13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 1995 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Düşünce özgürlüğü mü, eyleme çağrı mı? Du^unce ozgıırluğu. ancak demokratık snasal re]imlerde \arlığını koruvabılen anayasal teınel degerlerdendır Bıı nedenle de sinırlanamaz \e anavasa dı^ından da sınır konulamaz BÜLENT AKMANLAR Emekh )cwg,nıv Üyesı 1 % l Anavasasi bır ölcude dcmokratık vc bılımsel \orı- lere dayanan dıisunce \c oııcnlcr dogruitıısunda ozcl \ı. kamukuruluslannınken- dı vctkılı orjanLırıiK.ı scı,ıl- miş uvelcrden olusan 'Kurucu Meclis" t,alışnıaları ıle gert,ekleştı 1982 Anava- sası ıse Mük ce (Mıllı Guvcnhk koıı- sevı) atanan uvelerın olusturdıığu \e konsev'ebağımlı olarak çalısan 'Danış- ma Meclisı'nın urunudur Bu mei.lis.in hazırladıgı taslakta son soz vıne de konsev ınolmu$tur Halk ovlamasının îse hangı koşııllarda gerçekleştığı anı- lardan kola\ kola\ sılınemez 1961 Anavasası nın kımı eksık von- lerıne karsin bır gclisim ve değışımı yansıttıği tartişiiamazken 1982 Anaya- sası'nın artık herkesçe bılınen nedenler- le ulkevı çağdışında bırakaıı vapiM da gozler onundedır Danışma Meclısı ıle MGk nın bıhmsellıkten uzak tepkıve davanan dıisunce \apisi nedenı\ le 1961 Anavasası nın orasina burasına dcmok- ratık olmavan hukumler verleştırılıp olumluvonlendekırpılarak 1982 Ana- yasası oluşturulmustur 1%1 Anavasası nın temcl haklarla ıl- gılı 19 20ve2l ıncı maddelennın du- zenlenmesınde Feder al •\lmanvaCum- hurıyetı Anavasasi nın "DuşunceyiÖz- gurce Açıklama Temel HakkTnı ii,eren 5 maddesınden ve sıvasal partılerın uvacaklan kurallan belırleven 21 ınad desinden esınlenılmıştır 1982 Anava- sasi nın 24 2* \e28 ıncı maddelen ıle Sıvasal Panıler "Sasası n\n 68 \c 69 maddelennde de aynı kaMiagın ızlerı \ardır Duşuncc oıgurluğü, ancak demokra- tık sivasal reııınlerde varlıgını koruva- bılen ana\asal teınel degerlerdendır Bu nedenle de sinırlanamaz \c ana\asa dı sindan da sınır konulama/ (, ıınkıı te- mel haklar. kısılenn ozgurluk alanları- nın kaınu gucııne (devlet) karsı korun ması vonundebelırlenmışlerdır Buaı,ı- danbakıldığında •kisininanavasavauv- gun duşunmek zorunluluğu' \ oktur (1) Federal Almanva Ana\asj Mahke- mesı "Bir duşuncenin \alnı/caaçıklan- masinın lemel hak olarak korunmasına karşılık. o duşuncenin kapsamında bu- lunan \e bununla başkalan u/crınde bir etKh i anıaçlav an duşuncenin korunma- masıvanhşolur" bıçımındekı kararı ıle bır anlamda propaganday ı da dusıııue- nınaçıklanması kapsamınaalmıştır(2) \ncak baskasının yıne lemel hak olarak çıkannın. duşunce ozgurlüğunun kullanılması ılegenışolçudezarargor- mesıne de goz > umulamaz "\navasa- \a uygun duşunmekzonınluluğu olma- sa bile u>gun davranmak zorunluluğu \ardır." Bellı bırkışı grupyada bırsı- vasal topluluğu e> leme>oneltmek ama- cı ıle kullanılan duşunce da\ ranışa do- iHiNiııuş sjMİır rodeıal Mııı m \na\.ı- sa Mahkt-iiKM "Dusunce. bir si\asal parti \ a da siv asal grupça bcnımscndık- tcn sonra. sivasal evlcnılerının ni'dcnı olarak kullanılırsa.bılıııı \tdusuntcd/- guriugu ilf sıvasal propajynda arasın- da (,-i/ilen pek açık sınır gcvılınış olacak- hr"ve"Duşun(.i'iı/gurlüğunden\arar- lanan kişinin çıkarı ılo dc\ k'tin «^UM-nlı- ğını koru\an cıva hukunılerı karşıla^tı- rılarak en ağır hasan çıkara goıv karar verilmclidır" bıı,ımımk.kı kararları ıle de dıı^LHKenın IUMI e\lenıe donuse(.e- ğını\ebuını ızııı \enleıiKveteğını \ ur gulamaktadır (') Conılmor kı gcrek I%1 \c Bcrekst' 1982 anavdsalanmn esinkndiği Federal \lmama \na\asası'nın 5. maddesinin Federal \na\asa Mahkemesi'nıooru- mu, ana\asa\a u\»ıın duşunmenin bir /orunluluk olnıa\ıp. ana\asa\d u\gun <>lma\an e\lcnı cağnsı \e da>ranışın ıso korunması gereken bır hak sa\ ılanıa> a- cağıdoğrultusundadır. L nutnıamak ge- rekır kı anavasa kurallan deger vargı- larından sovutlanniıs olmavıp bır de- ğerler sıstemıdırler Bu \i\tem anava- sal temel vargı olarak hukukun herala nı i(,ın geçerlıdır "Vasanıa". "vurutme* \c*>argı'nınbuanlayisvunundcbulun iTMİarı 70runludur Bu bağlamda ana- vasa gıbı genel vasalar da duşuncenin ozgurce açıklanması teınel hakkının onemı isığında ozgurluk<,u demokratık devlct ıcınde vorumlanmalıdırlar Dusunce suçu devımı. bır hukuk te- rımı olmaktaıı öle siyasal nıtelık tası- maktadır Amaç bellı bır sıvasal kanı dusunce va da \icdan etkısı ıle sıvasal bır eregı gerı,eklestırmektır Bu tur eylemlenn dusunce ozgurlu- ğunden kav naklanan ulkucu dav ranislar s.ıvıldığını s.ı\layan sınırlı sayıda ku- rımci disinda dunyanınen demokratık ulkclcrınde bılc bcnımsendığı soylenc- me/ (, ıınkıı \ukanda st>zıınuettığımi7 amivas.il dcgcrlcr sıstenıının hukuk dı- sı uMillerledeğıstırılniesındekı vakınya da u/ak tehlıkeyc n.ısıl goz yumulamaz- s.ı anayasal usullcrlesağlanacakbırde- ğiMiııın değerler sıstemının yıkılması aınacı i(,ın kullanılmasına da (takıyyc) ızın \enlemez TVterde aşılan sınııiar kımi tek'\ ı/>un >ay ınlannda bilinçsi/, kınıılerinde ısc ama<,-lı olarak konuştu- rulan kışilcrın sov lcmlennı, yalnı/ca du- şunıenın o/gurve açıklanması bıcımın- de degt-ıiendırnıeye olanak voktur. En cok ı/lenen \a>ın olmak çabalan, gide- rek duşıince açıklamaktan öte. belli bir sivasal ereğin gerçekleştirilmesi evlem \c dav ranışına donuşmekte ve duşuncc iie dav ranış arasındakı sınır aşılmakta- dır. Naranmak ıçın odun ustuneodün v«- rilen demokratık Batı ulkelennin hicbi- rı, kendı değerler sıslemlerinin v ıkılma- sına vonelen bu tur yavınlara hoşgorü- lu vaklaşmaz. Ânımsanacagı gıbı Turk Ceza Yasa- sı nın 141. 142. ve 16^ uncu maddele- rı ıle 6187 sayılı Vıcdan ve Toplanma Hurrıyetı Hakkında \asa, 12 Nısan 1991 tanhındeyururlugegıren 3713 sa- yılı Terorle Mucadele Yasasfnın 23 maddesı ıle yururlukten kaldınlmıştır Bu vasanın demokratıkleşme kapsa- mında duşünulmuş bır atılım olduğunu sanmak saflık olur koktendıncı eğılım- lerın sozu edılen yasa ıle maddelerın yururlukten kaldmlmasından sonra gı- derek gelısen azgınlıklan ve kımı sıya- şal partılenn parlamento gruplanndakı etkınlıklerı anayasanın2 maddesınde- kı cumhurıyetın laık nıtclığını tumuylc ortadan kaldırmaya yonelık gınsımlcr- dır Terorle Mucadele Yasası'nda yapıl- mak ıstcnılen dcgısıklıgc karsı ı,ıkısın da nedcnı budur Kanımızca bu açma- /A dusulurse dıncı terorun yasadan so- yutlanması ılcalan.onlarıçın tcmızlcn- mi1 } olacak ve anayasaya uymayan ey- lem(,ağrıları ıledavranıslardcnctımdı- ^ında kalacaktır Oysa Turk Ccza Yasası'nın ozcllık- le 163 maddesinin yururlukten kaldırıl- mısolması.cumhurıyctın temel nıtelık- lennın korumasız kaldığı anlamına gel- mcz Anayasanın bır anlamda uygula- ma yasası sayılabılcccğı vc 2820 sayılı Sivasi Partiler Vasası iie 'Devrim Yasa- lan'nın da yururlukte bulunduğu duşu- nulursc yetkılı vc gorcvlılcrın clındc Atatürk ılkc ve dcvnmlennı yok olmak- tan kurtarabılecek pek çok olanak var- dır Dusuncclen, anayasaya aykın davra- nıslara yoneltccck cylem çağnlan, du- süncenın ozgurce açıklanması bıçımın- desınırsızbıryorumladenetımdiiinda bırakılmamalıdır Cumhurıyctımızın değerler sıstemı yıkılırsa, gorevlennın bılıncıne varamayıpgorevını savsakla- yanlar ıle kotuye kullananlar da bu yı- kıntının altında kalacaklardır 1I) Değışen Toplum ve Ceza Huku- ku Karşısında Turk Ceza Kanunu'nun 50 Yılı ve Geleceğı Sempozyumu Is- tanbul Unıversıtesı Yayını No 2270, s 563 vd (2) Fed Alm Anayasa Mah Karar- lan Dergısı 7 cılt, s 198 (3) Fed Alm Anayasa Mah Karar- lan Dergısı 5 cılt, s 146,27 cılt s 78 ARADABIR Yrd. Doç. Dr. AYŞE ATALAY • ••Eğitilmemiş Bir Halkla Sozluklere baktıgımızda demokrasının, 'halkın ege- menlığıne dayanan yonetım bıçımı olarak açıklandığını goruyoruz Burada akla hemen şu soru gelıyor 'Nasıl bır halkın egemenlıgı?' Bılımsel araştırmalar bır toplumda demokrasının yaşa- yabılmesı ıçın onemlı bazı olçutlerın varlığı gerektığı uze- rınde bırleşırler Bunlar sorumluluk sahıbı, hak ve gorev- lennın bılıncınde olan eğıtılmış bır halk belırlı bır ekono- mık gelışme duzeyı ve oydaşma ısteğının varlığı olarak nıtelendırılebılır O halde yukarıda demokrasının on ko- şulu olarak nıtelendırdığımız ozellıklenn başında gorul- duğu gıbı halkın egıtımı buyuk onem kazanmaktadır Bır ulkede halkın eğıtılmış olması o ulkede demokrasının de en buyuk guvencesıdır Çunku demokrası, ancak eğitım ve kultur duzeyı yuksek toplumlarda yaşama geçınlebılır Ancak burada eğıtım ve kulturden demokrası açısın- dan ne anlaşılacagının uzerınde durmak gerekır Eğıtım kavramı ansıklopedılerde "Toplumun değer yargılan ıle bılgı ve becen bınkımının yenı kuşaklara aktanlması, bu amaçla okullarda ve benzer kurumlarda surdurülen oğ- retım ve yetıştırme etkınlıklerı" dıye tanımlanıyor Işte demokrasısını yaşatamayan demokratık geleneklerı ol- mayan toplumların çıkmazı da burada yatıyor Çunku bu durumda eğıtım bır bakıma statukonun devamına yara- yan bır sureklılık kazanmış oluyor O zaman genelde de- mokrasıyı yaşatamayan ya da çok partılı rejımın demok- 'rası olarak sunulduğu az gelışmış toplumlarda, eğıtım yoluyla yenı bır kultur yanı demokrası kulturu yaratmak zorunluluğu da kendılığınden dogûyor Şu gerçeğı lyıce bellemelıyız Az gelışmış ulkelerde eğıtım alanındakı en belırgın eğılım okuryazarlığı butun topluma yaygınlaştırma ozellıkle ılkoğretımı okul çağın- dakı butun çocuklara ulaştırma çabasıdır Oysa 'demok- rası egıtımı de ıçeren bır kultur sorunudur' Demokrası- nın bır kultur sorunu, daha başka bır deyışle bır yaşam bıçımı olarak algılanmaması, gelışmekte olan ulkelerde eğıtımın, sadece okuryazarlığı yaygınlaştırmak olarak ele alınmasına yol açmıştır Eğıtımın boyle algılanması, yo- netıcılerın demokrası kulturlerının eksıklığını gostermek- le bırlıkte bır yandan da bu tur halkları yonetmenın daha kolay olduğunu fark ettıklerı ıçındır Çunku bu kez eğıtım ve kultur duzeyı duşuk halkın oylarını elde etmek ama- cıyla yonetıcıler populızm yoluna sapmakta ve bu da demokrası açısından zaman zaman tehlıkelı boyutlara varabılmektedır Oysa aydınlanmaya en çok gereksınım duyan az gelışmış ulkelerde kamuoyu onderlennın yurt- severlıklennın en onemlı gostergesı halkın eğıtım duze- yının ve buna bır olçude bağlı olarak da demokrası kul- turunun gelıştınlmesı olmalıdır Turk tarıhının en buyuk halkçı onderı Atatürk bu ko- nuda şoyle demektedır "Aydınları, halk duzeyıne ındır- mekten zıyade, butun halkı egıtımde aydın olarak yetış- tırmek gerekır" (1) işte bunun ıçındır kı durust ve samımı halkçılığın bır gostergesı olarak Halkevlerı ve Koy Enstıtulerı açılmış ancak halkın aydinlanmasını kışısei çıkarları açısından tehlıkelı goren polıtıkacılarca daha sonrakı yıllarda kapa- tılma yoluna gıdılmıştır Oysa ızlenen populıst polıtıkalar sonucu, ulkemızın bugun geldığı uzucu durum ortadadır Yukanda anlattıgımız anlamıyla egıtımı, "Bır gun sılah gerı teper' korkusuyla bu topluma çok goren zıhnıyet, yıllarca uyguladıgı populıst polıtıkanın demokratık duzen yonunden bır gun gerı tepebıleceğını geregınce duşune- bıldı mı acaba9 İmar affı, artık mavi boncuk değildir Yerel pohtıkacılar. beledıye mechs u>elerı, mıllenekıllerı ve behrlı çıkar grupları ıle bütünleşmeler \a da temsılcılennın bu noktalara gelmesı sonucu sı>asal dönuşumun >anı sıra ekonomık dönüşümün de gerçekleşebıleceğını soylemek abartı olma>acaktır Doç. Dr. ZEKAİ GÖRGÜLÜ Yıldız Teknık Unıversıtesı, Mımadık Fakülîesi G ecekondu ve gecekondu- laş.ma. ulkemızın metropo- lıten alanlarında ve obur buvuk kentlerınde uzun yıllardır gundemdekı yerı- nı korumayı surdurmekte- dır An>.ak jjelınen son asama kent toprak- ları yağmacılıgında venı bır toplumsal dü- zenı çağnstıran nıtelığe ulasni'^tır Bu yağ- macılık bır yandan da kalıulıgı doğrultu- sunda, gerek ulkenın gerekse kentlerın ekonomı ve polıtıkalanna yon vermeye başlamıştır LJIkemızde ıç goç belırlı do- nemlerde artış hızında oynamalar olmasına karşın olanca ağırlığı ıle surmektedır Ko- nuya ılışkın çozumsuzlukler. yarım yuzyıla yakın buyuk bır zaman dılımı ıçınde yo- ğunlaşarak sureklılık kazanınca artık gun- deme gecekondu ve gecekondulunun do- nuşumu-değısımı gelmeye başlamıştır Başka bır deyışle. 80"lı yıllarla bırlıkte kentte kalıcılıgmın ıvıce guçlendığı ızle- nen goçen kıtlenın bu sureçte hangı araçla- n kullandığı onem kazanmıştır Ulkemızın kureselleşmeden etkılenmesı ekonomı polıtıkalannı bu yonde belırleme ye calışması lıberallığın denetımsızlıkle es anlamlı algılanmaya başlaması, ıletışım olanaklarının çok hızlı buyumesı ve enflas- yonıst ortamın getırdıgı yararlar yanında goçen kıtlenın artık kentlerde 3 4 kuşağa ulaşması ve bılmezlıgını yok etmesı bu de- gışım ve dönuşumun temel faktörlen ol- muşlardır Oyle kı lstanbul'da yaşayan hal- kın yalnızca dortte bm (yuzde 25) kendısı- nı Istanbullu olarak nıtelendınnektedır k- tanbul halkına doğduklan ıl soruldugunda ıse bu oran yuzde 30 a çıkmaktadır Istan- bul dışında doğan halkın yarıya yakını (vuzde 41), IstanbuPa 20 vıldan daha uzun bır sure once yuzde 59 u ıse 20 yıl- dan daha az bır sure once goç etmışttr 10 yıldan once gelenlenn oranı ıse yuzde 71 olmaktadır (1) Sonuçta gerek goç ve kentleşmeye ılış- kın sorunlann yıllardır çozulemeyışi ge- rek bu surelenn kentte yenı kuşakîann ye- tişmesine veterlı olması, gerekse de ulke genelınde her bovutta vaşanan hızlı degı- şım kentın karmaşık yapısını ve ılışkılennı kolay ca tanımayı saglamaktadır Dolayısıy- la bu surecın kenttekı yalnızlıgı. bılmezlıgı ortadan kaldırmayı olanaklı kilması. goçen kıtlenın kentte sureklı guçlenmesıne neden olmuştur Oncelıkle nufus buyumesı bıçı- mınde olan bu guçlenme kalıcılıgını ve et- kınlığını bır değışım-donuşüm sürecıne te- mellendırerek kentte sureklılık kazanma egılımındedır Goçen kıtlenın kenttekı de- gışım ve donuşumu • Oncelikk kendisini "mftlkiyetsiziikten mulkiyete" geçış bıçımınde kentsel me- kanda kanıtlamıştır Gecekonduda ortaya çıkan yenı ıvelık (mulkıyet) kavramı. soru- na bu yonu ıle vasallık kazandırmış, top- rakta yasal binada yasadışı olan ve hisseö bolüntülu (hısselı bolunme, ozel parselas- yon) alanlar bıçımınde tanımladıgımız yenı bır bolunme ve yapılaşma surecı başlamış- tır Gecekondu yapısının klasık, derme-çat- ma nıtelıklennı sergılemeyen ve eskı gece- kondu mahallelerının apartmanlaşmaya donuşumundekı ızlen hıç taşımadan. 150- 200 mN ortalama buyukluğu olan parseller üzennde dogrudan çok katlı yapıîaşan bu alanlar. artık metropolıten alanlann yenı gelışme bıçımıdır Valnızca hukuksal bazı benzerlıkler arayarak hisseli böliıntülü alanları ve >apılaşmasını gecekondu ıle eş anlamlı tutmak, olgunun tum boyutlan ıle kavranma eksıklığını gösterecegı gıbı bu konuda var olan kavram kargaşasımn da devamını sağlamaktan öteye gıtmez ya da son gecekondu ve ımarafli hazırlığında ol- dugu gıbı sorunu "2-3 katlı, bahçeli apart- manlar yaptırarak çözecegiz" soylemı ıle gundeme getırmek, konuyu saptırmanın otesınde kendı kendımızı kandırmanın bır başka ornegıdır # Goçen kıtle kenttekı kalıcılıgmın en onemlı aracını gecekondudan farklı olarak bu bolunme-yapılaşma bıçımı ıle bulmuş- tur Bır yandan da hem bu yöntemle geçtı- ğı yerleşık duzendekı devamlılığını koru- ma ve gelıştırme hem de kenttekı obur so- runlannı da çozme yonunde etkınlığını art- tırma arayışlanna gırmışnr Aynca devletın soruna ılışkın çozum arama çabalan yu- zeysel ve gostermelık olsa dahı. polıtıkacı- nın bu konudakı sınırsız odune açık odun- suz davranışı, olumsuzluklann kabulunde ve gelenekselles.mesınde tartışılmaz bıçım- de etkın olmuştur Ancak goçen kıtle. geç- mışte olduğu gıbı yalnızca seçım oncesı donemlerde sayısal ustunluğunden oturu polıtıkacıdan mavı boncuk beklemek yen- ne gunumuzde artık kendısı her eğılımde- kı sıyasal partının orgutlenmesı ıçınde dogrudan yer alma çabası ıçındedır Aynca cemaat, dernek, vakıf ve benzen kurumlar ıle bu gucunu desteklemektedır Arka arka- ya çıkarılan ve en sonuncusu gundemde bulunan af yasaları bu onemlı başarıyı sımgelemektedır Yerel polıtıkacılar, bele- dıye meclis uyelen. mılletvekıllen ve be- lırlı çıkar grupları ıle bütünleşmeler ya da temsılcılennın bu noktalara gelmesı sonu- cu sıyasal dönuşumun yanı sıra ekonomık dönuşumun de gerçekleşebıleceğını sovle- mek abartı olmayacaktır Ozetle, devletın bılınçlı olarak planlı kentleşmeyı reddet- mesı ve yarattığı boşluktan sıyasal yararlar beklemesı sonucu, buyük kentlere goçen kıtle hısselı boluntu olgusu ıle kentsel me- kândakı yerleşmesının ve yapılaşmasının nıtelığını gecekonduya gore degıştırmış. gerek topraktakı bu kalıcılıgını pekıştır- mek gerekse kenttekı öbur sorunlarının çozumü ıçın kentte, yönetımlerde, sıyasal orgutlerde ve benzen yasal ya da yasadışı kurumlarda etkın olma uğraşı ıçıne girmış- PENCERE (I) Isıanbul Valılıgı Istanbul dakı Genel Idarc Hızmetlerının Degerlendırılmesı Ara^tınnası Pl- \R Aratfırma Zamanı 8 \ral\k 1992 - 15 Ocak TARTIŞMA Solda lider arayışı ÇARŞAMBA 08 00 Sabahn Nağmelen 11 00 Enstrumantal 11 30 Sevgı Bahçesı 14 00 Guldeste 17 00 Sevdığınız Sesler Sevdığınız Şarkılar 18 00 Fasıl 19 00 Unutulmayan Sesler ** J 20 00 Seçme Eserter 23 00 Sevılen Şarkılar HaberSaallerı 11 00 12 00 13 00-17 00 13 00 19 00-21 00 S osyal demokrat olsun olmasın bu ulkeyı seven onun geleccğını duşunen ınsanlann bırlesen sol partılerın başkanlığı ıçın Viumta/ Soysarın adaylığını desteklemesı gcrcktığını duşunuyorum Bu desteğe benı.e başta saygın kışılığı ıle Erdal İnonu olmak uzcre otekı aday lar da katılmalıdırlar Erdal Bey ın hıç kuşkusuz sahıp olduğu sağduyu ıle kendisine vapılan adaylık onerılennı kabul etmeveceğını sanıyorum kamuoyunun sesıne kulak venrsenız sokaktakı vatandaşa sorarsanız koru korune ve çaresızlık ıçınde Refah Partısı'nın peşıne takılmış olanların dışında tum ınsanlann, Turkıye'nın Cikarlannı savunabılecek, durust tutarlı. sağlam, sozunün erı nıtelıklen ıle tanımladıklan ıkı lıdere ınandıklannı gorursunuz Bunlardan bırı Ecevit,otekısı Mumtaz Soysal dır Ecevıt'ı ne kadar eleştırırsek eleştırelım ve bunda nc kadar haklı olursak olalım. halk arasında karızmatık bır kışılığı olduğunu ve bır kargaşa ortasında başını dık tutabılmış bır lıder olduğunu ınkâr edeme\ız Mumtaz Soysal Memet Baydur'un da pek guzel belırttığı gıbı, bovle bır kargasa ortasında son vılların uydurma. aldatıcı kavramlannı değıl bınlerce \ıiın evrensel dcğcrlennı savunan sozü ıle vaşamı ortuşmuş aklı kanşmamış, bunalıma duşmemış bır aydın ve doğru bıldığını sonuna dek tutarlılıkla savunan bır sıyasetçı ımajı vermıştır Turk toplumuna Bununla buyuk prestıj kazanmış, buyük guven vermıştır Taha AkyoTun Umur Talu'dan aktardığı ve yabancı gazetecılere atfedılen şu ızlenım ne kadar anlamlı "Her zaman bir artı bilgive sahip olduğunu goruyorsunuz; karşısında muzakere edecek kişi çok /«rlanacaktır." Erdal İnonu nun boyle bır lıderlığı başaracağına hcmcn hcmcn kımse ınanmıyor karayalçın'ı bugune kadar yaptıkları ıle basanlı bulana kolay kolay rastlayamıyorsunuz İsmail Cem'ın ınkâr edılmcz nıtelıklennın solu bugun ıçınde bulunduğu çıkmazdan sıyınp geleceğe taşımaya yeteriı olacağını sanmtyorum Deniz BaykaL,güzel dıksıyonu ve Turkçesıne karşın lıderlık ıçın doyurucu, güven vencı ve toparlayıcı olamıyor Evet, sanıyorum seçıcı dclegeler de her turlu etkıden duygusal bağlılıklardan kurtulup bu gerçeğı goreceklerdır Mumtaz Soysal lıderlığınde solun derlenıp toparlanma, kendınc gclmc ve bır ıv me kazanma şansı oldukça yuksektır kureselleşme yukselen değerler gtbı aldatmacalann karşısına çıkabılccek cn guçlu lıder de SoysaPdır Prof. Dr. Coşkun Özdemir İLAN T.C KUŞADASIASLİYEHLKUK MAHKEMESİ EsasNo 1991 W Davacılar lclal Karagoz vc Ozkan Karagoz vckılı laralından davalı Kazım Okta> alcyhınc açılan fazlava ılışkın hakları saklı kal- mak kaydı ılc IS7 K66 (KM) TI alacağın laızı ılc bırlıkte davalıdan alınması ıcjn acılan davanın vapılan durusmasında vcnlcn ara karan gcrcgıncc Davalı Ka/ım Oktay ın (Bckır oğlu 1911 duğumlu, Dcnızlı ılı Acı- pajam ılçcsı Dcrckoy kuluk 008 dc nufusa kayıtlı vc mutcahhıüık vapar) tum aramalara rağmen adrcsı teipıt edılemedığındcn duruşma gunu vc dava dılckçcsının davalıya ılancn tcblığınc karar venlmıs olup davacının fazlaya ılışkın haklan saklı kalmak kavdı ıle toplam I s7 X66 (KX) TL alacak talcbı ılc ılgılı davaya karşı dıycccklcnnı du- ruşma gunu olan 29 ^ 1995 gununc kadar mahkcmcmızc bıldırmcsı, durusmayj gelmcdığı vcya kcndısmı bır vckıllc lcmsılcttımıcdığı tak- dırdc gıyabında durusma yapılıp karar vcnlcceğı hususu ılan oluııur Basın 2101 Kulağında... Medyaya bakarsanız Turkıye de askerı mudahalenın elı kulağında Pekı elı kulağında ne demek1 ? Adam ramazanda ıftar sofrasını kurmuş, sıyah zeytın, beyaz peynır, mıs gıbı ekmek ve de ne ıstersen var, bır kuş sutu eksık 'n/yeW;'nın mıdesı karıncalanıyor, ıftarını açacak ama dakıkalar sanıyeler geçmıyor, ah şerefe- dekı muezzın bır ezana başlasa, kandıller yansa Kucuk oğlana dıyor kı - Kos ulan, bır bak, muezzın başladı mû Oğlan koşup bakıyor muezzın elını kulağına daya- mış, başladı başlayacak Babasına seslenıyor « - Elı kulağında' • Medyaya gore askerı mudahalenın elı kulağında1 Hem nasıl olmasın kı Cumhurbaşkanı bu yolda konuşmadı mı - Kendım ıcın ıstemıyorum, ama, anayasa değışıklığı yapmalı, Meclis ı seçıme goturmek ıçın cumhurbaşkanı- na yetkı vermelı Yorum "Cumhurbaşkanı 'Altı aya kadar seçım yapılmazsa, Turkıye de askerı mudahale olur dedı ' Cunku eskı Genelkurmay Başkanı çok konuşuyordu, yenı Genelkurmay Başkanı susuyor, 'cıhetı askerıye'de çıt yok, ordu ıçıne kapandı • Kaç zamandır kapalı kapılar ardında fıskos surup gıdı- yor laf lafı açıyordu Dıyorlardı kı - 7995 te bır şeyler olacak - Ne olacak? - Kım bılebıhr? Olan hıcbır zaman bır oncekıne bert- zemıyor 27 Mayts orduda aşagıdan yukanya doğru bır eylemdı devrıme donuştu 12Martparlamentoyukapat- madı Meclis ve sıyası partılerle ışbırlığı yaptı 12 Eylul yonetıme butunuyle el koydu, partılerı kapattı Bu kez de olacak olan kendı modelını ıçınde oluşturur - Ne zaman olur? - Elı kulağında • Cumhurbaşkanı'ndan sonra ana muhalefet partısı lı- derı Mesut Yılmaz da medyanın elıne duştu Yılmazdıyesıymışkı "12 Mart modelı gıbı olur ' Eh bır ulkede cumhurbaşkanıyla ana muhalefet lıderı ' Askerı mudahale gelıyor' dıye konuşmalar yaparlarsa o ulkede askerı mudahale olur Ancak neDemırel ınnede Yılmaz ın boyle bır şeysoy- ledığı var her ıkısının de konuşmaları dıkkatle okunursa bır an once seçıme gıdılmesını vurguladıkları anlaşılı- yor, ama, ışkıllı basın tıngırdıyor medyaya bakarsanız Turkıye de askerı mudahalenın elı kulağında • Anlaşılan bırı sofrayı kurmuş, çerezlerı yaymış ye-, meklerı hazırlamış Mıdesı karıncalanıyor Sabırsızlıkla beklıyor Ama korolası ıskembesını doldurmak içın camınin şe- refesındekı muezzıne yıneezan soyletecek VEFAT Merhume Azıze Eldem \e merhum tsmaıl Hakk\ Elderrün oglu. merhume Nacıye Sultan ve merhum Kâmıl K.ıllıgıl'ın damadı. merhume Galıbe Okyar. merhum Vedat Eldem ve merhum Sedad Hakkı Eldem'ın kardeşı. Nermın Kırdar \e Osman Okyar'ın dayısı, Alı Eldem'ın amcası, Ceyda Eldem, merhume Neclâ Eldem ve Edhem ElderrTın babası. Belkıs ve Doğan Torunoğlu'nun dunuru, Sedef Eldem'ın kayınpeden. Sımın Eldem'ın buyukbabası. Rana Eldem'ın eşı Emeklı Buyukelçı SADİ ELDEM 15 Ocak 1995 gunu vefat etmıştır Cenazesı, 19 Ocak 1995 Perşembe gunü Teşvıkıye Camıı'ndekı oğle namazından sonra Yahya Efendı Mezarlığı'nda toprağa verılecektır AİLESÎ Çelenk yollanmaması, ısteyenlerın Türk Eğıtım Vakfı'na bagışta bulunmaları nca olunur Bır aydınımızı daha vitırmenın acısını yaşı>oruz ONAT KUTLAR'ı aramızdan alan teror ulkemızı karartıyor Geleceğımızı korumak ıçın daha duyarlı ve sorumlu davranmak zorundayız. Çl KI ROV\ İ Nh ERStTESİ ECİTtM F\Kİ LTESİ ÖĞRETtM ELE\L\^LARI İpekçi, Emeç, Tütengil, Doğanay, Cömert, Karafakioğlu, Üçok, Aksoy, Dursun, Mumcu, CEBENOYAN, KUTLAR,... Aydınları kolay tükenmez ki bu ülkenin. MİMARLAR ODASI BALIKESİR ŞUBESİ Askerı kımlık. ehlıyet Garantı BankaM 6602296-1 hesaba aıt çek kaınesı ve oğretmenevı kımlığımı kaybettım iBDblKADlRÖCi'T TURYAP EMLAK BILGI BANKASI Tll (242) 248 -49 g< 2 Fax (242)242 17 ANTALYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear