25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1995 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Gecekondu halkı, olanı biteni TV'den izliyor, ancak siyasal olarak etkilenmiyor Gazeteler, TV'den daha etkiliAraştırmamızdaki son derece ilginç bulgulardan bin, gecekondulunun dün- yada olan bitenleri öğrendiği kaynak olarak televızyon tartışmasız birinci sı- radayken, üstelık gecekonduda gazete okuyanlar yüzde 40 8 oranındayken okunan gazeteler, televizyondan önce gelmekte, 4. faktörde yer almaktadır. Gecekondulu, 1991 'e göre, geliri dört misli azalan bir kitle olmasına, araştır- manın her aşamasında ekonomik zor- luklannı ifade etmesine ve 1994 Tür- kiyesi'nde en önemli zorluk olarak eko- nomik sonınlann olduğunu bilmesine rağmen, oy verirken geliri arka plana atabılmiştır. Gazete okuma durumu, medeni du- rum kadar güclü bır değışken olarak hatasız ve sapmasız bir özellik göster- mekte, gazete çeşıtleri de 4. faktörde yer alan değişken olmaktadir. Gazete- lerin başa geçme nedeninı, özellikle er- keklerin okuyarak \e kahvelerde tartı- şarak bunu eve taşıdıklannı, evlılerin çoğunlukta olduğu ve eşlerin birbirinin oyunu etkiledığinı gecekondudaki göz- lemlerime bağlı kalarak söyleyebılirim. Ötekı partıler grubu -gelır düzeyi, Refah gnıbuna göre daha düşük saptan- masına rağmen- hem daha fazla gaze- te okumakta hem de bu işlemı daha dü- zenlı sürdürmektedır. Buradakı gazete okumaya ilişkin bulgu, gelir düzeyin- de de bır soru işareti doğurmaktadır •Gecekondulunun dünyada olan bitenleri öğrendiği kaynak olarak televizyon tartışmasız birinci sıradayken, üstelik gecekonduda gazete okuyanlar yüzde 40.8 oranındayken okunan gazeteler, etki açısından televizyondan önce geliyor. •Refah Partisi'ne oy verenler grubunda gazete okuduğunu söyleyenlerin yüzde 36'sının her gün gazete okuduğu ve en çok okunan gazetelerin Türkiye, Milliyet ve Hürriyet olduğu görülüyor. •Öteki partiler grubunu seçen ve gazete okuduğunu söyleyenlerin yüzde 40.8'i her gün gazete okuyor. Bu grupta her gün okunan gazetelerde ilk üç sırayı, Cumhuriyet, Sabah ve Hürriyet gazeteleri alıyor. Gelir düzeyini daha yüksek algılayan Refah grubu ya gazete satın almayı eğı- tim düzeylerine paralel olarak daha lüks görmekte, ya sahip olmaya başla- dıklan dünya gflrüşü nedenıyle gerek- siz görmeye başlamaktadırlar. Gelırdü- zeylerini yüksek algılasalarda bu gün- lük yaşantılanna yansımadığı için şim- dilık "kanaat eönek"ten başka bir şe- ye yarayamaz Kim, neyi okuyor? Refah grubunda gazete okuduğunu söyleyenlenn yüzde 36'sının her gün gazete okuduğu. çeşitlı zamanlarda (hafta içi ve hafta sonu birlikte) en çok okunan gazeteler Türkıye, Milliyet, Hurnyetolmaklaberaber.hergün oku- nan gazeteler. Milliyet. Zaman ve Tür- kiye'dir Öteki partiler grubunu seçen ve gazete okuduğunu söyleyenlerin yüzde 40.8'inin her gün gazete okudu- ğu saptanmıştır. Çeşitli zamanlarda (hafta içi ve hafta sonu birlikte) en çok okunan gazetelerde ilk üç sırayı Sabah, Cumhurijet ve Hürnyet; aynı oranda ve ıkıncı sırada Milliyet almaktadır. Öte- ki partiler grubunda her gün okunan gazetelerde ise başta Cumhuriyet, Sa- bah, Hürnyet gelmektedir. 27 Mart'ta oy veren ve vermeyenle- rin birlikte incelendiği grubunun yüz- de 38.8'i her gün gazete okumakta, çe- şıtli zamanlarda (hafta içi ve hafta so- nu birlikte) en çok okunan gazetelerde ilk üç sırayı Sabah, Hürriyet, Cumhu- riyet almaktadır Bu grupta her gün okunan gazeteler sırasıyla Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet ve Türkiye'dir. Gazete okuyanlara hangi gazeteleri okuduğu sorulduğunda, 27 Mart'ta oy verenlenn yüzde 20.2'sinın devamlı okuduğu gazete yoktur. Bu grupta Sa- bah en çok okunan gazetedir. Sabah'ı, Hürriyet, Milliyet izlemektedir. Oku- nan gazeteye göre oy verilen parti de- ğişmektedir. Gazete parti illşklsl RP'li grubun en çok okuduğu gaze- te Türkiye iken, SHP'lıler Cumhuriyet, ANAP'lılar Sabah. DYP'liler Hürriyet, l Araştırmanın ortaya koyduğu ilginç sonuçlardan biri de, bugüne kadar genellikle eşinin siyasal terpihinden etkilenen gecekondu kadınının, artık daha etkin bir rol üstlenmesi ve kocasının tercihini etkilemeye başlaması. Hemşerilikten en az etkilenen RP Gecekondu toplumu, göç edenleri ve ikınci, üçüncü kuşağı banndınr. Bu araştırmada, göç edenlere kırkökenli, ikinci kuşağa ise lstanbul doğumlu denmıştir. Refah Grubu, ötekı partile- re göre kır kökenlilerden daha fazla oy almıştır. 27 Mart'ta oy verenleri göç öncesi yerlf şim birimlerine göre sıraladığı- mızda, Sıvas ve Giresun illerinden gö- çenler diğer ıllere oranla daha çoktur RP, Giresun ve Sıvas'tan daha çok oy alırken, SHP, Sıvas ve Giresun'dan da- ha çok oy almıştır. Oyvermeyenler 27 Mart seçimlerinde oy vermeyen grubun büyük çoğunluğu, lstanbul do- ğumlulardır. Bunlar, dennlemesine gö- rüşmelerde oy vermeme ile siyasal dü- şüncelerinin sistem dışı olduğunu iliş- kilendirmış ve olası birmılletvekili se- çiminde de tav ırlannın devam edece- ğini behrten kesimdir. Olası bır millet- vekili seçimindekı oranlan yüzde 10.6 olmakla beraber, her nedense hiçbir se- çım tahmin araştırmasına yansımayan kesimdir! 27 Mart'ta oy vermeyen kit- leyi çalışma yapılmazsa yine oy ver- meyecek kabul edersek, oy vermeyen •Gecekonduda, siyasal tercihlerde eşinden etkilenenlerin yüzde 67.8'inin kadın olması beklenen bir durumken, yüzde 32.2'lik karısının siyasal tercihinden etkilenen erkek oranı, RP'lilerin bu konudaki "Kadınlar, erkeklerin siyasi tercihlerini etkiliyor" savlarını doğrulamıştır. Sıvas ve Giresun'dan göç edenler üze- lıkta olmalanna rağmen. göreli olarak genç nüfustur, siyasi tercihleri kalıp- laşmamış olabilir, kaymaya yatkın ke- simdir. Daha önceki makalelenmde yazmış olduğum. burada aşın uçlara kaymaya yatkın genç bir kesimin var- lığı bu araştırmayla kanıtlanmıştır. rinde yoğunlaşmak doğru olur Oy ver- meyecek kitlenin olası bir seçımdekı oranı yüzde 10.6 olmakla beraber, dı- ğer sorular ve sisteme ait sorular dik- kate alındığında 27 Mart'taki yüzde 13.3'lük oranın, olası bir seçımdeki yüzde 17.1'lik kararsız grup tarafın- dan beslenebıleceği tehlikesı görüle- bilir. Göç öncesi yerleşim birimlerinin bölgelere göre dağılımına bakıldığın- da Karadenız ve Doğu Anadolu bölge- len yoğun göç veren bölgelerdir. Re- fah, ANAP, DYP. DSP Kâradenız; SHP Doğu Anadolu'dan göç edenlerden da- ha fazla oy almıştır. lstanbul doğumlulann oylan, dıkkat edilmesi gereken bir heterojenlik gös- termektedir. Bunlar, başta RP olmak üzere her partiye oy vermişlerdir. ts- tanbul doğumlular, ikinci kuşak olmak itibanyla gecekondu nüfusunda azın- Hemşerüiğin etkileri Hemşenlığın oy verme üzerindeki etkisine yüzde ve kay kare istatistikle- riyle baktığımızda, RP grubu hemşe- rilikten en az etkilenen grup olarak gö- rülmektedir Diğer gruplar da büyük çoğunlukla etkilenmemektedirler. An- cak faktör analizi, bu unsuru 3. faktör olarak. tercihlerde kan-kocanın tercih- leri etkilemede tavsiye durumlanyla beraber çalıştığuıı göstermektedir. Tercıhlerde kan-kocanın tercihleri etkilemede tavsiye durumlan yıne yüz- de ve kay kare teknikleriyle incelendi- ğinde. kadınlann ve erkeklerin çoğu- nun etkilenmediği saptanmıştır. An- cak. eşinden etkilenenlerin yüzde 67.8'inin kadın olması beklenen bir durumken, yüzde 32.2'lik kansının si- yasal tercihinden etkilenen erkek ora- nı RP'lılenn bu konudaki "Kadınlar, erkekfcrin siyasi tercihlerini etldüyor" tsavlannı doğrulamıştır. Bu konudaki ilginç bir başka bulgu da kadınlarda kocasırjdan etkilenenler Refah, SHP, ANAP, DYP, DSP'liyken; erkeklerde kansından etkılenenler Refah, SHP ve ANAP'lılardır. DYP. DSP. MHP, CHP ve İP'de kansından etkilenen erkek yoktur' Medeni durum ve gazete okuma du- rumunun analızlere girmeyecek kadar siyasal davranışı etkileyen unsurlar ol- duğu görülmüştür. Evli oranı gecekon- duda oldukça yüksektir. Dolayısıyla hemşeriliğın ve kan-kocanın birbiri- nin tercihini etkilemesi her ne kadar sorularla açığa çıkmasa da analizlerle saptanabilmektedir. Aslında. gecekon- du ailesinde ve gecekondulunun hem- şerilik, akrabalık ve komşuluk ılişkile- rinde çok önemli değışımler olmasına rağmen detay, bır başka dizıde 'verilecektir. DSP'liler Milliyet, MHP'liler Sabah ve aynı oranda magazin-spor gazetelenni daha çok okumaktadırlar. MHP'lilerin spor gazetesi okuması ile maçlardaki tezahüratlan arasındaki ilişki, Nokta dergısinin bir sayısında kurduğu ilişki ile doğrulanmıştır. Kuşkusuz her gün okunan gazetele- rin sürekli olması nedenıyle kitleyi et- kileme şansı daha yüksektir. Gecekon- duya gazeteyle ulaşma yolu seçilecek- se Refah grubu için o grupta her gün okunan Milliyet, Zaman, Türkiye; öte- ki partiler grubu için o grupta her gün okunan Cumhuriyet, Sabah, Hürriyet seçilmelidir. Ancak, RP'li-öteki parti- lı, oy veren-vermeyen aynmlan yapıl- mayacaksa gecekondulu seçmenden gazete okuyanlar her gün düzenli ola- rak Cumhunyet, Hürnyet, Milliyet ve Türkiye gazetelerini okumaktadırlar, dolayısıyla bu gazeteler seçilmelidir. Gazete, haber İçin Refah grubunda gazete okuma ne- denleri arasında en çok haber almayı, siyasi düşünceye uygun olma izlemek- tedir. Öteki partiler grubunda ise gaze- te okuma nedenleri arasında en çok ha- ber almadan sonra, ahşkanlık gelmek- tedir. Cumhuriyet, Milli Gazete, ve sos- yalist ıçerikli gazetelerin beklendiği gi- . bi can sıkıntısından ve kupon, hediye, vb. nedeniyle seçilmediği görülür. Haber alma her iki grupta da gazete okumada en önemli nedendır. Ancak, gazete okumada ikinci önemli neden Refah grubunda siyasi düşünceye uy- gunlukken, öteki partiler grubu için alışkanlıktır. Öteki partiler grubunda gazete okuma nedeni olarak siyasi dü- şünceme uygun cevabı verenler, Refah grubuna göre hem azdır hem de yeter- sizdir. Ötekı partiler grubuna hitap eden Cumhuriyet, Sabah ve Hürriyet gazete- leri öncelıkli olmak üzere bütün gaze- telerin okunma nedenini siyasileştir- meleri gerekmektedir. Başka bir ifa- deyle okuyucuya verdikleri siyasi gö- rüş çok açık olmalıdır. Cumhurlyet'in etkisi Okunan gazete çeşitlen ile gazete okuma nedenleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. Eğer öteki partiler grubunu seçen ve her gün gazete okuyanlann en çok oku- duklan gazetelerin okunma nedenleri incelenirse Cumhuriyet'in, gecekondu- lu okurlannın haber, siyasi düşünceye uygunluk nedenleriyle tercih edildiği görülür. Haber almak için gazete oku- yanlann çoğu. çeşitlı gazetelere dağıl- makla beraber, daha çok Cumhunyet'i yeğlerken, siyasi düşünceye uygun ol- duğu için gazete okuyanlar yıne bu ga- zeteyi seçmektedirler. Ahşkanlık nede- nıyle gazete okuyanlann, Sabah okudu- ğu saptanmıştır. Özel bir gazete okuma nedeni öne süremeyenlerin satın ala- madıklan için gazete okumadığını. ga- zeteyı komşu, kahve, vb. toplu yerler- de okuduğu derinlemesine görüşmede öğrenılmiştı. Gecekonduda okuma yazma ve daha yukan eğitım düzeyliler dikkate alındı- ğında gazete okuma oranı düşüktür. Gazete okuyanlar arasında ise gazete- yı her gün düzenli okuyanlann oranı düşüktür. Gecekondulularda, kentliler- de yaygm görüldüğü üzere okuma alış- kanlığı edinmeme nedeni olarak paha- lılığı öne sürüp sürmediği denetimli so- rularla kontrol edilmiş, gazeteyi bulun- ca okuyanlann ve satın alamayanlar azımsanmayacak oranlarda olduğu gö- rülmüştür. O halde. gecekondululann önemli birbölümü okuyacağı halde ger lir düzeyleri gazete ahnaya yetmediğin- den gazete okuyamamaktadır. S'ot: Bu araştırma, Yıldız Teknik Üniversitesi Araştırma Fonu Genel Sekreterliği'nin desteğiyle gerçekleş- tirilmiştir. Yann: Gelir düzeyi ve TV'nin etkisi ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL Askerlik süresinin kıdem tazminab Soru ÇahşOğımız kamu kurumu, özelleştinTie kapsamına alın dı. Özelleştirme kapsamına alınan kurumlarda doğal ola- rak sorunlar yaşanmakta. Bu konuda benim de bir soru- numvar. Ben, emekli olmaya hak kazanmadan iş akdim fes- hedildi. Askerlik borçlanması yapmıştım. Emekli ol- maya hak kazanan ve bunu kanıtlayan arkadaşlara as- kerlik süresinin kıdem tazminatını ödeyeceklerini söy- lediler. Ancak, benim gibi askerlik borçlanması yapan ve emekli olmava hak kazanamayanlara askerlik sii- resi için kıdem tazminatı ödenmeyeceği iletildi. Askerlik süresi için kıdem tazminatı sadece emekli olanlara mı ödeniyor? (Y.C.) YANIT: Konu, 1475 sayıh İş Yasası'nın u Kıdem Tazminaü"baş- lıkh 14. maddesinde şöyleaçıklanmaktadır. "•T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na ve Sosyal Sıgortalar Kanu- nu'aa veya yanlız Sosyal Sıgortalar Kanunu'na tabi olarak sadece ayn ya da değişık kamu kuruluşlannda geçen hizmet sürelennin birleştırilmesı suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçıye bu kamu kuruluşlannda geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üze- rinden son kamu kuruluşu işverenınce kıdem tazminatı ödenir." Yasa, askerlik süresi de dahılolmak üzere bir ya da birden çok kamu kuruluşlannda geçen süreler için kıdem tazminatı ödenme- sıni, Sosyal Sıgortalar Kurumu'ndan yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almaya hak kazanmış olmak koşuluna bağlamış- tır. Konu, yargı karannda açık bir bıçimde anlatılmıştır. (*) "'Özet: Kamu kuruluşunda calışan işçinin SSK'ye borçlan- dığı askerlik süresinin kıdem tazminahnın hesabına dahıl edilebil- mesi için, iş akdınin yaşlılık, malullük veya toptan ödeme amacıy- la ışçi tarafından feshedilmesi gerekır. (...) Karar: İş Kanunu'nun 14. maddesinin 4. fikrası hükmü, ka- mu kuruluşlannda çalışan işçinin hizmet sözleşmesini yaşlılık ver ya malullük aylığı, yahut toptan ödeme almak amacıyla feshetme- si haliyle sınırlı olmak üzere, işçinin kıdeminin değişik kamu ku- ruluşlannda geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesap edileceğinı öngörmektedir. Görülüyor ki. değişik kamu kuruluşla- nnda geçen hizmet sürelerinin bırleştirilmesi, kıdem tazminatının ödeneceği tüm haller için değıl, sadece işçinin yaşlılık veya ma- lullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacı dışında başka bir ne- denle feshedılmiş ise, değişik kamu kuruluşlannda geçen hizmet sürelen bırleştirilmek suretiyle kıdem tazminatı ödenmesi sözko- nusu olamaz. Nitekim, dairemizın yerleşik görüşü ve uygulaması da bu doğrultuda olmuştur. Bu kuraî, Sosyal Sıgortalar Kurumu'na borçlanılan muvazzaf askerlik hızmetı süresinin kıdem tazminatı- nın hesabında kıdeme dahil edilmesi konusunda da aynen geçerli- dir. Olayımızda, davacının hizmet akdi, tş Kanunu'nun 13. mad- desi uyannca ihbar ve kıdem tazmınatlan ödenmek suretiyle işve- ren tarafından feshedilmitir. îşçinın, feshm tarihinde yaşlılık aylı- ğı almaya hak kazanmış bulunması (işverenin fesih yazısında da- vaçınm emeklilik hakkını kazandığmdan söz edilse bile) onun emekliye sevk edildiği anlamına gelmez. Çünkü, işverenin böyle bir yetkısi yoktur. Gerçekten, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu zorunlu emeklilik sistemi öngörmemiş, yaşlılık aylığından yarar- lanmayı işçimn kendi isteğine bırakmıştır Işçı istekte bulunmadık- ça, işverenin veya Sosyal Sigortalar Kurumu'nun resen emekliye sevk yetkisi yoktur. (...)" (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 10.6.1993 tarih, 1992/15158 esas ve 1993/9984 karar.) Yargı karanna göre, askerlik süresine ilişkin kıdem tazminatının ödenebilmesi için kamu işçisinin, iş sözleşmesini kendi isteği ile Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık. malullük aylığı ya da top- tan ödeme almak amacı ile bozmasına bağlıdır. Kaynak: (*) Lebib Yalkın Yayınlan, Cilt AA/13, sıra no: 416 POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Bir Beyaz Vagon... Her işin bir töresi var; mafyanın da.. Mafyaya (yeraltı dün- yası) kadın karışmazdı. Dündar Kılıç'ın kızı Uğur'un öl- dürülmesiyle mafyanın işlerine de kadın parmağı girdi. Varsa töre bozuldu, yoksa törenin içine kadın parmağı da girdi. Bundan böyle mafyanın kan davalannda kadın ka- nı da akacak. Ekonomisinde yüzde 150 enflasyon bulunan ve başba- kanı kadın olan bir ülkede bunlara rastlanır. Yüzde 150 enf- lasyona savaş yıllannda bile rastlanmıyordu. Yüzde 150 büyük rakamdır. Böyle erişilmez rakamlarda enflasyon olursa, ülkenin dört bir yanından açlık sesJeri gelirse, ardından darbe söy- lentileri de gelir. Her kesim birbirini darbe söytentileriyle korkutur. Ülkemiz darbede de, söylentilennde de deneylidir. Kaç tane darbe yemiş, kaç tane darbe görmüştür? Ne zaman ki ufukta terör, anarşi, yüksek dozda enflasyon görülse, zengini de yoksulu da darbeden söz eder. Doğaldır. Kolay değil, kanlı kansız üç büyük askeri darbe gördük. Gene de enflasyonu durduramadık. Enflasyon duracağı yerde, gittikçe kabardı, gittikçe azdı. Darbeye umut bağ- layan aklıevveller bundan sonra darbe korkusuna bel bağlamazlar. Darbe enflasyonu kesmiyor. Japonya'daki depremden sonra Japon mucizesi yeni- den tazelendi. Ölü sayısının azlığı, dayanışmanın düzeni şaşırtıyor. Halk çabuk toparlanıyor. Dünyanın en güçlü mafyası olan Japon mafyası da işe kanştı. Halka yiyecek, içecek, aş-ekmek, çocuklara süt- tozu, şeker dağrtıyor. Şimdi söyleyeceğime belki şaşarsınız. Depremzedelere yardım töresi sade Japonya'da değil bizde de var. Bundan yıllarca önce, Erzincan depremin- de (1939), her taraf yıkılıp toz duman olunca Erzincan ha- pishanesi yıkıldı. Mahpuslar sokakta kaldı. Kaçacaklan yerde halkın yardımına koştular, ölülen kaldırdılar, yarala- n sardılar, verilen ekmekleri paylaştılar, güzel bir dayanış- ma içine girdiler. Dayanışma sadece Japonya'da olmaz, Erzincan'da da olur. O sırada hapiste olan Nâzım Hikmet de depremze- delere maddi yardımda bulunamadığı için bir şiir yazdı. Deprem haberleri alınınca, o dönemin Cumhurbaşkanı Ismet Paşa yardıma koşan hapıslere kocaman bir "afe- rin" verdi, beyaz trene atlayarak doğruca Erzincan yolu- nu tuttu. Beyaz vagon, o yıllann en büyük lüksüydü. Halkımız bir küçük dedikodu yapmaktan da geri durmadı. Vakit geçir- mek amacıyla trende kağıt oynayan Paşa için, Trende ku- mar oynadı" dediler. Bu söylenti yıllarca sürdü. Bu haftayı sevgili Uğur Mumcu'yu anarak geçirdik. Ci- nayetin failleri hâlâ bulunamamıştır. Uğur'un katilleri bu- lunmayanlar arasına girdi. Sorumlu ağızlardan dökülen sözlere bakılırsa daha bulunacağa da benzemıyor. Her- kes özür diliyor, bağışlanmak istiyor, meçhul caniler orta- lıkta gezip tozuyor. Uğur'a meçhul canilerin günün birinde saldıracağı, on- dan da öçlerini alacaklan biliniyordu. Uğur, korkusuz bir adamdı, söylentilere aldırmıyordu. Ancak onu koruma du- rumunda olanlar da gerekli önlemleri almak zorundaydı- lar. Bugün görülüyor ki korumalann aldığı önlemler pek ya- lınkatmış. Bugün yürekten sevgilerle anıyoruz, törenler yapıyoruz, ama bu yetmez; ona kıyanların da bir an önce bulunması gerekir. Biz yas tutanz ama sorumlu kışilerin yas tutması yetmez! Devlet bu denli güçsüz mü!.. Ya halkın verdiği bir milyon imzanın gücü!. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA 1/ Asma, fasulye gibi sarılgan bitkilerin tu- tunması için yanlanna dikilen sırık. 2/Hz. Muhammed'i övmek ve ondan şefaat dile- mek amacıyla yazılan kaside... Eski dilde bal. 3/ Osmanlılar döne- minde Tuna ırmağında kullanılan çektiri tü- ründen yük gemisi. 4/ Bartın ilinin bir ilçesi... Akıl. 5/ Rapor. 6/Telli bir çalgı... Sürekli yer değiştıren, göç etmekten hoşla- nan. 7/ Üst yanı açık boru... Elma, armut. enk gibi meyvelenn kuru- tulmuşu. 8/ Cinsel güçsüzlük. 9/ lslamlık öncesi Türk edebiyatın- da "atasözü"ne verilen ad... Os- manlı ordusunda askerlik görevi- nı bitirdikten sonra yedeğe ayn- lan er. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Burdur yakmmdaki ünlü mağa- ra... Iskambilde bir kâğıt. 2/ Nazı partısinin hücum kıtasını simgeleyen harfler... Roma mitolojisinde sağlık tannçası. 3/ Kefal türünde bir balık... Püskürtü. 4/ Eski Türklerde kutsal sayılan hekım. 5/ Maiyet memuru ya da hizmetçi. 6/Kitap ge- tinnemiş peygamber... Bir cetvel türü. 7/Menfaat, kâr... Bir tür tatlı çörek. 8/ Avrupa Topluluğu'nun ortak para birimi... lstan- bul'un bir semti. 9/ Heykel, seramik gibi üç boyutlu sanatlara verilen ad. WSPA Dünya Hayvanları Koruma Derneği İVHO IÜVF lstanbul Veteriner lstanbul Üniversitesi Hekimleri Odası Veteriner Fakültesi ULUSLARARASISEMPOZYUM "SOKAKTAKİKEDİ - KÖPEK ve TOPLUMSAL SORUMLULUGUMUZ" INTERNATIONAL SYMPOSIUM "ANIMAL WELFARE and EFFECTS on SOCIETY CONTROL DOGS and CATS" 26 OCAK 1995 Perşembe 10 .00 -18.00 İSTANBUL Mecidiyeköy Kültiir Merkezi Konferans Salonu Katlıotopark 6. Katı Ali Sami Yen Stadı Yanı MECİDİYEKÖY Tel: (0212) 288 90 72-73 Telefax: (0212) 211 5617
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear