23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Emlakbank'tan ikinci indirim •Ekonomi Senisi - Emlak Bankası löOcak I995'ten itibaren geçerli olmak üzere konut kredisini defaten kapatan ve ara ödeme yapanlara ikinci kez indirim uyaulaması başlattı. Emlak Bankası. lOHaziran I994ile 20 Temmuz 1994 tarihleri arasında konut kredilerini defaten kapatanlara indirim uygulamıştı. Bu indirimden çeşitli nedenlerle yararlanamayan kredi borçlulannın yoğun istekleri karşısında banka, son kez olmak üzere konut kredilerine yeni bir indirim daha uyguluyor. Ülterten üretlciye destek • GAZİANTEP(AA)-1955 yılında Nizip'te kurulan Ülfet'in zeytin-pres tesisleri. hizmete girdi. Ulfet Genel Müdürü Senai Gedik. atıl durumdaki tesislerin, zeytin üreticilerinin hizmetine açılarak yeniden ekonomiye kazandınldığını, üreticiye ve isjetmeye kazanç sağlandığını söyledi. Gedik tesislerin firetim dışı kaldığı 2 yılda üreticilerin gelir kaybına uğradığını belirtti. Tansaş kafeleri işçiye devrediyop • İZMİR (AA) - Tansaş Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Sezen, Tansaş'ın asıl görevinin kafeteryacılık olmadığını belirterek Tansaş kafe ve restoranlannın işçilere devredilerek özelleştirildiğini söyledi. Bülent Sezen. ilk olarak Gaziemir ve Konak'taki kafelerin işçilere devredildiğini belirterek "Devredilen kafelerde. bütün masraflar çalişanlara ait. Tansaş yalnızca kasada oturacak görevliyi venyor. Bu para işinin kontrol altına alınmasını sağlıyor. Tansaş. yapılan satış üzerinden yüzde 30 kâr payını alıyor" dedi. ŞİRKETLERDEN •CNR ULUSLARARAS1 FLARCILIK tarafından düzenlenen ve Türkiye Giyim Sanayicileri DerneğTnce desteklenen 2. Uluslararası Istanbul Moda Fuan"na iç ve dış pazara yönelen hazır giyim üreticileri. trikocular. deri giyim. iç çamaşır ve aksesuvar üreticileri katılıyorlar. •KONJTEKSAŞ. konfeksiyon sektöründe ISO- 9000 Toplam Kalite Yönetimi belgeleme çalışması için başvuran ilk kuruluş oldu. 1977yılındaKoniteksAŞ. 1985'te imzalanan lisans anlaşmasından bu yana Türkiye'de ürettiği Lee Cooper markalı blucin ve diğer spor giysi ürünleri ile tanınıyor. •COLGATE PALMOÜVE ve Hacı Şakir. reklamlannda haksız rekabete yol açtıgı gerekçesiyle. Duru sabunlannın üreticisi Evyap Sabun Yağ Gliserin Sanayii aleyhine manevi tazminat açtı. •TOYOTASA nın Corolla '94 modelleri için RPM/Radar Cdp Europe tarafından hazırlanan reklam kampanyası, dünyadaki Toyota üretici ve distribütörlerinin yanştığı Uluslararası Toyota Reklam Ödülleri'ninbinek otomobil/basın kategorisinde "Büyük Ödül"Q kazandı. BFORD tarafından yapılan açıklamada daha hafif. daha az yakıt harcayan ve çevreyi daha az kirleten alüminyum otomobilinin seri üretimine 2000 yılına kadar başlanacağı belirtildi. •DOVV JONES Telerate'ten uluslararası finans ve yatınm çevrelerine yeni bir çözüm... Uluslararası finansal bilgi şirketi Dow Jones, dünya çapında büyük ilgi uyandıran yeni ürünü Telaret NVorkstation ile şirketlere ilişkin anlık Fıyatlan haber ve diğer analitik verileri, *deater"lara ulaştıracak. •OYAK-RENAL'LT kültür yaşamına katkıda bulunmak amacıyla 1995 yılının ilk etkinliği olarak Fransız oyun yazan Michel Vinaver'in orjinal adı "Dissident il vasans Dire" olan ve Türkçeye de "Sessiz İsyan" adıyla uyarlanan tiyatro eserinin Î onsoriuğunu üstlendi. PASTAVILLA DYP Ankara Merkez Binası"nın açılış kokteylini diizenledi. Yeşilada, KİT'leri denetleme görevinin Özelleştirme İdaresi'ne ait olmadığını savundu 4 Ozefleştirtne polisi değfliz' BENCE İZZETTİN ÖNDER Ekonomi Ser- visi- Özelleştirme Idaresi Başkan Ve- kili Can Yeşilada, yatmmcıyı çeke- bilmek için birkaç özelleştirme örne- ginin biran önce sona erdirilmesi gerektiğini ifade ederken.özelleşti- rilenKlT'lerinde- netimini sağlaya- cak etkin bir me- kanizmanın bu- lunmadığını kabul ediyor. "Tekelleşme" ve "Kârdaki ku- ruluşların zarara dönüşerek ve vergi kaybına yol açması" ile "İ retime son verilmesi. işçile- rin çıkarılarak gayrımenkulle- rin değerlendirilmesi"' Türki- ye"de yaşanan özelleştirme tecrii- belerınde sıkça rastlanan kötü so- nuçlar. Yasal olarak Türkiye'de özelleştirme çalışmalannı yürüt- meye başlayan Özelleştirme Ida- resi ise görev. yetki ve sorumlu- luğunun. satışı sonuçlandırma noktasında sona erdiğini kabul ediyor. "Hızlı özelleştirmeyi'* başannın temel koşulu olarak gö- ren Özelleştirme Idaresi'nin yeni patronu Can Yeşilada. KİT'lerin kime satılacağına siyasi otorite- nin karar verdigini. satıştan son- ra ortaya çıkacak sorunlann da idarenin sorumluluğunda olma- dığını savundu. Özelleştirmede hazırlık aşama- sına eskisinden daha çok önem verdiklerini ve satışında sorun çı- kabilecek KİT'leri bunlar aşılnıa- dan satış kapsamına almayacakla- rını söyleyen Özelleştirme Idare- si Başkanvekili Can Yeşilada. ge- rekli incelemelerin yürütülmesi için bir banka ile anİaşma imza- layacaklannı açıkladı. Yeşilada. yurtiçi \e dışındaki alıcılara ka- rarlılıklannı kanıtlamak için baş- lanan özelleştirme projelerinin hızla sonuçlandınlacağını da vur- guladı. 4046 sayılı yasa ile özelleştir- me işlemleri kolaylaştmlırken. özelleştirilecek kurumlann denet- lenmesi mümkün görünmüyor. Yeşilada. özelleştirmeden son- ra KlT'ierin takip ışlemlerini Özelleştirme Idaresinin üstlene- meyecegini ileri sürdü. Yeşilada. bundan önce yapılan özelleştir- melerde yapılan hatalar ve bu ne- denle bugün yaşanan sıkıntılan rapor haline getirdiklerini. aynı yanlışlara düşülmeden yeni stra- tejiler yaratmaya ça- lıştıklarını bildirdi. Ekonomi Muhabir- leri Derneği Istanbul Şubesi tarafından dü- zenlenen ayın konuğu toplantısında konuşan Yeşilada. **Biz polis değiliz, denetleme gö- revi devlete aittir. Dev- let yetcrincc küçülür ve kuvvetlenirse, de- netleme mekani/ma- sı da daha etkin ola- rak çalışır~dedi. Özelleştirmeninbi- reyler değil kurum ta- rafından yürütüldü- ğüne dikkat çeken Ye- şilada. Özelleştirme Idaresi'nin çalışmalarının üç ayağa dayandı- ğını belirtti. Buna göre. projelerin yürütülmesi görevini uygulama birimleri üstlenirken. iç destek ve süreli anlaşmalı dış destek birim- leri. danışmanlık görevini yükle- niyor. Yeşilada. özelleştirme son- rası takibin Özelleştirme Sonrası Takip İşlemleri Grup Başkanlığı tarafından yürütüleceğini söyler- ken. bu görevin. uygulamaların getirdiği sonuçlan değerlendirip geniş çaplı stratejilerin belirlen- mesinin ötesine geçmeyeceğini de vurguladı. Yeşilada. özelleştirmenin sos- yal boyutuna da dikkat çekerek şöyle konuştu: "Sosyal içerikli projeter yürütülürken, kav nak ge- tirici projelere de başvumlmalı- dır. İşsizlikgibi, özelleştirme faali- yetlerinin götürdüklerini karşıla- mak için. para getirici projelere girişilmesi şarttır.** Özelleştirme stratejilerinden örnekler KARABÜK: Yeşilada Karabük'ün başarısı için Özelleştirme Idaresi olarak ellerinden geleni yapacaklannı söylüyor. Yeşilada, iyi bir planla yola çıkıldığını kaydederek, "Yönetim doğru oluşturulursa. hata yapılmazsa, modelin başarı şansı artacaktır" diyor. EBK: 26 Aralık 1994 tanhinden itibaren verilen ilanlarla blok satış ihalesi açılan Et ve Balık Ürünleri A§ için. Hak-lş ve bazı firmalar teklif verdi. Özelleştirme Idaresi henüz pazarlıklan sürdürüyor. SÜMERBANK: Özelleştırme Idaresi. daha önce hisselerinin blok satışınaolanak tanıyan ihalesi iptal edilen Sümerbank'ın geçen sürede iyi bir banka haiinc gcldiğini düşünüyor. Sümerbank hisselerinin yüzde 6ü'ı için blok satış ihalesi açılırken, kalan hisşelcrin çalışanlara yayılması öngörülüvor. LİMANLAR: 4046 sayılı yasada yapılacak dcgişiklikle ancak işletme hakkı devri ya da kiralama yoluyla özclleştirilebilecek. THY: Şu an yüzde 49'u özcHcştirilcbilecck olan THY için. daha çok "eksiklikJeri tamamlayıcı bir ortak" aranıyor. THY'de imtiyazlı hissc zorunlu tutuluyor. TCDD: ÖİB, her ülkede özelleştirilmesi en sancılı süreçlerden biri olan demir yollarını daha ilcrıki bir tarihte ele almayı düşünüyor. Nasıl özellestirilecekler? Özelleştirilecek kuruluşun devir işlemleri tamamlandıktan sonra kuruluş, anonim şirkete dönüştürülüyor. Şirket, bir proje grup başkanlığına devrcdiliyor. Dışandan ihale yoluyla dantşman seçiliyor ve şirketin koşullanna göre belirlenen özelleştirme stratcjisini de kapsayan ön rapor hazırlanıyor. Raporu değerlendiren Özelleştirme Yüksek Kurulu, şirketin bir hazırlık sürecine gereksinimi olduğuna karar verirse rehabilitasyona altnıyor. Olumlu karar verirse, start veriliycr. Böylecc hiçbir süreç sil baştan ele alınmıyor. Özelleştirme Idaresi, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kapalı zarf usulüyle ihale uygulamayı düşünmüyor, karşılıklı görüşmeye dayalı pazarlıklann daha yararlı olduğunu ileri sürüyor. Getirilen sistemle zorlanan tüketici, fatura almaktansa indirim yaptırmayı tercih ediyor Kaçağın fişle terbiyesi geri tepti •Çalışana faturalan harcama gruplarına ayırma gibi bir külfet getiren düzenleme, sadece fiş ve faturaların yazıldığı zarfın üzerinde kalıyor. Çünkü işveren tarafından hazırlanan yillık vergi iadesi bordrosunda harcama gruplanna ait hiçbir sütun bulunmuyor. Yalnızca gıderlerin büyük toplamı gösteriliyor. AHMETÇELİK Yıllık vergi iadesinde gereksiz kırtasıyeleryaratan hükümet. sis- temi zorlaştırarak tüketiciyi uzak- laştırmakla suçlanıyor. Uzman- lar. kaynak sıkıntısı içinde olan hükümetin vergi iadelerini öde- memek için elinden gelen herşe- yi yaptığını belirtiyorlar. Uygulamaya göre gider fiş ve fatura tutarlarısınıflandınldıktan sonra. 5 grup toplamı olarak zar- fın üzerine yazılarak işverene ve- nliyor. İşveren ise herçalışan için bulunacak indirimli matrah üze- rinden ödenmesi gereken Gelir Vergisi'ni hesaplayarak iade edi- lecek vergi tutarını buluyor ve tüm bu hesaplamalan bir bordro üzerinde gösteriyor. Ancak bu aşamada çalışana fa- turalan harcama gruplanna ayır- ma gibi bir külfet getiren düzen- leme. sadece fiş ve faturalann ya- zıldığı zarfın üzerinde kalıyor. Çünkü işveren tarafından hazırla- nan yıllık vergi iadesi bordrosun- da harcama gruplanna ait hiçbir sütun bulunmuyor. Yalnızca gi- derlerin büyük toplamı gösterili- yor. Dolayısıyla çalışanlann sı- nıflandırdığı gider belgeleri ile il- gılı harcamalardan Maliye'nin de haberi olmuyor. Söz konusu uygulamanın ne- denini. "Belgedüzenineuyma>a- rak önemli oranda vergi kavbına KDV'de karadelikler Beyaz, kahverengi, elektronik eşya, kozmetik, nalburiye. ziynet eşyası, hizmetler, emlak komisyonculuğu, ulaşım, turizm. temizlik malzemeleri, tüpgaz. kültürel etkinlikler t, CD, sinema- tiyatro biletleri), yakıt. yol açan kuruluşlann tüketici ta- rafından denetienmesi" şeklinde açıklayan uzmanlar. "Amaç in- sanlan belge düzeninin oturmadı- gı egitim. sağtık, givim, gıda ve ki- ra konusunda belge almaya yö- neltmekti. Ancak.çokl'azla külfet yüklediğinden insanlar grupla- mavı yapmaktansa vergi iadesin- den vazgeçmeyi tercih edi>orlar" diye konuştular. Özellikle bakkal, dershane. ya- bancı dil kursu. eczane, özel has- tane ve mağaza gibi yerlerde ya- pılan harcamalarla ilgili belge dü- zeninin oturmadığını belirten uz- manlar şöyle devam ettiler: "Harcamalann sınıflandırıl- ması da zaten indirime konu olan sektörlerde belge düzenini yerieş- tirmek. Bu sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlarda önemli ver- gi kayıplaı ı oluyor. Hükümet ka>- bı azaltabilmek için > ıllık vergi ia- desinde harcamaları gruplama şeklinde bir zorunluluk koydu. Sistemegöre 150 milyon liralık fiş ve fatura toplav an bir asgari ücret- li 1 milvon 4(K) bin lira vergi iade- si alıyor. Fakat a>nı iicretli alışve- rişlerinde fatura almadığı takdir- de hemen hemen her yerde yapı- lan fiyat indiriminden yararİansa yaklaşık 25-30 milyon Hra tasar- rufu oluyor. Dolayısıylafiş.ve fa- tura vermeyen kuruluşlan bu yöntemle kimse denedetemez. Za- ten çok az verilen vergi iadesinin üzerine bir de harcama gurupla- nnın aynlması gibi bir külfet ek- lendiğinde ise hem kimse alışveriş- te fatura almaz hem de bunlan guruplandırmaya uğraşmaz." 1995 yılı için"hedcfknen KDV gelirlerinin 170 trilyon olarak he- saplandtğına dikkat çeken Prof. Dr. Osman Altuğ. hedefin ger- çekleşmesinin mümkün olmadı- ğını söyledi. Altuğ. "Türkiye'nin nüfusu 60 milyon. 2 milyon kamu personeli ve 3 milyon SSK'li olmak üzere toplam 5 milyon kişinin gideri ile 60 milyonun yaptıgı harcamayı kontroİ etmek mümkün değü"de- di. Sanayıci. işadamı ve tüccarla- rın özel giderlerinin iade kapsa- mında olmadığına da değinen Al- tuğ. "Onlar daha fazla ka/ana- rak daha fazla harcama vapariar. Siz onlann harcamalannı iade dı- şı tutarsanız. onlann fatura al- malarım istemiyorsunuz demek- tir" diye konuştu. AB: Japon otomobillerirıî sınırlayınAMKARAKCumhuriyet Bürosu)- A\ ru- pa Birliği, Türkiye ile yapılması öngörü- len gümrük birliği anlaşması çerçevesin- de. Ankara "dan Japon otomobillerine sınır- lama getirmesini de istiyor. Ankara'da. Türk yetkililerle gümrük birliği çerçeve anlaşması için gerekli son teknik aynntı- lan ele alan AB Komisyonu Türkiye Ma- sası Şefi Serge Abou. Japon otomobilleri- ne ?ınırlama istedi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükel- çi Özdem Sanberk. Türkiye ile AB arasın- da Ortaklık Konseyi toplantısının yapıla- cağı kritik mart ayı yaklaşırken 6 ülkeyi kapsayan gümrük birliği turunun ilk dura- öı Fransa'ya bugün gidiyor. AB'nin Kıbrıs Gözlemcisi olarak da atadığı Abou. Ankara'daki temaslarını gümrük birliği teknik aynntıları üzerinde yoğunlaştırdı. Ankara. AB'nin müdahil ol- ması anlamına gelen Kıbns konusunda bir temsilci atama kararını tanımıyor. Türkiye'deki insan haklan iyileştirme- leri. Kıbns'ta atılacak adımlar ve Yunan vetosu nedenleriyle geçtiğimiz 19 aralık- ta Belçika'nın başkenti Brüksel'de onayı gerçekleştirilemeyen gümrük birliği çerçe- ve anlaşmasının. bu kez çıkıp çıkmayaca- ğı 6-7 mart tarihleri arasında yapılacak or- taklık konesiy toplantısında belli olacak. Japon otomobillen Abou. tekstil ve mali yardım konulan- nın yanı sıra Ankara ile gümrük birliğine geçildiğinde üçüncü ülkeler ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler üzerinde durdu. Japon otomobillerinin AB üyesi ülke pa- zarlanna girişlerinde kota uygulayan bir- lik. Türkiye üzerinden Japon otomobil ta- aruzuna uğramak istemiyor. Bu çerçeve- de, Ankara'nın da Japon otomobillerine sınırlama getirmesi isteniyor. Bugün Fransa. ardından da Italya, Ingil- tere. Hollanda. Belçika ve Lüksemburg"a gidecek olan Sanberk. daha önce Yuna- nistan Büyükelçisi Alexandre Philon ile de bir araya geldi. Sanberk. Philon ile Türk ve Yunan görüşlerini yakınlaştırma- ya çalışan Fransız yetkililerle temaslan ön- cesinde görüş alışverişinde bulundu. Sanberk. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe'nin Yunan tarafı ile geçen hafta Pa- ris'te yaptığı görüşmeler hakkında bilgi alacak ve Türk tarafının. Yunan vetosu. insan haklan \e Kıbrıs konularındaki gö- rüşlerini aktaracak. Vaat edilen hediye ulaşamayınca... Meksikalaşmayalım Meksika mucize yaratıyor diye düşunülürken, nasıl ol- du da bugünkü duruma düştü? Bu hikâye 1982 yılında başladı. 1982 yılında Meksika'nın dış borçstoku, millige- lirinin yüzde 53.4'üne ulaşmış idi. Aynı yılda, yükselme eği- limi içinde bulunan enflasyon yüzde 100'lerdolayında idi. Kamu borçlanma gereği, yine aynı yılda milli gelirin yüz- de 17'si kadardı. Yatırımlar ise milli gelirin yaklaşık yüzde 10 kadarı kamu kesimi, yüzde 13 kadan özel kesim tara- fından olmak üzere, toplam yüzde 23 dolayında idi. 1982 yılında Meksika ekonomisi libere edildi. Meksi- ka'nın bu davranışı karşılığında kendisine borçlarında önemli kolayhklar sağlandı. Alacaklıları, Meksika'ya borç- larının yüzde 46.7'sini çeşitli yöntemlerle yeniden düzen- leme olanağı sağladı. Nitekim bu operasyonlar sonucun- da Meksika, bankalara olan borcunun yüzde 22.6'sınt sil- di. Meksika'nın borç silmeoperasyonu sadece Meksika'nın değil, alacaklı bankalann ve hatta alacaklı ülkelerin de işi- ne yaradı. Bankalar bir yandan muhasebe ve vergi siste- mi ile, diğer yandan da sigorta sistemi ile bu yükten kur- tuldular. Ne var ki Meksika yeni maceralara sürüklendi. Ekonomik bağımsızlığını kaybeden her ülkede olduğu gi- bi, Meksika'da da siyasal karar otonomisi kayboldu ve Meksika yoğun bir özelleştirme-yabancılaştırma furyası- na itildi. Bu öyle bir özelleştirme furyası idi ki, özelleştir- meden elde edilen gelirler, 1990 yılında kamu gelirinin yüzde 4.5'ine 1991 yılında ise yüzde 14.5'ine ulaştı. Meksika, ekonomisini libere ederken o kadar ılerı gitti ki, 1986 yılında, GATT'ın kendisine tanıdığı yüzde 50'lik gümrük vergisi üst sınınnı dahi itti ve en yüksek yüzde 20 oranını uyguladı. Çoğu mallarda da yüzde 5'lik bir tarıfe uygulandı. Bu süreler içinde, enflasyon önce geriledi, fakat sonra tekrar yükseldi ve 1987 yılında yüzde 160'lara kadar çık- tı. Ancak sonra tekrar düşmeye başlayan enflasyon, 1991 ! de yüzde 20'lere kadar geriledi. 1991 yılında kamu borçlanma gereksinimi de yüzde 1.5 düzeyine indi. Artık Meksika düzlüğe çıkmıştı. Bu hali ile Meksika hem IMF ve Dünya Bankası'nın yüzünü güldürüyordu, hem de Türki- ye gibi ülkelere model oluşturuyordu. Bugün Meksika'da işsizlik, resmi verilere göre, yüzde 40'larda seyrediyor, yatınmlar milli gelirin yüzde 15'ine ge- rilemiş, hükümet pesonun değerini koruyamıyor. Döviz stoku eriyor, faiz operasyonlarına rağmen peso değer kay- bediyor. NAFTA üyesi Meksika tam bir inişte. Tüm iktisatçılarm üzerinde anlaştıkları bir nokta şudur: Ekonomik dengeler sağlanmadan girişilen denetimsiz fi- nansal liberalizasyon ekonomiyi çökertir. Çünkü içeri gi- ren finans kaynağı, ıçeride ürettiğinden fazlasını faiz ola- rak alıp gitmeye başladığı esnada borç sarmalı büyür. Meksika'da 1980'lerin sonuna doğru iyileşme yönünde sinyal veren veriler reel ve kalıcı değildi. Enflasyon önle- niyor, kamu açıkları kapanıyor gibi gözüküyordu, ama bir yandan yabancılaştırma yöntemi ile sermaye stoku eriti- lıyor, diğer yandan da nüfusun önemli bölümü dışlanıycr- du. Sermaye stokunun eritilmesi, ileriki dönemlerde de kâr transferini gündeme getiriyordu. Bunun anlamı. ekonomi- nin dışa kanaması idi. Meksika kanarken, güçlü çevreler yeni kaynaklara ulaşıyordu! Türkiye'de bugünkü tablo; yıl sonu itibanyla yüzde 150, ortalama olarak da yüzde 80'lerde seyreden enflasyon, düşen tasarruf oranı, yüksek kamu açıklan, yükselen iş- sizlik, üretimden uzaklaşan bir finans-rant ekonomisi ve çare gibi düşünülen özelleştirme-yabancılaştırma! Uma- lım ki, biz de böyle finansal yörüngede, sonu belli olma- yan bir maceraya sürüklenmeyelim! 5 Nisan'a vanşımız böyle birsürüklenmenin birinci, özelleştirme dayatması ise ikinci önemli sinyalidir. Oysa Türkiye'nin ciddi bir tekno- loji atılımı, üretim ve gelir artışı, bunun için de yüksek bir tasamjf-yatırım oranı gerçekleştirmesi gerekir. Bu tür atı- lımlar, böyle çarpık bir piyasa yapısı, adaletsiz sermaye mülkiyeti dağılımı ve her şeyin günlük piyasalarda çözüm- lenebileceği inancı içinde gerçekleştirilemez. Bu mantık- la, ancak bugün kurtarılır! Uluslararası ekonomik ilişkilerde sadece zayıflar güçlü- lere değil, güçlüler de zayıflara muhtaçtır. işte Meksika bu kuralı doğrulamıştır. Umalım ki halkımız tüm bu gelişme- leri iyi yorumlar ve çıkar çevrelerine karşı siyasal tavrını öy- lece belirler. Fırıncılar Odası da zam kararı aldı Ekmekte zam Cumtturiyet Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğ/u//STONBUL TEL: 512 OS OS FAX: 514 O7 51 C amel'in yaz aylarında düzenlediği kampanyaya katılan okurumuz Osman Taslak, vaat edilen hediyeyi alamamaktan şikâyetçi. Kampanyada 100 adet Camel paketine bir saat, 10 Camel paketine bir bardak verildiğini hatırlatan Osman Bey, 140 adet Camel paketini daha önce açıklanan adrese taahhütlü olarak yolladığını söyledi. 1 ay içinde gönderilmesi gereken hediyenin henüz kendisine ulaşmadığını kaydeden okurumuz, yetkililerle yaptığı görüşmelerden de bir sonuç alamamış. Camel'in basın danışmanlığından yapılan açıklamada, söz konusu kampanyanın tamamlandığı ve tüm hediyelerin sahiplerine ulaştırıldığı belirtildi. Dağıtım işini Camel adına Pars Mccann Ericson Reklamcılık AŞ'nin yaptığını söyleyen yetkililer. detaylı bilgi için burayla görüşmemiz gerektiğini bildirdiler. Okurumuzun ismini kayıtlardan bulan Pars Mccann firması yetkilileri. Osman Bey'in hediyesinin eylül ayında adresine postalandığını söyledi. Hediyenin teslim alındığını belirten yetkililer, buna benzer birkaç şikâyet daha aldıklarını anlattılar. Yaptıklan araştırmada hediyelerin başka kişiler tarafından alındığını tespit ettiklerini bildiren yetkililer, Osman Bey'in vermiş olduğu adresin öğrenci yurduna ait olduğunu hatırlatarak "Mutlaka yurttan birisi teslim almış ve kendisine iletmemiştir. Biz hediyeleri isme özel yolluyoruz, ama dağıtım işlerini yapan kişiler bu konuda yeterince titiz davranmıyoriar. Biz gerekli araştırmayı yapacağız" diye konuştu.• TUKETİCİNIN TAKDİR ETTİKLERİ Yerli sevindirdijthalatçı üzdü U zun zamandır kullandığım Emsan Selena setinin bir tenceresinin teflonu bozuldu. Eski tehcerenin durumunu gören Emsan yetkilileri hemen yenisini verdiler. Oğlum için aldığım Ceyo marka sandaletin tabanı kısa bir süre sonra ortadan çatladı. Daha sonra kendim için aldığım sandalette çatlayınca Ceyo yetkilileri ile görüşmeye karar verdim. Şikâyetimle ilgilenen yetkililer, bana daha kaliteli iki çift teıiik verdiler. Emsan yetkilisi AN Bey ve Ceyo yetkilisi Çiğdem Hanım'ın bana gösterdiği kibar ve sevecen tavır için teşekkür ediyorum. Bu arada pazardan aldığım Defonseca marka çocuk terliği bir hafta içinde patladı. Şikâyetimi ilettiğim firma yetkilileri üzerinde kendi etiketleri bulunan terliğe sahip çıkmadılar. İthal ettiği mata sahip çtkmayan sorumsuz firmayı kınıyorum. Oya Güngör/İSTANBUL Hatalı mobilya değiştirildi Şirinevler'deki Boy Mobilya'dan bir oturma grubu almıştım. Kaplama ve kumaştaki hataları kuruluşun sahibi Cafer Boy'a ilettiğimde gereken ilgiyi gösterdiler. Gerekli incelemeyi yaptıklarında, mobilyaları yenisiyle degiştirdiler. Boy Mobilya'nın örnek davranışına teşekkür ediyorum. Dilara Yay/İSTANBUL kavgası Ekonomi Servisi-İstanbul Fı- rıncılar Odası da zam karan al- dı. Odaya bağlı fırınlar. artık 300 gram ekmeği 7 bin liradan. ramazan pidesi ve çörekotlu ek- meği 7 bin 500 liradan satacak. Zammı düzenledikleri basın toplantısında açıklayan tstanbul Fınncılar Odası Başkanı Mus- tafa Özaydın, girdi maliyetleri- nin yükselmesi nedeniyle esna- fın zor duruma düştüğünii belir- tirken Ekmek Sanayii İşverenle- ri Sendikası'nın fiyat belirlemc yetkisi bulunuıadığını bir kez daha vurguladı. Son olarak 14 Nisan 1994 tarihindeekmek fi- yatlarını 4 bin liradan 6 bin li- raya çıkardıklarını belirten Özaydın. maliyet hesapları yap- tıklarını hatırlatarak 300 gram ekmeğin 7 bin liradan satılma- ya başlanacağını bildirdi. Ekmek Sanayii tşveren Sen- dıkası Başkanı İsmail Hakkı Keçeli'yi hiçbir yetkisi olmadı- ğı hald'e 5 Ocak 1995 te fiyat açıklanıakla suçlayan Özaydın. ekmek fiyatı belirleme yetkisi- nin. 17Mayıs 1991 tarihinde fı- nncılar Meslek Odası'na veril- diszini hatırlattı. Işveren sendikasının görevi- nin toplusözleşme yapmak ol- duğunu hatırlatan Özaydın. "İ mit ediyomz ki bir daha bu tür v anhşlıklar yapmazlar \e ka- niHovunu >anıltmaylar" diye konuştu. Her fırında yasa gere- ği iki adet tarife bulunması ge- rektiğini söyleyen Özaydın. "Ekmeğin randımanını ve fiya- tını gösteren bu tarifelerden bi- ri camda. diğeri de fırının için- de nıüşterinin görebileceği bir verde asılacak" dedi. Rusya, hava sahasını kapadı BDT ticareti askıya ahndı AHMETŞEFİK TR.\BZON - Çeçenya sava- şı nedeniyle Türkiye'ye bir an- lamda örtülü ambargo uygula- maya başlayan Rusya. güvenlik nedeniyle Türkiye ile olan hava sahasını kapatınca turizm de durma noktasına geldi. Büyük oranda BDT ticareti ile ayakta duraıı Karadenizli iş çevreleri. büyük sıkıntıya düştü. Başta Rusya olmak üzere BDT ile giderek artan ticari iliş- kiler bir ayı aşkın bir süre önce başlayan Çeçenya savaşı nede- niyle büyük darbe yedi. Savaşın başlamasının ardından Rusya. Türkiye'ye yönelik çeşitli ön- lemleraldı. Bunlann başındada hava koridorunun kapatılması geldi. Rusya'nın bu kararından sonra BDT'nin çeşitli bölgele- rine Trabzondaıı gerçekleştiri- len giindc 10 uçak seferi yapı- lamazken. İstanbulıian gerçek- leştirilcn uçak seferlcri dc iptal edildi. Rusya. Türkiye ve İrandaıı gelecek uçaklann yal- nızca Moskova'ya inmesine izin veriyor. Rusya'nın Trabzon Başkon- solosu S<ıgrab İbragimtn, bu ka- rarın Çeçenya'ya gidebilecek muhtcmcl siİah yardımının öıı- lenmcsi için alındığını söyledi. Ibragimov. savaşın adaletli bir biçımdc sona cmıcsini diledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear