23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Ovacık davasında 5 tahliye • ANKARA (AA)- Keçiören Belediyesi'nde çahşan ve 'A Takımı' mensuplan oldukları öne sürülen 7 sanığın. Erdal Yıldınm'ı (22) kasten öidürdükleri gerekçesiyle yargılanmalanna başlandı. Ankara 7. Ağir Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında mahkeme, 5 sanığın tahiiyesine karar veriken Abdülkadir Yaşartürk ve Hakkı Şener"in tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı. fiörme özürlü 3 • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara "da 15 ekim pazar günü Türk-lş tarafından düzenlenen milingde görme özürlü üç öğrencinin göz altına alındığı bildirildi. Altı Nokta Körler Derneği. dün yaptığı yazılı açıklamada. dernek üyesi görme özürlü Arzu Şenyurt. Berrak Bilgin ve Cem Ergeldi'nin miting sırasında gözaltına alındığı. ancak bugüne kadar kendilerinden haber alınamadığı belirtildi. jstanbul DYP'de ihraç süreci • İSTANBUL (AA)- DYP Istanbul ll Disiplin Kurulu. Yönetim Kurulu'nun "tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle" sevk ettigi eski il başkanlanndan Orhan Keçeli, Muhsin Divan ile Cengiz Kaptanoğlu'nun savunmalannın alınmasını kararlaştırdı. DYP istanbul tl Başkanlığından dün yapılan yazılı açıklamada. il disiplin kurulunun tüm üyelerin katılımıyla toplandığı belirtildi ve "adı geçen şahıslann parti tüzüğünün ilgili maddeleri gereğince sa\unmalannın alınmalanna oy bırliğiyle karar verdi" denildi. Hatipoğlu'ndan Hak-İş'e ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Başkanvekilı Yasin Hatipoglu, işçi. işveren ve işyeri üçlüsünün dayanışmasıyla başanlamayacak hiçbır şeyin olmadığını söyledi. Hak-tş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik'i ziyaret eden Hatipoglu, tüm kurum \e kuruluşlann hoşgörüyü ve banşı esas alması gerektiğini söyleyerek"lşçi, işyeri, işveren üçlüsü dayanışma içerisinde, tolerans içinde yürütebilirsek, başaramayacağımız hiçbir mesele yoktur" dedi. İP: Çillep hesap vermeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Işçi Partısı Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin, dün yaptığı yazılı açıklamada. Tansu Çiller'in yasadışı yollarla edındiği malvarlığının hesabını vermeden yeni bir hükümet kurma arayışına gittiğini ileri sürdü. Gültekin. İP Genel Başkanı Doğu Perinçekin 1 Eylül 1993 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na Çiller hakkında suç duyurusunda bulunduğunu anımsatarak "İşçi Partisi. Çiller'in suçlannın üzenne gitmeye kararlıdır. Yasadışı yollarla senet edinen ve yalan beyanda bulunan bir kişi Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olamaz" dedi. Bölge valilepi toplantısı • HAKKÂRl(AA)- Olağanüsrü Hal Bölgesi kapsamındaki illerin valilerinin katıldığı toplantıda konuşan Bölge Valisi Ünal Erkan. 1995'in ilk 10 aylık döneminde 3 bın91 PKK'linin öldürüldüğünü, bölge genelinde 691 de faili meçhul olayın aydınlatıldığmı açıkladı. Teröristlerin bu süre içerisinde çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 186 vatandaşı katlettığini. 295 vatandaşı da yaraladığını belirten Erkan, Hizbullah örgütüne yönelik sürdürülen operasyonlarda da 336 teröristin yakalandığını bıldirdı. Erkan. "Sağlanan huzur ortanıı nedeniyle göç eden vatandaşlanmızdan 11 bin 424'ü köylerine dönmüş, 3 bin 346 okul egitime açılmıştır" dedi. Ydmaz'dan DemîreFe tepld ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, güvenoyu alamayan bir lidere yeniden hükümet kurma görevi verilmesinin dünyada başka örneği olmadığını kaydetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Vılmaz. Cumhurbaşkanı Süle>man DemireTin 52. hükümeti kurma görevinı yeniden DYP lıderi Tansu ÇUJer'e vererek, "demokratik kurallan çiğnediğmi" savundu. Güvenoyu alamayan bir lidere yeniden hükümet kurma görevi verilmesinin. dünyada başka örneği olmadığını kaydeden Yılmaz. geniş tabanlı hükümet kurma yolunun CHP lideri Deniz Baykal tarafından tıkandjğuıı söyledi. ANAP lideri Yılmaz. Cumhurbaşkanı Demirel'in 52. hükümeti kurma görevıni yeniden Çiller'e vermesinden sonra, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. "Güvenoyu alamayan bir lidere yeni görev vçrilmesinin, dünyada bir örneği olduğunu sanmıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel'in, yeni hükümeti kurma görevini Çiller'e vermekle demokratik kurallan çiğnediğıni öne süren Baykal. "Devamlı kural adamı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, kurallan tahrip etti. Demokratik kurallara \e teammüHere aykırı bir işlem yaptı" diye konuştu. Demirel - Görevi yeniden Çiller'e verdi Genış tabanlı hükümet kurma çalışmaları konusunda CHP lideri Baykalın "yolları tıkadığmı" kaydeden Yılmaz. "Baykal. Cumhurbaşkanı'naçıktığında. 'Sadece bu (DYP-CHP koalısyonu) olabilir' demiş. Grev ertelemeîerinin de hükümet kunılmadan bitirilmesini istemiş" görüşünü dile getırdi. Yılmaz. hükümet konusunda DYP-CHP uzlaşmasının Yılmaz - Demirel kurallan çiğnedi. altında "maharlığı soruşturmasının bloke edilmesinin yattığını" öne sürdü. Kurulacak DYP-CHP koalisyonuna güvenoyu verilmesini engellemeye çalışacaklarını da belirten Yılmaz. güvenoylaması sırasında DYP'nin çok fazla "fW" verecegini savundu. Yılmaz, hükümetin güvenoyu alması durumunda ise bir an önce seçim yapılması için çaba harcayacaklannı bildirdi. Yılmaz, Çiller'in 52. hükümeti kurmakla görevlendirilmesine ilişkin olarak bugün partisinin grup toplantısında geniş açıklamalarda bulunacağını da kaydetti. ANAP Genel Başkan Yardımıcısı Eyüp Aşık. Demirel-Çiller görüşmesinden önce Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Çiller'e yeniden göre\ verilmesi durumunda sistemin sarsılacağını söyledi. Çiller'in gü\enoyu alamadığının ortaya çıkmasından sonra "korsan hükümet kurma" çahşmasına giriştiğini anlatan Aşık. Çiller'in kendisine koalisyon ortağı değil, dosyalannı kapatacak bir "suç ortağı" aradığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanı"nın başlangıçta DYP azınlık hükümetini onaylamasının yanlış olduğunu belirten Aşık. "Çüler hükümeti, 39 farkla güvenoy unu ka>betmiştir. Cumhurbaşkanı bunu görmeliydi. Cumhurbaşkanlığı ikinci bir hatayı daha kabul etmez. Çiller hükümetine yeniden görev verilirse bu kez. parlamentoya haksızlık, saygısızlık olur. Bu kez, Çifler hükümeti değil Cumhurbaşkanı o>lanır" diye konuştu. DYP, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçiminde de bölündü TBMM başkanı bugün belli olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM Başkanı dün yapılan ilk iki tur oylamada anayasanın öngördüğü 300 oya ulaşılamadığı içın seçile- mezken seçim ışlemı. bugün yapıla- cak olan 3 ve 4'üncü turlar da tamam- lanacak. TBMM Başkanlığı için 3 aday çıkaran DYP, seçim turlannda da bölündü. DYP'li adaylardan Ismet Sezgin, ilk turda 145. ikinci turda 144; Ertekin Durutürk, ı^ turda 74. ikinci turda 88: Yaşar Topçu, ilk tur- da 32, ikinci turda 18 oy aldı. Başbakan'm adayı olarak bilinen Sezgın'e karşı tepki için adaylıkla- nnı koyan ve daha sonra DYP'den is- tifa eden Akın Gönen ve ihraç edi- len İrfan Köksalan dün adaylıklan- nı geri çektiler. ANAP'lı Vehbi Din- çerler"den sonra. Yüksd Yakna da dün Mustafa KafcmB lehine adaylıktan çe- kıldi. TBMM Genel Kurulu'nda sa- at 15.00'te başlayan TBMM Baş- kanlığı seçimlerinin ilk turoylama- sında 393 milletvekili oy kullandı. ilk turda. DYP'li adaylardan Ismet Sez- gın 145. Yaşar fopçu 32. Ertekin Durutürk 74. ANAP'lı Mustafa Ka- lemli 88. Yasin Hatipoglu da 42 oy alırken 8 oy boş çıktı, 4 oy da geçer- sizsayıldı. ikinci tur oylamasına gi- dilirken adaylardan çekilen olmadı. 5 adayın katıldığı ikinci turoylama- da ise 373 milletvekili oy kullandı. Sezgin. 144 oy alırken Durutürk. oy- lannı 88'e yükseltti. Kalemli 78, Ha- tipoglu 39. Topçu 18 oyda kaldı; 6 oy da boş çıktı. Durutürk'ün ilk iki turda partisi- nin milliyetçi kanadı ıle MHP oyla- rını aldığı belinilirken CHP'lilerde ilke olarak yeniden koalisyon konu- sunda anlaştıkları Çiller'in adayı ola- rak bilinen Ismet Sezgin'e oy verdi- ler. DYP'den ihraç edılen Gökberk Ergenekon'un da Ismet Sezgın'den yana oy kullanması dikkat çekti. Anayasanın 94. maddesine göre üçüncü turda. salt çoğunluk olan 226 aranacak. Üçüncü turda salt çoğun- luk saglanamamazsa bu oylamada en çok oy alan 2 aday, 4'ünncü tura katılacak ve bu turda en fazla oy alan üye başkan seçilecek. En son tura DYP'li adaylar Sezgin ve Duru- türk'ün kalması durumunda, muha- lefet partilerinin, Çiller'in adayı ola- rak anılan Sezgin'e karşı Durutürk'ü destekleyebileceği belirtiliyor. ANAP, Anayasa Mahkemesine başvurmuştu İkili karamameye iptal karanANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mah- kemesi. ANAP'ın başvurusu üzerine. Adalet Bakan- lığı'ndakı üst düzey atamalarda. ıkili karamameyi ge- çerli kılan düzenlemeyi iptal etti. Anayasa Mahkemesi "nin gerekçeli karan. Resmi Ga- zete'nin dünkü sayısında yayımlandı. ANAP. "2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu, 2992 sayılı Ada- let BakanlığYnın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun. 2461 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Ka- nunu ile 190 ve 270 sayüı KHK'lerde Değişiklik Yapıl- masına İlişkin Kanun"un bazı maddelerinın anayasa- yaaykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa Mahkeme- si 'ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzen- leme. Adalet Bakanlıgf ndaki üst düzey atamalarda başbakan ve ilgili bakanın onayının bulunmasını ye- terli kılıyordu. Mahkemenin iptal gerekçesinde. gerek Adalet Ba- kanlığı'nın merkez kuruluşlannda çahşan hâkim ve sav cılann. gerekse, ilgili yasada belirtilen idari görev- lere yargısal görev yapan hâkim ve savcılann atanma- larına ilişkin kararnamelerin. cumhurbaşkanının ona- yma sunulmasının anayasa buyruöu oldugu belirtil- di. Gerekçeli kararda, aynca Adalet Bakanlıgı müste- şannın. bakanlık hiyerarşisine bağlı olmakla birlık- te. Hâkimler v e Savcılar Yüksek Kurulu'nun doğal üye- si olduğu anımsatılarak. her türlü baskıdan uzak bu- lunması gerektiği belirtildi. Tunuslu devrimci Makhlouf îsveç'te HALİL NEBİLER Tunus'ta rejim muhalifı ey- lemlerinden dolayı 20 y ıl hap- se mahkûm edılen ve Türki- ye'de yakalandıktan sonra ser- best kalıp yaklaşık iki yıl ka- çak yaşay an Tun uslu dev nm- cı Riyad Makhlouf. Türkı- ye"den sahte pasaportla kaça- rak Isveç'e gıttı. Stockholm 'de gözaltmday- ken telefonla ulaştıgımız Ri- yad Makhlouf. Isveç'ten sıya- si sığınma hakkı ıstedığini ve bu talebıne olumlu yanıt ge- leceğine inandıgını söyledi. Tunuslu devnmcınin. evlül ay ı sonunda sahte bir Avrupa ülkeM pasaportu kullanarak Türkiye'den çıkış yaptığı ve Isveç'in başkenti Stockholm'e gıttiği belırlendı. Stock- holm'de gözaltında tutuldugu yerde telefonla ulaştıgımız Rıyad Makhlouf, sorulanmı- zı şöyle yanıtladı: -Sizi tsveç'e girmeye çan- şırken mi yakaladılar? Hayır. Ben yakalanmadım. Sahte pasaportla girdim Is- veç'e. Akşam otelde kaldım. Ertesi gün göçmen dairesine giderek politik göçmen ol- mak istediğimi söyledim. Na- sıl girdiğimi anlattım. Sahte pasaportumuverdim. Böyle- ce dört gün göçmen dairesi- ne gıdıp geldim. Göçmen da- iresinin verdiği bilgı üzenne polis gözaltına aldı. - İsveç sizi iade edecek mi? Mümkün değil, Zeynel Abidın Bin Alı. Tunus Dev- let Başkanı yani. ana muha- lefet partısı lıderinı kendi yol- suzluklannı onav a çıkardı di- ye içeri attı. Bu haber de Le Monde'da yer aldı. İsveç gı- bi bir ülke beni böyle bir ada- mın eline atmaz. Benim pa- saportumdan Cezayir'deki ayaklanmaya karşı mücadele ettigımi pasaport damgala- nmdan dolayı Bin Ali yöne- timı bılıyor. Bundan dolayı bile isveç benı göndermez. Kaldı ki Tunus ve Türkiye"de- kidavadosyalanmı isveç'te- kı avukatım ınceledi. O da benim iademi mümkün gör- müyor. İHD? DE BASIN AÇIKL4MASI YAPILDI Otobüstegericisaldm İstanbul Haber Servisi - Halk otobüsünde sakallı iki kişinin saldınsına ugradığını belirten Haydar Köse. "Erkeğin kolu bayanın omuzunda olduğu için iki sakallının saldınsına uğrayan bir çifri koruy unca. söz konusu kişiler beni döv meye başladı" dedi. Edirnekapı- Taksim yönüne giden halk otobüsünde 15 ekimde günü iki sakallının saldınsına ugradığını iddia eden Haydar Köse. konuyla ilgili olarak dün İnsan Hakları Derneğf nde bir basın toplantısı düzenledi. Kendisine saldıran kişilerın Fatih'te otobüse bindiğini söyleyen Köse. "Bu kişiler: iriyan. komando bereli ve sakallı kişilerdi. Gerici. faşist görünümlü insanlardı" dedi. Köse. söz konusu kişilerın otobüse Havdar Köse- Davak vedi bindikten sonra. kızın omuzuna kolunu dolamış bir erkeğe 'Ne sanlıyorsun' diye sataştıklannı. olaya müdahale edince kişilerın çifti bırakıp kendisinin üzerine yürüdüklerini anlattı. Ötobüsteki ınsanlann ise sadece seyrettiklerini belirten Köse. şunları söyledi: "Sustukça gericilere fırsat veriliyor. Bugün bana yapılan yann size daha fazla yapılacak. Gericilik örgütlenmektedir ve bu sistem buna müsaade etmektedir. Aziz Mesin'in "İnsanların yüzde 6O'ı aptaldır" demesini hakaret kabul edenler. yanı başlanndaki hakaretin farkında değiller. Ben insanlann korkmalannu gericiliği ve gerici düşünceleri protesto edivorum." CHP 59a düstü Zilan istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Batman Millet- vekili Abdülkerim Zilan. güven oylaması öncesin- de "spekülasyonlara mey- dan vermemek" için erte- ledığı CHPden istifasını. dün TBMM Başkanlığı"na verdi. Son istifalar ve DYP'den ihraçlar sonucunda. olası bir DYP-CHP koalisyo- nunda sandalye sayısı 223 oldu. DYP'den lOmilletve- kilinin ihracından sonra. TBMM'deki bağımsız mil- letvekillerinin sayısı da 32'ye ulaştı. Batman Milletvekili Ab- dülkerim Zilan. güven oy- laması öncesınde transfer pazarlıklan söylentileri ne- deniyle istifasını ertelemiş- ti. Zilan. dün yaptığı açık- lamada. "Lider değişiyor, zaman akıp gidiyor; ama uygulamalarda bir deği- şiklik olmuvordu. Bugün CHP'nin hükümette yer alması kuv vctlc muhtemeL Transfer iddialarını gün- deme getirebilecek bir azın- lık hükümeti söz konusu olmayacağından, ayrıca DVPve CHP'nin ilke an- laşmasına vardıklan bir or- tamda. istifa karannı yü- riiriüğe koymanın uygun olacağına inanıyonım" de- di. Zilan. bağımsız kala- cağını sözlerine ekledi. Zilan'ın ıstifası ve DYP'den 10 milletvekilı- nin ihracıyla parlamento aritmetiğı yeniden değişir- ken bağımsız milletvekil- lerinin sayısı. grup kurmak için yeterli olan 20 millet- vekili sayısını aşarak 32'ye ulaştı. Olası bir DYP-CHP koalisyon hükümetinin sandalye sayısı da 223 ol- du. Parlamentodaki siyasi partiler ile sahip olduklan millervekili sayılan şöyle: DYP: 164, ANAP: 95. CHP: 59. RP: 38, MHP: 17. DSP: 10. BBP:7. YP: 2,MP:2.YDH:2.bağım- sızlar: 32. boş: 22. NOTLAR/ ORAL ÇALIŞLAR 2 5 gün süren hükümet krizinin doğru rotaya girmesinde iki önemli etken ciddi bir ağırlık oluşturdu: Bunlar, haklannı arayan işçiler ve onurlu bir hükümet ortaklığını savunan sosyal demokrasi. Necdet Menzir'in istifa ettirilmesi önemli bir başandır. Şimdi sıra işçilerin haklı taleplerinin karşılanması ve demokratikleşmenin takipçisi olmanın zamanıdır. Deniz Baykal, elindeki kartlan şu ana kadar doğru kullandı. CHPsiz bir iktidar imkânı olmadığını Tansu ÇUIer"e kabul ettirdi. DY'P'nin kuyruğuna takılmış bir sosyal demokrasi imajını düzeltti. Bu başansını kabul etmek ve kendisini kutlamak gerek. DYP-CHP koalisyonu şu andaki Meclis aritmetiği içinde en makul olanıdır. Bu makul ortaklık, artık makul bir çizgide, yani sosyal- demokratların da ağırlığını ve varhğını kabul ederek yürüyebilir. Tansu Çiller. 25 günlük maceranın sonunda bu gerçeği gördü. kendince doğru olanı yaparak CHP'nin isteklerine kulağını açtı. CHP'ye düşen sorumluluk... Türkiye bir seçim ortamına girdiğine göre. bu ortaklıktan neler beklenebilir. önce bunu görmek gerekir. İlk iş. DYP ıle ÇHP arasında uzun süredir üzerinde anlaşmaya vanldığı halde DYP grubunun işi yokuşa sürmesi nedeniyle bir türlü adım atılamayan demokratikleşme paketinin gündeme getirilmesidir. Terörle Mücadele Yasası'nında yapılması gereken değişikliğin hızla halledilmesi. memurlara toplusözleşmeli sendika hakkının tanınması. anayasadaki anti-demokratik hükümlerin ayıklanması ilk elde yapılabilecek olanlar. Bunu. son Anayasa değişikliklerinin yasalaştınlması ve buna uygun bir seçim yasasının hazırlanması izleyebilir. CHP. eğer elindeki kartlan iyi kullanabilirse, hem Türkiye"deki gerilimin azaltılması. hem de partinin yeniden toparlanması noktasında başanlı adımlaratabilir. Deniz Baykal'ın esnek ve etkili tavn böyle sürerse belli mesafeler alınması mümkündür. Türkiye'nin şu andaki siyasi tablosunun iç açıcı olduğunu iddia etmek mümkün değil. Güneydoğu'da her gün 20-25 insan ölmeye devam ediyor. Y'oksullarla zenginler arasındaki uçurum giderek büyüyor. Otoriter ve despotik yönetim. halkın tepesinde boza pişinyor. Bunalım derinleşivor Göçler sürüyor. büyük şehirlerin varoşlannda çaresizlik içindeki insanlar. ağırlıklı olarak Islam radıkalizmine. aşırı milliyetçıliğe veya tepkısel küçük sol grupçuklara yönelıyor. Bunalım heralanda derinleşıyor. Ama herderinleşen bunalım bazı solcuların sandığı gibi devrimci bir durum yaratmıyor. Türkiye'de tam tersine karşı devrimin güçlendiği bir bunalım yaşanıyor. İç kamplaşma. halkın aleyhine bir gerilime ve kaosa yol açıyor. Işte böyle birortam içinde veya bu ortamın bir sonucu olarak Meclis çözüm üretecek bir etkinlik gösteremiyor. Toplumsal bunalım. iktidara yansıyor ve siyasi partiler buhrana çözüm ürermekte zorlanıyorlar. Çözüm bulamayınca kişisel manevralarla ve günlük hesaplarla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ancak hükümet buhranının sürmesinin en ağır y ükü de emekçilerin sırtına yüklenıyor ve gelişmeler daha sağcı çözümlere kapı aralıyor. Askeri muhtıranın gündeme gelmesi de aynı yönelimin bir ifadesi. Sisteme sağdan muhalefet eden ve daha geri bir sistem kurmak isteyen MHP ve RP gibi partilerin güç toplaması da uyarıcı bir nokta. Sosyal demokratlara işte böyle birortam içinde önemli görevler düşüyor. CHP. parlamentoda ve hükümet içinde kararlı bir demokrasi savunucusu olursa ve Türkiye'nin daha da sağa kaymasını engelleyecek bir ataklık gösterirse kötü sicilini temizleme olanağını elde edebilır ve kaybettıği prestijini de yeniden kazanabilir. CHP'nin DYP'yle neden yeniden ortak olduğunu tartışmasının biranlamı yok. Önemli olan bundan sonra hükümet içinde nasıl davranacağıdır. Eğereskisi gibi her türlü anti-demokratik uygulamaya seyirci kalırsa. toplum içinde banş ve huzuru sağlayacak taleplere kulağını tıkarsa bir şey değişmez. Biz onlardan bugüne kadar olduğu gibi, yine demokrasiyi ve banşı savunmalannı istemeye devam edeceğiz. Türkiye çok zor ve acılı bir dönem yaşıyor. işlerin bu noktaya gelmesinde savaş ve şiddet taraftarlannın inisiyatifi ele geçirmeleri tayin edici bir rol oynadı. SHP ve daha sonra CHP yöneticileri büyük ölçüde bu gelişmelere seyirci kaldılar. Büyüyen kan ve ateş tablosunun korkak bir destekçisi olmaktan öteye gidemediler. Şimdi ellerinde yeni olanaklar ve yeni kartlar bulunuyor. CHP'nin içinde olmadığı bır hükümetin kurulamayacağı kanıtlandı. Sıra Baykal ve arkadaşlannda. Türkiye. onlardan sorunlaıyı çözümü konusunda atak ve kararlı bir tavırbekliyor. GLOBAL POLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU 'Bir Milyon Siyah ; Erkekr Yürürken... Pazartesi günü VVashington'da yapılan "Bir Mil- yon Siyah Erkek" yürüyüşü -kadınlar davetli değil- di, "evde kalıp çocuk bakmalıydılar"- bir milyon ol- masa bile yüzbınlerce siyah erkeği bir araya topla- dı. Belli ki, O.J. Simpson davasından sonra ırkçılık sorunu ABD'nin gündeminin merkezine oturmuştu. Diğertaraftan. bir siyah protesto hareketi olan "Is- lam Ulusu"nun lideri Louis Farrakhan tarafından çağ- nlmış olması. yürüyüş öncesinde ve sonrasmda ateş- li tartışmalara yol açtı. Yahudileri, Arapları ve Koreli göçmenlerı "kan içiciler" olarak nıteleyen Farrakhan, aynı zamanda eşcinsellere düşmanlığı ve açık cin- • siyetçi tutumu ile de meşhur. Yürüyüşün böyle bir liderlik altında toplanmış olması, ABD'de ırk ilişkile- rinde yeni ve çok karmaşık bir dönemin başlamak- ta olduğunu gösterıyor. Önce arka plan. 1950'lerde sanayide, emek vas- fı bileşiminin değişmeye başlaması ile en vasıfsız ve emek yoğun işlerin bir kısmı ortadan kalkmaya baş- ladı. Bu süreçten esas olarak siyah işçiler zarar gör- düler. 1947-69 arasında siyahlar arasında işsizlik yüzde 8.5'ten yüzde 12'ye yükseldi. Beyazlar ara- sında bu oran sadece yüzde 5.8 ıdi. 1980'lerin so- nunda ekonomik krizin baskısı. otomasyonun hız- lanması ıle siyah nüfus içinde işsizlik arttı. Kölecili- ğin kalkmasından sonra, hep bir iç sömürge, ucuz ve vasıfsız emek kaynağı olarak görülen "Zencrye artık gerek kalmamıştı!"S\yah nüfusun yaşam stan- dardı geriledi, ailelerin dagılması ve suç oranı arttı. Sorun 1990'larageldiğimizde, çeşitli ayaklanmalar- dan, çete savaşlarından geçerek kronikleşti. Bu sı- rada ekonomik krizin baskısı beyaz işçileri, hatta or- ta sınrfı da etkilemeye başladı. Fabrikalann kapan- ması, yerel kasaba cemaatlerini dağıtmaya, şehir- leri mezbeleliğe çevirmeye başladı. Beyaz orta sını- fın korkusu giderek ırkçı beyaz üstünlüğü teorisine dayanan milis hareketlerini, aşın sağ anarşizmi kö- rüklemeye başladı. Bu madalyonun bir de öbür yüzü var. 1960'larda- ki sınıf mücadeleleri, beyaz, siyah ışçi hareketinin ve aydınlann dayanışması, ırkçılığa karşı Sivil Haklar Ha- reketi'nl yarattı. Bu hareketin basıncı ile siyahlar bir- çok haklar elde ettiler. Bunlardan biri de bu günler- de Cumhuriyetçilerin boy hedefi olan "olumlu aynm- cılık" politikasıydı. Bu politika. toplumda olumsuz ko- şullarda olan siyahlara. işe, okula girerken, sosyal yardımlardan faydalanırken maddi ve manavi des- tek vererek fırsat eşitsızliğınt azaltmayı amaçlıyordu. Bu süreç giderek, siyah sanatçılann yanı sıra, Cosby dizisinde seyrettiğimız, doktor. avukat, subay. ban- kacı, tüccar, öğretmenlerden oluşan, içinden sena- törler. belediye reisleri, hatta Colin Povvell gibi bir genelkurmay başkanı çıkan siyah bir orta sınıfın doğ- masına, yaşam biçimi, gelir düzeyi ve yaşam alanı itibarıyla siyah nüfusun geri kalanından ayrılmasına yol açtı. Son yıllarda artan ırkçılık, siyah toplum içindeki suç oranı ve nihayet New York siyah belediye reisi, Mic- hael Jackson, O. J. Simpson gibi siyah "cemaatin • gurur vesileleri olan isimlerine" yönelik suçlamalar siyah orta sınıfın öz güven hissinı zedelemeye ve içi- ne bır korku salmaya başladı: "Polise düşünce kim olduğun fark etmiyordu. Artık sen sadece basit bir zenciydin!" Böylece madalyonun iki yanı birleşerek , bugünkü ortamı yarattı. Siyah orta sınıf, güvenliği- ni. siyah yoksul kitleler ve siyah işçi sınıfı üzerinde kuracağı bir hegemonyanın getireceği siyasi ve top- lumsal güçte aramaya başladı. - Bu açıdan pazartesi günü yapılan yürüyüşün sem- J bolleri oldukça ilginçti: Bir taraftan üyeleri siyah ta- kım elbise, kırmızı papyon kravat giyen "İslam Ulu-' su"hareketi, diğer taraftan Afrikalı Amerikalı Kato-' likler Hareketi, kadınlara yapılan "evde kal, çocuk bak", erkeklere "özgüven, saygı ve sorunlarına sa- hip çık", "siyah siyahı öldürmesin, soymasın vb." çağ- nsıt O. J. Simpson'la Siyah Panterler'üen Mumia Abu Cemal'in resminin birlikte taşınması, yürüyüşe he- men hemen hiç beyaz katılımın olmaması... ; 1963 yılında Martin Luther King lideıiiğindeki Si- vil Haklar yürüyüşünden sonra, en büyük ve görkem- li yürüyüştü bu. Ancak. o yıllarda hareketi başarıya ulaştıran beyaz ve siyah işçilerin birliği ve kadınla- rın katılımı. yerini ağır ataerkil, Yahudi düşmanı, din- ci, ayrımcı bir orta sınıf (adını koyalım, bir burjuva) lıderliğe bıraktı. Bu, yürüyüşün ırkçılığa karşı bir dı- reniş. mücadele çığlığı olmasını tabii ki ortadan kal- dırmıyor. Ancak ABD'de sınsi sinsi gelişen ırkçı fa- şist harekete, aşın sağ tepkiye karşı, siyah ve beyaz işçileri birleştirip bir "sınıfa karşı sınıf" politikası uy- gulamak yerine "ırka karşı ırk" politikasını uygulama- ya çalışarak, bu yeni hareket, daha baştan kendini. başarısızlığa mahkûm ediyor. Bunun ise sadece ' ABD değil tüm dünya içın oldukça tehlikeli bir ge- lişme olduğunu kabul etmek gerekir. Ne de olsa ABD hâlâ, diğer ülkelerle rekabet etme durumunda ' olan bir emperyalist güç... Hüsnü Doğan'a cağrı İstifacı milletvekilleri ANAP'a katıhyor ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık. DYP'den istifa eden 8 ve ihraç edilen I milletvekili ile bağımsız milletvekili Gaffar Yakın'ın bugün ANAP'a katılacağını açıkladı. Eyüp Aşık. DYP'den istifa eden Bedrettin Dalan. Akın Gönen, Ersin Faratyalı, Orhan Kilercioğlu, Şerif Ercan, İbrahim Ansoy, Veysel Atasoy, Mehmet .\li Yılmaz ile ihraç edilen Cemal Özbilen ve ANAP kökenli Gaffar Yakın'ın büyük olasılıkla bugün ANAP'a katılacaklarını bildirdi. Aşık, bugünden sonra DYP'den istifa edecek milletvekillerıne de kapılannın açık olduğunu belirtirken YP'den itifa eden ANAP kuruculanndan Hüsnü Doğan'ı da bir kez daha partilerine davet ettiklerini belirterek "Sayın Doğan bizim gözbebeğimizdir'* dedi. Aşık. güvenoylaması sırasında grup eğilimine karşı DYP azınlık hükümeti lehinde oy kullanan Izmir Milletvekili Timur Demir'i tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edeceklerini bildirdi. Demir'in önce ifadesinin alınacağını. "pişmanolup olmadığının araştırılnıasından sonra"karar verileceğini belirten Aşık. Timur Demir'in "ihraç edilmeyebileceğT mesajını verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear