14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA 12 KULTUR Batı'da yaz sezonuyla birlikte müzik, sinema ve kitap dünyası canlanıyor Yeni ve ilginç yapıtlar birbiriniizliyor Kûltür Servisi- Yurtiçinde yaz sezonu, sanat için 'durguniuk' anlamına geliyor. Konserlerin sayısı azahyor, daha az kitap basılıyor, sanat merkezleri kapılanna kilit vurup tatile çıkıyor, kısacası sanata adeta bir rehavet çöküyor. Yurtdışında ise tam tersi, sıcak gûnlerle birlikte hareket serbestisi kazanan insan- lar, sanat marketi daha yakından izleyebi- liyorlar. Batıh dergiler yaz sanat etkinh'kle- rini kalın eklerde topluyorlar. Bu etkinlik- lerin arasında birçok ilginç yenilik dikkat çekiyor: Uluslararası müzik pazan, büyük bir heyecanla Rolling Stones'un beş yıllık aradan sonra 11 temmuzda piyasaya çı- karacağı albûmü bekliyor. Voodoo Lounge adlı albûm, daha şimdiden müzik basını için bir numaralı haber haline geldi. RoIUng Stones'tan yeni albüm Rolling Stones'un, Kuzey Irlanda'da patlayan bombalan anlatüğı Blinded by Rainbo» adh parçayı, İngılızler IRA cina- yetlenne karşı bir mesaj şeklınde değerlen- dirirken şarkıyı yazan Mick Jagger ve Ke- ith Richards bölgedeki tüm şiddet olay- lanru kınadıklannı açıkladılar. Eleştir- menler, albümdeki Moon is Up ve Love is Strong adh çahşmalan, 'Blinded by Rain- bow'dan daha başank bulsalar da par- çanın güncelliği diğerlerini gölgede bırakü. Bu arada, Rolling Stones'un Kuzey İrlan- da sorununu müzığe taşımasından sonra Irlanda'yla ilgili yazılan şarkılar bir al- bümde toplanmaya çalışılıyor. Bunlar, yıllar önce Paul McCartney'in seslendirdi- ği Give Ireland Back to the Irish (İrlanda'yı lrlandalılara geri venn). Simple Minds'tan Belfast Chüd (Belfastlı Çocuk), John Len- non'dan The Luck of the Irish (İrlandalı- lann Şansı) ve U2 'nin Sunday Bioody Sun- day (Pazar, Kanlı Pazar) adh çahşmalan... Yurtiçinde yaz sezonu, sanat için 'durgunluk' anlamına geliyor. Konserlerin sayısı azalıyor, daha az kitâp basılıyor. Yurtdışında ise tam tersi, sıcak gûnlerle birlikte hareket serbestisi kazanan insanlar, sanat marketi darîâ yakından izleyebiliyorlar. jSatık dergiler yaz sanat etkinliklerinı kalın eklerJe topluyorlar İrlandalı kural tarumaz şarkjcı Sinead O'Connor'ın listede olmaması şaşırtıa. O'- Connor iki aydan bu yana, Universal Wo- man adını verdiği yeni uzunçalan için stüd- yoda. Parçalann çoğunun feminist felsefe- yi içerdiği albümün kapağında O'Con- nor'ın çıplak bir pozu yer alacak. Yıldızlar Gershwin'i amyor O'Connor, kendi plağmı hazırlarken boş durmayıp çok sanatçıh bir başka yapım için stüdyoya girdi. George Gersh- win 'in anısına doldurulan The Gk>ry of Gershwin adh uzunçalarda O'Connor'la birlikte Sting, Cher, Elton John, Mark Knopfler, Meat Loaf, Robert Plant ve Etvis Costello da mikrofon karşısına geçtiler... Pop müzik dünyasında eleştirmenler, Duran Duran'ı bir albümlük grup olarak değerlendirmişti. Ancak yanıldılar. Duran Duran, on yıl- hk geçmişlerinde sürekh aynı çizgiyi tuttu- ramasa da gündemde kahnayı başardı. Grup, son albümleri 'Thank You' 'yu kari- yerlerinde onlara emeği geçen sanatçılann ünlü bestelerine ayırdı. Düzenlemelerini Duran Duran'm yapüğı albümde. aralan- nda David Bowie, Lou Reed, The Doors, Public Enemy, Elvis Costelio ve Led Zeppe- Kn'in de parçalannın bulunduğu on bir şarkı yer ahyor. Led ZeppeHn adı bugünlerde yeniden anıhnaya başladı. Nedeni, gruptaki birleş- me hazırhklan. Robert Plant, Jimmy Page, John Paul Jones sık sık bir araya gelip gele- cekte neler yapabileceklerini tartışırlarken bir fıhn teklifi aldılar. Menajerlerinin bası- na sızdırdığı bilgilere göre Led Zeppelin, 80"li yıllarda ölen John Bonham'ın yerine gruba yeni isim katmayacak ... Sinema dünyasında bir korku filmi fur- yasıdır sürüp gidiyor. Bu dızınin son örne- ği, AIDS'in ınsanlığı bu derece titrettiği or- tamda. tabii ki bır virüs. Maoeralan ikı ayn fılme konu olacak bu virüs, sanırız ABD'de hayli şöhret kazanacak. 26 Ekim 1992 tarihinde The New Yorker adh dergi- de Richard Preston ımzasıyla yayımlanan virüs haberini, iki yönetmen aynı anda çe- kecekler. tki fılmin çekimleri, 18 eylülde başlayacak, ikisi de 40 milyon dolara mal olacak. Başrolde Sirüs' var Crisis in the Hot Zone adh birincisinin yönetmenı Ridlcy Scott, oyuncujan da Ro- bert Redford ile Jodie Foster. İkincisinin adı Outbreak. yönetmeni VVolfgang Peter- sen , oyuncuları Dusrin Hoffman, Morgan Freeman ve Rene Russo. Frederick Askeri Üssü'ndeki laboratuvardan çıkarak yakı- ndaki kenti tehdit eden virüs, iki filmde de aynı anda başrolde... Korku sineması gündeme gelir de eski 'korkunç' kahramanlar unutulur mu? Ken- neth Branagh, Coppola'nın (Dracula'nın başansından sonra korkuya özel bir ilgi duymaya başladı) yapımcılığını yüklendiği "Mary Shelley's Frankenstein" ı eylüle ka- dar bitirmeye uğraşıyor... Sinemaseverler, Çinlilerin son yıllarda Yedinci Sanat'ta ne kadar ileri gittiğini yakjndan takip ediyorlar. Hollywood'un kalıplaşmış düine altematif arayan ya- pımcılar, Çin'in ürettiği fihnlere önem ver- meye başladı. Avrupa'nın merakla bekle- diği Çin patenth iki yeni filmden biri, Zhang Yimou'nun yönettiği Şhangai Triad (başrol Gong Li), ikincisi Chen Kaige'in rol aldığı A Temptress Moon. Fotokopi kitaplar piyasada Uluslararası ajanslarda, geçen hafta ki- tap dünyasıyla ilgili yer alan haberlere de göz atalım. Öncelikle ABD'de hükümetin aldığı bir karar, kitap dünyasını derinden sarstı. Bugüne kadar baskı sayılan sırurh olduğu için piyasada bulunamayan ve okunamayan, koleksiyonculann kitaphk- lannda durarak her gün değer kazanan birçok kitap, bundan böyle günışığına çıkıyor. Yetkililer, VVashington Milli Kü- tüphancsi ile Kongre Kütüphanesi'nden başlayarak eldeki bütün bulunamayan yapıtlan, yeni geliştirilen fotokopilerin bel- leğine aktaracaklar. Okurlardan gelen is- tek, dört gün gibi kısa bir sürede, çok ucuz bır maliyetle karşılanacak ve kitabın foto- kopisi istenilen adrese hemen postalana- cak. Bu karara, kitap tutkunlan sevinirken spekülatörler ve fotokopinin kazançlanna darbe vuracağını söyleyen matbaacılar iti- razettiler... 20 milyon dolarlık tazminat Mannheim'da bir mahkeme, Laras Tochter (Lara'run Kızı) adlı romanın Al- manya'da dağıümını yasakladı. Boris Pas- ternak'ın ünlü Doktor Jivago'sunun deva- mı olan kitabın yayımı, yazann haklannı korumak için engellendi. ABD'deki geniş kitap pazannm önemli bir bölümünü, özellikle kadınlardan bü- yük alıcı bulan, hafıf bıyografıler kaphyor. Bu türden Elizabeth Taylor'ın 'Liz' adlı bi- yografısı, daha piyasaya çıkmadan ilgi gördü. Taylor'ın, aralannda Richard Bur- ton 'ın da bulunduğu üç kocasından nasıl sürekli dayak yediğıni anlatan kitabın TV haklannı, NBC kanalı satın aldı. Taylor'ın avukatlan ise sanatçının istemi dışında yayımlanacak bu kitabın TV'ye aktan- lması halinde, 20 milyon dolarhk tazminat davası açacaklannı belirttiler. Lloyd VVebber, kiliselerin yeniden açı- lması için 1 milyon sterlin bağış yaprı. Webbery den kiüsekre bağış Kültür Servisi - Sir Andrew Lloyd VVeb- ber, Britanya'nın kilit altında tutulan veya geçmişte meydana gelen çeşitü hırsızhk ve tahribat olaylan nedeniyle koruma altına ahnmış tarihi kiliselerini tekrar açtırmak için bir kampanva başlatü. Hizmet Veren Kiliseler Demeği, bestecinin bir milyon sterlinlik (47.9 trilyon Türk Li- rası) bağışına, takriben tespit edilmiş on iki bin Anglikan kilisesini tekrar ziyaretçilerin kullanımına açma planını tartışmak üzere bir araya geldi. Deraek, halihazırda güçlü bir grup tarafından da destekleniyor. Bu grubun üyelerinden Çevre Bakanhğı Genel Sekreteri ve son günlerde İngiliz kiH- sesınden Katolikliğe geçişiyle bir anda ko- muoyunun ilgisini üzerinde toplayan John Gummer, geçen günlerde Lloyd Webber ile bir araya gelerek bağış senetlerinın dağılımını ve kiliseleri neden tekrar açma girişiminde bulunduklannın sebeplerini tartıştılar. Tartışılan konulann arasında, güvenlik görevlilerinin teminatı, elektronik alarm sistemı, kiliselerdeki antika eşyalann ko- runması için gelişurilen güvenfik sistemleri ve televizyon-kamera ik denetleme yön- temleri yer aldı. Lloyd Webber, konu hakkındaki görüşlerinı şöyle açıkladı: "Ben çocukken, gittiğimiz her kilise açtk ohırdu ve o kiliseler beni sadece din açısından değil, estetik ve mistik açıdaü da öyle etkiler- di ki daha ileriki yıllarda çauşmalanmda bana en büyük ilham kaynağı okkılar. Şimdi fee yansmdan fazlası kapah durumda. Oysa ben, onlann açüarak gelecek kuşağa tıpkı bende olduğu gibi neşe ve ilham kaynağı ol- masmı tstiyorum." Müzik yaşamında 30 yılın ardından besteci, yorumcu, aranjör ve söz yazan Esin Engin: Müzisyenüğikhnseyetavsiyeetnüyomm ASUMARO Öyle bir sanatçıyla karşı karşıyayız ki, tanımlamak oldukça zor. Besteci, yorumcu aranjör, şarkı sözü yazan...Hepimizin gön- lünde taht kuran unutuhnaz tangolarla tanı- yoruz onu en çok. Müziğe beş yaşında başla- yan Esin Engin, genç yaşlardan itibaren bir- çok işi bir arada yürütmüş. Bir yandan kon- servaruvarda şan eğitimi, bir yandan devam ettiği Yüksek Gazetecilik Okulu...Tabii bu arada sürekli çalıştığı gece kulüpleri. yapüğı besteler, doldurduğu plaklar...Otuz yıllık müzik yaşamına 20'dan fazla LP, 30'dan faz- la 45'lik ve 15 tane de CD sığdırmış. Geçirdiği rahatsızhk nedeniyle bir süredir müzik dün- yasmdan uzak kalan Engin, çahşmalannı kadrolu sanatçı olarak Şehir Tiyatrolan'nda sürdürüyor. "Istanbul'un Gözleri Mahmur" adh oyununun müzikleriyle bu yıhn Avni Dfl- ligfl Ödülü'nü alan sanatçı bu dönemde Şehır Tiyatrolan'nın yaz oyunu "Çahkuşu"nun müziğıni yapıyor. Kendisiyle çok yoğıın ve keyifli geçen bir prova sonrasında geçmişten, bugünden ve gelecekten konuştuk. 1965 yılında profesyonel oldum -Müziğe ne zaman başladınız? Ben ortaokul yıllanmdan ben beste yapı- yordum, orkestralarda, okulda ve lokallerde şarkı söylüyordum. 5 yaşından beri de müzik dersleri ahyordum. Arna profesyonel şarkıa- lığa 65'te Ferdı Özbeğen Ortestrası'yla birlik- te Çınar Oteh'nde başladım. Sonra değişik orkestralarla dans müziği yaptım. 67-68'de ilk plaklara ve fılm müziklerine başladım. -Siz hep değişik müzik rürleri denediniz, oyımhavalannı modemize ertiniz örneğin. Bu fikir nereden geldi? Plak prodüktörümle birhkte düşündük, yeni neler yapabilinz? Ben çok sesli Türk mü- ziği yaptığım için, bir de bunu deneyelim de- dik, halka hiç yapdmamış bir şey sunahm. Ve Alün Plak aldım onunla, olağanüstü bir satış oldu. Daha sonra modern fasıl yaptık, enst- rümantal müzikler yaptık, ardından tangolar gekii. Tûrkiye' de çaltşmadığım sanatçı yok -Tangolar neredeyse sizinle bütünleşti... Zannedersem tekrar canlandırdım. Yaşh- lar zaten seviyordu, gençler de sevdi. Bu yüz- den beni de çok sevdiler. Tangolan modemi- ze ettim, ritmleri daha günümüze getirdim. Gençler de tangolan tanımış oldular çünkü eski keskın ritmlerle pek dinlemıyorlardu. Bu arada bir sürü işi beraber yaptım. Türkiye'de çahşmadığım sanatçı yok diyebüirim. Her türlö müziği yaptım -Aranjörlük yaptuuz değil mi? Bestecilik, aranjörlük, müzik direktörlü- ğü...70'ten itibaren her tür müzik yaptım. Mesela Zerrin özer'i meşhur eden "GönüF'ü Gencebay'm plaklannı tarayarak ben bul- dum. Stüdyoya özellikle gırip Zerrin'e ken- sanı Bu Dünya", "Fermanlı Deli Hazretleri", "Aile Şerefi", "Istanbul'un Gözleri Mahmur" gibi oyunlann müzıklennı yaptım. Şımdı de Çahkuşu'nun tamamı bana ait. -Bunlan dinleme olanağı bulabilecek mi mü- zikseverler? Bir bantta toplayacağım onlan. Film mü- ziklerinden bir disk hazırhyorum şimdi, ardından da oyun müzıkleri gelecek. Başka projelerim de var, yeni bestelenmin olduğu bir plak yapacağım. Otuz yıllık müzik yaşamına 20'den fazla LP, 30'dan fazla 45Tik \e 15 tane de CD sığdırmışEsin Engin (HATİCE TL1SCER). dim okuttum ve büyük bir hit oldu. "tkimiz Bir Fidanız" çok sesli ilk arabesktir ve kor- kunç satışlan oldu. Tabii telif haklan ol- madığı için bize bir yaran ohnadı. Bundan sonra olacak inşallah. Benim de kurucu üyesi olduğum MESAM'ın çabalanyla bizden yazıh izin almadan ve bandrol başına satıştan para ödemeden kimse plak >apamayacak. -Başka kimlerle çalıştmız? ^ l d Miiren \e Muazzez Abacı dışında ne- redeyse çahşmadığım Türk Müziği ve Hafıf Müzik sanatcısı kalmadı. yeni arkadaşlar ha- riç. Son bır buçuk yıldır bir rahatsızhğım oldu, bu yüzden müzik dünyasıyla biraz kop- tum ama Şehir Tiyatrolan'nda müzik direk- törlüğüne devam ediyorum. "DeB Eder In- -Ne zamandan beri Şehir Tiyatrolan'nın kadrolu sanatçısısuıız? Ben 1984te Gencay Gürün 'le beraber baş- ladım. Haldun Dormen'ın yönettiği "Lüküs Hayat"ın müzik direktörlüğünü yaptım. O sıralar konuk sanatçıydım, iki senedir de kadroda müzik direktörlerinden biri olarak çakşıyorum. Türkiye'nin en iyi müzisyenleri -Bir de sizin sürekli çahştığuuz Esin Engin Orkestrası var... Bu bir stüdyo orkestrası. Benim tabii kad- rolu bır orkestram olamaz. Bunlar Türkiye'- nin en iyi müzisyenleri. Piyasadan, operadan, senfoniden en iyi çalan müzisyenler...Şimdi tabii biraz bilgısayara döküldü ama ben her yaptığım işte akustik saz kullanınm. Aksi halde suni oluyor. Ama alt yapıda bütün dünyada artık bilgisayarla yapıhyor, mecbu- ruz biz de kullanmaya. -Bir buz pateni yanşmasında müziğiniz kul- lanılmıştı sizin. Evet, ıkı üç sene önceydi. Dünya Buz Pate- ni Yanşması'nda birden müziğimi duydum. Bir senedir cabşıyorlarmış Rusya'da, benim habenm olmadı. "Bu benim müzığim" de- dim, hammla ikimiz birden "nasıl olur"diye kalktık yerimızden. Sonra bizım spikerimiz anons etti, ağhyordu neredeyse...Bu beni çok mutlu etmişti. Çok kabiliyetli gençler var -Bir çok işi bir arada yürütüyorsunuz. Bes- tecilik, tiyatro, film müziği, peki şarkıcdığa dönme>i düşünüvor musunuz? Şarkıalığı arada bir plaklarda yapacağım. Sahnevi 79'da bıraktım. Vaktim yok ve sahneler son derece dejenere. Son senelerde bazı barlar çıktı. Oralarda yeni gençlerimiz güzel şeyler yapıyorlar. -Beğeniyor musunuz yeni çıkan şarlucdan? Çoğunu beğeniyorum, bazılannın şarkı- lan çok tekrar. Beş mözür içinde dönüp du- ruyor. sıkılıyorum tabu. Ama kabiliyetli gençler var, mesela Kenan Doğuhı güzel şey- ler yapıyor. Çefik 'in sesi çok güzel. Kayahan ayn bir ekol. Yeni şarkıcılar çıksın istiyorum, hoşuma gidiyor. Ama gene de benim tek fa- vorim Nflüfer. -Şu anda müziklerini yaphğınız Çahkuşu'- nun çahşmalan ne zaman başladı? Üç dört aydır çahşıyorum. Ağustos başı- nda orkestra ve koroyla Açıkhava'da çah- şacağız. 19 ağustosta gala var. Büyük bir pro- je, final sahnesinde Şehir Tıyatrolan sanatçı- lannın hemen hemen hepsi olacak. Hep plakçılar kazandı -Bunca yıldır müzikle iç içesiniz. Türkiye koşullannda müzikten para kazanılıvor mu? Maalesef kazanılmıyor. Şımdıye kadar hep plakçılar kazandı. Yeni yeni o da ufak yüzdelerle telif alıyoruz. Ben tiyatroda kad- rolu olduğum için ıdare edebiliyorum ama eğer sahneye çıkmazsanız, isim olmazsanız, orada burada calarsınız, bazen oturursunuz, iş yoktur, bazen çahşırsınız. Tavsiye etmiyo- nım profesyonel müzisyenliği kimseye. Fut- bolcu olsunlar da müzisyen pek ohnasınlar. Geçinemez kimse sadece müzikle. İtalya Büvükelçisi Luigi FontanaGiusti ve Prof.Dr. Emre Kongar sergide. Portalanve Deniz Haritaları sergisi açıldı Kültür Servisi - Istanbul Topkapı Sa- rayı Müzesi ve Italyan Kültür Merkezi'- nin işbirliğiyle düzenlenen "İstanbul Topkapı Sarayı ve Venedik Correr Mü- zesi Koleksi> onlarından 14-18. Yüzyıl Portalan >e Deniz Haritaları" sergisi dün törenle açıldı. Topkapı Sarayı'nın Hazine Koğuşu'- nda gerçekleştirilen sergi, İtalya Büyü- kelçisi Luigi Fontana Giusti ve Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof.Dr. Emre Kon- gar tarafından açıldı. Emre Kongar, yapüğı konuşmada, Osmanlı İmparatorluğu'un Batı ile te- masının sanıldığından çok eskiye da- yandığını belirtti: "Ders kitaplannda ka- pitülasyonların ilk kez Kanuni Sultan Sü- leyman tarafından Fransızlar'a veriküği yazar. Ovsa, hukuken ilk kapitülasyonlar Fatih Suİtan Mehmet İstanbul'u fethetti- ğinde Cenevizliler'e verümiştir". 60 orijinal deniz haritası Kongar sözlenne şöyle devam etti: "Türkiye'deki tarihsel ve kültürel çatı- şmaların bu aşamasında, böyle bir sergi çok anlamlı. İddia edildiği gibi Osmanlı'- nm Batı'ya kapah ohnadığını. hatta bugü- nün Türkiyesi'nde yaşavan bazı çvereler- den çok daha açık olduğunu gösteriyor." Sergide, Kristof Kolomb'un bugün kay- bolmuş olan 1498 tarihh hantasına ışık tutan tek kaynak olarak bihnen Piri Re- is "in Gehbolu'da çizdiği ve Amerika kıtasını gösteren 1513 tarihh ünlü hari- tasımn yaru sıra 60 orijinal deniz haritası yeralıyor. Ağırlıklı olarak Akdeniz, Karadeniz, Adriyatik Denizi, Ege Denizi, Azak De- nızı, Atlantik Okyanusu. Kuzey Afrika, Güney Amerika ve Atlas Okyanusu'na yer verilen haritalar, söz konusu bölgele- rin doğal ve sosyal özelhklerini gösteri- yor. Bu haritalardan 39 tanesinin Correr Müzesi'nden getirildiği. diğer 21 tanesi- nin ise Topkapı Müzesi koleksiyonuna ait olduğu bildırildi. Sergi, orijinal eserlerinin yanı sıra, çağ- daş sergileme yöntemi ile de dikkat çeki- yor. Türkiye'de ilk kez bir sergide yer alan dokunmatik mültimedya sistemi ile ziya- retçiler, eserleri daha yakından inceleme olanağı buluyorlar. Deniz Haritalan Sergisi, 3 ağustos tarihine kadar açık ka- lacak. Kültür Bakanlığı'ndan Gökçek'e tepki ANKARA (A.A>- Kültür Bakanhğı, Atatürk Kültür Merkezi alam içinde bu- lunan üçüncü bölgede yer alan Gençhk Parkı'ndakı eski Göl Gazinosu'na, An- kara Büyükşehir Belediye Başkanhğı'- nca hukuk devletı ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan bir yöntemle el konulmak istendiğini bildirdi. Kültür Bakanhğı Basın ve Halkla tliş- kiler Müşavirliği'nden yapılan yazıh bir açıklamada, 2876 sayıh yasarun 104. maddesi uyannca. AKM alam olarak beh'rlenen tüm tesis ve alanlar ile ilgili her türlü kullanım hakkımn Kültür ve Tu- rizm Bakanhğı'na bırakıldığı behrtilerek bakanlıklann ayrümasından sonra bu hakkın Kültür Bakanhğı'na devredildiği kaydedildi. Yasalara aykın davranıyor Yapılan açıklamada ise şöyle denildi: "Bu çerçevede, Gençük Parkı içerisinde bulunan eski Göl Gazinosu'nun bir bölü- mü, Kültür Bakanlığı'nca AKM alanıyla ilgili komisyonun kararı ile Sanat Kunı- mu Demegi'nin kullanımına tahsis edil- miştir. Buna rağmen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yasalan ve bu yasalardan kaynaklanan yetkikri yok sayıp, ben yaptûn oldu zihniyeti ile emri altında bulunan zabıta kuvvetierim yasalara aykırı bir biçimde kullanarak, Kültür Bakanlığı'nca yasal bir biçimde Sanat Kurumu'na tahsisi yapılan eski Göl Gazinosu'ndan bu kurumun eşyalanm atmıştır." Açıklamada, Melih Gökçek'in bu bi- nayı televizyon stüdyosu olarak kullan- mayı planladığı kaydedildi ve "Bunun gerçekkşmesi olanalisızdır; çünkü Kültür Bakanhğı, AKM alam ile ilgili komisyo- nun kararı uyannca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanuğı'nm, AKM alam ile il- güi fiüi kullannnına tümüyle son vermiş- tir. Kültür Bakanuğı'nm konuya ilişkin tebligatı, Ankara Vahliği ve Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanhğı'na yapı- Imaktadir'denıldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear