Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 EYLÜL1994ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Cemal Reşid Rey 90 yaşında
EVİN tLYASOĞLU
25 eylül, çağdaş Türk müziği-
nin öncûsü CemaJ Reşid Rey'in
90. yaş günü. Belkı bir başka ül-
kede yaşasaydık bu yılı Cemal
Reşid yıh ilan edip onun tüm
yapıtlannı seslendirme yolunu
araşuracak, adına kompozıs-
yon yanşmalan düzenleyecek.
kaydedilmiş yapıtlanndan
'compact disc'ler üretecektik.
Ancak öyle bir ortamda beste-
cinin "Çelebi" operası da orta-
ya çücartıhp oynanabilirdı'
Bırakin bütün bunlan, Cemal
Reşid'i anmak iizere hiçbir yer-
de bildiğımiz kadanyla henuz
bir tören düzenlenmiş değil. 24
eylül gecesi Cemal Reşid Rey'in
adının verildiği salonun açılış
konserinde neyse ki Ayşegül
Sanca, Azerbaycan Devlet Or-
kestrası eşliğmde Cemal Bey'ın
"Katihün" türküsü çeşitlemele-
rini çalacak. Bundan başka sen-
fonilerimizın programlannda
bütün bir yıl hiç Cemal Reşid
eseri var rru, bilınmez.
'Nev-i şahsma münhasır'
Cemal Reşid Rey, Osmanlı-
dan cumhuriyete geçişin, Batı
ile Doğu kültürünü birleşürme-
nin simgesidir. Uzun soluklu
senfonilerinde, gizemli İslam
ilahılerinin soyutlanmış ağır-
başülığı, aksak ritimlerin kıv-
rakhğı ve Batı sisteminin çok-
sesiilik anlayışı birleşir. Belki de
onu en kolay anımsama yoluu
Çıktık Açık Alıııla, On Vdda
Her Savaştan" diye başlayan
Onuncu Yıl Marşı ve nıneleri-
mızden çocuklanmıza kadar
herkesin ezgilerini mınldandığı
Lüküs Hayat Opereti'dir. Gele-
neklerine tutkusu, dinine bağlı-
lığı, atalanna hayranlığı ile
"nev-i şahsma münhasır" bir sar
natçıydı. BatTrun yöntemleriyle
KÜLTÜR • SANAT
Batı ile Doğu kültürünü birleştirmenin simgesi olan Cemal Reşid Rey, 1930 Nisanında konservatuvarda öğrencileriyle biriikte.
halk ezgisinin üslubunu: Os-
manlı'dan esinlenme sanat mü-
ziğinin inceliklerini katışürmış,
yeni bir senteze varmıştı. Beş
yaşından yirmi üç yaşına kadar,
yurtdışında büyümesine karşın
beş vakit namazından aynima-
yan, tslamın kurallannı çok iyi
bilen bir bilge kışiydi. En son
evi olan Beşiktaş Serencebey
Yokuşu'ndaki apartmanında,
1980 yıhnda yaptığımız bir söy-
leşide bir an sözü kesmiş ve o sı-
rada okunmakta olan ezana
(CEMAL REŞİD REY ARŞİVİNDEN)
25 eylül, çağdaş Türk müziğinin öncüsü Cemal Reşid Rey'in
9O.yaş günü. Belki bir başka ülkede yaşasaydık bu yılı,Cemal
Reşid yıh ilan edip onun tüm yapıtlannı seslendirme yolunu
araştıracak, adına kompozisyon yanşmalan düzenleyecek,
kaydedilmiş yapıtlanndan 'compact disc'ler üretecektik.
kulak kabartmıştı "Yine yanltş sosyolojik ve dinsel nedenlerini kümetının mutasarnfı olarak
makamda okuyor. Herezanayrı uzun uzun anlatmıştı. görevlı bulunmaktadır. H. Na-
makamda okunmalıdır, büir mi- 1904'te Kudüste dünyaya zım takma adıyla Servet-i Fü-
siniz? Artık hiçbir miiezzin dik- geldıği zaman babası Ahmet nun dergısınde de yaalan çıkan
kat etmiyor" demiş, sonra da Reşid Bey, orada Osmanlı hü- bir 'Edebıyat-ı Cedıde'cidir.
293 89 78 (3HAT)
"1994 YIU YABANCI HLM D\UNDA VMERIKAN OSKAK ODLll"
GÜZELLİK CAĞI•BELLEEPOOUE'J
Bir FERNANDO TRUEBA Filmi
Beyoğlu BEYOĞLU(251 32 4Cı !2 15 14 30-16 45-19 00-21 15
Kadıkoy MODA ı33^ 11 28) 1 • 30 1400 1630 190021 3C
BEYOĞLÜ EÜRIMAGES SİNEMAS1
Beyoğlu 251 32 40
FRANSIZ FİLMLERİ HAFTASI
23 Eylul-1 Ekım A Y A Z D A B İ R Y Ü R E K
24 Eyiui 3Ekm DÜNYANIN TÜM SABAHLARI
25 Eylul GERMİNAL
26 Eylul KÖPRÜ ÜSTÜ AŞIKLARI
27 Eylul MADAM BOVARY
28 Eylul ÖLESİYE
29 Eylül MİSAFİRLER
30 Eyiui BİRKADIN
2 Ekım KAHRAMAN BABAM
4Ekm CYRANO de BERGERAC
5 Ekım INDOCHINE
6 Ekm ŞARKÜTERİ
HALKOYUNLARI, HALK MUZIGI
VE HALK TİYATROSU
OKULLARIMIZDA
YETİŞMEK İSTEYEN GENÇLER
FOLKLOR KURUMU
SİZİ ÇAĞIRIYOR!
• Türkiye'nin en eski ve köklu derneği
• Törkiye'deki ilk ve tek (teorik-pratık)
okul dönemi hazırlık eğilimi
• Yörelerinde uzmanlaşmış en güçlti
halkoyunları öğretıcileri
• Türk Halkoyunları ve Halkmüziğinin
sağlıklı ve özüne bağlı kalarak öğretimı
• Halkoyunları ve Halkmüzığı Okulları 1.lerine
ücretsız yurtdışı seyahatı ımkanı
KAYITUUtlMIZ DEVAM EDİYO*
TELEFON NUMARALARIMIZ:
(O 212) 531 9 9 9O - (O 212) 531 68 2 4
AM1SUMZ: *.«vl«r CW. T n U r M S«k. M«: 1 • Fatih/IManbvl
BULUNMAZ TIYATKO - ISTANBUL
^ 1
^ NAZIMKMET i
İNEK
• v-
1-1-
Yon H Hılmı Bulunmaz Cumartesı 21 00
araCaoHof 39i i834|3harıMasfc* 2850520f8hat)B*ıtDy 572M0M7
MUAMMER KARACA TİYATROSU
"EL iO2!2) 5 ' 3 ' J Ji 5230585 25 1 00 «0 • İ38 1
BULUNMAZTIYATRO • R==A.\KARASANATTIWR0SUKADIKOYHALKEGITLV1 MERKEZİnde
I S T A N B U L Mt=r—I Tel:418 6186
H. Hilmi Bulunmaz
Yönetımınde
Her yaştan insana
TİYATRO KURSU
Istiklal Cad. No: 186/2 Beyoğlu
Tel.-513 74 31-52265 85-
251 60 90 - 638 14 84
BİR
HALK
IMV>IA\I
Rejı Rutkay Aziz
HALK OUŞMANIROLÜNDE Rutkay Aziz
Türkçesı: Yılmaz Onay
Çevre: YOcel Tanyerı
Gıysı. Sadık Kızılağaç
26-27 Eylül
Saat 19.OO ve 21.15
Biletler Suadıye Vakkorama 350 87 42
ve KADIKÖY HALK EGITIM MERKEZI
Devsan Kasetçilik San. ve Dıf Tic. Lt. Şti.
IMÇ 6 Blok No 6609 Unlcoponı • Istanbul
Tel (0 212) 513 76 55 Fax (0 212) 522 18 67
Yurdıjı Şube: Devran Video M ü ı i k
Mallın CK Rodstr 139-147-44147 Dortmundt 1 - Deul$chland
Tel 0231 817245 Fax 0231 72 811434
ÎTHEFLINTSTONES;:
ÎTAŞ DEVRİ::
, Taş devn aılesı
Çakmaktaşlar, şımdı
uzun metrajlı bir komedı
macerasıyla karşınızda
% M O 2000 yıllannda
otomobıllerın ayakla
1» sürüldûğu mağara
< t evlerın mutfaklarında
4k
domuz gucuyle çalışan
4 k
çöp oQutme cıhazlannın
bulunduğu fıllenn
hortumlarının duş
apareyı olarak
kullanıfdığı mutlu
kasabaya gerı
donuş Yıllardır çızgı
fılm olarak zevkle
ızledığımız Taş Devn nın <,
ozgun karakîerlenni ve
dunyanın hıç bıryennde
olmayan yaşam
tarzlarını yaratmak hıç
kolay olmamış
Tasanmından
kostumune muthış
goruntû ve ses
efektlerıne kadar çok
emek harcanmış
Mutlaka görmenız
gereken düşsel bir
hanka
ANKARA SANAT TIYtfROSU TEŞMIÜYE RUŞTl
;
UZEL L1SESI TIYtfRO S.\L0M
:
1
Tel: 233 4019 -225 71 98
Re|i Rutkay Aziz
HALK DÜŞMANIROLÜNDE Rutkay Aziz
Türkçesı Yılmaz Onay
çevre: Yucel Tanyerı
Gıysı: Sadık Kızılağaç
30 Eylül /1-2 Ekim
Bılel Satış. Taksım Vakkorama 251 28 88,
Rumelı Vakkorama 234 42 81
BİR
HALK
IHŞHVM
ahmet kava
\
i
selda bağcan
'Koçero'yu hıç kımse
senın kadar guzel
okuyamazdı Ahmet*
Çoculcfuğumda manşetferden inmezdi KOÇ£RO...Yrllar geçfı
bir şür kitabmda rasrfadım KOÇERO'ya, Tûylerim diken
diken okudum KOÇERO'yu, töylerim diken diken
besteledim.Hapis yattım, hayatımda hiç
yuzünö görmediğim KOÇERO i
Onca engellemelerden ™nra^f£F£M^ HEMEN
KOÇERO'yu " ' * -*^^2*r * T
dinleyebilmeniz « t *
\H*<*
Majör Müzik Yapım Tel: {0.212} 527 6) 28
BİRSEVİNÇDEPREMİ
Tuğrul Asi Balkar'ın şiirleri Promete
Yayınları arasındaçıktı.
ÇIRILÇIPLAK YÜREĞİMLE
BehzatAy'ın günlükleri, anıları Gerçek
Sanat Yayınları arasındaçıktı.
34 SNM 17 plakah aracın ruhsatı
Çalınmışür.
Hukürnsüzdür.
Annesi, güzel piyano çalıp şiir
yazdığı için çok küçûk yaşta
müzik yeteneği ortaya çıkan
Cemal Reşid'i kendi yetiştirme-
ye koyulur. "Notaları nasıl mı
öğrendim? Nota dediğiniz şey
sonradan öğrenilmez ki, onunla
biriikte doğulur. Ben notaiarla
biriikte doğmuşum." Sonradan
Kamil Paşa kabinesinde dahılı-
ye nazırlığına getirtilen Ahmet
Reşid Bey, Bab-ı Ali baskının-
dan sonra kabinenin düşmesiy-
le yurtdışına gider. Önce Mısır'-
da yaşar. Sonra dört çocuğunu
da aldırtarak Paris'e yerleşir.
Fransa Cumhurbaşkanı baba-
sının yakın dostu olduğu için
Cemal Reşid'i de konservatu-
var müdürü, büyük bir özenle
en ünlü pedagoglara teslim
eder.
Çoksesliliğe yeni boyut
Ancak 1914'te Birind Dünya
Savaşı patlak verince bu ilk cid-
di müzik eğitimi de yanda kalır,
çünkü ailece Cenevre'ye taşmır-
lar. Bir süre Cenevre Konserva-
tuvan'nda eğitim görûr. 1919'-
da Ahmet Reşid Bey yeniden
dahiliye naan olur. Cemal Re-
şid de Paris'teki eğitimine gen
döner. 1923'teHalitZiyaUşak-
lıgiJ'den aldığı bir telgraf ile
Dar-ül Elhan'a öğretmen ola-
rak çağınlır. Paris'teki hocalan
karşı çıktıklan halde hemen bir
trene atlayıp pek tanımadığı
kendi ülkesme öğretmen olarak
gelir.
Işte yıllarca verdiği analiz
müzikal dersleri, piyano öğret-
menliği, orkestra şefliği bugün-
kü İstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın temeli olan Şehir
Orkestrası'nı kurması, radyo
programlan ve çoksesli müziği-
mize getirdiği yeni boyut ile Ce-
mal Reşid Rey çağdaş Türk
müziğinin öncüsü olmuştur.
Avrupa'daki ünlü müzikçilerle
yakın dostluğu, Saint-Saens ile
kapı komşusu olması, Ravel,
Fournier, Rodrigo, Corto gibı
bü>ük müzisyenJerle yakınhğı
Türk-Avrupa müzik çevrelerini
de bir ölçüde yakınlaştırmışör.
Nice ünlü isim, Cemal Reşid'in
dostluğu sayesinde İstanbul'a
gelip konserler vermeyi kabul
etmiştir.
Osmanlı Jmparatorluğu'nun
son yıllanru. Türkiye Cumhuri-
yeü'nin ilk yıllanru yakından
solurnuş ve 20. yüzyıl müzik
dünyasını neredeyse başından
sonuna kadar yaşamış bir sa-
natçıydı Cemal Reşid. Neden
Rey soyadını aldığını sorduğu-
muzda, "Bey sözcüğüne benze-
mesindendir. ne de olsa Bey'ler-
den gelen bir soyumuz vardı"
yanıtını vermişti.
Ağabeyi Ekrem Reşid Rey ile
biriikte 1930'lardan sonra yaz-
dıklan operetler, revüler, çok-
sesüliği geniş kitlelere tanıtmış-
ür. Bildik alaturka şarkılann da
caz-bant arasına yerleştirilip
içinde dans, tiyatro, şarkılann
da yer aldığı neşeli gösterilerdır
bunlar. Lûküs Hayat, Üç Saat,
Deli Dolu, Saz Caz, Maskara,
Hava Cıva gibı.
îstanbul'a hayranlığı
Cemal Reşid Rey, yirmind
yüzyıl ile ilerleyen müzik akım-
lanndan karmaşık olanlara hiç
de sempati beslememiştir. Ona
göre müzik, melodik olmalıdır.
Yanna kalacak olan melodıdir.
İlk yapıtlan tümüyle Fransızca
şarkılardan oluşur. Yurda dön-
dükten sonra udi Sedat Bey'in
uduyla dinlediği oyun havalan-
nın etkisinde kalarak ilk armo-
nize edilmiş halk türkülerini
besteler.
14 Anadolu türküsünün Pa-
ris'in Pleyel salonunda 1926'da
çalınmas2 ve kritiklerden son
derece olumlu tepkilerin yük-
selmesi. o günlerde bir Doğu ül-
kesi sanatçısı için ilginçür.
I930'dan sonra klasik Türk
müziğinin gizemli makamlan-
na merak sarar. Kendine özgü
bir yapı içinde makamsallığı ve
usulleri kullanır.
Cemal Reşid'in İstanbul hay-
ranlığı. daha doğrusu eski Is-
tanbul'a hayranlığı da bir baş-
ka konudur.
Enstantaneler'de, sanki
İstanbul'un her köşesinden bir
başka minyatür fotoğraf çek-
mektedir.
Katibtm türküsü çeşitlemele-
n, Fatih senfonik şiiri ve Seren-
cebey Yokuşu'ndan inen bir
yoğurtçunun sesinden kaynak-
lanan piyano prelüdleri, onun
İstanbul'da esin bulduğunun
kanıtlandır. Neyse ki, Harbi-
ye'deki Belediye Konser Salo-
nu'na Cemal' Reşid Rey'in
adının verilmesi Istanbul'un
ona olan borcunu biraz hafifle-
tiyor.
Her zamanki dileğimiz, Ce-
mal Reşid Rey gibi bir besteci-
mize sahip çıkılması, ölür öl-
mez darmadağın edilerek saülıp
savrulan özel eşyasının geri top-
lanması. notalannın bir ara>a
getirilip bastınlması ve de belki
şu sıralarda en önemlisı, eserle-
rindeki telif hakkı karmaşası-
nın bir an önce çözülerek onla-
nn daha çok çahnmasının sağ-
lanması.
DÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Spor Anlaüdlan
Sporlar toplumsal yaşamımızda önemli bir yer tutma-
ya başladı. Hem izleme, hem de katılma bakımından...
Aileler çocuklarını özellikle cimnastik, yüzme, tenis,
basketbol, voleybol kurslarına kendi elleriyle getirip
yazdırıyor, bu iş için bayağı para harcıyorlar. Başka
sporları seçenler de az değil, ama sanırım en yaygın
olanlar bunlar.
Bir de hepsini aşan, gördüğü ilgi hiçbir sporla ölçüştü-
rülemeyecek olan futbol var. Ona kurs filan gerekmiyor,
isteklileri öyle kurslara sığacak gibi de değil. Eskiden
boş arsalarda oynanırdı, şimdi parası olanlar halı saha-
larda, olmayanlar plastik toplarla sokaklarda oynuyor-
lar. He/e büyük kulüplerin altyapıya seçim yapacakları
duyulmasın, stadyumlar çocuklarla dolup taşıyor.
Ülkemizde iki çalım atan herkes futbolcu, üç beş maç
izleyen herkes de antrenör, ya da hakem...
Bu ilgi patlamasını televizyonun yarattığı bir gerçek.
Bizde ağırlık şimdilık yalnız futbolda, ama dünyada tele-
vizyon bütün sporlara gösterilen ilgiyı inanılmaz boyut-
lara ulaştırdı.
Hemen arkasından da bu yeni iş alanına, arkada çalı-
şanların yanı sıra, önde çalışanlar, izleyicilerin karşısı-
na çıkacak yazarlar, eleştirmenler, anlatıcılargerekti.
Başka ülkelerde bu görevleri yüklenenlerin düzeyi
nedir, bilmiyorum, ama bizde durum pek iç açıcı görün-
müyor.
Her zaman, her konuda birıleri öne çıkar. Bizde de bu
görevleri belli bir düzeyi tutturarak yapanlar var.
Amasayıları çokaz.
Hem yazarlıktan, konuşmacılıktan anlayacak, hem
sporlardan... Ayrıca eleştirmenlik, eğiticilik nitelikleri
olacak: Heyecanlanmayan, görmesıni, değerlendirme-
sini bilen soğukkanlı bir insan...
Bu buluşma kolay kolay gerçekleşmiyor.
Dolayısıyla spor yoluyla eğitim de kolay kolay gerçek-
leşmiyor.
Spor bir itişip kakışma, gözü kararmış insanlann çe-
kişme, birbirini ezme, horlama alanı mı? Sporlardan in-
san kişiliğinin sağlıklı oluşması yolunda bir şeyler bek-
lenmiyor mu?
Profesyonel futbol bugün, insanları bırakin bir yana,
kentleri birbirine düşman eden bir etkinlik durumunda.
Sporcular korkunç bir baskı altında canlarından bezdiri-
liyor, izleyiciler ise değerlendirme yoksunluğuna, ken-
dine yontmaya, düşüncesizliğe, kaba güç kullanmaya,
en azından terbıyesizlığe alıştırılıyorlar.
Futbol sertliğe kaçmadan, onurluca oynandığında çok
güzel bir spordur. Yıllarca yalnız stadyumlarda ızlenebi-
liyordu, şimdi aynntılara girerek televizyondan da izle-
nebiliyor. Stadyumda olmanın, bütünü görmenin, olayın
içinde yaşamanın elbette apayrı bir tadı var, ama iyi çe-
kilmiş bir maçı televizyonda izlemenin üstünlükleri de
yadsınamaz.
Ama ah şu anlatıcılar olmasa!..
ispanya'da oynanan son Barcelona-Galatasaray ma-
çını izlerken neredeyse kapatacaktım televizyonu. Top-
la oynayan oyuncuların adlarını söylemesi için eline
mikrofon verilmiş olan anlatıcı ile aralarda yorum yap-
ması beklenen yanındakı uzman kişı, heyecandan bir-
birlerıne gırıyor, ikide bir Avrupa futbolu karşısında duy-
dukları ezikliğin tepkilerini ortaya vuruyor, sürekli hake-
mi kötülüyor, Galatasaray'a, futbolcularımıza övgüler™
yağdırıyorlardı. Korkunç bir yan tutma, yanlış değerleri-"""
dirmeler. Ardı arkası gelmeyen bir kışkırtmacılık...
Türkıye'de milyonlarca insan izliyor televizyonlannın
başında bu Şampıyonlar Ligi maçını... Gençlerin ner-
deyse tümü... Anlatıcı ile yorumcu da el ele vermiş onla-
rı eğitiyorlar .
Sonra da oturup düşunuyoruz Niye bu gençler böyle-
sine değerlendirme gücünden yoksun? Niye her konuya
salt kendi açılarından bakıyorlar? Niye kaba guçten ya-
nalar?
Önceki hafta da başka bir televızyon kanalında, Avru-
pa Gençler Voleybol Şampıyonası'nı izledik.
Anlatıcı paslann, file hareketlerinin adlarını bılmiyor,
paralele vurulan toplara "çapraz", servis kazanmaya
"avantaj" diyor, oyuncu değiştirmelerinın ne amaçla
yapıldığını anlayamıyor. Daha bir sürü terslık.. Baştan
sona bir bilgisizlik sergilenmesi...
Kimse uyarmak gereğını duymamış olacak ki günler-
ce sürüp gitti aynı yanlışlar...
Televizyon çok etkili bir eğitim aracı...
Siz eğitim amacıyla kullansanız da, kullanmasanız da
o insanları eğitiyor...
lyiye, ya da kötüye doğru...
Sanat tarihçisi Ernst Gombrich'e
Goethe Ödûlu verildi
• FRANKFURT/MAIN (UBA) - Sanat tarihçisi S'r Ernst
Gombrich, Frankfurt kenti tarafından \enlen Goethe Ödülü
ileonurlandınldı. Ödül töreninde Frankfurt Büyükşehir
Belediye Başkanı Andreas von Schoeler. 85 yaşındaki
Gombnch'in 20 yüzyılın en önemli sanat tarihçilerinden bın
veetik birotoriteolduğunusö\iedi. Vıyana'dadünvava gelen
bilim adamı. 1936yılında nasyonalistlerden kaçarak
Londra'ya sığındı. O tarihten bu yana Londra'da vaşayan
Gombrich. bugüne dek sanat tarihi alanında yol göstericı ve
eleştirel eserler verdi. Johann Wolfgang Goethe'nin 245.
doğum gününde düzenlenen ödül töreninde, Gombrich
özellikle şair ve düşünür Goethe'ye duyduğu minnettarhğı
ifade ettı. Goethe'nin eserlerinde ışlediği konulann. kendi
düşüncesı ve araştırmalannın temeliru oluşturduğunu söyledi.
Galeri • Atölye
ACAR BAŞKURT
ve
ÖĞRENCİLERÎ
"Resim ve Fantastik
eşya Sergisi"
23 Eylül 1994
Cuma günü
Saat: 18.00'den
itibaren
Mersin Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi
293 89 78 (3 hatj
Gençler... Coğdos bir meslek veyo
Mhnorftk ve Güzel Saatlor
Faküllesine girmek icin eğttim
GARANTİLİ
İÇ MİMARLIK
0 R A Fİ K
R E S İ M
Kurs Kayıtianmız Boslamışfır.
M: 341 65 30 Koilcy
l ı t n M Cd. Tel: 54312 92 latırfcor
Ivbotos CiM: 259 54 12 Besikln
HER HAFTA
Perşembe-Cuma
SAAT 23.30 - 01.30
REZ: JAZZ STOP BÜY ÜKPARMAK KAPI N O : 26
BEYOĞLU TEL: (0212) 243 29 27