25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28EKİM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Bozuk düzen gazeteciliği Çiller'in seçim çevresi Adalet Komısyonu'nda. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesı tartışılıyordu. Komısyona ara venlmiştı. ANAP ve CHP'li uyeler aralannda soyleşmeye başladılar. Konu, döndü dolaştı, ilk seçimde uygulanacak barajlara geldı. Barajlar alçaktı, yuksektı derken DYP liden Tansu Çiller'in hangı ılden milletvekılı seçıleceğı üzerinde herkes gorüş bıldırmeye başladı. ANAP Istanbul Milletvekılı Cavit Kavak, "Çiller, istanbul'dan girerse, seçilemez"ctedi. ANAP fetanbul Milletvekılı Ortıan Ergüder ile CHP Kırşehır Milletvekılı Sabri Yavuz, "Olmaz o kadar canım" dıye, Kavak'ı onaylamadılar. Cavıt Kavak, baktı kı kendisini destekleyen yok, son sozünu söyledi: "Tansu Çiller'in seçileceği tek yer var. O da Dallastır." E nver Behnan Şapolyo, Türk Gazeteciliği Tarihi" adlı kitabında Osmanlı Imparatorluğu'nun "Mondros Mütarekesj"nı ımzaladıktan sonraki Istanbul'u ve istanbul basınını şöyle anlatıyor: "Galip devletier, mütarekenin hükümlerine dayanarak 13 Kasım 1918'de Istanbul'u işgal ettiler. Altmış zırhlıdan mürekkep Ingiliz, Fransız, rtalyan ve Yunan zırhlılan, Istanbul limanı önüne demir attılar. Ingilizler, hükümet merkezinin resmi dairelerini işgal ettiler. Mütareke imzalandığı gün, Istanbul'da çıkan gazeteler, büyük manşetlerle 'Sulh oldu" diye yazmışlardı." Işgalın adı, "sulh" olmuş! 5 Nısan Ekonomik Istikrar Paketi ile birlıkte bazı televızyon ve gazeteler kampanya açmışlardı: "Haydi Türkiye." Uluslararası Para Fonu (IMF) istedi diye, ucretler dondu, çiftçiye destekleme yapılmadı, esnafın kredisi kesıldı. Ancak devlet, rantçıya, faizciye borçlandı da 1 katnlyon 577 trilyon lira faiz ödeyecek. Seçirn kapıda ya. Haydici işçiye, srfır zamlı 1.5 yılın ardından ücretıne enflasyonun çok altında zam verildi. Haydici çiftçinin ürünu elınde kaldıktan sonra destekleme çıktı. Özelleştırme hızlandı. Sırada, tersaneler var. Koskoca Erdemir var. Böyle bir ortamda; gazetecılikte gerçekler, zamana, desteklenen iktidar sahiplerine, çıkar ılişkılerine göre değışır oldu. Hanı bırılerınin, moda deyişiyle "resmi tarih, resmi ideoloji" var ya. Yürekleri yetiyorsa, onu bugune uyarlasınlar. Geçmişi ırdelemek, sorgulamak kolay. Bir iki yalan, yanlış kaynak, salla gıtsin. O arada, bu ulusun bir zamanlar bağımsızhk savaşı verdiğinı, yurttaşlık bılıncının gergefi, demokrasinın ana kucağı cumhurıyet devnminı gerçekleştırdığını unutuverırsın. Bu devnmı gerçekleştırenlerı, "mağrur birer resim" olarak donduruverirsın. Ama bugünü yorumlarken milyonlara aktarırken kamuoyuna tutacagın aynanın sırnnı yırtıp, bırilerının boş camdaki golgesi oluverirsın. Şapolyo'nun kıtabından aJınan ornektekı gıbi mütareke basınından farkın kalmaz. Bozuk düzenle karşıhklı oturup, sulh çubuğu tuttürursün. Cumhurıyetçıler, en buyük bayramıntz kutlu olsun. Ali Ulvi gecesi Ustamız Ali Ulvi Ersoy, adına düzenlenen onur gecesınde odülünü Necmi Rıza Ayça'dan alırken biraz önce konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ın, "sanatçılann ortalamayı aşma kaygısı içinde olduklan" yönündekı sözlerinı anımsatarak şunları söyledr "Karikatürcüler Derneği Ankara Temsilciliği, bu geceyi, benim 50. sanat yılım için düzenlemiş. Profesyonel olarak 45, amatör olarak da 55. yılı tamamladım. Ortalamayı bulmasından dolayı Karikatürcüler Derneği'ne teşekkür ediyorum." Gecenın ılgı çeken bir görüntusü de SHP ve CHP'h dört eskı Kültür Bakanı'nın bir masa etrafında olmasıydı. Fikri Sağlar oradaydı, Timurçin Savaş oradaydı. Ercan Karakaş ile ismail Cem de oradaydı. Bir kez daha çarpıcı bıçimde gördük ki CHP grubunun 15'te bırı Kültür Bakanı olmuştu. Mızah yazan Mert Ali Başanr, yine rahat durmadı. Kürsüye, Deniz Baykal'ı çağırdı ve küçük bir söyleşi yaptı. Söyleşiden kımi bölümlen aktaralım: Başanr - CHP ile DYP'nın şarkısı "Biz aynlamayız"olabılir mi? Baykal - Seçıme kadar olabilir. Başanr -Devletın masajına ışkence denebılir mi? Baykal -Bu geceye yakışır bir değerlendırme. Başanr - Koltuk, popoya verilen nışan mıdır? Baykal - Koltukla arası iyi olmayan bir kişi olarak bir itirazım yok. Mumcu Vakfı G eçen yıl kurulan "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı". yavaş yavaş ete, kemığe bürünüyor. Vakıf, Ankara'da Atatürk Bulvarı üzennde bir yer tuttu. Burası, hem vakfın çalışmalannın yürütüldüğü hem de "araştımacı gazetecilik"alanında eğitim verecek bir rnerkez durumuna dönüştürülecek. 9 genç aday, 6 aylık. karşılıksız burslu özel eğitim programına alınacak. Gençlere, bir ay teorık. beş ay da uygulamalı eğitim verılecek. Son beş aylık süreç, Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde geçecek. Bu programa katılmak isteyenler. Güldal Mumcu, Korkmaz Alemdar, Rona Aybay, lcen Börtücene, Oktay Ekşi, Selim İlkin, Altan Öymen, İlhan Selçuk, Ali Sirmen, ilhan Tekeli, Seyfettin Turhan ve Ercüment Ulay'ın oluşturduğu seçici kurul tarafından elemeden geçirılecek. Program ıçin 7 Kasım 1995 saat 17.00'ye değın şu adrese başvurmak gerekıyor: "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı- Uğur Mumcu Sokağı No: 65/7, Gaziosmanpasa, 06700, ANKARA." "Uğur Mumcular tükenmeyecek" demiştik. Göreceksinız, tükenmeyecek. Yazarın kaderi Edebıyatçılar Derneği Genel Sekreteri Osman Bolulu, 5 -12 ekim tarıhlerı arasında Danimarka'daydı. Yazarlar Bırliği'nin çağrılısı olarak 6 ekımde "Danimarkalı-Türkiyeli Şairler Gecesi"ne katılarak Türk şiirınin bugunüne ılişkın konuşma yaptı, şiirlerınden ornekler okudu. Bolulu'nun konuşma ve şıırlerinı yazar Murat Alpar, Danımarka dilıne çevırdi. Şıırlerı, Danımarkalı şaır Erik Situnus tarafından seslendırildı. Bolulu, 9 ekımde de Turk ve Danimarka derneklerının ortaklaşa duzenledikleri toplantılara katıldı. Azapta gerek Seçım Yasası görüşmelerinden önceydı. CHP Edirne Mılletvekıli Hasan Basri Eler. arkadaşımız Türey Köse'ye Meclis kulisınde takıldı: Törey hanım, gazetecilerle tek tek vedalaşıyorum artık. Önümüz seçim, Edirne'ye gküyorum. llçe ilçe dolaşacağen. Hoşçâkalın. Belkr seçim sonuna değtn görüşemeyiz." DYP'lı Turhan Tayan. konuşmaya kulak misafin olmuştu: "Türey Hanım, bakın görüyorsunuz, müstakbel ortaklanmız yine bizi bırakıp gidecekier. Seçim Yasast'm çıkarmak da bize kalacak." Eh, o kadar olacak. Kendi işlerine pek gelmeyen barajlı sisteme "evet" dediklen ıçın CHP'lilerın, DYP'lilere oranla çok daha fazla çaiışmalan gerekıyor. Bolulu, Türkiye'ye dönünce, Danimarka'daki etkinliklerden elde ettiği gelirle bir bılgısayar ile bir faks almış. Diyor ki "Masam, şimdi bir yazar masasına benzedi." Yıllardır Türkiye ıçin üretmiş bir yazar, ancak Danimarka'da Türk külttirünü anlatıp, bir bilgisayar ve bir faksa sahıp olabıliyor. Ne acı. KATKIDA BULUNAN: ERGUN AKSOY. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK ÇtZGİLÎK KÂMtL MASARACl JL_L H A R B İ SEMİH POROY B5MR4 ET ,VERİ*>MUSüWUZ? onnnjyyLSalMlD an GADDAR DAVUT MRIKVRTCEBE BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇÎ •—s^== fid/1 ,JH A y*J \(K îH A / Ğık^r^\ * £« bir ^IH^Vm MIRJVIIRLAR t CLÜ DLR4K ARkAMŞlM HER KAÇTlSi EVOE AMERİKAİŞ) FlL % 1 HALİNDEN, BOL 0OU Mı SEYRET- yöR... j — TARİHTE BLGÜN MVMTAZ ARIKAN 2H Ekim ANKARA PAÛ4ŞUT KULES/ f937'Pe SuetM/, ANfCAZfl PAGAÇÜT IUJLES MIZ- kere Açm?h MALATYA MiusrvsfoLi ve estd gAÇgAKAU fSMerİNÖNÛ, BAYINP/eLIK BAKANt ALİ ÇETİN&YA VE 8AZI g/UZAA/iAE/A/ 8ULUN- pu6u TöneNbe, yen/f SAÇBAIZAN CELAL SA- YAR KUB&elBYt #&£&/££< /O/C£V/ AÇMIÇTI. BU AZADA, TU)S*XUÇü ÛYELE& HAI/AC/UK Üf LE A71AÂ4AK /Ç/M KULE Ş 6İRM'tÇn. TÛieK GBNÇUĞlHe PAGAÇÜTÇÜUJK AUWfA/DA HİZMer YERMESİ l/£ ONLA& HA- VACIU6A ÖCEUDllSME^r eE~/ueNEN HULB, UİPOPZOM İKIC/NLAe/AJDA /MŞA EDfLMtÇn. Sağdtt, /nS/Kİ, Bayar ve Çe+iı»k.ayaf lcule.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear