13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21EYLUL1994 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI MûteahlMttere alternatif • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Bu yıl nisan-mayıs aylannda meydana gelen fıyat artışlanndan etkilenen müteahhitlerin sıkınülannı gidermek amaayla fıyat farkı kararnamesinde bazı düzenlemeler yapıldı. Değişiklikle. inşaat finnalanna üç ayn alternatif sunuldu. Müteahhitlerin 45 takvim günü içinde ilgili idareye başvurarak, 'işe sözleşmeye göre devam etmek', 'geçici maddelerde getirilen esaslara göre işe devam etmek' ya da 'sözleşmelerinin feshi' seçeneklerinden birini tercih ettiğjni bildirmeleri gerekiyor. Pancar üreticssj başfîyat bekliyor • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş ZiraatOdası(KAZO) Başkanı İhsan Sanfakıoğlu, geçen yıl 506 lira olan şeker pancan taban fıyatının bin liranın altında açıklanması durumunda üreticinin mağdur duruma düşeceğini savundu. Sanfakıoğlu, şeker pancanrun tek alıcısının devlet olduğunu, üretimin, devletin veneceği fıyata güven duygusuyla yapıldığmı vurguladı. Boru ham için girişini • NEWYORK(AA)- Türkiye'nin, Kerkük-Yumurtalık boru hatünın kurtanlması konusunda yeni birgirişimde bulunduğu ve Irak'a bir öneri daha götürdüğü öğrenildi. Öneri, Türkiye'nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi İnal Batu tarafından. halen New York'ta bulunan Irak Başbakan Birinci Yardımcısı Tank Aziz'e iletildi. Yapınıhsatiarına oda denetimi • ANKARA (ANKA) - Yapı ruhsatı almak için istenen mimari, statik, elektrik ve tesisat projeleriyle resim ve hesaplar, ilgili meslek odalannın denetıminden geçecek. SHP Adana Milletvekili Muhammet Kaymak ve 4 arkadaşının konuyla ilgili yasa önerisini hükümet kısmen desteklerken, yasa önerisinde yer alan imar planını. mimari, statik ve her türlü plan, projeyi haarlayan mimar mühendislerin ilgili odalara üye olma zorunluluğu getiren maddeye ise destek vermedi. GJUitep, GAP'ın döviz kapısı • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep'te kurulmakta olan 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB), faaliyete geçen fırma sayısı 40'a ulaştı. OSB Başkanı Durmuş İşsever, 210 hektar alana kurulanl.OSB'deOO işletme bulunduğunu söyledi. îşsever, 450 hektar alanı kapsayan ve altyapı çahşmalan sürdürülen 2. OSB'de ise 277 yaünmcıya arsa tahsisi edildiğini, 40 fabrikada üretime başlandığjnı, lOO'eyakın tesiste de inşaatın sürdüğünü bildirdi. İthalatta gerileıne • ANKARA (ANKA) - Temmuz ayı ithalaündaki azalmanın yansından fazlasınm demir-çelik, kazan, makine, elektrikli makine ve çihazlarla kara taşıtlan ithalaündan kaynaklandığı belirlendi. Temmuz ayı ithalatında geçen yılın aynı ayına göre meydana gelen 863.5 milyondolarlık azalmanın yüzde 55'i dört kalemden kaynaklandı. DM0 Başkam • ANKARA (AA) - Devlet Malzemle Ofısi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Demir Erman, Maliye Bakanlığı müşaviri olurken, bu göreve Maliye Müfettişi Cihan Çetinkaya getirildi. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür Yardımcıhğma Daire Başkanı Mehmet Fatih Ekinci, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tstanbul Bölge Müdürlüğüne ödemeler Daire Başkanı Yalçın Uçargönül, Milli Emlak Genel Müdür Yardımcüığına Türkmen Derdiyok, Gelirler Genel Müdür Yardımahğına Baş Hesap Uzmanı Osman Anoğlu atandı. Petrolün arama, üretim ve naklini öngören anlaşma, dün Bakü'de imzalandı AzeripetrolüBatryaemanet EKONOMIYE BAKIS TANER BERKSOY BAKÜ (AA) - Azeri petrolleri- nin arama ve üretimi ile ulusla- rarası pazarlara naklini öngören anlaşma, dün Azerbaycan'm başkenti Bakü'de imzalandı. Anlaşmaya, aralarında Tür- kiye Petrolleri Anonim Or- taklığı'nın (TPAO) bulunduğu Batılı petrol şirketJerinin oluş- turduğu konsorsiyum ile Azer- baycan Milli Petrol Şirketı SO- CAR taraf olarak imza koydu. Anlaşmayı, Türkiye adına Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri ile TPAO Genel Müdürü Sıtkj Sancar imzaladılar. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Azerbaycan'la Baülı petrol şir- ketleri konsorsiyumu arasında Hazar Denizi'ndeki petrol re- zervleriyle ilgüi bir anlaşmayı "resmen taıumavacaklarını" bil- dirdi. Bakanlık sözcüsü Grigory Ka- rasin "Hazar Denizi'yle ilgili tek taraflı kararlar uluslararası ya- salara aykın olduğu gibi denizde- ki eko sisteme zarar venne riski taşımaktadır" dedi. Anlaşmaya göre, Ingiliz BP, Amerikan Amoco, Penzoil, McDermott, Unocal, Ramco. Norveçli Penzoil, Rus Lukoil şirketleri ile Türkiye'den TPAO'dan oluşan konsorsi- yumun Azerbaycan'da çalışa- cağı sahanın alanı 432.4 kilo- metrekareyi buluyor. Anlaşmanın süresi 30 yılı kap- sarken üretimin yapılacağı Aze- ri, Çıralı ve Güneşli sahalannda bugünkü hesaplamalara göre üretilebilir petrol rezervi 511 milyon tona ulaşıyor. Üretilecek petrolde hissesi 9 milyon ton olarak hesaplanan TPAO'nun, 150 milyon dolarlık yapacağı ve 2.5 milyar dolarlık döviz girdisi sağlayacağı bildirildi. 253 mil- yon ton petrol de Azerbaycan'- da kullanılacak. Anlaşmaya göre, ilk petrol üretimi 18 ay içinde gerçekleş- tirilecek. Tam saha gelişürme çalışmalannın 48 ayda tamam- lanması beklenirken. bölgede üretilecek petrolün uluslararası Haydar Aliyev: Yeni bir dönem başlıyor. • Anlaşmaya göre. İngiliz BP. Amerikan Amoco. Penzoil. McDermott, Unocal, Ramco, Norveçli Penzoil, Rus Lukoil ile TPAO'dan oluşan konsorsiyumun Azerbaycan'da arama ve üretim yapacağı sahanın alanı 432.4 kilometrekareyi buluyor. • Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Azerbaycan'la Batılı petrol şirketleri konsorsiyumu arasında Hazar Denizi'ndeki petrol rezervleriyle ilgili bir anlaşmayı "resmen tanımayacaklanm" bildirdi. Cevheri anlaşmayı Türkiye adına imzaladı. Bundan sonra ne olacak? Anlaşmanınimzaianmasını takipeden en lusa sûre içinde konsorsiyum üyesi şirketkr, arama ve üretime ilişkin kendi aralannda bir ortakiık anlaşması imzalayacaklar. Söz konusu anlaşma, "Petrol sahalarının geliştirilmesi ve işletme faaliyetlerini yüriitecek ortak şirketin yaptlaaması, işJeyişi veştrketierin birbirieriyle Uişkilerini" düzenleyecek. Anlaşma sonrasında, hisse sahibi petrol şirkeüerince üretilecek petrolün, uluslararası pazarlara naklini sağlayacak petrol boru hatünın yapımı konusunun da hızlı bir çözümle gerçekleşme sürecine girmesi söz konusu. ENERJI ESKİ BAKANI ERHAN I$IL: Yüzyılın anlaşması yaklaşımı abarülı "Azeri petrolü SSCB'nin dünyamızdaki en büyük ürctki olduğu zamanlarda dahi bu ülkenin yıllık petrol üretiminin yüzde 8-10'unu karşılıyordu. BDT'nin petrol rezervlerinin çoğu Asya Cumhuriyetkri'ndedir. Söz konusu aniaşmadan sonra 30 yılda 510 milyon ton petrol üretileceği bildiriliyor. Ortalama hesaplama ile bu yılda 17 milyon ton petrol demektir. Çok büyük bir üretim sayılmaz. Bu nedenle yüzyılın petrol anlaşması sözü hayli abarüh görünüyor. Anlaşmaya göre TPAO'nun payıda yüzde 2,5. Demek ki ilk yıllarda Türkiye tarafından 250 bin ton ham petrol düşecek. Diyelim ki bu pay daha sonra yüzde 7.5'a çıkankh. O taktirde Türkiye'nin payı 1 milyon 250 bin ton olacak ve bu çok çok büyük bir rakamdeğil. pazarlara naklini gerçekleştıre- cek ana boru hattına ilk petrol. 54 ay içinde verilebilecek. Proje- nin toplam maliyetı 7 milyar 675 milyon ABD Dolan. Petrol anlaşması, Azerbaycan Milli Meclisi'nde onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar AHyev imza töreninde yaptığı konuşmada, anlaşmayla ülkesinde yeni bir dönemin baş- ladığını söyledi. Azerbaycan'm eski Sovyetler Bırlığı topraklanndaki en bü- yük üçüncü petrol üreticisi oldu- ğuna dıkkat çeken Aliyev, gele- cek otuz yıllık dönemde bu pro- jeden 34 mılyar dolar kazan- mayı hedeflediklenni bildirdi. Anlaşmayla ülkede serbest pazar ekonomisinin yerleştinl- mesi yönünde de önemli bir adım atıldığını kaydeden Aliyev. bundan sonra Azerbaycan'm dünya ekonomisiyle bütünleşe- ceğini vurguladı. TPAO Genel Müdürü Sancar da, anlaşmayla, bölgede ilk defa büyük sayılabilecek bir projenin temelinin atıldığını bildirdi. Hisse oranının küçüklüğüne karşın. projede yar almanın çok büyük önemı olduğunu vurgu- la\anSancarşövlekonuştu:"Ka- zakistan'da başlatmış olduğumuz petrol arama ve üretim çalışma- larıvla birlikte Azerbaycan'ı da düşündüğümüzde. >eni aktivite- lerde yer alabileceğimiz gibi, Ue- ride yıllık petrol ihti>acımızın bü- yük bölütnünü bu ülkelerde çı- kanlacak petrolle karşdaya- cağız." 41 Türk şirketinin 'Uluslararası Finans Kurumu'na borcu 15 trilyon liraya dayandı DevletIMFye, şirketlerJFCye borçlu BEHİÇ GÜRCİHAN Türk şırketlenrün Dünya Bankası'nın alt kuruluşlanndan biri olan Uluslararası Finans Kurumu'na borcu 15 trilyona dayandı. Avrupa kıtasında fi- nanse ettiği şirketlere söz konu- su kurum tarafından verilen borçlar 30 trilyon lira olurken bu rakamın yansı Türk şirketleri tarafından kullanıldı. Kalkınan ülkelerde özel sektörün yatın- mlanna kaynak sağlayan ve ser- mayenin akışkanhk İcazanması amaayla sermaye piyasalannın kurulması için hükümetlere danışmanlık dahil finans alanı- nda bir çok girişimleri bulunan Uluslarası Finans Kurumu'nun 1994 yılı raporunda dikkati çe- ken en önemli nokta Avrupa'da Dünya Bankası gurubu içinde yer alan kurumun en fazla "içli- dışlı" olduğu ülkenin Türkiye olması. Polonya ve Macaristan gibi serbest pazar ekonomısine geçış yapan ve Dünya Bankası ile çok sıkı temas halinde bulunan ülke- lerde bile Uluslararası Finans Kurumu'nun çeşitli yollarla fi- nanse ettiği şirket sayısı 21 ve 17'yi geçmezken, Türkiye için busayı41. Devletin 500 trilyona yak- laşan iç borcundan sonra, Ulus- lararası Finans Kurumu'na Türkiye'de kı 41 şirketin toplam 15 trilyona yaklaşan borcu göze iFC'nin bazı Türk şirketlerine verdiği borclar (milyon $) Çayeli Bafcr {ştetmeîeri AŞ Kepez Elektrik TAŞ Trakya Cam Sanayii AŞ Türkiye Garanti Bankası AŞ MedyaHoMingAŞ ilk kaynak aktanmı 30 25 6S.1 20 12.1 Şuanda geçertiborç 30 24.6 23.8 20 ~- 11.9' batmavacak seviyede olsa da. ilgı çekici nokta IFC"nin Av- rupa'daki bütün yatınmlar için sağladığı 30 trilyon TL'lik bor- cun yansının Türkiye'deki şir- ketlenn sırtında olması. Son bir >ıl içinde, 65 kalkınan ülkede, 231 özel sermaye pro- jesıne 2.5 milyar dolar (85 tril- yon TL) sağlayan IFCnin Tür- kiye'de destek sağladığı şirketler \e bankalar arasında Medya Holding'den Garanti Bankası'- na kadar birçok özel şirket var. Türkiye. IFCnin yatınm portföyünde. kullanılan borc ve sermaye aktanmı büyüklüğü açısından 485 milyon dolar (16.4 tnlyon TL) ile beşınci sırada bu- lunuyor. IFCnin yönetim kuru- lunda oylann yüzde 22.9'u ABD'nin elınde bulunurken. ilk beş ülke olan ABD, Japonya, Almanya, Fransa ve İngiltere toplam oylann yüzde 46.49'unu ellerinde bulunduruyor. 1956 yılında kurulan IFC. Ye- nıden Yapılanma ve Kalkınma Bankası. Uluslararası Kalkı- nma Kurumu \e Çok Taraflı Yatınm Garanti Ajansı ile koor- dineli olarak çalışıyor. HULYA CENC Ctımtıuriymt Omzmtmmi TurKocaO' Cad 33/41 Cafla loğhı/IS T/KNBUL TEL. 512 05 OS FAX. 51 •* O7 51 Önemli olan müşteri memnuniyeti r.Klorlu mayo 1 Miaktakf Pabetiand mağazasından 6 temmuzda 1 müyon 840 bin Efra oaeyoFsk bir ntsyo sfltınatdıni. 25 g sörelçinctoyenlmayomunelastBcfyetl b r i d l t e k h t e k t t T ı dönüfü,sorunumuPabettarMfa > bödlrdKilmde,mayoyu»wlatçıflrmaÇiçekk; | âtyftn'egaerupdeği#r«ceUerini • soyiedHer.Oahasorvabeniarayan | mayoyuNmbngfitflrmemilstediler.Çiçeklç ^ y ç davrandılar. Çok sinirtom&ğifn için mayoyu yfittortoeln1atarakoradanayr*iKriczorunda kBktm. OguTannvertVİSTANBUI. kurumuzun şikayetini Çiçek İç Giyim'den YlWl zBaysarailettim. Söz konusu olayı haörfadjğmı söyteyen YıkJız Hanım, | mayonurt kullanım hatası nedeniyledeforme • olduğunu iteri sürdü. Geri getirilen mayonun I yağ ve klor koktuğunu iddia eden Yıldız | Han»m, "Havuz suyunda bulunan klor i mayolann bozulmastna neden otur. Mayonun ' çok iyi yıkanması vedurulanması gerekir. [ Yıkanmadan bize yağ ve klor içinde getirilen ı mayonun buhalegeltnesigayetnormal. Kullanım hatası yüzünden bu hale gelen I mayoyu değiştirmemizmümkündeğH"öiye I kortuştu. OyaHanım'ınsatınaldığı . mayolardanhiçbırşikayetgeimedığint I belirtenYı!dtzHanım,sezonbaş4ndaGotex'in | koleksiyonundabulunan tüm ürünlerin kalite • kontrollerininyapıldığını vurgulayarak ' herbangi bir üretim hatası, kalite eksıkliği | halmde pıyasada bulunan tüm mayolann i toplatıldığını kaydetti.B S ubat ayında bıri 2 milyon, dığerı 2.5 milyon liraolmak üzere Benetton • marka ıkısaataldım Saatısatın alırken, her türlü mekanıkaksam ve malzemekusurlarınakarşı 1 yıl garantilı olduğu söylendı. Çarpma ve düşürme gibi kötü kullanma halinde zarar müşteri tarafından karşılanacaktı. 5-6 ay sonra satın aldığım saatlerden bırinın metal kısmı bozulmaya başladı. Şikayetımı Baharıye Benetton'a bıldirmek üzere gıttığımde orada benzerı şıkayetleri bulunan kışilerle karşılaştım. Bana konuyla ılgileneceklerini söylediler ama henüz bir cevap alamadım. Sobri BoryaylaİSTANBUL Y edi ay önce eşime gecikmiş bir doğumgünü hediyesi olarak Benetton marka kol saati aldım. Aradan beş alb ay geçmeden saatin metal aksamında kararma ve matlaşmalar oluşmaya başladı. Bir çarpma sonucunda camı da çatlayan saati tamire gönderilmesi amacıyla Gayrettepe Benetton mağazasına bıraktım. Saatin metal aksamı ve camının değiştirilmesi için benden 750 bin lira istendi. Sadece kırılan camın ücretini ödeyeceğimi, metal aksamın garanti kapsamında olduğunu söylemem ise pek fazla ise yaramadı. Durumu Benetton Genel Müdürlüğü'ne bildirdiğimde, haklı olduğumu söyleyerek, en kısa sürede protdemi çözümleyeceklerini belirttiler. Birkaç gün sonra teslim edilen saatin camı için 120 bin lira ödedim. Bunun dışında saatin kurma yeri değiştirilmiş, diğer kısımlan ise olduğu gibi bırakılmıştı. Mttmtafkı Öıdemir İSTANBVL ^% ikayetler üzerine harekete geçen Benetton yetkilileri, J ^ okurlarımızınproblemlerini kısa sürede çözümlediler. ^9 Mustafa Bey'eyeni birsaat veren Benetton yetkilileri, Sabri Bey'in saatinin mekanik aksamını ücretsiz değiştirdiler. Tüketici şikayetlerini prosedüre uygun değerlendirdiklerini belirten Benetton yetkilileri, müşteri memnuniyetine önem verdiklerini açıkladılar. Kamil Koc hatasını biletle karsıladı • T atil dönüşü Datça'dan Ankara'ya gitmek üzere Kamil Koçfirmasındanbilet aldım. Datça'dakı görevli yalnızca akşam saatlerinde otobüs olduğunu ve istersem otobüse Marmaris'ten de binebıleceğımı söyledi. Bunun üzerine Marmaris'e giderek oradan binmeye karar verdim. Aynı firmanın gündüz saatlerinde de otobüsü olduğunu öğrendiğimde, biletsaatimideğiştirmekistedim. Datça'dakı görevlilerin beni yanılttığını anlatmama karşın, biletıdeğıştiremedim. Yanlış bilgilendirme sonucu zorunlu olarak Marmaris'te 7 saat beklemek zorunda kaldım. Daha sonra bu sorunumu Kamil Koç'a bildirdiğimde durumun Marmaris'teki görevlilerin deneyimsizliğinden kaynaklandığını, hem Datça, hem de Marmaris bürolarının uyarıldığını belırterek özür dılediler. Ayrıca Kamil Koç yetkilileri adıma düzenlenmişbirseyahatçekigönderekgüzelbir jestte bulundular. Kahmiye İnver/ANKAMtA Kamu Reformu ve Özelleştipme... Konulan ve sorunları kronik hale getirmekte üstümüze kimse yok doğrusu. Sorunları çözüp konulan aşacağımıza, çözümleri savsaklayıp, bitmez tükenmez tartışmalarla ko- nuları kronikleştirmektefevkalade ustayız. Günümüzde bunun en belirgin örneği özelleştirme. 1980'- li yıllarda yoğun olarak tartıştığımız bu konuyu üstün bir be- ceriyle kronikleştirdik. Üstelik tartışmayı uzattıkça olayı ana ekseninden saptırıp, olmadık noktalara sürükledik. Dünya 1970'lerden bu yana önemli ve kapsamlı bir deği- şim süreci yaşıyor. Ana ilkelerinden, temel kaygılarından uzaklaşmış, popülist hırsların ideolojik kalkanı haline dö- nüşmüş olan sosyal devlet uygulamaları kamunun sırtına taşınmaz yükler getirmişti. Zaten kaynak kıtlığı içinde olan kamu otoritesi bu yükleri taşıdığı sürece enflasyon baskıları yaratıyor, dengeleri bozuyordu. 1970'lerin kriz ortamı bu et- kileşimi pekiştirdi ve devletin sırtındaki ekonomik yüklerin azaltılması gereğini gündeme getirdi. Geveze politikacılarla kıvrak ideologlar başlayan tar- tışmayı; devleti yok edip, tarihi bitirme noktasına kadar ge- tirdiler. Bunların mümkün olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Ama sorun da yok olmadı. Sırtına yüklenen yükü azaltmak için kamu kesimini yeniden düzenlemek gerekiyordu. özel- leştirme, hacimli birdeğişim projesinin uygulama araçları- ndan sadece birisi olarak gündeme yerleşti. Teknik açıdan böylesine basit ve masum görünen özel- leştirmenin toplumsal ve ekonomik açılımları sanıldığından çok daha büyük ve karmaşık. Dolayısıyla bunu salt bir eko- nomi politikası aracı olarak algılayıp uygulamak olanaksız. Dünya deneyiminden türeyen dersler özelleştirmenin bir dizi önkoşulu olduğunu gösteriyor. Bunları üç temel nokta- da toplamak mümkün. önkoşulların birincisi özelleştirmeyi mutlaka bir uzlaşma zeminine oturtmak gereği. Bunun çok basit nedenleri var. ûzelleştirme toplumun değişik kesimlerini çıkar çatışması yaratacak ölçüde farklı biçim ve yönlerde etkiliyor. Bu çatj- şma potansiyelini çözmek ancak uzlaşmayla mümkün. öte yandan özelleştirilecek kurumlar toplumun malı. Devlet bunları halk adına yönetip yönlendiriyor. Oysa özelleştir- meyi devlet erkini geçici bir süre kullanma yetkisi almış si- yasi kadroların oluşturduğu hükümetler yapıyor. Bu işin sapmasız, saplantısız yürümesi ve siyasi kadroların özel çıkar hesaplarına alet olmaması için de uzlaşma gerekiyor. Önkoşulların ikincisi, özelleştirmenin mutlaka hukuk ze- minine oturtulması gereği. Bunun da uzun boylu tartjşma gerektirmeyecek ölçüde basit nedenleri var. Sonuç itibarıy- la özelleştirme bir mülkiyet devri. Nasıl özel kişiler arası- ndaki mülkiyet devri ya da kamulaştırma dediğimiz özel mülkiyetin kamuya devredilmesi yasal olarak düzenlen- mişse, kamu mülkiyetinin özel kişi ya da kurumlara devri de yasal olarak düzenlenmek zorunda. Bu yapılmadığı takdir- de kamu mülkiyetinin devri koltuklannda kısa ve geçici sü- relerle oturan siyasi kadroların keyfi kararlanna bağlı ve kötüye kullanıma çok açık, dolayısıyla topluma maliyetyük- leyen bir süreç haline geliyor. Özelleştirmenin bir başka önkoşulu da sağlam bir ekono- mik zemine oturtulma gereği. Özelleştirmeyi ekonomik ve toplumsal yarara dönük kapsamlı bir kamu kesimi reform girişiminin araçlarından birisi olarak algılamanın doğal bir sonucu bu. Bu nedenle özelleştirmeyi kuyruğu sıkışan be- ceriksiz politikacıların zaman kazanma girişimlerinin çok ötesinde, bir toplumsal dönüşüm projesinin önemli bir par- çası olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında özelleştirmenin oturacağı ekono- mik zemini tanımlamak hiç de zor değil. özelleştirmenin nedenlerinin kamu reformu projesinin ikna edici gereklerin- den türetilmesi, boyutlannın bir total tasfiyeden çok, proje- nin zorunlu kıldığı boyutlarda tanımlanması ve çıkar çatı- şması potansiyeli taşıyan sonuçlarının da kaynak israfını, rant aktarımını ve hak kaybını engelleyecek biçimde düzen- lenmesi gerektiği çok açık. Şimdi eğri oturup doğru düşünün ve şu sorulara yanıt ve- rin: Bizde kamu kesiminde gözlenen tükenmişliği böylesi bir reform projesi içinde algılayan bir siyasi kadro var mı? Yandaşıyla karşıtıyla özelleştirmeyi böyle bir düşünce ve proje bütünlüğü içinde değerlendiren bir siyasi kadro var mı? Nedenlerini, boyutlarını ve sonuçlarını bıze böyle bir mantık akışı içinde açıklayan bir siyasi kadro var mı? Yanıtlarınızı doğru verirseniz özelleştirmeyi neden aşı- Imaz bir soruna, kronik bir gevezelik konusunadönüştürdü- ğümüzü anlarsınız. Bu size neden bir kronik 'özelleştireme- me' çıkmazına düştüğümüzü de anlatır. İKV BAŞKAM ALOĞLU: Vergi reformuna ihtiyaç yok Ekonomi Servisi İktisadi Kalkınma Vakfı(IKV) Baş- kanı Sedat Aloğlu. Türk vergi siste- minin Avrupa Bir- liğiileyakın uyum içinde olduğunu r... e ._, belirterek, vergi IKV'nin hazırladığı 19% vakfın hazırlamış reformuna ihtiyaç gümrük birliği logosu olduğu "AB ülke- 96 GÜMRÛK Bİ81İBİ manm daha doğ- ru olacağnı vur- guladı. IKV'nin bir süredir devam eden olağan haf- talık basın top- lantısında konu- şan Aloğlu, olmadığını sadece uygulamanm yetersiz olduğu- nu söyledi. Aloğlu. kamuoyun- da oluşan "vergi reformu gerek- lidir" şeklindeki sloganın gerek- siz bir beklenti yarattığını ve mevcut sistemin kredıbilitesini azalttığını belirterek. kayıt altı- na ahnamayan vergi ile uğraş- lerinde seçilmiş vergi uygulamaları ve uyum çah- şmalan" raporundan bahsede- rek kamu açıklanmn azalülma- masının Türkiye'nin nefesini tüketeceğini belirtti. Vakfın toplantısında aynca 1996 güm- rük birliği logosu da basına ta- nıtıldı. .Şimdi zaman ev Yalnızca bu kampanyamız için Peşin alımlarda %23.63'e varan indirimler... Yuva Kredisi faiz oranlanmızda özel indirimler... EMLAK BANKASI., - O o | r u Y a t . r ı m E v e Y ı t ı r ı m " â l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear