22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1994 PAZAR HABERLEREV DEVAMI Ka/ay ı haber aJan \atandaşlar olay yerine koştu. Bir uçakyola böyle çıktı tstanbul Haber Servisi- Ley- leği bacada görmenin, durgun bir sezonu işaret ettiğını bilen yurtlaşlar. demiryoluna konan bir uçağın "ne aniam ifade etti- ğBri" bir türlü anlayamadılar... Dün koskoca bir Boeing 737 uçağı pistten çıkarak, karayo- lunda seyreden taşıt sürücülen- nin şaşkın bakışlan arasında, karayolunu geçerek demiryo- luna ulaştı. tki hostes yaralı Trabzon-lstanbul seferini yapan 413 sefer sayıh THY uçağı Atatürk Havalımanı'na inışi sırasında kayarak pist dışına çıktı. Kazada şans eseri ölen olmadı. Sarsıntı nedeniy- :. Yeşiın Yengi ve Kamer Ge- zer isimli hostesler çeşitli yerle- rinden hafîf şekilde yaralandı. 15 mıfyon dolar zarara yol açtığı sanılan uçak kazası şöyle gelişti: Birinci Kaptan Sönmez Orsai ve İkinci Kaptan Mesut Cesur yönetimindeki uçak 156 yolcu ve 8 mürettebatıyla inişe geçtiği bir sırada ilk belirleme- îere göre pistteki su birikintileri ve çamurun etkisıyle kayarak kontrolden çıktı. Daha sonra pist çevresindeki tel örgûleri aşan uçak pistin hemen yanı- ndaki karayolundan geçti. Bu sırada karayolunda seyreden Eskişehir'in raylara çıkmaması büyûk şanstı. iki otomobil uçaktan kaçarken birbırlerine çarpü. Kontrolsüz bir biçimde yoluna devam eden uçak, pistin 1.5-2 kilometre uzağındaki Yeşilköy-Florya hattmda bulunan tren raylan- na kadar geldıkten sonra an- cak durabildi. Yoicular panikte Kazadan sonra, büyük bir panik yaşayan yoicular uçağın ön ve arka kapılanndan uçağı kısa sürede terk ettiler. Yoicu- lar daha sonra Atatürk Havali- manı'na götürüldü. Uçakta bulunan 164 kişiden 162'si sıy- nk bile almadan kurtulurken; sarsıntı sırasında Yeşim Yengi ve Kamer Gezer adlı iki hostes hafif yaralandı. Kaldınldığı İn- ternational Hospital'da tedavi altına ahnan Yeşim Yengi'nin sol ilium kemiğinde çatlak bu- lunduğu ve hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Sağ kolu incinen Kamer Gezer ise aynı hastanede ayakta tedavi gör- dükten sonra taburcu edildi. Bu arada Sirkeci-Halkalı de- miryolu ve çevredeki kara- yollan bir süre ulaşıma ka- paüldı. Eskişehir adlı yolcu uçağı, kontrolden çıktığı sırada iniş pisti dışındaki karayolunda seyreden 34 JYK 28 ve 34 FVV 51 plakalı otomobillerin sürü- cûleri Hasan Kaya ile Abbas Vural'a korkulu anlar yaşattı. iki araç üzerlerine doğru gelen uçaktan kurtulmak işterlerken birbirleriyle çarpışü ve iki oto- mobilde de maddı hasar mey- dana geldi. Konfeksiyoncu Hasan Kaya, olayın şokunu üzerinden attıktan sonra "Ola- yı arkadaşlanma nasıl anla- tacağmı bOmiyorum. Bir oto- mobOe çarpmak hadi neyse ama biruçaklacarpışmakçokilginç. Görüyorsunuz uçağa bir vur- dum bu hale geldi" şeklinde es- prili konuştu. Öte yandan, THY Genel Müdürlüğü bınasında uçağın kaptanlanyla birlikte basın açı- klaması yapan THY Genel Müdürü Atilla Çelebi, kesın kaza nedeninın uçak kayıtlan- nın ıncelenmesinden sonra an- laşılacağını, kazanın, uçağın "su yasüğına girmesi" sonucu meydana gelmiş olabileceğıni ifade etti. Uçağın. THY filosu- nun en genç uçaklanndan bınsi olduğunu ve uçuş bakımının önceden yapıldığını vurgula- yan Çelebi, "Böyle durumlar seyrek olur. Su yastığına giren uçak, su ûzerinde kızak gibi ka- yar ve frenleri tutmaz" dedı. Çelebi, pilotlann yorgunluğu- nun kazaya sebebıyet vermış olabileceği yönündeki eleştiri- Iere de "Pilotumuzun ayük or- talama uçuşu 73 saartır. Bu da uluslararası limitlere uygundur. Pilotların yorgunluğu söz konu- su değiklir" şeklinde yanıt ver- dı. Cemiyet'ten uyarı Kazayla ılgili yaalı bir açık- lama yapan Türk Hava Yollan Pilotlan Cemiyeti (TALPA) Başkanı Erkan Potukönen ise açıklamada "Olayın özünde bir süre önce 'pilot eylemi' oiarak kamuoyuna yansıtılan ve amacmın dtşında anlam ve gö- rüntfikr ka- zandırılan pilot- lann hareketleri- nin nedenleri yat- maktadn-" dedi. Potuköken, "Tûm Dünya Hava Yolu Pilot- lan çok sıkı bir sağlık kontrolün- den geçerier. En kücük endişe veya belirtide pi- lotun uçuş görevi durdurulur. Tiir- kiye dışında göre- vi baştnda vefat eden hele-hele kalp krizi sonucu ölen yoktur. Biz- de ise 8 arka- daşımız kalp krizi sonucu vefat et- miştir. Bu tür olaylann hiçbiri basına vansıtılmıyor. Bu kazada bir yangın >eya infılak söz komı- su olabilir bûyük bir facia ya- şanabilirdi. THY ve sivil ha- vacdık faaliyetleri tarafsız bir kurul tarafından ineelenmeli- dir" şeklindekı görüşlenni be- lirtti. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada . iç Anadolu sapsarı, Güneydoğu öyle. Akdeniz'i Toroslar kurtarıyor. Ne var ki, bu kadarını bile koru- maktan aciz olduğumuzu görüyo- ruz. Ormarılar için ayrı bir bakanlık kurduk. Tarım Bakanlığı'ndan ayırdık. lllerde özel ağaçlandırma birimleri oluşturduk... Boşuna. Arttırmak bir yana korumaktan yoksunuz. Son 15-20 gündür gazetelerin ha- ber sayfaları, televizyonlar alev alev... Günde 25 hektar orman yanı- yor. Yaşanan olaylara bakıyorum, gü- ler misiniz, ağlar mısınız? Istanbul'da 10 gün kadar öncekı orman yangınını haber alan itfaıye, siren sesleri arasında bölgeye ha- reket etti. Yangın yerine yaklaştı. Hortumlar çekildi, çekildi, uzamı- yor. Baktılar ki hortumlar kısa, yangın alanına uzun süre ulaşıla- madı Bir diğer yangında yine itfaiye er- leri toplanıp yola çıktı. Biraz hızlı gi- diliyordu. Yangın yerine geldikle- Ciğerimiz Yanıyor... rinde baktılar ki alınan su eksik... Trakya'nın Karadeniz yakasında- ki bir orman yangını büyüyünce uçaklar imdada yetişti. Ama boşu- na, uçakların yapısı bu tür arazide uçmaya elverişli değilmiş. Piknikçi- lere ve sabotajcılara rica: Lütfen uçakların uçabileceği yerleri seçin! Bir de halkımız var ki, sormayın. Artık mehtap manzaralarının yerini yangın manzaraları aldı. Yine istan- bul sırtlarındaki yangınlardan birin- de halk oluk oluk yangın alanına koşuyor. Yardım değil, seyir için. Kimi ailecek gelmiş. Sevgililer ele- le tutuşup, film izler gibi yangına bakıyor... Güvenlik görevlileri uyarıyor, "Lütfen bu alanı terkedin, yangın genişleyebilir..." Ama man- zara harika, bırakılır mı? Rüzgarla birlikte yangın yayılınca halkımız karga tulumba bölgeyi terkediyor... Bir arkadaşım anlattı. Beşiktaş- tan taksiye binmiş, yol biraz uzun. Taksi şoförü önermiş: - Abla istersen çevre yolundan gi- delim, yangın manzarası var... Tam bir kara mizah... Orman katliamı sadece Türkiye- nin değil, geri kalmış, gelişmekte