23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
, 21 BdM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyarbakır'da, yaklaşık 2 bin kişinin sahte belgelerle emekli maaşı aldığı ortaya çıkarıldı 'Sahte emeldilik' şebekVUSUFOZKAN AVKARA - Diyarbakır'da. sahte bord- ro düıenleyerek ya da belgelerde tahri- fat vaaarak çok sayıda kişiye "sahte e- meklük" olanağı sağlayan. aralarında Sigora Müdürlüğü çalışanlannın da bu- lundıüu bir şebeke ortaya çıkanldı. Si- gorta müfettişleri ile mali şube ekip- lerink ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, şu ana kidar yaklaşık 2 bin kişinin sahte ; belgeierle emekli maaşı aldıgı belirlen- di. Poas. sahte emekliler arasında PKK milit&ılanmn da bulunduğu yolundaki duyunlar üzerine inceleme başlattı. Sosyal Sigortaiar Kurumu (SSK) müfetişlerinin Diyarbakır Sigorta Müdürlügü'nün tahsis işlemlerini in- celemesi sırasında Bölge Zirai Araştır- rna Enstitüsü Müdürlüğü işyerlerinde. bazı çalışanlann sigortalılık işlemini geriye doğru işlettirerek, işgünü sayısını artınpemeklilik süresinin doiduruldugu belirlendi. Müfettişlerin, durumu bildirdikleri SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nun emnyle konuyla ilgili soruşrurma başlatıldı. SSK müfettişlerince yürütülen soruşturmada. Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ndesicilli olarak çalışmalan görülen sigortalılar için en fazla 30 gün çalışma bildirilirken. isimleri sonradan eklenen bazı kişiler için, yasa kap- samında olmayan temmuz ve ağustos ay- lan için de çalışma günü bildirildiği s- aptandı. Bordrolarda tahrifat Soruşturma sırasında I967, I968, 1969 ve 1970 yıllanna ait tüm dönem bordrolannda silinti. kazıntı. ilave ve tahrifat yapıldığı saptandı. Işyeri dosyasının zamanaşımı nedeniyle imha edilmesi yüzünden tahrifatlan belirleye- meyen müfettişler. Bordro Kontrol Servisi tarafından tutulan bordro muta- bakat foyleri (sayfaları-yapraklan) ile bordro toplamlannı karşılaştırmak iste- diler. Ancak enstıtüyle ilgili sayfalann yırtıldığını gördüler. Tahrifat yapıldığı saptanan 1967-1971 dönemine ilişkin maaş bordrolannı in- celemek isteyen SSK müfetişlerine. bu belgelerin de bulunmadığı belirtildi. Bunun üzerine, sahtecilık işine Zirai Araştırma Enstitüsû'nde çalışan bazı kişilerin de karıştığı kanısına vanldı. Tanm Bakanlığı müfettişlerinin de katkısıyla, sahteeiliğin enstitü ve Di- yarbakır Sigorta Müdürlüğü çalışan- lannın işbirliğiyle gerçekleştirildigi be- lirlendi. Sahtecilık işlemleri sonucu 163 kişinin adının. 1967 -197I dönemindeki bordrolara eklenerek, sigortalı hizmet başlangıcının 3-"? yıl geriye götüriildüğü ve bu kişilerin zamanmdan önce emek- li edildiği ortaya çıktı. Sahte belgelerle emeklilik hakkı kazanan 163 kişiye yapılan maaş ödemeleri durduruldu. Bu olay üzerine Diyarbakır Sigorta Müdürlüğü'nün tüm kayıtlannı incele- meye alan müfettişler. müdürlük çalışan- lannın da yardımıyla şu ana kadar yak- laşık 2 bin kişinin sahte belgelerle e- meklilik hakkı kazandığı ve maaş. aldığını saptadılar. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekiplerınin de katkısıyla yürütülen operasyonda. Siirt'te muhasebecilik ya- pan Mehmet Ali l'van'ın sahtecilik işlerini organıze ettiği ortaya çıktı. Polis, L'yan"ın yakalanması için operasyon başlattı. Diyarbakır Sigorta Müdürlüğü çalışanlanndan Cuma Yeşilağaç, Ercan Bengin, Mebrurefrin Akın, Necla Kav- maz, Mehmet Akçam. Mehmet Kanca, AhmetGüneş ve Muharrem Ekinci'nin de sahtecilik şebekesinın içinde olduk- lan saptandı. Cuma Yeşilağaç, Muhar- rem Ekinci ve Ahmet Güneş, olay ne- deniyle tutuklandılar. SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, olay- la ilgili soruşturmanın sürdüğünü ve sahte belgelerle emekli maaşı alanlann sayısının artabileceğini söyledi. 'Emekli PKK'B'duyumu Sahte belgelerle emekli maaşı alan kişiler arasında PKK militaniarının da bulundugu yolunda duyumlar alınması üzerine, Diyarbakır Emniyet Müdür- lüğü'ne bağlı ekiplerin bir çalışma başlattıgı öğrenildi. Cumhuriyet'e bilgi veren bir polis yetkilisi. şu ana kadar sahte emeklilik hakkı kazandığı belirlenen 2 bin kişinin tek tek incelenerek PKK ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştınlacağını söyledi. Yetkili. kendilerine ulaşan bilgiler doğrultusunda, belirlenen 2 bin kişi içinde çok sayıda PKK yandaşı ve mili- tanı bulunabileceğini tahmin ettiklerini kavdetti. HÜKÜMETİN SON ÖNERİSİ; 54.5 TRİLYON Orman grevinde anlaşma umudu • Orman Bakanı Hasan Ekinci, sendika ile bu gün sözleşme ımzalayabileceklerini ifade ederek '"Meral, hatasını kabul etti. Orman-lş'in sözleşmesinin bitirilmesini rica ettı" dedi. Hasan Ekinci, hükümetin Türk-Iş'e son olarak 54 trilyon 500 milyar lira tutannda öneride bulundugunu ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - " Hükümetle Türk-lş arasındaki iplerin. - güvenoylaması öncesinde. orman - sözleşmesinin anlaşmadan dönmesıyle - kopmaMnın ardından Türk-(ş Genel Başkanı Bayram Meral. Orman Bakanı Hasan Ekinci dcn anlaşma . v 'ricasuıda'"bulundu. Bir hafta önce ımzalanmasını engellediği sözleşmenin bağıtlanması için dün Ekinci ile görüşen Meral, ücret artışında "tatmin edici bir • yere gelinirse sözleşmeyi bitirebüeceklerini" belirtti. Orman Bakanı Ekinci. sendika ile bu . gün sözleşme imzalayabilecekJerini ifade ederek "Meral, hatasını kabul etti. Orman-İş'in sözleşmesinin bitirilmesini rica etti" dedi. Ekinci. hükümetin Türk- lş"e yaptığı son önerinin maliyetınin 54.5 trilyon lira oldugtınu vurguladı. CHP lideri Deniz Baykal'a, sözleşmeler _" birmeden hükümette yeralmaması : ' uyansını yineleyen Meral, dün öğleden ' sonra Orman Bakanı Ekinci "yi ziyaret r etti. Meral. Türk-lş Genel Eğitim - Sekreten Salih Kıbç ile birlikte. Ekinci'nın makamında 1.5 saat süren görüşmeden aynlırken "çıkışı verflen , işçilerin dummunu görüşmek için ; geldiklerini" ifade ederek ".Mevsimlik ~ işçiier zaten grev dahilinde değil. Tatmin edki bir yere getinirse bitirebiliriz. Sorun •- degU" dedi. Ekinci de. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Türk-lş Başkanı Meral'in. "Orman-İş sözleşmesinin bitirilmesini istediğini" \ urgulayarak "Bayram'ın . istediği, rica ettiği. Örman-İş sözleşmesini bitirelim" dedi. 23 bin mevsimlik ışçinin - çalışma sürelennın periyodik olarak " sona erdiğine dikkat çeken Ekinci, geçen hafta anlaşma noktasına gelinen Orman- tş sözleşmesinin, Türk-iş'in araya girmesi üzerine sonuçlanmadığını anımsatarak Meral'in. "Orman-tş Sendikası Genel Başkanı Selahartin Güngör'ü, zoria tuttuk. Hata vaptık" dediğini söyledi. Ekinci. hükümetin Türk-İş'e son olarak 54 trilyon 500 milyar lira tutannda öneride bulundugunu ifade ederek, "Hükümet, verikbtiecek son parayı verdL Başbakan'ın rutarb tavnndan kamu vicdanı rahat Kamuoyu iyi not verdL Eğer DSP lideri Ecevit güvenoylamasına bağlamasaydı Tiirk- Iş'le anlaşmıştık" dedi. 2-3 ay sonra seçim olması durumunda "seçim ekonomisi uygulamayacaklannrkaydeden Ekinci, "VeripgitınekJerey alamazsınız. Güvenoyu alnıamak. alınmasından hidir" diye konuştu. Görüşmede. sendikanın, yangın işçilennın fazla mesaileri, işçi temsilcilennin daimi işçi gibi çalıştınlnıası ve en son çıkartılması konulanndaki isteklerinin ele alındığını anlatan Ekinci. işçilerin ücretieri arasında hizmet sürelerine göre "skala ayarlamasr çalışması yapıldığını da belirtti. Ekinci. 20 bin değil, 2 bin geçici iş akdinin feshedildiğini söyledi. Bugün imzalanması beklenen anlaşmada. orman işçilerinin ücretlerinin 12 milyon liraya çekilmesi ve ortalama 18 milyon 100 bin lira giydirilmiş net ücret ödenmesi öngörüldü. tlk anlaşma çabası Güvenovlamasından bir gün önce. 14 ekim cumartesi günü. Orman-lş Sendikası ile Bakan Ekinci arasında, yıllık ortalama yüzde 16.7 oranındaki ücret zammı konusunda görüş birliğine vanlmıştı. Ancak Türk-lş yöneticileri, Orman-lş Başkanı Selahartin Güngör'ün. bakanla anlaşma imzalamaya gitmesini engelfemişlerdi. Güngör'ü, Tanm-lş Sendikası'na götüren Türk-lş yöneticileri. Bakan Ekinci'nin sendikayı "tehdit ettiğmi*' ileri sürmüşlerdi. Meral: Macera aramıyonız Meral. sabah katıldığı Türk Harb-lş Sendikası'nın 10. ofağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada da "macera aramadıklanru" \ urgulayarak, kendi teşkilatı olan Yol-lş Sendikası "nda 1-2 puan daha indirim yapacaöını açıkladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecoit de. "Arrık Türkiye'de işçiier devredışı bırakılarak sivaset yapılamayacak. iilke >önetileme\ecek, ekonomi jönetilemejecek, hükümet olunamayacaktır" diye konuştu. Oğretmen vstediler dayakyemediler! Lise ve yükseköğrenim öğrencilerinin sık sık gösteri yapıp polis copu yedikleri Cağaloğlu Meydanı. dün de ilkokul öğrencilerinin gösterisine sahne oldu. Milli Egirim Müdürlüğü önüne velileri ile birlikte geJen EvüpŞehitKubila\ !lkokuluöğrencileri"Öğrencivizhaklı>ız, oğretmen istivoruz'divesloganatOlar.Ço- cuklannın öğretmensi/ oldıığunu ifade eden veliler "Eyüp Şehit Kubilav İlkokulu'nda yalnızca üç öğret- men \ar. iki oğretmen E\üp Imam Hatip Lisesi'ne tavin olunca 2-A ve 4-A sınıfı öğretmensiz kaldı. Yet- kililerden sorunumuza çözüm bulunmasını istiyoruz" diye konuştular. Yetkililerle görüşerek çocuklan- na oğretmen istejen velilere. konuyla ilgikniieceğine ilişkin söz verildi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Orman-lş Başkanı Selahattin Güngör, 20 bin işçinin işten atıldığı iddiasını yineledi 6 Işten çıkarma uygulaması sürüyor' tstanbul Haber Servisi- Orman-lş Sendikası Genel Başkanı Selahattin Güngör. Orman Bakanı Hasan Ekinci'nin. 20 bin mevsimlik orman işçisinin işten çıkartıldığını yalanlamasına karşın, işten çıkarma uygulamasının sürdüğünü söyledi. Güngör. "Orman Bakanı Hasan Ekinci, azınlık hükiimetinin güven oylamasından bir gün önce toplusözleşme imzalamamız için tehdit etti. Ekinci, sözleşmeyi imzalamazsak üyelerimizin hepsini işten çıkartacağını. böylece vönetimimizin de intihar etmiş olacağını sö>lemişti. Şimdi bunu u\guiuvor" dedi. Orman-lş Genel Başkanı Selahattin Güngör, Orman işkolunda zaman zaman 240 güne kadar varan geçici işçi çalışma süresinin bu yıl Orman Bakanlığf nın talimatıyla yaklaşık iki ay önce bitirildiğini söyledi. 20 bin geçici işçinin iki aylık çalışma sürelerinin, Haber-I^ Sendikası'na önerilen koşullarda imzalanmaması nedeniyle gaspedildiğinı belirten Göngör. "Bu kasıtlı bir davranıştır" dedi. Bakan Ekinci'nin "mevsimlik işçilerin çalışma sürcleri 15 ekim-1 kasım tarihleri arasında periyodik olarak sona eriyor" açıklamasını yalanlayan Güngör. "Her yy\ aralık ayı sonuna kadar çalışan işçilerimiz var. Bu yıl istedikleri sözleşme\i imza atmadığımız için çalışma süresi iki-iki buçuk ay öncesinden bitiriliyor" di\e konuştu. Orman-lş Başkanı. iş akti askıya alınan 20 bin mevsimlik işçi arasında. 700 işyeri temsilcisinin bulundugunu da belirtirken. Orman Genel Müdürlüğü'nün işyeri temsilcılerinin işten çıkartılmamasına ilişkin bu güne kadar pek çok yazı gönderdiğıni anımsattı. Selahattin Güngör. azınlık hükümetinin gü\enoylamasından bir gün sonraya denk gelen 16ekimde Orman Genel Müdürü Mustafa Yılmaz'ın imzasıyla gönderilen yazıda işyeri temsilcilerinin iş akitlerinin feshedilrrjesınin istendiğini açıkladı. Göndenlen "temsilciler"' konulu yazıda sendika temsilcılerinin çalıştınlması konusunda toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının istendiğini de belirterek şöyle DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI İÇİN AYRILAN 20 TRİIA ONLUK BÜTÇE TEPKİYLE KARŞILANDI jAlevi dernekleri 10 trilyon istiyorJi tSTANBUL (ANKA) - ÎTBMM'yesunulan 1996 yı- 9ı mali bütçe tasansında. Di- îyanet İşleri Başkanlığı için İynlan 20 trilyon 940 milyar Jödenek tepkiyle karşılandı. ; Hacıbektaş Veli Kültür •Derneği Başkanı Hüseyin «Gülen, yaptığı açıklamada. ÎAlevi dernekleri olarak Di- Jyanet'e ayrılan bütçeye kar- jjı olduklannı vurguladı. Gü- ;len. Diyanet kurumunun tle\ letin sırtmdan inmesi ge- rektiğini belirterek "Eğerbu 'Diyanet İşleri'ne 20 trilyon 940 milyar lira bütçeden lödenek aynlıyorsa. bize de *10 trilyon ödenek aynlması jgerekir"dedi. Gülen, Diya- jıet İşleri'nin kaldınlmasını, jkuruma ödenen paranın Kı- «ılay, ordu ve Fakir-Fukara Diyanet Vakfı, İhlas Finans'a ortak oldu (A.NK.A) - Türkiy» Diyanet Vakfı. Islami esaslara göre bankacılık yapmak üzere kurulan İhlas Fi- nans Kurumu AŞ'ye ortak oldu. ihlas Holding. birtrilyon lira sermayeli İhlas Finans Kurumu'ndaki hisselerinin yüzde 8'i oranındaki SOmilyariiralıkböIümünü 100 mil- yar lira bedelle Türkiye Diyanet Vakfı'na sattığını açık- ladı. Türk Diyanet Vakfı. hisselerin bedelınin yansı olan 50 milyar lirayı peşin olarak öderken kalan 50 milyar li- rayı da20 Kasım 1995'teödemeyi taahhütetti. İhlas Hol- ding. bu satıştan 20 milyar lira kârelde ettiğini \ebu kâ- nn dönem sonunda kâr havuzuna aktanlacağını bildirdi. Fonu'na verilmesini istedi. Pir Sultan Abdal Canlar Derneği Genel Başkanı Mu- harrem Coşkun da Diyanet İşleri'ne ayrılan parayı 20 trilyon 940 milyar lira olarak görmediklerini, alınan ek gelirlerle 30 trilyonu buldu- ğunu söyledi. Coşkun; bi- lim, egitim ve sağbk alanın- daki kaynaklann ödenekle- rinin arttınlması gerektiğini vurgulayarak hiçbirdinin ve mezhebin örgütlenmesi için bütçeden ödenek verilme- mesini istediklerini ifade et- ti. Insan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal da dev letin Diyanet İşleri'ne bütçeden ödenek aynlmasının demokratik vc laik devlet anlayışına aykın olduğunu belirterek "Değil Diyanet İşleri'ne ödenek ay- nlmasını, biz Diyanet'in tü- müyle kalkmasını istivoruz" dedi. Birdal. siyası iktidarın Diy anet için ödenek ay ırma- sının inanç ve v icdan özgür- lüğiinde siyasi bir istismar olduğunu da kaydetti. Eğıtim-Sen Genel Basın Yayın Sekreten Başyürek Altın da devletin Diyanet İş- leri'ne bu kadar pay ayırma- ^ının doğru olmadığını be- lirterek Diyanet'e aynlan paranın eğitime verilmesi gerektiğini söyledi. Altın. devletin, eğitimin daha iyi olması. çağdaş an- lamda gelişmesi için Diya- net İşleri'ne ödenek ayır- maktan vazgeçmesi gerek- tiğini belirterek devletin Di- yanet'e ödenek ayırması ile köktendinci kesimi geliştir- diğini ve Islamın siyasallaş- masına önemli ölçüde kat- kıda bulundugunu kaydetti. CHP PM üyesi ressam Bedri Baykam ise Diyanet İşleri'ne ödenek aynlması- nın normal olduğunu ancak bu ödeneğin "abartılı" ol- masının gerekli olmadığını söyledi. Baykam. Allah'a inanmanın para gerektiren bir eylem olmadığını v urgu- layarak "Diyanet'e yapıİan bu israfı Tann afTetmez" de- di. konuştu: "Yaklaşık 28 bin geçici işçimiz var. Toplusözleşmeye göre, işyeri temsilcileri en son çıkartılacak işçilerdir. Oysa henüz göreve devam eden 8 bin cisarında işçi varken işyeri temsilcilerin iş aktinin askıya alınması kasıtlı bir davramştır ve toplusözleşmenin ihlal edilmesi anlamına gelir". Orman-iş Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Türk-îş Başkanı Bayram Meral'e "Orman işçilerinin işten çıkartılması durduruldu" şeklinde bir bilgi verdiğini. ancak kendilerine henüz resmi açıklama ulaşmadığını söyledi. Selahattin Güngör konunun Türk-îş Başkanlar Kurulu'nda da gündeme geldıği ve orman işçilerinin mağduriyetinin giderilmesinin sözleşmelerin imzalanması için önkoşul kabul edildiğini de sözlerine ekledi. Orman-İş Sendikası'nın Balıkesir Şube Başkanı Ramazan Akdağ da işyeri temsilcilerinin işten çıkartılmasına tepki gösterdi. Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir il Başkanı Orhan Sür ile görüşen Akdağ. Orman Bakanlığı genelgesinin uygulanmamasını istedi. Orman-İş Sendikası Balıkesir Sube Başkanı Akdağ aksi halde işletme müdürleri hakkında dava açacakiannı belirtti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bir Şeyler Dönüyor Üniversite ve yüksekokullar açılalı iki hafta oldu. Ve diz boyu dert ve sıkıntılar şimdiden saçılıp dökülme- ye başlandı. Anlatmaya hangisiyle başlasam bilemi- yorum. Öğrencilerin, özellikle yenı kayıt yaptıran öğrenci- lerin bannmasorunları, ailelerinin uykulannı kaçınyor. Devletin resmi yurtlannda yer buimak çok zor. Özel yurtlann kapısını çaldıklan zaman da genellıkle kimi "tarikat" ve "cemaatlerin" sözcüleriyle karşılaşıyor- lar. "Çocuğunuz namaz kılıyormu " sorusu, iIk sorulan sual oluyor. Eğer kılmıyorsa çoğu kez kapı kapanı- yor. Kapı kapanmasa bile, çocuk yoğun bir propa- ganda yağmuru altında kalıyor. Sabahın köründe na- maz için uyandırmalar başlıyor. Itiraz ettiği zaman da yanıt hazır. "Namazını ktlma kardeşim" diyortar "zor- la mı namaz kıldınyoruz?" Ama çocuğun uykusu za- ten kaçmış durumda. özel yurtların yanı sıra, bir de vakıf yurtları var. Bu- ralann rengi daha işin başından bellı. Ama eğer o "renktenseniz" ya da o renge bürünmeye razıysanız ne barınma sorununuz kalıyor, ne de beslenme. G3n- de üç öğün yemek veriyorlar adama. Hatta sırasın- da ögrencınin cebine harçlık da koyuyoriar. Bizim "aklıevvel"kimisiyasetçilerimiz, seçimön- celerinde Refah'ın afişlemelerini görünce "Yahu bu Refahlılar bunca adamı nereden buluyorlar?" diye düşünedursunlar, daha okulların açıldığı, hatta bütün- leme sınavlarının başladığı gün, "hazjr kuvvetler" oluşturulmuş oluyor. Öğrencilerin birbaşkasorunları, "katılmapayı"aüı verilen harç. önceleri çok mütevazı miktartaralınıyor- du. Sonra alıştıra alıştıra arttırdtlar. Şimdi kimi fakül- telerde 50-60 milyona geldi dayandı. Bu yılki artış oranları yüzde 300 civarında. Nerde kaldı yükseköğretimin parasız olması ilke- si? Kimi yöneticilerimiz bu kadarcık bir parayı, para- dan saymayabilirier. Ama sabit gelirli bordro mah- kûmlan, eminim çok farklı düşünüyorlardır. "Katılma payı bursu" alsınlar, diyenler de var. Ger- çekten neredeyse faizsiz olarak, okul bittiğinden 4-5 sene sonra geri ödenmesi başlayan, çok avantajlı burslar var. Bugünün parası on sene sonra pul ola- cağına göre, bu işkence niye? Devlet, bir eliyle ver- diğini öbür eliyle geri alacak ve bu arada bir sürü de bürokratik işlem ortaya çıkacak. Akıl mı bu? Katılma paylarının üniversitelerin giderleri karşısın- da devede kulak olduğunu da ilerı sürüyorlar. Doğ- rudur. Gerçekten katılım paylan, giderler karşısında devede kulak. Peki o zaman ne gerek var buna? "Zengin ailelehn çocukları en iyi ve masraftı üni- versitelerde okuyoriar, giderlenn bir kısmına katkıda bulunsalar fena mı olur" sorusunu gündeme getiri- yorlar. Bunu ileri sürenler, zengin çocuklarının yuka- nda sözünü ettiğim burslara başvurmadıklannı sanı- yorlar herhalde. llk onlar kapıyor bu bursları. Kaldı ki devletin görevi, o zenginlerin çocuklarından böyle katılma payı alarak parasız eğitim ilkesini zedeleme- leri değil, o çocukların zengin babalarından vergi ala- rak kamu gelirlerini arttırmaktır. Yaşadığı kentin dışında bir üniversite ya da yükse- kokulda okuyan öğrenci için ailesinin ayırmak zorun- daolduğu kaynak, minimum 8-10 milyon liradır. Tür- kiye'de çocuklarından bin için bunu ayırabilecek kaç memurailesi var, kaç işçi ailesi var. "Bu işçiier de çok oldular artık, bu kaaar para istenir mi?" diye kızan- lann, işin bir de bu boyutunu düşünmeleri gerekir. Tür- kiye'de prestijli ve yüksek gelirli meslekler zengin ço- cuklarının olsun; işçi çocukları. memur çocukları, ne halleri varsa görsünler... Zaten sosyal devlet de so- na ermedi mi?.. Okulların açılmasıyla birlikte sağ terör de sesini du- yurmaya başladı. Geçen hafta bizim fakültenin birin- ci sınıfı işgale uğramış. Çoğunluğunun dışardan ol- duğu tahmin edilen kalabalık bir grup, kapıları tuta- rak propaganda yapmışlar. Birkaç öğrenci karşı çık- mak istemiş. Bunları da biraz tartaklamışlar. Araların- dan biri "Yüzlerine iyi bakın, unutmayın" diye emir yağdınyormuş. Artık ne yapmayı düşünüyorlarsa. Ta- bii polisler de kapının önünde. Onların işi düzen sağ- lamak değil, Atatürkçüleri ve solcuları kovalamak... 1980 öncesinde de böyle başlamıştı işler. Ve o gün- lerde öğrencileri isyan ettiren "koşullar", bugün de daha kötüleşmiş bir biçimde duruyor. Gençlerimiz, öğrencilerimiz her türlü provokasyona açık durum- dalar. Şair, "Insanlardersalabilselerdi, tarih tekerrür mü ederdi"dem\ş. Doğrudur. Bir türlü ders alınmıyor ta- rihten. Ama demokrasi ortadan kaldmhrsa bunun be- delini, bu kez "sağ cenah" da öder. Kenan Evren saf- lığında birini buimak her zaman mümkün değildir. Bir şeyler dönüyor ortalarda. Birilerı bir şeyleri çok zorluyor. Oysaki toplumsal olaylar bu kadar zorlama- ya gelmez. Asgari gecim koşulu 35 milyon Memura zam sözü aldatmacaANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu çalışanla- n. hükümetin 1996 yılı için öngördüğü yüzde 53 ora- nındaki maaş zammı vaadi- ni, "aldatmaca" olarak ni- teledi. Kamu Cal'Şanları Sendikalan Konfederas- yonlaşma Kurulu (KÇSKK),yıllıkyüzdelO4 oranına ulaşan enflasyon nedeniyle 4 kişilik bir aile- nin asgari koşullarda geçi- nebilmesi için 35 milyon li- raya gereksinimi olduğunu, ancak Maliye Bakanlı- ğı'nın rakam oyunlanyla memuru aldattığını bildir- di. KÇSKK Dönem Sekre- teri Cengiz Faydalı, dün yaptığı yazılı açıklamada. Maliye Bakanı ısmet Atti- la'nın. "Memurlara müj- de" diye açıkladığı, 1996 yılına ilişkin zam oranının aldatmaca olduğunu kay- detti. Kamu çalışanlannın 1995 yılı ekim ayından ge- çerli olmak üzere ek zam yapılmasını istediklerini belirten Faydalı. iktidarın sürekli olarak geçmiş yılın kayıplannı yok saydığını ve öncekı yıllar gibi tahmini enflasyon oranı üzerinden maaş artışları öngörüldü- gunü bildirdi. Faydalı. açık- lamasında şu bileileri ver- di: "1995 yılında enflasyon \lizde 22^ olarak öngörül- müş ve maaş artışlan buna göre hesaplanmıştı. Oysa 1995 yılı enfiasyonu yüzde 104'eulaşmıştır. 1996 yılı için de yüzde 40 enflasyon öngörülmüştür. Bu oranının gerçekçi olmadığı herkes ta- rafından bilinmektedir. C's- teiik 19% vılının ilk yansın- da seçim ekonomisi uv gula- nacaktır. Bunun kaçınılmaz sonucu. 1995'i bile aratan düzeyde enflasyondur. Enf- lasyonun üç haneli olacağı açıkken yüzde 40 olarak açıklanan enflasyon tahmi- ni ile hiç kimsenin kandınl- ması mümkün değildir. Ma- liye Bakanı, 1995 \ isan ay ın- da yüzde 62.9 oranında ma- aş artışı yapıldığını açıkla- maktadır. Bu doğru değildir. Hükümet her aşamada ra- kamlarla ovnavarak kamu- m unu yanıitmay a çalışmak- tadır. kamu çalışanlannın 1995yılı reel ücret kaybıy üz- de52'dir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear