Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
îKİM 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM1
imerbank
ismen özelleşti
ANKARA (Cumhuriyet
irosuı- Sümerbank'ın
tış sö;leşmesi imzalandı.
jylelıde Sümerbank,
:rçek mlamda
^elleştrikn ilk kamu
ınkası oldu. Özelkşttrme
laresi Başkanlığı'ndan
apılanaçıklamava göre
ümerbank AŞ'de bulunan
üzde 100 oranmdaki kamu
ayının 103 mityon 460 bin
lolarbedellelPEKSİplik
Fekstıl Sanayi AŞ"ye
-atışına ılişkin sözkşme,
iün imzalandı. Sözkşme
uyarınca ahcı firma, satış
bedelınin 51 milyon 730
bin dolarhk bölümünü
"peşin" olarak ödedi.
K.alan tutar ise sözkşme
tarihinden 24 ay sonra
tahsil edılecek. Vadeye
bağlanan borç miktanna
ABD Dolan bazında yıllık
LlBOR artı yüzde 2.5
oranında faiz uygulanacağı
ve satış bedeline ilişkin
borç îutanyla diğer
yükümlülükler için. ahcı
firmadan kesın banka
teminat mektubu alındığı
belirtildi.
yöneticileri
yargıtandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalışma \e
Sosyal Güvenlik
Bakanhğt'nın suç duyurusu
üzerine. görevkrini kötüye
kullanmak iddıasıyla
yargıianan. eski Bağ-Kur
Genel Müdürü Hilmi
Sabutıcu'nun da aralannda
bulundugu kurumun 17 üst
düzey yöneticisi hakkında
5'er yıl hapis cezalan talep
edildi. Ankara9. Asliye
Ceza Mahkemesi'ndeki
dünkü duruşmada.
Mahkeme Başkanı. dava
dosyasının uzun süredir
bilirkişide bulunduğunu
anımsatarak duruşmayı bir
başka günebiraktı.
TİSK ve DİSK
koalisyondan
memnun
• AJNKARA(AA)-
Türkiye tşveren Sendıkalan
Konfederasyonu (TİSK)
Genel Başkanı Refik
Baydur. DYP-CHP
koalisyonunun yeniden
kurulması için
görüşmekrde bulunan DYP
Genel Başkanı Tansu Çilkr
ıle CHP Genel Başkanı
Denız Baykal'ın doğal olanı
yaptıklarını belirterek
"DYP-CHP koalisyonu
seçime kadar
yürütülmeliydi" dedi. DİSK
Genel Başkanı Rıd\ an
Budak da azınlık hükümeti
ve geniş tabanlı hükümetin
mevcut koşullarda mümkün
olmadığını. DYP-CHP
koalisyonunun yeniden
bekkndigini kaydetti.
Holdmgler GAP'ta
yatırımı holandırdı
• ŞANLRRFA(AA)-
GAP'ta sulu tanma
geçilmesi ile bırlikte
Türkiye'nin önde gelen
holdingkri de yattnm
hazırhklannı htzlandırdılar.
Koç ve OYAK'tan sonra Kar
Holding de Çamhca Inşaat
ve Turizm Şirketi ile GAP'ta
PVC. polietikn boru ve
firting üretmek için fabrika
kuruyor. Şanlıurfa Yahsi
Ziyaeddin Akbulut. Kar
Holding Şirketler Grubu
kuruluşu olan Çamlıca
tnşaat ve Ticaret AŞ'nin.
Şanhurfa-Gaziantep
karayolunun 15.
kilometresindeki Organize
Sanayı Bölgesi'nde fabrika
kurma talebinin kabul
edildiğını bıldirdi.
EmlakBankası
kampanyayı uzattı
• Ekonomi Servisi - Emlak
Bankasf nın 25 eylül-17
ekım tarihkrı arasında yer
âlan "Aramakla
Bulunmaz" sloganıyla
tanıtılan 250 milyon lira ön
peşinatlı konut satış
kampanyasının 27 ekime
kadar uzatıldıgi bildirildi.
Görmüş olduğu takp
nedeniyk uzatılan konut
satış kampanyasının aynı
koşullarla devam edeceği
açıklandı.
Bono itıalesi
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-Hazıne
Müsteşarhğı, bugün 96 gün
\adelibono ihaksi
düzenkyecek. Bonolann
ihraçtafihi, 19Ekim 1995.
aeri ödeme tarihi de 2i
Ocak 1W6 olarak
belirkndı. Hazine'nin en
son 10 ekimde düzenkdiği
111 gün vadelı bono
ihalesinde yılhk ortalama
faiz, yüzde 94.14 olmuş ve
52 trilyon 519.4 milyar
liralık satış yapılmıştı.
BENCEUlusal gelirden, çalışan yüzde 25.1, tanm sektörü yüzde 15.9 pay alırken rant yüzde 57.6 aldı
Jreten aynı kaderı paylaştı siVase«nQ/ . P w «3 Toplumsal olayla
İZZETTİN ÖNDER
Başbakan Çiller. IMPye teslim oldu.
ESRAVENER
ANKARA - Tansu Çüler baş-
kanlıgında. kurulan 50. hüküme-
tin görev yaptığı yaklaşık 2 yıl-
lık dönemde. çalışanlar. üreticikr
veesnaf yüzde 149.6oranına\a-
ran enflasyon karşısında ezilir-
ken. en büyük geliri rant kesimı
sağladı. Boğaziçi Lniversitesi
öâretim üyesi Prof. Dr. Süleyman
Özmucur'un yaptığı hesaplama-
lara göre, geçen yıl ulusal gelir-
den çahşanlann aldtgı pay yüzde
25.1. tanm sektörünün aldıgı pay
da yüzde 15.9 düzeyinde kalır-
ken, en büyük payı yüzde 57.6
oramyla rant-faiz-temettü geliri
sağlayan kesim aldı.
Başbakan Çiller'in, 1994 yı-
lında yaşanan ekonomik buna-
hmdan çıkış için Uluslararası Pa-
ra Fonu"yla (İMF) masaya otur-
masmın ardından. tüm ekonomi
politikalan IMF'nin öngördüğü
istekkr doğnıltusunda şekilkn-
dirildi. Cilkr. 5 Nisan 1994'te al-
dtğı kararlarda, yine IMF'nin
• IMF'nin istekleri doğrultusunda hazırlanan
programlar çerçevesinde 1994"te memurun ahm gücü.
DPT'nin rakamlanna göre yüzde 40 düzeyinde azaldı.
Bu yıl da kamuda çalışan işçılerin ücretleri. ilk 9 ayda
yüzde 52'ye varan orandaki enflasyon karşısmda eridi.
önerileri doğrultusunda, KİT
ürün fiyatlannı yüzde 100"e ya-
kın oranlarda arttinrken. esnafve
tüccara da ek \ergi getirdi. Esnaf
ve tüccar 1994 yılında 70 trilyon
liralık ek vergi ödedı. DİE \eri-
krine göre. ticaret \apan bu ke-
simin gayri safi milli gelir için-
deki pavı. geçen yıl yüzde 10
dü$tü.
IMF'nin destekleme alımlan-
nın sınırlandtnlması yolundaki
koşulunun ardından. hububat. tü-
tün ve çay dı^ındaki hiçbir ürün
için alım fıyatı açtklanmadı. Hü-
kümetin destekkme politikasını
askıya alması ve birlikkre kay-
nak aktarmaması üzerine, birlik-
lerin ahm yapamaması nedeniy-
k, üretici. ürününü düçük fiyat-
tan tüccara satmak zorunda bıra-
kıldı. DlE verikrine göre, yılın
ilk 8 aylık döneminde tüketici fi-
yatlanndaki yüzde 40.8 oranın-
daki artışa karşın. çiftçinin eline
geçen fiyatlaryüzde 27.4 oranın-
da arttı. Aynı dönemde. gübrede
fiyat artışı, yüzde 72 oldu.
5 Nisan Kararlan çerçevesin-
de. memur maaşlanna geçen yıl
yalnızca yüzde 54 oranında zam
veren hükümet, bu yıl da maaş-
lara yıl sonu enflasyon oranı doğ-
rultusundayüzde 72 oranında ar-
tış yaptı. Memurun alım gücün-
de geçerj yıl oluşan kayıp, DtE ta-
rafından yüzde 40 düzeyinde he-
saplandı.
Hükümet, 1995 yıiı içinöngör-
düğü yüzde 80 oranındaki enf-
lasyon hedefine karşı, yılbaşmda
kamuda çalışan işçilerin ücretle-
rtnı dondurmayı programladı.
Hükümet. 9 a\ boyunca sendika-
larla toplusözleşme için masaya
oturmazken. kamuda çalışan
yaklaşıÜ 350 bin ışçi. cumhurivet
tarüıinin en büyük grevini baş-
lattı.
İMF hükümete şubat ayında
sunduğu raporda. 1995 yılında
kamuda çalışan işçilerin ücret ar-
tışlarınınsınıriıtutulmasıbuyön-
temle özel sektördekı işçi malı-
yetkrinin de düşürülmesi iste-
minde bulunmuştu.
Hükümetin. uyguladığı yük-
sek faizli, kısa \adeli iç borçlan-
ma politikası en çokbanka ve ser-
maye kesimine yaradı. Hazine
bonosu gelirlennden kesilen yüz-
de 5 oranındaki vergi kaldınltr-
ken. sermaye kesimine yalnızca
geçen yıl 191 trilyon 767 milyar
liralık vergisız faiz geliri dağıtıl-
dı. Hazine'den ahnan bilgiye gö-
re. iç borç geri ödemeleriyk bu
yıl kamudan sermaye kesimine
aktanlan vergısiz faiz geliri de
450 trilyon liraya ulaştı.
•Rutin KİT zamlan sürüyor, ancak asıl geciktirilen akaryakıt zammı, pahalılığı körükleyecek
Enflasyona ^benzin dökülecek'
HÜLVAGENÇ
KlT ürünkrine sessiz sedasız zam y ağıyor.
Öncekı hafta yüzde 15 zamlananTekel ürün-
krini. yüzde 5.9 ile şeker. yüzde 5'le çay.
yüzde 8"k SEKA ürünleri takip etti. Enflas-
yona getirdıği yük nedeniyk akaryakıt ve
akary akıt ürünkrine ise haziran başından ıti-
baren zam yapılmadı.
Akary akıta yapılan zamla birlikte birçok
ürünün fiyatınm arttığtnı belirten Petrol
Ürünleri Işverenleri Sendikası Başkanı Is-
mail Aytemiz, enflasyonu baskı altında tut-
mak isteyen hükümetin akaryakıt zammın-
dan kaçındığma dikkat çekti.
Akaryakıt fiyatlannın artmasınt fırsat bi-
kn bazı çe\rekrin bütün ürünlere zam \ap-
ttğını hatırlatan Aytemiz. hükümetin bu ışten
stokçulann ve bazı uyanık çevrekrin kazanç-
lı çıkmasını istemediğini vurguladı. Haziran
ayında dövizin 43 bin lira olduğuna değinen
Aytemiz. doların bugün 50 bin lıranın üzeri-
ne çıktığını hatırlatarak. akaryakıta bu zatna-
na kadar yüzde 13.6 oranında zam yapılmış
olması gerektiğıni savundu.
Türkiye Akaryakıt Bayıleri Ve Gaz Işve-
renkri Sendikası (TABĞlS) Başkanı Ka\-a
Baban. enflasyonu körükkmemek amacıyla
geciktirilen akaryakıt zammının daha büyük
sorunlara gebe olduğunu söykdi.
Kısa bir süre sonra Istan-
bul'da akaryakıt sıkıntısı yaşa-
nılacağını savunan Baban.
"PetnJ rafınerileri zarar ettigj
icin ithalattan kaçını\or"" diye
konuştu. Anadolu %e Ambarlı
deposunda benzinin kısıtlı ol-
duğunadeğinen Baban. şuandaKınkkakra-
finerisinden tankerk benzin taşındığını belir-
terek "Bu çok masraflı bir tedbir. Aynca ta-
şınan miktar da oklukça kısıtir dedi. TÜP-
RAŞ'tan yapılan açıklamada rafineri üretim
programlannın \ e buna bağlı olarak hampet-
rol anlaşmalannm yıllık bazda yapıldığına
dikkat çekikrek Marmara bölgesinde tüke-
tim fazlası bulundugu için üretim fazlası olan
Kınkkak rafinerisinden benzin dağıtımının
yapıldığı kaydedildi.
TÜPRAŞ rafinerikrinde ülke tüketimini
rahatlıkla karşılayacak düzeyde üretim ya-
pıldığını ifade eden yetkilikr, stoklarda ye-
terincehampetrol bulunduğunu. herhangi bir
krizin söz konusu olmadıgını vurguladılar.
DiğerKtT ürünkrine ise her
ay rutin zam geliyor. Geçen
hafta şekere gelen yüzde 5.9
oranındaki zammın ardından
50 kiloluk bir çuval şekerin
fabrika çıkış fiyatı 1 milyon
850 bin liradan 1 milyon 944
bin liraya çıktı.
Piyasada 50 kiloluk şeker çuvalı ise 2 mil-
yon 300 bin lirayı buluyor. l kilo tozşekerin
fabrika çıkış fiyatı 38 bin 880 lira iken, piya-
sada 46 bin liradan satılıyor
Çay fiyatlan ise önceki gece ani bir karar-
la yüzde 5 zam gördü. Rutin yapılan zamla-
nn tüketicıy i korumaya yönelik
olduğunu açıklayan Rıze Çay-
kurGenel Müdürlüğü yetkilile-
ri ise çay üzerinde stokçulann
söz sahibi olmasının engelkn-
diğinı ifade ettikr. Son zamla l
kiloluk Rize Turist çayın fabri-
ka çıkışı 125 bin liraya. 500 gramlık Fıliz
Lüx çayın fiyatı 146 bin liraya yükseldi.
SEKA'dan yapılan açıkla-
mada abone anlaşmasıylaga-
zete. graft torba kâğıdı ve gri
karton fiyatlannın her ay top-
tan fıyat endeksi kadar zam-
landtğına dikkat çekikrek. bu
ayki artışın 5.8 olduğu. anlaş-
manın vıl sonuna kadar süreceği bildirildi.
Hazıranda zam gören demir-çelik ürünk-
rine zam yapılmazken. en son geçen yıl ara-
hkta zam görenTekel'e tse ekim başında yüz-
de 15 zam yapılmıştı.
Tatlıses Turizm'de servis kargaşası
atlıses Turizm'e ait bir otobüsle izmir'den Adana'ya
grttim. Sabah saat 07.15'te Adana'ya ulaştık. Otogar
şehir merkezine uzak olduğu için yetkililere servisin
ne zaman kalkacağını sordum. Servisin 08.00'den sonra
geleceğini söyteyen yetkiii, bizden yaklaşık 45 dakika
beklememizi istedi. AceJemiz olduğunu söyleyince ise
başka bir firmanın servisi ile istediğim yere
gidebileceğimi vurguladı. Tathses Turizm yetkilisinin
önerisi üzerine iki valizimi yanıma alıp, diğer fırmaların
yazıhanelerine gittim. Bu girişimimiz de başarısızlıkla
sonuçlanmıştı. Tekrar geri gelerek, Tatlıses yetkilisinden
yardımcı oJmasını istedik. Gayet sert ve saldırgan bir dille
konuşan yetkiU, "Ne yapalım kardeşim, servis yok işte.
Özel araba mı tutalım yani" dedi. Servislerinin olmadıgını
izmir'den hareket ederken söylemelert gerektiğini
hatırlatmam da bir şeyi değiştirmedi. Bunun üzerine bir
taksiye atlayarak, şehir merkezine gittim. Otobüslerinin
üzerinde "Bence hizmet" yazan Tatlıses Turizm'in bu
konuya daha çok özen göstermesi gerekiyor. Ama bu
olaydaki tek tesellim dayak yemekten kurtulmuş
olmamdır.
Gürdal Görhan/lZMlR
Zoraki iade edilen kaparo
O
nur iş Ham'ndaki Krokodil
Collection'da bir ayakkabı
beğendim. Beğendiğim
modelin büyük numarası olmadığı
için, kaparo bırakmam halinde
ayakkabının sipariş edileceği
belirtildi. Bunun üzerine 500 bin
lira kaparo bıraktım ve 3 gün
sonra ayakkabıyı almak şartıyia
mağazadan ayrıldtm. Ayakkabı
mağazalannı dolaşmaya devam
K
rokodil Collection'ı arayarak
okurumuzun şikâyetinı
ilettiğimde, konuyu hatıriadıklarını
söyleyen yetkitiler, ayakkabıyı başka
mağazadan sipariş ettikleri için, kaparo
istediklerini bildirdı. Okurumuzun
yarım saat içinde ayakkabıyı almaktan
vazgeçtiğini, buna karşın siparişin
iptalinden kaçındıklarmı
hatırlattığımızda ise, "3iz parayı iade
etmeyiz demedik, yalnızca ayakkabıyı
gördükten sonra bir karar vermesıni
istedik" diye konuştular. Okurumuzun
ayakkabtyı almak istemediğini
kendilerine açıkladığını yinelememe
karşın yetkililerin katı tavn değişmedı.
Mungan'ın mutlaka ayakkabıyı
ettiğimde çok beğendiğim ve
ayağıma tıpatıp uyan bir ayakkabı
buldum. Bunun üzerine koşturarak
kaparo bıraktığım Krokodil
mağazasına gittim. Aradan ancak
yanm saat geçmesine karşın,
siparişin iptal edilemeyeceğini,
ayakkabıyı almaktan vazgeçmem
durumunda kaparonun iade
edilemeyeceğini bildirdiler.
Esra Mungan/lSTANBUL
görmesi ve begenmediğini söylemesi
üzerine kaparonun iade edileceğini
bildirdiler. Yaptıklan işin ticaret
oldu^unu ifade eden yetkıliler,
Mungan'ın başka bir ayakkabı
beğendiğı için alışverişten
vazgeçmesinin kötü bir davranış
olduğunu. mağazanın prestijıni
sarstığını dile getırdiler. Tartışmayı
uzatmak istemeyen Mungan, mağaza
sahibinin dedığinı yapmaya karar verdı.
Bir kaç gün sonra ayakkabıyı deneyip,
begenmediğini söylemek üzere
mağazaya gittiğinde hiçbir sorunla
karşılaşmayan Mungan, ayakkabıyı
denemek zorunda kalmadan bıraktığı
kaparoyu geri alabildi. •
0
kurumuzun şikâyetinı
Tatlıses Turizm'den Irfan
Martepeli'ye ılettim.
Tatlıses Turizm'in servis hizmeti
verdiğim söyleyen Maltepeli,
Adana'daki karışıklığın
sebebini araştıracaklannı
bildirdı. Maltepeli şikâyeti
Uıia'daki merkeze bildirdı. Bir
süre sonra Maltepeli'yle
yaptığımız görüşmede, Adana
bürosunda bulunan görevlilerin
uyarıldığını öğrendik. O günkü
karışıklığın sebebinin servis aracının bozulmasından kaynaklandığını belirten
Maltepeli, fırrna adına Gürdal Görhan'dan karşılaştığı kötü tavır için özür
dilediklerini söyledi. •
Bira kutusu patlayınca...
M
altepe Migros'tan üzerinde
bardak hediyesi olan 4'lü bira
kutusu aldım. Aldıklarımı arabaya
yerleştirirken, bardağın kınlabileceğini
düşündüm. Bardağın üzerindeki bandı
sökmek için uğraşırken, bira
kutulanndan biri gürültüyle patladı.
Şikâyetimi aktardığım yetkiii, bu olayın
benim hatamdan kaynaklandığını,
yapılacak bir şey olmadıgını söyledi.
Ibrahim Çankaya/İSTANBUL
M
igros Halkla ilışkıler Müdiresi Ahu
Başkut'a okurumuzun şikâyetinı
ilettım. Başkut. üretici tirmayı
arayarak, patlamantn sebebinin ne
oiduğunu araştıracaklannı belirtti.
Başkut. "Sorunun bûyük bir ihtimalle
baskı altında kalmaktan kaynakiandığı
iddia ediliyor" dedi. ibrahim
Çankaya'yla da görüşen Başkut, üretici
firmanın açıklamasını okurumuza da
ılettı. •
GÖRÜŞ I DOÇ. DR. ERİNÇ YELDÂN"
1994 krizinin yapısal kaynaklan/2
K
saca özetlemeye çalıştı-
3imız bu ktasik birikim
nekanizmasının 1989'-
dan başlayarak "siyasi-top-
lumsal gerçeklerie" çatışmaya
başladığını ve tıkandığını gör-
mekteyiz. Bu tarihten itibaren,
yaklaşan seçim ekonomisinin
de etkisiyle, sendikalar emek
piyasasındagüçlerini hissettir-
di. Reel ücretler "popülist" eği-
limleri de arkasına alarak -ön-
celikle kamu sektöründe olmak
üzere- hızlatırmanmayabaşla-
dı. Tablo 1'de görülecegi üze-
re, ree! ücretler 1989'da yüzde
25,1991'de de yüzde 65'lik iki
sıçrama gerçekleştirdi. Ücret
daralmasma dayalı klasik biri-
kim süreci artık yerini yeni tür
mekanizmalara bırakmak zo-
rundaydı.
İşte bu çalışma, hızla büyü-
yen kamu finansman açığını ve
bunun getirdiği makro denge-
sizlikleri. gerçekte özel serma-
ye kesiminin yeni koşullar al-
tında kârlılığını (gelirlerinı) sür-
dürebilmesi için uygulanan bir
dszi dönüşümün sonucu olarak
degerlendirmektedir, Bu dönü-
şümü gerçekleştirebilmek için
ise devlet, elindeki iki önemli
mali politika aracını -vergi ve
25.0
20.0 --
15.0 —
10.0 f
teşvik sistemini- sermaye
gelirleri lehine kullanma
doğrultusunda stratejik
bir tercih yaptı. ilk olarak
kamu sektörü konsolide
bütçe gelirleri içinde ku-
rumlara yönelik istisnalar,
vergi iadeleri ve genel ola-
rak "vergiden muafiyet"
yoluyla sermaye kazanç-
lannın "vergilendirilme-
mesi" yoluna gidildi. Bu
arada sanayi sektörü yo-
ğun bir teşvik sistemiyle
koruma altına alındı.
Bu teşvik sisteminin
önemli bir unsuru olan ih-
racat teşvik programının
devlet bütçesi gelirlerine
olan yükünü daha iyi gös-
terebilmek amacıyla 1 no'luşe-
kilden yararlanacağız. Burada,
söz konusu teşviklerin (tahak-
kuk eden) bütçe gelirlerine olan
görece yükü. sermaye gelirle-
rinden alınan (tahakkuk bazın-
da) kurumlar vergisi miktarla-
rıyla karşılaştınlarak sergilen-
mektedir. Şekil 1 'de gözlene-
bılinen sonuç çarpıcıdır: Ihra-
cat teşviklerinin Türk Lirası cin-
sinden toplam değeri. devlet
bütçesinin toplam gelirlerinin
yüzde 22'sine kadar çıkmakta
İhracat teşvikleri, kurum gelirleri vergiler ve bütçe gelirleri
Ihracat teşviklertnın butçe
gelirlerine oranı ıZVB)
1981 1982 1983 1984 1985 198B
KaynaMa': Ihracat teşv*. k-ergılerı. Togar H993). vergi venleı
1J91 'S92
Y1LLAR
Hazıne ^e Dış Tıcare! Müste$artgı
ve genel olarak tüm sermaye
gelirlennden alınan kurumlar
vergisi gelirlerinı (1986 yılı tek
istisnayı oluşturmak üzere) aş-
maktadır. Dolayısıyla, bütün
sermaye gelirlerinden "kurum-
lar vergisi" adı altında toplanan
vergi gelirleri, ihracatçı imalat
sanayiine tanınan teşvik tutarı-
nı karşılamayayetmemektedır!
Kurumlar vergisini bir anlamda,
sermaye kesiminin sivil toplu-
mun vergi havuzuna katkısı
olarakdeğerlendirirsek, bu kat-
kının 1980'ler boyunca inanıl-
maz derecede düşük kaldığını
ve teşvik sistemiyle de kayna-
ğma iade edilmiş olduğunu ra-
hatlıkla söyleyebiliriz. Nitekim
bu transferin boyutları
1990'larda kamu maliyesince
artık taşınamaz bir yük haline
gelecek ve kamu borçlanma
gereğindeki hızlı artışın ardın-
daki en önemli nedenlerden bi-
rinı oluştaracaktır.
Teşvik sistemindeki bu dö-
nüşümlere koşut olarak serma-
ye gelirlennden alınan vergile-
rin -gerek tahakkuk. gerekse
tahsilat bazında- efektrf olarak
azalmasına dayalı yeni bir tür
kaynaktransferi mekanizması-
nın ön plana çıktığını görmek-
teyiz. 1 no'lu şekilde de betim-
lendiği üzere, kurumlar vergisi-
nin bütçe gelirleri içindeki payı
tarihsel olarak çok düşük de-
ğerlere uiaşmış ve dönem bo-
yunca ortalama yüzde 9.1 dü-
zeyinde kalmıştır.
Daha ilginci, bu orandaki
düşme eğiiiminin yoğun olarak
1989'dan itibaren ortaya çık-
masıdır. Kurumlar vergisi gelir-
lerinin toplam bütçe gelirierine
oranı 1991'de yüzde 7.2,
1992'de ise yüzde 6.5 dolayın-
dadır. Hatırlanacağı üzere
1989, ücretlerin bastırılmasına
dayalı "klasik" kaynak aktarımı
mekanızmasının çözüldüğüyıl-
dır. Dolaytsıyla, iktisadi artığın
ücret gelirlerinin daraltılması
yoluyla yaratılmasına yönelik
mekanizmalann siyasi ve top-
lumsal olarak sürdürülemez
hale gelmesiyle yeni tür bölü-
şüm araçları devreye sokul-
muş, kamu finansman denge-
len de bu sürecin tüm maliye-
tini üstlenmiştir.
Toplumsal olaylann algılanması ve değeriendiril-
mesinde kullanılan bir yaklaşım bana hep yanlış gel-
mektedir. Genellikle denmektedir ki siyasal istikrar-
sızlık ya da politika yanlışlığı, ekonomik istikrarsızlı-
ğa neden otmaktadır. Diğer bir deyişle, istikrarsızlık
siyasetten ekonomiye doğru gelişmektedir. Bu gö-
rüş. toplumda iyice işlenmekte ve yaşadığımız tüm
sıkıntılar siyasetçilerin basiretsizliği veya beceriksiz-
liği ile açıklanmaya çalışılmaktadır.
Bazı kısa dönemli istikrarsızlıkları açıklamada böy-
le bir görüş geçerli olabilir, ama uzun dönemli istik-
rarsızlıklar bu şekilde açıklanamaz. Sosyal otaylan
tek faktörle açıklamak yetersizoimaklaberaber, uzun
dönemde etkili hâkim dokunun ekonomik altyapı ol-
duğu ortadadır. Çok yüzeysel bir yaklaşımla, siyasal
ve sosyal çalkantıların daha çok gelişmekte olan üt-
kelerde yaşanıyor olmasının ve getişmış ülkelerdeki
siyasal bunalımlann gelişmekte olan üikelerdeki ka-
dar derin izler oluşturmamastnın, etkileşim yönünün
siyasetten ekonomiye değil, fakat ekonomiden siya-
sete doğru olduğunun kanıtları olarak görülebilir.
Altyapı depremi
Ekonominin tabanındaki güçlerin dengelenmediği
koşulda bu tabandaki ınişli çıkışlı güç çatışmaları, si-
yasal erki yanına almaya çalışırken poiitik üstyapıda
ciddi çalkantılara neden olmaktadır. Türkiye'de ya-
şanan küçük-büyük sermaye çatışması, TOBB-TÜ-
SİAD çatışması ya da daha klasik olarak emek-ser-
maye veya faiz-ücret çatışmaları bu tür siyasal dal-
galanmalara neden olan tipik örneklerdir. Meşruiye-
tini oy süreci üzerine oturtan siyasal otorite ise top-
lumun çeşitli kesimleri arasındaki ekonomik çıkar iliş-
kisine dayalı bir tür anlaşma sağlamakzorundadır. iş-
te böyle bir cendere arasında kalan bir siyasal lider,
tanım ve görevi gereği, her savaştan galip çıkamaz.
Böyle bir sonuç işin doğasına aykındır.
Toplumda pay kapma mücadelesi kızıştıkça, sıra
ile baskı-ikna-kriz ve uzlaşma aşamaları yaşanır. Tür-
kiye son siyasal krizi, baskı ve ikna çabalannı izleye-
rek yaşadı. Şimdi sıra uzlaşmada. Fakat bu olası uz-
laşma bir tür göstermelik uzlaşma olmaya mahkûm-
dur. Çünkü Meclis, uzlaşma taraflarının gerçektem-
silciterini banndırmıyor. Bugün uzlaşmada taraf gibi
görülenler, taraflann gerçek temsilcisi olmayıp altya-
pıda açığa çıkmış olan sorunu şu veya bu biçimde
kullanan siyasal örgütlerdır. Bu nedenle bu örgütle-
rin oluşturacağı olası çözüm hiçbir şekilde kalıcı ola-
maz.
Özelleştirilmiş siyaset
Siyasal arenada ekonomik ve topiumsal sorunla-
nn siyasal yöntemlerle etkılenıp görece kabul edile-
bilir bir çözüme kavuşturulabilmesi. Meclis'in top-
lumsal altyapıyı gerçekten temsil etmesı koşuluna
bağlıdır. Demokrasinin vazgeçilmez koşuiunu oluş-
turan böyle bir temsil, toplum katmaniarınm politize
edilmesinden, bunların en üst düzeyde siyasal karar-
lara katılmasını sağlayacak sistemlerın oluşturulma-
sına dek uzanan bir dizi oluşum ve kurumlan gerek-
tirir. Siyasetin bu denli özelleştirildiği bir ortamda böy-
le bir yapılanma söz konusu olamaz. Böyle bir gelir
ve servet dağılımı koşulunda. siyaseti özelleştirme-
nin pençesinden kurtarmak, yerçekimine karşı dur-
mak kadar zordur, hatta olanaksızdır.
Özelleştirme, bir işlem, mal ya da hizmeti tıcarileş-
tirme, yani metalaştırmademektir. Metalaşmakise bir
fıyat karşılığında pıyasada alınıp satılabilir bir süjeye
dönüşerek paranın gösterdiği yönde hareket etmek-
tir.
Yıtbaşından geçerli
Memura ortalama
yüzde 53 zam
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) -Maliye Bakanı İs-
met AttBa. memur maaşlan
ıkemekli aylıklanna 19%'-
nın ilk yarısında ortalama
yüzde 53. ikıncı yarısında da
hükümetin uygun göreceği
bir oranda zam yapılacağınt
açıkladı.
Artışlarda. "gelecek \ır
enflasyonunun dıkkate alın-
dığını \urgulayan Attıla.
Devlet Planlama Teşkila-
tı'nıntDPT) 19% sonu enf-
lasyon tahmıninin yüzde 40
olduğunu söyledi.
Attıla. dün >aptığı yazılı
açıklamada, 19% bütçe ta-
sansmda. gelecek yılın ilk 6
aylık dönemi için ocak ayın-
dan itibaren aylık katsayının
1225"ten 1695'e.yan ödeme
katsayiiinın 415'ten 565"e,
taban aylık katsay ısınm da 4
bm Wdan 9 bın'230"a yük-
sekceğini kaydetti. Maaşla-
rın yılbaşında ortalama yüz-
de 53 oranında arttınlacağı-
nı belirten Attila. temmuz
ayında \erilecek zam oranı-
nın da Bakanlar Kurulutara-
fından belırleneceâini bildir-
dı.
DPT'nın, 1996 sonu ıçm
>üzde 40 oranında enflasyon
hedefı behrkdığinı açıkla-
yan Attıla. bu çerçevede en
düşük derecedeki kamu çalı -
şanı ıle en düşük dereceden
emeklı olmuş bir memurun
aylıklarının ocak ayında or-
talama yüzde 60 ıle yüzde 65
oranında arttırılacağını be-
lirtti.
Arüş oranlan
Maltye Bakanı'nın açıkla-
ması uyannca. maaş mıktar-
ları \e ocak ayında önaörü-
len artış oranlan şö>k:
30 milyon 348 bin lira ay-
lık alan 1. derecenın 4. kade-
mesindeki bir genel müdü-
rün maaşı yüzde 40.1 oranın-
da artttrılarak42 milyon 528
bin liraya: 7 milyon 791 bin
lira alan 5. derecenin 1. ka-
demesindeki bir servis şefi-
nin maaşı yüzde 62.6 oranın-
da arttırılarak 12mılyon665
bin liraya: 6 milyon 953 bm
lira aylık alan 15. derecenin
1. kademesındeki bir ılkokul
mezunu memurun maaşı
vüzde 65.5 oranında arttırıla-
rak 11 milyon 506 bin liraya:
8 mityon 133 bin hra a\lık
alan 5. derecenin 9. kademe-
sindeki bir ortaokul mezunu
memurun maaşı \üzde 6! .6
oranında arttınlarak 13 mil-
şon 142 bin liraya: 9 milyon
628 bin hra aylık alan 9. de-
recenin 1 kademesındeki bir
öğretmenin aylığı yüzde
57.9 oranında arttınlarak 15
milyon 207 bm liraya: 16
miKon 559 bin lira aylık alan
8. derecenin 3. kademesin-
deki bir doktorun maaşı da
yüzde 49.7 oranında artarak
24 milyon 785 bin lıra\a. 33
milyon 665 bin lira aylık alan
1. derecenin 4. kademesin-
dekı 5 yıllık bir profesörün
aylığı yüzde 40 oranında art-
tınlarak 47 milyon 128 bin
liraya: 13 miKon 882 bin li-
ra alan 7, derecenin 1. kade-
mesındeki araştırma görevli-
sinin aylığı yüzde 50.2 ora-
nında artınlarak 20 milyon
844 bm lıraya: 16 milyon
429 bin lira aylık alan 8. de-
recenin 1. kademesindeki bir
teğmenın maaşı da yüzde
51.4 oranında arttınlarak 24
milyon 874 bin lira\ a çıkarı-
lacak.
Emekli ayhklan
Mali\e Bakanı Ismet At-
tila" ntn\erdiğı bılgıye göre.
ocak a\ında çeşitli k'ademe-
lerden emeklı olmuş memur-
ların avhklarına vapılacak
artışlar şöyle:
"25 mil\on 421 bin lira
emekli a>lığı alan 1. derece4.
kademeden a\ nlmış30yıllık
genel müdürün a\lığı yüzde
47.9oranında arttınlarak37
milvon 588 bjn lira)a: 8 mil-
yon 64 bin lira a\Hk alan 5.
derecenin 9. kademesinden
ekekli olmuş 35 \ıllık orta-
okul mezunu bir memurun
aylığı >üzde 70.2 oranında
arttınlarak 13 mihon7Dbin
lira>a: 12 mihon 216 bin lira
aylık alan 1. derecenin 4. ka-
demesinden 30 yılda emekli
olmuş bir öğretmenin aylığı
\üzde 58.1 oranında arttın-
larak 19 mihon 316 bin lira-
\a: 16 milyon 62 bin Hra ay-
lık alan 1. derecenin 4. kade-
me sinden 30>ılda emekli ol-
mıi') bir dokturan maaşı > üz-
de53.4oranında arttınlarak
24 mihon 639 mihon liraya;
25 miîyon 723 bin lira a\lık
alan bir kıdemli alba>ın ma-
aşı da yüzde 48.7 oranında
arttınlarak.V7 mihon248bin
lirava vukseltiidi."