Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18EKİM 1995 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Mahler'in 8. Senfonisi'ni yöneten İDOB müzik direktörü Michel Sasson:
Yaşamıtn boyunca lisld göze alchm
AYŞEN ATASİR
35. kuruluş yılını kutlayan Istanbul Dev-
let Opera ve Balesi, 1995-96 sezonunu 5
ekım akşamı Avusturyalı bestecı Gustav
Mahler'in 8. Senfonisi ile açtı. 8 solıst. 2 ko-
ro ve orkestradan oluşan yaklaşık 400 kişi-
lik sanatçı kadrosuyla. 8. Senfonı. Türki-
ye de ilk kez seslendirildi.
Ilk yorumu. 1910 yılında Mümh'te yapı-
lan eser için Mahler. "Bestelediğim en büyük
yapıt bu. İçeriği \ e biçimi > önünden öylesine
değişik ki, anlatılması uzun sürer. Sanki tiinı
evren bu şarkıda birleşti. Öyle bir an getiyor
ki artik insan seslerini duymuyor. gezegenle-
rin kendi yörüngelerinde döndüklerini sezi-
yorsunuz" demekte Çeç romantık dönemin
en önemlı temsılcılerinden biri olarak kabul
edılen Mahler (1860-1911), senfonık mü-
zikte Beethoven'dan sonra insan sesini kul-
lanan ilk bestecı 8. Senfonı. Mahler'in ol-
gunluk döneminın en yüksek noktasında
verdığı bir eser Baştan sona insan sesıyle
örülü olması nedeniyle. bazı uzmanlarca
oratoryo olarak da yorumlanıyor. İnsanın
tann ıle kurduğu sevgı bagını, tannya ulaş-
ma çabasını ve özlemını anlatan bu mıstık
eserhakkında orkestra şefı Michel Sasson'lj
söyleştik
- 8. Senfoni neden 'Binler Senfonisi' ola-
rak anüıyor?
SASSÖN - Senfoninin Mahler tarafından
yönetılen dünya prömiyerinde yaklaşık bın
kişi varmış. 850 kı>ihk 4 koro ve orkestray-
la beraber sahnede çok büyük bir sanatçı
grubu bulunuyormuş. Seyircılerden bıri de
üşenmemiş. saymiş. Sayı yaklaşık bın eiva-
nnda bulununca. basın ve halk da senfonı-
ye derhal •'Binler Senfonisi" adını vermış.
Ancak. Mahler bu yaklaşımdan kışısel ola-
rak hıç hoşlanmaz. Öncelıkle kendi. bin sa-
natçının yer alacağı bir senfoni bestelemeyı
özel olarak planlamamış. Sonra da, bir sen-
fonınınbın kişilik birgruplaanılması.sınır-
landırılması yorum açısından da çeşitli zor-
luklar getırir.
- Peki. 8. Senfoni bin kişiden de fazlasıy la
sahnelenebilir miydi?
SASSON - Olâbılirdi. Mahler'in esennı
seslendirmek ıçin seçtiği yer bu sayıyı kal-
dırabilırdı. Bu ılk konserle beş bın kişiye
ulaşabileceği denli büyük bir salon kirala-
mıştı. Bunu tercıh ctmedı. Zaten Mahler'e
ilışkin hıçbir belgede bu senfoninin mutla-
ka bin kişı tarafından seslendırilmesi gerek-
tiği ileri sürülnıez. Boston Senfoni Orkest-
rası'yla geçırdiğım20yıl boyunca8. Senfo-
ni'yi dünyanın değişik başkentlerindedefa-
larca seslendirdik. Ama en fazla 400-500 ki-
şiyle sahneye çıktık.
İstanbul'un Mahler
müziği) le tamşmas)
için uygun zaman
gelmişti. İstanbul.
8. Senfoni'yi bence
hak ediyordu. Ama
elbette, büyük bir
risk olduğunu da
kabul ediyoruni.
Bürünhayatım
boyunca riskleri
göze aldını.
Insanlar
olağanüstii bir
çabayla e> lerinde
dahi çalışarak bu
eseri çıkardı.
Seyirci nefesini
tutarak dinledL
Mahler. New
York'ta, Boston'da.
Milano'da olduğu
gibi İstanbul'da da
ay nı ilgiyle
karşılandı. Bunu
tstanburda
yaşamak
mükemmeldi.
I Fotoöraf"
DEVRlMBARANl
La Scala 'nın en verimli orkestra şefı
İstanbul Deıiet Opera ve Balesi 'nın 1995-96 sezommda müzik
dırekıöriüğünü listleneıı Amenkalı oriceslıv seti Michel Sasson Teatro
Alla Scala nın 12 vıl boyunca sefliğini iistlennus hir müzik adamı ve
Avnıpa nın en başanh orkestra şeflennden bın olarak lanımvnı:
Sasson, 1979yılında La Scala Opemsı'nduki görvvıne atundığından
bu yana Avnıpa 'nın pek ç ok önemlı opemlanııda ve hı'hiik
orkestrulanndagöre\aldı. Sanatçı. halen Bonn Opera House'dakı
"erste keppelmeister "(birina şej/ olarak mıizık kanyerim
sürdürmekte veKatanyadaki Teatro Bellıni nin openı sezomı
geleneksel açılış konserlerinde \ er ahııaha. Michel Sasson, miiziğe 8
yıifinda, Kahire Senfonı Orkesırası de bııiikte Klendelssoim ıın
"l ıvolin Konçerto\u "nu vonımlaycımk başladı. Parıs 'te \tulia
BoıılangerileçalışanSasson. Conservutoitv \utıonaldeMusıaııeden
iistün ba^anyla nıezıın oldıı ve Boston Senfoni Orkestrası nda.
'orkestmya kabul edılen en genç müzısyen olnıu başunsını goslererek
vıyolomst olaıvk çaltşmava başladı. Orkestra sefhğıne 1965yılında
kunıcıısııolduğu \e\vton Senfonı Orkestıvn nda başlavun Sasson.
Boslon 'ıın üç önemlı orkestrasının (Bıvtkton Symplumy. Boston Civic
Symphony ve Boston Ballot ıın) müzik direktöıiüğiinii lisllendı La
Scala Openası nda 12 yıl sürecek oıiestnı sefliğme atanan sanatçı. bu
siireboyuncaBernsiein. Gitılini. Mııtı. \faazel \e Abbadon'Ia birlikte
gerçekleştınlığı özelpmjeler de dahil olmak üzeıv. her lezonda
vuklasık 41) \apita ımzasını aıa/vk, La Scola nın lanhine en verimli
orkestra şeflennden bın olaıuk geçtı.
- İstanbul'da 8. Senfoni'yi kaç kişilik bir sa-
natçı grubu seslendiriyor?
SASSON - Ikı koro. orkestra \e solıstler-
le yaklaşık 400 kışi katıldı Bence 400 kişi-
lik bir grup 8. Senfonı ıçın son derece yeter-
lı. Üstelik, en fazla 1.300 kışınin izleyebıle-
ceği bir konsersalonunda sahneye bin kişiy-
le çıkmak hem çok zor hem de çok mantık-
sız. Aynca bu senfonin ıcra edıldiği opera ve
konser salonu sahnelerinin hiçbırinde bın ki-
şiyi alacak yer yoktur.
- Daha önce Mahler seslendirdiniz mi?
SASSON - Evet. 8 yıl önce Scala'da Das
Klagende Lıed \e 10. Senfonisi "ni seslendır-
dım. Da^ Klagende Lied de iki koro için ya-
zılmıştır. Scala'nın 97 kişilik büyük orkest-
rası 58 kişilik dış orkestrası. ıkı koro. çocuk
korosu ve solistlerle beraber büyük bir sa-
natçı grubu bulunuyordu. Bir efsaneye da-
yanan hikâye aslında Mahler'in kendi yaşam
öyküsüdür. Mahler, yaşamı boyunca erkek
kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tu-
tar. Bu. onun 1" yaşinda yazdığı ılk eseridir.
Esenn Italya prömiyerini Scala'yla birlikte
gerçekleştırdım. Bundan önce de, Amerika
prömiyenni Boston Senfoni Orkestrası"yla
gerc.ekleştırmıştık.
- istanbul Devlet Opera ve Balesi Orkest-
rası'nın bu y ılki programı oldukça ağır. Vek-
ta Kara'y la Türkiye*de ilk kez seslendirilecek
eserleri programa aldınız. Özellikle8. Senfo-
ni oldukça iddialı bir yapıt. Bu programa na-
sıl karar verdiniz?
İdeaüst gâzetecîler çok azaldı'
M. AZtZ EKREN
Şehır Tiyatrolan'nda Recep Bilginer'in
"Gazeteciden Dost" ısımlı oyunu sahnelen-
meye başlandı. İlk kez 1962 yılında tstan-
bul Şehir Tıyatroları izleyicılerinin karşısı-
na çıkan bu komedi Recep Bılgıner'in sah-
nelenen ilk oyunu. Bırgazetenın Ankara bü-
rosunda geçen oyunda. Büginer. devleti yö-
netenlerin ve çıkarçevrelerinin. kendi kişi-
sel hırs ve zaafiannı etkın bir biçımde nasıl
kullandıklannı ırdelıyor
- "Gazeteciden Dost" 1961-62 yılında İs-
tanbul Şehir Tivatrolan'nda sahnelenmişti.
Oyunu bugüne uyarlamak için herhangi bir
değişiklik yaptinız mı ?
BILGİNER- Içerik olarak hiçbir deği-
şiklik yok. Zaten Gazeteciden Dost'un bu-
gün Şehir Tiyatrolan'nda oynanma sebebı.
sanki günümüz için yazılmış olması. Olay
birgazetenin Ankara bürosunda geçıyor Bu
büroda çalışan bir kız. bakıyor ki. başka bir
yerde ış bulması mümkün değil. genel ka-
lem ınüdüründan bakana kadar nasıl etkı ya-
panm dıyerek bunların yollannı anyor. So-
nunda genç kız Ticaret Bakanı'nın sevgilı-
si oluyor. Onun Ticaret Bakanı üzerinde et-
kısı olduğunu hısseden bır işadamı. kendı-
sine çıkar sağlamaya çalışıyor. Böyielıkle
bır 'dalavere agı' kuruluyor. Gazetecı de ola-
yınıçıneçekılmeyeçalışılıyor. Öncelenga-
zeteci aralanndaymış gıbi görünürken daha
sonra teklıfedilen paraları reddedıyorve bu
haberigazetesındeyayımlamaya karar veri-
yor.
- Oyunu yazdığınız tarihten günümüze ka-
dar bu 'dalavere ağı'nda nasıl bir değişiklik
oldu?
BİLGİNER- O dönemden bugüne. dev-
let çarkındaki bu dalavere ağı daha da ge-
nışledı. O zaman tek ışadamının yaptığı yol-
suzluğu bugün herkes yapıyor. Bır de ben.
o dönemdekı gazetecıyi çok ıdealize etmi-
şım. Bugun o tür gazeteciler var ama sayı-
lan çok azaldı.
Oyunda, ıçinızde bır umut ışıgının var ol-
duğu. gazetecinın teklıfedilen parayı reddet-
• Şehir Tiyatrolan'nda
"Gazeteciden Dost'
isimli oyunu
sahnelenmeye başlanan
Recep Bilginer.
oyundaki o dönem
gazeteciyi çok idealize
ettiğini, artık bugün
idealist gazetecilerin
çok azaldığını
v urguluyor:
Günümüzde medya
sansasyona dayalı
gazetecilık yapıyor.
Bugün gazetecilik insan
değerine dayanmıyor,
promosyona
davanıvor."
mesınden anlaşılıyor
- Bugün de gelecekten umutlu musunuz?
BtLGİNER- Bugün ıçımdeki umut ışığı
gençler. Bütün olumsuzluklara rağmen mes-
leğını bir ideal uğruna gerçekleştiren genç
gazetecilerden umutluyum. .\ma bu gençler.
ıleride gazetenın üst kademelenne veya et-
kilı belırlı noktalara gelırlerse ne olur' Bu
toplum. bu yönetım düzenı, bu pıs çark ne
dereceye kadar onlan bozar bilemıyorum
Ayrıca ben bu yaşımda umutbuz olursam
ömrüm çabuk biter. Lmutsuz degılim çün-
kü daha yapacaklanm. söy leceklerim. yaza-
caklanm. görmek ıstediklerim \ar
- Günümüzde basının dunımunu nasıl bu-
luyorsunuz ? Promosyon, tirajlan nasıl etki-
liyor ?
BİLGİNER-Günümüzde medya sansas-
yona dayalı gazetecilik yapıyor. Bir olayın
ıçyüzü iyı araştınlmıyor. Bugün gazetecilik
insan değenne dayanmıyor. promosyona da-
yanıyor Gazeteler bız şu kadar gazete satı-
yoruz dıye öv ünüy orlar. Aslında onlar gaze-
te satmıyorlar, kupon satıyorlar.
- Gazeteciliğin insan değerine dayanması
nasıl sağlanabilir ?
BİLGİNER-Genç gazeteciler ideallere
yönelmelı Bu ıdeallerdüzenı daha işlerdu-
ruma getirmeli. Ben bu konuda genç gaze-
tecileri fazla suçlamıyorum. Kendi çalıştık-
lan gazetelerde. üst düzey yöneticiler. bu
çabayı göstermezse genç gazeteciler ne ya-
pabılırlerki''
- Geleceğe ilişkin yeni bir pmjeniz %-ar nu?
BİLGİNER- Bir idealist olarak ışe baş-
layan. belkı yazarlık sevıyesine gelen birti-
pi oyunlaştırmak için çalışıyorum. Tabıı bı-
raz onun idealınden dönmesıni. bır tarafın
ucundayken başka bır tarafın en ucuna ge-
lıp batağa saplanmasını ırdelemek ıstiyo-
rum. Suçu sadece kendi ıradesızhğinden ve-
ya karakter bocalamasından kaynaklanma-
dıgını. toplumun da onu bu yola ıttıgini dü-
şünüyorum. Çünkü kendini belirli bir ideale
verenler. sıkıntılara. hapıslere katlanıyorlar.
Kurşunlara hedef olmak korkusu ile yaşıyor-
lar Aılecegeçimsıkıntısıçekiyorlar. Idealist
insanlar. bırtakım ımkânlarveolanaklarön-
lerine konulduğu zaman. yavaş yavaş geç-
mışteki ideallerini unutuyorlar.
- Birey olarak idealist insanlar direnemez-
ler mi ?
BİLGİNER-Bıreyın dırenmesı gerekır.
ama toplumun etkisinı inkâretmemek gere-
kır. Dırenenler. başta L'ğur Mumcu olmak
üzere. kurşunlara hedef oluyor. Bıreylerin
dirençlerı. ilkelere bağlılıklan önemli. Nice
Atatürkçülen görüyorüz. nice ileri aşamada-
kı solcuları da görüyorüz. Hepsı birer hol-
dıng adamı. holdıng övücüsü oldular. Ken-
dılerının eskıden göklere çıkardıklan ilke-
len çığniyorlar.
Bunlar gençler için çok kötü örnekler.
Kurşunlara rağmen. hapislere rağmen dire-
nen gazetecıler de var. Hapislerde çürüyen
pek çok yazar. aydın var Bu. Türkıye düze-
nınındengesizliğınden veTürktoplumunun
duyarsızlığından kay naklanıyor. Türk toplu-
mu bır iki gösten ve protestodan sonra her
şeyi unutuyor.
Demokratikvesosyalkültüreksikliğımiz
var. Aslında uygarlık eksigimiz var. Çünkü
demokrası kültürü uygarlıktır.
SASSON-Bence. îstanbul'un Mahlermü-
ziğıyle tanışması ıçin uygun zaman gelmiş-
ti. Mahler. çok zeki ve evrensel bır müzis-
yen. Eserlerini ruhuyla besliyor. Bence tüm
bestecıler ıçinde oldukça aynealıklı bır ye-
re sahip. İstanbul, 8. Senfoni'yi bence hak
ediyordu. Öncelıkli görüşüm bu.
Ama elberte. büyük bir risk olduğunu da
kabul edıyorum. Bütün hayatım boyunca
riskleri göze aldım. Mesela daha önce. Bos-
ton Senfoni Orkestrasf nda 2 şef olarak son
derece güvenli bır pozısyonum vardı. Dün-
yaca ünlü tüm şeflerle yakın ilişkiler için-
deydim.
Derken. ClaudioAbbado. 4 temsil için be-
ni Scala'ya davet ettı. Stravinski'nin daha
önce hiç seslendirmedığım çok zor bır ese-
ri. "Bahar AyinTni hazırlamam gerekıyor-
du. Büyük bir nskı göze almahydım. Her-
kes çıldırdıgımı söyledı. Boston Senfonı Or-
kestrası müzik direktörü. ya böy lesı bir rıs-
ki göze alacağımı ya da bir süre daha 2. şef
olarak kalmam gerekeceğini soyledi. Dü-
şündum ve 20 yıl emek verdığim biryeri, sa-
dece 4 konser için terk ettim. istıfamı ver-
dim ve Abbado'yla çalışmaya başladım.
Gerçı sonra Scala'nın sürekli şefi oldum ve
12 yılda 500'e yakın temsil yönettım. Bu,
Scala'da henüz kımsenin gerçekleştireme-
diğı bir rekordu.
- Peki, bu risklere girdiğiniz için memnun
musunuz?
SASSON - Ben bunun ıçin yaşıyorum.
Mahler'in 8. Senfonisi'ni seslendirmek de
böylesıne büyük bır risktı. Ama gördüm ki.
2. haftadan itıbaren insanlar ellerinden ge-
lenin en iyısini yapmak için büyük gayret
sarf ediyor.
- Hazırlanmak ne kadar siirdü?
S.\SSON - 4 hafta Bu çok kısa bir süre
kuşkusuz. Mesela Scala'da hçrhangi bır eser
için bile en az 6 hafta çalışılır. Ama biz ba-
şarmaya kararlıydık.
- Seyircinin tepkisinden memnun musu-
nuz?
SASSON - Seyırci nefesını tutarak dinle-
dı. Kimı saniyelerde salona sonsuz bir ses-
sizlik hâkim olııyordu Derin bir nefes bile
almadan, çıt çıkarmadan büyük bır ilgiyle
dinlediler. Mahler, \ew York'ta, Boston'da.
Milano'da olduğu gibi İstanbul'da da aynı
ilgiylekarşılandı BunuIstanbul'dayaşamak
mükemmeldi
- Provalar sırasında kuşkusuz pek çok so-
runla karşılaştinız. Bunlardan söz eder mi-
siniz?
SASSON - Önceleri insanlar panık oldu-
lar. Daha önceden hiç alışık olmadıklan bir
eserle karşı karşıyaydılar ve çok az zaman
vardı Özellıkle koronun işi çok zordu, çün-
kü böyle bir eserde birkaç ay çalışmak ge-
rekebilir. Onlara birkaç ay önce 8 Senfo-
ni'nin Amsterdam'da seslendirildi ğini ve ko-
ristlenn hazırlanmak için sadece Î0 günleri
bulundugunu söyledım. Onlar bunu başar-
dığına göre biz de başarabilirdik. Bu, elbet-
te herkese büyük bir güven verdi. Bıliyorum
ki. insanlar olağanüstü bir çabayla evierin-
de dahi çalışarak bu esen çıkardı.
- Bir orkestra şefi olarak Mahler'in misti-
sizmini nasıl buluyorsunuz?
SASSON-Tüm orkestra şrfleri için Mah-
ler. klasik müziğin bır sentezıdir. Çünkü
onun müziği romantizmin zirvesidir Her-
kesin "Başka ne yapılabilir" diye düşündü-
ğü bir dönemde. her türlü sınıflandırmanın
ötesinde kendi müzik dilını geliştirmiştır.
Çok basıt tınılarla. çocuk sesleriyle en sofıs-
tıke seslen ustalıkla birleştırmeyi başarmış-
tır. Dodekafoni stilinde. yanı on iki nota mü-
zıgınde oldukça başanlıdır. Bu stilde ana ku-
raîa göre on iki notadan oluşan dizinin. her
bir notası. öbür on bir nota kullanılmadan
tekrarlanmaz. Bu müzik büyük bir roman-
tizm getirir. Içine daldıgınız bu etkileyıci
müzikle Mahler'in ruhunu yakalarsınız. Bu
ruhu seyırcıyle paylaştığımızda da müthiş
birtatmın duyarsınız. Ben bu tatminı hem Is-
tanbul'da hem de Milano'da yaşadım.
- Bugün dünyanın her köşesi değişik sorun-
larla uğraşıyor. İ nsanlık. şu günlerde belki de
her zaman olduğundan daha da fazla tann
sevgisine sığınma ihtiyacında. Bu noktada
Mahler'in müziği ile günümüz arasında bir
paralellik, yakınlık kurulabilir mi?
SASSON-Kesinlikle. Mahler müzıfi son
derece kathartıktir (katharsıs). Yani ruhun
boşalmasını.annmasını sağlar. Çünkü Mah-
ler, acıları hüzünleri dışan vurmak yerine
içinde yaşamıştır Hüzün onun müziğıne
yansır. Karısına olan büyük aşkı Mahler'i
hep hayal kınklığına ugratır. Bu aşk yüzün-
den çok acı çeker. Kansı. Mahler'i ondan
gizleme gereği bile duymadan pek çok ki-
şiylealdatmıştır. Mahler. yaşadıgıbunalımı.
acılan müziğine aktarır. Bu yüzden Mah-
ler'in müziği çok kathartıktir. Bugün için de
bahsettiğinız tüm bu sorunlar karşısında hâ-
lâ ruha seslenmeye devam ediyor Ruhun
annmasına yardım edebilıyor. Sırf bu yüz-
den bile Mahler dinlemek önemlı olabilir.
- Güncel olduğu söylenebilir mi?
SASSON - Kesinlikle, özellıkle Türkıye
ıçin.
Almanya'da 4. Türkiye
Sinema GünleriKültürServisi-Almanya'nınNürnbergken-
tinde etkinlıklerını sürdüren Kültür Ginşımı
Nürnberg. 19-29 ekım tarıhlerı arasında 4.
Türkıye Sinema Günleri düzenliyor.
25 uzun, 22 kısa metrajlı fılmin katılacağı
etkınlıkler boyunca 70 fılm göstensınin yanı
sıra söyleşı ve paneller de gerçekleştırilecek.
Türkıye"den Ahf Yılmaz. Halil Ergün, Müj-
de Ar, funcel Kurtiz, Hilmi F.tikan. \1. Tali
Öngören, Ayşe Polat, Sabahattin Çetin ve Ca-
nan Gerede'nın çağrılı olduğu 4. Türkıye Si-
nema Günlen 'nde "Son Dönem Filmleri" baş-
lığı altında. "Aşk Ölümden de Soğuktur".
"Ba> E", "8. Saat", •'Fikrimin İnce Gülü".
"ManisaTarzanr. "YengecSepeti". "Böcek".
"Dönersen Islık Çal". "Düş Gezginleri",
"Ahhh Belinda". "Gece Melek \e Bizim Ço-
cuklar" ve "Zıkkımın Kökii" gıbı Türk sine-
masının son vapımları gösterıme sunulacak
"Türkiye Sineması Tarihinden" başlıklı bö-
lümde ıse.
u
Umut*
>
(Yılmaz Güney). "Sürii"
(Zekı Ökten). "Vbl" (Şerıf Görenı! "Adı Vas-
fıye" (Atıf Yılmaz). "Anayurt OtelP (Ömer
Kavur). "Muhsin Bey" (Yavuz Turgul),
"Uçurtmayı N'urmasınİar" (Tunç Başaran).
•'SevmekZamanı" (Metın Erksan). "Hakkâ-
ri'de Bir MeysinT (Erden Kıral), "Gefin" (Lüt-
fı Akad). "Üç Arkadaş" (Memduh Ün) adlı
filmler gösterılecek
4. Türkıye Sinema Günlen kapsamında.
"Onat Kutlar'a Saygı" başlıgı altında. Kut-
lar'ın yaşamı. yazarlığı ve sinema çalışmala-
rı tanıtılacak
Bu çerçev ede Onat Kutlar anısına " Vüsuf ile
Kenan" (Ömer Kavur) ye "Hakkâri'de Bir
Mevsim" filmleri gösterilecek. Yazar Habib
Bektaş. yönetmen Atıf Yılmaz, Mnema yaza-
rı M. Talı Öngören ve oyuncu Halıl Ergün.
"Onat Kutlar Akşamı''na konuşmacı olarak
katılacaklar
6
Tüı4dye'de şnrin itibarı yok
9
Kültür Servisi- Fransız Kültür
Merkezi'nde düzenlenen^Şiirin Üç Dili"
adlı panelde Türkiye'den İlhan Berk
veismet Özel, Fransa'danAndre du
Bouchet \e Andre Yeltier, Sunye'den
Salah Stetie "şürin bugünkü konumunu"
tartıştılar. Panelı Ahmet Soysalyönetti
Salah Stetie, şairin, "şiirin bugünkü
konunıu" türünden sorulan
açıklayamadığı için şiiryazdığını
sö> leyerek "şiirin var olma ihtiyacından
doğduğunu" belirttı. Herkesin şair
olduğunu düşünen Stetie; Tevrat. Incıl ve
Kuranın üç büyük şiir olduğunu. bu
kitapların etkısının başka türlü
açıklanamayacağını soyledi. "Şiir.
görünmezin görünür olmasıyla ilgili bir
olgudur" diyen Stetie. hiçbir şey
bilmediğimizı. şiirin. ya^amın gizı ıle
dilın gizinin kesişmesinı dıle getirdiğini
soyledi. Şiirın kültüre karşı bırdevinim
olduğunu ve bu bağlamda şaınn de dıli
yenilemesi gerektığını belırten Stetie, yenı
bir dılin şair ıçin zorunluluk olduğunu
ekleyerek "Bu olmasa kabuklu
hayvanlara dönüşürdük \e ben bunu
reddediyorum" dedi
İlhan Berk. Türkıye'de şiirin ve şairin
itibarı olmadığını söyleyerek. "Bu yüzden
kendimi saklıyorum" dedi. Türkiye'de
okurun. şiırden. so^yolojı kitaplarında
öğrenilmesı gereken şeyleri beklediğini
söyleyen Berk. bu ınsanlann şiınn ne
olduğunun farkında olmadıklannı belirtti.
Insanlann kendini aradığını. bu
karmaşada Türkiye'de şaınn
yaşayamacağını söyleyen Berk'e göre
"Şair. varlığını duy urmak için yazıyor".
Aksi bir insan olduğunu belirterek söze
başlayan İsmet Özel. söylenenlerin
aksine. şiınn kolay anlaşılan bir şey
olduğunu sav ıınarak "Şiir, dil ile anlatmak
istediğimiz şey arasındaki mesafeyi
kapatmak için yanlır" dedi. Şiirin yaşam
ile koşut gittığıni söyleyen Özel.
Türkiye'de şairlerin önemli etkıler
uyandırdığını, şairin konumunun insanlan
ilgilendirdiğini belirtti. Zıhnî bir açılımı
başarmadıkça şiirin ilgi
uyandırmayacağını söyleyen Özel.
insanlan şiire ılgi duymuyorlardıye
suçlamamak gerektiğini belirtti.
Andre Veltıerde. "şiirin artık
okunmadığı" türünden şıkâyetlenn
doğruluk payının bulundugunu belirtti.
Verlain'ın kitabının sadece sekız adet
satılmasını örnek veren Veltıer, şiirin
kuraldışı olduğunu belirtti. \eltier. "Şiir
genelleşmiş budalalığa karşı bir direnç
noktasıdır" dedi "Şiirin Üç Dili"
kapsamında Andre du Bouchet, Salah
Stetie ve Andre Veltier'in katıldığı bir şiir
çevırı seminerı de düzenlendi.
Üsküdar Amerikan
Lisesi'nin resim
sergisi
Kültür Servisi - Üsküdar Amerikan
Lisesi. günümüz Türk resım
sanatçılannın degerli yapıtlannı bir
araya getiren "Karma Resım Sergisi'ni
Kadıköy Belediyesi Kültür
Merkezı'nde açıyor. Gelirinin büyük
bır kısmı eğitım amaçlı kullanılacak
olan sergi. 20 ekim-5 kasım tarihleri
arasında. pazartesi hanç hergün
11.00-19 00 arası açık kalacak.
Eserleriyle sergıye katılacak sanatçılar
arasında Nuri Abaç. Salih Acar.
Nevbahar Aksoy. Neveser Aksoy.
Gihat Burak. Nejat Devnm. Alev
Ermış Mavıtan. Ekın Nayır. Teoman
Südor. Ömer Uluç gibi isimler var.
Çarşamba toplantılan
süpuyor
Kültür Senisi - Tarık Zafer Tunaya
Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen
Çarşamba Toplantılan kapsamında 25
ekım gunu "Sıyasal Düzenimızde
Cumhurbaşkanı'nın Yerı" konulu bir
tartışma düzenlenecek. İstanbul
Ünıversıtesi Sıyasal Bilgıler Fakültesi
araştırma gorev lısı Ö Mehmet Alkan
ve Ankara Ünıversitesı Siyasal
Bilgıler Fakültesi öğretım üyesi Gem
Eroğul'un katılacakları toplantı
17.30- 19.30 saatleri arasında
gerçekleştılerecek.
Ahmet Arpad'dan
fotoğraf sergisi
Kültür Servisi - Almanya'da yaşayan
fotoğraf sanatçisi ve aazetemiz yazarı
Ahmet Arpad'ın 1993-1995 yıll'an
arasında. Dogu Anadolu ve Nepai'de
çektığı. sıyah-beyaz ve renklı insan
portreleri. 21 ekım-10#
kasım 1995
tarihleri arasında Fotoğrafevi'nde
sergılenecek. Fotoğraf çekmeye 15 yıl
önce bır yan uğraş olarak Almanya'da
başlayan Arpadın 8. kişısel sergisi
olan ""Nepal ve Anadolu'dan İnsan
Manzaraları", Türkıye'de açtığı ilk
sergı olacak.
Çini Ustası Sıtkı
Olçar'dan sergi
Kültür Senisi -Çinı ustası Sıtkı
Olçar'ın eserleri. bugün saat
19.00"da fotoğraf sanatçisi Ersin
Alok tarafından düzenlenen dıa
gösterısıyle Şark Hayat Sıgorta
Altunızade binasında açılacak bir
sergıde tanıtılacak. Ilki 1980 yılında
olmak üzere. yurtiçi ve yurtdışında
birçok kışısel sergıler açmış olan
Sıtkı Olçar. ayrıca 1986'da
Yunanistan'da düzenlenen 5. Balkan
Ülkelen El Sanatlan Sergısi'nde
Türkiye'yı temsil etti Çını sanatının
gelışmesıne çok büyük katkılan
bulunan sanatçı, antık desenleri
yeniden canlandırarak. Kütahya
çiniciliğine de önderlık yaptı.
New York'ta Serdar
Arat sergisi
Kültür Senisi-Çalışmalannı lOytlı
aşkın bır süreden beri Nevv York'ta
sürdüren sanatçı Serdar Arat.
Çhicago Gallery I756'da birkişisel
sergi düzenledı. 28 Ekim 1995'e
kadar açık kalacak olan sergide
sanatçının tuval üzerine akrilikle
gerçekleştirdiği son çalışmalan yer
alıyor. Soyutlama ile gerçekçiliği üst
üste koyduğu imajlarla çalışmalannı
sürdüren Arat. daha önce Türkiye'de
üç kişisel sergı açmıştı
Yeni bir tiyatro grubu:
Tıyatro Tanı
İSTANBIL(LBA)- Tiyatro
dünyasına 'Tıyatro Tanı' adlı yeni bir
tiyatro grubu katıldı. Genç
sanatçılardan kurulu grup. kuruluşu
nedeniyle yaptıkları açıklamada
"Sanatın olmadığı bir ülkede.
insanlann hasta. toplumun yıkıcı ve
zorba olacağına inanıyoruz. Tiyatro
geçmışe pencere. geleceğe kapı açan
bir mekân Önce kendıne. sonra
başkalanna doğayı ve sanatı
sevdırmek ıçin bır aynadır" dıyerek
sezonu 28 ektme kadar Foksfun
Kültür Merkezi'nde sergıleyecekleri
"Sevgılım Buraya Gel* adlı oyunla
açacaklarını belirttıler.
Hedef Eğitim'den
drama dersi
Kültür Senisi - Hedef Eğitım
Hızmetlen ve Ticaret AŞ tarafından,
drama teknıklen kullanılarak temel
oyunculuk dersleri vennek amacıyla
düzenlenen atölye çahşmalanna son
katılım tanhı 20 ekım. Tarık
Şerbetçioglu tarafından düzenlenen
ve öğrenciler. çalışan kesim ve tıyatro
sınavına hazırlananlann katılabıleceği
çalışmalarda. Grup Çalışmasına
Başlangıç. Bıreysel Beden Dilı,
Sahne Sanatlarına Hazırlık. Sahne
Egzersizleri, Tiyatro Temrınlen.
Dogaçlamalar. Rol Yapma, Kolektif
Oyun Kurgulama başlıklı dersler
venlecvk