olan pekçok ülkenin kaderi haline geldi. Yeryüzü çölleşiyor. Bir hesaplamaya göre, dünyada dakikada 500 metrekarelik orman yok oluyor. Başlıca neden, çeşitli nedenlerle çıkan ya da çıkarılan yangınlar, kereste tacirleri, altın arayıcıları ve hükümetlerin yatırım planları... Dünyamızın akciğeri ormanlar- daki katliam sadece bu alanlarda yaşamın kurumasına neden olmu- yor, insanlığı da tehdit ediyor. Bugün başta Bengladeş, Hindis- tan, Burma, Filipinler olmak üzere pekçok ülkede yüzlerce, hatta bin- lerce insanın ölümüne neden olan sel felaketlerinin başlıca nedeni or- manların yok edilmesi. özellikle ke- reste, kauçuk ve diğer orman ürün- leri için ağaçların yok edildiği bu ül- kelerde çıplak dağlardan koşar adım inen yağmurlar vadileri sele boğuyor... Yeryüzünün en büyük akciğeri Amazonlar da amansız bir saldırıy- la karşı karşıya. Amazonlarta birlik- te "Yağmur Ormanlan" diye adlan- dırılan Ekvator kuşağındaki orman- lar bir anlamda insan yaşamının si- gortası. Atmosferdekı oksijenin üç- te birini Amazonlar üretıyor. Tüm kara parçalarının yüzde 10'unu bile bulmayan Yağmur Ormanlan'nı kurtarma çabası içine girenlere, al- ternatif yaşamı seçmiş, marjinal bir çevreci gözüyle bakılıyor. ilaç yapımında kullanılan yedi bin dolayındaki bitki türünden üç bin kadarı sadece Yağmur Ormanlarf- nda yetişiyor. Ve bu ormanlarda he- nüz keşfedilmemiş binlerce bitki tü- rünün olduğu biliniyor. Bu katliam sürdükçe bunların pek çoğu keşfe- dilmeden yok olup gidecek. Insanlığın akciğeri giderek küçü- lüyor... Ne yazık ki insanlık henüz yok olan her ağacın nefesini biraz daha daraittığının bilincıne ula- şamadı. Türkiye'nin itibarı ^ • Baştarafi 1. Sayfada dalgalanmayı gerektirmiyordu, her şey ortada" dedi. KOİ'nin ilk gün resmi belge- lerine de giren hesaplamalarda kuru 35 bin 255 lira 99 kuruş oiarak dikkate aldığı öğrenildi, ancak "vurguıT iddialannın ortaya atılması üzenne, KOİ'- nin bu kur yerine ödemelen "dûşûk kur"dan yapmasına karar verildı. GOS-F tertıbı senetierin ödenmesi için gereken parayı Hazıne ve Dış Tıcaret Müste- şarlığı yann transfer edecek ve hesaplar 32 bin 491 lira 30 ku- ruş üzerinden yapılacak. lş Bankası'nın aracı olacağı öde- melerde. ellerinde GOS-F senedı bulunduranlann 594 milyar hra düşük rakama razı olup olmayacaklan merak edi- lirken. 'mahkemeye giöneteri'- ne kesin gözü ile bakılıyor. "Vurguncular kim" sorusu- na yanıt bulunabilmesı için KOİ'nin ödeme yapacağı ban- kalann ve müteahhitlerin isim- lennin kamuoyuna açıklan- ması istendi. Resmi belgeler KOİ'nin GOS-F tertibi diye adlandınlan ve vadeleri 25 Ağustos 1994 günü dolan 4. dönem kağıtlan için toplam 198 milyon 490 bin dolar karşılığı ödeme yapılacaktı. KOrnın26ağustosurihli "res- mi belgelerinde" bu ödemelere ılişktn şu ıbare yer alıyordu: "ödenecek gelir payı mik- tannın hesabı, vade tarihindeki Merkez Bankası efektif altş ku- ru üzerinden bulunmaktadır. Ödemeler ise. > ade tarihini izle- yen 3 işgflnünde yapılmaktadır. Vadesi 25.8.1994 tarihinde sona erdi. 31 Ağustos 1994 tari- hinde, gelir payına ilaveten 198. 490.000 dolar karşılığı 6.997. 961.455.100 TL ödemesi yapddLn KOİ'nin bu hesabı 35 bin 255 lira 99 kuruşluk dolar de- ğeri üzerinden yaptığı anlaşılı- yor. Merkez Bankası'nın 25 Ağustos 1994 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 162 nu- maralı bülteninde de I ABD Dolan'nın efektif alışı 35 bin 255 lira 99 kuruş oiarak belir- tıldı. Kamuoyuna yansıyan "vur- gun" ıddialan üzerine KOÎ'nin bu kur üzerinden değil, düşük kur üzerinden alım yapması kararlaştınldı. Bu seçeneğe Merkez Bankası'na "yazılı sonı" yöneltilersk vanldı. Merkez Bankası. KOİ'ye gön- derdıği yazıda, 25 ağustos için kuru 32 bin 491 lira 30 kuruş oiarak bildirdi. Ekonomi çevreleri. "Merkez Bankası'nın Resmi Gazete'de > ay ımlanan efektif kuru esastir. Hükümet, vurgun iddialan gün- deme geiince, uygulama kuru diye bir kavram üreterek skan- dalı örtmeye çalışıyor" dıyor- lar. Doğan'uı açıklamaiarı Devlet Bakanı Aykon Do- ğan, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken "Ekonomik kon- jonktür, kurda böyle bir dalga- lanmayı gerektirmiyordu" diyerek şunlan söyledi: "Ben başından beri ekono- mik konjonktürün böyle bir kur dalgalanmasım gerektirmeyc- ceğini söyledim. 'Pıyasaya 20 trilyon lira çıkanyoruz ama bu parayı gen çekeceğiz' dedim. Nitekim çektik. 6.5 milyar do- lar döviz rezen imiz > ar, ithalat/ ihracat dengemiz gayet iyi, do- layısıvla bence konjonktür böy- le bir dalgalanmayı gerektirmi- yordu..." Aykon Doğan, "O halde Merkez Bankası zorunlu döviz devir kurumı neden arttırarak piy asalarda özellikle 25 ağustos günü de\alüasyona yol açtı" so- rumuza şu karşılığı verdı: "Ben ne diyeyim kardeşim... Her şey ortada işte... Ama ben yorum makamı değUim, bu işin yorumu bana düşmez. Ben icra makamındayım. İcrayı nasıl yapacağımı da size anlatayım. KOİ senetleri için Hazine para transferini pazartesi günü (ya- nn) yapacak. Transferde de o 35 bin liralık kur değil, 32 bin 491 lira 30 kuruşluk rakam esas aluıacak. N ani talimatı verecek biziz >e şu rakam üzerinden ödeyin diyeceğiz." Doğan, kamuoyunda yanıtı aranan "Ekonomide bir günlük kabus mu yaşandı? Vurgun yapılacağı fark edilince mi bu işten geri adım atıldı" sorulan- na ıse"Ben ne dijeyim karde- şim. Konjonktür bunu gerektir- miyordu, madem ki oldu. ince- lensin" karşılığını \ermekle ye- tındi. Nerede bir kuyruk varsa, orada _ _ birsıkıntıvardemektir. KuyrukJarda gözlenen düzensiziiklerse sıkmtıyı daha da arttınr. Örneğin sıranın düzgün olmaması, araya sızmalara olanak verecek biçimdeki dağınıklıklar, bazdarının sıra dışına kayıp yerini de saklı tutma çabası... Kimileri de lafazanlıktan kuy ruğun ilerlediğinin farkına varmaz, çakılıp kalır. Ama kuyruklarda duyıılan rahatsızlıklar bunlarla sınırlı değildir. Peş peşe dizilmiş insanlar birbirlerini çok yakından izleme ve inceleme fırsatı da bulurlar. Öyle ki kimi zaman bu y akınlaşma yakın temasa kadar ulaşır. Bu durum bazılan için zaten \ ar olan can sıkıntısının iyice artmasına yol açabilir. Ancak bundan rahatsız olmay anlar, hatta hoşnut olanlar bile çıkabilir. Ne demeli?.. Herkesin secimi farklı... Geriye küller kaldı 'Ormanı yakanlar yanacak* • Baştarafi 1. Sayfada etkisıyle kontrol altına alınarak tamamen söndürüldü. tstanbul Orman Bölge Müdür- lüğü'nün verdiği bilgiye göre Burgazada, Poyrazköy, Hasdal, Sanyer ve Gaziosmanpaşa'da çıkan yangmlarda toplam 316 hektar ormanlık alan tamamen yandı. AA'nın haberine göre ise, Zon- guldak'ın Yenice ilçesinde dün sabaha karşı çıkan orman yangınında 2.5 hektar alan tahrip oldu. Bursa merkez ilceye bağlı Gündoğdu ve Ovaakca köyleri arasında çıkan ve iki dönüm or- man alanının yok olduğu yangın da kontrol altına alındı. Bursa Vali Yardıması Ömer Naci Sö- zen yaptığı açıklamada, piknik alanlan dışında kalan ormanlık bölgelerde piknik yapmak, av- lanmak ve hayvan otlatmanın ekim ayı sonuna kadar yasak- landığını söyledi. îzmir'de, yılbaşından bu yana meydana gelen orman yan- gınlannı cıkaranlann yakalan- ması ve ormanlann korunması amacıyla Izmir Valiliği'nce oluş- Dolar vurgununa 'sııçlu9 • Baştarafi I. Sayfada Gözlemciler, son yaşanan ge- lişmeleri "basiretsizlik" diye ni- teleyerek şu yorumu yapıyorlar: "Gelir ortaklığı senetleri dış piyasalarda çok iyi fiyatlar bulu- yordu. Son bunalım sırasında 100 dolarlık kağıtlar 72 dolara kadar düşmüştü, ama son bafta- larda kabcı olacağı izlenimini ve- ren istikrar ortamı, flyatlaruı ye- niden yükselmesine yol açtı. GOSIer 82 dolara satümaya başlandı. Onceki gün yaşananlar ise kağıtlaruı fiyatını, maalesef bir anda sıfırladı. Yabancı bankala- ra soruyorsunuz Elımde GOS var, ne kadardan alırsınT diye. Hiçbir şekilde fiyat vermiyorlar. Piyasa bir anda durdu. Türkiye yeniden itibar kaybetti." Taahhüde ters düşmek Gözlemciler, devletın GOS"- lerin ûzerinde "Efektif döviz altş kuru uygulanacaktır" demesine karşılık bu taahhüdünden vaz- gecmesinı "büyük basiretsizlik" diye nitelendirerek şöyle konuş- tular: "Bu, aynen şuna benziyon TEFE artı 10 puan faiz veren kağıtlardan satmtşsmız; kağıt- laruı >adesi geldiğinde diyorsu- turulan komite, "7 hassas bölge"- de ahnacak önlemlen belirledi. İzmir Valisi Kuthı Aktaşın em- riyle kurulan komitenın gerçek- leştirdiği toplantıya, İzmır Emnı- yet Müdürü Kemal YazKloğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Tevfîk Kacar. İzmır Orman Böl- ge Müdürü Kenan Kaş ile diğer yetkililer katıldı. Sinop"un Erfelek ilçesine bağh Incirpmar Köyü'nde çıkan or- man yangını ise tamamen söndü- rülürken, 60 hektarlık kızılçam ormanının zarargördüğü bildiril- di. nuz ki, 'Ben bu kadar yüksek enflasyon olacağını tahmin et- miyordum.. onun için kusura bakmayın, ödeyemeyeceğim." Olmaz böyle şey. Tabii aslında devletin kendi- sini bir tek günle taahhüt altına atması da ayrı bir düşüncesizlik. Kağıtlara 25 ağustos demişsiniz. O gün her şey olabilir. Sayaş çıkar, başbakannuz ölür. vs. Üs- telik kağıtlardan fayda uman bankalar, aynı zamanda o kağıdın fıyatını belirleme nok- tasında da bulunuyorlar. Her şeyi yapacaklardır kar etmek için. Başkalannı suçiamak ye- rine, devletin daha basiretli dav- ranmasını istemek lazun..." tstanbul Haber Servisi- TBMM'nin yenı çalışma döne- minde gündeme getirilecek or- man yangınlanyla ilgili yasa ta- sansı. "orman yakan yanacak"- düşüncesiyle hazırlandı. Ta- sannın yasalaşması durumun- da, kasten orman yakanlar 10 yıldan 20 yıla kadar hapis ce- zası ve 500 milyondan, 5 milya- ra kadar para cezasıyla cezalan- dınlabilecek. Yangın çıkartan- lara karşı kesinlikle af düşünül- meyeceği bildirildi. Orman Bakanı Hasan Ekinci İstanbul Orman Bölge Müdür- lüğü'nde düzenlediği basın top- lantısmda, İstanbul ve Türkiye genelinde alman önlemlen an- latarak, bakanlığın hazırladığı yeni yasa tasansı ile ağır ve cay- dıncı hükümler getirdiklerinı söyledi. Bugüne kadar orman yangınlan ile ilgili oiarak, TCK'de hükümler bulundu- ğunu, bu maddelerin de yıllar içersinde caydıncıhğını yitirdi- ğini anımsatan Ekina, "İlk ön- ce hazırladığımız tasan ile, bu maddeleri TCK'den alarak 'Or- man Kamınu' içersûıe dahil ede- ceğiz. Kasten orman yakanlar hakkında 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası ve 500 milyondan, 5 milyara kadar para cezası getiri- yoruz. Bunun da affı olmaya- cak" dedi. Ekinci, millet yaran- na olan bu tasannın TBMM"- den en kısa sürede ve kesintisiz çıkacağını düşündüğünü belır- terek hıçbir partinin bu yasayı engellemeyeceğini söyledi. Yeni yasa ile birlikte dikkat- sizlik ve ihmalden çıkan yan- gınlann sorumlulan hakkında da 3 yıldan başlayan hapis ceza- sı ve 250 milyondan başlayan para cezası hükümleri getirdik- lerini belirten Hasan Ekinci. "anız yakma'Vı yasakladıkla- nnı söyleyerek. "Ormana uzaklığı 4 kilometre olan alanlar içersinde anız yakanlara da 3 yıldan başlayan hapis cezalan gelecek" dedı. Ekinci İstanbul'da kendi ba- kanlığının aralannda bulundu- ğu İçişieri, Bayındırhk. Milli Savunma, Köyişleriyle ilgili Devlet Bakanlığı'nın "bir araya gelerek "kriz komitesi" oluştur- duğunu belirterek "Yangına hassas 13 bölgede müdahale ekipleri kurduk. Bunlar yangın ihban olduğunda genişlemeden anmda müdahale ederek, hava- dan ve yerden söndürecek" dedi. Yeni yasama dönemiyle bir- likte, yasa tasansını süratle meclisten geçireceklerini anla- tan Orman Bakanı Ekinci. vıırt sathında gezici sivil ve yerleşik ekipler oluşturduklannı, yan- gın cıkartanlann jakalanması dunımunda. ağır cezalara çarptınlacaklannı söyledi. Va- tandaşlann da gördüklen yan- gınlan anında 117 nolu telefona iletmesini isteyen Ekinci. "Yan- gın çıkartanlara karşı kesinlikle af düşünülmeyecek. Getireceği- miz hükumlerin yeterli olduğuna inanıvoruz" dedi. Yeni komutan Org. Ates Harp Akadeıııileri'nde devirteslinı İSTANBUL (AA) -Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Kemal Yavuz görevini dün akşam Harp Akademileri Komutanlığı'nda dûzenJenen bir törenle 30 ağustostan itibaren orgeneralliğe terfi eden Korgeneral Atilla Ateş'e devretti. Törene, îstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve yüksek rütbeü subaylar katıldı. OLAYLAREV ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada ağustos günü Resmi Ga- zete'de yayımlanan Merkez Bankası dolar efektif alış kuru ise 35 bin 255 lira 99 kuruş oiarak açıklanmıştı. işte, kurun tam ödeme gü- nünde, beklenmeyen biçim- de artışı, kuşkuları ve söylen- tileri getirdi. KOİ, sattığı senetierin üze- rındeki sözüne uyarak ode- me planını bu değer üzerin- den yaptı. Ama sonunda bakıldı ki, olayda bir vurgun kuşkusu var. işte kötü kokular bu arada çıkmaya ve karşılık- lı suçlamalar yapılmaya baş- landı. F tertibi olan senetierin top- lamı 198 milyon 490 bin dolar olduğuna göre ani artışın ge- tirdığı fark, TL oiarak fazla- dan ödenecek, bu da doğal oiarak devletin kasasından çıkacaktı Sonunda devlet kendi yan- lışını, kendi ilkeleri ileçelişen bir kararla düzeltmek istedi. KOİ; ödemeleri hangi dolar değerı üzerinden yapması gerektiğini Merkez Bankası'- na sordu. Merkez Bankası da yanıtında 'odemeleri 32 bin 491 lira 30 üzerinden yapa- caksın' dedi. Boylece de Resmi Gazete'- de yayımlanan kurla, KOİ'ye bıldırilen kur arasındaki far- kın Hazıne'ye kazandırıldığı övunulerek açıklandı. Serbest piyasa ekonomisi- nin şampiyonu olduğunu her fırsatta belırtmekten kıvanç duyan bir başbakanın böyle bir müdahaleye nasıl bir yo- rum getireceğıni bilemeyiz Devlet ciddiyeti ile bağdaş- masa da, para Hazine'de ka- lacağı için, uygulama olumlu da sayılabilır. Ama bir de or- tada verilmiş olan soz var. Açık bıçımde senetierin ûze- rinde yazıyor. Hukukçular, el- lerinde senet bulunanların mahkemeye başvurmaları halinde paralarını Resmi Ga- zete'de yayımlanan kur üze- rinden alabileceklerini belir- tiyorlar. Akrediîif transferleri. dış kredilerirt ödenmesi ve güm- rük vergisinin belirlenmesin- de de aynı yöntemin uygulan- masını ısteyenler çıkarsa hiç şaşmayalım. Çünkü devlet yönetmenin çok ciddı bir iş olduğunu bilmiyoruz. Nasret- tın Hoca kar helvasını keşfe- dip sonra da beğenmemiş. Biz de piyasa ekonomisini yeniden keşfettikten sonra kurallarına sırt çeviriyoruz. Ama yaptığımız işı beğeni- yor muyuz?. ••• Mercümek • Baştarafi I. Sayfada nı tamamlayıp Mercümek'i çok- tan mahkeme karşLsına çıkarnnış olacaktık. Bu derece rahat bir şe- kilde >alan söyleyebilmek bir ba- şandır" dediler. "Paralar bende değil" Cumhunyet'te yayımlanan ha- berler üzenne Bosna yardım- lannın akıbetini araştırmak üzere Süleyman Mercümek'ın Fatih- teki bürosuna gıden Alman tele- \izyoncular ile Mercümek arası- nda geçen ve gizlı kamera ile tes- pıt edılen söyleşiye ılişkın ARD Teievızyonu tarafından Cumhu- nyet'e verilen belgelere göre gö- riişme şöyle gelişti: Freiburg Savalığı tarafından arandığını hatırlatan Alman ga- zetecılere Mercümek "Hayır, Al- man makamlan beni aramıyor. Sadece Interpol'den birkaç arka- daş geldi ve ben onlara biraz bilgi • verdim. Hepsi bu." Alman gazete- '• alenn Mercümek ile IHH arası-1 ndaki ilişkiyi sormalannda ise,; "IHH ile hiçbir bağlantun yok." Sadece birkaç kisiyi tanıyorum, • hepsi o kadar" yanıtını veriyordu. 1 Refah Partısi ve AMGT ; Avrupa İslam Birliği tarafından; Süleyman Mercümek'in Düssel-- dorftakı Yapı Kredi Bankası • nezdindekı hesabına aktanlan^ Bosna yardımlannı inkar eden; Mercümek, "Paralar tabii ki ben-; de değil; sadece bir kere bir miktar • para vermişkrdi. Ben de varması' gereken yere verdim ve makbuzu-'. nu aldun" açıklamasını yapıyor-; du. Konya muhabirimiz Sabit; Horasan'ın haberine göre. RP"-< nın Bosna yardımlannı seçim' harcamalannda kullandığj yö-I nündekı savlan araştıran ve Di-J yarbakır'a taymi çıkan Mehmet; Tiftikçi'nin yerine atanan Seydi-» şehır Savası Zafer Çamkerten! göreve başladı. Çamkerten, olay-] la ilgili oiarak Almanya Freiburg,' Savcısı Peter Fluck'tan dosya ile ilgili bılgı ıstedığinı açıkladı. So-; ruşturaıayı en kısa zamanda ta-- mamlayacağını bildiren Zafer! Çamkerten. 60 milyon marklık' paranın Türkıye'ye aktanlırken dikkat çekmemesinm yadırgana- cak bir olay olduğunu vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear