29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24HAZİRAN1994CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Bosnahfikfimedne BHrvatbakan ' • Dış Haberler Servisi - Bosna Parlamentosu dün oybirliğiyle Haris Sladziç'i yeniden başbakanlığa seçerken, kabinede köklü değışıklikler yaparak 6 Hırvat'ı bakan pozisyonuna getirdi. Sladziç sadece Bosna .hükümetinin değil, aynı zamanda da Bosna'daki Müslüman-Hırvat federasyonunun da başı olarakgörevyapacak. • Beyaz Rusya'da başkanlık seçimi • MOSKOVA (AA) - Beyaz Rusya'nın bağımsızlığından sonraki iJk devlet başkanının seçimi için dün sabah sandık başınagidildi. Seçimlerin geçerli olması için katıhmın yüzde 50'yi geçmesi gerekiyor. Beyaz Rusya'da 7 milyon 349 bin kayıtlı seçmen bulunuyor. Devlet Başkanı seçimi için adaylar Başbakan Vyaçeslav Kebich, eskı Parlamento Başkanı Stanislav Şuşkeviç ve Devlet Çiftlikleri Başkanı Dubko. Fransız birlikleri, Ruanda'nın Cyangugu bölgesine hava yoluyla ulaştı TurkııazHarekaü'başladıDış Haberler Senisi - Fransa, nisan ayı başından bu yana 500 bin kişınin katledildıği Ru- anda'da sivilleri koruma amaçlı "Turkuaz Operasyonu"na dün başladı. BM şemsiyesi dışında gerçekleştirildiği için eieştirilere hedef olan operasyona 2 bin 500 Fransız askeri katılacak. Hafta sonuna dek 2 bin 500 kişilik Fransız birliğinin tümü- nün ülkenin güneybatısındaki Cyangugu bölgesine yerleştiril- mesi planianıyor. Hutu deneti- mindekı Cyangugu'da yaşayan 8 bin Tutsi'yi korumakla görev- li olan birliîc. çatışmalara kanş- mayacak. Fransa Savunma Bakanı Françots Leotard, Turkuaz Operasyonu'nun Zaire sınınn- dakı bu bölgeyle sınırlı kalacağı konusunda güvence verdi. Ba- kan, "Ne olursa olsun ülkenin içleriue doğnı ilerieyerek çatış- malara katılmak gjbi bir amac gütmüyoruz" dedi. Fransa Baş- bakanı Edouard Balladur da birliklerin en geç temmuz so- nunda ülkeden çekileceklerini söyledi. Tutsilerden tefadit Tutsi genllalan, ülkedeki katliamlann büyük bir bölü- münden sorumlu olan Hutu in- faz mangalannı Fransızlann eğittiklerini iddia ederek Fran- sız askerlerinin ülkeye gelmesi- ne karşı çıktılar. Gerillalar. Fransız birliğıni "düşman aske- ri" olarak gördüklerini belirtti. Fransa, 6 nisanda bir suikas- ta kurban giden Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın ön- derliğindeki Hutu hükümetini destekliyordu. Fransız subayla- nnın 1991 öncesinde Hutu ağır- lıklı orduya eğitim verdikleri bi- linmekle birlikte, sivilleri acı- madan katleden radikal Hutu infaz mangalannı da eğittiklen konusunda kesin kanıt bulun- muyor. Güvenlik Konseyi üyesi Yeni Zelanda, "Fransa'nın Somalisi" olacağını öne sürdüğü operas- yona karşı çıktı. Dışişleri Ba- kanı Don McKinnon larafından yapılan açıklamada "En iyi ni- yetli insani operasyonlann bile yanlış uygulamalarla trajediye dönüştüğûnü Somah' örneğinde gördük" denildi. Sınırb amaç, süre ve insan gücüyle gerçekleştirilen Fransız operasyonu bazı gözlemciier tarafından "Fransa'nın bölge- deki çıkarlannı korumaya yöne- ük" olarak değerlendiriliyor. Bu gözlemciler, Batı Afrika'- daki Fransızca konuşan nüfuz bölgesindeki etkinliğini yitir- mek istemeyen Fransa'nın, bir yandan da riske girmekten ka- çınarak bu sınırlı operasyona giriştiğı yorumunu yapıyorlar. BURUNDI Ana çatışma hattı F~l Tutsi denelimindeki bölge | 1 Hutu denehmmdekı bölge Zaire'nin Goma ve Bukavu kentierinden hareket eden 600 Fransız askerinden oluşan ilk gnıp Ruanda sınınna ulaştı. "Reklam yaparken nasıl bir strateji izlememiz gerektiğini bilmiyoruz... Ve bekliyoruz!" Yaşadığımız ekonomik durgunluk döneminde, ne yazık ki, net projeksiyonlar yapamıyoruz. Enflasyon oranını, dövizin geleceğini tahmin edemiyoruz. Hatta taksitli satışların, promosyonların sonuçlarından bile emin olamıyoruz. Ve tüketiciye ne vaat edeceğimizi bilemiyoruz. Yani üretimimiz devam ediyor ama, nasıl bir pazarlama stratejisi, buna bağlı olarak nasıl bir iletişim stratejisi izleyeceğimizi kestiremiyoruz. Oysa... Süregiden karamsarlık, pazarlamanın, dolayısıyla ekonominin kalp atışlarının giderek yavaşlamasına, hatta durmasına yol açabilir. Beklediğimiz, hareketsiz kaldığımız her an, aleyhimizde bir puan olabilir. Oysa durgunluktan çıkışın yollarını, ancak tüketicinin içinde bulunduğu psikolojiyi, pazarlama koşullarını ve elimizdeki imkânları yeniden değerlendirerek bulabiliriz. Bu konudaki en büyük yardımcımız pazarlama uzmanlarımız ve reklam ajansları olacaktır. Üretimimiz devam ettiği sürece, dönemin koşullarına özgü pazarlama stratejileri geliştirmek ve buna uygun reklam stratejilerini oluşturmak mümkündür. Ekonomik canlılık için etkili pazarlama, etkili pazarlama için düzenli reklam şarttır. Hayat devam ediyor, siz de devam etmelisiniz. ULUSLARARASI REKLAMCILIK DERNEGI Uiushrarast Reklamcılık Derneği (IAA - Intematmal AdvertisıngAssodation) 86 ûkede, 3300 üyea bulunan; reklamveren, reklam ajansları ve medya temsilderi ıle araşttrmacılann ve halkla ılışkıler uzmanlannm ûye okSuğu, dünyanm en geniş reklam organizasyonudur Bırleşmiş Mi/tetter'de gözlemct statûsünde temsıl etMmektedtr POLITIKADA SORUNLAR ERGÜN BALCI Türkiye ve Rusya'nın Petrol Atağı Ankara'da dün başlayan petrol toplantısı Türkiye açı- smdan büyük önem taşıyor. Toplantıya Türkiye'nin yanı sıra ABD, Rusya, Azer- baycan, Kazakistan ve Amerikan Chevron petrol şirketi katılıyor. Toplantıda Kazakistan ve Azerbaycan petrolünün hangi yoldan Batı'ya taşınacağı ele alınacak. Türkiye ile Rusya'nın bu konudaki görüşleri birbirine zıt Petrolün dağıtımı üzerinde denetim kurmak isteyen Moskova, Azerbaycan ve Kazakistan petrolünün Kara- deniz'deki Rus limanı Novorossisk'e gelmesini, bura- dan Boğazlar yoluyla Avrupa'ya nakledilmesini istiyor. Türkiye, dev petrol tankerlerinin Boğazlar'dan geç- mesinin çok tehlikeli olduğu gerekçesi ile haklı olarak bu projeye karşı çıkıyor. Ankara, Kazak-Azeri petrolü- nün Bakü-Yumurtalık boru hattından pompalanmasını savunuyor. Bu teze göre petrol boru hattı, iran ya da Gürcistan'dan geçerek Güneydoğu Anadolu'ya girecek. Tahran yönetimi ile arası bozuk olan ABD, boru hattının iran'dan geçmesini kabul etmiyor. Batılı hükümetleray- rıca Güneydoğu Anadolu'daki çatışmalar nedeni ile bo- ru hattının bu bolgeden geçmesine sıcak bakmıyorlar. Bu durumda geriye bir alternati* daha kalıyor: O da Rusya'nın Novorossisk limanına pompalanan petrolün Samsun-Yumurtalık hattı üzerinden nakledilmesi. An- cak Rusya bu projeye de pek yanaşmıyor. Çünkü bu tak- dirde petrolün dağıtımı üzerinde son sözü Türkiye söy- leyecek, petrol Yumurtalık'tan Avrupa ülkelerine gönde- rilecek. Moskova, 1936 tarihli Montreux anlaşmasını öne sürerek petrolü tankerlerle Boğazlar'dan geçirme konusunda direniyor. Novorossisk limanına bağımlı kaldığı takdirde petro- lün musluğunun Rusya'nın elinde olacağını düşünen Türkiye de Novorossisk-Samsun-Yumurtalık projesine fazla yakınlık duymuyor. Boru hattının İran'dan geçmesini istemeyen, Gürcis- tan ve Güneydoğu Anadolu'yu da güvenli bulmayan ABD, petrolün Rusya üzerinden nakledilmesi görüşüne daha yatkın. VVashington'un bu tutumunda Kazakistan'- ın Tengiz petrol bölgesine muazzam yatırımlar yapmayı planlayan dev Chevron şirketinin tercihinin kuşkusuz önemli rolü var. ••• Orta Asya petrollerinin hangi yollardan Avrupa'ya nakledıleceği tartışmasının son zamanlarda Batı basını- na da yansıdığı dikkati çekıyor. Bu konuda çıkan yazılarda sorunun teknik ve ekono- mik yönlerinin yanı sıra siyasal yönü üzerinde de durul- ması, dikkati çeken diğer bir nokta. Newsweek dergisi son sayısında "Azerbaycan ve Ka- zakistan petrol zengini olacaklannı umuyorlardı Ama Rusya geri geldi. Moskova 'nın Orta Asya 'nın petrol ya- taklannı denetlemek için kullandığı taktikler etkili olu- yw"diyor.Dergi, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenis- tan ve Türkiye'nin Moskova'nın atağından giderek daha fazla kaygılandığını bildiriyor. Internatıonal Herald Tribune gazetesinde ise iki hafta önce bu konuda çıkan yazıda, "Rusya'nın petrol atağı- nın amacı yalnızca para kazanmak değil, ayrıca siyasal guç sahibi olmaktır " deniyordu. Yazıda boru hatları üzerinde denetimin, Moskova'ya. Kazakistan'la Azerbaycan'a, Rus azınlıklardan, silah-" lanmaya kadar bir dizi konuda baskı yapma olanağım sağlayacağı belirtiliyordu. Herald Tribune, Batılı ülkelerin Rusya'nın eskı Sovyet cumhuriyetlerini "Birkez daha rehin almasına " izin ver- memesi gerektiğini savunuyordu. Boru hattı tartışmasının, siyasal boyutunu da gözden kaçırmamakta büyük yarar var. Ankara Türkzâresi içinzeminyokhıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Özbekıstan Cumhurbaş- kanı İslam Kerimo> resmi bir zi- yaret ıçın dün Ankara"ya geldi. Kerimov'la yapılan görüş- melerde. Türkiye. 1992'den bu yana yapılamayan Türk liderle- ri zirvesinin İstanbul'da toplan- ması için zemin yokladı. 2üya- ret sırasında, Özbekıstan ıle Türkiye arasında son dönemde soğuyan ilişkilerin canlandınl- masına çalışıldı ve üç anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel. K.enmo\"u karşılar- ken yaptığı konuş- mada. bu zi>aretle iki ülke arasmdaki ilişkilerin daha ilen- ye götürüleceğine inandığını söyleye- rek. "Birkaç yû önce asgari düzeyde olan ilişkilerimiz, halk- lanmız arasmdaki özel tarihi bağlann itki gücü ve en üst düzevde ifadesini bu- Islam Kerimov lan karşıiıkJı sivasi irade saye- sinde. hemen her alanda büyük gelişme göstermiştir" dedı. De- mırel. Türkaye-Ozbekistan iliş- kilerinin. eşitlik, içişlerine kanş- mama. karşılıklı yarar ile sevgi ve saygı temeline dayandığını sözlenne ekledi. Demirel ve Kerimov. daha sonra bir araya gelerek görüş- tüler. Görüşmeden sonra, De- mirel, iki ülkenin ilişkilerini daha da geliştirme arzusu için- de olduklannı bildırirken Tür- kiye-Özbekistan ortak bildirisi de yayımlandı. Bildiride, Türk tarafmm Özbekistan'da yürii- tülen ekonomik ve demokratik reformlara. şimdiye kadar ol- duğu gıbi bundan böyle de kat- kıda bulunacağı kaydedildi. Aral Gölü'ne ilişkin çevre so- runlan konusunda işbirliğı ya- pılacağına yer verilen bildiride, Orta Asya, Avrupa ve Asya'da güvenlik ve banşın desteklen- mesi için yapılan işbirliğinin de- vam ettirileceği vurgulandı. Demirel-Kerimov görüşme- sinden sonra, iki ülkenin dışişle- ri bakanlan arasında konsolos- luk, adli yardımlaşma ve sivil havacılık alanlannda üç anlaş- ma imzalandı. Dışişleri bakan- lıklan arasında düzenli görüş- melerin yürütülmesi için de ayn bir protokol imzalandı. Görüşmede, İstanbul'da ya- pılması planlanan Türk liderleri doru- ğu için zemin arandığı bildirildi. 1992 yılrticim ayı- nda yapılan "Anka- ra zir>esi"nden bu yana, Türk cumhu- riyetleri liderleri bir araya gelemiyorlar. Ankara'da yapüan son toplantıda, li- derler, 1993 ekim ayında Bakü'de gö- rüşmeyi karar- laşürmışlardı. Ancak, Azerbay- can eski Cumhurbaşkanı Ebul- feyz Elçibey'in yerine Haydar Aliyev'in geçmesi ve Karabağ'- dakı gelışmeler nedeniyle Bakü toplantısı ekim ayında yapda- madı.. Kerimov'un muhaliflerin- den, ERK partisi lideri Mu- bammed Salih'in Türkiye'ye yerleşmesinden sonra, Özbekıs- tan-Türkiye ilişkilerinde soğuk- luk yaşanmaya başladı. Salih'in Türkiye'ye gelmesinden sonra, Özbekıstan'ın Ankara Büyü- kelçısi Ubeydullah Abdurrazza- kov, Taşkent'e çağnldı. Özbe- kistan, hala Türkiye'ye bir bü- yükelçi atamadı. Özbekistan, büyükelçınin geri çağnlmasının resmi gerekçesi olarak, "ekono- mik kemer sıkmayı" gösterdiği için Ankara, Taşkent'teki bü- yükelçisini geri çekmedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear