan Selçuk aynca salı günü 17.00'de "ArizNesin: Düşünce özgürlüfü ve Aydın Sorurnlıılugu'". çar^amba günü saat 13.00te *68'den Günümüıe Bağıınsızlık" konulu panellere konu^macı olarak katılacak. 14. Kitap Fuarı'nda "Sinemanın 100. Yılı" kapsamında. 4 kasım cumartesi günü saat 17.00'de "Edebijat ve Sinema". 5 kasım pazar günü saat 11.00'de "Edebiyattan Sinemava Ivariama: Böcek". saat 15.00'de "Sinema YayıncıİığT. 9 kasım per^embe günü saat 15 OO'de "Sinema Karşmnda Edebiyat". 11 kasım cumartesi günü saat 15.00'Te "Sinema Edebivat îlişkileri" ve 12 kasım pazar günü saat 15.OO'te "Yftnetmen Gözüvle Sinema Edebiyat ş konulu paneller düzenlenecek.ÇASOD ve Türsak gıbı sinema kuruluslannın düzenleyeceğı panellere Türk sinemasımn \e edebıyatımn önemh isımlerı katüacctk. Sınemanm 100. yılı etkınhkleri kapsamında aynca. "Edebiyatfümuyarlamalan" adı altında film göstenlerı de sunulacak. Fuarda. son bir y ıl ıçensınde y ıtirdığimız Aziz Nesin, Bilge Karasu.Onat Kutlar \eMehmet Ali Aybar içın da anma toplantılan düzenlenecek Bu kapsamda. 3 kasım cuma günü saat 15,00"Te. "Onat Kutlar'ı \narken"4 kasım cumartesi günü saat 13.00'de.*Edebiyatımızda ve anılanmızda Bilge Karasu". 7 kasım saH günü saat 17.OO'de."AzizNesin : Düşünce özgürlüğü \e a\dın sonımluluğu". 8 kasım caryamba günü saat 17.00'de. "AnılardaXriı NesHi* \e 10 kasım cuma günü saat 13.00te "Mehmet Ali Aybar'ın ardından" adlı paneller düzenlenecek ve bu değerlı aydınlanmız dostlan tarafından anlatılacak, çeşıth yönlerivle mceleneeek. Çeviri hakkında v;eşıtlt paneller de fuann bu yılki programında yer alıyor. 3 kasım cuma günü saat 17.OO'de düzenlenecek "Büvükkitap piyangosu: Çevrilecek kitaplar nasıl seçiliyor ?". 6 kasım pazanesi günü saat P.OO'de düzenlenecek "çeviri kültürûmüz". \e 7 kasım salı günü saat 15.00'de düzenlenecek"Çe\iri ve Şiir" panelleri fuarda çeviri hakkında düzenlenecek paneller. Fuann yabancı konukları da çeşıtlı panel ve söyleşılen katılacaklar. 4 kasım cumartesi günü saat 17".00'de düzenlenecek "Edebivat ve Sinema" adlt panele Louis Gardel ve Bernard Pingaud. 5 kastm pazar eünü saat \ 3.OO'te düzenlenecek "Banştan sonralsrail ve Yazarlannın veni Kimligl'" adlı konferansa Abraham B. \ehoshua. saat 15 OO'de düzenlenecek "Mesteği ile aşkı arasında sıkışan kadın" adlı söylesjiye Anja Meulenbelt. saat 17.OO'de düzenlenecek "Modernliâin Antropolojisi"' adlı konferansa Marc Agu«.ç.arşamba günü saat 17.00'de düzenlenecek "Matisse ve sanat kitaptan" adlı konfearansa Xa»ier Girard katılacaklar lan. hikâye kitaplan, denemeleri ve ro- manlan olan yazar. ABD'de Harvard. Chicago. Stanford ve Pnnceton üniver- sıtelerinde çeşıtlı tanhlerde konuk pro- fesor olarak bulundu. Brenner U983), Alterman (1986). Bialik (1989) ödülle- rinin sahıbi Yehoshua, 1990 ve 1993'te En İyi Musevi Yayınlan Amerikan Mil- li Ödülü'nü kazandı. 1992'de "Mr.Ma- m* adlı kitabıyla lsrail"Booker" ödülü- nü alan yazann aynı yapıtı 1993'te Ingil- tere'de vıhn En İyi Musevi Kitabı Odü- lü'nü. Avrupa Buai Brith Edebiyat Ödü- lü'nü. 1994'te Torino'da Cavour Ödü- lü'nü ve 1995'te israıl'de verilen en bü- yük ödül olan lsrail Ödülü'nü kazandı. A.B Yehoshua'nın yapitlanndan çoğu pek çok dile çevrildi ve çeşitli ülkelerde yayımlandt. 14 ülkede yayımlanan "The Lover" (Kaybolan Âşik) adlı kitabı Göz- lem Yayıncılıktan Mehmet Harman- a'nmçevinsıyleçıktı. Kıtap 5 kasım pa- zar günü 14. tÜYAP İstanbul Kitap Fu- an'nda kitapseverlere tanıtılacak. Yazar. aynı gün 13.00-15.00 saatlen arasında TÜ YAP'ta "Bartştan Sonra tsrail ve Ya- zarlannın Yeni KimHğT konulu bir kon- ferans verecek. Yehoshua aynı zamanda Filistinlilerle uzlaşma arayan tsrail Ba- nş Hareketi'nin yorulmaz bir taraftan. 1939 yılında Cezayir'de doğan Fran- si2 yazar Louis Gardel, 1980"den bu ya- na romancı. senarist ve editör olarak ça- lışmakta. L'ete Fracasse (1973), Coute- au De Chaleur (1976). Fort Saganne (19S0). Notre Homme (1987). La Beau Ro\e (1989) adlı kitaplan olan Gardel'in Dar Baroud adlı kitabı "Savaşçının Evi" adıyla bu yıl Can Yaymları tarafından yayımlandı. 1980'de U Academie Française Büyük Ödülü'nü alan "Fort Saganne"ın yamn- da ülkemizde büyuk beğenı toplayan "ndochine" filminin de senaryosunu ya- zan Gardel. yayınevlennde edebiyat da- nışmanlığı yapıyor. 1923 doğumlu Bernard Pingaud, 1968 yılında Mkhel Butor ile birlıkte Yazar- lar Birlıgi"nin kunıculan arasında yer al- dı. Fransız Sosyalist Partisf nın kültür bölümünde çeşıtlı etkmhkler düzenle- yen \azann. "Güzel Gemim'< (1949). "tlkel Sahne" U%5). "Elveda Kaf- ka'l 1989) adlı roman ve öykülen. "En- vanter" (1965) ve "Roman DeneyimT (1983) adlı eleştıri kıtapları \ar. 1935 doğumlu Marc Auge,Sosyal Bi- lımler Yüksek Araştırmalar Okulu Baş- kanlıgı'nı yürütüyor. Antropoloji alanın- da önemli çalı^malar yapan Auge'nin önemh vapıtlan arasında "Çağdaş Dün- yaların Antropoloiisr ve "Pagancdığın Dehası" sayılıyor. 1954 doğumlu Jean Marie Laciavati- ne, ılk romanı "Dnv ann JçindeHapsedi- tenJer"le 1981 Fenelon Ödülü'nü aldı. Dığer romanlan "Donnafugata" (1987) ve "Demain la Veille" (1995) olan yaza- nn "En Doueeur"» 1991) adlı kitabı lle- tişim Yayınlan tarafından "Usuka" adıy- la bu vıl yayımlandı. Aynca Laclaveti- ne'in Italyancadan çevirileri de var. Sanat eleştirmeni \ e çağdaş. sanat ta- rihçisi olan Xavter Girard'ın çağdaş sa- natçılar üzerine çeşitli kitaplan var. Çe- şitli dergilerde yazılan yayımlanan Gi- rard. "HenriMatisseDefterierr adlı ya- yını yönetıyor \e dünyanın çeşitli yerle- rinde Matisse sergılen düzenliyor. Gi- rard'ın son kitabı "Matisse, Akdalmaz Bir IhtişanTadıyla 1993 yılında Galli- mard N'ayıneM tarafından yayımlandı. 'Sanatın önündeki tüm engeller kaldırılmalı' Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Diyarbakır'da Şehir Tıyatrosu'mm kapatılmasını kınadı ÎDT, Alev Sezer 'inyönettiği 'Maymun Davası' adlı oyununu sahneliyor NİZAMETTİN KAPLAN DtYARBAKlR - Dıyarbakır Şehır Tıvatrosu'nun RP'li baş- kanlann ortak karanyla kapatıl- masından sonra. sanatgıların bir bölümü ıktisat, birbölümü ıse za- bıta müdürlüklennın emrıne \e- rildı Tıyatronun genel sanat yö- netmenı Cuma Boynukara ise. Başkan Cemal TopıancTya "ha- karet \e saygısızhk" ettiği gerek- çesişle ısten atıldı. Boynukara. atılma karannın \ azılı olarak ken- dısine ulaşmadığını ancak, şifaen söykndiğını belırterek. yargıya baş\ uraeaâmı belırttı. Kültür Bakanı Fikri Saglar da. Dıyarbakır Büyükşehır Beledıye- si Şehır Tıyatrolan salonunun ka- patüması \e 22 oyuncunun açıga ahnmasmı eleştırerek. "Çagdaşlı- ğın simticsi sanat kurumlanmız. çalışmalannı özgürce sürdürme- Üdir" dedi. Bakan Saglar, bugün yaptıgı vazılı açıklamada, Dıyarbakır Şe- hir Tı\ atrosu'nun da sanatakatkı- lannı arttırarak sürdürmek iste- ven bir sanat kurumu olduğunu behrterek. "Refahlı BelediveBaş- kam'nın Şehir Tıvatrosu'na kar- <ji izlediği ruıunı. son olarak tiv at- ro salonunaelkovması ve22oyun- cunun açığa almmasıvla daha da bclirginleşmiştir. Sanat\esanatçı- tannönlerineçıkarıian tüm tngel- lerin kaldınlması gerektiçini sa- \ unuvorvegelişenolavlan kınıyo- rum" dedı. Refahlı beledıyelerin ülkemiz- de özellıkle sanata \e sanatçıya karşı izledıkleri polıtikalann. öz- de demokrasiyı \e laik cumhuri- yet geleneğim hedef aldığma isa- ret eden Sağlar. ancak bütün bu olumsuz \e yıkıcı polıtikalann sa- IVI'MI halkla buluşmasına engel oiamayacağını savundu. RP'lı Büyüksehir ve Sur bele- dıye başkanlarının 5 yıllık Bele- dışe Sehır Tiyatrosu'nun kapısı- nakılıt vurmasından sonra. oyun- culara zabıtahk yolu göründü. Oyunculardan özellıkle bayan olanlarm İktısatbölümüne.erkek- lenn ise zabıtaya atandığı belınıl- di. 5 yıldan bu yana sanat yapan oyuncular. bundan böyle zabtta üniforması altında seyyar satıcı- lar, ışponacılara göz açtırmamak içın mücadele edecek. Ancak. oyunculan ışten atılma pahasına, bu görevı kabui etmeyeceklerı öne sürülüvor. tşten atıldı Ttyatronun kapatılmasmdan sonra basm toplantısı düzenleye- rek. gelismelen kamuoyuna açık- layana tıyatronun genel sanat yö- netmenı Cuma Boynukara ise. bu davranışıyla Sur Belediye Başka- m CemalToptancı'ya "hakaretve saygısızhk" ettığı gerekçesiyle önce dısıphne venldi. sonra da iş- ten atıldı. Boynukara. şöyle dedi: "RP'li başkanlar işbaşına geldikten sonra. sanatçı kadrn- sundan geçid işsi statüsüne alın- dık. Şimdi işten atılma karan- nın elimegeçmesini beklivorum. Zaran alır almaz. Sur Belediye- si hakkında 'kötü nivet ve kı- dem tazminatı" açacağım. Di- ğer arkadaşlarım da verilen gö- revleri kabul etmeyecek. Dolavı- sı\la onlar da işten atılacak ve >argı yolu açılacak. Bi/im olup olmamamız önemli değil. Yeter ki tiyatro açık kalsın. Dıyarba- kır böyle bir tivatroya uzun sü- re sahip olamaz. Ti\ atronun ka- patılmasıntn altındaki gerçek. Milli Gençlik Yakfı'nın o>unla- rına yol açmaktadır. Vakın bir zamanda MG\ sahneyegirerek kendi ideolojilerine uvgun munlar ovnavacak."' Jerome Lavvrence veRobertLee'nin "lnheritTne VVind" adlı oyunundan Şükran Yücel'in Türkçeye kazandırdığı oy un, 1925Dayton Tennessee duruşmasını temel alıvor. "MavTtıun Davası" nda iktkları ele geçirmeve hazırlanan dini bütün bir adamın bilirkişi olarak kabul edildiği duruşmada. kasaba öğretmeninin yargılanışına tanık oluvoruz. 'Çatışmalar, sağduyuyla çözümleıııneii' DUVGL DURGL'N De\ letTıy atroları. yeni sezonun ikınci oyunu "Maymun DavasTnı Alev Sezer'ın yönetmenliğınde sahneliyor. Jerome Lawrence ve Robert Lee*nin "Inherit The Wmd" adlı oyunundan Şükran Yü- eeFın Türkçeye kazandırdığı oyun. 1925 Dayion Tennessee duruşma- sını temel alıyor. "Maymun Dava- sı"nda ıktidarı ele geçırmeye ha- zırlanan dını bütün bir adamın bı- lirkışı olarak kabul edildiği duruş- mada. kasaba öğretmeninin yargı- lanışina tanık oluyoruz. öğretmenın suçu. çocuklara Danvin'ı öğTetmek. Böylehkle 1920'lerın \menkası'nda Dar- \vin'ın evrim kuramı. inancın kar- şısında sanık sehpasma oturtulu- yor. Yaratılış, ve evrim, dın ılebıli- mın sorgulandığı oyun. tiyatro va- pıtlan arasında önemli bir yere sa- hip. Başrollennı Türktıyatrosunun deneyımlı oyunculanndan Can Gürzap v e Zafer Ergm'in üstlen- dıkleri oyunda genış. bir oyuncu kadrosu ver alıvor. "Maymun Davaa"nı sahneye koyan Alev Sezer'e göre. oyunun en önemh özelliği evrensel bir so- runu gündeme getirmesı. Sezer. günümüzün uygar, laik toplumla- nnda da buna benzer olaylann ya- şandığını belırterek "Ğünümüz Türkivesİ'nde din-bilim tartışması- nı alevlendirecekveni tohumlar at- mak için çok çaba sarf edılmekte. Düz bir mantık ve inatla.bu tip dü- şünce ve inançlan kabul ettirmeye çalışıyoriar" dıyerek geçmıstc \a- şanmış.. günümüzde de yaşanmak- ta olan bu tıp olaylar karşısmda di- leğinın. "tlerici öğretmenlerin to- pun ağzına konulmaması ve Sıvas yangınının her yeriyakmadansön- dürülmesi" olduğunu söylüyor. Sezer. toplumsal bozuklukların önlenebümesı için cehalet ordusiı- na değıl. çağdaş ve laik bir eğıtım sıstemine gereksınım duyulduğuna dikkat çekerek çatışmalann sağdu- yuyla uygar bir şekilde çözümlen- mesınden yana olduğunu belırtı- yor. "Maymun Davasrnda başrolü üstlenen ovunculardan Can Gür- zap. geçmışte yaşanmış bir olay a dayanan oyunun günümüzkoşulla- rıyla büyük paralellıkler taştdığı kanısında. ~Din-bilimcatışmasıce- şitlitoplumlarda>üzyülar boyunca yaşanmışveyobazdin adamlan ta- rafından sıklıkla gündeme getiril- miş*1 dıyen Gürzap. dının ve bilı- mın çatışmasına gerek olmadığını. bu ikı olgunun farkh anlamlar içer- dığını düşünüyor. "Dünva artık çok değişti. Bu değişimde insanın büyük payı var. Çünkü birier v ap- ngimız buluşlarla birtakım şeyle- rin değişmesine öncülük ediyoruz. İnsan dünyayı değiştirirken, doğa- sı gercği, kendisı de degişmek zo- runda... Çünkü insan yaşammda belirley iciolaninançlarve ideoloji- ler aynı kalamıyor" dıyen Gürzap. dınin bır ınanç meselesı. bilımın ıse ınsanlann daha rahat. çağdaş. bır dünyada yaşamasını sağlayan teknoloiık ilerlemelenn tümü ola- rak anlaşılması gerektığinı vurgu- luyor. "Günümüz Türkiyesi''nde de aynı sorunlan yaşamıyor mu- y uz? Aşırı dinci. tutucu birtakım insanlar kendilerini dinin savunu- culan ve egemenleri olarak ortaya koymuyorlar mı? Oysa demokra- tik bir toplumda olması gereken. dılediği inanca sahip bireylerin, inançlarınuıgerekkrini özgürceye- rine getirmeleri kanımca." Zafer Ergın ıse bilimsel yaşayı- şm çaba gerektırdiğıni anımsata- rak "din" olgusunun böyle bir ça- baya gereksinim duymadığını söy- lüyor. *"BUim: inceleme,ögrenmeveça- ba harcama demektir. Oysadin de- nilinee akan sular durur. Din olgu- sundaher şey kabullenilmi^tir çün- kü." Ergın de bu iki olgunun geç- mışte oldıtğu gibı günümüzde de çatışma halinde oldıığu görüşünü paylaşıyor. "Geçmişe dayanan bir olguyu yenidengündemegetirmek.düşün- mt-kten kaçan,yobazınsanlann işi- ne geliyor, çünkü egemenlik kur- manınen kolay yoludur bu.Din bir iktidar aracı görüldügü süreee, bu sorunlan yaşayacağu. Düşünmck- ten kaçantembelinsanlar oldukça, din-bilimtartışmalanTürkiye" nin gündeminden inmeyecek." IŞILDAKVEYELPAZE ATİUA BİRKİYE KitaplıGünler Bir kasım ayı daha gelip çattı. Istanbul'un orta ye- rinde yeni bir kültür şenliği başlıyor. TÜYAP istanbul Kitap Fuan on dört yaşında. istanbullular on gün boyunca sabahtan akşama ka- dar kitap soluyacaklar. Yeni kitaplarla tanışacaklar; belki yazartartnı, çevirmenlerini bulup imzalatacaklar. Fuann bu yılki onur yazan, "uzun yıllardır gazetecı ve yazar olarak ülkemizin aydınlanma sürecinde bir sımge halıne gelmiş olan" llhan Selçuk. Kuşkusuz bunlara İlhan Selçuk'un mizah yazariığıntn özgünlü- ğü ilefıkrayazarlığına getırdiği edebi soylemi ekleme- mek büyûk eksiklik olur. • Geçen yıl, izler sayısında büyük bir patlama olmuş, fuar 336 bm kişi tarafından gezilmişti. Bu yıl 350 bin kişinin gezmesi bekleniyor. Geçen yılki ızler patlaması, tuann medyada yoğun olarak yer almasından kaynaklanıyor. Kımilen bunu. "kitabın medyatik bır duruma gırmesinın yarannd&" çok zaran olacağı görüşüyle" eleştirmişti. Bir pana- yıra dönuşmesi, çağımızın çocukluk hastalığı olan "sunuş "un, "sunma "nın bne çıkmasını getırecegı dü- şüncesi egemendı. Kuşkusuz, bunun hakiıyanlan var, amayine de bin- lerce insanın fuann kitap kokan havasını solumasının. daha önce görmedıgi bır şenliğı görmesinin, belkı bir kitap alıp yazarına ımzalatmasının, bir toplantıya gır- mesinın çok sakıncası olduğuna ınanmıyorum... Bence bbylesine birizlerpatlaması, medyatik de ol- sa; kıtaba yönelmede de bir patlamayı. kitap almay- la ilgilı bir yoğunluğu, kitaba olan ıtgının, okumaya olan ilginin artmasını da peşi sıra getırebiltr. Medyatikleserek, edebiyattan, kültürden uzaklaşan bır toplum yaratmaya dönüşmuş "ideolojt "lere karşı nasıl savaşım vereceksiniz. Şayet, değeri, kitabı. küî- türü savunuyorsanız. • Bu yıl bir iki değişiklik var. Fuan gezme süresi arttı- nlmış; sabah dokuzdan akşam dokuza kadar sürüyor. Bu oldukça önemli, çünkü önceki yıllardan anımsa- nacağı gibi, özellıkle oğleden sonraki saatlerde luan gezmek bir yana, nefes almak bile güçleşıyordu. Bu yıl da onceki yıl gıbi davetiyeler özensiz ve T1 j - YAP gibi bir kuruluşa hiç yaktşmıyor. Sanki gelseniz de olur, gelmeseniz de olur anlayışıyla hazırlanmış. (Dahası bilgisayar çıkışı.) Umanz, önceki yıllarda kar- gaşa görünümündeki imza standları daha düzenli bir biçime sokulmuştur. Yetkılilerin bildirdiğine göre seksen etkinlik, yani fu- ar suresınce çeşitli konularda seksen toplantt / panel yer alıyormuş. Bu da sayıca çok fazla. Bunlar daha az sayıda ve seçilerek güncel kültürel ve edebt sorun- lara ılişkin, belki bir iki önemli anma toplantılan olma- lı. İnsan, toplantı / panel fuarı mı, yoksa kıtap fuan mı doğrusu şaşınyor? Bu yılın anabaşlığı "Sinemanın 100. Yılı - Sinema ve Edebiyat" ve geleceği bildirilen konuklann çoğu si- nema dünyasından; edebiyatın önemh adlarından kirnse yok. Oysaki her yıl, dünyadan bir iki önemli ya- zar, yayıncı davet edilmeli. • Fuar öncesi birtakım burukluklann yaşandığı da bir gerçek. Gerçi her yıl ufak tefek sorunlar çıkar; ne var ki, yayıncılann yer aldığı, özellıkle de kültür ve kitap satışına dönük bir fuarda, Yayıncılar Birliği'nın etkin rol oynaması çok doğaldır. Özünde TUYAP tıcan bir kuruluştur Yayıncılar Birliği ise kültürel bir kurumdur. TÜYAP istanbul Kıtap Fuan'nın hep daha iyiye, da- ha güzele gıtmesi ve daha etkın olması. toplumsal ya- şamımızın küttürel simgelerinden biri olması, lstanbul halkının bazı ötekı kültürel etksnlıklerde olduğu gibi vazgeçemediği bir etkinlik olmasıdır hıç kuşkusuz ar- zulanan. 1995 yılında başka burukluklar da var, ister istemez kıtap fuarı deniiınce, sergi salonunu düşününceya da kapıdan içeri girmez aklımıza gelecek olan... Beyazlaşmış saçlannın yorgunluğunu son yıllarda yüzünde de gördüğümüz, ama sendikasını, vakfını, uğruna savaşım verdiğı ılkelerini hiç unutmayan Aziz Nesin'ı ve önünde uzayıp giden imza, söyleşi kuyru- ğunu göremeyeceğiz... Tanıdik birini görür görmez, standına davet edip bır şeyler ikram eden ve yeni krtaplanndan binni kıbarca uzatan Özgür Yayınlan'nın sahibi Refik Ulu'yu göre- meyeceğiz... Ve belki de bizi en çok yaralayan, yüreğımızde ona- nlması güç bir iz bırakan. yazılanndan yoksun kaldt- ğımızgibı, dostluğundan, arkadaşlığından, ağabeylı- ğinden deyoksun kaldığımız Onat Kutlar'ı da ne yi- zık ki göremeyecegiz... Ama, belki de fuan bu dostlarımız, yazartarımız için defalarca gezmeli, gitmeli... Japonya'da üereceye giren küçük ressamlara ödül ANKARA (AA)- Japonya'da düzenlenen \e kooperatifçiliği özendirmeyı amaçlayan "2. Dünya Çocuklan Resim Yanşması"nda dereceye gıren 15 öğrenciye ödül verildı. TRT An Stüdyosu'nda gerçekleştirilen ödül törenmde. ülkemize 45 ülke arasında 3"üncülük ödülü getiren öğrencılerden Hande Özkan'a bırincılik ödülü verilirken Yağmur Kırözü. Aydın Can Tuntaş, Merve Aydoğan, Hatice Yahnkaya ve Aydagül Topçu ikincilik Ödülünü paylaştılar. Yanşmada Eylül Damla Uzun, Ekin Gurbetçi. Yasemin Aykut, Nafı Onur. Deniz Ertürkkan. Hüseyin Kurtulan, Merve Dolapçıoğlu ve Elif Erdemir de mamiyon ödülü aldı. KURSLARI Başlangıç 16 Aralık 1995 Süre 10 Hafta (Her CumartesO PROGRAM 1) OBJEKTİF ÖZELÜKLERÎ VE KADRAJ 2) SİNEMA KAMERALARI 3) VİDEO KAMERALARI 4) AYDINLATMA TEKNİĞİ 5) ÇEKİM PLANLAR1 KAMERA HAREKETLERİ 6) SENARYO YAZ1M TEKNİĞİ 7) KURGU TEKNİĞİ VE MANTlĞt 8) FİLMYÖNETİMİ 9} FİLM ÇÖZUMLEMESİ 10) DÜNYA SİNEMA3INA GENEL BAKIŞ 11/2Adres: Gazeteci Erol Demek Sk Beyoğlu-istanbul Tel . (0212) 251 67 70 - 244 52 51